PDA

Tam Sürümü Görüntüle : Þiirler


Sayfa : 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 [22] 23

GooD aNd EvýL
09-28-2007, 10:00 PM
Hiç kimseyi aldırma
Başkasının sözüne kanma
Hiç kimseye boyun eğme
Yalnız kalbini dinle.

Hayatta çok aşık olacaksın
Çok kişiye sevdalanacaksın
Belki evlenip yuva kuracaksın
Ama yalnız kalbini dinle.

Kuşlar konacak pencerene
Aşk türküleri söylecekler
Yeni sevdalar getirecekler
Ama sen kalbini dinle.

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:18 AM
Nasıl ah çektiğimi duyar mısın
İçimden geliyor,icim yanıyor
Kalbim acıyor, bunu anlar mısın
Özlemin yakıyor, sevdan yakıyor

Bulutum ol, yağmur ol, ıslat beni
Aşkınla yanan ateşimi söndür
SALMA, kalbinin hapsinde tut beni
Sen ölürsen bir gün, beni de oldür.

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:18 AM
Yollar uzun,yollar kısa ama elbet her yol sonunda varış vardır.
Kimine yol para kimine eğlence kimine makam bana yardır,
Benim yolumu anlayamaz herkes,belkide bu yoldaki esrardır.
Yolumu anlayan bir yarim olmalı ki anlayamazsa ne zarardır.

Ben bir yol biçtim kendime esrarı kelimelirin içindeki anlamlarda.
Bazen kalbimde bazen sevgiyle akan göz yaşımdaki damlalarda,
Hani hiç susmayan hep konuşan dilim varya sustuğu zamanlarda,
Yolunumu arar esrarlı kelimelerin içinde saklı sitemkar amanlarda.

Törpülenmiş hislerin dışa vururken yeniden yeşermesidir benim yolum.
Yeşertirken hislerimi hayata sımsıkı bağlanışlardaki nefesdeki solunum.
Umut kaybedilmeyecek kadar değerli bir erdem ve hep yarınlarda saklı
Yürürken umutla sabırla yollarda elbet sevgide hoşgörüde olmamalı yasaklı

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:19 AM
Yine üstüme karanlık gece örtünürken
Gidişin ezelden müptela ezelden erken
Başımıda kim düşürdü kalkınca yerinden
Gittin ama başımı dayadığım dizlerin burda kaldı

Ne yapsam mana arıyorsun bana kızacak
Korkum karşından kaçmak yoksa vuracak
Aşina olduğum sesinde keskin bir bıçak
Gittin ama sesin burda kaldı

Sen gibisinde olur mu vefa vur be acıma
Bahanelerin hep hazır tak ettim canıma
Az mı vurmuştun kamçılı sözlerle sırtıma
Gittin ama izlerin burda kaldı

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:19 AM
ne de çabuk geçiyor ..
ne kadar mı var?
ne kadar mı kaldı...?
bir dakika değil
kaldı an dakika ...

seveceksen sev ...
ateş donsun.su yansın...
sade coşkularından...
hırçın bakışlarından...
sunacaksan sun o güzel anları...

yaşıyorum yüreğinle
eksildim beni tamamlasana..
ne var? diyorsun..
hiç bir şey yok bizden başka, diyorum anlasana...

özlemle haydi...
haydi sar...
bak yine geçti an...
kaldı an dakika ...

Gökalp çelik

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:19 AM
Gittiğin kadar hüzün taşıyor bulutlar
Sensizliğin gök gürültüsü kulaklarımda şimdi
Gelirsen eğer gelişin rahmet olacak
Güller açacak yüzümüzde önce
Sonra sen gül olacaksın ve gün doğacak bu şehirde..

Her şeye yeniden değil
Kaldığımız yerden devam edeceğiz seninle
Beni bırakıp gittiğin gibiyim demiyecem
Yokluğun hasretini büyüttü içimde,
Sen büyüdükçe alem küçüldü..
Sekteye uğramadık seninle
Mecburi istikametlerin kölesiydik,
İnişi olmayan bir yokuşa davet etmiştim seni
İkimiz de ürkmüştük aslında
İkimiz de biraz çaresiz..

Güz mevsiminde gül yetiştirmeyi öğrendim en son
Hazanda hârına tutuldum
Ruhuma dokunan Nur-u Beyza’ydın
Ben Siyah Nur’u tercih etmiştim oysa
Bir nokta gözü kör edermiş derlerdi ya
Ama aslında bütün körlerde gören bir göz vardır
Bir söz vardır hani: “güzel gören güzel düşünür”..

Çocukluk yanım değilsin, bilirsin
Önceleri bir damlaydı
Ve kevsere döndü sonra her şey,
Şimdi ise
Kaç zamandır suya hasret çorak çöl ruhum
Susamışlığımsın, yanmışlığımsın..
Kara bulutlar rahmet taşıyorlar
Seni bana taşıyorlar
Ben yanıyorum, sen korkuyorsun
Korkma! Rahmetin adı sensin..

Bırakıp gittiğin gibi değilim
Beni bırakmadın biliyorum
Çünkü hava soğuktu ve ben hiç üşümedim..

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:19 AM
seni düşlerime aldım,
uykusuz kaldım.
seni uykularıma aldım,
düşsüz kaldım.
başıma aldım, sensiz;
gönlüme aldım, başsız,
sensiz, yollarda pulsuz,
pullarda mektupsuz kaldım.
sana adlar aradım.
ardında adsız kaldım.

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:19 AM
Buralara hasretin
çöktü bir ayaz gibi
her dem titretir oldu
şu cılız bedenimi.

Senden sonra dalıma
bir damla su gelmedi
gözlerim hep nemliydi
yüzüm hiç gülmedi.

Kaldım sensiz, zehir olur günlerim
kırıp penceremden yollarını gözlerim
her şeyi unuttum adın tel ezberim
gel yetiş kara gözlüm çok beterim.

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:19 AM
Darda kaldım, zorda kaldım
Zorda kaldım, düşe daldım
Düşe daldım, zor uyandım
Zor uyandım, yarda kaldım…
Yarda kaldım, gülde kaldım
Gülde kaldım, bülbül oldum
Bülbül oldum, dile geldim
Dile geldim, zarda kaldım…
Zarda kaldım, dalda kaldım
Dalda kaldım, aşka daldım
Aşka daldım, şiir yazdım
Şiir yazdım, sazda kaldım…
Sazda kaldım, telde kaldım
Telde kaldım, ozan oldum
Ozan oldum, göze geldim
Göze geldim, güzde kaldım…
Güzde kaldım, kışta kaldım
Kışta kaldım, yazdan oldum
Yazdan oldum, yardan oldum
Yardan oldum, yâd da kaldım…
Yâd da kaldım, naçar kaldım
Naçar kaldım, derde daldım
Derde daldım, deli oldum
Deli oldum, Engin oldum…

Engin oldum, burada kaldım
Burada kaldım, darda kaldım…

24.01.2004

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:19 AM
Kaldır kafanı
Bak bir kere gözlerimin içine
Her gün aynı kaldırım taşına bakmaktan bıkmadın mı
Kaldır kafanı
Bir şeyler söyliycem gözlerine
Ne olur kaldır şu kafanı
Fark et beni bir kereliğine
Cesaret gelsin yüreğime
Gözlerin değdiğinde gözlerime
Bir kez söylesem yeter
Seni sevdiğimi
Bir kez gözlerini gözlerimde hissetsem
Yeter oracıkta ölsem

Sen her gün
O sessiz sokaktan
Saçlarını savurarak geçerken
Ben seni uzaktan uzağa severim
Bilmezsin
İsterim ki bir gün gözlerimiz çarpışsın köşe başında
Ama yok
Sen ezbere biliyorsun o köşe başını
Bu inat neden
Niye kaldırmıyorsun kafanı

Diyorum ki
Bir gün o köşe başında
Gözlerini unutsan
Yada saçlarından bir tutam
Bıkmadan, usanmadan okşasam
Saçının bir teline aşık olsam
Yansam tutuşsam ağlasam
Kaldırıp o inatçı kafanı
Gözlerime baksan

Bu şiiri
Yarın sen o köşe başından geçerken
Önüne sereceğim
Hani ezbere biliyordun ya o köşe başını
Farkına varırsın elbet
Altına adımı yazar mıyım bilmem
Ama o köşe başında ben
Her gün yine seni seyredeceğim.

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:20 AM
Yürüyorum kaldırımlarda yapayalnız.
Sen yoksun yanımda ben yalnız
Sesin kulaklarımda duyuyorum…
Sokak lambalarında gözlerinin hayali bakıyorum
Yürüyorum kaldırımlarda ellerin ellerimde değil.
Yüreğimin taaa içinde taşıyorum seni…
Ve kızıyorum kalp atışlarıma,
Seni ürkütmesinler diye!
Kızıyorum yollara beni sensiz bıraktıkları için!
Ve güzel gözlüm seni özlüyorum…
Susuz kalmış topraklar gibi.
Kuruyorum yanıyorum hasretinle
Ve seni bi başka seviyorum ilkbaharda
Çiçekleri kıskandırdığın için.

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:20 AM
Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında,
Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum.
Yolumun karanlığa saplanan noktasında,
Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum.

Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık.
Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.
İn-cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık.
Biri benim, biri de serseri kaldırımlar.

İçimde damla damla bir korku birikiyor,
Sanıyorum her sokak başını kesmiş devler,
Üstüme camlarını hep simsiyah dikiyor.
Gözüne mil çekilmiş bir ama gibi evler.

Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi,
Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır.
Kaldırımlar, duyulur ses kesilince sesi,
Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır.

Bana düşmez can vermek yumuşak bir kucakta,
Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum...
Aman sabah olmasın bu karanlık sokakta,
Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum.

Ben gideyim yol gitsin, ben gideyim yol gitsin,
İki yanımdan aksın bir sel gibi fenerler...
Tak tak ayaksesimi aç köpekler işitsin.
Yolumun zafer takı gölgeden taş kemerler.

Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim!
Gündüzler size kalsın verin karanlıkları.
Islak bir yorgan gibi sımsıkı bürüneyim.
Örtün üstüme örtün, serin karanlıkları.

Uzanıverse gövdem taşlara boydan boya,
Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi.
Dalıp sokaklar kadar esrarlı bir uykuya.
Ölse kaldırımların bu kara sevdalı eşi.

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:20 AM
Başını bir gayeye satmış kahraman gibi,
Etinle, kemiğinle, sokakların malısın!
Kurulup şiltesine bir tahtaravan gibi,
Sonsuz mesafelerin üstünden aşmalısın!

Fahişe yataklardan kaçtığın günden beri,
Erimiş ruhlarımız bir derdin potasında.
Senin gölgeni içmiş, onun gözbebekleri;
Onun taşı erimiş, senin kafatasında.

İkinizin de ne eş ne arkadaşınız var;
Sükût gibi münzevi, çığlık gibi hürsünüz.
Dünyada taşınacak bir kuru başınız var;
Onu da, hangi diyar olsa götürürsünüz.

Yağız atlı süvari, koştur atını, koştur!
Sonunda kabre çıkar bu yolun kıvrımları.
Ne kaldırımlar kadar seni anlayan olur,
Ne senin anladığın kadar kaldırımları..

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:20 AM
Bir esmer kadındır ki, kaldırımlarda gece,
Vecd içinde başı dik, hayalini sürükler.
Simsiyah gözlerine, bir ân, gözüm değince,
Yolumu bekleyen genç, haydi düş peşime, der.

Ondan bir temas gibi rüzgâr beni bürür de,
Tutmak, tutmak isterim, onu göğsüme alıp.
Bir türlü yetişemem, fecre kadar yürür de,
Heyhat, o bir ince ruh, bense etten bir kalıp.

Arkamdan bir kahkaha duysam yaralanırım;
Onu bir başkasına râm oluyor sanırım,
Görsem pencerelerde, soyunan bir karaltı.

Varsın, bugün bir acı duymasın gözyaşımdan;
Bana rahat bir döşek serince yerin altı,
Bilirim, kalkmayacak, bir yâr gibi başımdan...

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:20 AM
Boyan bitti desem
Kurşunkalemsin
Ne istediğimi yazar
Ne de çizersin…
Pasaklımısın
Yasaklımısın nesin?

Kolay değil elbet
İmkânsıza yakın
Karmakarışık duygularımı
Yazıp, çizmen...

Tamam naz etme!
Sende haklısın
Belki de
Bâzı duygularım gibi yasaklısın.

Kimi zaman çözüldüğünde
Görünmez gönül prangalarım
Nasıl da yazarsın...
Hislerime tercüman olursun
Ne kadar mutlu olurum bir bilsen…

Ama o haset mutsuzluk yok mu?
Sanki beni unutmâ! diye bağırır
Kim haber verir bilmem…
Bilmem ki o nu kimler çağırır?

Yaz ne olursun!
İçimdeki doğru ve yanlış
Güzel ve çirkin
Haklı ve haksız ne varsa
Çıksın ortaya bilinsin
Evet...
Ya bilinsin;
Ya tertemiz silinsin!

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:20 AM
Kalemlerin cennetine hoş geldiniz!
Arzın merkezine ve sözün ürpertisine!
Alınterinin damlasına ve ekmeğin kırıntısına!
Sözün doğrusuna ve yazıda akarcasına!
Mürekkep balığının yuvasına hoş geldiniz!
Sofrasında sunacak etli düşüncelerini!
Ve sıyırarak kılçıklarından saf!
Küçük ya da büyük demeyeceksiniz!
Kalemlerin cennetine hoş geldiniz!
Açlıktan karın gurultusuna!
Hüzünden sessizliğin en korkuncuna!
Dağların en rüzgarlı zirvelerine!
Pınarların en donduran bereketine!
Kalplerin sevda sellerine!
Ağız dolusu kahkahaya!
Karınca sabrına, onca ağırlığına!
Kalemlerin cennetine hoş geldiniz!
Siyahın en karanlığına!
Beyazın kirlenmemişine!
Kuzuya, kurda, sağlama, topala!
Doğruluktan şaşmayana, eşeğe ters oturana!
Kalemini boylamasın kırana!
Acıya, tatlıya, biberli helvaya!
Umulana, bulunana sonra yerine konulana!
Armutla, elmayı toplayana!
Hazirun sepetinde toplanana!
Buyrun Kıyamet şiirleri!
Kalemlerin cennetine hoş geldiniz!

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:20 AM
Herşey karşılığını bulduğunda arzımda
Bende diyeceğim dünyaya merhaba.
Her gülüşümde binbir acı saklı olsada.
Olanca gücümle haykıracağım insanlara.

Tren tünele her girdiğinde
Bakın hele şu haykırıpta gülene!
Ne kadarda mutlu görünüyor!
O,aslında kendini sömürüyor.

Kalemlerin lisanında yoktur ayrılık.
Hiçbir zaman oldu mu bizde gayrılık?
Nedir bu yüklü bulutların sebebi;
Yoksa gözyaşlarımın mı tercümesi?

Yüreğindeki çarpıntı,içtiğin su.
soluduğun hava,yada
Rüyaların kadar vazgeçilmez olsaydım,,
Yinede benden vazgeçermiydin?

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:21 AM
Yaramıza hançer değdi
Çâremizi kan tuttu kalk!
Efendiler boyun eğdi
Sözlerini unuttu kalk!

Yürekler koptu yerinden
Acılar vurdu derinden.
Aşkın, kanlar gözlerinden
Aktı, aşkı kuruttu kalk!

Dinamikler ihlâl oldu
Metanetler ithal oldu.
Ortam bir garip hâl oldu
Pire devleri yuttu kalk!

Kurnazların işi hile
Mâsumların bahtı çile
Kör milleti bile bile
Nankörler hep uyuttu kalk!

03-10-2000

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:21 AM
Kalk uyuma
sıçrıyor duygularım
bak ne yazacağım
yağmur bahara çarpıyor
yağmuru yazacağım
tut elimi
titrek yıldızlar gözükmüyor
çaresiz kalmış güneş
bulutların arasında
kalk uyuma
sokul bana
bahar olsun yüreğim
erisin bedenim
tükensin bitsin çaresizliğim
deli desinler bana yağmur bitse de
kalk uyuma
güneş kurutamasın
yansımasında ıslaklığımı
toprak kokusu saçlarında
burcu burcu
kalk uyuma
sarmaşıklara inat
kollarım bedeninde dolansın
kalk uyuma
kış batarken bahar bizi kıskansın
günahı neydi sevginin
uyandırılmak mı
kalk uyuma
sevmeyi öğrenmeden mi uyuyacaksın
umutların rüyasında mısın
kalk uyuma
otur karşıma
zamanıdır
yaramazlık yapmanın.

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:21 AM
Yıllar, aylar, haftalar, günler, saatler derken
Mutluluğa dakikalar kala
Çekip gittin haber vermeden
Ben seni nikah masasında beklerken
Sen kalleşçesine vurdun yüreğimden
Hem de ummadığım bir anda
Canım gibi sevdiğim dostumla beraber
Şimdi beddua bile etmiyorum size
Değmezsiniz benim lanetime
Değmezsiniz gözyaşı akıtmama
Çoktandır sildim sizi kalbimden
Bir daha asla yazmamacasına
Sormak bile gelmiyor içimden bana bunu neden yaptığını
Çünkü buna değmezsin sen
Seni beklerken çektiğim o acınının bedeli
Sana yeteri kadar ceza vericek merak etme
Orda; nikah masanında akıttığım iki damla gözyaşım
Seni idam edicek üzülme
Sanma ki Allah bunu yanına kar brakır
İnan kalleş sevgilim, inan bunun bedeli çok çok ağır.

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:21 AM
Tüfenk icad oldu
Bozuldu mertlik
Koydular bu tüfeğe de bir ad
Kalaşnikof, nâmı diğer AK-47
Askerlerin elindeki Kalaşnikof
Teröristlerin ve suikastçıların ellerinde
Birden dönüşüverdi Kalleşnikof'a
Nice askerimiz şehit edildi kalleşçe
Nice aydın insanımız düşürüldü
Hâin bir pusuya daha ne olduğunu anlamadan
Ve katledildi karanlık ve kuytu bir köşede
Kalleş ellerdeki Kalleşnikoflarla hunharca
Ölüm makinesi bir terörist
Ve ölüm makinesi bir silah
Kalleş ve Kalleşnikof
işbirlikçiliği
Görülmedi insanlık tarihinde
Böyle kalleşçe bir işbirliği
Yok etti insanlardaki birliği ve dirliği
ALLAH korusun cümlemizi
Kalleşnikoflu kalleşlerin şerrinden.

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:21 AM
Sonunda senin için hırsız oldum,
Komşumun bostanında gül kalmadı...
Güleri layık gören arsız oldum
Bir özür dileyecek dil kalmadı...

Hüsam der,Sevdiğim Mutluluk Yakın.
Sevda bilmeyene aldanma sakın.
Gülerken ağlamak güzeldir, lakin,
Gözümü silecek mendil kalmadı...

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:21 AM
Daha gidilecek yerlerimiz var
Şu sohbetini dinler gideriz
Coştukça şarkılar, türküler, sazlar
Rakı mı, şarap mı, içer gideriz

Geçse de umudun baharı yazı
Gözlerde kalıyor yaşanmış izi
Kimseler kınamaz burada bizi
Ne varsa hesabı öder gideriz

Söyleyecek sözü olan anlatsın
İsterse içine yalan da katsın
Yeter ki kendinden, bizden söz etsin
Yalanı doğruyu sezer gideriz

Neler gördük neler bu güne kadar
Daha gidilecek yerlerimiz var
Bizi buralarda unutamazlar
Kalacak bir türkü söyler gideriz

Sevgiye var olduk sevdik sevildik
Kavgalara girdik öldük dirildik
Bir anlam fırını icinde piştik
Anlamlı güzeli sever gideriz.

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:21 AM
Yerle yeksan ölçüler alıyorum
Uğraşıyorum veli nimetlerle
Adisyonun başrolünde yazılıyor adım
Senin haberin yok hayranlıklarımdan
Eriyorum buz tutmuş yokuşlarında
Müsait değil bu çarpıntılarımdan
Duygu kaldırımlarına yaklaşmaya

Melodik sesinle duymak vardı şimdi
Bütün yersiz anılarını,
Katlar arası bekleyişlerini görmek
Senin gözlerinde tüketmek zamanı..
Yürüyüşün apansız telaşlarla gidişin yokmu
Ne olduğu belirsiz mazeretlerle bakışın
Hiçbir mantık açıklamazken duruluşumu
Ayrılıklarda devleşiyor kızgınlığın

Bir öykü yazmalı kalbim sana dair
Unutulmaz öylesi depresif olmalı
Her şey değersizleşiyor coğrafyamda
Bir tek sen kar kalmalısın,
Bide bu mevsim sırılsıklam yanımda…

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:22 AM
Bana hiçbirşey borçlu değilsin.
Hatta bir beddua alacaklısın.
Git deyince çekip giden sevgili,
Kalmanı istesem kalacak mısın?

Kibirle dolu bir kalbe sahipsin.
Aşkta gurur olmaz öğrenmelisin.
Sende gitmeye hiç hazır değilsin,
Kalmanı istesem kalacak mısın?

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:22 AM
Sevgi bağı çok güzel
Kalplerimiz bir çarptı
Kalbinden bir parçayı
Benim kalbime attı

Can ne kadar tatlı ki
Sen candanda tatlı
Tanrıma şükürler olsun
Kalbimi seninle donattı

Aşkın tarifini yapamam
Aşkın beni şımarttı
Kalbimin içine girdi
Kale gibi kuşattı.

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:22 AM
Iste yine basbasayiz icimin acisi
yine birlikteyiz
ver elini
sus ve ne olur incitme beni

Ey kalbimin agrisi
ver elini
cikalim seninle soluksuz kalmadan sessizce
bu karanlik ve ugultulu ormandan

Icimin acisi, kalbimin agrisi, askim
iste yine basbasayiz
ver elini
sus ve ne olur incitme beni .......

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:22 AM
Elimi uzatıp dokunacağım kadar yakınsın bana,
Sesimi duyamayacak kadar uzak,
Ne seni görmeden geçiyor zaman,
Ne de zaman seni görmeye yetiyor.
Bir zaman geliyor,görüyorum,bakıyorum,
Tam geleceğim an yanına yok oluyorsun,
Ya ben görmüyorum seni,ya sen bana gözükmüyorsun.
Bir zaman geliyor yanımdasın,
Uzatsam elimi dokunabileceğim kadar yakın,
Bakıyorum gözlerine anlatmak istiyorum sevgimi,
Bakıyorsun bakıyorsun ve gelip geçiyorsun.
Ya anlamıyorsun sana olan sevgimi,
Ya da sevgiden kaçıyorsun.
Ama sevgiden kaçılmaz ki.
AŞK yakaladığı zaman,bütün bedenini sarar,
Hapseder seni adeta.
Hiçbir şey güzel gelmez,ondan başka hiçbir şey mutlu etmez seni,
Bir tek kelime duysan ondan sana ait,
Bulutun üstünde hissedersin kendini.
Kilitler seni kalp tutsağında.
İmkansız artık kaçamazsın,sevdiğinden kaçabilirsin ama onu sevmeden edemezsin.
Bir kere kalp tutsak etmiş seni,çıkmak için çaba harcama,çıkamazsın.
Eğer bir gün gelir çıkmak istersen kalp tutsağından
O zaman ruhun da bedenden çıkar unutma.
Çünkü sevgi o kadar büyüktür ki unutamazsın,
Unutmak için harcanan çabalar boşadır,
Seviyorsun,inkar etmeyeceksin.
Üstüne üstüne gideceksin ki sevginin sen ondan kaçacağına o senden kaçsın.
Bu kadar büyük bir aşk görmediği için,
Korktuğu için kaçsın.
Bu kadar büyük bir aşkı ilk sen yaşadığın için mutlu olacaksın,
Sevdiğinle olduğun mutlu olacaksın,
Seni sen yapan değerleri bulduğun için mutlu olacaksın.

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:22 AM
O güzel gözler gözlerime kilitlendi
Beni çok etkiledi kalbimi deldi
Aşk mı sevdamı rüyamı neydi
Gözleri gözlerimde elleri elimdeydi

Bakışlarıyla gözleri beni büyüledi
Ateş yandı içimde kalbim alevlendi
Seviyorum dedi dünyayı bana verdi
El ele verince ellerimiz kenetlendi

Aşkımız büyüdükçe büyüdü filizlendi
Yandı yandı köz oldu korlandı alevlendi
Tutkulara dönüştü yeşerdikçe özlendi
Yüzüklere gerek yok kalplerimiz sözlendi

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:22 AM
Uzaklarda olsan da
Gözlerini göğe mühürlemişsin
Her dolunayda gülümsüyor bana,
Bir ışık sızıyor odama,
Issız gecenin koynunda,
Ninnisi ile uyanıyorum rüzgarın,
Ağaçların yaprakları dalgalanıyor,
Dalgalanıyor deniz..
Ve kıyıya vuruyor ölü gözyaşlarım.
Kayalar ufalanıyor,
Bir şiir beliriyor bulutların üzerinde,
Belli ki kalbinin yansıması,
Diyor ki;
Unutmak mümkün değil seni,
Unutulmaya layık değilsin,
Çünkü sen benim vazgeçilmezimsin

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:22 AM
Vurgunum sana
Senin de dediğin gibi
Kalpten sevdik biz
Hissettik
Tüm duyguları
İçimizde büyüttük beraber

Tutkunum sana
Aramızda yollar var
Biliyorum
Seni yanımda istiyorum
Katlanamam diye korksam da
Seni çok seviyorum

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:22 AM
Yaşamaktan mı yorgunum bilmem,
Seni günlerce beklemekten mi?
Yine yoldan geyik geyik sekişin
Gün sönerken mi, ay batarken mi
Söyle: Memnun musun uzaklarda;
Yuvan aydın, gönülcüğün şen mi?
Yine kalsın mı, dizlerimde başın;
Yine koynumda can çekişsen mi
Kim sorar, ey hayat, kim düşünür,
Ki vakit geç mi, yoksa erken mi?
Söyle: Memnun musun uzaklarda;
Yuvan aydın, gönülcüğün şen mi?
Gökte katlar bizimdi.. bilmezdik,
Bu hafiflik kanad mı, yelken mi;
Anlamaz, anlamazdık, Allah’ım,
Böyle yekpare, can mıyız, ten mi?
Söyle: Memnun musun uzaklarda;
Yuvan aydın, gönülcüğün şen mi?
Bilemem: Gizli gizli gel! dediğin
Başka bir aşina mıdır, ben mi;
Kadehinden mi sarhoşum hala,
Kadehlerinden mi?
Söyle: Memnun musun uzaklarda;
Yuvan aydın, gönülcüğün şen mi?

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:23 AM
Yüreğim kanar
Sensiz gecen aksamlarda

Kanar
Yüreğim kanar
Titrerken sesim
Bakışların olmasa bakışlarımda

Kanar
Yüreğim kanar
Estikçe rüzgar titrer bedenim
Yanımda sen olmadığında
Kanar yüreğim
Rüzgarların uğultusunda

Kanar
Yüreğim kanar
Sensiz aksamların yangınında
Suskunlaşır,sessizliğe bürünür
Yer gök,börtü böcek
Suskunlaşır o an yüreğim
Rüzgarların uğultusu
Ve birde yanan bedenimin çıtırtısı duyulur yalnızca

Kanar
Yüreğim kanar
Sensiz gecen aksamlarda
Akşamların yangınında.

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:23 AM
Gözlerine hasret kaldığım,
Gül yüzünü mumla aradığım,
Sesiyle hayallere daldığım,
Sen değil miydin sevgili!!!

Aklıma düşünce iki damla yaş ile
Heyhat! Bu şiirde de yapılmaz ki hile,
Sen her zaman aklımdasın desem bile
İnanır mısın bana sevgili!!!

Sekiz şubat iki bin altı
Henüz vakit gece yarısı
Attığın dört-beş mesaj tam bir kalp yarası
Sen beni böyle üzer miydin sevgili!!!

