Giriþ

Tam Sürümü Görüntüle : Karýþýk Fýkralar


Sayfa : 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 [11] 12 13 14 15 16 17

GooD aNd EvýL
08-28-2007, 07:54 PM
temel birgün galeriye gimiş ve son model bir ferrari satın almış.hız denemesi için otobana çıkmış,vitesler
1,2,3,4,5,roket araba paldır küldür durmuş ve galeriye gidip şikayetçi olmuş.temele aynı arabadan birtana vermişler.temel yine otbanda hız denemesi yapmaya başlamış,vitesler;
1,2,3,4,5,roket ve yine araba paldır küldür durmuş.yine galeriye gitmiş şikayet etmeye başlamış.galerici şüphelenip temelin yanına mühendis bindirmiş.otobana çıkmışlar. vitesler;
1,,2,3,4,5ve roket araba durmuş

temelegöre : r=roket
mühedise göre: r=geri vites

GooD aNd EvýL
08-28-2007, 08:09 PM
Nasreddin Hoca ile arkadaşları Konya'da bir eve akşam yemeğine davet edilmişler. Ev eski ve ahşap, bastıkça tahtalar gıcırdıyor, hoca laf atmış :
-Evin tahtaları ses veriyor!
Adam ukala ya :
-Bizim ev pek sofudur, ara sıra zikreder!
Hoca laf altında kalır mı :
-Ya aşka gelip secdeye varırsa?

GooD aNd EvýL
08-28-2007, 08:09 PM
Nasreddin Hoca hayvanlarına ağır yükler yükleyip onlara eziyet eden köylülerine iyi bir ders vermek istemiş. Bir gün eşeğine binerek köy meydanında dolaşmaya başlamış. İşin garibi dolu bir çuvalı da sırtına vurmuş, öyle geziyor. Şaşırıp sormuşlar :
- Yahu Hoca Efendi, hem eşeğin üzerindesin, hem çuvalı sırtında taşıyorsun. Nasıl bir iş bu ?
Hoca cevabı yetiştirmiş hemen :
- Zavallı hayvan, demiş. Zaten gece gündüz demeden hizmet ediyor bana. Sırtına bindiriyor, yüklerimi taşıyor, değirmeni çeviriyor. Bu kadar hizmetlerinden sonra dolu çuvalı da ona yüklemek istemedim. Bu yüzden ben vurdum sırtıma.

GooD aNd EvýL
08-28-2007, 08:10 PM
Arkadaşlarından biri Hocaya sorar:
-Hoca, Dünya kaç metre?
Tam o sırada bir cenaze geçiyormuş yanlarından. Hoca onu göstererek:
-Ona sor! Bak, ölçmüş biçmiş, gidiyor!..

GooD aNd EvýL
08-28-2007, 08:10 PM
Hoca yolculuk sırasında mola verip bir hana girer.Bu sırada hana bir başka yolcu daha girer ve ikisi birden hancıdan yiyecek birşeyler isterler.Fakat hancı yiyecek olarak sadece bir balık olduğunu söyler ve bunu paylaşmalarını önerir.Bunun üzerine Hoca:
-Ben balığın sadece başını yiyeceğim der.Hancı bunun nedenini sorar.Hoca da:
-Balık başı zekayı artırır.Balık başı yiyen insan akıllı olur der.Bunun üzerine diğer yolcu hemen atılır ve Hoca'ya :
-Balık başını niye sen yiyeceksin? Ben yemek istiyorum der.Hocada itiraz etmez.Balığın koca gövdesini Hoca yer ve bir güzel karnını doyurur.Diğer yolcu ise sadece balığın başını yer ve Hoca'ya seslenir:
-Sen koca gövdeyi yedin karnını doyurdun.Ben sadece kafayı yedim aç kaldım der.Hoca da bunun üzerine şöyleder:
-Bak nasıl akıllandın!

GooD aNd EvýL
08-28-2007, 08:10 PM
Aksak Timur, Nasreddin Hocanın köyüne uğrar.Köylü padişahı layıkıyla ağırlar.
Padişah da giderken bu konukseverliğe karşılık; "Köyünüze bir fil hediyem olsun" der ve gider.Fil bu zamanla bağ bahçe koymaz her yanı talan eder.Köylü ne yapsın çaresiz padişahın hediyesi diye ses çıkaramaz.Hocaya:
-Hocam perişan olduk bizi kurtar.Biz bu file bişey yapsak padişah kellemizi alır derler.Hoca:
-Benimle gelin padişaha durumu arz edeyim der.Köylüyü arkasına alır huzura çıkar.Timur:
-Hoca niye geldin? Filim nasıl? diye sorar.Hoca:
-Padişahım bu filiniz derken bi bakar korkudan arkasında kimse kalmamış herkes kaçmış.Padişah:
-Eeeee ne olmuş file? Hoca:
-Padişahım hediyeniz olan filden çok memnun kaldık.Yalnız kalıyor bir tane daha istiyoruz.

GooD aNd EvýL
08-28-2007, 08:10 PM
Nasreddin Hoca vaaz vermek istediği salona girmiş.Salon, ön sırada oturan seyis dışıda boşmuş.Konuşup konuşmama konusunda düşünen hoca sonunda seyise sormuş:
-Buradaki tek kişi sensin. Sana göre konuşmalı mı, yoksa konusmamalımıyım? Seyis cevap vermis:
-Hoca ben basit bir insanim, bu konulardan anlamam.Fakat ahıra gelseydim ve bütün atların kaçıp bir tanesinin kaldığını görseydim, yine de onu beslerdim.
Bu sözlere hak veren Nasreddin Hoca vaaza başlamış iki saatin üzerinde konuşmuş durmuş.Dua da ettikten sonra kendini mutlu hissetmiş ve dinleyicisinin de vaazın çok iyi olduğunu onaylanmasını isteyerek sormuş:
-Vaazımı nasıl buldun? Seyis cevap vermiş:
-Sana daha önce basit bir adam olduğumu ve bu konulardan pek anlamadığımı söylemiştim.Gene de eğer ahıra gelip biri dışında tüm atların kaçtığını görseydim, onu beslerdim dedim ama elimdeki tüm yemi ona verip hayvanı çatlatmazdım.

GooD aNd EvýL
08-28-2007, 08:10 PM
bir gün istanbula seyehat amaçlı gelen bir alman otelin birine gider ve boş oda varmı der otelin resepsiyonuda var ama biraz sorunlu bir oda tek var isterseniz onu size kiralayabiliriz diyo adam da tamam diyo ve odasına çıkıyo adam içeri girince bide ne görsün odayı karıncalar basmış odayı adam korkudan kendini camdan aşağı atıyo,öbür günde bir ingiliz gelip aynı şekilde odayı tutmaya kalkıyo ve resepsiyonda aynı şekilde ingilize de odanın sorunlu olduğunu söylüyo ve ingilizde kalmayı kabul ediyo ve o da aynı şekilde odaya çıkıyo ve o da karıncaları görünce korkudan kendini camdan aşağı atıyo ve öbürgünde nasreddin hoca geliyo bir oda tutmaya otel resepsiyonu nasreddin hocaya da aynı şekilde oda sorunlu diye söylüyo ve nasreddin hoca da kabul ediyo kalmayı odada ve nasreddin hoca odaya çıkıyo o gece bir sorun çıkmıyo ve resepsiyonda gercekten şaşırıyo ve sabah nasreddin hoca otelden çıkarken odanın anahtarını teslim ederken resepsiyon merakla soruyo ya dün gece karıncalı odada nasıl kalabildiniz sizden önce iki kişi kalamadı diye nasreddin hocada diyoki karıncalardan birini öldürdüm öbürleride cenazesine gitti ve bende rahat rahat uyudum.

GooD aNd EvýL
08-28-2007, 08:11 PM
Bir gun Hoca, yol ustu bir hana inmis. Nuh Nebi'den mi kalmis, Kaalubela'dan mi? Her ne ise.. Her tarafi delik desik olmus; adeta cokmeye bir basi kalmis. Hoca'nin yuregine bir korkudur dusmus ama, ne desin? Nihayet bir soz arasinda:
"Yahu, bu senin tavan da ne kadar gicirdiyor be, besik mi mubarek!" diyecek olmus ama, hanci baba hic orali olmamis; sozu sakaya bogarak;
"Agzini hayra ac Hoca, bu gicirti besik gicirtisi degil; tavan tahtalari Hak'ka tesbih cekiyor!" demis.
Hoca'nin kozu kullenirmi? Gozlerini hancinin gozune dikerek;
"Peki ama, demis; ya bu tavan boyle tesbih ceke ceke aska gelip de secdeye kapanirsa, bizim halimiz nice olacak!"

GooD aNd EvýL
08-28-2007, 08:11 PM
Timurlenk, Akşehir'de karargah kurulunca şehir halkı adına Nasrettin Hoca ile eşraftan iki zat hatır sormaya gittiler. Kahveler içilip sohbet edildikten sonra, Timur sormuş :
- Karargahımı nasıl buldunuz?
Beylerden biri cevap vermiş :
- Çok güzel ama fena bir koku var!
Timur fena halde kızmış, yanındakilere " Alın şu adamı, boynunu vurun" demiş ve öteki beye dönmüş :
- Koku var mı?
Adam korkusundan :
- Ne münasebet efendimiz, misk-ü amber kokuyor, deyince Timur gene kızmış :
- Neresi misk kokuyor dalkavuk herif! Alın şununda boynunu vurun!
Sonra aynı soruyu Hoca'ya sormuş. Hoca bakmış pabuç pahalı yapıştırmış cevabını :
- Vallahi hükümdarım ne diyeyim, nezleyim burnum koku almıyor.

GooD aNd EvýL
08-28-2007, 08:11 PM
Nasreddin Hocanın bir gün karısı ölmüş.Bir ay sonra kocası ölmüş dul bir kadınla evlenmiş.Evlendiği kadın Hoca ya sürekli eski kocasını anlatıyormuş.Yine bir gün yatakta kocasını anlatıyordu."İşte benim kocam şöyle yapardı, böyle yapardı" diye.Hoca sinirlenmiş ve kadına bir tekme atmış kadın yere düşmüş.Kadın sormuş:
-Aman hoca niye attın beni yataktan? Hocanında cevabı hazır:
-Eeee yatakta bi sen yatıyosun bi ben bide eski kocan.Üçümüz sığamadık sende düştün.

GooD aNd EvýL
08-28-2007, 08:12 PM
Bir gece hoca karısı ile konuşurken şöyle demiş:
-Yarın hava yağmurlu olursa oduna, açık olursa tarlaya gideceğim.Karısı çıkışmış:
-Efendi inşallah de! Hoca hiddetlenmiş:
-Niçin inşallah diyeyim hatun? İki işten biri mutlaka olacak, ya o, ya bu!
Ertesi gün hava yağmurlu olduğu için ormana gitmek üzere sabahleyin erkenden evden çıkmış, biraz gittikten sonra yolda bir sipahiye rast gelmiş. Atın üzerindeki sipahi seslenmiş Hocaya:
-Bana bak baba! Filan köye nerden gidilir? Hoca da ilgisiz bir tavırla cevap vermiş:
-Bilmem.Sipahi yoluna devam etmek isteyen Hocayı bırakmamış ve kamçıyla birkaç defa şiddetle vurduktan sonra bağırmış:
-Seni gidi hain herif seni! Bilmezsin ha! Çabuk düş önüme! Sen beni ta o köye kadar götüreceksin!.Hoca bu emri yerine getirmezse başına neler geleceğini düşünerek sipahinin önüne düşmüş ve hayli uzakta bulunan köye kadar götürmüş. Fakat vakitte bir hayli geç olduğu için artık ormana gidememiş, doğruca evine gelmiş. Kapıyı çalınca karısı içerden seslenmiş:
-Kim o ? Hoca da suçlu suçlu karşılık vermiş:
-İnşallah benim hatun, aç kapıyı!

GooD aNd EvýL
08-28-2007, 08:12 PM
Bir bayram günü nasreddin hoca komşusuna ziyarete gidince komşusu her misafire olduğu gibi hocaya da bal ikram ediyor. bir tepsi içinde gelen koca bir petek baldan her gelen misafir bir iki kaşık alır çekilirmiş. komşusu bakar ki hoca kaşığı daldırdıkça daldırıyor. peteğin yarısına gelmiş daha duracağa da benzemiyor. dayanamayıp:
- 'aman hoca fazla yeme yoksa için yanar.' deyince hoca cevabı yapıştırır:
- 'kimin içinin yandığını allah bilir.'

GooD aNd EvýL
08-28-2007, 08:12 PM
Mahallenin bencil kasabı, göle düşmüş. Başlamış çırpınmaya. Hemen koşup köylüler:
-"Elini ver, elini ver" diye bağırmışlar. Ama adam elini uzatmamış. Tam göz göre göre boğuluyormuş ki Hoca seslenmiş:
- Yahu! o vermeyi bilmez."Elimi al " diye bağırsanıza.

GooD aNd EvýL
08-28-2007, 08:12 PM
Bir gün Nasreddin Hoca ve arkadaşları iddiaya tutuşmuşlar. Eğer Hoca karanlık ve soğuk bir gecede, sabaha kadar köy meydanında bekleyebilirse arkadaşları ona güzel bir ziyafet çekecekmiş. Şayet bunu beceremezse o, arkadaşlarına ziyafet çekecek. Kararlaştırılan gün Hoca meydanın ortasında, sabaha kadar tir, tir titreyerek beklemiş. Sonra yanına gelenlere :
- Tamam demiş. İddiayı kazandım.
- Ne oldu ne yaptın demişler.
- Bekledim sabaha kadar demiş.
- Hayır demişler. Sen uzaktaki bir mum ışığı ile ısınmışsın. İddiayı kaybettin! Ziyafetimizi hazırla. Hoca çaresiz kabul etmiş. Ziyafet vakti kocaman bir kazanın altına minicik bir mum koymuş. Güya yemek pişirecek.
- Ne yapıyorsun? demişler. Kıs, kıs gülerek cevap vermiş :
- Bu mum sıcağıyla size yemek pişireceğim arkadaşlar. Uzaktaki bir mum ışığıyla ben nasıl ısındıysam, bu kazandaki yemek de öyle pişecek!...

GooD aNd EvýL
08-28-2007, 08:13 PM
Hoca Nasreddin ölüm döşeğindeymiş. Karısını çağırmış.
-Hanım en güzel elbiselerini giy, iyice kokular sürün, tak takıştır yanıma gel otur.
-Ayol hoca delirdin mi sen. Bu durumdayken ben nasıl süslenirim?
-İyi ya azrail gelince belki beğenip benim yerime seni götürür.

GooD aNd EvýL
08-28-2007, 08:13 PM
Bir gün Nasreddin Hoca şehire gelip, bir arkadaşıyla birlikte handa kalmış.Gece yarısı arkadaşı sormuş :
-Hocam, uyudunuz mu?
-Buyurun birşey mi var?
-Biraz borç para isteyeyim demiştim.
Nasreddin Hoca derhal horlamaya başlayıp :
-Ben uyuyorum! demiş.

GooD aNd EvýL
08-28-2007, 08:13 PM
Hoca bir gün Timur'un huzurundaymış. Aralarında tam iki arşın uzaklık varmış. Timur sormuş birden :
- Söyle bakalım Hoca, eşekle senin aranda ne fark var?
Hoca lafı yapıştırmış :
- Tam iki arşın efendimiz..

GooD aNd EvýL
08-28-2007, 08:13 PM
Nasreddin Hoca bir gün yabancı bir köyde misafir olur. Cuma günü O'nu kürsüye çıkartırlar. Güzel bir vaaz verir. Herkez pek memnun kalır. Camiden çıkınca Hoca'nın eşeğini getirirler. Köylülerin hepsi ona hizmet etmek için adeta yarışırlar. Hoca eşeğine binerken biraz düşünür. Sonra eşeğin üstüne ters oturur. Herkes hayret eder. Köylülerden biri dayanamayıp sorar :
- Hocam der. Kusura bakma ama eşeğe niçin ters bindiğini sorabilirmiyim?
Hoca tebesüm ederek cevap verir :
- Eğer düz binip önünüze geçseydim siz arkada kalacaktınız. Siz öne geçseydiniz, bu defa ben arkada kalmış olacaktım. Böyle ters binince size arkamı dönmemiş oluyorum. Sebebi bu...

GooD aNd EvýL
08-28-2007, 08:13 PM
Nasrettin hoca birgün camdan yağan yağmuru seyrediyormuş. Yağmurdan kaçan bir adama gözü takılmış. Camı açmış adama bağırarak ;
- Neden Allah'ın rahmetinden kaçıyorsun demiş. Adam hocaya cevap vermeden kaçışına devam etmiş.Ertesi gün adam camdan yağmuru seyrederken Hoca dışarda yağmurdan kaçıyormuş. Bunu gören adam Hocaya ;
- Hocam Allah'ın rahmetinden kaçılır mı? Neden kaçıyorsun?
Hoca cevap vermiş ;
- Allah'ın rahmetine basmamak için kaçıyorum.

GooD aNd EvýL
08-28-2007, 08:14 PM
Akşam geç saatte eve gelen Hoca pencerede bir karaltı görür.Hanımına sus işareti yaparak tüfeğini doğrulttuğu gibi ateşler.Eve girerler, bir de bakarlar ki ateş ettikleri Hocanın cüppesi.Hoca şöyle der:
-Hanım ucuz kurtulduk.Ya içinde ben olsaydım!

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:36 AM
hoca birgün amerikaya gitmek üzere uçağa binmek ister fakat uçağın kapısındaki hostes nasrettin hocaya:
-beyefendi sizi bu şalvarla uçağa alamayız demiş.
hocanın arkasındada çok güzel bir kadın,kadının elinde de kafesin içinde bir sincap varmış.hostes kadına dönerek:
-hanımefendi sizi de bu sincapla uçağa alamayız demiş.
havaalanına inen hoca ve kadın uçak kalkmadan uçağa nasıl bineceklerini düşünmeye başlamışlar.kadın hocaya:
-hoca sen benim sincabı şalvarın içine sok ben cazibemi kullanarak bizi uçağa aldıracağım demiş.hoca sincabı şalvarın içine sokmuş ve kadın dediğini yapıp ikisinide uçağa aldırmış.aradan zaman geçmiş fakat nasrettin hoca uçağın kalkmasını beklemeden sincabı alıp uçağın içinde fırlatmış.bunun üzerine ikiside uçaktan atılmış ve uçak kalkmış.kadın hocanın yanına gidip 'hocam neden böyle yaptın?'demiş.
hocada sinirli bir tavırla kadına dönerek:
-hanım hanım senin ki dal sandı tırmandı ses çıkarmadım,ceviz sandı kemirdi yine ses çıkarmadım,arkaya döndü yuva sandı girdi çıktı yine ses çıkarmadım amaaaa cevizi yuvaya taşımaya çalışınca ona dayanamadım demiş.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:36 AM
Nasreddin Hoca evine sık, sık ciğer getirdiği halde bir türlü onları yemek kendisine nasip olmaz. Her seferinde hanımı :
- Kahrolası kedi ciğeri yedi.
- Hınzır hayvan ciğeri yemiş.
- Canı çıkasıca sarman kedi ciğeri aşırmış, diye bahaneler uyduruyormuş.
Bir gün dayanamamış Hoca. Hemen bir kenarda duran baltayı kapıp, mutfak dolabına yerleştirmiş. Hanımı:
- Ne yapıyorsun Hoca demiş, baltanın dolapta işi ne? Hoca cevap vermiş:
- Hanım hanım, sen bizim kediyi hâlâ tanıyamamışsın. Üç akçelik ciğere tenezzül eden hayvan kırk akçelik baltayı bırakır mı sanıyorsun?.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:36 AM
Hoca'nın canı bir gün etlice bir yahni ister...
Kasaba gidip bir okka et alır, eve gönderir.
Hoca'nın karısı yahniyi pişirirken komşuları çıkagelir. Gözü gönlü tok, eli açık olan kadıncağız komşularına yahni ikram eder. Komşular, yemeğin tamamını yiyip bitirir ve dönerler evlerine.
Bütün gün yahni özlemiyle akşamı zor eden Hoca evine döner. İştahla oturur sofraya. Biraz sonra karısı önüne bir tabak bulgur aşıyla bir kaşık koymaz mı? Hoca hiddetlenerek sorar ne olup bittiğini.
"Efendi," der karısı, "Eti bizim Tekir yedi."
Bu sözü duyan Hoca sinirlenerek eline bir sopa alır ve Tekir kediyi aramaya koyulur. Bir süre sonra Tekir görünür, bir deri bir kemik... Yürüyecek gücü yok, iskelet gibi...
Hoca şaşkın : "Hatun, yahnilik eti şu bizim Tekir mi yedi?" diye sorar. Karısı da "Evet Efendim, o hınzır yedi." diye cevap verir.
Bunun üzerine Hoca alır eline el terazisini ve tartar Tekir kediyi... Tam bir okka çeker Tekir. Bunun üzerine karısına şöyle çıkışır
Hoca :
"Hatun! Şu gördüğün bizim Tekir tam bir okka geldi. Öyleyse, yahnilik et nerede? Şayet et bu ise bizim Tekir nerede?"

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:37 AM
Bir gün,nasrettin hoca,konya'ya gitmiş.
Camide vaaz verirken:
-ey müslümanlar demiş,sizin kentinizin havasıyla bizim akşehir'in havası birdir.
Vaazı dinleyenlerden biri:
-nereden biliyorsun hoca'm?diye sormuş.
Nasrettin hoca:
-akşehir'de ne kadar yıldız varsa,konya' da da o kadar var, yanıtını vermiş.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:37 AM
Nasrettin Hoca'nın eşeği kaybolunca arkadaşları üzülmüş ve eşeği aramaya aramaya koyulmuşlar. Hoca ise, bunların arasında "Allah'a şükürler olsun, Allah'a şükürler olsun" diye dolaşıyordu. Arkadaşları dayanamayıp "Hoca efendi, biz üzülüyoruz ve eşeğini arıyoruz, sen ise şükürler olsun diye adeta seviniyorsun. Bu ne haldir!" deyince:
Hoca:
-Ben, eşeğin kaybolmasına değil, eşeğin üzerinde ben olmadığıma şükrediyor, seviniyorum. Yoksa 4 gündür ben de yitik olacaktım...

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:37 AM
Bir gün Nasreddin Hoca'nın eşeği çalınmış. Can sıkıntısı içinde durumu komşularına anlatınca her kafadan bir ses çıkmaya başlamış. Birisi :
-Hocam demiş niye ahırın kapısına iyi bir kilit takmadın sanki? Bir başkası:
-Evine hırsız giriyor da senin nasıl haberin olmuyor? diye konuşmuş.Bir diğeri de :
-Hocam demiş, kusura bakma ama eşeğin çalınmasına en büyük sebep yine sensin. Çünkü doğru dürüst bir ahırın bile yok.Nerden baksan dökülüyor.Hoca kızmış:
-Yahu demiş, iyi güzel de kabahatin hepsi benim mi? Hırsızın hiç mi suçu yok?

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:37 AM
Küçük bir papağanın onbeş altına satıldığını gören Nasreddin Hoca, bir koşuda evine gidip kümesteki hindisini tutmuş. Apar topar pazara götürüp başlamış bağırmaya :
- Satılık hindii.... Satılık hindii.... Yirmi altına satılık hindi !
Şaşırmış pazardakiler.
- Yahu hocam demişler. Bir hindinin yirmi altın ettiği nerde görülmüş.
- Ne olmuş diye çıkışmış Hoca. Demin bir kuşu onbeş altına sattılar.
- Ama o papağandı demişler. Tıpkı insan gibi konuşuyor o.
- Olsun demiş Nasreddin Hoca. O konuşuyorsa bu da düşünür !

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:38 AM
Hocanın tavuğu ölmüş. civcivlerin de başı boş kalmış. hoca kaybolmalarından korkmuş. boyunlarına siyah bezler bağlamış. sonra da içlerinden ip geçirip birbirlerine bağlamış. meraklı bir komşusu sormuş: -hoca o civcivlerin boynundaki de nedir? komşusunun merakına içerleyen hoca, cevabı yapıştırmış:- anneleri öldü de yas tutuyorlar.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:38 AM
Bir gün Nasreddin hocaya bir mektup gelmiş.Mektup arapçaymış.Mektupu ters çevirmiş düz çevirmiş okuyamamış.Yoldan geçen birine sormuş:
-Yahu şu mektubu okusana bana demiş.Adamda okuyamamış.3 kişiye daha sormuş onlarda okuyamamış.Sonuncu kişi Hocaya şöyle demiş:
-Yaşından başından utan.Çok bilirim diye kavukla gezersin,sonrada bir mektup bile okuyamazsın yuh sana! Hocada sinirlenmiş:
-Çok biliyosan al bu kavuğu tak kafana hoca ol sen oku bakalım! demiş.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:38 AM
Yine bir gün komşudan biri vefat etmişti.Herkes işi bırakıp cenazeye gitmişti.
O sırada bir adam Nasreddin Hoca'ya yaklaşarak; "Hocam size sorum olacak" der ve şöyle devam eder:
-Acımız fazla büyük elbette sabretmeli, cenaze gotürürken neresinde gitmeli? Hoca:
-Elbette sonu budur her kulun, tabutta bulunma da nerde isterse orda bulun!

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:38 AM
Nasrettin Hoca bir akşam karısına "Yarın hava yağmurlu olursa ormana, açık olursa çift sürmeye gideceğim." demiş. "İnşallah de Efendi" demiş karısı. Hoca karısını dinlememiş bile.
Ertesi gün hava yağmurlu olmuş. O'da ormana gitmek için erkenden çıkmış.Bir süre sonra bir sıpahiye rastlamış.
Sipahi sormuş: "Filan köye nasıl gidilir?". "Bilmem" deyip orman yolunu tutmak istemiş Hoca. Sipahi, kamçıyla vurarak: "Çabuk önüme düş!. Beni o köye götüreceksin" diye emretmiş. Hoca istemeye istemeye yolunu değiştirip adamı epey uzaktaki köye götürmüş. Evine de ancak akşam dönebilmiş.Kapıyı çalıpta karısı "kim o?" diye seslenince
Hoca: "Aç hanım aç.İnşallah ben geldim." demiş...

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:39 AM
Birgün hocanın eşeğenin sıpası olmuş.Sıpayı pazarda satacakmış.Yoldan geçen iki öğrenci hocaya demiş ki oğlunu nereye götürüyorsun.hoca bu çocuklarınalaycı davranışlarını anlamış.Demiş ki sizin gittiğiniz okula kaydını yaptıracağım.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:39 AM
Nasrettin Hoca'nın komşusu, oğlu Mahmut'a kız istemeye gidecek.Düşünür taşınır, dünürcübaşı olarak Hoca'dan uygun kimse gelmez aklına. "Sevilen, sayılan, ağzı iyi laf yapan Nasrettin Hoca'ya da kızı vermezlerse kime verecekler?" der. Gider Hoca'ya açar konuyu. Hoca da "Tamam" der. Neyse, bir akşam dünürcü kafilesi Hoca'nın peşinde koyulurlar yola. Varırlar istenecek kızın evine. Hoş, beş, kahve... derken gelir sıra asıl meseleye. Nasrettin Hoca bir-iki öksürdükten sonra girer konuya:"Bizim komşunun oğlu Mahmut, sizin kızı öpmek istiyor, onunla aynı yatakta yatmak istiyor, hatta onunla her gece sevişmek istiyor. Ne dersiniz?" deyince odada buz gibi bir hava eser. Komşusu " Hoca, Hoca! Sakalından utan! Bunlar nasıl laf, kız böyle mi istenir?" deyince Nasrettin Hoca odayı terk eder. İçeridekiler özür üstüne özür dilerler kızın babasından.Oğlan tarafından biri, kız isteme işini üstlenir, başlar söze: "Allah'ın emri, Peygamber'in kavli ile kızınız Ayşe'yi oğlumuz Mahmut'a istiyoruz." Vermeye dünden razı olacak ki kızın babası "Allah yazdıysa biz ne diyelim? Hayırlı olsun." deyip verir kızını. İçeridekilerin konuşmalarını dışarıdan işiten Nasrettin Hoca, açık olan oda penceresinden içeriye seslenir: " Yine benim dediğim oldu! Yine benim dediğim olacak!"

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:39 AM
Bir keşiş dünyanın en akıllı adamını bulmak için diyar diyar geziyormuş sıra nasreddin hocanın köyüne gelmiş ve köylülere sormuş.
- sizin köyün en akıllı adamı kim?
demiş. Köylülerde:
- nasreddin hoca demiş.
bunun üzerine keşiş köy meydanında
hoca ile görüşmeye başlamış ve eline bir çomak almış yere bir daire çizmiş, nasreddin hoca da çomakla daireyi ortadan ikiye bölmüş, keşiş bir doğru daha çizerek daireyi dörde bölmüş,hocada
dörde bölünmüş dairenin üç dilimine çarpı işareti koymuş,keşiş
elleriyle aşağıdan yukarıya doğru hareket yapmış,hocada yukarıdan aşağıya yapmış ve keşiş büyük bir hayranlıkla hocayı tebrik etmiş.
Olup bitenden bir şey anlamayan halk keşişe ne olduğunu sormuş keşişde :
- Bu adam gerçekten dünyanın en akıllı adamı, yere dünya çizdim
o ortadan ekvator geçer dedi,ben dünyayı dörde böldüm o da dört de üçü sudur dedi,ben yerden buharlaşma sonucunda ne olur dedim o da yağmur yağar dedi.
Bu sefer hocaya neler olduğunu sorar halk hoca da:
- Bu adam oburun biri, yere bir tepsi baklava çizdi ben de yarısı benim dedim, daha sonra tepsiyi dörde böldü o zaman dört de üçü benim dedim, o da tepsi altından ateşi hafif hafif almalı dedi ben de üstüne fındık fıstık ekelersek daha iyi olur dedim.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:40 AM
Hoca, bir gün kırlardan topladığı çalı çırpıyı eşeğine yükleyip evine götürürken :
-Acaba, yaş çırpı da kurusu gibi yanar mı? diye düşünür ve şeytana uyarak çakmağını çakar ve alevi çalı çırpıya dokundurur.Aralarında kuruları da bulunan çalı çırpı hemen alev alır.Eşekte bir korku, bir telaş, huzursuzluktur başlar.Anıra anıra, çifte ata ata dört nala koşmağa başlar.Hoca da arkasından olanca gücüyle bağırır :
-Aklın varsa göle koş!

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:40 AM
Hoca o aralar paraya sıkışmıştır. Bir vatandaş gelip hoca'ya: "şeytan nerede yaşar" diye sormuş. Hoca cevabı bilmez ama vatandaşı cevapsız bırakmamak için soruyu cevaplar. Adam giderek Hocayı soru yağmuruna tutmuş ve sonunda hoca'ya: "hocam peki şeytan ne yer" diye sorar. Hoca da: "eğer benim gibi parası yoksa zıkkımın kökünü yer" demiş.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:40 AM
Bir gün Nasreddin Hoca eve doğru yürüyormuş, bir arkadaşı arkadan seslenmiş "aman hoca gördün mü biraz önce geçen helva kazanı ağzına kadar doluydu". Hoca istifini bozmadan "bana ne" demiş. Arkadaşı, "ama hoca helva kazanı sizin eve gidiyordu, buna ne dersin?" demiş; hoca yine istifini bozmadan "o zaman sana ne?" demiş.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:40 AM
Akşehir'e tayin edilen bir kadı halkın silah satmasını yasak etmiş. Küçük bir çakı taşımak bile suç sayılır olmuş. Görevli memurlar sıkı bir takibe ve kontrole başlamışlar. Bir gün Nasreddin Hoca'nın üstünü başını aramışlar. Kuşağın arasından kocaman bir bıçak çıkınca şaşırmışlar:
- Bu da nedir Hoca ? Sen silah taşımanın yasak olduğunu bilmiyormusun ? demişler.
- Evet demiş, biliyorum. Fakat bu silah değildir. Kitaplarda bir takım yanlışlar görünce bunun ucuyla kazıyorum.
- Olur mu Hocam demişler, kocaman bir bıçakla kitaptaki yanlışlar kazınır mı?
- Olur, olur demiş Hoca. Siz bilmiyorsunuz ama bazı kitaplarda o kadar büyük yanlışlar var ki bu bıçak bile küçük kalıyor.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:40 AM
Hoca'ya yaşını sorarlar, "Kırk" diye yanıtlar, "Tam kırk!"
On sene sonra aynı soruyu yine "Kırk" diye yanıtlayınca:
"E hocam, on yıl önce de kırk yaşında olduğunu söylemiştin" demişler. Hoca hiç bozmadan:
"Evladım, ne bileyim on sene öncesini!" diye yanıtlar.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:41 AM
Nasrettin Hoca tarlada uğraşırken birden alacaklısı gelmiş."Nasrettin Hoca, paramı ne zaman ödeyeceksin." demiş.Nasrettin Hoca'da"şu görüğün bölgeden devamlı koyunlar geçer. oraya bir tel örgü takıcam,takılan koyun yünlerini de satıp sana borcumu ödeyeceğim."demiş. Adam da haklı olarak gülmüş.Nasrettin Hoca buna karşılık adama "Ne oldu köftehor.Peşin parayı görünce gülersin demii!" demiş.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:41 AM
Hocanin iki karisi varmiş. Bir gün ''en cok hangimizi seviyorsun''diye sorarlar hoca söylemek istemez. Yeni karisi:
- ikimizde göle düşsek,önce hangimizi kurtarırdın?demiş.
hoca eski eşine,
- sen biraz yüzme biliyordun degil mi?