Uykularım kaçtı, ******* karanlık
Sanma ki hatırlarım seni anlık
Daima kalbimdesin fakat kalbim kırık!
Bir gün bana gelir misin sevgili!!!

Ümit son buldu yetişsin artık ölüm
Senin yaptığın değil mi bana zulüm?
Bırakıp gitsen de beni be gülüm
İyi dualarım her zaman seninledir sevgili...

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:23 AM
Asi ruhun isyankâr yine bedenine
alıp başını gitmek ister bilinmezlere
her defasında kaybettiğini bile bile
sakın ha! Buraya kadarmış deme!
Şimdi zamanı değil pusmanın...
Kaç! Sığınma ecelin gölgesine.

Hani daha yaşanılacak çok şey vardı
mürüvvetini görmeden gitmem derdin
ben de derdim; sus hiç konuşma!
Yakıştıramazdım ki ölümü sana.
Şimdi onca söze ne oldu anne?
Yoksa Azrail’e sözümü geçiremedin?
Bırak! Kapanayım ecelinin dizlerine
emrihaktan selam getirdim diyeyim ona
izin ver artık yalanlar söyleyeyim,
yeter! Gerçekler acıtıyor insanı anne
ne olur dur! Beni bir başıma bırakma!
Sensiz uçmayı öğrenemem anne
artık çok zor kanatlanamam düşlerime.

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:23 AM
Kanatları kırık güzel kelebek,
Seni de yakacak delice sevmek,
Yasak aşk dediğin, ateşten gömlek,
Ben giyip yanayım, gülüm yanmasın...

Ne uça bilirsin benle beraber,
Ne geçe bilirsin, olsan derbeder,
Ya rabbim; yasak aşk; ölümden beter,
Ölüp ayrılayım, gülüm yanmasın...

19.02.2004 Taşkışla/Taksim

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:23 AM
Işıl ışıl,yanan,yosun yeşili gözlerinde,
istemem hiç bir zaman,göz yaşları yer alsın.
Sakın acıya yer verme,şefkat dolu kâlbinde.
Mutluluk saçan gönlüne,elem,keder dolmasın.

Sevgi sözcükleri bir an eksilmesin dilinden.
O tebessümler hiç silinmesin gülen yüzünden.
Övmüşte yaratmış Tanrım seni,hiç üşenmeden.
Bu dünyada eşin yok,kanatsız bir meleksin sen.

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:23 AM
a.

beni bu kıyıda bırakan yaren
sukuneti ağlayık düşürdüğümde
gülümseyen bir sen kaldın geceden
bir sen kaldın hep sıcak
kanayan bir şiir oku sen bana
nefesimden söküp götürsün beni

yüzüm akşamcı çocuklara sürünür
en hummalı yerinden sınanır hüzün
terkimde telafidir düşlerim
benliğim daracık sokaklarda avare

mürekkebi silinmiş yaldızlı kağıt
parmak izlerimde kayıp mı sende
dikenler zümrüde bananıp çıkar
damlayan çehreler susuz kalır hep
ve dokunur karanfillere ölüm

b.

kanayanım ey kanayan
şiirim ceplerime sıkıştırılmış
kaçamam kapılardan
her kafiyem ele veriyor beni
müteessir bir sancı geriliyor ufkumda
soğudukça kaynıyor / yanıyor içim
kanayan bir şiir ezberlet bana

söz kendiyle meczup oluyor şimdi
nefesimde salıncak kuramıyor çocuklar
ağlamam / ki konuşamam
şiir
har bölerek çıktı ağrıyan yanımızdan
çığlığı sukutu kadar derin
buğusu muamma bir aşk gibi
muhacir duyguların kronik ifadesi

c.

bitecek bir yerde hayat nakışı
intihar edecek sancılar dudağımda

avucumda çırpınmasana kalem
tükenme hiç savaşımı yazmaktan
sülüs bir hat çiz aşka
kanasın
ağlasın neşvemi raksından koparan endam

gölgenin nabzından bir şiirle düş
ağlayan sevinçle geldiyse hayat
kanayan bir şiir olacak ölüm

d.

güneşine veda ettiğim yaren
hesap dışı kaç yara var kanayan
kaç bilinmeyenle çözülür vehim
ya şehrin son durağından kaç yolcu var öteye

yandığıma bakmayın semazenlere
ellerim yine senâsında sözlerin
ellerim yine mübtelasında
sızısında gözlerin

hecesine gemi yürüttüğüm ey
al beni kelimelerin izdüşümünde

bir yanı eksik kalmasın sözlerimin
azadedir aynalarda suretim
bir deli manşettir sözümü kesen
tanığım ve yarınım olur musun
güneşine veda ettiğim yaren

e.

son sözümde tekfinim bayramlar yapadursun
bir kitap sayfasından kaldırılsın cenazem
mısraların yarım kalmışlarına
henüz bir miad koymadık ya aşk üzre
sertaç için çalınmıyor kapılar
acısını bulmuş ayık ihanet

anladım sukunete gebe kalacak ruhum
soru sorma be yaren
kanayan bir şiirle ört beni
delişmen sevdalarım yok benim

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:24 AM
Anam
Hep aynı güzel kadın
Duygulu içten cana yakın
İkizim
Üşüyen sıcak yanım

Anam
Yüreğimde süren ışkın
Göğü kuşatılmış mavi
Şiirimi yurt edinen kuş sürüsü
Çağlanın çağıldayan yeşili
Sürgün göğümün yağmur bulutu
Çocukluğumun yitik türküsü

Anam
Ateşin ağzı
Acının yalazı
Serçenin kanı
Ruhumu seyre durduğum aynam
Tanrıya komşu bahçem
Çocukların kiraz çaldığı

Anam
Umudun soluk alışı
Suyun kendine akan tarihi
Toprağın alın teri
Rüzgârın uyuduğu vadi
Yarım kalmış şiirlerin adresi
Kelebeğin çiçekten elleri

Anam
Kendini doğuran kadın
Yunus’un bilge yüreği
Kanayan ömrüm benim

7 Ocak 2001,
Enfield Island Village, Londra

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:24 AM
İçimden söküp atamadığım
Bir yara var
Ne zaman elimi atsam kanıyor
Bu yaraya can dayanmaz
Sanki içimi ateş almış yanıyor
Suçum, günahım, yırtığım yok
Her şey bana yamanıyor
Altta kal canın çıksın
Herkes üstüme abanıyor
Haklı olsan da şikâyetin kadıya mı?
Oda ananı bellediğinle kalıyor
Gine haksız sen oluyorsun
Haksızlar haklı olarak nam salıyor
Haklılar hakkını değirmende alıyor
Para pisliğin yorganı oluyor
Ört bas edip üstünü kapatıyor.

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:24 AM
Kandillerde gelmeyenler
Bayramlarda gelmesinler
Sağlığım da zarar varsa
Cenazeme gelmesinler

İyi günde dost olanlar
Dünyada baki kalanlar
Kendini ölmez sananlar
Mezarıma gelmesinler

Sağlığımda bilmeyenler
Hastalığımda gelmesinler
Bana yapılan bu zulmü
Çocuklarında göreler.

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:24 AM
Şimdi Soframda yoksun .
Oysa bilirsin ki,
Ne açlıklar çektikte ayrı komadık
Kendimizi sevda mangalımızdan.
Her zaman minderin yanı başımda
Ve sıcaklığın aşımdaydı.


Menemenimin buharında da yoksun
Banacak sevdamı kalmadı nedir?
Her kaşıkta yudumladığım
Yüreğindemi göçtü bu ellerden.

Kandiller astım geceme,
Sıyırayım karanlığı yokluğuna kadar.


Araladım basmadan perdeyi.
Hani seni ilk öptüğüm gecenin
Şahidi olan,
O hep en uzakta olan yıldızın
Işığı süzülsün gözlerime.


Odanın öbür ucuna attığımız
Üzerinde kahve içip fallar baktığımız
Güz rengi mindere kaydı gözlerim .
Neler yaşadık senle üstünde
Ve en çok ta altında.

Köze durdu fındık kabukları da,
Kendi külleriyle kapadım ateşini .
Ne garip değilmi!!!

Demliği atam üstüne diye geçsede usumdan
Elim varmıyor sensiz beklemelere.

Düşünsene köze sardığım kül gibi
Sarardım *******i seni ama
Yinede ısınamadım diye uzanırdın dudaklarıma.
Yağmur olur akardı bedenlerimizde sevdamız.

Soframda yoksun...
Ben sensiz, ben iliklerine kadar aç.
Ben teninde rüzgar,
Ben dingin suskun bir sevdalı.

Soframda yoksun...
Sen közüm, sen korum,sen sevdam.
Sen yüreğimin ortası,sen canlar ötesi.

Bahçe kapısındaki mandalıda söküp attım.
Ardına kadar seni bekliyor begonyaların.
Biliyormusun?
Takılmak için eteğine ,
Daha da büyüdü güllerin.

Sen soframda yoksun.
Bahçemde de, erguvanlarımda da yoksun.
İspinozlar bile sensiz dolmuyorlar geceye.
Bir yudum su bile akmıyor dereden.

Sen yoksan,
Geride koyduğuna ne ad vereceğim
Bilemiyorum ...

Soframda zemheri esiyor.
Hazanı arar oldu gözlerim.
Oysa bahardın sen,
Her yanın farklı bir çiçek gibi kokardı.
Her sabah farklı doğardın ikimiz için...

Özledim rüzgarla oynaşan saçlarını,
Özledim soframda bağdaş kuruşunu,
Özledim sana türküler yakmayı ...

Gönlümde soframda hep açık sevdalım.
Dalgaların sarp kayalara uzanışı gibi
Yine vur, yine yıka, yine öp beni...

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:25 AM
Ne bir dondurma,nede bir elma şekeri kandırabildi beni
İçini açmaya kıyamadığım kumbaramda
çocukluğumun ilk harçlığıydın..

Bu yüzdendi belki de cimriliğim

Aklımda,fikrimde,kumbaramda sen
Seni sana biriktirdim, bir görsen !

Patlayan bir topun peşinden koşan
kenar mahallenin o en cennet sokağında
belki annesi duyar diye
avaz avaz ağlayarak dizleri kanayan bir çocuğun,
acısı saklı yüreğimde...

Hatırlar mısın
"Öpte geçsin" derlerdi
yara bandı rolüne bürünmüş dudaklara
Ve inanırdı
öz annesi tarafından kandırılmış,merheme muhtaç bütün fakir çocuklar

Belki çok beklemez gidersin bu şiirden
Hadi,sende beni kandır !
"Öpte geçsin"
Ruhumda biriken bir volkanın patlamaya hazır sevgisi dudaklarına.

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:25 AM
Sensiz yine o ıssız *******deyim
Belki karşıma çıkarsın diye
Sensiz yine hayallerdeyim
Belki geri dönersin diye

Gelmesende mutluluk senin olsun
Bütün dertlerin hepsi benim
Güneş sadece senin için doğsun
O ıssız *******de benim

Hangi kelime anlatır bilemem
Kim anlar halimi güvenemem
Sensizlik benim kaderimmiş
Yolumdan çok geç dönemem

İster gel ister gelme
Sen her zaman benim yanımdasın
Sanki bana can veren
Damarlarımdaki kanımsın

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:25 AM
Yokluğun gözlerime vurdu
Tenimden kanlı bir yaş süzüldü
Sildim seni diyordum
Senle birlikte her şeyimi silmişim
Artık sensizlikten korkmuyorum
Korkmadığım an zaman durdu
İşte o an tenimden kanlı bir yaş süzüldü
Şimdi anlıyorum
Aslında ben hep sensizmişim
Şu içimdeki aşk hala kor bir yaraymış
Hiç iyileşmemiş kabuk tutmuş üzeri
Seni beklemiş hep kanasın diye
Seni beklemiş gece gündüz
Gelmediğini anladığı an yüreğim
İşte o an tenimden kanlı bir yaş süzüldü
Rüzgarları al sevdaları al benden
Tek sen kal bende bir çığ gibi
Yağmurlu günlerde bekledi korlu yüreğim
Hiç vazgeçmedi sevdadan
Sen gelmedin bekledi yüreğim ama
Sen gelmedin, gelmediğin an
İşte o an tenimden kanlı bir yaş süzüldü
Senin gelmediğin günlerdir
Benim karanlığım
Ama şunu hiçbir zaman unutmadım
Karanlıktayken aydınlığı umut edenler
Bir gün o aydınlığa kavuşurlar.
Yeter ki umut olsun yüreklerde……..
BEN UMUT EDİYORUM
BİR GÜN SENDE
GELECEKSİN BEN
AYDINLIĞA KAVUŞACAĞIM

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:25 AM
Bir değil felek, bin vurur..
Yarab bu ne acaib bedendir..
Hala ayakta durur...
Pişmanlık acıları sarmış,
zihnim frenden mahrum..
İçimde zalimce duygular, nefretim neden varsa,
kırık kanadım uçar belki,ecele çare olsa,
Ürkek oldum, kahreder her güneşin batışı,
Ağıtı bırakıp,duaya durmalı dilin yakarışı,
Sabra esir özler,ayaklar sılaya varmaz,
Hasret yakarda acı acı,yürek dayanmaz,
*
Akşamın kızılı ,kan dök der gibi oluk oluk,
Gel der, meçhul mezarı süsleyen çimenler,
Gözümün önünde o çukur ,soğuk mu soğuk...
Akmaya susamış tortu, içimde bir yumak kan..
Vade dolmuşsa gam yeme, uçar gider can..
Geriye baksan yaş boşalır,ilerde karanlık,
Sakince ölmek bile zor bak..
Huzursuzluk sarmış ortalık...
*Azrail zaman kollar,başımda nöbetçi asker,
Ne kadar severmişsin aldın kollarına,
Sıkma yüreğimi, vicdansız kanser....

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:25 AM
Kurtlar sofrasında kuzu misali
Çaresizce boyun eğdim beklerim
Torba torba taşınıyor kan ürünleri
Çaresi yok bilirim ben öleceğim

Ne kadar zor şu ölümü beklemek
Kanserim,derdime çare yok demek
Eşi dostu gözyaşıyla bırakıp
Bir ummana dalıp gitmek ve yitmek

Çiçekleri taşımayın odama
Bu kasveti dağıtmıyor buradan
Acıyan gözlerle bakmayın bana
Sonunda herkesi alır Yaradan

Bir tek evladımı teselli edin
Ona yokluğumu belli etmeyin
Zor da olsa ona gülümsedim hep
O gülerek gitti ölüme deyin

Umut güzel şey olsa da yok artık
Doymasam da yaşamaya son artık
Dua edin ardımdan,son vasiyetim
Elveda dotlarım elveda artık

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:25 AM
Bulantılı bir hayat benimkisi,
Sürekli rahatsız ediyor
Beni kendi vücudum,
İçerden çöküyorum, biliyorum...
Sahiden ne olacak şimdi?
Nasıl veda edeceğim?
Bile bile bir dünyadan ötekine gideceğim,
Dostlar elveda...
Hayat elveda...
SANA ELVEDA CANIM, EN ÇOKTA SANA ELVEDA.

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:25 AM
Ay inceldi ve orman
bir tortu gibi çöktü dibe
Buğusu yoktu toprağın
büsbütün balçıktı yeryüzü

Irmaklar sağırdı ve dağlar
birer aptaldı o hantal gövdeleriyle
Gittikçe büyüyordu rüzgarın beynimdeki ur
Öfkemizden şimşeği yarattık

İnsanı yarattık
(hayır, balçıktan değil)
O gün bugün arayıp dururuz onu
hangi cehenneme gitti, bilmeyiz

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:26 AM
Kendi yastıklarına gölge salmasın
Çocuklarının öpüşleri onlara anlat
Onlara anlat yağmur karşılıklı yağar
Ruhların içindeki müzikle karşılıklı
Kapalı çarşı içinde bir sigara
Bir keman kılıfı senin saçlarına sürünen yağ
Onlara anlat kadınların gözlerinin içinden geçer
Kapalı çarşı ve kapalı çarşıyı götüren saat

Bir inci gerdanlık dumanları içinde kapkara
Anlamağa başladığı ağır ve çekilmez kelimeler içinde dağ
Senin resmin ince gerdanlığın siyah parlaklığı içinde ışıklı
Işıklı ışıksız yandan ve önden ışıksız arkadan ve içten ışıklı
Onlara anlat ki insan kelimelerden ve şiirden yaratılmadı
Tüyler içinde gelen yeni dünya
Bir sandalye kadar hür olduğu gün
Sen cuma gününün hürriyet kadar kutsal olduğunu onlara anlat

Benim aynamı küçültüp büyülten onlar
Benim aynamı aynalıktan çıkaran
Kapalı çarşılar içinde fikre ve gerçeğe
Neler neler etti anlarsın onlar
Şemsiyeler gibi
Felaketlerin en şakacısına açılıveren onlar
Kendi yastıklarına düşmesin
Dostlarının kadınları üstündeki gölgesi onlara anlat
Kapalı çarşılar içinde
Aslanların ağaç kabuğuna yazdığı şiir
Kapalı çarşı içerisinde
Açık ve keskin yumuşak ve güzel Kur'an sesleri
Kapalı çarşı içinde kapalı rüya çarşıları
Kapalı çarşı içinde öfke ve af çarşıları

Kapalı çarşıya gittiğin zaman
Bir yangın sonrasının gazetelerini okudun
Bir gazete uzun ve kul olmuş bir gazeteydi kapalı çarşı
Mavi gözlü bir gazete
Kapalı çarşı içinde bulutların en senin olanı
Sen bana kapalı çarşı
Şüphesiz o kadar satılan ve alınanlar var ki
Şüphesiz bir harita kırığı
Bir yapma deniz parçasıyla kapalı kapalı çarşı

Sen kapalı çarşılar üstüne yağmur yağanı
Yağmurun iyi ve doğru yağmadığını onlara anlat

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:26 AM
Gece eksilten rüyalar içinde eridi
Geçmiş dirildi siyah yağmurlarında arka bahçenin
Karanlıkta çırpındı hayalet dizeler
Yaralı biçimleri benzetme mağlubu.

Başkasından ses umarken dile gelen söz gibi
Boş odaya uğrayanın dilinde ağrıyan söz gibi

Bu yıl boralandı kış, üşüdü rapsodi
Elimde büyüteç, saksıda kar çiçekleri
Üşenip suyu bidondan, şarabı şişeden içtim
Ve aynı tad geldi hepsinden: ağu.

Hayat sıkıcı hayatla barışık sevgili
Yıkıldı çoktan o mimari, binası dimdik ayakta
Hemen solmaya başlayan A'sı kadar yaşanıyor aşk
Ş'ye takati yetse alkol gibi olurdu zaten.

Sabahın alışkanlık zifosunda solup gidecek bu resimde
Rüya kadar uyanık olmaya bir çağrı var.

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:26 AM
Yürüyorum çıkmaz sokaklarda
Tüm yollar benim ama eşlik eden kimsem yok
Tek kaldım dipsiz kuyularda
Tırmansam tek bir çıkışım yok
Her kapı ardına kadar açık
Koşuyorum fakat yetişmek imkansız mesafeler uzun
Direniyorum yetişiyorum da ama çat! Suratımda bir serinlik
Kapalı kapılar ardındayım
Gözlerim dolu geziyorum ıssız sokaklarda
İçim acıyor bir yandan bir yandan da yüreğim ağlıyor
Duyuyorum hıçkırıklarını ama nafile ulaşamıyorum kilidini vurduğum yüreğime
Zaman su gibi akıp geçerken zengin sofralarda
Ben yaşıyorum her anı bu fakir yüreğimde
Acım körükleniyor bu alev alev yanan yaz *******inde
Ama ne çare şu yanan gönlüme bir damla su veren sevdiğim yok.

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:26 AM
Tutamadım verdiğim yeminleri kahrederek
çekmedim mi sendeki nazı boynumu bükerek
unutamadım hayırsızı umudumu keserek
bak yine kapına geldim.

Aydınlık aramaktayım bir ziyadan her yerde
ne kötülük gördün İzmir imbatından kaderde
hasret yelini estirdin derman olmayan derde
bak yine kapına geldim.

Bana ahlar çektirdin darılıp bana boş yere
iç çekip telefonu kapamadın mı kaç kere
savurdun hayallerimi yeryüzünden göklere
bak yine kapına geldim.

Kulak ver artık hem garip hem öksüz seslerime
çare bulamıyorlar vücut dengemin ritmine
insafa gel bak şu imdat diyen son nefesime
bak yine kapına geldim.

İlk heyecanım beklemedim mi senin yolunu
Böyle girme cennete göz ararken uykusunu
Tanrım binlerce dert vermiş yormuş naçar kulunu
bak yine kapına geldim.

Kalbim güvercin gözlerim yaşlı seni düşlerim
duvara akseden gölgemle açmanı beklerim
AÇ KAPINI bitti yokuşlarım hem inişlerim
başka gidecek yerim yok bak yine kapına geldim.

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:26 AM
Kapıyı çalınca, ah eder için, gözlerin sulanır,
Vurunca kapıya,
Hatırlanmak istemezsin, utanırsın, hatta ağlarsın.
Düşlerimde yanına gelmeye alıştım gülüm.
Hiç gürültü yapmadan,
Parmak uçlarımla dukunurken yüzüne,
Saçlarına dukunmak, kokusunu duymak için sevginin.
Çok uyudum eşiğinde girişin.
Ben Akşamları seni görmeye alıştım gülüm,
Kapıyı çalınca, üzülme olurmu.
Uyurken uyandırma olurmu.

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:26 AM
Dalgınlık eceliyle mazimi çaldırdım
simit kokan körükleri patlamış otobüste
ne şiirler vardı içinde çeşitli yıllardaki reyonların seçimiyle.

Mecnun ile Leyla’yı kavuşturmuştum dırdırlar içinde
kadınlarımı anlatmıştım
gözleriyle yemin eden güneş gözbebeklerinde.

Yalancıları çizdim ümit veren masalcılar diyarında dillerin başka kalbiyle
her kağıda neler yazmıştım panzehiri olmayan çilelerle
neştersiz sezaryenlerle.

Sevinç mi ?!!
Hayat törpüsü başlamayan lisedeki kız arkadaşımın repliklerinde
keşke bunca yıl takatukayla halı örseydim kişilik erozyonsuz nasırsız
ellerimle.

Ne şiirler yazmıştım
biçare şuh kahkaha atan pavyon önündeki dilberlere
pilotun sönmemiş lav arzusuyla iniş takımlarıyla hostese sinyal vermesine.

İlk öpüşmemde
ya hamile kalırsa korkusuyla yemekten kesilişime
ya da ilkokulda öğretmenime aşık olup evine kadar peşinden gidişime.

Her şeyin sonu var fragmanı olmasa da
eceli gelmemiş tekerlekler şerit değiştirmekte
nasıl kıydın kapkaççı başka dilde konuşan bu kağıttan yiğitlere.

Eceli gelen çay bardağı elimden süzüldü
planör sessizliğiyle
neler ölmedi ki içimde bugün eceli gelmeden derinliğiyle.

Bugün aklım başımda başka dille konuşmuyorum
bilimcim tam yerinde
çalındı ya şiirler(evrak çantam-cep telefonu...) Sarhoş edasındayım asıl
sorun bu işte.

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:27 AM
Demir alma zamanı geldi mi limandan
Tayfunlara,fırtınalara hazır olacaksın
Gemide senin, denizde senin kaptan
Bir tek sen anlarsın onların dilinden

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:27 AM
Sen kaptansız gemi
Rotasını şaşırmış
Dalgalara kapılmış
Alır götürürler seni
Bilmediğin kıyılara
Her rüzgar bir macera
Atılırsın koynuna
Sen kaptansız gemi
Uçsuz bucaksız denizde
Ne dolaşırsın tek başına
Birazdan kopacak fırtına
Aç yelkenlerini
Aç bu limana
Sen kaptansız gemi
Niye enginlere açıldın
Bilmez misin sen
Tayfunları,tufanları
Bilmez misin dev dalgaları
Bilmez misin denizi
Çekiverir derinlere
Haydi aç yelkenlerini
Fırtına kapacak birazdan
Yanaş sessizce bu limana

Kdz.Ereğli

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:27 AM
aydın a inceden kar yağıyor..!
evimin buğulu penceresinden
tepeden seyrediyorum şehri!
geçen arabalar,tren,otobüs...
menderesin böldüğü
aydın ovasının beyazlığı ...
ağaçlar gelin olmuş,yavaş yavaş
havada ağır bir grılik
koşuşturan çocuklar,kuş peşinde kediler.
aydın a inceden kar yağıyor
alışılmamış,sevinç verici beyazlık.
çocuk olmak vardı,sevgili olmak vardı,
oynanırdı elbet saatlerce,üşüyene dek...!

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:27 AM
Kardır yağan üstümüze geceden,
Yağmurlu, karanlık bir düşünceden,
Ormanın uğultusuyla birlikte
Ve dörtnala dümdüz bir mavilikte
Kar yağıyor üstümüze, inceden.

Sesin nerde kaldı, her günkü sesin,
Unutulmuş güzel şarkılar için
Bu kar gecesinde uzaktan, yoldan,
Rüzgâr gibi tâ eski Anadolu'dan
Sesin nerde kaldı? kar içindesin!

Ne sabahtır bu mavilik, ne akşam!
Uyandırmayın beni, uyanamam.
Kaybolmuş sevdiklerimiz aşkına,
Allah aşkına, gök, deniz aşkına
Yağsın kar üstümüze buram buram...
Buğulandıkça yüzü her aynanın
Beyaz dokusunda bu saf rüyanın
Göğe uzanır - tek, tenha - bir kamış
Sırf unutmak için, unutmak ey kış!
Büyük yalnızlığını dünyanın

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:27 AM
Gökten yere düşen kar taneleri,
Beyaz billur ışıltılar saçarak,
Dev gözlere kenetlenip gidiyor,
Az buz, tam oturdu, kar taneleri,
Avucumda sıcaklıktan çözüldü,
Yerde tutsak yem olmaya nebata.

Gökten yere düşen kar taneleri,
Yağıyorsun özlemlerin, arzuların üstüne,
Ne konuk olup kalmanı bekliyorum burada,
Ne de dingin yağışının durmasını,
Sükut içinde bakıp seyrinle,
Soğuk sıcaklığını içmek ister gözlerim.

Bir tabloyu tamamlayan senin aklığındır,
Hastalığı, pisliği söküp atan paklığın,
İnadım inat, içeri girmeyeceğim,
Bu gece karda oturup, oynaşıp,
Terli kaslarımı gecenin soğuğuyla,
Ovup ovup ovup duracağım.

Gökten yer düşen kar taneleri,
Beyaz billur ışıklar saçarak,
Dans ediyor, ince ince havada,
Ne gürültü, ne uyku bu gece,
Bu gece karlı yollarda sabahlamak,
Dev gözlere kenetleyip o yari.

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:27 AM
Havada birleşmeden, yere inen soğuk kar,
Hayallere dalar insan, gözler hep ona bakar.

Tane tane, ayrı ayrı, hepsi birer anı gibi,
Güzeli hatırlatır, huzur verir dua gibi.

Ruhu dinlendirir, sinirleri boşaltır,
Sitresli insan için, iyi bir ilaçtır.

Bembeyaz yapar, kapkara olan toprağı,
İnsanı yaşlandırır, ak yapar, siyah saçları.

Şehir hayatını felç eder, denir ama,
Bunu diyenler, itaat etmezler ona.

İlkbaharı getiren kıştır, bunu bilin,
Hayata gözlerini açtırır, kardelenlerin.

Çağlayarak akan dereleri dondurur,
En ufak yeşili bile soldurur.

Çocukların vazgeçilmezi olan kar,
Sevgi dolu gözlerle, insana bakar.

Gece uzakta parlayan bir ışığa bakın,
O güzelim yağışını seyredin karın.

Sakin sakin inerken yeryüzüne,
Bir rüzgar, aman Allah'ım o da ne?

Masum masum yağan kara ne oldu böyle?
Biranda şiddetlendi, hızlı bir şekilde.

Gözler kendini, ondan alamıyor,
Sanki kar onları, kendine çekiyor.