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:42 AM
Nasreddin Hoca Akşehir'de kadılık vazifesini yürütürken karşısına iki adam çıkmış. Birisi öteden beri cimriliği ile tanınmış bir aşçı, diğeri de boynu bükük bir fakir. Aşçı sözü almış :
- Hocam demiş, ben bu adamdan davacıyım. Dükkanın önünde fasulye pişiriyordum. Tencerenin kenarından buğusu çıkıyordu yemeğin. Bu adam elinde somunla geldi. Kopardığı lokmaları yemeğin buğusuna tutup başladı atıştırmaya. Nihayet koca bir ekmeği bitirdi. Ondan fasulye buğusunun parasını istedim, vermedi.
Nasreddin Hoca anlatılanları dikkatlice dinledikten sonra fakire dönüp :
- Doğru mu bunlar ? diye sormuş.
- Evet, demiş fakir adam.
- Öyleyse para kesesini çıkar bakalım.
Zavallı fakir kadı efendiye karşı gelememiş. İçinde üç beş akçe bulunan para kesesini Hoca' ya uzatmış. Bu sefer aşçıyı çağırmış yanına. Keseyi kulağına yaklaştırarak şıngırdatmaya başlamış. Sonra da :
- Haydi demiş aldın işte alacağını. Aşçı :
- Nasıl olur ? diye şaşkınlığını belli etmiş. Paramı vermediniz henüz. Hoca cevap vermiş :
- Fazla uzatma, yemeğin buğusunu satan akçenin de sesini alır elbet !

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:42 AM
Nasrettin Hoca evlenmeye niyetlenir. Eş-dost bir hatuncağızı öve öve öve göklere çıkarırlar.
-Şöyle huylu!
-Böyle soylu!
-Dünyalar güzeli... Hoca'nın gönlünü çelerler. Evlenirler. Zifaf gecesi yüz görümlüğünü veren Hoca, gelinin duvağını kaldırır. Aman Allah'ım! Çirkin bir gelin.
Gelin hanım, kocasına sadakatim göstermek için:
-Hoca efendi, akrabalarından kime görüneyim, kime görünmeyeyim? diye sorar.
Hoca şaşkın:
-Aman hatun, bana görünme de kime görünürsen görün... der.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:42 AM
Cenazenin Neresinden
Yine bir gün komşudan
Biri vefat etmişti
Herkes işi bırakıp
Cenazeye gitmişti..

O sırada bir adam
Yaklaşmış Nasreddin'e
Demiş : Sorum olacak
Ey Hocam sana yine

Acımız fazla büyük
Elbette sabretmeli!
Cenaze götürürken,
Neresinden gitmeli?

Hoca demiş : Elbette,
Sonu budur her kulun.
Tabutta bulunma da
Nerde istersen bulun!

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:42 AM
Hoca yolda bir leylek bulmuş. Almış onu evine götürmüş. Daha önce hiç leylek görmemiş. Leyleğin uzun gagası ve bacakları çok tuhafına gitmiş. Tutup bir güzel kesivermiş onları. Sonra da yüksekçe bir yere koymuş. Karşısına geçmiş. Yaptığı işten memnun, seslenmiş:
- Bak şimdi kuşa benzedin.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:43 AM
Hoca'nın kaynanası çamaşır yıkarken ırmağa düşmüş, sulara kapılıp yitip gitmiş. Kasaba halkı toplanıp aramaya koyulmuşlar kadıncağızı. Hoca da aramakta, ama herkes gibi ırmağın aktığı yöne değil de geldiği yöne doğru giderek...
Görenlerden biri şaşırmış bu işe ve seslenmiş Hoca'ya :
"Hocam sen ters yöne gidiyorsun!"
Başını adamdan yöne çeviren Hoca şu karşılığı vermiş :
"Sen benim kaynanamı tanımazsın birader. Dünyanın en ters kadınıydı o. Mutlaka cesedi de ters yöne gitmiştir."

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:43 AM
Nasreddin Hoca oğlunun eline bir testi tutuşturup çeşmeden su getirmesini istemiş. Çocuk dışarı çıkarken de ensesine bir tokat atıp :
- Testiyi kırma ha ! diye öğüt vermiş .
Bunu gören komşulardan biri :
- Yahu Hocam demiş, henüz testiyi kırmadan niye dövüyorsun yavrucağızı ?
Hoca cevap vermiş :
- Testiyi kırdıktan sonra neye yarar be birader !

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:43 AM
nasrettin hoca birgün camın önünde havaya bakıp hanımına yarın hava iyi olursa tarlaya gidip tarlayı süreceğini kötü olursada evde kalıp evi boyayacağını söylemiş.bunun üzerine hanımı hocaya;
bey;deki inşallah
hoca hanıma;
ya inşallahı maşallahımı var demiş
iyi olursa tarlaya kötü olursa boyaya.
sabah olmuş hava çok güzel hoca tarlanın yolunu tutmuş.derken karşıdan gelen bir jandarma ekibi görmüş.jandarma hocaya yaklaşıp bi köyü sormuş.hocada;
orası çok uzak ancak 2 günde gidebilirsiniz ve oraya araba işlemez demiş..bunun üzerine jandarma hocayı da alıp köyün yolunu tutmuş.hoca istemesede mecburen yola koyulmuş.jandarmayı götüren hoca 2 günde eve gelmek için yollarda çile çekmiş.derken kanter içinde eve ulaşmış.
kapıyı çalmış.
hocanın karısı;kim o demiş
hoca;
benim inşallah...

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:43 AM
Palavracının biri başına topladığı üç beş cahile karşı övünüp duruyormuş :
- İşte ben güçlü ve maharetli bir adamım. Evet ben Halep'te bulunduğum sıralarda altmış arşın uzağa atlamış bir kimseyim!.. Nasreddin Hoca da bu sırada oradan geçiyormuş. Palavracının yanına yaklaşıp :
- Yaa demiş demek sen altmış arşın atlarsın. Haydi atla da görelim. Adam hık mık etmiş.
- Ama demiş ben Halep'te atladım. Hoca kızmış :
- Canım demiş, Halep oradaysa arşın burada.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:44 AM
Nasreddin Hocanın komşusuna ip lazım olmuş.Hocaya gitmiş kapıyı çalmış.Hoca kapıyı açmış.Komşu selamun aleyküm hocam demiş.Hoca da ve aleyküm selam diye karşılık vermiş.Adam hemen konuya girmiş:
-Hocam bana ip lazım oldu sendekini bana ödünç verir misin? demiş.Hoca:
-Verirdim komşu ama bizim hatun ipe un serdi demiş.Komşu:
-Aman hocam ipe un serilir mi? demiş.Hoca kızmış:
-Ah bre köftehor vermek istemediğimde serilir demiş.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:44 AM
bir gün nasreddin hoca nın komşusuna eşek lazım olmuş.hocadan istiyim demiş.ve hoca nın kapısını çalmış hoca kapıyı açmış.
-ne oldu.demiş
komşusu
-eşeğini alabilirmiyim hocam.demiş
hoca
-eşek evde değil. demiş
komşusu tam gideyim derken eşek anırmış
komşusu
-eşek hani evde değildi .demiş
hoca bu durur mu:
bana mı inanıyorsun yoksa eşeğe mi.demiş

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:44 AM
Nasreddin Hoca'ya yapılan şakalar tükenip bitmezdi. Akşehir'liler bir gün Hoca'ya takılır ve sorarlar.
- Hocam senin evliyalar katında ulu bir kişi oldugun söylenir. Aslı var mıdır?
Hocanın böyle bir iddiası elbette yoktur ama bir kere soruldu ya cevaplar :
- Herhalde öyle olmalı.
Bunu duyan bir kisi hemen söylenmeye baslar :
- Böyle kisiler zaman zaman mucizeler göstererek bu özelliklerini herkese kanıtlar. Hocam madem kabullendin, göster bir mucize görelim. Hoca :
- Pekala size şimdi bir numara yapalım, der. Karsisinda duran ulu çınara :
- Ey ulu çınar çabuk yanima gel, der
Tabii ne gelen agaç var ne de giden... Hoca yürümeye baslar ve agacin yanına varır. Aksehir'liler ne oldu hocam agacı getiremedin kendin yanina gittin diyerek gülünce Hoca :
- Bizde kibir yoktur. Dag yürümezse Abdal yürür, der.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:44 AM
Nasreddin hoca ve hanımı gece uyuyormuşlar,tabi kış, havada çok soğuk ortalık buz kesiyor gecenin tam bir yarısında birden bir gürültü patırtı ile uyanırlar.Karısı Nasreddin hocaya,hoca hanımına bakışırlar. Hoca ben bir bakıp geleyim der.Hava çok soğuk olduğundan yorganıda üzerine alır ve dışarı çıkar az sonra geri döner karısı sorar ne oldu diye.
Hoca gayet sakin;
-Yorgannnn gittiiii kavga bitti der.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:44 AM
Hocanın canı meyve ister dalar birinin bahçesine. Ağaca çıkar ne bulursa atıştırır. Bahçenin sahibi gelir, "ne yapıyorsun benim ağacımda" der. Hoca ben bülbülüm der. Adam: "hadi ötte bir görelim". Hoca ağzını büzerek bir takım sesler çıkarır. Adam kahka atar: "hiç böyle bülbül olurmu" der. Hoca: "bülbülün acemisi böyle öter" der.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:45 AM
Bir gün hoca eve yorgun gelir. Karısına:
- yemek hazırlada yiyelim
der.Yedikten sonra yatarlar. O gece eve üç hırsız girer,tabakları çalarlar karısı:
- hoca hoca tabakları çalıyorlar
der.Hoca:
- boş ver yenisini alırız
der.İkinci gün koltukları çalarlar.Karısı:
- hoca hoca koltukları çalıyorlar
der.Hoca:
- boş ver yenisini alırız
der.Üçüncü gece karısını çalarlar.Karısı:
- hoca hoca beni çalıyorlar
der.Hoca:
- boş ver yenisini alırız
der.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:45 AM
Nasrettin Hoca oğlunu okulundan alırken eşekle gelmiş.Oğuluyla eşeğin üzerinde evin yolunu tutmuşlar.Aradan zaman geçmiş.Bir
grup insan önlerine çıkmış.Bir insan;
"Hoca ayıp değil mi? eşeğe o kadar yükü nasıl taşısın?"
Hoca da oğulunu eşekden indirip yanından yoluna devam etmiş.Aradan zaman geçmiş bir insan;
"Ayıp ulan ayıp. Küçücük çocuk yürütülürmü?"
Hoca çocğu eşeğe oturtmuş. Kendi yoluna devam etmiş.Aradan yine zaman geçmiş birisi;
Bu zamane çocukları böyle işte , ihtiyar babaları yürür kendileri eşeğe biner. Bu söz çocuğun ağrına gider ve eşekten iner ikiside yayan giderler. Ordan gevezenin birisi :
Enayilere bakın eşek önde gidiyor bunlar yayan
Bunun üzerine Nasreddin Hoca :
Gürüyorsun ya oğlum elalemin ağzı torba değilki büzesin

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:45 AM
Bir gün Nasreddin Hoca dışarıda beklerken bir arkadaşı gelip Hocaya sormuş. "Hoca,niçin şu adamların bazıları Doğu tarafa,bazıları ise Batı tarafa gidiyor." Hoca cevap vermiş."Bu çok iyi. Eğer adamların hepsi bir tarafa giderse , o zaman Yerin dengesi bozulur ."

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:46 AM
Bir keresinde, Hoca Aksehir'de ki mahkemeye kadi tayin edilir. Bir gun bir adam kosarak mahkemeye gelir ve Hoca'ya:
-Farzedelim iki inek mera da dovüstü ve biri oldu, Hoca Efendi. Oldürenin sahibi sorumlu tutulacakmıdır?
Adamın hilekar gozlerini farkeden Hoca dikkatliydi.
-Yerine gore, der, hüküm vermeden.
-Karar vermene yardımcı olabilir, Hoca Efendi. Senin inek benimkini oldürdü!.
-Bu halde, genel olarak bilindigi gibi inekler hayvandir. Hayvanlara sebep baglanmadıgından dolayı, kesinlikle sorumsuzlardır. Bu yüzden de, sahibi sorumlu tutulamaz!
-Ozur dilerim, Hoca Efendi, dilim sürçtü. Benim inek seninkini oldürdü demek istemistim!
Bu haber uzerine, Hoca'nın kanı beynine sıçrar. Sakalını çeker, kalkar ve yeniden oturur.
-Bu ilk düşündüğümden daha karmaşık bir durum, der. Memurluğunun tüm agırbaslılığıyla katibine döner ve ekler "yanında ki rafta duran kara kaplı kitabı ver bakayım!"

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:46 AM
Kimi insanlar olmayacak hevesler peşinde koşup durur. Nasreddin Hoca böylelerine ders vermek istemiş bir gün. Elinde koca bir bakraç yoğurt mayasıyla gölün kenarına gelmiş. Başlamış kaşık, kaşık dökmeye :
- Ne yapıyorsun Hoca ? demişler.
- Göle yoğurt mayası çalıyorum, demiş kıs, kıs gülerek.
- Olur mu demişler, göl yoğurt mayası tutar mı hiç ? Hoca cevabı yapıştırmış tabii.
- Ya tutarsa...

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:46 AM
Nasrettin Hoca, bir köyde vaaz veriyormuş. Laf arasında Hazreti İsa'nin göğün dördüncü katında olduğunu söylemiş...
Vaazdan sonra, bir kadın Hoca' ya yanaşmış :
-Hazreti İsa, orada ne yer, ne içer ?, demiş.
Hoca'nin tepesi atmış :
-Ey hatun, köyünüze geleli şunca zaman oldu, benim ne yiyip, içtiğimi sormazsın da, Allah' ın peygamberini sorarsın!

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:46 AM
Nasrettin Hoca bir gün köyden şehre giderken yorulmuş tarlanın kenarındaki Ceviz ağacının altında dinleneyim demiş.Şöyle bir etrafına bakınıp ağacın altına uzanmış. Ve şöyle düşünmüş:
"Ey Allah'ım gücüne sual olmaz amma,incecik kabak sapında kocaman kabak var, koskocaman ağaçta küçücük ceviz var, bu nasıl iş", deyip uykuya dalmış.
Ağaçtan bir ceviz hocanın kafasına düşüvermiş.Ve kafada ceviz büyüklüğünde bir şiş olmuş. Hoca hiddetle uyanmış ve:
"Yarabbi sen en iyisini bilirsin" demiş.
"Şimdi o kabak ağaçta olsaydı benim halim ne olurdu"

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:47 AM
Nasrettin Hoca bir gün katıra binmiş. Hayvan oldukça hızlı gidiyormuş. Hoca da onu tutamıyor, durduramıyormuş. Bu gören bir tanışı:
-Hocam, demiş, böyle ivedi ivedi ne yana?
-Katır nereye giderse o yana...

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:47 AM
Hoca, bir gece gürültüyle uyanmış. bakmış, bir hırsız eşyaları topluyor. adamdan korkmuş. sesini çıkartmamış. ama peşine de düşmüş. az sonra, durumu fark eden hırsız, kızgınlıkla sormuş:- beni neden takip ediyorsun bakayım? hoca, sakin, pişkin yanıtlamış.- taşıdığın evin sahibiyim de.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:47 AM
bir gün bir adam,elinde bir mektup,
Der ki hocayı tutup
"Hocam zahmet ya sana,
Şu mektubu bir okusana
Açar bakarki hoca
Mektup baştan sona arapça
Şöyle bir iki evirir çevirir
Söktüremez çaresiz geri verir
Der ki başkasına okut bunu sen
Adam şaşırır: neden
"Türkçe değil bu mektup okuyamam
Yine anlamaz adam
Hocanın okuması yok zanneder
"Ayıp hoca!ayıp."der.
"Benden utanmıyorsan şundan utan
Şu başındaki koca kavuğundan!"
Hoca,kavuğunu çıkarıp uzatır
Sonra,"mademki der,iş kavuktadır;
Haydi benim düdüğüm ,giyde şunu;
Kendin oku bakalım mektubunu."

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:47 AM
Nasreddin Hoca' ya dert yanıyorlar:
-Yahu Hoca senin karı çok geziyor.
Hoca :
-Olur mu canım? O kadar gezse arada bir bizim eve de uğrar.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:47 AM
Nasreddin Hoca bir cimri tanıdığının evine gittiğinde tanıdığı ona bayat ekmek ile bir tabak bal ikram etmiş. Nasreddin Hoca bayat ekmeği dişi kesmeyince sinirinden balı kaşıkla yemeye başlamış. Ev sahibinin gözü yerinden oynamış :
-Aman efendim, bal ekmekle yenmez ise, insanın içini sıyırır, demiş.
Nasreddin Hoca hiç ses çıkarmadan balı bitirmiş ve :
-Kimin içinin sıyrıldığını Allah biliyor, demiş.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:48 AM
nasrettin hoca yine bir gün karısına bir kaz pişirerek bunu alır ve hadiye olarak timurlenk `e götürür.ama yolda dayanamaz kazın bir ayağını yer .
timurlen güzelce kızartılıp pişirilen kazdan memnun kalır. ama bunun bir ayağının noksan olduğunu görünce.
- bu kazın öbür ayağına ne oldu ?diye sorar.
hoca şaşırır , şöyle bir atrafına bakar az ötede bir kaç kazın tek ayakları üzerinde tünemiş olarak güneşlendikleri gözüne ilişince :
- bizim akşehir`de kazlar tek ayaklıdır devletlim! der. inanmassanız bakınız!
tabi timurlenk bunu yutmaz. adanlarından birine kazları kovalamasını emreder.adam elindeki çomakla kazlara vurunca , kazlar öbür ayaklarını da meydana çıkararak kaçmaya başlarlar.ozaman timurlenk:-işte yalanın ortaya çıktı . hoca hemen cevabını yapıştıır,
- o çomağı banda yesem dört ayaklı olurdum , demiş

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:48 AM
Birgün Nasrettin Hoca başka bir köye gider.
Yolda giderken bir adam ile karşılaşır.
Adam:
Bugün günlerden ne diye sorar.
Nasrettin Hocada:
Ben nerden bileyim ben buranın yabancısıyım demiş.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:48 AM
Hoca bir gün arkadaşıyla konuşuyormuş arkadaşı demiş ki :
-Ya hocam dün sizin evden bir ses çıktı. Bu neydi?.
Hoca ise :
-Hiç sadece hanımla biraz tartıştık kavuğum merdivenlerden yuvarlandı, demis.
Arkadaşı :
-Yahu hocam hiç kavuktan bu kadar ses çıkar mı?, demiş.
Hoca :
-Ya anlasana içinde bende vardım, demiş

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:48 AM
Bir gun Hoca sallana sallana yolda yururken, biri arkadan ensesine kuvvetli bir tokat atar. Hoca neredeyse yere dusecek. Hoca hiddetle,
-Ne curetle vuruyorsun!
Genc adam, biraz ukala bir tavirla, kisaca ozur diler. Kucuk bir hata yaptigini, Hoca'yi bir arkadasina benzettigini soyler. Ayrica, Hoca'nin kucuk bir tepeyi dag haline getirdigini belirtir.
Bunun uzerine, Hoca'yi mahkemeye gitmekten baska hicbir sey tatmin etmez. Hoca israrlidir ve genc adamin kabul etmekten baska caresi yoktur. Kadiya giderler.
Kadi her iki tarafida dinler. Ancak kadi genc adamin arkadasi oldugundan, onu muskul durumdan kurtarmanin caresine bakarken, Hoca'yi da yumusatmaya calisir.
-Hoca, hislerini anliyorum. Herkes ayni seyleri hissederdi bu durumda. Simdi ne dersin, bu genc adam kendine bir tokat atsa kabul edermisin.
Hoca bununla tatmin olmaz, israr eder mahkeme yapilsin der.
Bunun uzerine kadi, genc adama 5 kurus ceza verir ve gidip getirmesini soyleyip kursuden iner.
Hoca, genc adamin donmesini bekler. Bir saat gecer, iki saat gecer fakat genc adamdan ses seda yoktur. Mahkeme kapisinin kapanmasina az kalmisken, Hoca kadinin, en mesgul bir aninda ensesine okkali bir tokat atar ve ekler,
-Kusura bakma kadi efendi, daha fazla bekleyemecegim.
Gelirse soyle one, 5 kurusu sana versin

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:48 AM
Nasreddin Hoca, kirda sesinin yettigince bagirarak ezan okuyor ve olanca
hiziyla kosuyormus.
Bu durumu gören birkaç kisi, Hoca ya birsey oldugunu düsünerek yanina
yaklasip sormuslar :
- Ne oldu sana, Hoca efendi? Bu ne istir?
Hoca, kosmasini sürdürerek :
- Sesimin nerelere kadar gittigini merak ettim de... demis. Onun için
arkasindan kosuyorum...

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:49 AM
Nasreddin hocada küçükken arkadaşlarına hep şaka yapar ve karşılarına geçer gülermiş köyün çocukları aralarında anlaşmışlar.
Bir oyunda bunlar oynuyacaklar. Neyse Nasreddin'i hamama cağırırlar herkez soyunur yıkanır. Biri çıkar hadi herkez yumurtlasın yumurtlayamayan hamam parasını öder olurmu olur. Herkez yanında getirdiği yumuratayı göbek taşına bırak bizim nasreddin şaşırır bakarki herkez yumurtluyor. Çıkar göbek taşına başlar ötmeye arkadaşları:
-Nasreddin ne yapıyosun
Nasreddin lafı yapıştırır:
-Eee bu kadar tavuğa bir horoz lazım yoksa nasıl yumutlardınız.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:49 AM
bir gece nasreddin hoca ve karısı yatıyorlarmış. eve hırsız girmiş.hocanın karısı demiş ki:
-hoca hoca kalk kalk televizyonu götürüyorlar! demiş.
nasreddin hoca:
-birşey olmaz zaten eskimişti yenisini alırız. demiş ve uyumuşlar.
ertesi gece yine eve hırsız girmiş.hocanın karısı yine:
-hoca hoca kalk kalk elbiseleri götürüyorlar!demiş.
nasreddin hoca yine:
-birşey olmaz zaten eskimişti yenisini alırız. demiş ve yine uyumuşlar.
ertesi gece tekrer hırsız girdiğinde karısı daha yüksek bir sesle:
-hoca hoca kalk kalk beni götürüyorlar!.demiş.
-birşey olmaz zaten eskimişti yenisini alırız.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:49 AM
Bir gün Nasreddin Hocaya sorarlar:
-Hocam sen kaç yaşındasın?
Hoca cevap verir:
-40.
Bu olayın üzerinden beş yıl geçer.Yine aynı adam sorar:
-Hocam sen kaç yaşındasın?
Hoca yine cevap verir:
-40.
Adam şaşırarak sorar:
-Bu nasıl olur? Beş yıl önce de kırktı, şimdi de...
Hoca şöyle cevap verir:
-Erkek adamın sözü bir olur. :)

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:49 AM
Nasreddin Hoca'nin evine bir gun uc molla misafirlige gelir. Ucu de birbirinden obur seylermis. Hoca ne yemek cikarmissa silip supurmusler. O kadar ki sahanlarda yemek bitince, bunu da "sunnettir" diye ekmekle iyice siyirirlarmis. Bu sirada odaya Hoca'nin oglu girmis. Mollalar Hoca'yi memnun etmek icin:
-Aman ne guzel cocuk...Adi ne bunun? diye sormuslar.
Hoca:
-Adi Farzdir, demis.
Mollalar sasirip birbirlerine bakmislar:
-Bu ne bicim isim Hoca Efendi? demisler. Simdiye kadar boyle bir isim hic duymamistik.
Hoca hemen tasi gedigine koymus:
-Ya, sunnet diyeyim de onu da mi yiyesiniz?

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:49 AM
Bir gün Nasreddin Hoca komşusunun evinin önünden geçiyormuş.Evin camından içeri bakmış.Komşusu yatağa uzanmış,esneyerek "allahım bana cenneti nasib et"diyormuş.Nasreddin Hoca komşusuna ders vermeye karar vermiş.Çıkmış komşusunun damına,başlamış gürültü etmeye.Komşusu hemen doğrulmuş:
-Sen kimsin.demiş.Nasreddin hoca:
-Eşeğim kaybolmuş onu arıyorum demiş.Komşu:
-Hiç damda eşek aranır mı hocam? demiş.Nasreddin hoca da:
-Sen yatakta cennet ararsan bende damda eşek ararım der ve komşusuna ders vermiş olur.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:50 AM
Nasrettin Hoca, oğlunu çeşmeye gönderecekmiş. Testiyi eline verdikten sonra oğlunun kulağını çekmiş. Sonra da:
-Sakın testiyi kırma!diye bağırmış. Bu durumu görenler:
-Ne yapıyorsun , Hoca Efendi demişler. Çocuk testiyı kırmış değil ki... Hiç suçu olmayan çocuğu ne diye azarlıyorsun Hoca:
-Testi kırıldıktan sonra iş işten geçmiş olur demiş.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:50 AM
Hoca eşeğini pazara götürüp satmak ister. Bir müşteri çıkar. Eşeğin yaşını anlamak için dişine bakacak olur. Eşek onun elini ısırır. Adam söylenerek çeker gider. Başka bir müşteri de kuyruğunu kaldıracak olur. Kaba etine bir çifte yer. O da kızar ve topallayarak oradan uzaklaşır. Onları gören biri der ki:
- Hocam, bu eşeği kimse almaz. Baksanıza, önüne geleni ısırıyor, tekmeliyor.
Hoca şöyle cevap verir:
- Zaten ben de onu pazara satmak için getirmedim. İnsanlar görsünler de benim neler çektiğimi anlasınlar diye getirdim.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:50 AM
Hocanın bir gün subaşıya işi düşer. Adam haraç ve rüşvet yiyen birisidir. Hoca fakir, ne yapsın. Bir çömleğe toprak doldurur ve üstüne bal sıvar. Gitmiş işini görmüş, ilamını almış, memnun. Ertesi gün kapısında bir adam bitmiş:
- "Hoca demiş, subaşı ilamda bir kusur etmiş. Geri istiyor..."
Hoca yutar mı:
- "Kusura bakmasın evlat", demiş. "Kusur ilamda değil çömlekteydi."

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:50 AM
Hoca bir gün göl kenarında karısıyla birlikte çamaşır yıkamaya gider.
Tam işe başlayacakları sırada bir karga gelir ve sabunu kaptığı gibi havalanır.
Karısı, “Yetiş efendi sabunu kuş kaptı” dediyse de Hoca kılını bile kıpırdatmaz. “Telaşlanma karıcığım,” der “Baksana simsiyah olmuş zavallı, o bizden daha kirli, varsın temizlensin.”

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:51 AM
Nasreddin hoca kahveye çay içmeye gitmiş
Çaycıya : soğuk çay varmı demiş ?
çaycıda yok sıcak var demiş
nasreddin hoca aradan 5-10 dakika geçince yine gelmiş aynı soruyu yine sormuş Derken...
böyle muhabbet sürmüş. Sonra çaycı nasreddin hocanın geleceğini tekrar hesaba katarak çayı dolaba koymuş.Hoca tekrar gelmiş.Soğuk çay varmı? demiş. Çaycı var diyip hocaya bi bardak çay vermiş ardından nasredin hoca çay gelince ''Isıtda İçelim'' demiş....

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:51 AM
Hocannın bir gün kadıya işi düşmüş.Demişlerki kadı haraç ve rüşvetyiyen bir adamdır.Bir çömlek bal götür yoksa işin hallolmaz Hoca sinirlenmiş bir boş kavanoz almış ve içini balçıkla doldurmuş ve üstüne halis oğul bal sıvamış.Gitmiş kadıya cömleği bir yana koymuş başlamış derdini anlatmaya tabi kadının gözü baldaymış.Hemen ilamı vermiş .Ve bal kadının evine gitmiş . Kadı sofrada balı açmış ve ne görsün incecik balın altında bi de ne görsün balçık var. Kadı mübaşire çobuk o nasreddini buraya çağır ilamda hata olmuş düzelteyim. Ertesi gün mübaşir nasreddini bulur ilamda bir hata olmuş vericimişsin kadı söyledi
Nasreddin : git kadıya söyle hata ilamda değil bal çömleğinde

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:51 AM
Kaybolan dolunayları merak eden biri sorar:
-Hoca! Eski dolunayları ne yaparlar?
-Kırpıp Kırpıp yıldız yaparlar

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:51 AM
Nasreddin Hoca Aksehir pazarinda bir adamin basina toplanmis olan kalabaliga yaklasir.Satici elindeki kusu satmaya calismakta ve fiyati ise cok yuksek 50 Akce, yan taraftaki tavuklar ise 5 Akce. Hoca bir turlu fiyattaki asiri farki anlayamaz ve sorar
-Hemserim bu nasil kus 50 Akce istersin?
-Hoca efendi bu bildigin kus degildir bunun ozelligi var.
-Neymis ozelligi?
-Hocam bu kusa papagan derler ve konusur.
Hoca aniden hemen eve kosar, kumesten hindisini kaptigi gibi pazara doner. Papagan satmakta olan adamin yanina durur ve yuksek sesle;
-Bu gordugunuz kus sadece 100 Akceye, gel, gelll!
Herkesten cok papagan satan sasar bu ise ve sorar.
-Hocam 100 Akce cok degil mi bir hindi icin?
-Sen 50 ye satiyorsun ama
-Dedim ya hocam benim kus konusur ama
-Oyleyse, benimki de dusunur!

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:51 AM
Bir gün nasreddin hoca bir köpeğin mescidin kapısına işediğini görmüş. kovmak için öfkeyle hayvanın üstüne gidince köpek de hırlayarak ona gelecek olmuş.
Hoca hemen sesini tatlılaştırarak:
'hoşt beyim hoşt!'demiş.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:51 AM
Timur ile Hoca bir gün hamama giderler. Hoşbeş ederken Timur, Hoca'ya sorar:
"Hoca, ben köle olsam bana kaç para değer biçerdin?"
Hoca:
"Ben bu işin tellalı değilim ama bir 15 akçe ederdin!"
Bu laf üstüne Timur çok sinirlerinir:
"Hoca" der "Senin dediğini kulağın duyuyormu? Sadece bu peştemal 15 akçe eder be!"
Hoca hiç istifini bozmadan:
"Ben zaten peştemale biçtim bu fiyatı!" der...

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:51 AM
Nasrettin hocaya birgün karısı sormuş
-Akrabalardan kimlere görünürsem mahrem olur, kimlere görünürsem namahrem olur diye,
Nasrettin hoca cevap vermiş;
-Bana görünmede kime görünürsen görün..

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:52 AM
Nasrettin Hoca, birgün yemek yerken biri sorar:
"Neden 5 parmağınla yiyorsun".
Hoca da:
"6 parmağım olmadığı için.".

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:52 AM
Hoca, çocukken bir sabah annesi, onu yanına çağırmış :
“Oğlum, biz komşularla göl kıyısında çamaşır yıkayacağız. Bugünlerde hırsızlar çoğaldı. Sen burada kal da eve kapıya sahip ol, aman evladım, göreyim seni!” demiş.
Annesi gittikten bir süre sonra komşulardan biri gelerek :
“Annene söyle, akşama size geleceğiz.” demiş.
Küçük Nasreddin, ne etsin de bu haberi annesine ulaştırsın?.. Düşünmüş, taşınmış, sonra kapıyı yerinden söktüğü gibi sırtlanmış ve göl kenarına varmış. Annesi bu hali görünce şaşırakalmış...
“Ne oluyoruz, yaptığın nedir senin?” diye bağırmış.
O da şu cevabı vermiş.
“Sen bana ‘Kapıya sahip ol!’ demedin mi? Ben de oldum işte! Hem senin isteğini yerine getirdim, hem de komşunun!..”

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:52 AM
Nasreddin hoca ve arkadaşları bir gün ağacın birindeki eriklere göz dikmişler bir kişi gözcü olmuş bir kişi toplayıcı nasreddin de çıkmış ağaca başlamış erikleri yolup yolup aşağı atmaya tam o sırada ağacın sahibi gelmiş lan ne yapıyosun:
nasreddin ne desin bal gibi çağala hırsızlığı sonra:
abi ben bülbülüm, ağaca kondum ötüyorum
ağaç sahibi : öt de göreyim nasreddin başlar ötmeye adam derki ne biçim ötüyon nasreddin lafı yapıştırır : Acemi bülbül ancak bu kadar öter

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:52 AM
Nasreddin Hoca'nın evine tüccar arkadaşı misafir olmuş.Hoca ona mantı pişirip getirmiş. Arkadaşı acele edip mantıyı hemen ağzına atınca boğazı yanmış. Boğazının yandığını belli etmemek için başını tavana doğru dikmiş ve yanmanın etkisi gidince de başını tavandan indirmeyip sormuş :
-Hocam bu tavanı ne zaman yaptınız.
Hoca hemen :
-Boğazına ateş düştüğü zaman, demiş.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:53 AM
Hocaya rüyasında dokuz akçe verirler. Hocada yine rüyasında, dokuz yerine on akçe olsun diye kavga eder. Bu arada uyanır. Bakarki eli bom boş... Hemen uyumak için gözlerini kapar, elini uzatır, getirin, on değil dokuz akçe olsun der...

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:53 AM
hoca kürsüye çıkmış hutbe vercek ama aklına bir şey gelmiyor sonra halka dönerek :
Ey ahali siz benim söz söylemekten aciz olmadığımı bilirsiniz ama aklıma bir şey gelmiyor. O arada kürsünün önünde oturan oğlu baba aklına birşey gelmiyorsa kürsüden inmektemi aklına gelmiyor.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:53 AM
Nasreddin Hoca'nın çok sevdiği eşeği bir gün kaybolmuş. Hoca, eşeği aramak için, kırlara doğru açılmış. Bir taraftan da bir türkü söylemeğe başlamış.
Böylece dolaşıp dururken bir tanıdığına rastlar
Tanıdığı:
- Hoca. böyle türkü çağıra çağıra nereye gidiyorsun? diye sorar.
Hoca merhum da eşeğini kaybettiğini, onu aramakta olduğunu söyler.
Ahbabı:
- Bu ne iştir Hoca efendi? Benim bildiğim, insan eşeğini kaybetti mi, feryat eder, ağlar, dövünür. Sen ise türkü söylüyorsun!
Hoca, ona önündeki tepeyi gösterir.
- Bir ümidim şu dağın ardında kaldı. Eşeğimi orada da bulamazsam, o zaman siz dinleyin bendeki feryadı!