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:27 AM
Kar altında soğuktan üşüyen,
Yapayalnız bir papatyayım ben
Güneşe hasret bekliyorum
Yaprağımı hiç dökmeden
Üzülmüyorum,
Beni de bir bekleyen var biliyorum
Bahar gelir, karlar erir
Ve ben;
Çığ altından sağ çıkan bir yiğit edasıyla
Yeni doğan güne dönerim yüzümü
Sabır ekerim toprağa,
Umut alırım
Ve bir sabah;
Hayallerin renkli şavkı vurur gözlerime
Yaralarımı sararım
Kar altında soğuktan üşüyen,
Yapayalnız bir papatyayım ben
Bunu da atlatırım!......

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:28 AM
Uyandım kar aydınlığında
O küçük kasaba uykuda
Uykusuz bir sıra kavak
Hem gider hem dinlerim
Düş önüme yol göster derem benim
Kar mıhı atımın nallarında
Cebimde bir şişe konyak

Evlerinin avlusunda ayna nar
Sedirinde acı biber rengi bir kilim
Odan ıslak tahta kokar biraz da toprak
Gözlerim sana değer ısınır
Uzattım mı mangalına ellerimi
Her yanım tane tane mısır
Sanırdım patladı patlayacak

Sen sıcaktın yataklar sıcak
Pencerende aydınlık kar
Ateşim kömürüm esmerim benim
O günlerin tadı başka nerde var
Gençtik âşıktık deliydik
Seviştikçe ağardı karanlıklar
Bunca dağın karlarını erittik

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:28 AM
Yorgun şimdi sevdam
Kar altında

Kaybolmuşluğumu söylüyorum sana
Öykü yalın akışını sürdürüyor

Her avın bir avcısı
Oluyor ille değil mi
Huzursuzluğumuzun sebebi
Ve huysuzluğumuzun

Işıldak ışık vurunca kara
Kararır yüreği gecenin
Av şaşkın avcı hazır
Bir yalaz bir haykırış
Kar kızıl

Sana söylüyorum dinle beni
Av avlanmış avcı avlamıştır
Öyküye son gerekiyor çünkü

Kar kızılı şimdi sevdam
Düşlerim yarım.

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:28 AM
gökyüzü içini döküyor bu gün
bir papatyanın yapraklarından beyaz
onlardan hırçın
onlar kadar saf...
dökülüyor kartaneleri
avuçlarımda eriyor yüzlercesi
çıkıp dolaşasam diyorum
sağuk...
içim dışımdan çok üşüyor
dışım,içimden çok bana benziyor
içim karmakarışık yağıyor dışıma
kar taneleri gibi..
kendimi onlardan koruyorum da
kendimden koruyamıyorum
duruyor artık.
düşmüyorlar
onlar da yorgun
belli
kar taneleri
unutturmayın bana kendinizi...

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:28 AM
sensizliğe ağıtlar yaktığım camın önündeyim yine
puslu bir kış ikindisini seyrediyorum
boşuna olduğunu bilsem de bekliyorum
köşebaşından çıkıp gelirsen diye...
beklemekten sıkılıp
rüzgarda sağa sola savrulan cılız kar tanelerine
isimler takıyorum;
sevgi,aşk,hasret...
gökten duygularım yağıyor sanki
yüreğim aynı gökyüzü gibi;sisli..
öyle uzak kaldık ki birbirimizden...
hepsi donmuş,
bir daha kalbimin ritmini değiştiremez sandığım duygular
çözülmeleri için senin sıcaklığına ihtiyacım var
bir kar tanesiyken, berrak sulara dönüşmelerine izin ver
minik damlalarken birleşip bir çağlayan olmalarını sağla bırak,
sana doğru aksınlar ruhunu sarsınlar
sen ben ol,
ben de sen olayım
ne özlem kalsın,ne ayrılık....

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:28 AM
Bomboş ve sensizim şimdi
gündüzüm gecem birbirine karıştı
başlamadan yarım kaldı
bırakmıyor yakamı bu aşk
yalan değil inan çok sevdim seni.
Elim kolum bağlı
daha benim olmadan kaybettim seni
elimde tek kalan resimlerin
gözlerim gelecekte ve sende
yalan değil inan çok sevdim seni
kışın güneşim ol ısıt beni
yazın yağmur ol yağ üzerime
tekrar doğacağım güne dek
denize döküyorum bütün anıları
yalan değil inan çok sevdim seni.

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:28 AM
Sen canımsın.
Ama çok uzaklardasın
Birgün,
Rüzgar olup saçlarına,
Yağmur olup yanaklarına,
Ve bir kartanesi olup
Düşersem avuçlarına,
Sana ihtiyacım var
Beni bırakma

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:29 AM
Bir sabah kalktığımda,
Pencereden dışarı bakınca,
Etrafı bembeyaz gördüm.
Anne bu nedir dedim,
Her yeri beyaz bir çarşafla mı örtmüşler,
Yok dedi,
O zaman her yeri beyaza mı boyamışlar
Hayır çocuğum dedi,
O kar, kışın yağar dedi.
Pencereyi açtım, bir avuç aldım.
Elim çok üşüdü.
Ben sıcak bir evdeydim
Kuşları, kedileri, köpekleri düşündüm,
Anne hayvanlar üşümez mi dedim
Üşürler dedi,
Sonra sokaktaki evsiz insanlar aklıma geldi,
Anna ya evsiz insanlar ne yapacaklar dedim,
Annem sustu.
Ya kar dedim..
Kar üşür mü anneciğim?

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:29 AM
Seninle kışım yaz oldu benim,
Çiçekler açmıyor sen gelmeyince.
Bekledim dört mevsim gelirsin diye,
gurbette beklemek zor geldi bana.

Hazan oldu hüzün oldu gelmedin,
ben sevdikçe kıymetimi bilmedin.
Karardı gözlerim, önü, görmedim,
kışta bıraktın beni, 'dön!' diye gülüm.

Nasıl söyleyeyim, nasıl atayım kalbimden seni?
Kopmuyor, kök salmış içime benim .
Gözümü kör et, elimi kopart,
gönlüm bagiriyor 'Gülümsün bemim'!

Çiçekler açmadan n'olur gel,
gözlerim görmezse geç olur gülüm.
Seni son kez bir daha görem,
Ne olur bu sansı ver bana gülüm!

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:29 AM
Bir şarkı var aklımda
Eskiden kalma
Kar yağar bazen nisanda
Biliyorum, bir şeyler var
Ölüm yarası tadında

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:29 AM
Kar yağdıkça kışım ben,
Yağmur yağdıkça kokarım.
Sevginle açan her çiçek gibi,
Ben de son baharda solarım.

Vadi arası ırmağım ben,
Balıklarla yaşarım.
Sonra bir balığa adını koyar,
Onunla koklaşırım.

Senin adını göklere yazarım,
Güneşle doğarsın,
Bende ay olur,
Senin için her gece parıldarım.

Canım sıkılır,sahildeki martı olurum.
Açarım kanatlarımı senin esirin olurum,
Kalp çarpıntım aynası olur aşkımın,
Sahildeki sarhoşlar şahidim…
Ömür boyu ben senin olurum!

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:29 AM
Kar yağdıkça kışım ben,
Yağmur yağdıkça kokarım.
Sevginle açan her çiçek gibi,
Bende son baharda solarım.

Boş boş bakarken gelir aklıma,
O sevgi dolu bakışların.
Bilmem nereye yazayım adını,
Her tarafı sevgin dolu hayatın!

Gökte uçan kuşlar gibi,
Dolaşır göklerde benim aşkım.
Sen beni izliyor olacaksın,
Bense göklerde sana aşığım!

Bu sevgi yakarsa yakar,
Adını koyamadığım yaşantımın.
Sevginle doğan güneş kadar,
Ben sana her gün aşığım.

Herkes içer,ben aşığım!
Herkes ağlar ben aşığım!
Herkes bu denli mutsuzken,
Ben sadece mutlu bir aşığım!

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:29 AM
Kar yağıyor hiçbir taraf görünmez, Bekledikçe doldu dağ taş kar ile,
Şu tepelr dağmı ola bilinmez, Kimi yola çıkar ahû zâr ile,
Günler geçer, güneş tekrar görünmez, Bilmem ama, kaç gün kaldı geride,
Gökyüzünde bulut durur, ağ gibi. Gökyüzünde bulut durur, ağ gibi.

Kar yağınca sür sen evinde sefa, Yollar dardır yürünür mü yan yana?
Karlar yağıyor bir daha, bir daha, Kışı gördük, sıra gelse bahara,
Hele bekle sabırlıca kaç hafta, Zaman olur o da çıkar gelir ya,
Gökyüzünde bulut durur ağ gibi. Gökyüzünde bulut durur, ağ gibi.

Ben beklerim, sen beklersin boş yere,
Umalım ki bahar bu yıl tez gele,
Yok, bahrda yok, yaz da yok bu sene,
Gökyüzünde bulut durur, ağ gibi.

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:30 AM
kara...kara...kara
kara topraklara,
kara somunlar için salarım
Kara buğdayları.
Karasabana kara öküzlerim koşarım.
Karadır ellerim,karasabanın sapında.
Kara sabahlarda,
kara umutlarla
uyanırım hep.
Gecenin karanlığında
dönerim eve,tarladan.
Kara...kara...kara
kara ellerini tutarım hatçe’min
kara gecenin koynunda.
Kara çarşafların üzerinde
kara.. Kara çocuklar için
birleşir kara bedenlerimiz.
Kara gözlerimiz
Kara uykulara dalar sonra.
Ve ben her kara gecenin,
kara uykularında
beyaz bembeyaz
bulutlar görürüm rüyamda
ve her sabah yeniden
kara toprakların,
kara koynunda bulurum kendimi
kara...kara...kara
yoksa beyazlıklar tükendi mi?

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:30 AM
Yorgun geceden kalma dökülüyor
Birer birer sarkık düşlerim
Üzerimden kaldıramadım bu yalnızlığı
Sessizce bakışlarından çeker giderim
Ufalandım takvimlerin boş sayfalarında
Kendimi harcarken berduş yılların
Son söze kalsa bir tek nefesim
Belki de silinir gider bu dünyadan adresim
İçimden gelenlerimle haykırıp gün batımına
Bir kanatta ben çırpsam korkmadan
Yıldırımlar düşer kalbimin orta yerine
Kül olur pembelerim ürkerim zifiri karanlıktan
Sabaha törpülenirken düzenbaz gölge aşklar
Gözümde yaş bırakmadı sahte bakışlar
Heyulası çığlık içinde çırpınır durur da
Sevinecektir döndüğümde o kara bakışlar.

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:30 AM
Aç eteklerini
Dökülen dut tanelerinden
Sevgilerimi döküyorum
Bilenmiş duygularda
Çiğnemeden ezilsin damağında
Tadında suskunluk çöksün
Sevgi taneleri artınca
Dön dut yemiş bülbül misali
Aşırı sevgi doymuşluğuna
Ellerinde kara dutun izleri
Silinmezken sularda
Ayrılmak kolay mı
Tadı damağında kalmışken.

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:30 AM
Kara gözlerindeki umut
Siyah saçları kadar karamsardı
ve kadere küsmüştü O, bir kere
Sevgiyi öldürdü diye...
Sanki ona uzanan ellerde
Keskin bir bıçak
Ha vurdu ha vuracak
Bu, benim karanlıklarım,
Bu benim sırlarım diyor hep
Bir gün gelecek
Şefkatle kollarına saracaklar...
Asılsız sevgilerdi onu yıkan aslında
Umutları umduğu gibi çıkmamış
Beklentileri hep korkuları olmuş
Sanki bütün hayatı,
Kupkuru bir odadaymış kopamadıklarıyla...
Gülüşleri bir sigara içimi zamanı kadar az
Her nefeste biraz daha kısalırken
Bütün beklentileri
Duman duman uçuyorlardı.
Kurallar koymak isterken dostluklarına,
Kuralları bozduğunun farkında değildi aslında...
Şimdi o gözlerde,
Vakitsiz yağan yağmurlar var,
Hasat mevsimi bitmiş bahçelere
Sağnak sağnak yağacaklar,
Belki gönlünde gökkuşağı açacak
Ama, altından çocuklar geçmeyecekler.
Su yerine zehir akacak ırmaklarından,
Hiç kimse içmeyecek...
ya Ben,
Şimdilerde bir bağ bozumu hüznü var içimde,
Üzümlerim gazap üzümü
Şaraplarımsa gözyaşları...
Sen güz güneşinde, sanki kanadı kırık bir kuş,
Konmuştu bahçeme,
Ona şefkatle eğilirken
Pır diye uçtu birden
Kırık sandığım kanatlarındaki sahtelik,
ve inancımla birlikte.

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:30 AM
ah ah yaktı beni kara gözlerin yaktı
kaşların yay kirpiklerin oktu
sapladın kalbime yarası çoktu
acısı bin yılda çıkmazdı

senin gibi karagözlü yar
arasam da bulunmazdı
ah ah yaktı beni yaktı
gözlerinin karası yaktı

aşımı ocağımı dağıttı
yüreğimde derin yaralar açtı
ben sana değil kara gözlerine vuruldum
cezama razıydım kor gibi yandım
cehennem azabını dünyada tattım
ah ah yaktı beni kara gözlerin yaktı
kaşların yay kirpiklerin oktu
sapladın kalbime yarası çoktu

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:31 AM
Senin yanında simsiyah ******* renkli görünür
Gözlerinin karası beni öldürür
Sanma ki bu derde çare bulunur
Sevdan yaralar beni kara gözlüm.

Kimse bakmasın karanlıklara
Gözlerini görür dayanamam buna
Dünyayı yakarım senin uğruna
Gel de bu hasret bitsin kara gözlüm.

Güneş doğunca gecenin karası kalkar
Geriye bir tek kara gözlerin kalır
Bilsen güneş buna ne çok kırılır
Sabah olunca gel karagözlüm.

Kara gözlerinle yaktığın bu can
Seni düşünmeden geçirmez bir an
Ömrümden ömür gidiyor her an
Son nefesim tükenmeden gel kara gözlüm.

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:31 AM
Ben bin kere dedim, sen bir kez niye
Sevdim diyemedin be kara gözlüm?
Madem riyakarım bu ağıt niye ?
Akan gözyaşlarım ne kara gözlüm?...

Niçin yaktın bilmem bu bağrı neden?
Kalbimde dinmeyen bu ağrı neden?
Söyle! Nedir beni böyle kahreden?
Bir bildiğin varsa de kara gözlüm...

Gidende gelende duranda bile
İçimde çırpınıp vuranda bile
Sen varsın Mukaddes Kur'an da bile !
Elif,be,te,se ve kara gözlüm....

Henüz rastlamadım halden bilene
Perişan halime gülen gülene
Oysa çektirdiğin bütün çilene
Bir çift gözün bedel be kara gözlüm...

Murada ersede nadir bazısı
Karadır aşığın alınyazısı
Sanki garip gönlüm ana kuzusu
Ardından seslenir meee... kara gözlüm..

Her akşam,her gece, her seherde sen
Havamda, suyumda, her değerde sen !
Ben Mecnuna döndüm,ne dersen de sen !
Adımın baş harfi Ce! kara gözlüm....

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:31 AM
Sepet sepet üzüm
Benim kara gözlüm
Bakmaya utanırım
Derviş Ahmet gibi
Ben de aşık oldum işte
Olamaz mı karagözlüm
Gözlerine aşık oldum
Kimse bilemez
Benim sana olan aşkımı
Vah benim karagözlüm
DERVİŞ AHMET gibi
Bende sana AŞIĞIM

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:31 AM
Bu gece gözlerin düştü aklıma
uykuyu unuttu gözlerim
artık rüyalarıma bile gelmez oldun
kömür gözlüm seni çok özledim.

Çekip giderken gitme diyemedim
o an gururumu yenemedim
sadece baka kaldım ardın sıra
bilmem kaç saat kendime gelemedim.

Utanarak o gece geldim kapın önüne
kapıyı çalmaya cesaret edemedim
elalem laf söz etmesin diye
kapının önünde bekleyemedim.

Ne işte rahat edebildim
ne evde durabildim
zindan oldu koca dünya bana
sensiz hiç bir mekanda
kara gözlüm huzura eremedim.

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:31 AM
Ellerin yurdunda çiçek açarken
Bizim ile kar geliyor kardeşim.
Bu hududu kimler çizmiş gönlüme?
Dar geliyor, dar geliyor gardaşım.

Güzel olmuş sıra sıra söğütler,
Dağ ardında unutulmuş şehitler.
Hürriyete seymen giden yiğitler,
İki gidip bir geliyor gardaşım.

Üç aylık bebekler tutldu taşa,
Düşmanlar geriden eyler temaşa.
Yaratan böylesin vermesin başa,
Zor geliyor, zor geliyor gardaşım.

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:32 AM
Gözümden bir damla düşmüş yine
Hatırası gölge eder mazime
Sarmaş dolaş bir duygu kalmış senden
Kaygısı göç eder yaban ellere

Gidişin o kadar, bir o kadar anlamsız
Ne desem kar etmiyor
Taş kalbin beni dinlemiyor

Kara kalpli … vurdumduymaz
Ne yapsam iflah olmaz
İnan bana, inan buna
Yok olur ölürüm uğruna
Allah şahit, allah şahit
Bana yaptığın haksızlığa.

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:32 AM
Gözlerinden okuyorum bir sıcaklığın olduğunu
Umarımki o gözler birgün beni ağlatacaktır
Hissediyorum içinin yanıp aşkla kavrulduğunu
Sanıyorum ki bu sevginin sonu felaket olacaktır

Hep düşünür senin için olmayacak hayal kurarım
Bir anseni karşımda görür sevgiyle içten bakarım
Ve uyku gelmeyeceğini bilebile yatağıma yatarım
Sanıyorum ki bu sevginin sonu hüsran olacaktır

Biran uyusam bile rüyalar çok güzel olur bana
Çaresizim dayanamıyorum artık benim için ağlamana
Hayatımı düşünmeden veririm içten aşığım sana
Sanıyorum bu sevginin sonu acı ve azap olacaktır

Ben seni sevdim sende beni sevdin kara gözlüm
Senden başkasının olmayacak yaşamım ömrüm
Benim olmazisen kadere kırgın olacaktır gönlüm
Sanıyorum ki bu sevginin sonu kara sevda olacaktır

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:32 AM
Farkına varmazsın çıkarken yola,
Sürer hep, sürecektir; vermeden mola,
Kara sevda dedikleri bu olsa,
Karaya da; sevdaya da; dayan ha...

El içine çıksan yüzünden belli,
Sevdan gözlerinden, sözünden belli,
Yürekteki ince sızından belli,
Yanmaya da, donmaya da; dayan ha...

Mecnunun çölünde; leyla yoluna,
Akbabalar acır gökte; haline,
Bir de dalar isen; yar hayaline,
Seraba da, şaraba da; dayan ha...

Yusuf gibi kuyulara atarlar,
Köle eder; pazar-pazar satarlar,
Her sabrını; bin bir kere tartarlar,
Külhana da; haraba da; dayan ha...

Ferhat eder; sana dağı deldirir,
Sabrın biter, saçlarını yoldurur,
Bir doğarsın; bin bir kere öldürür,
Düşmeye de, kalkmaya da; dayan ha...

20.02.2004 Taşkışla/Taksim

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:32 AM
...ve nihayet gelip çattı
Bir dilimi zehir zıkkım
Bir dilimi candan tatlı.
Masallarla indi yere
Sebil oldu cümle hikayelere
kara kara kazanlarda kaynadı
Diyar diyar al kanlara boyandı
Türkülerde ateş alev yandı tutuştu
Gördes kiliminde nakış
Minyatür bahçelerinde suret kesildi.
Ve nihayet gelip çattı
Elveda belirsiz bedava sevince
Uçan kuşa eşe dosta elveda
Bütün haşmetiyle gelip çattı
Bir dilimi zehir zıkkım
Bir dilimi candan tatlı.

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:32 AM
Bir kere sevdaya tutulmaya gör;
Ateşlere yandığının resmidir.
Aşık dediğin, Mecnun misali kor;
Ne bilsin alemde ne mevsimidir.

Dünya bir yana, o hayal bir yana;
Bir meşaledir pervaneyim ona.
Altında bir omur done dolana
Ağladığım yer penceresi midir?

Bir köşeye mahzun çekilen için,
Yemekten içmekten kesilen için,
Sensiz uykuyu haram bilen için,
Ayrılık olumun diğer ismidir

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:32 AM
Kara sevdadır bu yakar adamı
Unutturur annen ile babanı
Andırırsın davar güden çobanı
Gezersin dağlarda bir deli gibi

Uğruna yandığın bakmaz yüzüne
Ateş salar yüreğine özüne
Dünya mali görülmez ki gözüne
Dolaşır gezersin budala gibi

Uykun gelmez *******i yalaman
Çıkarıp kalbinden sokup ataman
Yemin etme sen sözünü tutamam
Sözünde durmayan sahtekar gibi

Bu sevda ki ne yiğitler bitirdi
Aldı Aslı’yı Kerem’i de götürdü
Güner buna yenilikler getirdi
Hiç vurdum duymazdan bir arsız gibi

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:33 AM
Sen hasretsin içimde
Hasretin içimi yaralar
Dayanamam hasretine
Kabuk tuttu yaralar

Kalbim ayrılığa dayanmaz
Ciğerimi paralar
Sığmıyorum bu dünyaya
Dar geliyor dünyalar

Günden güne eriyorum
Bende kara sevda var
Kalbinde bana yer ver
Orada kurayım saraylar

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:33 AM
Yalnız doğdum, yalnız yaşadım.
Hiç gülmedim, hep ağladım
Tek dostum sigaram oldu,
Simdi ise sensin kara silahım.

Kara silahım,dert ortağım,
Her şey bitti,herkes gitti.
Tek kursunla bitsin hayatim.
Sensin benim kurtarıcım.

Ben yalnızım buralarda,
Tek başıma bir masada.
Elimde kara silahım,
Namlusu dertli başımda.

Bekle, kara toprak geliyorum.
Senden geldim, sana gidiyorum
Elveda benim kara silahım.
Kahpe dünyayı sana bırakıyorum.

Elveda...

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:33 AM
kendi kendimi esir aldım
kilitledim kapılarımı
pencerelerim sımsıkı kapalı.
saatlerim durmuş
elektriklerim kesik.
yok beğlantım kendimden başkasıyla.
kalbim bomboş
ruhum olmuş sarhoş bu uğurda
zamana bıraktım seni sevmeyi
ama sevgin gidince gitti her şey
yaşayan bir ölü oldum
bahara hasret papatyalar gibi
yağmura aç topraklar gibi bekliyorum yağmanı
artık gözyaşlarım değil
senin bakışların beslesin kara toprağımı...

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:33 AM
Bizim elden gelir isen gurbete,
Sıladan bir haber al kara tren...
Yıllar yılı dayanmak zor hasrete,
Yarimi yanıma sal kara tren...

Yol vermiyor gariplere bu ırmak,
Zulüm olur sevenleri ayırmak,
Reva mıdır zenginleri kayırmak?
Yaparsan yollarda kal kara tren...

Gündüz güneşe bak, gecede aya;
Yolum biraz ırak, gidemem yaya.
Teskere alırsam gelecek aya,
Korkmadan tünele dal kara tren...

Sallarken yoruldu tutmuyor elim,
Gurbetin kahrından büküldü belim;
Sılaya varınca gel eğlenelim,
Felekten bir gece çal kara tren...

Köyüme dönmeye çare var ama,
Hasret kaldım beşikteki balama.
Şaka yapıp birde sen oyalama,
Kalmadı Bahri`de hal kara tren...

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:33 AM
Güneşin yeni doğduğunu sana haber veriyorum
Yağmurun hafifliğini toprağın ağırlığını
Ve bütün varlığımla kara yılan seni çağırıyorum
Seni çağırıyorum parmaklarımdan süt içmeğe
Pamuğun ağırlığını yapan dağın hafifliğini
Sana haber veriyorum yeni doğduğunu güneşin

Ben güneyli çocuk arkadaşım ben güneyli çocuk
Günahlarım kadar ömrüm vardır
Ağarmayan saçımı güneşe tutuyorum
Saçlarımı acının elınde unutuyorum
Parmaklarımdan süt içmeğe çağırıyorum seni
Ben güneyli çocuk arkadaşım ben güneyli çocuk

Ben çiçek gibi taşımıyorum göğsümde aşkı
Ben aşkı göğsümde kurşun gibi taşıyorum
Gelmiş dayanmışım demir kapısına sevdanın
Ben yaşamıyor gibi yaşamıyor gibi yaşıyorum
Ben aşkı göğsümde kurşun gibi taşıyorum

Seni süt içmeğe çağırıyorum parmaklarımdan
Kara yılan kara yılan kara yılan kara yılan

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:33 AM
I

Atımla yola çıkıyoruz seherde
Sabah, büyük bir kuş uyanıyor,
Ağırlaşmış ay gibi susuyorum,
Yaşı bilinmeyen yağmur önümde,
Bin yıl ötedeki ufak çiçekler.
Dün gece, dün gece gördüm düşümde
Kömür gözlümden ayrı düşmüşüm
Sevdamın avucunu bastırıyorum geceye
Yağıyor dağlara kar benim için
Güz ağaçları ile karıştırıyorum sisleri
Beni yola bırakan ırmağa dönüp bakıyorum
Uzaklıkların sınanmış bıçağı
Bir şey demek gelmiyor içimden
Kanımın buğdayını savuruyorum.
Atımla, atımla yola çıktım seherde
Lale sümbüller içinde hüma kuşları ötüyor,
Avcılar yolu tutmuşlar dağlara erken erken,
Dar sokaklardan geçiyorlar,
Sağlarına sollarına gümüşlü hamayıl asmışlar
Al atlarının,
Mücevherli tüfekler asmışlar omuzlarına,
Yeterince şarapları var günbatımı için
İnsan gibi bakan kartalları gördüklerinde.

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:34 AM
Unutulmayan anılar vardır hani;
Kelimelerin kifayetsiz kaldığı, ayık kafaların anlayamayacağı;
Yaşanılan, yaşatılan ama zamanla kaybolduğu sanılan.
İşte o anılardan biri vardı ki, unutamadığım ,
Yüreğimden söküp atmaya kıyamadığım,
Bir haziran ayının serin serin deniz kokulu akşamında yaşadığım o anımı.
Ayrılsakta seninle, gece sonrası aydınlığında.....
Kararan dünyamın,kaybolan ışığıydı.....
Karadeniz karanlığında doğan güneşi.
Bir horon döngüsünde gelmiştim göz göze
Unuturmuyum hiç?
Horonun o deli sersenişinde dökülürken göğsünden .
Üç ayaktan biri sendin; vurdun yüreğime;
Karadenizin hırçın dalgası mıydı? Yüreğimi parçalayan
Ya da sebepsiz gözlerin mi? Dönmemek üzere;
Bilemem...
İşte hangi sebepten olursa olsun;
İnadına batırdığım gemilerimin anısına
Unutamam!
Akarken gözlerinden yaşlar yüzüme.
Bir buseydi o yüzümdeki beş parmak iz öncesi
Dudağından kalbime;
Kayboldum bir yetmişlik sonrası.
Divane aşkın mıydı? Özlem duyduğum,
Karadeniz sen kokuyordun.....
Yada sen Karadeniz'din.
Yada Dadaş yüreğim sefildi
Bastırsada tüm hırçın dalgaları göğsünde.....
İnan sevdim esmer kız,
Düşünemeyeceğin kadar....
Kaybolurum sensiz liman liman,
Yakarım Karadeniz'i Gülbeyaz
Bir yetmişlik sonrası.........