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:53 AM
Hoca, Timur Han'ın askerlerinin yanından geçerken askerlerin nişancı komutanı tarafından çagrılır.
- Hocam şu agaca yaslanın da askerlerimin hünerlerini size gösteriyim.
Askerlere emir verir:
- Rahat,
- Hazır oll,
- Ateş,
kelimesi ile hocanın kavuguna tam 10 ok gelmiş kavuk delik deşik olmuştur
Komutan:
-Hocam askerlere söyleyim de size yeni bir kavuk getirsinler.
-Komutanın izin verin bir adet de salvar alsınlar.
-Hocam biz sizin salvarınıza birşey yapmadık ki, ne oldu hayırdır.
-Yok canım ben biliyorum, onun da kavuk gibi giyilecek hali kalmadı.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:53 AM
Adamın biri bir gün caminin avlusunda oturan hocanın yanına koşa koşa gelerek:müjde hocam oğlun oldu.hoca istifini hiç bozmadan müjde parası vermemek için oğlum olduysa allaha şükrederim senin böyle telaşlandığına şaştım.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:54 AM
Nasrettin hoca caminin yanında çarık satarken altı kağıt altı kağıt diye bağırıyormuş.Adamın biri almış abdest alırken çarığın altında su aldığını fark etmiş sonra hocaya gelmiş sattığın çarığın altı kağıtmış yırtıldı.Nasrettin hocanın kılıfı hazır
-Ben altı kağıt altı kağıt diye bağırmıyormuyum neden aldı o zaman..

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:54 AM
Nasrettin hoca birgün eline almış sazı sol elini hiç oynatmıyormuş hep sağ eliyle calıyormuş. Bunu gören adam hocaya sormuş:
-Hocam niye sol elini oynatmıyorsun? Öteki sazcılar iki elinide oynatarak çalarlar demiş.
Hoca:
-Onlar benim tuttuğum yeri bulmaya çalışıyor demiş.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:54 AM
Nasrettin hoca bir gün yolun kenarında kedisini yıkıyomuş. yoldan geçen arkadaşı hocaya: "hocam kediyi yıkama ölür. " demiş. hoca aldırış etmemiş ve yıkamış. arkadaşı dönüşte hocayı tekrar yolun kenarında görmüş. kedi ölmüştü. adam: " hocam ben size kediyi yıkamayın ölür demedimmi? " demiş. hoca: " ben kediyi yıkarken ölmediki sıkarken öldü " demiş.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:54 AM
Günlerden bir gün, Nasrettin Hoca camide vaaz verirken:
-"Ey cemaat", der. "Allah, deveyi kanatlı yaratmadığı için hepimiz durmaksızın, sürekli şükredelim. Yoksa damlarımız çoktan başımıza yıkılmıştı..."

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:54 AM
Nasreddin Hoca kapisinin önünde bir seyler araniyormus. Komsulari :
- Hayrola Hoca efendi, demisler, birsey mi kayip ettin?
- Mühürüm düstü de...
- Nerede düsürdün? Söyle, biz de bakiverelim...
- Içeride düsürdüm, avluda...
- Avluda kayip olan sey sokakta aranir mi be Hoca?
- Avlu karanlik. Burasi daha aydinlik da onun için burada ariyorum...

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:55 AM
Bir gun Hoca esege yuzu arkaya bakacak sekilde yanlis oturmus.
-Hoca, diye seslenir insanlar, esegine ters biniyorsun!
Hoca,
-Hayir, diye cevaplar, esege ters biniyor degilim. Esegin yonu ters!

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:55 AM
Nasrettin Hoca evinin önüne
oturmuş çocukları izlerken komşusu gelmiş. Komşusu:
-Hocam,demiş. Başım çok ağrıyor,acaba sende hap var mı?
-Hapa ne gerek var benim de geçenlerde dişim ağrıyordu çekdirdim sende başını çekdirsene, demiş.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:55 AM
Bir gün Nasrettin Hoca dere kenarında abdest alırken pabucu suya düşer. Su pabucu alıp gider. Hoca bir kenara çekilip abdestini bozacak bir harekette bulunur ve sonra dereye dönerek ;
-"Al abdestini ver pabucumu" der.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:55 AM
hoca komşusundan ödünç bir kazan alır kazanı verirken içine bir kazan yerleştirir .Komşusu sorar:
-bu ne
-senin kazan doğurdu der hoca da
komşu çok sevinir
ardan bir kaç gün geçer .Hoca yine komşusuna gider
1 2 gün kullanmak için kazanı ister
komşusu
- Hay hay baş üstüne der kazanı sevinerek hocaya verir.
Aradan oldukça uzun bir zaman geçer.
komşu kazanı geri gelmeyince çediklerini giyer
Hocanın evine gider,sorar:
-bizim kazan ne oldu
-sizin kazanmı,sizlere ömür,der Hoca.
komşu şaşırır
-aman hocam kazan bu nasıl ölür
-komşum yine saçmaladın kazanın doğurduna inanıyorsunda öldüne inanmıyorsun.
sadık köksoy

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:55 AM
Hocanın canı bir gün sarma çeker.Ama elinde yoğurt bakraçları anası da ağlamış ne yapim ne yapim derken aklına göl gelmiş.Gelmiş gölün kenarına,atmış bakraçları kenara çıkarmış sarmış sigarasını hafif hafif demleniyor.Sonra birden bekçinin düdüğünü duymuş. Eyvah şimdi yandık derken aniden atmış sarmayı bakracın içine sonrada bakracı tutmuş göle dökmeye başlamış.O esnada bekçide yanında bitivermiş.Bakmış bakmış anlamamış sonra hocaya sormuş ne yapıyorsun diye.Hocada görmüyor musun yoğurt mayalıyorum demiş. bekçi kahakahalar içinde ilahi hoca koca göl hiç maya tutar mı demiş.Hocada ya tutarsa diye cevap vermiş.Sonra bekçi ilahi hoca diyip güle güle yoluna devam etmiş.Hoca hem keyfine hem yoğurda yanarken bekçinin arkasından bakıp şimdi bu salak herkese anlatır demiş.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:56 AM
Günün birinde Nasreddin Hocaya sormuşlar:
-Sizce evlilik nedir Hocam?
Nasreddin Hoca ise şöyle cevaplamış:
-Evlilik gündüzleri iki hırlama *******i iki horlamadır demiş.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:56 AM
Akşam vakti soğuk bir gündü.nasrettin hoca ile karısı yan yana televizyon izliyorlardı.karısı sıkışmıştı.hocaya:
hoca yana ilerlermisin? demiş.
hoca pabuçlarını giymiş yola çıkmış.yolda Akşeyir'e giden birisini görmüş ve şöyle demiş: bey Akşeyir'e varınca benim karıma söyle daha ilerleyimmi demiş.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:56 AM
Bir uçakta Türk,Fransız ve İngiliz seyehat ediyormuş.İngiliz:
-Burası benim ülkem demiş ve uçaktan aşağı muz atmış.Fransız ise:
-Hayır burası benim ülkem demiş ve uçaktan aşağı elma atmış.Türk kızmış ve:
-Yanılıyorsunuz burası benim ülkem demiş ve uçaktan aşağı bomba atmış.O sırada aşağıda 3 çocuk ağlıyormuş.Bunları gören Nasreddin Hoca birine:
-Niye ağlıyorsun yavrum demiş.O da:
-Kafama muz düştü demiş.Hoca sonra ötekine:
-Peki ya sen niye ağlıyorsun demiş.O da:
-Kafama elma düştü demiş.Hoca bakmış biraz ileride bir çocuk gülüyormuş.Yanına gidip:
-Sen niye gülüyorsun demiş.Çocuk:
-Bir osurdum dünyayı patlattım demiş.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:56 AM
Nasrettin hocanın karısı ölmüş.Nasrettin hoca yemede içmeden kesilmiş ortalıklarda görünmüyomuş. Komşuları merrak edip gidmişler. Evde kimse yokmuş gidiyolarmışki aşşağıdan sesler ğeliyomuş ahırdanmış komşular ahıra girmişler. Birde ne görsünler nasrettin hoca ve baldızı alt alta üst üste. Komşular sen napıyosun burada komşular ben üzüntüden ne yaptığmı biliyomuyum allaşkına.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:56 AM
EVLİLİĞİN BÖYLESİ
Nasrettin Hoca evlen­ meye niyetlenir. Eş- dost bir hatuncağızı öve öve göklere çıka­ rırlar.

Şöyle huylu!
Böyle soylu!
— Dünyalar güzeli... Hoca'nın gönlünü çelerler.



Evlenirler. Zifaf gecesi yüz görümlüğünü veren Ho­ ca, gelinin duvağını kaldırır. Aman Allah'ım! Çirkin bir gelin.

Gelin hanım, kocasına sadakatini göstermek için:

— Hoca efendi, akrabalarından kime görüneyim, ki­
me görünmeyeyim? diye sorar.

Hoca şaşkın:

— Aman hatun, bana görünme de kime görünürsen
görün... der.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:56 AM
Hocanın eşeği ölmüş. Kapının eşiğine oturmuş, hüngür hüngür ağlıyormuş. Bir komşusu yaklaşarak:

- A Hoca! Geçende karın öldü, ağlamadın. Bir eşek için ağlamak sana yakışır mı?

- Nasıl ağlamam! Karım ölünce eş, dost hepiniz etrafımı aldınız, üzülme biz sana daha iyisini buluruz dediniz. Ama biri çıkıp da; Hoca ağlama, sana daha iyi bir eşek alırız demedi!!!

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:57 AM
Birgün nasreddin hoca oğlu ile gezintiye çıkmış.
oğlu yerde para görmüş ve:
Aaa!Baba yerde para var alıyımmi?
Hoca:
Yerden bişey alınmazzzzz!
Birkaç gün sonra hoca yine oğlu ile geziyormuş.
Hoca kapaklanmış ve yere düşmüş.Oğlunun
kendisini kaldırmadığını gören hoca:
Oğlum!Ne duruyorsun?Yardım etsene!
Oğlu:
yerden bişey alınmazzzzzzzzzzzzzzzz,demiş.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:57 AM
Bir gün hoca pazara gidiyormuş.Hocayı gören çocuklar bize düdük al bize düdük al diyerek tuttururlar.Hocada bunu kabul eder ve parasını ister.Ancak çocuklardan sadece biri para verir.Hocada sadece o çocuğa düdük alır.Pazardan döndüğünde çocuklar hocaya koşar.Hocada bir düdüğü parayı verenene verir.Çocuklar hani bizimki dediğinde hoca parayı veren düdüğü alır der

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:57 AM
Hoca Bİr GÜn Bİr İŞ İÇİn Bİr Mezarin KÖŞesİnİ Kazarken KomŞusunun Ahirina Bİr Delİk AÇilir.orada Bİr Çok SiĞir GÖrÜr.hemen Sevİnerek Karisina KoŞar.der Kİ:
-dakyanus Zamanindan Kalma Bİr Ahir Dolusu ÖkÜz Bulursam Bana Ne MÜjde Verİrsİn?

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:57 AM
Bir gün Nasrettin Hoca pazara giderken çocuklar etrafını almışlar. Hepsi birer düdük ısmarlamış, ama para veren olmamış.

Hoca çocukların tümüne olumlu cevap vermiş:

- Peki, olur...

Çocuklardan yalnız biri, elinde para olduğu halde, Hoca'ya şunları söylemiş:

- Şu parayla bana bir düdük getirir misin ?

Hoca akşama doğru pazardan dönmüş. Yolunu bekleyen çocuklar hemen

Hoca'nın etrafını sararak düdüklerini istemişler.

Nasrettin Hoca, cebinden bir düdük çıkarıp kendisine para veren çocuğa uzatmış.

Ötekileri bağırmaya başlamışlar:

- Ya bizim düdükler nerede ?

Hoca'nın cevabı kısa ve anlamlı olmuş:

- Parayı veren düdüğü çalar.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:57 AM
Timur, akşehire bir erkek fil getirmiş.başı boş gezen fil, ekili alanları silip süpürmüş, bağları bahçeleri ezip geçmiş.üstelik filin yiğeciğinıde akşehirliler sağlıyormuş.kısacası fıl sehrın basına bela kesilmıs.Sonunda aksehırlıler hocaya gıdıp: ''hoca efendi demışler timura ancak sen soz gecırebılırsın.Şunun bır çaresıne baksana ...'' ''haklısınız demış hoca. ''yarın benımle bırlıkte on on bes kısı gelsın hep bırlıkte gıdıp tımura derdımızı anlatalım.''ertesı gun hoca onde otekıler arkada, yola koyulmuslartımurun otagına yaklastıklarında hoca donup ardına bır bakmıski kimse yok...hepsi korkudan sıvısmıslar. hoca kendı kendıne gorur sunuz sız deyıp tımurun yanına varmıs.''efendım''demıs ''bız aksehırlılergetıdıgınız fılı cok sevdık.ama halınıze acıyoruz.zavallı hayavan tek kaldı...bır de dışisini getirmenıze rıca etmek ıcın benı yolladılar.tımur bu sozlere hoslanmıs:''aksehırlılere selam sole,''demiş isteklerini yerine getircem ''hoca ordan cıkıp kendısını dort gozle bekleyen aksehırlılerın yanına varınca ''musdeler olsun demıs belanın dışisıde gelıyor

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:57 AM
Nasrettin Hoca'ya buğdayların hasat zamanı harman yerinde bir miktar buğdayı köylüye paylaştırma ricasında bulunmuşlar.
Hocada köylüye dönerek nasıl dağıtayım?Allah gibi mi kulu gibi mi demiş köylüler hemen atlamış ve Allah gibi demiş.
Hoca peki demiş başlamış buğdayı dağıtmaya birine bir avuç vermiş birine bir teneke birine de bir ton köylü itiraz etmiş böyle pay olurmu diye.!!
Hocada ben kulunun payına razı olsaydınız herkese eşit dağıtırdım.
Fakat Allahın adaletine göre bakın etrafınıza kimine bir avuç kimine bir ton demiş:))

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:58 AM
Bir komşusu,hoca'nın kapısını çalar:
-hocam,der,iki saat için bana eşeğini ver de falan yere kadar gidip geleyim..
hoca,eşeğini vermeye niyetli olmadığı için:
-hayvan evde olsaydı,memnuniyetle verirdim ama!..der.
tam bu sırada eşek içerden uzun uzun anırmaya başlamaz mı! :D
adam:
-hoca,bu nasıl iş?eşek evdeymiş de bana yok diyorsun!deyince hoca da ona çıkışır:
-yahu,sen ne saygısız insansın beya!benim sözüme değil de gidip o eşeğe mi inanıyorsun?yazıklar olsun valla sana..hiç yakıştıramadım..der

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:58 AM
Bir gün padişah Nasreddin Hoca' ya sormuş.
Hocam ben ölünce cennete mi gideceğim yoksa cehenneme mi, söyle bakayım? demiş.
Hoca padişahtan korkmadan :
-Cehenneme gidersiniz padişahım? demiş.
Padişahın sinirden sakalları titremiş.
Bu durumu gören Hoca :
-Kızmayın padişahım ben aslında size cennete gidersiniz diyecektim fakat sizin cellatlarınızın kılıçlarıyla ölen suçsuz kişilerden cennet dolup taşmış.Bu yüzden cennete sığmazsınız diye cehenneme gidersiniz dedim, demiş.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:58 AM
Nasreddin Hoca bir gün kasabaya gider ama eseği kaybolur.Bütün gün aramasına rağmen eşeğiğ bulamaz ve o yorgunlukla kendisini bir otelde bulur.Bir oda ister ve odaya çıkınca yatak öyle güzel bir şekildedir ki yatağa yatmak istemez ve yatağın altına yatar. Tam o gün otele yeni evli bir çift gelir ve hiç boş oda olmadığından dolayı Nasreddin Hocanın kaldığı odaya gelirler.Odanın boş olduğunu gören görevli yeni evli çifti o odaya yerleştirir ve yeni evli çift gerdeğe girmeye hazırlanırlar.Adam:
- Ohhhhhhhhh dünyayi gördüm deyince Nasreddin Hoca başını çıkarıp:
- Benim eseği de gördün mü? der :)

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:58 AM
Nasrettin hoca yine bir gün evinde yalnızken ewe bir hırsız girdiğini farketmiş.doğruca yüklüğe girerek saklanmış.
Eve büük ümitlerle girmiş bulunan hırsız alt katı,odaları birer birer dolaşıyor ama bir türlü çalacak bir şey bulamıyormuş.
Sonunda hocanın bulunduğu odaya girer.burada da bir sey bulamayınca son bir ümitle yüklüğü açar ve birdenbire hoca ile karsı karsıya gelir.
--Şey!burada işin ne senin?diye sorunca.
hoca:
--Kusura bakma!der.evde çalacak bie sey olmadığı için senden utancımdan buraya saqlandım :D:D:D:D:D:

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:58 AM
Bir gün Nasrettin Hoca'nın büyük tuvaleti gelmiş.Ama oradaki tuvalet evin yanındaymış.O yüzden gecenin bir yarısında gidememiş dışarı.Sonra bir leğene yapmış tuvaletini.O tuvaleti de çocukların oyun alanına koymuş.Çocuklar da tabi:
-Aaaa Nasrettin Hoca bize lokum getirmiş.Demişler.Nasrettin hoca da yukarıdan:
-O LOKUM DEĞİL B.KUM DEMİŞ...

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:59 AM
Bir gün Nasreddin hoca yolda gezinirken bir komşusu :
- Senin kadın her evi geziyo maşallaah hocam der.
Hoca cevabı yapıştırır:
-Yok ya benim karım hiç gezmez.Eğer her evi gezseydi bizim eve de uğrardı.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:59 AM
bir gün hoca yolda yürürken yağmur bastırmış ve bi adam koşarak yağmurdan kaçıyormuş. hoca adama sormuş: oğlum niye koşuyorsun demiş adam: hoca eve geç kaldım demiş . adam içinden de bu hocada amma meraklı demiş hoca da kenardan otlukların içinden yürüyormuş ve adam hocaya sormuş:hocam siz niye kenardan otluklardan gidiyosunuz demiş . hoca: oğlum yağmur bir nimet ,nimete basılır mı hiç demiş:)

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:59 AM
bir gün nasrettin hoca arkadaşlarının ısrarıyla çirkin biriyle evlenir.evlendiklerinin sabahı hoca evden tam çıkarken karısı hocam bugün çarşıya çıkacamda kimlere görüneyim kimlerden sakınayım der hoca bu laf üzerine bana görünmede kime görünürsen görün der

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:59 AM
-Adamın biri Hoca'yı çarşıda çevirmiş.
''Hoca'',demiş,''demin baklavacı bir tepsi baklava götürüyordu.''
''Bana ne?''
''Ama baklavayı sizin eve götürüyordu.''
''O zaman sana ne?''

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 10:59 AM
Nasreddin Hoca`yı bir arkadaşı yarmış: -"Hocam bak senin karın hiç evde durmuyor, bütün gün komşu komşu geziyor. Bence sen onun kulağını bir çekiver." -"Tamam" demiş hoca, -"görürsem söylerim!"

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:00 AM
Bir gün Nasreddin hoca eve giderken boş bir mezar görmüş. İçeri girip öteki dünya ya bir bakim demiş. Yatmış mezara,konsantire olmaya çalışmış. 10 dakika sonra bir ses duymaya başlamış. Kalkıp bi bakim demiş. Mezardan başını bi çıkarmış,fincancı katırları ürkmüş,kaçıp gitmişler. Fincalar hep kırılmış. Sonra fincanların sahipleri Nasreddin Hoca'yı bi güzel dövmüşler.
Hoca eve geldiğinde yüzü gözü mosmor olmuş. hanımı sormuş:
-Hoca bu halin ne?
Hoca:
-Öteki dünyada oldu,demiş.
Hanımı:
-Nasıldı,öteki dünya iyi miydi?demiş.
Hoca gayet ciddi bir vaziyette demiş ki:
-Vallahi çok güzel de,fincancı katırlarını korkutmazsan hiç bir şey olmaz.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:00 AM
Adamın biri doktora gitmiş. Doktor muayene etmiş ve bizimki sormuş:
- Ne oldu doktor bey? Ne kadar ömrüm kaldı?
Doktor cevaplamış:
- 10
Bizimki de :
- Ne 10'u doktor bey, gün mü, ay mı sene mi?
Doktor:
- 9, 8, 7, 6....

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:01 AM
Şoför çarptığı yayayı teselli eder:
- Şansınız varmış, size çarptığım yer tam doktorun karşısı.
Yerdeki inleyerek cevaplar:
- İşte o doktor benim.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:01 AM
Adam yolda arkadaşına rastlar ve merakla;
_Ben seni hastanede biliyordum?
_Kaçtım ..
_Niye kaçtın ?
_Hemşire basit bir ameliyattır niye heyecanlanıyorsun ki dedi.
_Sakin olasın diye söylemiştir sana
_Bana değil operatöre söyledi.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:01 AM
Adam 80 yaşına merdiven dayamış durumda doktora gider. Doktor muayenesini yaparken bu arada sorar
- Nasılsınız.Hayatınızdan memnun musunuz?
adam
-"Ah doktor bilemezsiniz o kadar mutluyum ki. 20 yaşında bi karım var ve benden 3 aylık hamile."
doktor çok şaşırır ve böyle bi durumu aklı almaz. Adama dönüp derki.
-"size bir hikaye anlatacağım. Adamın biri geyik avına çıkmayı çok seviyormuş." Her gün tüfeğini alır ava gidermiş. Yine bir sabah kalkar ava gitmek için hazırlanır.Yalnız yanlışlıkla tüfeğini alacağına şemsiyesini alır.
Neyse bu adam ormanda ilerlerken aniden önüne bir geyik çıkar. Adam şemsiyesini doğrultur nişanını alır güm geyik yerde. Yaşlı adam tam bu arada
- "Hayır kesinlikle başka biri vurmuş olmalı."
doktorda
-Evet kesinlikle:))

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:01 AM
Bir gün profesörlerin aklına rahatsız edici bir soru takılmış.
Esleriyle olan cinsel hayatları acaba bir zevk mi yoksa angarya mi?

Düşünmüşler aralarında tartışmışlar ve bir sonuca varamamışlar .
İçlerinden biri docentlere danışalım bakalım onlar ne düşünüyor bu konuda
demiş Gitmişler sormuşlar. Docentler düşünmüş ve "siz
bilirsiniz hocam" demişler proflara. Proflar için bu soru karin ağrısı olmuş.
Gidip yardımcı doçentlere başvurmuşlar, onlar da bir süre
düşünüp "siz daha iyi bilirsiniz" hocam demişler. Proflar bir cevap
bulamamanın sıkıntısı içinde bir de asistanlara soralım demişler.
Neyse SIKILA SIKILA sormuşlar. Sizce bizim eşlerimizle olan cinsel
hayatımız bir zevk
midir yoksa angarya mi?
Asistanlar hep bir ağızdan 'ZEVK' diye bağırmışlar. Proflar
şaşırmış bu çabuk ve net cevaba. Merak etmişler,
'Neden?' diye sormuşlar
asistanlara. Neden bu kadar emin ve çabuk cevap verebildiniz?
Asistanlar cevap vermiş: 'Angarya olsaydı bize yaptırırdınız'

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:01 AM
Joe, yatak kariyeri başarılarla dolu bir insandır. Ancak yaşlandıkça bu meziyeti inanılmaz bir baş ağrısı yüzünden durmuştur. Sağlığı ve aşk hayatı, çekilmez bir hal aldığında tıbbı bir yardıma ihtiyacı olduğunu fark eder.
Kapı kapı, doktor doktor gezdikten sonra problemini çözebilecek bir uzman hekim bulur kendine;
"- Size bir iyi, bir de kötü bir haberim var." der doktor.
"- Doktor, önce iyi haberi duymak istiyorum."
"- Sizi baş ağrınızdan kurtarabilirim."
"- Peki, kötü haber nedir doktor bey?"
"- Çok nadir görülen bir durumdur. Söylemesi zor ama hadım edilmeniz gerekiyor. Cinsel organınız, omurganızın alt kısmına baskı yapıyor ve bu baskı sizde dayanılmaz bir baş ağrısı yaratıyor. Bu baskıdan kurtulmanın tek yolu erkeklik organınızı almak."
Joe bu haber karşısında şok olur ve morali çok bozulur. Kendi kendine sorar;
" - Ne yapsam acaba. Erkeklik organım alınırsa ben nasıl yaşarım. Kimin için yaşarım. El içine nasıl çıkarım!"
Cevap vermek için fazla düşünmez ve başka bir şansı olmadığı için bıçak altına yatmaya karar verir.
Hastaneden taburcu olduğunda;
" - Oh be! Dünya varmış. Kurtuldum şu lanet ağrıdan" diye derin bir nefes alır, ancak üstünde önemli bir parçasının eksik olduğunu hisseder. Caddede yürürken farklı bir kişi olduğunu sezinler. Yeni bir başlangıç yapmaya ve yeni bir hayata başlamaya karar verir. Bir erkek giyim mağazasının önünden geçerken vitrinde duran bir takım elbiseye takılır gözleri.
" - İşte tam aradığım takım elbise!" der ve dükkâna girer.
Tezgâhtara;
" - Yeni bir takım elbise istiyorum" der.
Tezgahtar Joe''yu söyle tepeden tırnağa bir süzer ve;
" - Bir bakalım. 44 beden!" der.
Joe gülerek;
" - Kesinlikle doğru, nerden anladınız?"
" - Bu benim işim."
Joe takım elbiseyi dener. Üstüne cuk diye oturur. Joe aynada kendisine hayran hayran bakarken, tezgâhtar sorar;
" - Yeni bir gömlek de ister misiniz?"
Joe bir kaç saniye düşündükten sonra;
" - Elbette" der.
Tezgâhtar Joe''ya şöyle bir bakar;
" - Kol numarası 34 ve 16 numara yarım yaka."
Joe şaşırır;
" - Kesinlikle doğru nerden anladınız?"
" - Bu benim işim!"
Joe gömleği giydi. Evet, gömlek süper olmuştur. Yakasını aynada düzeltirken tezgâhtar sorar;
" - Yeni ayakkabıya ne dersiniz?"
" - Evet lütfen. Bir de ayakkabılarınıza bakayım"
Tezgâhtar Joe''nun ayaklarına bakarak;
" - Evet...9-1/2... E."
Joe iyiden iyiye afallar;
" - İnanamıyorum bir bakışta kaç numara ayakkabı giydiğimi nasıl anladınız? Vallahi bravo!"
Tezgâhtar;
" - Efendim. Bu benim işim."
Joe ayakkabıları da giyer. Gerçekten de ayakkabılar cillop gibi oturur ayaklarına. Şöyle dükkân içerisinde bir tur atarken tezgâhtar sorar;
" - Beyefendi vallahi jilet gibi oldunuz! Size bir tane de şapka veriyim ben!"
Joe aynaya bakarak;
" - Heyt ulan be façayı o biçim düzdüm." diye içinden geçirir ve " - Evet bir de şapka bakayım kendime!" der tezgâhtara.
Tezgâhtar Joe''nun kafasına bakarak;
" - Eveeeeet...7-5/8."
Joe dumur üstüne dumur yaşamış bir şekilde tezgâhtara;
" - Evet..doğru..nerden bildiniz?" diye sorar.
Tezgâhtar iyiden iyiye havaya girmiş bir şekilde;
" - Bu benim işim efendim" der.
Şapka da süper oturmuştur kafasına.
" - Vayyy beee, ulan ben neymişim beee. Ulan ben var ya ben..." diye düşünürken tezgâhtar yine sorar;
" - Size bir tane de don verelim efendim."
Joe bir kaç saniye düşünür ve;
" - Tamam! Hemen bana en fiyakalı donlarınızdan getirin!" der.
Tezgahtar geri adim atarak "Eveeeeet..36 beden!" der.
Joe gülerek;
" - İlk defa yanıldınız. Ben 18 yaşımdan beri 34 beden giyiyorum!" der.
Tezgâhtar kafasını sallayarak;
" - Hayır..size 34 olmaz. Erkeklik organınızı sıkıştırır ve omurganıza basınç yapar, bu da dayanılması güç bir baş ağrısı çekmenize sebep olur!..."

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:01 AM
Bir Köyde Ateşli Bir Hasta Vardır, Kasabaya Doktora Getirir Hastayı
Köylüler. Koca Devletin Koca Doktoruna. Doktor Hastaya Fitil Verir Ve
Köye Döndükleri Gibi Hastaya Fitili Anüsten Vermelerini Söyler
Köylülere. Köylüler Tabı 'Tamam Dohtor Bey' Diyip Köye Giderler. Köydeki
Herkese Sorarlar, En Bilgelere Bile, Ama Kimse Anüs Ne Demektir
Bilemez. Bu Nedenle Bir Türlü İlacı Da Veremezler Hastaya. Hastanın
Durumu Da Gitgide Kötüleşmektedir. Bunun Üzerine Köylü, Doktora, Koca
Devletin Koca Doktoruna Telefon Etmeye Karar Verir Ama Kimse Buna
Yanaşmaz. Ne Cüret Di Mi Doktoru Arayacak Bir Köylü.
Neyse Durumun Vahameti Üzerine Muhtar Aramayı Kabul Eder. Bütün
Köylü Toplanır Santrale, Muhtar Arar, "Biz Ne Yapacağımızı
Bilemedik Dohtor Bey"
Falan Der Iste. Karsıdan Doktor Bir şeyler Söyler. Muhtar Döner
Arkasına: "Makattan Verin Dedi Dohtor" Der.
Yine Tüm Köye Sorarlar, Komsu Köylere Birilerini
Yollayıp Sordururlar Falan, Ama Makat Ne Bilen Yoktur Yine.
Hasta İse Gitti Gidecek, Ateşler İçinde Kıvranıyor Baya.
İhtiyar Meclisi Toplanır. Son Çare, Doktorun Bir kez Daha
Aranmasına Karar Verilir. Yine Kimse Aramak İstemez Doktoru. Nihayetinde
Yine Biri Kandırılır, Telefonun Basına Geçer, Ama Bı Yandan
Söylenmektedir:
"Çok Kızacak Dohtor Çok!!!" Diye.
Sonunda Telefonu Açar, Durumu Anlatır, Doktor Bir şeyler Söyler
Yine. Telefondaki Köylü, Yüzü Allak Bullak, Arkasını Döner:
"Çok Kızacak Demiştim; Götüne Sokun Dedi"

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:02 AM
Dünyanın en ünlü kalp doktoru De Bakey'ın arabası bozulmuş, arabasını tamire götürmüş. Tamirci arabasının kaputunu açmış ve De Bakey'e dönerek:
- "Size birşey soracağım neredeyse ben ve siz aynı işleri yapıyoruz. Mesela ben şimdi itina ile kaputu açacağım bir bakışta problemin nerde olduğunu anlayacağım, kapakçıkları temizleyeceğim, gerekirse kabloları, motor yağını değiştireceğim, hatta çok gerekli ise motoru çıkarıp yerine yenisini takacağım!!. Söylesenize nasıl oluyorda siz milyon dolarlar kazanıyorsunuz ama ben meteliğe kurşun atıyorum?"
Bunun üzerine De Bakey tamircinin kulağına eğilmiş ve şöyle demiş:
- "BUNLARIN HEPSİNİ MOTOR ÇALIŞIYORKEN YAPMAYI DENESENİZE!!!"

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:02 AM
Fıstık gibi bir sarışın kucağında bir bebek ile eczaneye girip;
"-Bebeği tartmak istiyorum." deyince eczacı;
"-Efendim bebek tartımız bozuk. Onun için anneler bebeklerini kucaklarına alıp büyük tartısına çıkıyorlar. Sonra ben bebeği kucağıma alıp anneyi bir daha tartıyorum. Aradaki farktan da bebeğin ağırlığını buluyoruz." demiş.
Kadın ;
"-Hay aksi şeytan !" deyip kapıya doğru yürüyünce eczacı;
"-Ne oldu efendim?" diye sormuş,
Sarışın;
"-Ben bu bebeğin annesi değilim ki, teyzesiyim.Gidip bebeğin annesini getireyim bari..."

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:02 AM
Kadın doktora gittikten sonra eve geldi ve kocasına müjdeyi verdi:
- Hamileyim!
Adam şaşkınlık içerisinde:
- İmkansız!.. Ben hep dikkat ederim...

Emin olmak için doktoru ziyaret etti:
- Anlayamıyorum doktor, dikkat etmiştim.

- Bakın bayım... Bu araba kullanırken dikkat etmeye benzer. Siz dikkat edersiniz ama başkası gelip çarpar!..

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:02 AM
Adamcağız her gece yatağını ıslatır hale gelmiş.Yatmadan önce her türlü önlemi alıp çişini de yapıyor, ama gece yine yatağını ıslatıyormuş.Sonunda canına tak etmiş ve soluğu psikologda almış.
Doktor hastasını önce telkin ederek uzanıp rahat etmesini sağlamış ve terapisine başlamış;
- Eveeet... şimdi anlatın bakalım.Her gece yatağınızı nasıl ıslatıyorsunuz?
- Valla doktorcuğum, yatmadan önce çişimi yapıyorum ve yatağa yatıp uyuyorum.
- Ee? gayet güzel devam edin.
- Uyuduktan bir süre sonra rüya görmeye başlıyorum.
- Peki nasıl bir rüya görüyorsunuz?
- Rüyamda yeşil, küçücük bir adam geliyor ve bana ;"-Çişini yaptın mı?"diye soruyor.
Ben de; "-Hayır yapmadım." deyince ;"-Hadi bakalım, öyleyse şimdi yap!" diyor, ben de yapıyorum.
- Hımmm... Tamam anlaşıldı. Şimdi evinize gidin. Bu gece yine çişinizi yapıp yatın. O yeşil küçük adam gelip size "-Çişini yaptın mı?" diye sorarsa siz de "-Evet! Yaptım!." diye yanıtlayın ve yatağınızı ıslatmaktan kurtulun.

Bu reçeteyi alan hastamız eve gider.Yatma vakti gelince çişini yapar ve yatağa yatar.Kısa bir süre sonra uyuyup rüya görmeye başlar ve yeşil küçük adam gelir, bizimkine sorar;
- Çişini yaptın mı ?
- Evet! Yaptım!
- Ya büyüğünü?
- I-ıh yapmadım.
- Hadi bakalım,öyleyse şimdi yap...