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:34 AM
Artvin'den Edirne'ye yaralar bağlayan,
Kızdımı kendince coşup çağlayan,
Yazı baharı harikulade,
Sonbaharı kışı bir başka güzel,
Dillere destan Karadeniz'im,

Üzerinde gezinir hamsi takaları,
Uzaklaştıkça sanki fındık kabuğu,
Köpürdükçe içime hasreti veren,
Özlemin kokusunu bağrıma sindiren,
Dağlara ferman Karadeniz'im,

Aşkın matemini anlatan güzelliğin,
Her dem taze aşk kokan sesin,
Sahilinde yaşanan aşkların ,
Kaldırım taşlarına varıncaya kadar,
Tek habercisi Karadeniz'im,

Durulunca seninle dünya durulur,
Savrulunca seninle alem savrulur,
Ta... Ezelden beri adın duyulur,
Ucundan bucağına bir eser gibi,
Bir sevdasın içimde Karadeniz'im.

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:34 AM
İnan derdim büyük bugün, yüceden yüce
Aydınlanır karanlıklar seni görünce
Gözyaşlarım yüreğime inceden ince
Akıp kan olmadan gel kara gözlüm.

Sevdan şu boynumda ağır bir vebal
Bir tek senin sevdandır tutunduğum dal
Azrail yetişmeden gel şu canımı al
Giden gitsin bir tek sen kal karagözlüm.

Sihir mi yaptılar bilemem ki büyümü
Sağlam yerden atmışlar yüreğime düğümü
Yanaşmaya kıymadığın gönül kıyımı
Tipi boran vurmadan sen çal kara gözlüm.

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:34 AM
inan derdim büyük bugün, yüceden yüce
aydınlanır karanlıklar seni görünce
gözyaşlarım yüreğime inceden ince
akıp kan olmadan gel kara gözlüm.

sevdan şu boynumda ağır bir vebal
bir tek senin sevdandır tutunduğum dal
azrail yetişmeden gel şu canımı al
giden gitsin bir tek sen kal karagözlüm.

sihir mi yaptılar bilemem ki büyümü
sağlam yerden atmışlar yüreğime düğümü
yanaşmaya kıymadığın gönül kıyımı
tipi boran vurmadan sen çal kara gözlüm.

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:34 AM
O yağmurlu kentin inatçı kızı
Öylesine özledim ki seni
Bilmem kaçıncı nefes alışım bu sensiz
Kaçıncı isyan edişim yokluğuna
Hasretin buz tutarken gözlerimde
Kendimi avutmaktayım yalancı sevdalarla
Ne sesin var şimdi ne de nefesin
Hüzün çökmüş İzmir akşamlarına
Senden geriye kalan bir kaç sisli hatıra
Ama umut ölmüyor be karagülüm
Ve sen sığmıyorsun artık bir kaç satıra
Anlamsız gelirken sensiz yaşamak
Hazan yaprakları dökülmekte yollarıma
Beni sana taşırken her gece
Paslı prangalar vurulmakta kollarıma
Her şey bir yana
Şarkıları susturamıyorum be KARAGLÜM
Şarkıları susturamıyorum

GooD aNd EvýL
09-29-2007, 09:35 AM
Gel gönül,gel gidelim bu diyardan
El değmemiş dilber dolu sılamız...
Nerde olsak verir nasibi yaradan,
Nafile gidiyor bunca çilemiz...

Dostum deyipte gelirler yanıma
Ya cekete bakarlar ya donuma
Ezrail bir düğüm atsa canıma,
İmansız kolllarda kalır salımız...

Hangi vefayı gördün yad illerden?
Bıkmadın mı yalan-dolan dillerden?
Haberin aldım da esen yellerden,
Küsmüş gayrı Karahisar Kalem'iz...

Akıl ver mevla'm fikrimden cayacak
Yakında Hüsam nefsine uyacak
Başımı koyup şöyle uyuyacak,
Ne hasırımız var,ne de halımız.....

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 08:58 AM
Karakış basanda gönül dağını,
Sevdanla tutuştur, yak ocağını,
Tatlı gülün üşür, aç kucağını,
Gül olmayan yerde, kış bitmez zaten...

Ağla, sevda için; gözün yaşları,
Damlarken erisin, bağrın taşları,
İçinden uçarsa sevda kuşları,
Hayeller de ölür, düş yetmez zaten...

Ne kadar katlanır, gönlün acıya,
Ne kadar dayanır, yürek sancıya,
Benzersen sonunda bir yabancıya,
Bir hasretle, ölüme güç yetmez zaten...

19.02.2004 Taşkışla/Taksim

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 08:58 AM
yüzüne bakmaya ar ederim ben
bu basımın tacı,gönül süsüm yar
iste budur sevda denilen kumar
Üç kazansam derken, beşi boşa gider

hele bir sev de gönül göreyim seni
bak nasıl gelir ardından, bir alay keder
aşktır beyhudeyle baslar, hasretle biter
her uğraş, her çaba, is boşa gider

mutlu görünülmez mutlu olunur
mutlu olmak kolay değil a gönül
bir gün gerçeklerle yüz yüze gelinir
bütün aşkı hülya düş boşa gider

bir gülüşe dalıp kandığım gibi
hayalleri gerçek sandığım gibi
benim kara kıza yandığım gibi
ağlayıp yanarsın yas boşa gider

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 08:59 AM
İşte sana karalar içinde bir beden
Umuttan bir haber,bekler durur seni.
Yağmurlar yağmayan bir ormanda,
Sen onu düşünürken.

Acılar içinde kıvransa da,
Kalbi artık yok olmuşsa da,
Adıma her ne kadar lanet okusa da,
İçimden atamadığım sen!

Adını koydum senin,
Karalar içinde bir beden.
Kalbinde bir roman var okuyamadığım,
Adı sevgim ve ben!

Amacımı şaşırmışım,
İstesen de gidemem.
Kalbim adını kara listeye almış,
Çağırsan da gelemem artık ben.

Ne taraftayım bilemiyorum,
Sevgin beni derbeder etmiş.
Her gün hayallerimle ağlıyorum,
Sensizlikten bu hayat bana dar gelmiş.

Tat alamıyorum artık yediklerimden,
Sana verdiğim güller kokmuyor.
İçimde bir sen var,
Pişmanlıktan her gün ağlıyor.

Bilmem nasıl biter bu hayat,
Sensiz bir başıma.
Kalbime ağrılar saplanıyor,
Adını her duyuşumda.

Gidiyorum,
Tahammülüm kalmadı sevgisizliğe.
Sende kalan son bir hatıram,
İçindeki okuyamadığım roman.

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 08:59 AM
Yaşayan ölü...
Bakımsız kadın...
Anlamsız adam...
Mutlu çocuklar...
Ben uçuyorum artık!..
Hadi yakalayın bakalım beni..!

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 08:59 AM
Tekmil ufuklar kışladı
Dört yön, onaltı rüzgar
Ve yedi iklim beş kıta
Kar altındadır.

Kavuşmak ilmindeyiz bütün fasıllar
Ray, asfalt, şose, makadam
Benim sarp yolum, patikam
Toros, Anti-toros ve asi Fırat
Tütün, pamuk, buğday ovaları, çeltikler
Vatanım boylu boyunca
Kar altındadır.

Döğüşenler de var bu havalarda
El, ayak buz kesmiş, yürek cehennem
Ümit, öfkeli ve mahzun
Ümit, sapına kadar namuslu
Dağlara çekilmiş
Kar altındadır.

Şarkılar bilirim çiğ tutmuş
Resimler, heykeller, destanlar
Usta ellerin yapısı
Kolsuz, yarı çıplak Venüs
Trans-nonain sokağı
Garcia Lorca'nın mezarı,
Ve gözbebekleri Pierre Curie'nin
Kar altındadır.

Duvarları katı sabır taşından
Kar altındadır varoşlar,
Hasretim nazlıdır Ankara.
Dumanlı havayı kurt sevsin
Asfalttan yürüsün Aralık,
Sevmem, netameli aydır.
Bir başka ama bilemem
Bir kaçıncı bahara kalmıştır vuslat
Kalbim, bu zulümlü sevda,
Kar altındadır.

Gecekondularda hava bulanık puslu
Altındağ gökleri kümülüslü
Ekmeğe, aşka ve ömre
Küfeleriyle hükmeden
Ciğerleri küçük, elleri büyük
Nefesleri yetmez avuçlarına
-İlkokul çağında hepsi-
Kenar çocukları
Kar altındadır.

Hatıp Çay'ın öte yüzü ılıman
Bulvarlar çakırkeyf Yenişehir'de
Karanfil Sokağında gün açmış
Hikmetinden sual olunmaz değil
"mucip sebebin" bilirim
Ve "kafi delil" ortada...

Karanfil sokağında bir camlı bahçe
Camlı bahçe içre bir çini saksı
Bir dal süzülür mavide
Al - al bir yangın şarkısı,
Bakmayın saksıda boy verdiğine
Kökü Altındağ'da, İncesu'dadır.

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 08:59 AM
Ben aydınlık aranırım
Karanlığında şehrin
Ay ümit verir bana
Güneş kesse de selamı
Yıldızlar yoldaş bana
Karanlığa inat yürürüm.

Yine bir yıldız kaydı gökten
Ne kadar da hızlı kayboldu
Gökte bir lambaydı söndü
Bir an durdum başım döndü
Karanlığın azameti ürkütse de beni
Ben kesmedim hiç ümidi
Bak işte sözlerimin şahidi
Güneş doğuyor karanlığa inat...

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 08:59 AM
Yürüyorum sensizlikle beraber gecede
Düşünüyorum, saat karanlığı beş geçe
Açılıyorum yüzmesini bilmediğim gece yarılarına
Siyah yalnızlık özlem sensizlik karıştı bana
Ellerimde yüreğim paylaşıyorum sırlarımı
Yaşanmamış günlere dayıyorum sırtımı
Senle olacağım günü düşünüp
Mutluluk sarıyor her yanımı...

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 08:59 AM
Sönmüştü şehrin ışıkları büsbütün,
Yine her yer karanlık,sessiz
ve ben sensizim yapayalnızım,
Bu şehirdeyim akşamüstü buğulanmış gözlüklerimle,
Senin evinin taa öbür ucunda
Benim evim ise diğer öteki ucunda olan caddenin
Üzerinde yürüyorum titrek adımlarla aklımda bir tek sen.
Hatırlar mısın? Caddenin tam ortasındaki parkta buluşurduk ya bazen
Her 5 dakikada bir sönerdi parkın ışıkları.
O an korkardık ,titrerdik ,birbirimize,
Sarılmak isterdik hiç ayrılmayacak gibisine
Isınırdık birbirimizin kollarında,
Gözlerim gözlerini arardı,ellerim
Usulca dokunurdu teninin kokusuna...
Öpüşürdük doyasıya,gülümserdik,
Sanki ağlarcasına,
Ama 5 Dakka biterdi ışıklar,
Gelirdi şaşkın bakışlarla,
Gözlerinin içi parlardı senin,
Benimse içim kıpır kıpır
Heyecandan dolup taşardı,
Yıldızlar eşliğinde sohbet ederdik ,
Güneşin doğmasını bekler ve günün,
İlk ışıklarıyla evin yolunu gözlerdik.
Sonunda ayrılırdık ve her ayrılık,
Sonunda usanmadan,bıkmadan
Sana tekbir şeyi kekelemeden söylerdim
Seni seviyorum bitanem...
Şuan burada ışıklar yine söndü,
Her yer karanlık ve sessiz
Aklıma yine sen geldin.
Ben sensiz yapayalnızım bu
Şehirdeyim akşamüstü buğulanmış gözlüklerimle,
Karanlığın içine yürüyorum...

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:00 AM
Madem ki kararlısın ,
Öyleyse ,
Seçtiğin yadellerin ol
Ben kalırım buralarda .

Bir ölüyü ziyaret gibi
Yine yürürüm o yollarda.

Etkilemez sanma ,
Yokluğun çok şey farkeder,
Acı da verir , sızı da .

Yine de haber gemişcesine senden :
Durur...
Elini tutar...
Öpmeni beklerim,
Karanlığın orta noktasında ...

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:00 AM
Güneş buluta girince
İyice kaldık karanlıkta
Elektrikler kesildi
Her yer kaldı karanlıkta

Ay güneşin etrafında
Güneş göklerin katında
Kara toprağın altında
Ne yaparız karanlıkta

Gündüzleri gün ışığı
*******i ay ışığı
Alnındaki nur ışığı
Yoksa kaldın karanlıkta

Çocuk gelecek kuşağı
Öğretmen tutar ışığı
Köylerde okul kalmasa
Yine kaldık karanlıkta.

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:00 AM
Dalgalar kayaları dövüyordu
Martılar ekmek kavgasındayken
Yıldızın kaymasını bekliyordu deniz
Kayıp gidivermesini üzerinden.
Rüzgar fısıldıyordu geceye
“Adın ne senin?”
Ve gece dayanmıştı kapıma
Öbür adım
“karanlık benım…”

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:00 AM
yine akşam oldu yine karanlık çöktü
yüreğim yine darlandı yine karamsardı
saniyeler geçmiyor dakikalar uzuyordu
saatler ise bin yıl gibi geliyordu

Yarabbi acaba bu duygu ölüm korkusu muydu
yok yok olamaz bu can buna dayanmaz
bir kerecik o yar ile yatmadan ölünmez
söz sana ölüm bu gece çaresizim

yarın akşam gel Azrail yarim olsun
gelinlikler içinde bana koşsun
açsın kollarını sımsıkı sarsın
işte o zaman ölümüm senin kollarında olsun

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:00 AM
Evde karanlık var
Hiç dışarı çıkmak istemez gönlüm
Bir ses duyarım dışarılardan
Ben içerde mahpustayım
Dışarıda ayaz üşür içim dışım
Evde soğuk bir rüzgar eser sigarımın dumanını savuran
Sigarımı çekerim içime seni çeker gibi
aklıma gelmezsin
Ev karanlık hayalin gözükmez
Vurur gönlümü vurur beynime ucuz yok oluş türküsü
Dışarıda yağmur kokusu
Bir Aydınlık kaplar evin içini çakan şimşeğin uğultusu
Uzanırım her yer karanlık
ne yapsam ısıtsam gözyaşımın donmuşluğunu
Sigaramda artık kifayetsiz o da sönmekte
beni odamın içinde söndürdüğün gibi
Ama ben yapamam söndüremem son sigarımı
Külünü basarım yarama
Ağarır gökyüzü
sen gökyüzünde bir aydınlık
İçimde bir cefa olursun
Uyumak isterim
Güneşin o içimi karartan ışığı izin vermez senin gibi
Yeni günde yine sensiz ve öldüresiye bensiz başlar

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:00 AM
Karanlık gecede mehtabım olsan
Süzülsen o hayal sessizliğinle
Dilinde nağmeler elinde keman
Okşasan ruhumu güzel sesinle

Özge canım olsan gönül yoldaşım
Bir ömür dizinde dinlense başım
Akarsa uğruna aksın gözyaşım
Yakarsa ateşler yaksın elinle

Bir daha sönmesin içimde közün
Bir daha çalmasın kapımı hüzün
Çiçekler açtırsa gülünce yüzün
Dağılsa efkarım gül nefesinle

Kimse okşamasın al yanağını
Öpmesin başkası gül dudağını
Bana bağışlasan gönül bağını
Sevgiden bir yuva kursak seninle

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:00 AM
Yanlızım bu karanlık gecede
Tek sadık dostum gözyaşım oldu
O hüzünlü şarkıda,gözyaşımda buldum seni
Sonu gelmeyen *******de buldum
İçimdeki acının cezasını çeker oldu gözlerim
Ben ise seni sevmenin cezasını çekiyorum
Hayata dair tutunacak dalım kalmamışken
Sen yaban ellerde yaşıyorsun
Bu yalancı dünyada yalnız bıraktın
Zorlu *******imde zindanlara kapattın
Yüreğimdeki bu acıyı hangi dağa haykırayım
Bu acıya hangisi dayanabilir
Sensiz bu hayatta aç köpekler işitsin
Nefesimin sesini,kanımın kokusunu
Bu karanlık *******de
İstemiyorum sensiz bu hayatı..istemiyorum

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:01 AM
Her Gece Ağlıyorum
Bu Issız Delikte
Fakat Gülmek İstiyorum
Artık Bende.

Dünya Üstüme Geliyor
Gün Geçtikçe Karararak
Herkes Sırtını Dönüyor
Dünya Tersine Mi Dönüyor.

Dostlar Sırt Dönüyor
Hatıralar Unutuluyor
Yaşanan Güzel Günler
Tarihe Gömülüyor.

Karanlık Kaplıyor Benim Her Gecemi
İstemesem de Beni, Oyalar
İstemiyorum Artık
Bu Karanlık Geceyi.

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:01 AM
Aydınlık , karanlığa gider, seslenir:
Gel karanlık der,
Seni aydınlatayım;
Görsünler,sende ışık parıltısını.

Karanlık, açmaz kapısını,
Bu çağrıdan ürker, ses vermez..
Bırakıp pılısını pırtısını, çeker gider.
Nereye gittiğini karanlıktan kimse görmez.

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:01 AM
Üç duvar
Bir demir parmaklık arasındayım
Sonu olmayan
Ufku gözükmeyen
Bir yoldayım
Karanlık içinde
Bir benle beraberim
Hücremde senin için ağlamaktayım.

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:01 AM
Benim aklım nerede, saçına mı takıldı,
Saçın ki senden kalan bir serap gibi bana
Ruhunu kime sattın, bedenini kim aldı
Hatırası gül kokan sevgilim ağlasana

Bir tuttuğun karanfil, ardından solup giden
Bir de göz yaşlarınla yoğrulan ağrıların
Kıyısında gezdiğin denize dalıp giden
Periler bile seni unutacaktır yarın
Oysa ben kırk yıl önce ne isem yine oyum,
Varırım ayağına kırarak bu kafesi
Senin yakıp gittiğin ateşin odunuyum
Suyun kârı yok, közüm yanardağlar nefesi

Ben bir yangın yeriysem sen hayale çıkmışsın
Mezarını aşacak güç verilmedi bana
Duman olup gelsem de figânımdan bıkmışsın,
Aramızda kâinat…Sevgilim ağlasana

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:01 AM
Gece sessiz, üşüyor, ağlıyor
Ya yüreğim,
Karanlık ürkütüyor baba sensizliğimi
Gece susuyor baba,
O yaralı, o çaresiz, o yalnız.

Nereye gittin baba?
Kime bıraktın çaresiz umutlarımı
Kime baba diycem ben?
Kime sarılıcam,kiminle ağlıycam?
Hayır korkmuyorum geceden baba
Ben kendimden korkuyorum! ! ! !

Umutlarım seninle gömüldü mezara
Üstünü doldurduk toprakla
Gülüyordun yine hiç korkmuyordun
Ama ben korkuyorum baba,

Karanlık mesken tutmuş yüreğimde
Gülemiyor,sessizliğime şaşıyorum
Gidemiyorum, kaçamıyorum baba,
Çünkü her gittiğim yere,
Kendimi de götürüyorum! ! !

Duvarlar üstüme geliyor
Ağlıyorum sadece…
Seni geri getiremiyorum babacım
Ama ben hep seni yaşatıyorum
Canım babam

Bu yürek ne zaman atmayı unutursa
Bende seni unutucam babacım
Herkes hayatına devam ediyor
Yine sigara içiliyor,
Devam ediyor soba yanmaya..
Temizlik yapılıyor,
Tencereler kaynıyor
Bir sen yoksun babacım

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:02 AM
önce karanlıktan çıkardın
yaşamam için bir neden yarattın
yolumu aydınlattın
beni seven birisinin
olduğunu hatırlattın
hayatımı değiştirdin
hayallerimi ateşledin
sönmek nedir bilmeyen
evren kadar bir aşk verdin
sonra seni sevmiyorum dedin
karanlıklar çemberine geri gönderdin
hayallerimi yıkıp geçtin
ölmek için bir sebep verdin
karanlıklar çemberine geri gönderdin

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:02 AM
Şafaklar vardı
güneşler doğardı yüce dağlar ardında
sabahlar vardı
sabahlar vardı, ve
pencerelerde bizi selamlardı
sevgiler vardı
her şafakta ve her sabahta
gözlerimiz pırıl. Pırıl yanar
yüreklerimiz gürül gürül akardı.

Akşamlar vardı
pencereleri bir karanlık sarardı
yanardı bir. Bir lambalar.

Ve bir zamanlar
lambaların yanmadığı *******de
karanlıkların içinde
güzel yüzlü insanlar
karanlıkları sevgiyle yakardı.

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:02 AM
Artık hiç sabah olmayacak yavrum
Çok uzun sürecek bu siyah gece
Ta zaman durunca, ömür bitince
Alış karanlığa, gözlerini yum
Artık hiç sabah olmayacak yavrum

Bilirim bu mor sükutu bilirim
Beyaz olmalı *******, bembeyaz
Karanlıklar üstünedir şiirim
Bilirim, bu mor sükutu bilirim

Dağlar gibi deryalar gibi sonsuz
Karanlık, karanlık ölümden beter
Bir yol ki hayatla beraber biter
Taştan bir sükut ki hissiz ve ruhsuz
Dağlar gibi deryalar gibi sonsuz

Artık hiç sabah olmayacak yavrum
Bitkin gözlerime son bir defa bak
Bir daha o yerden gün doğmayacak
Bu mor *******de kayboldu ruhum
Artık hiç sabah olmayacak yavrum...

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:03 AM
Artık öğrendim yaşamayı,
Karanlıkta ağlayacağım.
İsterim belki yalnız kalmayı,
Karanlıkta ağlayacağım.

Eski halim olmayacak artık,
Acıyan gözlerle bakmayın artık,
Ağladığımı göremeyeceksiniz artık,
Karanlıkta ağlayacağım.

Bazen bir off çekerse eğer,
Sanmayın RAFET geriye döner,
Beni seven karanlığı sever,
Karanlıkta ağlayacağım.

1996

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:03 AM
Ölmeyi ister *******i yüreğim
sessizliğe alışmışken
tam da uykuya dalarken
gelmeni ister yüreğim gelmeni.

Sen yıldız gibi parlak
ben sensizlik gibi ürkek
kayıp gitmiştin şehrimin üstünden
alışamadan ışığına,
gece sanki söz vermişti
ayrılıklara.
Alışmamı istemişti sanki
senden kalan tek hatıraya
yalnızlığa...

O rüzgârda savrulan saçlarına
benim elim uzanamasa da güzelim
parlamasa da gözlerim
şehrim karanlık diye gözlerim kapalı zannetme...
Sen gitsen de
bir umut işte
mum yakmışım gözlerime...
Karanlık bıraktığın şehrime
uğramasa da ışığın
ben bilirim ki;
bu gönül yana yana kül olur...
Yine sensiz
yine sessiz
yine sevgisiz
ben bilirim ki;
bu gönül yana yana kül olur...

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:03 AM
Bahara Doðru Giden Bir Yol Bu
Yalnýzlýðýn Gölgesinde Biraz Uzun
Biraz karanlýk...
Ayrýlýðýn Pençesinde
Biliyorum Dinmez Bu Fýrtýna
Bir De Alýþamadýysan...
Onun Yokluðunda Tek Baþýna Dolaþamadýysan
Sorma O Zaman!
Dinmez Bu Fýrtýna...
Gözleri Onu Arayan Her Dalgada
Bir Sitem
Hýþmýyla Gelir Geçer
Aþaðýlanmýþçasýna
Hiç Var Olmamýþçasýna...

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:03 AM
Akşamı zor bekledim
sokaklarda gezindim
yüzünü hiç görmedim
karanlıkta buldum seni.

Ağlardım zaman zaman
keder gitti kaldı gam
yıllar yılı gezindim de
karanlıkta buldum seni.

Sebebin ne sormadılar
deli deyip yolladılar
mecnun olup baktımda
karanlıkta buldum seni.

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:03 AM
Gündüzlerin haram olduğu *******den gelmişim sana
Önüm karanlık, yolum karanlık
Bakamam sana şimdi, göremem gözlerini, korkarım
Tutamam ellerini, *******imi de alırlar

Gülemem seninle,
Düet edemem sevincine
Gülüşlerimi de alırlar

Seslenemem, bağıramam sana şimdi
Gel diyemem yanıma
Sözlerimi de alırlar, susarım
Ve susarsam sen, sevmezsin beni...

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:04 AM
Bir salıncak çıkar yokuşlarımı
İnişlerinde sensiz bir bensizlik

Tesadüf çizer sevda çizgilerimi
Düşerken hayatına
Yüzümde belli belirsiz sen...

Bir mandolin seslenir kumsallarıma
İner yağmurlar çizdiğim buluttan.
Ağlarken saçlarında rüzgar
Feraha çalar muhabbetlerim de
Yıkanır güneşlerim imbatlarında.


Bir sol majör damlarken yüreğine
Buluşur perde perde kader
Karar seslerinde...

İnmekteyken dere yatağına
Uçuşur görünmezliğin oysamaları
Sulara atılır kesik çizgiler
Kanar yüreğim susuzluğunda.

Acı dağıtır kırlangıç saltoları
Binbir çiçek derlenir sevda yollarında.

Yağmur büyüsüyken nazarın
Bir dem sıla vurur mızrapa
Sevda dokunurken nağmelerle cana
İşler içimize kekiksi ürpertiler.

Gül ağarırken günden önce
Tan döktü saçlarına asude
Bir şarkı çırpınırken derinliğinde
Yunuslarla saldım türkülerimi

Çekerken sen dolu ağlarımı
Takındı bezirganlığını sevda neferleri
Dalarken gözlerim ölgün fenerlerine
Yırttım hançeremi seslendim arşa

Gelen bahar mıdır eylül baksana! ! !

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:04 AM
kararlıyım
Ki , hiç kararları biz vermedik ,
Bundan sonra yaptıklarımı yapmayacağım ...
Geride bıraktığın aşk enstrümanından kalan
hoş sedalarını yakmayacağım.

Seni ,
Senden kalanları ,
Yaşananların ,
yaşanmayanların mapusanesine hapsedip ,
Göğermemiş buğday tanesinin ,
zamansız tırpan yiyişi gibi
Sana harman güzü göstermeyip
Seni, kalb-ül kabrime defnedeceğim .


Gün , senin istediğin zamandaki ayrılık günü...
Gün , memnû ayrılığın ölüm günü ...
Gün , ayrılığın harman günü ...
Ceylan gözlüm ,zamansız ayrılığımız
mübarek olsun ...

Bende vefa var ceylan gözlüm ,
Seni unutacağım sanma .
Yaşadıklarımızın ,yaşamadıklarımızın kabrini
Hep , ama hep ziyaret edeceğim .

Her kar yağışında ,
Sırrımıza nail dostum sokak lambasının
altına gideceğim.
Her yılbaşında ,
Göğüs cebimde kanyak şişesi ile,
gezdiğimiz yolları gezeceğim.
Her köpek ulumasında
Karanlıktaki, bana bıraktığın
son silüetine korkma diyeceğim.

Duyduğum her bebek doğumunda ,
doğmayan bebeğimize
sevdaya dair
ağıtlar dökeceğim .
Şiirlerin her mısrasına ,
Seni unutmalarının utancıyla
yeni mısralar ekleyeceğim .
Şarkıların her tınısında , içime
İçime içime dönüp
Sırlar içinde büyüttüğümüz
adı aşk olan devle söyleşeceğim .

İşte böyle , ceylan gözlüm,bundan sonra
seni , kalb-ül kabrime gömeceğim .

Üzülme ....
Sakın ola ki üzülme ...
Kabul et ki , yaman kelime ayrılıktan
Biz de , limon küfü nasibimizi aldık ...
Gün gelir sen de unutursun
Gün gelir bizi yakan ateşleri sen de yakarsın .

İnan ki :
Her yağmurda ,
Her kar yağışında ,
Her şiirde ,
Her şarkıda ,
Yalnızlığın her seyr-ül seferinde
Kalb-ül kabrimde seni hep ,
Ama ; Hep ziyaret edeceğim.

Biliyorum .
Sen ,
ayrılıklara ve yalnızlıklara dayanamazsın .
köpekten korkarcasına korkarsın
yalnızlıklardan ve ayrılıklardan ...

Lakin, ne fayda
Tüm korktuklarımız
Senin selametin için kapımızda ...

Ne olur ,
Ne olur ceylan gözlüm ,
Birden bire açma...
Usul usul, dirhem dirhem aç kapına ayrılığımızı .