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:02 AM
Adam doktora gitmiş;
"Doktor Bey, kalbim çok hızlı atıyor."
Doktor;
"Atmaması lazım" demiş.
Bunun üzerine adam koşa koşa eczaneye gidip
"Sizde Atmaması var mi?" diye sormuş.
Eczacı:
"Atmaması bizde olmaz, karşıdaki veterinere soracaksınız."
Bunun üzerine adam veterinerden 5 kutu atmaması alıp beş ay kullanmış.
Sonuç süper. Beş ay sonra şikayeti yeniden başlamış. Veterinere gidip atmaması istemiş. Veteriner;
"Maalesef bizde de kalmadı" demiş.
Bunun üzerine adam panik halinde doktora giderek;
"Doktor Bey, at maması bitmiş" diye yakınmış.
Doktor cevap vermiş:
"Bitmemesi lazım"..

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:02 AM
Yolda bir kaza olmuş, iki araba birbirine geçirmiş. Neyse arabaların birinden bir avukat çıkmış, diğerinden ise bir doktor. Önce avukat:
- Geçmiş olsun, bir şeyin var mı ? diye sormuş. Doktor:
- Önemli birşey yok, ufak tefek sıyrıklar var, demiş. Avukat arabadan bir içki çıkarmış ve doktora:
- Çek bir fırt rahatlarsın, Doktor:
- Sağol, demiş ve biraz içtikten sonra:
- Sen de alsana, demiş. Avukat:
- Yok ben polisler geldikten sonra alacağım.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:03 AM
Artik mesleginden sIkIlmaya baslayan jinekolog doktor, is degistirmeye
karar verir ve oto tamirciliginde karar kilar.
Bu konuda hizmet veren bir kursa yazilir egitime baslar. Kurs bittiginde
lisansini alabilmesi icin bir sinavdan basarili olmasi gerekmektedir.
Sinava girer, ertesi gun sinav sonuclari aciklanir.. Ama bizim doktor,
100'luk sinavdan 150 almistir.
Sinav komisyonu hemen sinavi yapan hocayi cagirir ve neden 150 verildigini
sorar, hoca aciklamaya baslar :
- Once motoru indirdi, bujileri temizledi, piston ve avans ayarlarini
yapti, karburatoru dagitti onun da bakimini yapti ve yerine takti,
ardindan sanzimana girdi, onun da yaglamasini ve tum bakimlarini en iyi
sekilde yapti, hava ve yag filtrelerini degistirdi, sonra hepsini topladi
ve motoru yerine takti..
Sinav komisyonu bunlari dinledikten sonra :
- E peki hoca madem herseyi en layikiyla yapti neden o zaman 100 vermedin
de 150 verdin ?
- Ama dediklerimin hepsini egsozdan yapti

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:03 AM
Bir ürolog bilimsel takılıp (doğrusunu da yapmış) sünnet işini sünnetçilere bırakmamış. 20 yıllık meslek yaşamında kestiği sünnet derilerini özenle saklamış. Emekli olduğunda da bir deri ustasına götürüp "bu derilerden bana öyle bir şey yap ki 20 yıllık hatıralarım yaşasın" demiş. Bir hafta sonra yapılan eşyayı almaya gittiğinde ne görsün, ufacuk bir cüzdan. Canı sıkılmış ve "o kadar çok deriden yapa yapa bunu mu yaptın" demiş. Ama usta da ustaymış, maharetini göstermiş. haklısın ufacık görünüyor ama o cüzdan okşayınca bavul oluyor demiş.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:03 AM
DOHTUR BEY!

Verdiğin perhize budur gayratım,
Bundan başka uyameyom dohtur bey!
Üç sepet yumurta sabah kahvaltım,
Teker teker sayameyom dohtur bey!

İki leğen pilav bir yayık ayran,
İster yağlı olsun isterse yavan,
Yanına kesiyom beş kilo sovan,
Yeyom yeyom doyameyom dohtur bey!

Üç tencere bamya yerim ben şinci,
Yirmi tas su içip biraz koşinci,
Her yanım sökülür karnım şişinci,
Sağlam göynek giyemeyom dohtur bey!

Şinciye acımdan çoktan ölürdüm,
Sağolsun komşular gönderir dürüm,
Bir guzudan çok yiyemem, var sözüm,
Ayıp olur cayameyom dohtur bey!

Bazı az geliyo beş kasa hurma,
Yedi lahanadan yapıyoz sarma,
Onuda mı yedin diye hiç sorma,
Utanıyom deyemeyom dohtur bey!

Günde iki çuval unum gidiyo,
Avradım her sabah ekmek ediyo,
Bir gazen fasilye gönül ye deyo,
Artırmaya gıyameyom dohtur bey!

Senede gırk dönüm bostan ekerim,
Benden başka kimse yemesin derim,
Gavunu, garpuzu gabuklu yerim,
Aceleden soyameyom dohtur bey!

Bilmem bu işin sonu nereye gider,
Buyumuş gısmetim, buyumuş gader,
Bir günde yediğim işte bu gader,
Daha fazla yiyemeyom dohtur bey

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:03 AM
Adamın birinin çok çocuğu oluyormuş.
Doktora gitmiş. Doktorda ona prezervatif
yazmış oda eczaneden bir kutu prezervatif
almış ne olduğunu tam bilmediği için her
yemekten sonra bir tane yutuyormuş.
Derken bunun yine çocuğu olmuş.
Gitmiş doktorun gırtlağına sarılmış
"Ulan ne biçim ilaç verdin bana osurdukça
balon,sıçtıkça sucuk,soktukça çocuk çıkıyor

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:03 AM
Doktor telefonda yakaladigi hastasına:
- "Tahliller belli oldu"
demiş,
- "Sana bir kötü, bir daha kötü haberim var."
- "Nedir kötü haber?"
- "Maalesef 1 günlük ömrünüz kaldı."
- "Peki daha kötü haber nedir?"
- "Size 24 saattir ulaşmaya çalışıyorum, ancak buldum..."

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:03 AM
Teksaslı üç cerrah golf oynarken yaptıkları başarılı operasyonlardan bahsediyorlarmış.
Birincisi başlamış:
- Teksas'taki en iyi cerrah benim. Hastam olan konser piyanisti bir kazada yedi parmağını kaybetmişti, ben ameliyatla yeniden diktim, sekiz ay sonra İngiltere kraliçesine özel konser verdi.
Diğeri atlamış:
- O da birşey mi? Genç bir adam kazada her iki bacağını ve kolunu kaybetmişti, ben yeniden monte ettim, iki yil sonra olimpiyatlarda
atletizmde altın madalya kazandı.
Üçüncüsü başlamış:
- Beyler, sizler daha amatörsünüz. Birkaç yıl önce kokain ve alkol ile kafayı çekmiş bir kovboy atını saatte 120 km hızla giden trenin üzerine sürmüştü. Kazadan çalışmam için arta kalanlar sadece atın götü ve kovboyun şapkası idi.
- Eeeee Hocam...Peki şimdi ne oldu ?
- Şimdi kendisi ABD başkanı.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:04 AM
Çinlinin biri iş amaçlı Türkiye`ye gelmiş, aksilik bu ya bir trafik kazası geçirir ve tercümanı ölür kendisi ağır yaralıdır. Aradan biraz zaman geçer adam biraz iyileşir, doktor kontrol için çinlinin odasına gider, çinliye yaklaşır ve raporlara bakarken çinli doktora;
- çhan çhin çhun.der
doktor şaşırmış bir durumda hastaya yaklaşır ve sorar
-ne demeye çalışıyorsun?
-çhan çhin çhun.
doktor meraklanmıştır ve tekrar sorar
- ne lazımdı der.
Artık çinlinin rengi solmaya başlamış bir halde tekrar;
- çhan çhin çhun. der ve ölür.
Doktor çinlinin söylediklerini bir kâğıda yazar ve düşünmeye başlar, bana kesinlikle parasının yerini söylemiştir diye hayaller kurarak tercüman arar ve kâğıdı uzatır ve Türkçeye çevirmesini söyler tercümana. Kâğıtta şöyle yazar
- hortuma basıyorsun nefes alamıyorum!...

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:04 AM
Bir doktor, hemşiresiyle buluşmalara başlar. Bu buluşmalardan kısa bir süre sonra, hemşire gelir ve hamile olduğunu söyler. Ama Dr. bu olayı karısının duymasını istemediğinden, hemşireye bir miktar para verir ve
İtalya'ya gitmesini ve çocuk doğana dek orada kalmasını ister.
- "Ancak bebeğin doğduğunu size nasıl haber vereceğim?"
diye hemşire sorar:
- "Bana hemen bir kart gönder ve arkasına " spagetti " diye yaz. Ben durumu anlarım. Başka bir açıklama yapmana gerek yok."
der doktor. Hemşire parayı alır ve uçağa binip İtalya'ya gider. Altı ay sonra, bir gün doktorun karısı evden arar ve doktora;
- "Sevgilim, bugün postadan senin adına Avrupa'dan postalanmış ilginç bir kart geldi. Ama ne anlama geldiğini anlayamadım..."
- "Peki karıcığım, ben akşama eve gelince sana gerekli açıklamayı yapacağım"
der doktor ve telefonu kapatır. O akşam doktor eve geldiğinde; kartı alır okur ve kalp krizinden olduğu yere düşer. Acil yardım ve tıbbi müdahalelerin sonunda doktor kendine gelir ve biraz rahatladıktan sonra, karısı kartı alır ve okur:
- "Spagetti, spagetti, spagetti, spagetti - ikisi, sosisli, ikisi; sade".

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:04 AM
Midesi ağrıyan Temel, doktora gider. Tanıdık olan doktor, Temel ile biraz dalga geçmek için, kısa bir muayeneden sonra hemen teşhisi koyar:
- Temel, sen hamilesin.
Temel, kendi kendine söylenir:
- Ne? Yaktın beni Fadime, sana kaç kere "Sevişirken üste çıkma" demiştim

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:04 AM
Dünyanın en ünlü kalp doktoru De Bakey'ın arabası bozulmuş, arabasını tamire götürmüş. Tamirci arabasının kaputunu açmış ve De Bakey'e dönerek:
- "Size bir şey soracağım neredeyse ben ve siz aynı işleri yapıyoruz. Mesela ben şimdi itina ile kaputu açacağım bir bakışta problemin nerde olduğunu anlayacağım, kapakçıkları temizleyeceğim, gerekirse kabloları, motor yağını değiştireceğim, hatta çok gerekli ise motoru çıkarıp yerine yenisini takacağım!!. Söylesenize nasıl oluyor da siz milyon dolarlar kazanıyorsunuz ama ben meteliğe kurşun atıyorum?"
Bunun üzerine De Bakey tamircinin kulağına eğilmiş ve şöyle demiş:
- "BUNLARIN HEPSİNİ MOTOR ÇALIŞIYORKEN YAPMAYI DENESENİZE!!!"

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:04 AM
Adam göz ameliyatı geçirdi. Ameliyat çok başarılı oldu. Bu nedenle de, o kadar mutlu oldu ki,göz kliniginin bahçesine kocaman bi heykel yaptırdı. Heykel göz biçimindeydi. Gözbebegi yerinde de göz doktorunun bir resmi bulunuyordu. Heykelin açılış töreninde mutlu hasta sevgili doktoruna sordu:
''Memnun musunuz? Neler hissediyorsunuz?''
O da derin nefes alarak yanıtladı:
'' Şu anda memnunum. İyiki kadın doğum doktoru değilmişim!''

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:05 AM
Kadın doğum uzmanı bir doktor yaptığı işten zevk almamaya başlamış. Yıllardır doğum yaptırmak artık doktara eğlenceli gelmiyormuş ve sonunda işini değiştirmeye karar vermiş. Bir takım araştırmalar sonucunda motorcu olmaya, bu işin çok eğlenceli olduğuna karar vermiş. Hemen bir eğitim kurumuna başvurarak kurs almaya başlamış.
Nihayet kurs bitmiş ve usta öğretici kursiyerleri sınava almış ve sonuçları bakanlığa yollamış. Bakanlık sonuçları incelerken bi bakmışlar bizim doktor 100 puanlık sınavdan 150 almış. "Nasıl olur bu. Bu işte torpil var muhakkak" deyip hemen iki müfettişi göndermişler kurs merkezine. Usta öğreticiyi bulup sormuşlar:
- Ne iş bu ne sordun sınavda.
- Müfettiş bey ne sorayım klasik şeyler işte, yağı değiştir, bujileri temizle, yağ filitresini sök değiştir, radyatörün suyu falan işte.
- İyide kardeşim bu adam nasıl aldı bu notu.
- Valla müfettiş bey adam ne dersem hepsini yaptı.
- Tamam anladık kardeşim onu niye 100 değilde 150 onu soruyorum.
- Haaaaa... İyide müfettiş bey adam bütün dediklerimi ekzos deliğinden yaptı kaç verseydim!

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:05 AM
Bir İngiliz doktor diyor ki:
-Tıp bilimi bizde öyle ilerledi ki, biz bir adamın beynini alırız ve başkasına koyarız ve onu altı haftada iş arayacak hale getiririz.
Alman doktor diyor ki:
-Bu hiçbir şey değil; biz bir adamın beynini çıkarırız ve başkasına koyarız ve onu dört haftada savaşa hazır hale getiririz.
Amerikalı doktor da diyor ki:
-Beyler siz çok geridesiniz. Biz Teksas’tan bir beyinsizi aldık ve beyaz saraya koyduk. Şimdi ülkenin yarısı iş arıyor, yarısı da savaşa hazırlanıyor.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:05 AM
Doktor, hastasını uyarmış :
-Bakın, sonra söylemediydi demeyin, bu uyku haplarına devam edecek olursanız, sizde alışkanlık yaratır.
Hasta bilgiç bilgiç gülümsemiş :
-Sen ne diyorsun Doktor Bey! Ben bu hapları evelallah yirmi yıldır alırım, henüz alışkanlık yaptığını görmedim.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:05 AM
Orta yaşlı yakışıklı, barda yalnız başına oturan fevkalade
sarışının yanına oturmuş.. Laf lafı, laf kapıyı açmış tahmin
edersiniz. Soyunmuşlar.. Bembeyaz çarşafların üzerine
uzanırlarken seksi sarışın sormuş:
- Siz dişçisiniz galiba..
- Evet demiş adam, biraz şaşkın..
- Nerden anladınız?..
- Yatağa girmeden önce ellerinizi ne kadar dikkatle,
ne kadar titiz sabunladınız, ona dikkat ettim de..
Yarım saat sonra, seksi sarışın bir daha mırıldanmış:
- Siz sadece dişçi değil, çok büyük, çok usta bir dişçi
olmalısınız!.. Adam hafiften kasılmış.. Yatağın
başucundaki sigara paketine uzanırken mağrur mağrur sormuş:
- Peki bunu nerden anladınız?..
- Zor olmadı, hiçbir şey hissetmedim de...!

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:05 AM
Yaşlıca, bir hanıma bir türlü teşhis konulamıyor.Kadıncağız yirmi sekiz gündür Üniversite hastanesinde yatmakta ve hiç bir sonuç yok.Belki dikkatinizi çekmiştir, üniversite hastahanelerinde garip bir hiyerarşi vardır. Prof. başta, arkasında Doçlar, sonrasında baş asistanlar ve bir iki parlak öğrenci üçgen düzende Vizitlere nerdeyse uçarak giderler. Yine böyle bir gün ve tüm kadro hastanın başında. Prof sorar:
- Radyolojik tetkikler ? Hemen filmler ışıklı panoya yerleştirilir. Sert ve kararlı bir ses:
- EKG ? Derhal hocanın önüne serilir,
- Eforlusu ? O da hemen açılır hocanın önüne.
- Laboratuvar tetkikleri? Her şey önceden hazırlanmıştır.
- Elektroansefalografi ?
- Buyrun hocam.
- Emar ? Dışarıda çektirilmiş(!) emar da konulur büyük patronun önüne.
- Sintigrafi?
- Anjiyo?... derken Büyük şef sorar :
- Sken oldu mu ? Kadından gelen cılız bir ses bir o olmadı.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:07 AM
Psikiyatristin ofisinde hasta sormuş, "Bana yardım eder misiniz Doktor.. 38 yaşındayım ve hala yatağımı ıslatıyorum!"

"Sıkılmayın!" demiş doktor.. "Gelişmemiş benlik isyanı.. Sorumlulukları kabullenememe durumundan kaynaklanıyor.. Yatağınızı ıslatmamanızı iki yolla önleyebiliriz.. Birinci yol psikanaliz.. Haftada beş terapi, saati 50 Dolar..!"

"Peki ikinci yol??"

"Lastik don! Çifti iki dolar!"

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:07 AM
Genç ve güzel kadın doktora şikayetlerini anlatıyordu :
- Birincisinde yoruluyorum, ikincisinde göğsümde ve bacaklarımda ağrılar başlıyor, üçüncüsünde bayılacak gibi oluyorum, kalp çarpıntılarım ve nefes almam sıklaşıyor.
Doktor sordu :
- Neden birincisinden sonra vazgeçmiyorsunuz?
Genç kadın :
-Nasıl vazgeçerim doktor bey, ben dördüncü katta oturuyorum!