Beni merak etme sen .
Düşünme de ,
Bilirsin , ben küçüklükten kaşarlanmışım zorluklara...

Beni, ne haldadır diye her düşünüşünde
Bil ki ceylan gözlüm , elimde , sevdiğin o çiçek
Kalb-ül kabrimdeki o ziyaretlerinin
Saymalara sığmayan seferindeyim .

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:04 AM
Bilmez idim
Şu gönül dünyama
Ansızın doğuveren
Bedelsiz
Kararsız
Masum aşkımın
Öylece hayatımın
Bir parçası olacağına
Bu derde düşmeden evvel
Hiç bilebilirmi idim ?
Aşka dair
Kelimelerin böyle
Kıfayetsiz
Yaşananların öyle
Çoşku dolu olduğunu
Bu derde düşmeden evvel
Elbette bilemez idim
Şu derd-i aşkımın
Cesaret,acı ve özgürlük ile
Kazanabilenecek eşsiz
Bir ebedi tekamül olduğunu
Bu derde düşmeden evvel
Hiç anlayabilirmi idim ?
Şu garip sevdam ile
Ne nazlı bir fani dilbere
Nede baki bir mahbub-u ilahiyeye
Büsbütün yar olamayacağımı
Bu derde düşmeden evvel
Elbette anlayamaz idim
Şu deli gönlümü
Kesret galebe çaldığında
Nazlı bir dilbere
Tevhit galebe çaldığında
Mahbub-u ilahiyeye
Öylesine kaptıracağımı
Bu derde düşmeden evvel

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:04 AM
Hava buz gibi,heryer karbeyaz
Sarı sarı güzel ışıklı oteller,
İyi giyimli gelecek vaadeden yetmeler,
Cam gibi buzlu yollar..
Karbeyaz güzelliklerin ortasında kara bir yürek
can dayanmıyor buna.
Kural bilmek,hayatı tanımak istemiyor.
Hürriyet istiyor,doyasıya hürriyet.
bu hirçınlığın gizlediği yüreğinde.
Yürek zincirli,ağız köçekli
Üç biryanı volkan nehirleriyle çevrili.
Zinciri parçalayacak güç
Anlamlı bir bakışta,
Köçeği açacak güç
Fütursuz bir tebessümde gizli.
Gizli ama o gizi çözecek güç bensiz
Elimin kolumun dermanı kesik.
Ezilmiş yürek köşesinde bitkin.
Öylesine yorgunki
Hırpalanan bu yürek,
Öylesine yorgun ki!
Can mı dayanır buna,can mı.

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:04 AM
Bana yarınını anlat
İçinde hüzün olmasın
Gözyaşı olmasın
Umutsuzluk olmasın
Beklenenin dönmeyeceğini bile bile
Yorgun yorgun bakan gözler olmasın
Sağa sola bakmadan yürüdüğün yollarda
Üzerine düsen bir yağmur damlası gibi
Usulca süzülüver
Usulca açıver aydınlık günlere
Bak güneşin açışına
Nehirlere bak sakin sakin akışına
Kuşlara bak kanatlanışlarına uçuşlarına
Sonra kendime bak yavaşça yargısızca
Belki bir kuş gibi uçamazsın
Belki bir güneş gibi açamazsın
Belki nehir gibi akıp gidemezsin
Ama gözlerinle bakabilirsin
Yüreğinle hissedebilirsin
Korkusuzca dokunabilirsin
Anlatabilirsin her şeyi aydınlığa
Haydi, ver elini,
Çekinme dokunmaktan
Çekinme anlamaktan
Ne kadar zor olsa da gerçekler
Merhaba deyip gir içeriye
Merhaba de gözyaşlarının arkasından
Usulca bir gülümsemeyle
Kar beyaz geleceğe...

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:04 AM
Karda ayak izleri var
Vurulup düştükleri yere kadar
Yüzleri tanınmayacak bir halde
Olduğu yerde kalmış cesetleri

Onlar için hatıra yok
Saat durmuş
Onlar için değil
Yıldızlar ve bu gece
Onlar için değil gelen güneş
Artık onların yok
Uzak şehirlerde
Sevdikleri

Artık hepsi bitti
Açlık, susuzluk ve kin
Ne matara ne ekmek torbası lâzım
Ne silâh
Elbise ve düşen şapka da lüzumsuz
Artık üşümezler ki

En güzel ocak ateşleri
Artık ısıtamaz ellerini
İsimlerini en yakın tanıdık
Söylese işitmezler
Kurt mu, dost mu, düşman mı?
Bilmeyecekler baş uçlarına geleni
Artık ne tren, ne gemi
Onları getiremez bir daha

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:05 AM
Karda izler bırakıyorum avcılar peşime düşsün
Bir uçurum kenarında vursunlar beni ki dünya
Uğuldayıp duran bir uçurum değilmiydi zaten
Karda izler bırakıyorum avcılar peşime düşsün
Siliyor adımı bir dal kırarak çam ormanından
Gibi incelterek yetişiyor ardımdaki tipi bana
Adımı yazıyorum kar üstüne ve ıslığını çığlık
Geçmişim kar sessizliğiyle özetleniyor artık
Bir kahkahayla çekip giderim karlı ovalardan
Bir uçurum kenarında vursunlar beni,vursunlar
Karda izler bırakıyorum avcılar peşime düşsün
Yolculuklar ve ayrılıklarla anlatılabilir ancak
Derim ki kar ve hüzün bir aşkın seyir defteridir
Kar yağıyorken milyon kere hüzün yağıyordur
Karda izler bırakıyorum avcılar peşime düşsün
Ömrüm parmak uçlarıda eriyen bir kar tanesi
yakışmıyor onlara

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:05 AM
Kar yağıyor saçlarıma
Palam palam.
Buz sarkığı sakallarım
Kirpiklerim
Ok gibi
Üşümüş gözlerim
Kan çanağı kırmızı
Al al olmuş yanaklarım
Ellerim buz kalıbı
Dermansız ayaklarım
Gitmiyor ileri
Gözlerin değdi birden
Gözüme
Alev aldı yüreğim
Ve ben
Eriyorum

Kdz.Ereğli

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:05 AM
Bir kardan adam gördüm,
Yarin bahçesinde.
Donuk yüreği,
ve buz kesmiş benziyle,
Bana benzeyen...

Dışarıda tek başına,
Bir adam,kardan
Yarin bahçesinde,
Terk edilmiş kaderine...

Yaşamı yağan kardan,
Ölümü güneşten olan,
kardan bedeni,
ve donuk yüreğiyle,
Bir adam,
Bana benzeyen...

Ufuktan göründümü güneş,
ilk gözlerden akar yaş,
Ruhu buhar olur uçar,
Bedeni toprağa göçer...

Geriye;
Bir emanet atkı,
Bir havuç,
Kömürden bir çift göz,
ve donuk yüreği kalır,
Yarin bahçesinde,
Bir adam,kardan,
Bana benzeyen...

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:05 AM
Bilmediğim şarkılar çalıyor gecede
Uzak şehirlere yol alıyorum
Sarılsam da sana korkuyorum yine
Yine kara bataklara saplanıyorum
Tutunamıyorum uzattığın ellerine
Boğuluyorum gözlerin okyanus
Ortasında çırpınan yüreğim
Acısı dağlarda yankılanıyorum
Üşüyor sesim dağın tepesinde
Karı erimemiş saçlarının
Fırtınalar kopuyor ellerini savurma
İniyorum yamaçlara yağmur sularında
Bir çiçek yolumu kesiyor
Bir mutluluk kaplıyor içimi
Adını soruyorum
Kardelen...

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:05 AM
Sen soğuk iklimlerin nazlı çiçeği
Aç bugün... aç baksana mevsimin geldi.
Sev biraz... Sev hayat suyun sevgidir.
Erittiğin karlar değil kalbimdir.

Oysa ben,
Sen istesen...
Gece yıldızlarını toplayan bir ayışığı olabilirdim,
Ve topladığım yıldızları ellerine verebilirdim.

Ben bir tanyeliydim,
Sen gel desen,
Sabahları perdene esebilirdim.

Ben bir gemiydim,
Sen yer versen,
Kalbine demirlerdim.

Sen bir mum ateşisin,
Üflesem sönersin...

Sen bir bahar çiçeğisin,
Kış bitti... açabilir misin.

Sen bir kardelensin,
ama
Kalbimi delen de sensin...

Oysa ben,
Sen istesen...
Gece yıldızlarını toplayan bir ayışığı olabilirdim,
Ve topladığım yıldızları ellerine verebilirdim.

Sen soğuk iklimlerin nazlı çiçeği
Aç bugün... aç baksana mevsimin geldi.
Sev biraz... Sev hayat suyun sevgidir.
Erittiğin karlar değil kalbimdir.

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:05 AM
Hep kar yağardı
Benim gönlüme
Ve bir kardelen
Çiçek açıverdi
Kalbimde birden
Sadece rüzgar
Duydu sesini
Kulağıma usulca
Fısıldayıverdi

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:05 AM
Bülbül gibi gül dalına kurulmam,
Ben seni bir Kış`ta sevdim Kardelen.
Öyle zor olmadı sana vurulmam,
İnan ilk bakışta sevdim Kardelen.

Seni bulmak kolay değil,aradım,
Zemheride dağı-taşı taradım
Sana doğru gelmek için bir adım,
Eriyip akışta sevdim Kardelen.

Sakın bana kızma çatma kaşını,
Çok görme döktüğüm bu göz yaşını
Karlar içinden uzatıp başını
Beni her yakışta sevdim Kardelen.

Vazgeçmedim hep olsamda ağlayan,
Böyle bir aşk beni sana bağlayan.
Gece yüzünü görmemi sağlayan,
Her şimşek çakışta sevdim Kardelen

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:06 AM
Sen geldin
Değişti tek odalı evimizin rengi.

Düş kaçkını bir çiçek gibi
Odamızın pembe köşesini aldın
Bahar rengiyle kuşattın
Hayatımızın bir yanını
Öyküsüz kalmayasın diye
Adını kazıdığı kimliğini
Başucuna bıraktı
Annenin sevda arsızı kalbi.

Süt bollaşmadı
Gürül gürül akmadı su
Açlıktan ölen Afrikalı çocuğu
Ete ve ekmeğe
Kavuşturamadı isyan
Grip günlerinde bahçe
Toprağa döktü ağrısını.

Sen geldin
Yalnızlık dışarıda kaldı.

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:06 AM
Unutmayı ne kadar istedimse
Vazgeçemem senelerce senden
Kokunu unutmak kolay mı sandın
Gel de sen unut bir kere
Yazılmışım baştan sana
Kim silebilir kaderimi
Yoktan var olmadı bu aşk
Rüyalar bilir yüreğimi
Sen, giderken sevgimi öksüz bırakma
Yok, sonu yok sana olan aşkım bitecek sanma
Kardelen çiçeğim gül biraz
Neden solgun titreyişin
Kardelen çiçeğim gül biraz
Sona ersin bu bekleyişin.

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:06 AM
Yazılmamış Mektuplar

Ben hep seni sevdim öbür yanım, adını öğrenmeden
Sarışın mı, esmer mi, uzun-kısa bilmeden
Görmez mi, duymaz mısın, yoksa yürümez misin
Benden kaç yaş büyüksün kundakta bebek
Belki de doğmadın sen
Düşünen beynin, seven kalbin yetti bana
Seni çağırdı sesim
Soydum giysilerini İNSAN çıktın ya içinden
Gerisini boş ver dedim, gerisi resim, ötesi ten
Seni sevmem için de görmem gerekmiyordu zaten

Seni yazdım tüm kitaplara, düşünce hızımla doldurdum
Yetmedi sayfalar
Kim okudu ki bir satırını, hem okusa da ne anlar
Burada olmasa da ölümsüzlükte, sonsuza dek birlikte
Seninle olmak için Yüce Rabbime sözüm var
Her yeni buluşumda eskiyeni
Her eskide bir yeni
Arkamdan getiremeyeceklerimde kendimi
Tüketmeyeceğim
“Benimle gelecekler”Beni sana iletiyor

Orada bulabileceğim ümidi ve tesellisi
Burada bulamamanın acısını hafifletiyor
Sahi, sen var mısın, nerede diye sormuyorum artık
Biliyorum, sen varsın, burada ya da orada
Mutlaka bir yerde

Her sevgide bir parça buldum senden
Her sevgiden bir parça
Herkesi toplayıp bir adam yapamadım ya
Kardelen Yüreğim paramparça
Bu yüzdendi hep seninle konuştuğum, seninle yaşadığım
Yoksa kendim miydim sende aradığım
Hayır, hayır sen beni de aştın
Bende olmayan bir sürü özellik var sende, istemem, kalsın
Ben, bu halimle bir dost bulamadım
Ya sendekiler de eklenirse? Maazallah
Mutsuz da olsam yaşamayı öğrendim Sanal Dünyalarında
Ne tuhaf şu insanlar, ne tuhaf şu sıradanlar
Kendilerini üzecek, sıkacak ne varsa hepsi kurallarında
Yüce adaleti yargılıyor, eşitlik yok diyorlar
Eşitlik olunca da en çok kendileri rahatsız oluyorlar

Ve “Aranan şartlar tarifesi” diyorlar aşka
Kim benim üstümde kural koyabilir ki Yaradan’dan başka
İnsanlar her yaptığının karşılığını bekliyor
Adına vefasızlık, nankörlük diyorlar
Sonra da aksini iddia ediyorlar
Sen bana kural koymuyor, güveniyor ve özgür bırakıyorsun
Sitem etmeyi bile basit, sıradan buluyorsun
Ben, seni sıradan davranışlardan arındırıldığın için sevdim

Sana yazdığım mektuplar A Tipik bir vakıa
Bir çözmeye kalksalar gör dünyanın halini, ütopya
Yaşamaya değer ne kalır ki. İnsanlar eşit olur, yok olur savaşlar da
Kendileri için dilediklerini başkaları için de dileyecekler
Birbirlerine iftira atmadan sadece gerçekleri söyleyecekler
İşte beni hayatta güldürebilecek iki neden
Bu gerçekten mümkün mü, elle tutulup gözle görülenlerden

Seni göz yaşlarımda sakladım, boğmadan yüzdürdüm
Yazılmamış şiirlerimde, anlatılmamış efsanelerimde gezdirdim
Varlığına inanarak, adını bile öğrenmeden sevdim seni, ya sen
Sen beni bulmuş değilsin henüz
Hem bulsan kaç parçaya böleceksin ki
Hangi yanımı, hangi yanına koyacaksın
Hangi dalımdan kaç yaprak koparacaksın
Bana gerçek masalların ağlayacak
Şu Kardelen Yüreğim de
Senden daha güçlü olduğunu öğrenmekten korkacak
Sevmek; uzaktan güzeldir öbür yanım

Sevmek... Uzaktan güzel
Aramızda ne varsa özel
Böyle kalsın, mektuplarda
Daha doğrusu, yazılmamış mektuplarda
Sen ve Ben
Yaşanmamış zamanlarda
Sen ve Ben
Sadece
Rüyalarda

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:06 AM
Çıka çıka usandım içimdeki dağlara...
Harcadım tüm gücümü, menzile eremedim!
Kaptırdım benliğimi hülyamdaki çığlara...
Kardelenleri rüzgar derdi ben deremedim!
Atıldım değersiz bir pul misali sığlara.

Ne sebepse, yaz günü tutuldum tipilere?
Karıncalandı ruhum, yüreğimse paslandı...
Ne kadar çok istedim, çıkamadım göklere!
Gökkuşağım boş yere duygulara yaslandı...
Ağladım teselliye duygusuz şimşeklere.

05-07-1999

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:06 AM
Karlar yağdı üzerime, tipi misali
Buz tuttum,kımıldamaz oldum,dondum
Baharı bekledim zamanla soldum
Kalkmaz oldu karlar üzerimden
Kardelenleri bekledim,açmaz oldular
Umutlarıma kokular saçmaz oldular
Küstün mü kardelenim?
Güneş ısıtmadı mı seni?
Benim gibi darda mısın?
Yoksa sen de çıkmazda mısın?
Hayat küsmeye değmez be kardelenim
Kimse seni senin gibi bilmez be kardelenim
Beklediğin gözyaşın silmez be kardelenim
Ne olursun sıyrıl arasından karların
İnadına aç ta tepesinde dağların
Ziyan etme şu en güzel çağların
Aç kardelenim,inadına inadına
Seni sevmeyenlerin,görmeyenlerin
Görüp de sevgisin esirgeyenlerin
İnadına inadına aç be kardelenim
Güzelliğin dört bir yana saç be kardelenim
Üzerimde karlar,gözümde yaşlar
Önümde aşılması güç dağlar
Yalnız benim için,bir kez daha aç be Kardelenim...

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:15 AM
Unutmayý ne kadar istedimse
Vazgeçemem senelerce senden
Kokunu unutmak kolay mý sandýn
Gel de sen unut bir kere
Yazýlmýþým baþtan sana
Kim silebilir kaderimi
Yoktan var olmadý bu aþk
Rüyalar bilir yüreðimi
Sen, giderken sevgimi öksüz býrakma
Yok, sonu yok sana olan aþkým bitecek sanma
Kardelen çiçeðim gül biraz
Neden solgun titreyiþin
Kardelen çiçeðim gül biraz
Sona ersin bu bekleyiþin.

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:16 AM
Yazılmamış Mektuplar

Ben hep seni sevdim öbür yanım, adını öğrenmeden
Sarışın mı, esmer mi, uzun-kısa bilmeden
Görmez mi, duymaz mısın, yoksa yürümez misin
Benden kaç yaş büyüksün kundakta bebek
Belki de doğmadın sen
Düşünen beynin, seven kalbin yetti bana
Seni çağırdı sesim
Soydum giysilerini İNSAN çıktın ya içinden
Gerisini boş ver dedim, gerisi resim, ötesi ten
Seni sevmem için de görmem gerekmiyordu zaten

Seni yazdım tüm kitaplara, düşünce hızımla doldurdum
Yetmedi sayfalar
Kim okudu ki bir satırını, hem okusa da ne anlar
Burada olmasa da ölümsüzlükte, sonsuza dek birlikte
Seninle olmak için Yüce Rabbime sözüm var
Her yeni buluşumda eskiyeni
Her eskide bir yeni
Arkamdan getiremeyeceklerimde kendimi
Tüketmeyeceğim
“Benimle gelecekler”Beni sana iletiyor

Orada bulabileceğim ümidi ve tesellisi
Burada bulamamanın acısını hafifletiyor
Sahi, sen var mısın, nerede diye sormuyorum artık
Biliyorum, sen varsın, burada ya da orada
Mutlaka bir yerde

Her sevgide bir parça buldum senden
Her sevgiden bir parça
Herkesi toplayıp bir adam yapamadım ya
Kardelen Yüreğim paramparça
Bu yüzdendi hep seninle konuştuğum, seninle yaşadığım
Yoksa kendim miydim sende aradığım
Hayır, hayır sen beni de aştın
Bende olmayan bir sürü özellik var sende, istemem, kalsın
Ben, bu halimle bir dost bulamadım
Ya sendekiler de eklenirse? Maazallah
Mutsuz da olsam yaşamayı öğrendim Sanal Dünyalarında
Ne tuhaf şu insanlar, ne tuhaf şu sıradanlar
Kendilerini üzecek, sıkacak ne varsa hepsi kurallarında
Yüce adaleti yargılıyor, eşitlik yok diyorlar
Eşitlik olunca da en çok kendileri rahatsız oluyorlar

Ve “Aranan şartlar tarifesi” diyorlar aşka
Kim benim üstümde kural koyabilir ki Yaradan’dan başka
İnsanlar her yaptığının karşılığını bekliyor
Adına vefasızlık, nankörlük diyorlar
Sonra da aksini iddia ediyorlar
Sen bana kural koymuyor, güveniyor ve özgür bırakıyorsun
Sitem etmeyi bile basit, sıradan buluyorsun
Ben, seni sıradan davranışlardan arındırıldığın için sevdim

Sana yazdığım mektuplar A Tipik bir vakıa
Bir çözmeye kalksalar gör dünyanın halini, ütopya
Yaşamaya değer ne kalır ki. İnsanlar eşit olur, yok olur savaşlar da
Kendileri için dilediklerini başkaları için de dileyecekler
Birbirlerine iftira atmadan sadece gerçekleri söyleyecekler
İşte beni hayatta güldürebilecek iki neden
Bu gerçekten mümkün mü, elle tutulup gözle görülenlerden

Seni göz yaşlarımda sakladım, boğmadan yüzdürdüm
Yazılmamış şiirlerimde, anlatılmamış efsanelerimde gezdirdim
Varlığına inanarak, adını bile öğrenmeden sevdim seni, ya sen
Sen beni bulmuş değilsin henüz
Hem bulsan kaç parçaya böleceksin ki
Hangi yanımı, hangi yanına koyacaksın
Hangi dalımdan kaç yaprak koparacaksın
Bana gerçek masalların ağlayacak
Şu Kardelen Yüreğim de
Senden daha güçlü olduğunu öğrenmekten korkacak
Sevmek; uzaktan güzeldir öbür yanım

Sevmek... Uzaktan güzel
Aramızda ne varsa özel
Böyle kalsın, mektuplarda
Daha doğrusu, yazılmamış mektuplarda
Sen ve Ben
Yaşanmamış zamanlarda
Sen ve Ben
Sadece
Rüyalarda

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:16 AM
Çıka çıka usandım içimdeki dağlara...
Harcadım tüm gücümü, menzile eremedim!
Kaptırdım benliğimi hülyamdaki çığlara...
Kardelenleri rüzgar derdi ben deremedim!
Atıldım değersiz bir pul misali sığlara.

Ne sebepse, yaz günü tutuldum tipilere?
Karıncalandı ruhum, yüreğimse paslandı...
Ne kadar çok istedim, çıkamadım göklere!
Gökkuşağım boş yere duygulara yaslandı...
Ağladım teselliye duygusuz şimşeklere.

05-07-1999

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:16 AM
Karlar yağdı üzerime, tipi misali
Buz tuttum,kımıldamaz oldum,dondum
Baharı bekledim zamanla soldum
Kalkmaz oldu karlar üzerimden
Kardelenleri bekledim,açmaz oldular
Umutlarıma kokular saçmaz oldular
Küstün mü kardelenim?
Güneş ısıtmadı mı seni?
Benim gibi darda mısın?
Yoksa sen de çıkmazda mısın?
Hayat küsmeye değmez be kardelenim
Kimse seni senin gibi bilmez be kardelenim
Beklediğin gözyaşın silmez be kardelenim
Ne olursun sıyrıl arasından karların
İnadına aç ta tepesinde dağların
Ziyan etme şu en güzel çağların
Aç kardelenim,inadına inadına
Seni sevmeyenlerin,görmeyenlerin
Görüp de sevgisin esirgeyenlerin
İnadına inadına aç be kardelenim
Güzelliğin dört bir yana saç be kardelenim
Üzerimde karlar,gözümde yaşlar
Önümde aşılması güç dağlar
Yalnız benim için,bir kez daha aç be Kardelenim...

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:16 AM
Bu dağ başında komşu olmuşum
Ermeni mezarlığına
Yalnızlık sinmiş katmer katmer
Her yanıma
Bir sen çıkmışsın ki karşıma
Deli divane olmuşum ,
Arzu arzu dolmuşum
tepeden tırnağa.

Yüreğimin atışından korkarsın
En olmadık zamanlarda
Nükseder uzman hekimliğin
Ahh..ahh
Bir açsan da görsen yüreğimdeki
Kan kırmızı açan kardelenlerimi
Kan tükürürken

ARALIK/1988

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:16 AM
Ansızın bir ateş topu düşer yanı başıma
Yakar içimi, dağlarcasına kor alevi
Anlarım bir parçam varmış dışımda
Taşıdığım gövdeden ayrı, biraz uzakta

Farklı zamanlarda beni doğurmuş anam
Farklı ad koymuşlar bana her defasında
Bir ağaç imişim, ayrı meyve salınır her dalında
Düşmeye görsün biri, titrer ardından diğerleri

Kuralı mı değişti matematiğin, sayıyorum
Görüyorum ki, sekiz bir ediyor, bir sekiz
Kitaplar karıştırıyor, bilgelere soruyorum,
Çözüyorum tılsımı: çünkü biz sekiz kardeşiz...

29.02.2000 Kadıköy 17:29

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:16 AM
Kardeşim

Bugün yalnız sana,sana yazmak istedim
Duygu yüklü kalbimin kilidini açarak
Tüm hissettiklerimi, paylaşmayı istedim
Mutlu olmam mümkün mü,senden ayrı ,kaçarak.

Ben seni sevmedim mi,öyle mi sanıyorsun
Oldum sari çizmeli,dalgayla anıyorsun
Sunu unutma canim,inan aldanıyorsun
Huzur bulmam mümkün mü,başka kapı açarak

Bana umut olmuştun,amaç,gaye olmuştun
Her anımda sen vardın,dünyamı doldurmuştun
O sevecen sesinle,cennette sandırmıştın
Kaçar mıydım yanından,bir kus gibi uçarak

Yanındayken başladı,yokluğun ve hasretin
Simdi uzaklardasın,biter mi artık derdim
Ben sana veremedim,ama sen çok şey verdin
Nasıl alışacağım,sensizliği içerek

Beni hep konuşmamla,muhabbetlerle andın
Seninle alay eden,kalpsiz duygusuz sandın
İtiraf etmeliyim,bu konuda aldandın
Şimdi tek başımayım, hem kendimden geçerek

Sana anlatamadım,duygu ve düşüncemi
Hep senle dolu olan,gündüzümü, gecemi
Bilmem çok mu karışık,hayatim bilmecemi
Çözüm kolay mi oldu,bensizliği seçerek

Yirmi üç gül demiştin,binleri olsun feda
Simdi karsımda resmin,kulaklarımda sesin yasadığımız günler ve kalan hoş seda
Artık etmeli miyiz,birbirimize veda
Yalnızlık topluyorum,mutsuzluğu biçerek.
Ama şunu unutma ki seni asla ve asla unutmayacağım.
Yaşadığımız günleri hatırlayıp tebessümle kardeşim
Sen unutsan da....

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:16 AM
Çıkmaz sokaklarda uğur olurum
Çaresizliğinde umut solurum
Derini soymadan, dertten korurum
Deryalarda hicran bulur yokluğun

Dilerim dostların kalır vefakâr
Sevda derman olur, mahşere kadar
Ümidim; olmazsın sende cefakâr
Deryalarda hicran bulur yokluğun

Tebessüm yüzünden kayıp düşmesin
Boyun büküp güller asla küsmesin
Şansın uzaklara kaçıp yüzmesin
Deryalarda hicran bulur yokluğun

Mutluluk ruhuna essin dolansın
Nakış, nakış canda neşe çoğalsın
Efkâr ile hüzün kara bulansın
Deryalarda hicran bulur yokluğun

Sevgi yüreğinde çağlayıp coşsun
Çile sonsuzluğa uzanıp koşsun
Gönüllerde meltem misali hoşsun
Deryalarda hicran bulur yokluğun

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:17 AM
Bir hain hıçkırıkla düğümlendi boğazım,
yanıyor her bir yanım ateşler içinde,
bağıra bağıra kesildi bak avazım,
bunca kavgalar niye kardeşler içinde.

Biri vurdumu birisine,dönüp bakmıyor bile,
gün geçtikçe artıyor yalan dolan ve hile,
yurdum tertemizken dönüyor kanlı bir güle,
bunca düzenbazlık niye kardeşler içinde.

Hınzırlar sırıtıyor,görmüyor musun tepende?
Susmuyor doğru yolda olanda,yanlışa sapanda,
insanlarım tutsak kalmış insafsız bir kapanda,
bunca art niyet niye kardeşler içinde.

Artık vakit tamamdır,
hepimizin kökü ademdir,
birbirini yiyen yamyamdır,
kucaklaşsın herkes kardeşler içinde.

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:17 AM
Kapasam gözlerimi
Ve uyansam uykumdan
Hissetsem tenimde
Güneşin serinliğini
Yağmurun sıcaklığını
Ay batsa üzerime
Işıldasam, mat bir şekilde
Ve sesini görebilsem hayallerimde
Sessiz sessiz haykırsam ismini
Sesim kısılsa fısıldamaktan
Ve bir güneşli bahar akşamı
Karla karışık aşk yağsa üzerime…

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:17 AM
Benim adım insanların hizasına yazılmıştır.
Hergün yepyeni rüyalarla ödenebilen bir ceza bu.
Keşke yağmuru çağıracak kadar güzel olsaydım
ölüm ve acılar çatsaydı beni
düşüncem yapma çiçekler kadar gösterişli ve parlak
sözlerim ihanete varacak doğrulukta olsaydı.
Anmaya gücüm yetseydi de konuşsaydım
diri-gergin kasları konuşsaydım
"Kardeşler! " deseydim "Kardeşlerim! "
"Bakın yaklaşıyor yaklaşmakta olan
"Bakın yaklaşıyor yaklaşmakta olan
Bakın yaklaşıyor..."
yazık, şairler kadar cesur değilim
çoçukların üşüdükleri anlaşılıyor bütün yaşadıklarımdan
gövdem kuduz yarasalarla birazcık yatışıyor.

Benim gövdem yıllar boyu sevmekle tarazlandı
öyle bir çalımlarla gecenin çitlerinden atlardım
bir güneş sayardım kendimi denizin karşısında
çünkü çam kokularına sürtünüp ağırlaşan ruhların
inanmazdım dosyalara sığacağına
gittikçe ışıldardım dükkanlar kararırken
hüznün o beyaz etrafına sakallarım batardı.

Benim adım bilinen bütün cevapların üstüne mühürlenmiş
ellerim tütsülenmiş
evlerin yeni yıkanmış serin taşlıklarında
dirgenler, bakraçlar, tornavidalar
bende kül, bende kanat, bende gizem bırakmadılar
ve içinden bir baş ağrısı gibi çınlamaktansa
gövdem açık bir hedef kılındı belâlara.
Ve bu yüzden yakışıksız oluyor
insanları hummalı baharlar olarak tanımlamak
ve bu yüzden göğsümde dakikalar
ince parmaklar halinde geziniyor
konvoylar geçiyor meşelikler arasından
bir yaprak kapatıyorum hayatımın nemli taraflarına
ölümden anlayani ciddi bir yaprak
unutulacak diyorum, iyice unutulsun
neden büyük ırmaklardan bile heyecanlıydı
karlı bir gece vakti bir dostu uyandırmak

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:17 AM
Sen gittin
Ve burada kırık kalpler bıraktığını sandın
Yanıldın
Ben karmaşanın şehri
Seni yutmak istiyorum
Ben karmaşanın şehri
Dört gözle yolunu gözlüyorum

Sen gittin
Ve sinsi bir gülümseme farkettim ağlarken gözlerin
Görmediğimi sandın
Yanıldın
Ben karmaşanın şehri
Kılıçlarımı çıkardım ortaya
Ben karmaşanın şehri
Ölüm toplarım hazır

Sen gittin
ve kendi gidişin seni özgür kıldı sandın
Yanıldın
Ben karmaşanın şehri
Kelepçeler bekliyor seni
Ben karmaşanın şehri
İdam fermanın hazır

Sen gittin
ve kendine ait bir şarkın olur sandın
Yanıldın
Ben karmaşanın şehri
Melodin ölüm marşı
Ben karmaşanın şehri
Sözlerin kendine ağıtın

Sen gittin
Güzel havalar seninle olur sandın
Yanıldın
Ben karmaşanın şehri
Bütün fırtınalarımla seni bekliyorum
Ben karmaşanın şehri
Diken dolularım sırtına hasret

Sen gittin
Seninle birlikte yıkılırım sandın
Yanıldın
Ben karmaşanın şehri
Senin gibikaç kişiyi eskittim
Ben karmaşanın şehri
Hiçbiri sökemedi tuğlalarımı

Sen gittin
Ben karmaşanın şehri
Karahan seni korur sandın
Yanıldın
Ben karmaşanın şehri
Efendisiyim nice Karahanların
Ben karmaşanın şehri
Bedelini ödetirim isyanların

Sen gittin
Görünmez olursun sandın
Yanıldın
Ben karmaşanın şehri
Tepelerdir meskenim görürüm
Ben karmaşanın şehri
Köklerim yerlerin dibinde duyarım

Sen gittin
Ağlarım sandın
Yanılmadın
Ben karmaşanın şehri
İlk kez bir insanoğluna ağladım
Ben karmaşanın şehri
Ölümsüzlüğüm aktı gözlerimden

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:17 AM
Seviyorum yine seni deliler gibi
Özlüyorum seni daha aynı dünkü gibi
Hissediyorum bana dokunan o elini
Ne olur artık duy benim sesimi

Sensizliğin acısı bitirdi beni
Eritti adeta bütün bedenimi
Şimdi anladım ben senin derdini
Tek suçum seni sevmem di

Suçum neyse çekerim ben cezamı
Yeterki bundan sonra bırak yakamı
İstemiyorum artık hiçbirşey anlatmanı
İstiyorum ömrün boyunca yalnız kalmanı

Ağlamak fayda etmez sızlanma boşuna
Ne ektiysen onu biçersin bunu unutma
Seviyorum deyip artık kendini kandırma
Aldatma kendini boşluğa bırakma

Aşkın varlığına inansaydın eğer
Hiç düşünmeden dönerdin bana hemen
Sana aşkı nasıl tarif etsem ki bilemem
Sana sevmeyi ben öğretemem

Unut artık beni unut diyorum
Çıkar aklından seni sevmiyorum
Çok acı çektiğini biliyorum
Ama seni affedemiyorum.

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:17 AM
Bir ırmağın iki yakasında, iki sevgili,
Iki yakaları bir araya gelmedi, ya düşleri,
Üç kez yıkanıyordu, yüreklerinin kanıyla,
Çilede, birleşmede, ergimede.

Bir ırmağın iki yakasında, iki sevgili,
Hergün aynı ritüel, aynı sahne sergilenmede,
Yakaladılar birbirlerini, ta derinlerinde,
Kederlenmediler, umutsuz hiç, beklediler sabırla.

Bir ırmağın iki yakasında, iki sevgili,
O ırmak, kendilerini ayıran ve birleştiren,
Seven ve nefret ettiren, iki umutkar,
Bellediler-bellediler-bellediler.

Bütün yokluklar, uzaklıklar, eksikler,
Anımsattıkları ve bellettikleri için,
Özlem duyulanın altını, kalın harflerle,
Koyu koyu çizdikleri için, önemliler…

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:17 AM
Geldi gonderdiğin şiirden mektup
Arada bir böyle yaz Balaban'ım
Zaman siciminin ucundan tutup
Bazen bağla, bazen çöz Balaban'ım

Fikir gölü derinleşir girdikçe
Dostluk gülü gümrah açar derdikçe
Sıhhat, zaman, mekan, imkan verdikçe
Cevapsız bırakmam, söz Balaban'ım

Ahval- i aleme kafayı takma
Allah Kerim, sabrı elden bırakma
İlmi düstur eyle, imanı sakla
Gayrisi savrulan toz Balaban'ım

Huzur içte gerek, kabukta değil
Vuslat acelede, çabukta değil
Akıl da baştadır, topukta değil
Çile yemekteki tuz Balaban'ım

Ahlakı, töreyi kenara atan
Dine " Afyon" diyen, vatanı satan
Müslüman olamaz, Türk değil zaten
Dayanmaz görmeye göz Balaban'ım

Demişler ya " Kuvvet birlikten doğar"
Kar, yağmur zamanı gelince yağar
Nasihatım o ki dinlersen eğer
İşaret " ben" değil " Biz" Balaban'ım

Çevremizi saran türlü ihanet
Gün geçtikçe görünüyor daha net
Başlangıçta bilmek değil kehanet
Bağrımıza girmiş köz Balaban'ım

Zaman geldi esir olduk maddeye
Zaman geldi hasır olduk caddeye
Zaman geldi küsur olduk şetteye
Daha bunlar bize az Balaban'ım

Dört yanımı gurbet yazmış kaderim
Dosttan mektup gelir, biter kederim
Gözlerinden öper, selam ederim
Aydınlık günlerde gez Balaban'ım

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:18 AM
Anne, hani karşılıksız çekler vardır ya,
Bankaya gidince; elin boş kalır,
Gülüm; hani; karşılıksız aşklar vardır ya,
Gerçeği öğrenince, gönlün boş kalır...

Gül solar içinde, gönül bahçen; hep hopan kalır,
Hep hopan kalır...

Annem, aşk kısacık zamandai saçın ağartır,
Gökte yıldızın söner, dünyan karartır,
Şen hayattan sana bir; matem yaratır,
Hayatın sonrası, başıboş kalır...

Gül kurur içinde, gönül bahçen; hep hopan kalır,
Hep hopan kalır...

Anne, dermisin; inanma artık; sevdaya, aşka,
Gülüm, sevmeseydim mi dersin, seni keşke,
Kilit vururum gönlümdeki o köşke,atarım anahtarı denize,
Giderim, hatıralar bile hep sarhoş kalır...

Gül ölür içimde, gönül bahçem hep hopan kalır,
Hep, hopan kalır...

Ne alırım bir başkasını, gönül sarayımdan içeri,
Ne başka bir gönüle girerim ben de,

Gül öldükten sora, boş bir evren kalır,
Ne ben kalır, ne can kalır,

Annem, gül öldü içimde, gül öldü,sevdiceğim öldü,
Oğlunun gönül bahçesi, hep hopan kalır,
Hep hopan kalır...

12.04.2004 Taşkışla/Taksim

(Hopan kalmak: Sahipsiz kalmış viran bahçe anlamındadır).

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:18 AM
Biliyorum beni sevmiyorsun
Kimbilir başkasıylasın şimdi
Aklına bile gelmiyorumdur
İsmim de birşey ifade etmiyordur sana
Cismim de
Hatta içimdeki kocaman sevgin de
Oysa sen benim için çok özelsin
İsmin de cismin de çok özel
Ruhumdaki ursun sen
Her geçen gün beni tüketen
Hastalık kadar ilaçsın da
Ama ben ilaç alamayan fakir bir çocok gibi
ÖLMEKTEYİM!

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:18 AM
Hep hasrettirler sevgiliye,
Uzak bakarlar evliliğe,
Onlar için tek hediye,
Karşılıktır kalpteki sevgiye.
Sözüm karşılıksız sevenlere.

Hayal dünyaları çok geniştir,
Hepsi felekten sille yemiştir,
Onlar için aşk direniştir,
Allah'ım sen bu düzeni değiştir.

Neden günahtır onlara sevmek.
Tek suçları gönül vermek,
Haram olmuş sanki gülmek,
Sözüm karşılıksız sevenlere.

Irmak gibi berraktır gönülleri,
Bülbül gibi öter dilleri
Mecnundan büyüktür sevgileri,
Sözüm karşılıksız sevenlere.

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:18 AM
Beni sevesin diye sevmedim seni
Sevmeliydim, sevdim
Sevilmeliydin, sevildin
Ben sevmek, sen sevilmek içindin
Sevdim, sevildin

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:18 AM
En son bağlılığım kayda geçti dün
Bir dileyiştin gönlüme akan
Aradığım huzurdu gülüşün
Kor oluyor içimdeki orman

Yaralıyım ben ezelden şaşırma
Paramparça en kaliteli umutlarım
Sabahımsın mahur aşk ışıklarında
Huyumdur her şeyi baştan yaşarım

Nedir bu durup durup senden bahsetmelerim
Bak yine sesin geliyor yakınlardan
Yollara düşüyor düşüncesiz tesadüflerim
Bir kere olsan uzunca karşımda dursan…

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:18 AM
kolunda sen;
gözünüzün gördüğünce gittiniz
bağırsam sesim çıkmaz,
dönüp bir baksanız
benide yanınıza almaz mısınız?

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:19 AM
-Seda`ya-

Suikastlerin başkenti
dökülür omuzlarına, incecik tüylerinden
geceyi sıyırır usul usul
sövülesi bir ipek gibi zaman.

Sarar ya hani bütün yaralarını bazen
kuyruğu havada ebruli pembeler...
bütün gemileri boğazıma takılır
İzmir`in.
sen nergisleri seversin ahh...
eriyik bir peynir gibi yapışkandır
aşk

Gözleri yumuk
dişlerini ısmış bir kadın olur Ege
nerden bakılsa
omuzların...
nerden bakılsa
bileklerin...
sen tutup tutup kendini doğurursun
üzüme çalar tenin.

Sonra kendi havzamızda
Ege bana
ben Ege`ye devrilirim
üstüme üstüme yıkılır Ağılı Boğazı
kendimi döverim hep kime çatsam
kaşlarıma taktığım bu
Deli Dumrul haleyle.

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:19 AM
İlk dansımızda kar yağıyordu.
Sen ve ben,
Küçük, beyaz kar tanelerinde gizliydik.

Güneş, gri bulutlara rağmen ortaya çıktı.
İkimizin sevgisi,
Milyonlarca, saniyelik, göz alıcı pırıltılarda...
İlk dansımızı yapmıştık.

Sevgilisinin yalnız bıraktığı kardelenin
Bir yaprağına sen, diğerine ben kondum.
Kardelen bekledi, bizde...
Kardelen ağladı, bizde...
Kardelen gitti, bizde...

Ayrılık vakti geliyordu.
Söz verdin kartanem,
Bir daha ki karda dans edeceğimize...
Hercai gibi olmamanı diledim.
Ama oldu...
Bir bahar çiçeğine tutulup,
Nisan yağmurlarıyla gittin.
O çiçeğe...Kartanem...

İlk dansımızdaki pırıltılar yok,
Güneş blie üzüntüsünden görünmez oldu.
İçimin yangını beni eritmeye yetmedi,
Kartanem.
Senin yokluğunun soğukluğu yeterince dondurdu beni kartanem...

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:19 AM
Gökyüzündeki KARTANELERİNİN,
Varmış BİRER MELEĞİ
Geldiğinde GÜNÜ,ZAMANI,
MELEKLER KARTANELERİNİ AVUÇLARINA ALIR,
DANS EDE…EDE
Getirir...
Bırakırlarmış YERYÜZÜNE.


-Kar Yağıyor... SANKİ DANS EDİYORLAR...
Diye Seyrederlermiş...
İNSANLAR

Bir Gün;
Gökyüzündeki KARTANESİNİN BİRTANESİ..
MELEĞİNE;
-Ne Olur Beni Demiş Beni…
Gösterek... Yeryüzündeki BEYAZ BİR GÜLÜ …
-O BEYAZ GÜLÜN Yanağına Götür,
Oraya Bırak Ne Olur Diye
Yalvarmış.

-Neden? Demiş MELEĞİ Neden? O BEYAZ GÜLÜ İstiyorsun?
-Ben Onu ÇOK AMA ÇOOOKKKK SEVİYORUM,
Ona SEVDİĞİMİ Söyleyeceğim,
Ne Olur Beni BEYAZ GÜLÜMÜN Yanağına Bırak Ne Olur...
Diye Yalvarmış...Yakarmış...
KARTANESİNİN BİRTANESİ.

-OLAMAZ Demiş MELEĞİ,
Sen Bir KARTANESİSİN,
Bir GÜLÜ Sevemezsin
Onun DİKENLERİ Var,
Sana Zarar Verirler
Ben Senin MELEĞİNİM,Kıyamam Sana...





Fakat KARTANESİNİN BİRTANESİ
-Ne Olur Ne Olur...
Ben BEYAZ GÜLÜMÜ ÇOK SEVİYORUM
Diye Yalvarmış.
MELEK Dayanamamış
Yalvarmasına…
Yakarmasına…
KARTANESİNİN BİRTANESİNİN,
Almış Avuçlarına
İndirmiş Yeryüzüne DANS EDEREK …
Ve..
Bırakmış Usulca BEYAZ GÜLÜN Yanağına.

Çok Sevinmiş KARTANESİNİN BİRTANESİ,
Çok Mutlu Olmuş
Ve BEYAZ GÜLÜNÜN
Kulağına Doğru Uzanarak
-SENİ ÇOK SEVİYORUM,SENİ ÇOK SEVİYORUM
Diye FISILDAMIŞ,FISILDAMIŞ…

Fakat...

BEYAZ GÜLÜN Sahibi DİKENLİ DALLAR
Bir de Ne Görsünler.
BEYAZ GÜLLERİNİN Yanağında Bir Yabancı Var,
Nereden Bilsinler
KARTANESİNİN BİRTANESİNİN
BEYAZ GÜLLERİNİ ÇOK SEVDİĞİNİ,
Endişenlenmişler...
BEYAZ GÜLLERİNE Zarar Verecek Diye..
Ve..
DİKENLİ ELLERİNİN Tersiyle
Bir Vuruşta Düşürmüşler Yerlere…
Oradan Geçen Birileride
ÇİĞNEYİP EZMİŞLER
KARTANESİNİN BİRTANESİNİ…

Bunu Gören
GÖKYÜZÜNDEKİ KARTANELERİ VE MELEKLERİ;
-Ne SuçuVardı? SADECE SEVİYORDU Demişler,
Çok ÜZÜLMÜŞLER,
Çok KIZMIŞLAR,
Çok SİNİRLENMİŞLER…
Ve….
Hepsi BİRDEN…
O Üzüntüyle..
O Kızgınlıkla…
O Sinirle..
YERYÜZÜNDEKİ
Her Yere..
Her Şeye..
Ve..
BEYAZ GÜLLERE
SALDIRMIŞLAR…SALDIRMIŞLAR…

'''İŞTE DOSTLAR...TİPİLER BÖYLE OLUŞMUŞ
BİR GÜN İÇİNİZDE
BİR TİPİ OLUŞURSA
BİRAZ DÜŞÜNÜN…
SABIRLI OLUN BİRAZ
BİLİNKİ...

TİPİLERİ OLUŞTURAN
KÜÇÜK... KÜÇÜCÜK …
KARTANELERİNİN BİRTANELERİDİR''…

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:19 AM
Bana yanlış yaparsan
Seni asla affetmem
Yakarım yüreğimi
Seni tekrar sevdirtmem

Sığınsan da yanımda
Bir saniye oturtmam
Sürünsende kapımda
Bakıp elinden tutmam

Yalvarıp yakarsan da
Gözyaşını kurutmam
Her şeyi unutsam da
Yaptığını unutmam

Bana yanlış yaparsan
Seni ele bırakmam
Kül ederim sevdanı
Bir daha asla yakmam

Tek başına kalırsın
Kaşık atmam aşına
Ne gece ne de gündüz
Bakmam gözün yaşına

Beklersin yollarımı
Kapına tak tak yapmam
Varıp başka biriyle
Yaşasan da yaşatmam

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:19 AM
Senle fark edilen hayata
Seninle beraber nokta koymak isterim
Umut sözlerden değil
Gözlerin mavi ferinden okunur,
Senle beraber maviye tutulan gözlerimin feri işte..

Senin için buradayım
Gül mevsimi senin için gelmiş bu şehre,
Umutlarım senden sonra yeşillendi nedense,
Kabahat seni sevende mi yoksa
Seven kalbe sınır konabilir mi söyle..
Dünyanın en pahalı elması
Kaşıkçı elması derlerdi ya hep şimdiye kadar
Anladım hep yanılmışlar
En meşhur sarrafa seni sordurdum
Tarihler bir daha yanılmış
En pahalısı sensin ben biliyorum
Kimse bilmiyor ama, olsun..
Seni bulmuşum bir zindan kentte,
Elmas için zindan şehrine gitmeye değer miydi dediler bana
Çareyi seni de yüreğime hapsetmekte buldum,
Şimdi sen yoksun ama
Yokluğun hasretin muallimi oldu yüreğimde
Şimdi herkes suspus olmuş, ne desinler ki bunun üstüne..

Hasretin artıyor içimde alev alev her geçen gün
Bir yangına tutulmuşum sanki
Seni bekliyorum şimdi
Bu yangını söndürmek için gelmelisin..
Devasız dert vermemiş Yaradan
Öyle bir hale giriftarım ki
İlacımın yalnızca sen olduğunu biliyorum..
Ey çaresiz hastalığımın tabibi!
Hastalığım senden, hastalık ilacım da sen yine
Garip değil mi?
Gönül ne sultan tanır ne de siyahi köle
Bu derde tutulmaya gör sen de
Gönül kimi severse sultan odur
Gönül kimi severse, kaşıkçı elması odur, o, o…

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:19 AM
Sensizlik mi vurdu beni
Bilmem ama bu rüzgarlar yordu
Beni
O soğuk kasım akşamlarında
Unuttum gülüşünü
Kimsesizliğin yanı sıra birde
Sensizlik çöktü gözlerime
Ve sen gittin gideli ellerim
Ne kadar da soğuk
Gözlerim bomboş bir ayna kadar
Sessiz...

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:19 AM
Her sabah her akşam gel geç buradan
Kaldır perdeleri kaldır aradan
Övmüşde yaratmış seni yaradan
Kaşın güzel, gözün güzel, boy güzel

Özenmiş bezenmiş yaratmış tanrım
En güzel renklerle donatmış tanrım
Kalbimi aşkınla kanatmış tanrım
Yüzün güzel, özün güzel, huy güzel

Bazen kalbe giren baş döndürensin
Hem ağlatan beni hem güldürensin
Gah ateşler verip gah söndürensin
Közün güzel, sözün güzel, toy güzel

Ben bir Can Ozanım sözlerim çoktur
Sineme attığın kementtir oktur
Senin bu alemde menendin yoktur
İzin güzel, gizin güzel, soy güzel

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:20 AM
Geçti acılar içimizden
Katar katar
Vagonları sensiz
Vagonları bensiz
Ölüm gibi sessiz
Geçti acılar içimizden
Yönü yolu belirsiz

Yalnız duyduk biz
Şubat soguğu ıslığını
Ağladık ikimiz
Eller habersiz
Geçti acılar içimizden
Geçti sancılar ikimizden
Vurdu soğuk
Geçti
Birimiz birimizden
Katar katar...

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:20 AM
Sen de bilirsin ki, iki kurşunla;
Bana kolay kolay gelmezdi ölüm.
İstedim ki sana 'kaatil' desinler:
Bunun'çin öldüm.

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:20 AM
belki birgün sizde katili olursunuz
en sevdiğinizin
ve bir gün anlarsınız
ve o zaman
en pembe düşlerin aydınlığında
kendinizi ararsınız.

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:20 AM
katil sokakta dolaşıyor
katil işte
katil evde
ve katil
kendi hapishanesini örmüştür
kimsenin görmediği dört duvar
en acımasızıdır zindanların

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:20 AM
zamansı düşlerle
dumansı vadilerde katil
yüzünde maske
altında yanıyor katil
ölmemiş hala
yaşıyor katil.

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:20 AM
katil uykuda
uyuyor katil
ve "yitik aşıklar diyarı" düşlerine dalıyor
ruh bedenden ayrılıyor
ve acılar içinde uyuyan kopyasını seyrediyor
o da acılar içinde ama
ve çok iyi anlıyor ruh bedeni
Ama kendisi de aynı dertte
ve çok yalnız hissediyor kendini
çünkü biliyor kendi içinde başka bir ruh olmadığını
ama terketmiyor kendini
ve sıkıca sarılıyor kendine

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:20 AM
"bir katil bile vicdan azabıyla en çok bir hafta yaşar" mış
biliyor bunu katil
ama ölü yok ortada
ve kendini kandırmada değil katil
aynaya bakıyor o
üzünün yarısı yok ortada
vicdan azabı da yok üstelik
azap, azap, azap
çöküyor katil.

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:21 AM
gazete okuyor katil
okuyamıyor
film seyrediyor
nafile
düşünemiyor
bakamıyor
yiyemiyor
"yaşıyor mu katil ?"

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:21 AM
katil, ölü bir katil
ama yaşıyor
öldürdüğü, ölü bir sevda
o da yaşıyor
ve katil, canlı bir bedende
ölü canlar arıyor
ruhuysa şair anlıyor.

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:21 AM
son kurşunu iyi sakla,
katiller de ölür birgün.
sıra sana gelmez sanma,
kötüler de ölür birgün...

can yaktığın yetimlerin,
ağlattığın gariplerin,
öksüz kalan bebeklerin,
hesabı sorulur birgün...

kara toprak olur tenler,
geri dönemez gidenler,
böyle söylemiş Erenler,
edenler de bulur birgün...

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:21 AM
Bal veren çiçeğim, gelinciğimsin
Güneşe benzersin, ay çiçeğimsin
Gönül bahçemdeki sevda gülümsün
Sensiz yaşamaya katlanamam ben

Gece-gündüz hep yollarda gözüm
Gel artık bekletme, sana bu sözüm
Senin sonsuza dek benliğim özüm
Sensiz yaşamaya katlanamam ben.

Muhabbet bağının gonca gülüsün
Taptaze, toz pembe, sen bir ömürsün
Dilerim dünyada hep yüzün gülsün
Sensiz yaşamaya katlanamam ben.

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:21 AM
Geçer oldum her şeyden
Varsın ne derlerse desinler
Korkakmışım, pes etmişim
Tabansız ödlekmişim
Komaz inan hiç biri bana
Haksızlara zafer sevinci yaşatmak var ya
Bir ağırıma gider ki sorma...

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:21 AM
Seninleymiş kuru ekmeğin tadı
Gözlerin ise yüreğimdeki mutluluğun adı
Sevdan öyle yakıştı beyaz yüreğime
Gökkuşağının tüm renkleri var şimdi gözlerimde
Taşa benzerdi yüreğim
Ama senden sonra üşümüyor ellerim
Rüzgar oldu nefesin yazın sıcağında serinlediğim
Güneş oldu gözlerin ,acılarıma bezediğim
Sevdayı geçmişe hapsetmişken,
Seninle umutlarımı engin denizlerde yaşıyorum

Kahverengi gözlerinden bir yaş düşmesin, kıyamam
Sırtımda onca yük varken;
Acılarıma sensiz ,tek başıma dayanamam
Sen hastane köşelerindeyken
Bedenim seccadeye eğilmiş
Ellerim semada senin iyileşmelerine dua'dayım
Sensizlik düşerse yıldızlarla beraber göğsüme
Yine senin umutlarınla avunurum
Acılarına ben yanar,bedenimle sana kavrulurum
Sen yaşayacaksan eğer
Ben senin için nefesimde son bulurum.

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:21 AM
Merkezindeyim kalbinin
Bir kırmızı ışık yanar
Bir yeşil
Olduğum yerde
Döner dururum ..

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:22 AM
aşktan sonra da yaşayacağım, kaçınılmaz
açık bir hesap, denkleşmemiş... içimdeki
çanı çalacak zangoç, her saat başı!
sayılı günlere bölecek beni yeniden
masallar üreten çocuk yanım.

zehir biriktirecek akrep, kav atacak yılan!
gözleri sabah, kumrular konacak balkon demirime.
ha bir eksik ha bir fazla, değişen bir şey yok
sokaklar aynı sokak; evler eski evlerim!
yalanlar incitecek şarkıların yüzünü...

yanlış numara çevirip kendi sesini dinleyen
parmaklarım, cebimde bir şeyler arayacak: bana
ait olmayan bir iz, bir mevsim adı belki de;
geçmişten bir slogan, bir düş, aynada...
en çok da unuttuğum sözcükleri, eksileceğim...

dilimin altında bir hap gibi duran adın,
böbrek sancımla uyandığım *******i aniden!
o kuyu! ağrı biriktirdiğim sabırlı sarnıç...
ilk nefesimde sigaramın iliğimi emmesi,
kavşakta yönsüz bir tabela gibi kaldığım!..

"alt tarafı aşk!" diyecekler, inanmadan;
beni bir tek zeytin ağacı anlayacak!

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:22 AM
Her sabah diyorum kendime az kaldı
Kavuşacağım
Her gece diyorum bir gün daha geçti
Az kaldı sevgilim kavuşacağız
Günler geçti aylar yıllar geçti
Ellerimiz kavuşamadı
Ağlamakla geçiyor günlerim
Ne desem boş
Geçmiyor işte
Kavuşamadık
Günah değil mi?
Allah’ım neden
neden Allah’ım
Kavuştur bizi ne olur
Ölmeden bu aşktan
Kimse ye çektirme gurbet acısını
Sevenleri kavuştur Allah’ım
Çok istedim
Çok özledim
Çok sevdim
Olmadı olmuyor
Kavuşamadık
Belki öbür dünyada
Ama bu dünyada sana sarılıp koklayamadım,

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:22 AM
sana geliyorum yalnızlıklardan
yürüdükçe hicran gülüyor gibi
yüreğimde dağlar yükseldi kardan
vuslat, ağır ağır ölüyor gibi

gözlerim, buzlayan kanatlarıyla
yorgun umutların peşinde her an
düşlerim, şahlanan kır atlarıyla
birer birer kopuyorlar zamandan

kısalan yolların uzadığını
kulağıma fısıldıyor her diken
mehdabına gömdüm hayal çağını
senden geliyorum sana gelirken

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:22 AM
Önce derdi geldi şu ayrılığın...
Dayanmadı gönül, hasta oldum ben
Bakamam yüzüne, darılma sakın
Gözlerim yaşlıdır, anla beni sen.

Bilmemki kendimi, nasıl anlatsam?
Konuşmak isterim, dilim dönmez ki
İçim yanıyor inan, inan sevgilim !
Hasretin bitmeden yüzüm gülmez ki.

Az kaldı gitmeme, gurbet ellere
Hayâlin de benimle yolcu olacak
Senden ayrı aylar, yıllar geçse de
Duâmız geçerse, kavuşulacak.

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:22 AM
Kirpiklerin olmuş al al
Gözlerinde ne bu hal
Nedir bu söyle hüsran
Dilinden de yok olmuş bal.

Oysa ne güzeldi bakışlar
Konuştukça renk katardı dudaklar
Belki geçici bir durumdur
Kopma noktasına geldi hayatlar.

Dilin sussa gözlerin konuşurdu
Gözlerin sussa dilin konuşurdu
Ne oldu böyle birden bire
Kelimeler yetmez sevgi kavuşurdu.

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:22 AM
Seni beklediğim kayalıklara gittim
Biraz denize bakmak için biraz seni anmak için
Uzun uzun of çektim hem senin için hem benim
Yine yangına körükle gittim
Sevenler yardım edermiş birbirine hani nerdesin
Kaza yaptım geçmiş olsun bile demedin
Sana verebileceğim bir çiçek bile yok ama sana yazdığım şiir var
Ellerimde yaralar oluştu yazmaktan
Elimdekiler acımıyor kalbimdeki kadar
Arkadaşını gördüm dün
Dünyaya küsmüşsün dedi
Anladım ki sende üzülmüşsün
Anlatırken pek mutluydu
Sanki evladı olmuş gibi
Eve geldim sesiz sedasız
Beraber baktığımız yıldıza baktım saatlerce
Yanıp söner halinden eser bile kalmamış
En uca çekilmiş mesai bitmesini bekliyor
Yine ağladım belki son bulur diye
Kaldığı yerden devam ediyor...

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:23 AM
Hasret kokan bir bahar akşamıydı.
Ay ışığı yüzümü aydınlatırken,yıldızlar çakıl taşları gibi dizilmişti gökyüzüne
ooff çekiyordum kendimce.Avutuyordum kalbimi
ama adım gibi emindim..
Seninde gözlerin o yıldızlardaydı bu gece
ve o yüzden bu gece bir başka güzeldi onlar..
Üstelik aynı şeyleri düşündüğümüzü de iyi biliyordum.
Benim tek bir farkım vardı senden,
Ben kayan her yıldızda seni diliyordum AYŞEM...

Kötü sesimle şarkılar söylerken kuşlar bile kaçmıştı yanımdan,
gözlerim buğulu camlar gibiydi,sildikçe tekrar nemleniyordu...
Halimi görseydin acırdın Ayşem.
Beni bir tek yıldızlar anlıyordu,bir tek onlar dinliyordu.
Sanki hepsi birer sevdalıydı.
Zamanında çok sevmişler ve kavuşamadıkları için bu hale gelmişlerdi.
Şimdi de sevenlere kıyak geçiyorlardı..
Çünkü ben Yunus Emre misali söylediğim şiirleri sırf sende onları dinliyorsun diye
haykırıyordum gökyüzüne..
ve senden tek farkım vardı benim ben kayan her yıldızda seni diliyordum AYŞEM...

Zaman herşeye inat su gibiydi yine,
akreple yelkovan hiç yorulmadılar bu kovalamacadan.
Çiçekler yine açtı baharda,
kışın bacalardan yine duman tüttü.
Herkes birşeyler için çabalıyordu.
Aslında herkes kendi hayatının başrol oyuncusuydu
ve herkes mutlaka hergün tanrıdan birşeyler diliyordu..
Ama benim herkesten tek bir farkım vardı,
BEN SENİ DİLİYORDUM AYŞEM....

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:23 AM
Evim yok benim biliyorsun
Hergün oradan oraya gidiyorum
Çoğu zaman kumsalda yaşıyorum
Her kum tanesi kadar
Acılarımı biriktiriyorum
Adınıda koydum kumsalın
Adını koydum ama ben kendi adımı bile artık bilmiyorum
O kadar derbederim ki
Hiç umudu beklemiyorum
Ama belki bir gün gelir
Bir küçük kayıkla beni burdan alırsın
Açılırız maviliklere
Ben seni herkesten farklı yaşıyorum
Yani yanımda yoksun ama
Sen yanımdaymışsın gibi davranıyorum
Biliyorum gelmeyeceksin
Ama seni bu kaybedilmiş kumsalda bekliyorum
Eğer gelirde beni bulamazsan
O zaman anlaki bende kendimi bu kaybedilmiş kumsalda
Bu denizde
Bu kumların arasında
Arıyorumdur

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:23 AM
Sadece aramaksa kaybetmenin bedeli
Ararım
Düşlemek var seni hayallerimde gizlice
Ve ardından kaybetmek çığlıklarla
Seni düşünmek ve sadece seni yaşamak
Kaybettiğimi bile bile

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:23 AM
Mutlulugu ararken gözlerim

Gercegimi kaybettim, aksamın alacasında,

Seni beklerken yüregim

Kendimi unuttum

Son istasyonda...



Bir tren sesi yankılandı, sonrasında

Her kapıdan inene, içeri girene bakarım

Seni arar gözlerim, bir umut,

Belki de gelmişsindir diye,

Yine yoksun, yine yoksun işte.



Ne geldin ne de geliyorsun artık,

Gittin, gelmek bilmedin, yok ettin beni umutlarımı

Param parça yaptın, yıktın hayalleri

İşte mutlulugu ararken gözlerim ve

Ben gerçeğimi kaybettim...



Koymazdı ******* bana

Senin yokluğunda

Kaybettiklerim gelmezdi

Bir an aklıma

Ve Ben gerçeğimi kaybettim

Senin yoklugunda..



*******im geçerdi

Bir çırpıda

Yoktu korkularım

Senin kalbimde yoklugunda..

Ben sende gerçeklerimi ararken

Kendimi unuttum senin yoklugunda..



Koymazdı dedim ya gülüm

Şimdi içimi yakıyor

Sensiz geçen her dakika

ve ben ve ben gülüm

Artık unuttum kendim

Sensiz geçen zamanlarda...



*******imi sana yazdım

Beni unutmaman dilegimle

Ve ben bu *******de

Seni kaybettim

ÜZGÜNÜM!!!

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:23 AM
Bir Zamanlar Bir Güzellik Bulmuştum...
Yakmıştı İçimi Adeta Kor Alev Gibi...
Ama Tutamadım Elimde
Uçtu Öylece...
Şimdi Levent Yükselin
En Sevdiğim Parçası Çalıyor...

Mutlu Ol İyi Bak Kendine...
Ne Olur Gözün Arkada Kalmasın...
Uzunuzun Seneler Var Önünde...
Gün Gelir Sevgilim Acıya Alışırsın...

Ağlamak Geliyor Şuan İçimden...
Ben Ki Şiirden Anlamayan Biri...
Şiir Yazar Oldum...
Sayende Sevgili...
Yazarken Bu Şiirleri...
Klavye Ağlıyor Vuruşlarımdan...
Sanki Hıncımı Ondan Alır Gibi...

Ağlatmayın Beni *******...
Ağlamak İstemiyorum Bu Gece...
Ağlatmayın Dedim...
Bana Değil Boş Yere Akan Gözyaşlarıma Acıyın...
Boş Yere Diyorum Evet Boş Yere...
Sen Bana Değer Vermedin...
Sadece ...... Aldattın .....

Sende Ağla...
Ağla Ki Gözyaşların Ağlasın Benim Gibi...

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:23 AM
Bu şiiri sana yazıyorum,
Çünkü seni çok seviyorum...
Gecenin karanlığında üzerine düşmüş
Birkaç kar tanesiyle güneşin doğuşunu bekliyorum,
Çiçeklere özenircesine buruk bir arzu ile
Ve gözlerimden süzülen hasretler kadar donuk yaş ile
İsminin her harfini benliğimde hissediyorum...
Bunun beni nereye götüreceğini bilmiyorum,
Bildiğim bir tek şey var,
Oda,Seni çok ama çok seviyorum...

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:23 AM
Bulutlar dolaşıyor gökyüzünde
Evlerden hüzünlü sesler geliyor bugün
Çocukların boynu bükülmüş hep
Güllerse dalında solmuş renk renk...
İnsanların yüzünden düşen bin parça,
Nağmeler kırık dökük.
Masanın üzerinde parçalanmış bir çerçeve
Esen rüzgarla savruluyor yırtılmış resimler yere.
Kırılan camlar değil, canlar olmuş sanki.
En değerli duyguların yitirildiği an
Yakalamaya çalışıyorum, durduramıyorum
Akıp gidiyor esen rüzgarla zaman...
Yitirilen neydi o ılık sonbahar akşamında
Ve geriye kalan neydi kurşun yarası gibi içimde
Uzatıyorum başımı kırık camların arasından
Bağırıyorum haykırırcasına:
-Tüm dünyayı, tüm insanları yok sayarak-
“ Yüreğimdeki bu savaş bitsin artık “
“ Kahrolsun yürek emperyalistleri”

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:24 AM
Rüzgar gibi geçtiniz, gençlik yıllarım.
Umutlarda kar gibi; paktınız yıllar...
Kışa döndünüz, yaşanmadan baharım.
Sessizce ellerimden, aktınız yıllar...

Ayrılık rüzgarına, kattınız beni.
Umutsuz aşklara hep, attınız beni.
Ne kadar da kolayca, sattınız beni.
Çaresiz kalışıma, baktınız yıllar!

Tüm umutların bağlı; ince bir ipte,
Dönen oldu mu hiç geriye? Gidip te...
Ayrılığı, hasreti, mızrak edip te:
Sinemin en içine, çaktınız yıllar!

Dünya'yı dar ettiniz, kalmam bir yerde.
Biri bitmeden düştüm, başka bir derde.
Sevenlerim kalmadı, dostlarım ner'de?
Hepimizi birlikte... yaktınız yıllar!

Yazgıma estirdiniz; bir hicran yeli.
Sevdamı anımsatıp; ettiniz deli.
Her hasret yılı için; Beyaz bir teli:
Ağaran saçlarıma, taktınız yıllar! ...

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:24 AM
Kayboldum
Bir süre aramayın
Ben çok mutluyum
Merak edesiniz diye kaybolmadım
Tek yoluydu bu sizden kurtulmanın.

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:24 AM
sen varsın diye
dört elle sarıldım hayata
eğer çekip gidersen
kaybolurum boşluklarda

yardım et yolumu bulayım
uçsuz bucaksız yollarda
ver elini çıkayım
kalbinin en ucuna

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:24 AM
Denizin yalancı maviliğine aldandım
Dalgalarla verdiğim bu savaşta
puslu *******de baş kaldırdım
Dalgaların yenilmez dediğim gücüne
Sevginin üzerine kurduğum bu gemide
Yüreğimi ortaya koyarcasına sessiz
Şimdi girdap alıyor içine tüm benliğimi
Denizin yalancı maviliğine gömüyor.
Korkusuzca yelken açıyorum
Dalgalarla verdiğim bu savaşta
Sonsuzluk ve çaresizlik içerisinde
Ümitleri kırılmış gibikırık yelkenimle
başkaldırıyorum puslu *******e
şimdi ölüm kokan denizin tam ortasındayım
Çaresizce gömüldüğüm yosunların arasında
Denizin derinliğinde sonsuz yolculuğumun
Girdabında kayboluyorum.

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:24 AM
Yıllar gelip geçse, bitse de asır;
Eksik olmaz senin elinden nasır.
Odaya serersin kamıştan hasır,
Vah, benim sahipsiz, çilekeş köylüm !

Çift için koşarsın tarlada atı,
Boşuna beklersin taban fiyatı.
Sürersin kağnıyı, bilmezsin yatı;
Vah, benim sahipsiz, çilekeş köylüm !

Tüfek çatar, asker oldum sanırsın;
Vergi alan tahsildarı tanırsın;
Sandıkta boşuna oy kullanırsın,
Vah, benim sahipsiz, çilekeş köylüm !

En küçük yanlışta düşersin dile,
Beslersin zengini kaymak-bal ile.
Millete efendi oldun, nafile (!)
Vah, benim sahipsiz, çilekeş köylüm !

Ağılda yatarak beslersin koyun,
Senin üzerine oynarlar oyun,
Şehre varırsan derler ki: Soyun,
Vah, benim sahipsiz, çilekeş köylüm !

Temmuz sıcağında, hasat zamanı;
Ayırırsın buğday ile samanı.
Kul Bahri`yim, bilir misin amanı ?
Vah, benim sahipsiz, çilekeş köylüm !

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:24 AM
Ben buralıyım,ben köylüyüm
benim köyüm ıssızdır
Benim köyüm yolsuz, susuz
çok çok yakınlarda
bir parmak darbesiyle yanarken ampuller
benim köyümde kibrit alevini bekler
gaz lambaları
toprak yağmuru bekler kuru
harman güneşi bekler, tınar rüzgarı
hasta ölümü bekler, gün geceye dönerken
babalarını bekler çocuklar
lastik ayakkabı getirsin diye
yalın duran ayaklarına
İstanbul’dan.
Oyun bilmez çocuklar, oyuncak bilmez
kimi kardeşini taşır sırtında gün boyu
kimi sığır peşindedir, kimi davar peşinde
kimi elinde övendire, döven üstünde
ve *******i onlar
gelecek bayramı düşlemekte
ve şehirlerde adım atmaya korkarken
Cici hanımlar
benim köyümde su taşır, odun taşır
kazma kazar,kürek sallar
Gebe kadınlar.
Kocalarının üç adım ardında yürür kadınlar
yüz bine satın alınmış köledir kadınlar.
Ve onlar ki
gelin olduklarının sabahında
ev ev dolaşıp köyü
beş altı yaşındaki erkeklerin bile
öpmek zorundadır ellerini.

Okulu var köyümün
beş sınıf okur bir odada
gerçekleşmeyecek düşler yanar
ortadaki teneke sobada.

Ve köyümün erkekleri
on beşinde tutar İstanbul yolu’nu.
İstanbul olmuştur artık
yüz Kastamonu.
Ve ondandır ki
şöyle yazar nüfus kütükleri:
köy: elmalı tekke
hane: kırk altı
nüfus: yüz elli iki


ve işte ben buralıyım
buralı olmaktan boynum bükük
dilim tutuksa da
buralı olmaktan gururluyum ben.
Ağlamadı bu köy çaresizliğine
tarhana çorbasıyla kucakladı geleni
selamlarla uğurladı gideni
bir güler yüzdü yatakları
yastıkları saflıktı
yorganları sıcak bir söz.
Mutluydu gelenler
gidenler mutlu
herkes mutluydu benim köyümde
soğan ekmekle doyanlar bile.

Burası benim köyüm
ben buralıyım
ben köylüyüm
bundandır acılara dayanıklılığım
sevdalarımı yüreğime gömmem
toprağa hapsedilen buğdayların,
inadına sarı sarı fışkırdığını gördüğümdendir.

Aldırma ağlıyorsam
gülemiyorsam bir türlü
ve dertlerimi
acılarımı anlatamıyorsam.

Köylü oluşumdan
hep böyle kalmak
Değişmek istemeyişimdendir.

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:25 AM
"Bir martı bulmalı dedi" kral
İlanlar verildi, tellallar dolaştı tüm ülkede
Haber bizimkine ulaştı
Gencecik bir martı, biraz safça,
"Aradıkları benim" dedi isyanla
Gözleri yaşlı ana-babasına
Bir sabah doğan güne karşı koyuldu yola
Karlı dağlar aştı, öte diyarlara vardı

"Bu maviye fazla düşkün" dedi
Kralın soytarıları, "yıllar oldu hizmete alınalı
unutamadı hala uçsuz bucaksız deryaları"
Buyruk saldı tahtında kurulu kızıl suratlı şişman
"Kahretsin! saraya bu da alışamadı
Akıbeti öncekiler gibi ola"

Gözleri bağlandı martımın
Ve bir sabah doğan güne karşı onu dönülmez yola vurdular...

Kulağımda hala son sözleri:
"Haddim değil söylemek belki kralım
Ama martıya mavi gerek bilesin
Çok istiyorsan sarayına
Muhabbet kuşu getirtesin...

13.4.1999 İstanbul 23:57

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:25 AM
Kristal Kaygı

Tuhaf, çığlık atmak istiyorum
sessizliğim kendi zincirlerimde.

Kurumuş kelebek.

İyiliklerim esiyor üzerime acemi pilotuyla
ansızın düşüyorum dalımdan.

Yaralanmış kelebek
tuhaf, benden başka gören yok.

Yanlızlık ne anlama geliyor
halkaların birbirine gülümsemesi ?
uzaklıkların yakınlara küfretmesi ?
fani bir piçin havaya tükürmesi ?

Belki de tümden yasakların çiğnenmesi
yada haksızlıklarda parçalanarak ölmesi.

Asılmış kelebek.

Dehâm semalarında küçük bir çember
işe yaramaz yumrulu tur,
cevabını bilmem!

Tuhaf, yavrum diye ağlayanım var
benden başka gören yok.

Asılmış kelebek.

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:25 AM
Denize düşen yılana sarılırmış
Krize düştüm
Kredi kartına sarıldım
Kaderime darılsam olmaz...
Feleğe bağırıp, çağırsam; kaç yazar?

Ben yine;
Kendi kendime darıldım
Gündüzleri aydınlığa
*******i karanlığa sarıldım
Olmadı!...
Düştüm ve kırılmadık yerim kalmadı.

Yılanın zehiri, kredinin fâizi
Karanlığın görünmeyen boşluğu
Kafayı çeksem, sarhoşluğun günâhı var.

Canım çôk sıkılıyor
Sistemin bu acımasız çarkına
Yetti artık! Şikâyet edeceğim yarın
Cüneyt Arkın'a!...
05/05/2001

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:25 AM
Yağmur damlasında sevda
Gün batımında aşk
Mehtabın şavkı yansımış,
Denize gece
Ben,
Işıldayan dalgaların yangınlarında,
Yalnız.
Şarkılar tutturuyorum,
Kendimce, arada gazel...
Yağmur damlasında güfte,
Gün batımında beste,
Mehtap?
Kayıp,
Bulutların arkasında
Ben,
Yalnız,
Şarkılarım sahipsiz
Duyan yok,
Dinleyen de...

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:25 AM
Kimi, boşlukta sızar asude;
Kimi, bekler *******den seheri..
Farkı yoktur gecenin gündüzden,
Ne çıkar yanmasa ufkun feneri
Tunç taslarda içerler kaderi
Bu ecel şerbetinin bekrileri.
Kim bilir, belki giden yolcuların
Bu sefer son seferi
Sisli gözlerde cihetler silinir,
Kimsenin kimseden olmaz haberi
Ne semavatı görürler, ne yeri
Bu ecel şerbetinin bekrileri.
İçlerinden biri vardır ki aba
Bilerek sırtına çekmiş kederi
Yolda lakin onu dimdik yürütür
Belde imanının altın kemeri
Gecenin, gölgelerin şaheseri
Bu ecel şerbetinin bekrileri.
Seslenir da’veti bir meçhulün;
Bir nida der: İleri!
Ki nihayet bir ilahi gecenin
Kapısından süzülürler içeri
Ve aşarlar o karanlık kemeri
Bu ecel şerbetinin bekrileri.

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:25 AM
Dün başlar seferber, eller seferber,
Kurşun eritildi, mermer çekildi.
Bunlar, bu kubbeler, bu minareler
Akçayla olacak şeyler değildi.
Böyle bir gemide yendi suyu Nuh.
Ve bu yelkenlerle kanatlandı ruh.
Taşıtıp kalyonla pırlanta, inci
Abide haline koydu sevinci.
Gergefle işleyip bir inci sultan
Ki çiçek verirdi saksıya koysan.
Bulabildinse ey yolcu yerini,
Hepsinin altında altından bir ay.
Seyret İstanbul’un camilerini
Minare minare, kubbe kubbe say!
Açılır masmavi burada gökyüzü
Gümüşten sütunlar üstünde durur...
Kiminin gölgesi dinlenir yerde,
Kiminin beyazı sulara vurur.
Allah’a giden yol buralardadır
Kapılar açılır şerefelerden.
Buradan uğurlanır mübarek aylar,
Bayram burda başlar arefelerden.
Mihraplar, kemerler, kubbeler yapmış,
Sultanı, çerisi, piri, veziri.
Nesilden nesile götürsün diye
Kanatlar üstünde şanlı tekbiri.
Nice başbuğların açtığı yolda
Biri yardan geçmiş, öteki serden.
Yolcular gidiyor yarına doğru,
Kafile kafile bu köprülerden.
Kuşun uçuş, gülün açış saati,
Tanrı’nın fermanı yüce kubbede,
Duyulur, uyanık Fatih’in “Uyan’
Dediği uzaktan Sultan Ahmed’e..
Diken dikmiş, yakan yakmiş mumunu,
Şamdanlar, şamdanlar, ulu şamdanlar...
Ki aydinligiyle asirlar boyu,
Yolunu bulurdu yolda kalanlar.
Burda kubbe, kemer ve mihrap olmuş,
O kivrak şekil ki serhatte yaydi;
Atlas bayraklarin dalgalarinda
Rüzgarla öpüşen ince bir ay’dı.
Kimi yıkanırken şadırvanlarda,
Tekbir’e hu hû’lar katıyor kimi:
Beyazıt önünde güvercinlerin incidir yemi,
Söyleyin ey nazlı haber kuşları:
Tuna boylarından müjde geldi mi?
Uzaklarda kırık minarelerden
Gökte bir kapıyı vurur leylekler;
Bir gün açılacak o büyük kapı
Ve kanatlar yere inmeyecekler.
Taraf taraf, kol kol şu yamaşlardan
Aktıkça fetihler tarihi Türk’ün
Kubbeler erecek bir gün murada;
Ve minareler dal verecek bir gün.
Geçersen altından bu loş kemerin
Menekşe menekşe gül güldür içi...
Kapanmaz kapısı Allah evinin,
Ki beş vakit gürül gürüldür içi.
Çiniler, çiniler, taze çiniler;
Boyası göz nuru, fırçası kirpik...
Ey sanat, kuruyan dallarımıza
Bir yeşil yaprak ver! demeye geldik.
Biri hattın, biri mermerin, tuncun,
Kurşunun sırrını aramış bulmuş
Yesârî elinde Lafza-i Celal
Sinan’da kubbeyle minare olmuş.
Işte bu kubbe ki, söyler saati
Yolcu ilk, dalgalar son cemaati,
Mavidir çinisi, Yeni’dir adı
Mermerini sisler karartmadı.
Şehzâde, Laleli, Haseki Sultan
Hepsinin üstünde Süleymaniye...
Süleymaniye’den, Ayasofya’dan
Yollar iner dal dal Yeni Cami’ye
Yelken yelken, seren seren gemiler;
Yamaçta, kıyıda, yolda camiler.
Bu horasan, mermer, kurşun dağları
Omuzunda taşıdığı çağları
Taşıyacak daha çağlar boyunca
Ve yer çekmeyecek yere koyunca.
Yolları arkada bırakan hızla,
Kanatlarımızla, atlarımızla
Aşarken toprağı, taşı denizi
Bu kurşun memeler emzirdi bizi.
Böyle bir gemide yendi suyu Nuh.
Ve bu yelkenlerle kanatlandı ruh.

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:25 AM
İnsanları kucaklamak isterim.

Hadi dostum, sen de bir el ver

Sonra sen de

Dostundan bir el iste.



Belki kucaklayabiliriz dünyayı.

Kim bilir?

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:26 AM
Ne diyeyim dostlar size?
Sevgilerim kucak, kucak.
Sabah akşam gelin bize,
Şükran size kucak, kucak.

Bahar, bahçe getirdiniz,
Bana vuslat tattırdınız,
Bu deliyi dost bildiniz,
Güller size kucak, kucak.

Engin sizi hep sevecek,
Gülmese de güldürecek,
Yaşamayı sevdirecek,
Saygılarım kucak, kucak.

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:26 AM
Güneşlerin ısıtmaz beni,
Boğulurum senin denizlerinde.
Hayallerim...
Hayallerim, taş keser hayallerini...
Taşıyamam bir sevda daha,
N'olur dokunma bana küçüğüm;
Gazabım...
Gazabım, yakar ellerini...

Ben yürüyemem senin sokaklarında.
Gelme üstüme üstüme,
Nemli bir duvar gibi yıkılırım şimdi...
Taşıyamam bir sevda daha,
N'olur dokunma bana küçüğüm;
Elinde kalır kırılırım şimdi...

N'olur sus ağlama küçüğüm,
Gecenin bağrına koşar şimdi,
Yelesi tutuşmuş atlar...
Sorma ben ağlarsam ne olur diye.
Ben ağlarsam küçüğüm;
Ne siperler kalır şimdi,
Ne de dev barikatlar...

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:26 AM
Dinle küçüğüm
Birgün birşeyler olacak
Birşeyler kıpırdanacak
O taze yüreğinde
Duymadığın bilmediğin
Anlamsız bir özlemle dolacaksın
Bir özlem
Bilmediğin ellerde görmediğin birine
Bir özlem
Ellerini tutmadığın
Sıcaklığını tatmadığın birine
Birgün küçüğüm
Yanlızlık burukluğu
Şarkı olacak dudaklarında
Yağmurları dinleyecek
Denizleri taşlaycaksın kıyılarda
İşittiğinde martıları
İşittiğinde çığlığını trenlerin
Dinlediğinde dalgaların sesini
Dinlediğinde sesini rüzgarların
Gördüğünde yaprakları savrulurken
Gördüğünde gökyüzünü ağlamaklı
Ve caddeleri sokakları
Islanmış gördüğünde
Tutsak olacaksın
Tükenmez bir avareliğin kollarına
Sel olacak tayfun olacak duyguların
Kahırlar küfürler geçecek içinden
Ve sen küçüğüm birgün
Bir özlem duyacaksın
Bilmediğin ellerde görmediğin birine
Sen diyeceksin
Elerini tutmadığım
Sıcaklığını tatmadığım
Neredesin
Sensiz olmuyor diyeceksin.

GooD aNd EvýL
09-30-2007, 09:26 AM
Ne güzel gözlerin vardı küçüğüm.
Ne içten bakardı ,akan yıldızlar gibi parlarda.
İçime işlerdi göz bebeklerindeki gülüşün.
Ne yağmurlar gördük senle.
Ne karlar gördük.
Ne soğuklarda üşüdük hatırlarmısın el ele.
Bir kaç saat bile sürse.
Sanki.
Güneş doğardı üstümüze.

Acıları mı içtik göz göze kadehlerden,
Göz yaşlarımızı meze yaptık içkimize,
Ağladık dertlerimizi yoğurup bir köşede.
İçimize sine sine.
Kısacık bir zamanda büyüttük,
Dev gibi sevgimizi.
Aşkı yazdık gönüllere,
Hiç silinmemek üzere,
Tıpkı bir roman gibi.
Hiç bu kadar sevmemiştim kimseyi.
Hiç açmadım kalbimin kapılarını böylesine,
Hiç bir kadın bağlayamadı beni,
Böyle uzun
Senin gibi ölesiye.

GooD aNd EvýL
10-01-2007, 07:41 PM
kocaman görürdü dünyayı
koca gözlü kız
kendi küçük penceresinden
penceresinde saksılar
serçeler...
dere akardı sokağından
umut akardı deresinden

kocaman görürdü dünyayı
koca gözlü kız
adı ela...
gözlerinde atlı karınca
dudağında ruj lekesi
çok canı yanarmıydı aşık olsa mesela...

kocaman görürdü dünyayı
koca gözlü kız
kocamandı yüreği...
sevmişti de,
kocaman sevmişti
dönüp bakt ki
boşunaymış emeği...

küçüldü gözleri sonra
küçüldü dünya bi anda
yaktı saçlarını sildi dudağını...
uyumak istiyordu
kocaman uyumak...
kopardı takvimden son yaprağını....

GooD aNd EvýL
10-01-2007, 07:42 PM
I
Kıyamet nasıl koptu;
Gördün ya…
İlkin kıtlık geldi,
Ot yedi insanlar bir /bir.
O gün
Ne gurur kalmıştı/ ne kibir.
Sürüler gibiydiler/vahşi
Kapış kapıştı o ot yiyiş…
Ne tiksinmeleri vardı,
Ne irkiliş.

ll
Gördün işte..
Kıyametin koptuğu o günde;
Ot ta bitti sonunda.
Dayanır mı onca kapışmaya.

lll
Sonunda bir beyaz nûr;
Cami kubbesine benzer biçimde…
Bir nûr ki,
Şeffaf, süt renginde,
Kuşattı, kavim/kavim insanları.
Gördün ya…
Senden olanlar, hep yanındaydı.

lV
Ne evler yıkıldı,
Ne yer yerinden oynadı…
Sadece açlık vardı…
Bir de gözaltı.
Mümkün mü o nûru delip dışarı çıkmak…
Sünger gibi esnek, yumuşaktı ya,
Çelikten dayanıklı.
Kıskıvrak yakalanmıştı/ tüm insanlar…
Yalnız…
Günahları ve sevapları var.

V
Gördün…
Dümdüz giderken,
Yıllar önce ölmüş Mevlevileri.
Nasılda dipdiriydiler…
Güleç güleçti yüzleri.
Apaktı tenleri.
Kimi nöbette kimi uykuda,
Hepsinin nur içinde yüzleri.
Ne bedenlerine bir şey olmuş,
Ne yıpranmış tenleri.

Vl
Rehberin, sorularına verdiği cevap mantıklı;
Tabii ya…
Henüz dünya ile bitmedi işin…
Her şeyin bir vakti var.
Unuttun mu?
İzin çıkarsa ilâhi çevrelerden;
Yükselir dualar , gönüllerden.
İlmin büyüğü sabırdı hani…
Hay hak…
Her olay/ ilahi bir kanuna bağlı.
Muharrik bir kuvvet olmazsa,
Deprenir mi tabiat…
‘Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz.’
Her şey, başka bir şeye bağlı.

Vll
Kısa, hafif meyilli çıkışı
Nereye vardırmıştın.
Unuttun değil mi?
Ama hatırlıyorsun, o dik eğimi.
Ve bir meyveden yediğini.
Ne kadar da lezzetliydi.

Vlll
Daha sonra,
Doksan dereceyle indiğin kuyu…
Ve,
Üzerine döktükleri sicim gibi suyu.
Kıvrım kıvrım inmiştin en derine,
Hızlı bir inişle varmıştın yerine.
Nâfiz vardı…
Hidâyet vardı, değil mi?
Daha çok çalışman istenmedi mi


lX
Üzülme her şeyin vakti var azizim.
Allah hangi yarattığını terk etti.
Sen yolunda devamla çalış…
En çok, en çok da sabretmeye alış.
Gün gelir razı olduğunu söyler / Hakk.
Sen onu seviyorsun ya,
O da seni seviyor mutlak.
Gül bedenin doğruya hizmetle solsun.
Maksadınla çaban Hakk için olsun.
Yeter…
Yalvarmaların umutsuzca olmasın…
Kimin maksatı kötüye ise,
Vuslat bulmasın.

X
Ne bu hal böyle…
Yağan her damla yağmur gözyaşın sanki.
Gönlün de rahmetle dolu olsun,
Başın gibi.

Xl
Gördün ya…
Kıyamet nasılda koptu.
Hakk katında gazap değil;
Rahmet çoktu.

Sarayönü-1977

GooD aNd EvýL
10-01-2007, 07:42 PM
I
Kıyamet nasıl koptu;
Gördün ya…
İlkin kıtlık geldi,
Ot yedi insanlar bir /bir.
O gün
Ne gurur kalmıştı/ ne kibir.
Sürüler gibiydiler/vahşi
Kapış kapıştı o ot yiyiş…
Ne tiksinmeleri vardı,
Ne irkiliş.

ll
Gördün işte..
Kıyametin koptuğu o günde;
Ot ta bitti sonunda.
Dayanır mı onca kapışmaya.

lll
Sonunda bir beyaz nûr;
Cami kubbesine benzer biçimde…
Bir nûr ki,
Şeffaf, süt renginde,
Kuşattı, kavim/kavim insanları.
Gördün ya…
Senden olanlar, hep yanındaydı.

lV
Ne evler yıkıldı,
Ne yer yerinden oynadı…
Sadece açlık vardı…
Bir de gözaltı.
Mümkün mü o nûru delip dışarı çıkmak…
Sünger gibi esnek, yumuşaktı ya,
Çelikten dayanıklı.
Kıskıvrak yakalanmıştı/ tüm insanlar…
Yalnız…
Günahları ve sevapları var.

V
Gördün…
Dümdüz giderken,
Yıllar önce ölmüş Mevlevileri.
Nasılda dipdiriydiler…
Güleç güleçti yüzleri.
Apaktı tenleri.
Kimi nöbette kimi uykuda,
Hepsinin nur içinde yüzleri.
Ne bedenlerine bir şey olmuş,
Ne yıpranmış tenleri.

Vl
Rehberin, sorularına verdiği cevap mantıklı;
Tabii ya…
Henüz dünya ile bitmedi işin…
Her şeyin bir vakti var.
Unuttun mu?
İzin çıkarsa ilâhi çevrelerden;
Yükselir dualar , gönüllerden.
İlmin büyüğü sabırdı hani…
Hay hak…
Her olay/ ilahi bir kanuna bağlı.
Muharrik bir kuvvet olmazsa,
Deprenir mi tabiat…
‘Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz.’
Her şey, başka bir şeye bağlı.

Vll
Kısa, hafif meyilli çıkışı
Nereye vardırmıştın.
Unuttun değil mi?
Ama hatırlıyorsun, o dik eğimi.
Ve bir meyveden yediğini.
Ne kadar da lezzetliydi.

Vlll
Daha sonra,
Doksan dereceyle indiğin kuyu…
Ve,
Üzerine döktükleri sicim gibi suyu.
Kıvrım kıvrım inmiştin en derine,
Hızlı bir inişle varmıştın yerine.
Nâfiz vardı…
Hidâyet vardı, değil mi?
Daha çok çalışman istenmedi mi


lX
Üzülme her şeyin vakti var azizim.
Allah hangi yarattığını terk etti.
Sen yolunda devamla çalış…
En çok, en çok da sabretmeye alış.
Gün gelir razı olduğunu söyler / Hakk.
Sen onu seviyorsun ya,
O da seni seviyor mutlak.
Gül bedenin doğruya hizmetle solsun.
Maksadınla çaban Hakk için olsun.
Yeter…
Yalvarmaların umutsuzca olmasın…
Kimin maksatı kötüye ise,
Vuslat bulmasın.

X
Ne bu hal böyle…
Yağan her damla yağmur gözyaşın sanki.
Gönlün de rahmetle dolu olsun,
Başın gibi.

Xl
Gördün ya…
Kıyamet nasılda koptu.
Hakk katında gazap değil;
Rahmet çoktu.

Sarayönü-1977

GooD aNd EvýL
10-01-2007, 07:42 PM
Siz benim seçemediklerimdiniz
Gün oldu önümden geçtiniz,gün oldu ömrümden
Kaldıramayacak kadar ağır dert taşıyordu belki de başımız
Yada yetmiyordu o an suyumuz aşımız

Bu yüzden göremedik birbirimizi
Bir merhaba sözcüğünün içine gizlenmiş
O en çılgın sevişmelerin önünden geçerdik de
Akşam olunca kaderimize ağlayıp yalnızlığı seçerdik…

Radyo dinlerdik çoğu gece
Bir şair yalnızlığımızı tasdikler,
her şarkıda olmayan sevgililerimizle hayalimiz dans ederdi
Canlı yayına bağlanmış,cansız,isteksiz insanlar bir sevda seçerdi kendilerine
“ Sıradaki intihar benim olsun “

Siz benim ayrılığı hiç düşünmediğim ama hep aynı ayrılıktaki sevgililerimdiniz
Biraz kıyafet,birazda kıyamet balosuydu hayat!
Hakarete maruz,iltifata gebe düşük belli bir ömür giymişti üzerine…
Farkına varırdı birileri,suç üstü yakalanırdı beklentilerimiz
Kefilsiz senetsiz kısa mesajla sevgili dağıttılar!
İmla hatasıydı belki de zoraki sevmelerimiz
Çünkü seçmece değil,rasgeleydi bize düşen aşk!

Siz benim yüreğimde çürüyen,
seviyorum diyemeden terk ettiğim sevgililerimdiniz…

GooD aNd EvýL
10-01-2007, 07:42 PM
Kıyaslamaksa aşkı amacın
Kıyasla o zaman ne kadarım?
Gökteki yıldızlar gibiyse gözlerim
Ve bal tadında dudaklarım
Sevdayada yatkındır yüreğim
Ben senin varlığına varım,
Bilki sana aşığım

Kıyaslamaksa aşkı amacın
Kıyasla o zaman
Hatalıysam sana hatalıyım
Doğruysam sanadır doğrularım
Sevdalıysam yine sana
Yanındaysam......

Kıyaslamaksa aşkı amacın
Gözyaşlarında kıyasla
Yüreğini yüreğimle kıyasla
Sevmekse amacın
Asla bırakma

GooD aNd EvýL
10-01-2007, 07:43 PM
Sessizce çoğalır içinde
Tanıdığın bütün simalar.
anneni özlersin vakitsiz,
Yanlış kollar sarar seni teselli gecesinde.
Her ayrılık acı bırakır aynanda.
Her gidiş,
Ayak iziyle kalır paspasında.
Ağlama artık diyor kapındaki dilenci.
Çünkü hiç bir zaman ağlamamamlı insan
Ölümün kıyısında...

GooD aNd EvýL
10-01-2007, 07:46 PM
Üşüyen aksamların suskun saatlerinde buldum seni
Sevgiye hasret gönlüme,
Aşka suskun dilimle
Seni seviyorum diye haykırıyorum tüm dünyaya

Yalnızlığa demir atmısken cıkageldin kalbimin en güzel köşesine
Gülmeye hasret gözlerimle,
Sevdaya yoksul bedenimle ,
Canım diye sesleniyorum gecenin ayaz vakitlerinde

Yaralı yüreğimi tatlı gülüşlerinle iyilestirdin
Karanlıgı emziren geceme parlak gözlerinle giriverdin
Sen benim kıymetimsin..
Aldıgım nefesim, sevdigim canımsın..

Ölüme davetiye bastırırken tuttun ellerimi
Mutluluga hasret tenimle,
Umutları fakir gülüşlerimle,
Seni senden cok seviyorum diye yazıyorum kalbime

GooD aNd EvýL
10-03-2007, 05:46 PM
Mevsimler beşe çıktı
Renklerse sekize...
Herşeye tamam der geçerim
Fakat bir soru ki,zihnimi deliyor...
Madde bu kadar göz alıcı iken,
Mana ne kadar yürek yakıcıdır?

GooD aNd EvýL
10-03-2007, 05:46 PM
Ne versa nakış nakış, tabiatta, maddede,
Gözlerimdeki nurun aksi, beyaz perdede...

GooD aNd EvýL
10-03-2007, 05:46 PM
Madem ki sen yoksun yanımda
Madem ki senden başkasına varmıyor ellerim
Madem ki sensiz çarpmıyor kalbim
Yaşamak haram bana

Şu öksüz yüreğimin sahibi sen
Şu yaralı kalbimin ilacı sen
Şu sevgimin sahibi sen
Sen yoksan yaşamak haram bana

Sensiz bir günüm geçiyor
Kelimelere sensiz başlayıp
Sensiz bitiriyorsam
Sensiz nefes alıyorsam
Dudaklarımda senin ismin yoksa
İşte o zaman o hayat haramdır bana

GooD aNd EvýL
10-03-2007, 05:46 PM
Madem sonunda ayrılık vardı
Söyle gülüm sevda neden yaşandı
Madem ayrılık sonumuz gözyaşı mahsulümüz olacaktı
Söyle gülüm sevda neden yaşandı.

Madem gitmek için gelmiştin bana
Söyle gülüm sevda neden yaşandı
Madem ardında bir dalı kırık bırakmaktı niyetin
Söyle gülüm sevda neden yaşandı.

Madem kanlı hançerini kalbime batıracaktın acımadan
Söyle gülüm sevda neden yaşandı
Madem sevgiye inanmıyordun
Söyle gülüm sevda neden yaşandı.

GooD aNd EvýL
10-03-2007, 05:47 PM
Mademki gideceksin
Umursamam gidişini
Sensizliğin üzmez beni
Taşımam yokluğunu yanımda
Adını anmam en çaresiz zamanımda
Farketmez gidişin kalışın
Alıştım zaten varken yokluğuna..
Ellerim Titremez artık
Mutlu rüyalara dalarım
Rahat bile uyurum
Eğer gideceksen anlarım.
Eğer illede gideceksen;
Resimlerini de götür.
Dualarım seninle merak etme.
Olur elbet sevdiğin gerçekten.
Gideceksen,kararın sonsa
Arkana bile bakma
Nasıl olsa alıştım varken yokluğuna...

GooD aNd EvýL
10-03-2007, 05:47 PM
Kim bilir ne de zordur
Yerin metrelerce altında gün
Yüzü görmeden umuda kazma sallayan
Bir kömür mâdeni işçisi olmak.
Kim bilir ne kadar da zordur
Bir grizu patlamasında
Evine ekmek götürmek pahasına
Canından olmuş bir mâden işçisinin
Gözü yaşlı yakını olmak.
Ölmek kolay da yaşamak zor zanaat.

(21 Ocak 2006/ İstanbul)

GooD aNd EvýL
10-03-2007, 05:47 PM
Sarışın koşarak,esmer yavaştan
Kaçar da beni çıkarırlar baştan
Ne bulurlar karga gibi ayyaştan?
Para bendedir magazin kızları.

Giyerler daracık etek-donları
Sergide karpuz ile kavunları
Sağlam kafayla tutarsam bunları,
Yare bendedir magazin kızları.

Bazınız entel,bazınız havalı
Allah versin havanıza zevalı
Sözünüz doldurmaz arpa çuvalı
Sıra bendedir magazin kızları.

Hocanın elinde fal aramayın
Gündemde kalmaya yol aramayın
Valide olmaya döl aramayın
Çare bendedir magazin kızları.

Hüsam adım,olmaz bende döneklik
Zor gelir eşraf evinde eniklik
Bir koyun ile,bir uyuz ineklik
Sürü bendedir magazin kızları..

GooD aNd EvýL
10-03-2007, 05:47 PM
evinin önündeydim yine dün gece gözlerim seni arıyordu
telefonun cevapsız evinin lambası yanıyordu
sanki pencerndeki o ışık mahalleni aydınlatıyordu
inanki o kaldırımlar o caddeler seni bana anlatıyordu

yine seni düşünüyorum bir tanem çınlasın kulakların
sensizdi sokakların bensizdi şimdi o dudakların
dermensız dert oldu miniğim kalbimde bıraktıkların
bilmiyorum senden sonra sayısını saçımdaki akların

belki ben acılarla kahrolup kapında beklerken
sen en derin uykularında melekler gibi uyuyordun
*******in uykusuzluğunu birbirine eklerken
o an sanki mahallende senin kokunu duyuyordum

cevapsızdı kahrolası telefonun bir kez daha
en iyisi sessizce terketmekti mahalleyi
hoşça kal sevdamın kadını belki çıkmam sabaha
kim anlar ki şimdi benim gibi aşkınla bitmiş deliyi

GooD aNd EvýL
10-03-2007, 05:47 PM
Birdenbire kendini uçsuz bucaksız
yemyeşil bir ovada buldu genç adam.
İleride görünen gemiler sanki
Birer fındık kabuğu idi
Hırçınlaşan denizde.
Havada pus var,birazda sis.
Engel değil güneşin ışıgına sisin cılız varlığı

Ufak tepeciklerden aştıkça,
Güneşin önündeki birşeyin
Daha bir parlak
daha bir yakıcı olduğunu farketti.
Bilinci değildi Onu yöneten
Kan ter içinde
Hala koşuyordu hırsla,şevk ve merakla.
Bulmalı,anlamalıydı.

Aştıkça yeşil tümsekleri,yaklaştıkça denize
Gördü ki,ruhundaki güneşi
Soluk bırakacak kadar parlak,
Mahsun mahçup güzelliginle
Onu eritecek kadar güçlüymüşsün

GooD aNd EvýL
10-03-2007, 05:47 PM
Yüzleşeceğim kendimle
Haksızlıklarımla
Yolsuzluklarımla
Korkularımla
Tümünden müebbette mahkum olsam da
Sevgim beraat edecek

GooD aNd EvýL
10-03-2007, 05:48 PM
Yine bir bayram sensiz geçti.
Yüreğimde burukluk.içimde hüzün.
Sevimsiz bir yalnızlık.

Güneşin aydınlığındaki şehirde
kargaların dolaştığı ıssızlıktayım.
Birkaç arkadaşımla yalnızız bugün.
Radyoda çalan müzik ile,
üç gözlerin dingin sabrı,kuşların ötüşü
sineklerin kafamın üstünde
çıkardığı uğultunun yankısı..

bayramlıklarım temizdi,tozlandı kirlendi.
Ama olsun sorun değil.
sensiz geçirdiğim bir bayram daha
bana hasreti anlattı.

GooD aNd EvýL
10-03-2007, 05:48 PM
Güneş oldum gönlünü aydınlatamadım
Kukla oldum yüzünü güldüremedim
Seni sevdim ama söyleyemedim
Yari sevdim yarim diyemedim
Haykırdım sevdiğimi dünyaya
Sana söyleyememişim ne fayda
Aşkımı gönlüme kazıdım
O aşkı da mahşere kadar saklarım

GooD aNd EvýL
10-03-2007, 05:48 PM
******* gündüzleri
gündüzler *******i
kovaladıkça kovalıyor
Saatler günlerin
günler haftaların
düşmüş de peşine
yıllar da dizi dizi dizilmiş
yılların ardına peşi sıra
Amansız bir kovalamaca
amansız bir tâkip sürüp
gidiyor zaman yaratıldığından
bu yana hep
Bu böyle devam edecek
Tâ ki kıyâmet kopana dek
Tâ ki ufukta mahşer güneşi
Parıl parıl parıldayana dek.

(30 Ocak 2006/ İstanbul)

GooD aNd EvýL
10-03-2007, 05:48 PM
Ölüler yürüyordu çıplak ayaklarıyla
Ve bedenleri bir kor misali yanmıştı.
Hiçbirşeyden şikayetçi değillerdi.
Hepsi sanki isteyerek Gelmişlerdi

Hava birazdan kararacaktı
Kızıl vücutları aydınlatıyordu etrafı
Ve düştü bir tanesi daha yanıp bitmişti.
Kaldırmadı diğeri elini bile uzatamadı
Yürümeliydi yanarak yalınayak

Ve kararmış gözüyle biri yanaştı uçuruma
Korkuyordu biri elini uzatacak diye
Yanmış bedenini hızla attı aşağıya
Son cümlesini kimse anlayamadı
Yanarken bile ben değil başkaları üzülüyor
Beni bu acı daha fazla yakıyor demişti sanırım

GooD aNd EvýL
10-03-2007, 05:48 PM
güneş oldum
gönlünü aydınlatamadım
kukla oldum
yüzünü güldüremedim
seni sevdim ama söyleyemedim
yari sevdim yarim diyemedim
haykırmışım sevdiğimi dünyaya
ama sana söyleyememişim ne fayda
aşkını gönlüme kazıdım
o aşkıda mahşere kadar saklarım

GooD aNd EvýL
10-03-2007, 05:48 PM
Bir can’ım var idi, nasıl anlatam,
Bilirim doğmuştur, Afşin Maraş’tan
Sazı gümüş ise, sözü altından
Ne güzel dost idi, nasıl anlatam

Canını, ömrünü meydana atan
Dağlarda garibin yanında yatan
Sonunda Deli’yi yetim bırakan
Ne güzel dost idi, nasıl anlatam

Sazıydı, sözüydü bizi yaşatan
Engin yüreğiydi ışığı saçan
Nerdesin ey cahil, taşları atan
Güllere değerdi, nasıl anlatam

Sesleniyor şimdi Hacıbektaş’tan
Pirine kavuştu, keremdir Hak’tan
İndiremez onu cahil, bu tahttan
Mahsuni dost idi, nasıl anlatam…

GooD aNd EvýL
10-03-2007, 05:49 PM
Yokluğunda kaçıncı gün bu gün ?
Sabahları yaşamayı bıraktığımdan mı bilmem
Saymayı da beceremedim günleri

Sahi ne kadar oldu gideli
Kaç gece sensiz buldu sabahı
Ve kaç rüyada bıkmadan terk ettin beni

Yazdığım bir hikaye değil ki ayrılık
Başını ben yazmadım sonunu hiç sorma
Ben cahilliği seçtim hep bilirsin senden yana

Ne olacak şimdi
Söylesene kim açacak telefonu
Ve ben kimin karşısında terleyeceğim bu kez

Bak gördün mü
Nasılda berduşa dönüverdim üç günde
Mahsus yaptın belki perişanlığımı gördün de

Bana acı vermeyi seviyorsun
Saçlarımı çekiştirmek cinsinden olmasa da
Sen beni duvardan duvara vuruyor öldürüyorsun

GooD aNd EvýL
10-03-2007, 05:49 PM
Şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız
Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız
Yalnız kederli yalnızlığımızda sıralı sırasız
O mahur beste çalar Müjgan 'la ben ağlaşırız.

Bir yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardı
Güneşten ışık yontarlardı sert adamlardı
Hoyrattı gülüşleri aydınlığı çalkalardı
Gittiler akşam olmadan ortalık karardı.

Bitmez sazların özlemi daha sonra daha sonra
Sonranın bilinmezliği bir boyut katar ki onlara
Simsiyah bir teselli olur belki kalanlara
******* uzar hazırlık sonbahara.

GooD aNd EvýL
10-03-2007, 05:49 PM
Döneceksin arkana,geç olmuştur vakit,
Bakacaksın resimlere,yok olmuştur sevgin,
Dalacaksın hayallere,ağlayacaksın...
Birgün sende sevdiğini anlayacaksın..

Taşacak öfken her söze,her lafa..
Başka kimse istemeyecek,yalnızlık kokacaksın.
Dünü unutup hep ileriye,
Pişmanlığın engel,bakamıyacaksın.

Aşık olmayı basite vurduğun o an,
Aşkı oyuncak sandığın o an,
Gidiyorsun,farkında olmadığın bir boşluğa,
Gidiyorsun,keşkelerin diyarına..

Aşk uğrar belki sana yine,
Bari anla hatanı,hatanı anla
Tekrar mahvetme,
Kendini,
Ve inanmadığın vakt-i zamanında,
İnananların sevgilerini...

GooD aNd EvýL
10-03-2007, 05:49 PM
Bak gidiyorum en sonunda oluyor istediğin
Yolu gösterme biliyorum zalim sevdiğim
İlk defa sessizce gidiyorum
Ve seni inan çok seviyorum

Sen ki bir zalim uğruna satmıştın beni
Sen ki zevkin uğruna yakmıştın beni
Sen ki bir hücreye tıkmıştın beni
Ben de artık sevmiyorum seni

Artık gözyaşı dökülmeyecek gözümden
Artık ölsemde geri dönmem sözümden
Hayatım haraboldu bir zalim yüzünde
Yaşamıyorum ayrıldım özümden

Zannetme artık seni düşünürüm
Seni düşünsem yaz akşamı üşürüm
Senin ne gaddar olduğunu bilirim
Arkama bile bakmam çeker giderim

Sana mutluluk dilemiyorum bu defa
Ne acıma duygusu var içimde nede vefa
Ben konuşucam herkes sussun
Hayalimde duruyor mahzun duruşun.

GooD aNd EvýL
10-03-2007, 05:49 PM
Sana bu şiiri laf olsun diye yazıyorum

Gözünde sinek ikilisi kadar değeri olmayan bir iskambil kağıdıyım.
Hayat kumarında tebessüme mağlup hayallerim

Yağmurun suyuna bandığım yavan aşkım
sevmeyince yine yolunu unuttu kör yüreğim
yorgun ve şaşkın.

Umut ıstakasına konmuş sahte okey ile hayalin arasında bir bağ kurdum
Ve Anladım ki, yalnızlıkmış benim yurdum...

Sevdiğim,
ama hala açık sokak kapısı
ve posta kutusunda yüreğim...

Rakının içindeki alkol değeri miydi ilk dublede sarhoş eden
yoksa aşkın içindeki özlem mi?
Kim bilir,belki de birazcık gizem.
Söylesene,neydi karşına çıktığımda dizlerimin bağını çözen?

Benim alnımın secdeye değdiği bir an vardı
Ve hiç görmeden taptığım Allah ım.
İşte öyle sevdim desem inanır mısın?
İnanır mısın gözlerinin içinde gördüğüm Cennete? ...

Hiç isyan etmedim çocukluğumda,
Annemin sürdüğü kuru ekmeğimin üzerindeki salçaya
Neden demedim babamın attığı tokata
Gülümseyebilmekti tek derdim
Şimdi gülüyorum halime...

Ben seni maksat şiir olsun diye sevdim.


Yüreğimde peygamber mührü
sabrettim öfkene,belki bir gün diner diye...
Olmadı
Geride,kalp ameliyatında aşkı alınmış
asık suratlı,sevgisiz biri kaldı.
Her aşkın bir kurşunu varmış
beklemem artık,
Şakağıma bir namlu,bir intihar dayandı...

00:50 08/08/2007

GooD aNd EvýL
10-03-2007, 05:49 PM
Sensizlik
ruhumun derinliklerinde
şirpençeye dönüşmüş bir yara oldu
ab-ı hayat suyu kuruyan
gönül bahçemde
ölümsüz sandığım
bütün çiçekler sararıp soldu
yalnızlığın acısı mordu
ve sensiz yaşamak öyle hazin,
öyle zordu, ki;
bir zamanlar senin için şaha kalkan
doru küheylân
şimdi anadan üryan
hezeyanlar içinde
lanetler yağdırıp sensiz geçen zamana
tek tek yelelerini yoldu.

GooD aNd EvýL
10-03-2007, 05:50 PM
Velhasıl malîhulyâm.
Sen benim
tarumar olmuş gönül bahçemin
en şuh ahusu
en içli duygusu
en nadide gülüydün
ıslak bir öpücük gibi
her yanıma yayılan
sıcacık bir sevgi seliydin
ırmak oldun, deniz oldun
gürül gürül aktın kalbime doldun
o günden beri malîhulyâm
sen benim
mehtabım, ışığım
sabahım, akşamım
ölümüm, yaşamım oldun.