Kéan aRs
08-29-2007, 11:07 AM
walla okuduğum kdr okudum:D

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:07 AM
Amerika'da bir asker, arkadaşı ile yolda giderken elindeki çakısı ile oynarken parmağını kesti.Az ötede bir dispanser vardı.
Asker ;
"- Ben şurada pansuman yaptırayım." dedi.
İçeri girince karşısına iki kapı çıktı.
Birinde "Hastalıklar", ötekinde "Yaralar" yazılı idi.
"Yaralar" kapısından girdi.Yine önünde iki kapı.
Birinde "Kemik", ötekinde "Yumuşak Doku" yazıyordu.
"Yumuşak Doku" kapısından girdi.Yine iki kapı.
Birinde "Önemli", ötekinde "Önemsiz" yazıları vardı.
"Önemsiz" kapısından girince kendini sokakta buldu.
Dışarı çıkınca arkadaşı sordu ;
"- Nasıl, iyi baktılar mı?"
"- Hayır, ama teşkilat mükemmel!.."

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:08 AM
İkinci Dünya Savaşı sıralarında Berlin'i bombalamaya gelen filodaki İngiliz uçak pilotu ağır yaralı olarak ele geçirilmiş. Pilotu hastaneye kaldırmışlar ve tedavi etmeye başlamışlar. Alman doktor İngiliz'in yanına gelip;
- Size kötü bir haberim var, bir bacağınızı kesmek zorundayız, demiş. Hasta çaresiz bir şekilde Alman doktora;
- En azından sizinkiler Londra'yı bombalamaya gittiklerinde kestiğiniz bacağımı bizim topraklara atmalarını sağlar mısınız ? diye sormuş. Doktor da kabul etmiş. İngiliz'in bacağını İngiltere topraklarına bıraktırmış. Aradan birkaç hafta daha geçmiş ve doktor bu kez diğer bacağının da iyi durumda olmadığını, kesmek zorunda kalacaklarını söylemiş. İngiliz yine aynı isteğini tekrarlamış. Doktor yine kabul etmiş ve Almanlar İngiliz'in bacağını yine atmışlar İngiltere toprağına. İngiliz'in iki hafta sonra da kolu kötüleşmeye başlamış. Doktor yine kesmek zorunda olduklarını söylemiş. İngiliz de aynı isteği kolu için yinelemiş. Doktor bu kez kabul etmemiş. İngiliz şaşkınlık içinde sormuş:
- Neden ama ? İki bacağımı da attınız. Kolumu niye atmıyorsunuz ? Doktor:
- İyi de sen galiba ufak ufak kaçmaya çalışıyorsun.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:08 AM
75-80 yaşlarında bir adam doktora gider, elindeki levitrayi göstererek doktora; olum bu ilaci yurtdisindan arkadaşım gönderdi bunu içsem ne olur? der.Doktor bi ilaca bakar bi hastaya bakar amca der, bu ilacı içsen ölmeye ölürsün ama namın yürür....

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:08 AM
Doktor, muayenehaneye ilk kez gelen hastadan 50 bin, sonraki muayenelerde 30 bin lira aliyordu. Bunu öğrenen Kayserili, muayeneye ilk gidişinde:
- İşte yine geldim doktor bey dedi.
Doktor soyunmasıni söyledi. Muayene etti, ücretini aldı:
- Sağlığınız düzeliyor. Aynı ilaçları kullanmaya devam edin!

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:08 AM
Adamın biri çok kuvvetli öksürüyormuş, doktora gitmiş derdini anlatmış. Doktor adama yanlışlıkla öksürük ilacı yerine müshil ilacı vermiş ve demiş ki;
"- Bu ilaç sana kesinlikle iyi gelecek.Bir hafta boyunca yemeklerden sonra iç ve bitince kontrole gel."
Bir hafta sonra tekrar geldiğinde doktor adama öksürüp öksürmediğini sormuş.Adamın öksürmediğini duyunca da ;
"-Ben sana dememiş miydim!" diye böbürlenmiş.
Adam cevap vermiş:;
"-İyide Doktor Bey, cesaret edip öksüremiyorum ki..!"

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:09 AM
Doktor hastasına aylar süren tahlillerin sonuçlarını açıklamaktadır;
-Size bir kötü, bir de daha kötü haberim var... Önce kötü haberi vereyim. Test sonuçlarına göre 24 saatlik ömrünüz kalmış.
Adam yıkılır ve doktora dönüp :
"Hayır olamaz!Fakat, fakat bundan daha kötü ne olabilir?
Doktorun yanıtı kısa olur :
-Dünden beri size ulaşmaya çalışıyorum...

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:09 AM
Hemşire, doktora hastayı gösterdi:

- Kalbini dinlemek için ne zaman eğilsem, kalpatışları hızlanıyor. Ne yapsak?

- Önlüğünün yakasını iliklesen...

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:09 AM
Büyük bir hastanede 5 ünlü cerrah oturmuş hangi meslekten olan insanları ameliyat etmenin daha kolay olduğuna dair sohbet ediyorlarmış.
İlk cerrah; "-Ben" demiş, "-Muhasebecileri, hesap uzmanlarını ameliyat etmeyi severim. İçlerini açtığım zaman her şey numaralıdır, iş kolay olur"
İkincisi;"-Doğru ama" demiş, "-Elektrikçilerin, elektronikçilerin ameliyatı daha kolay olur. Her şey ayrı, ayrı renktedir."
Üçüncü cerrah;"-Siz bir de kütüphanecileri, arşivcileri görün. Her şey alfabetik sıradadır, onun için onların ameliyatı çok kolay olur."
Dördüncüsü;"-İnşaatçıların ameliyatı da pek kolay olur, projeleri hazırdır." demiş,"-Üstelik onlar iş bittikten sonra içeride parçalar, yabancı maddeler kalmasına alışıktırlar."
Sonuncu cerrah;"-Arkadaşlar" demiş, "Siz her halde hiç politikacıyı ameliyat etmediniz. Onları kalbi, yürekleri yoktur. İçleri bomboştur. Beyinleri de öyle. En kolay ameliyat onlarınkidir.Üstelik kafaları ile popolarının yeri karıştırılsa bile birbirlerinin yerine takılabilir!"

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:09 AM
-Delinin biri el arabasını ters çevirmiş sürmeye çalışıyormuş baş hekim görünce sormuş
-oglum o öyle kuıllanılmaz ters çevir
-delide çıkışmış dün öyle sürdük diye akşama kadar taş taşıttılar
DELİMİYİM öyle süreyim...........

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:09 AM
Kadın eşiyle birliktelikten artık zevk alamamaya başlamıştır. Gider doktora tıpta mutlaka bir çaresi vardır diye.Doktor genç mi gençtir.
- "Doktorcuğum eşimle ilişkiden hiçbir şekilde haz alamıyorum nedense"
der.Doktor:
- "Tıp adına denemekte yarar görüyorum efendim bir sakıncası yoksa."
Kadın:
- "Kesinlikle."
diyerek paravanın arkasına girip soyunur doktor hoşuna gitmiştir.
Doktor başlar tıp adına işleme... aradabir de sormaktadır.
- "Nasıl efendim bişiler hissetmeye başladınız mı?"
diye. Kadın:
- "Kesinlikle.. hiç bişii"
Doktor kendi kendine:
- "Ulan bizim erkekliktemi gidiyor ne."
diye takar kondomu! başlar gidip gelmeye.. birkaçyüzkez gidip geldikten sonra yavaşlayıp sorar hastasına:
- "Nasıl bişiler hissetmeye başladınız mı?"
Kadın gayet şuh bişekilde:
- "Evet... doktorcuuum... hissetmeye başladımmmmm..ama emin değilim. Lastik kokusumuuu..desemmmm yanık kokusumuuu desemmmm."

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:10 AM
Doktorun biri hastasının yanına gelir ve konuşmaya başlar ;
"-Size bir iyi, bir de kötü haberim var. Önce kötü haberi söyleyeyim isterseniz..."
"- Hımm, maalesef yanlış bacağınızı kesmişiz... Çok üzgünüz..."
"-Ama iyi habere sevineceksiniz !"
"-Öteki bacağınız iyileşiyor..."

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:10 AM
Adamın karısı hamileymiş. Bir gece yarısı sancılanmış. Çağırılan ebe tam doğuma başlarken elektrikler kesilmiş. Adamcağız mecburen fener tutarak doğuma yardımcı oluyormuş.
Nihayet bebek sağlıkla doğmuş. Ancak ebe bakmış bir bebek daha geliyor. Onu da doğurtmuş.
Bitmemiş ardından bir tane daha..
Adam derhal feneri söndürmüş.Ebe;
-Ne yaptın,yak şu feneri!..
-Olmaz ebe hanım,baksana ışığı gören geliyor!..

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:10 AM
Röntgenci Çocuklar
5 Yaşındaki Johnny ve kız kardeşi anahtar deliğinden anne ve babalarını aşk yaparken gözetliyorlardı.
- Wooww, şunlara bak... Bizim parmağımızı burnumuza sokmamıza bile izin vermiyolar...

Grevin Sonuçları
Hollanda da bir yıl aşırı nüfus patlaması olmuş. Liman isçileri grev yapınca, Hollandalı köylüler çalıştırılmış... Onlar da prezervatif kolilerini tırmıkla indirip kaldırırken hepsini delik deşik etmişler... Sonrası malum...

Kere
Rusya da öğretmen soruyor:
- Türkiye'nin para birimi nedir?
- Kere öğretmenim, diyor bir çocuk. Annem ve ablam Türkiye'den döndüklerinde birbirlerine bavullardaki eşyaları gösterip kaç "kere" verdin, diye soruyor.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:11 AM
Hasta doktora şikayet ediyordu;
-"Doktor bey hafızam çok zayıf, herşeyi unutuyorum"..
-"Ne zamandan beri"?..
-"Ne, ne zamandan beri?..

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:11 AM
Çok akıllı geçinirdi.Kapısında "ikinci kez gelen hastalardan yarım ücret alınır" yazılı doktora girdi. Gülerek :''Bakın doktorcuğum, yine ben geldim, hatırladınız mi beni?''dedi.Doktor da güldü :''Tabii, hatırlamaz olur muyum? -Eeee? Muayene etmeyecek misiniz?İlaç vermeyecek misiniz? ''Hayır gerekmez. Geçen gelişinizde verdiğim ilaca devam edin...''

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:11 AM
Adamın birinin p....de yara çıkmış. Gitmediği doktor çalmadığı kapı kalmamış. Hepsi:
- BU İYİLEŞMEZ KÖKÜNDEN KESMEK LAZIM
demiş. Adam çektiği acılara dayanamamış ve kestirmeye karar vermiş. Sonra çok ünlü bir ürolog tavsiye etmişler. Son bir ümitle koşmuş. Ürolog şöyle bir bakmış:
- Kesmeye gerek yok
demiş.
- Bu kendisi kurur düşer

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:11 AM
İlk doğumunu yaptıran stajyer doktor, yanında kendisini izleyen hocasına sordu ;
- Nasıl buldunuz hocam?
Profesör ;
- İyi, iyi...
- Yalnız, doğumdan sonra annenin poposuna değil, bebeğin poposuna şaplak vurulur !..

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:12 AM
Adamın birini kuduz köpek ısırmış. Ama adam çok vurdumduymaz olduğu için, bugün iğne olurum, yarın iğne olurum derken iş işten geçmiş. Doktora başvurup da kuduz olduğu gerçeğini anlayınca hemen bir kağıt kalem isteyip uzun uzun bir şeyler karalamaya başlamış.Doktor uzun süre beklemiş hayretle sormuş:''Vasiyetnameniz bu kadar uzun mu?''.''Vasiyetname hazırladığımı söyleyen kim doktor? Ben ısıracağım siyasilerin listesinİ yapıyorum!'' demiş.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:12 AM
Doktorun biri yeni bir muayenehane açmış. Kapıya yazmış... " Vizite
ücreti 100 Dolar. İyileştiremediğimiz hastaya beş mislini geri
veriyoruz..." Vizite pahalı ama, doktor gerçekten doktor... Her gelen
hasta iyileşip gidiyor... Doktorun ünü her geçen gün artıyormuş...
Uyanığın biri doktora gidecek, iyileşmeyecek ve beş misli parayı geri
alacak ya, kapıyı çalmış... "Doktor! Ağzımın tadı hiç yok... Öyle
kötüyüm ki, hiçbir şeyin tadını alamıyorum..." Doktor... Adama şöyle
bir bakmış, hemşireye seslenmiş: "Hemşire hanım! Sekiz numaralı kutuyu
getirin" Hemşire adama uzatmış kutuyu, adam, bir kaşık içindekinden
yemiş ve anında tükürmüş... "Ama Bu bok!!!!!" Doktor sakin, "Evet!
İyileştiniz. Tad alıyorsunuz artık.." Adam, parayı ödemiş sinirleri
tepesinde gitmiş... Aradan birkaç ay geçmiş. Büyük bir hırsla yeniden
kapısına dayanmış doktorun .. "Doktor bey, ben de hafıza kaybı
başladı... Herşeyi unutuyorum...!" Doktor, adama şöyle bir bakmış
yine, hemşireye dönmüş, "Kızım, sekiz numaralı kutuyu getirir misin?"
demiş. Adam, hemen itiraz etmiş, "Ama, o kutuda bok var!"... Doktor,
"Doğru! Bakın, hafızanız da yerine geldi!...." Adam, ağlamaklı, hırsla
ödemiş parayı çıkmış dışarı... Kurmuş da kurmuş intikam planlarını...
Birkaç ay sonra.. "Doktor! Ben de iktidarsızlık başladı... Durumum
kötü, hiçbir şey yapamıyorum..." Doktor adamı gözüyle şöyle bir
inceleyip, "Hemşire hanım sekiz Numaralı kutuyu getirir misin" diye
seslenince, adam, tüm hırsıyla, "S.kecem,seni de sekiz numaralı kutunu
da..." diye bağırmış.. Doktor gayet sakin, "Geçmiş olsun! Artık
yapabiliyorsunuz!!!!"

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:12 AM
Seksenlik ihtiyar yirmi beş yaşında bir taze ile evlenmiş.Vakit geçirmeden bir çocuk yapmaya niyetlenmişler.Tabii ki önce bir doktora danışmakta yarar var...Tavsiye üzerine bu alanda ünlü bir uzman doktorun yolunu tutmuşlar.
Doktor kısa bir muayeneden sonra bir sperm testini uygun görmüş.Dedenin eline bir kavanoz tutuşturup;
"- Şu kapalı bölmeye geçin," demiş,
"-Orada bu kavanozun içine bir miktar sperm bırakıp kavanozu bana getirin..."
İhtiyar adam denileni yapmış.Biraz sonra bölmeden sıkıntılı sesler, ahlamalar, uflamalar duyulmuş.Doktor ile genç gelin içerde ne olup bittiğini merak ederken dede başını dışarı uzatıp;
- Doktor bey acaba karım da buraya gelebilir mi? diye seslenmiş.
- Elbette! demiş doktor...
Genç kadın da bölmenin arkasına geçmiş.Bu defa sesler ikileşmiş...Yine ahlamalar.. Uflamalar...Yeni evli çift bir süre sonra yorgun bir biçimde bölmenin arkasından seslenmiş;
"-Doktor Bey acaba rica etsek sizde gelip yardımcı olabilir misiniz?"
"-Eee o kadar da uzun boylu değil! Tabii ki hayır !" diye cevap vermiş doktor.
Bunun üzerine yaşlı adam ;
"-Alın o zaman!" diyerek kavanozu umutsuz bir şekilde hekime uzatmış.
Hekim kavanoza bakmış;
- Ama bu kavanoz boş...
- Evet, demiş yaşlı adam, olmadı...
- Neden olmadı?
- Olmadi işte... Sağ elimle denedim olmadı, sol elimle denedim olmadı, iki elimle denedim gene olmadı."
"-E, karınızı çağırdınız!"
"-Karım geldikten sonra, o da sağ ve sol elleriyle denedi olmadı, ağzıyla denedi olmadı, sonra ikimiz birlikte denedik gene olmadı."
"-Sizi çağırıp yardım istedik.Sizde gelmediniz."
"-Siz bu kadar uğraşıp yapamadıktan sonra ben gelseydim ne yapacaktım"
"-Siz belki kavanozu açabilirdiniz Doktor Bey!Biz başarmak için çok uğraştık ama açamadık işte..!"

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:12 AM
Doktor, biraz duraksadıktan sonra :
-Gerceği fazla saklamak istemiyorum, dedi. Bence hastalığınız şifasız.. Son bir arzunuz varsa söyleyin. Mesela birini görmek istermisiniz? Hasta yatağından güçlükle doğruldu.
-İsterim... isterim elbette, dedi. Hem de çabuk...
-Kimi çağıralım?
-Bir başka doktor...

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:12 AM
Temel doktora gitmiş;
-Çok hastayım doktor, vücudumun neresine dokunsam berbat canım yanıyor!
Doktor Temeli bir güzel muayene ettikten sonra;
-Ben pek bir hastalık bulamadım.Vücudunuz gayet iyi durumda.Hatta "Sapasağlamsınız."
Bunun üzerine Temel;
-Olur mu doktor bey!Nereme dokunsam acıdan ölüyorum! Diyerek parmağının ucuyla başına dokunmuş; -Of of of! Sonra göğsüne parmağını basmış;-Ay ay aay ! daha sonra beline ve bacağına; -vay vay vayyy! Parmağını neresine dokundursa acıyla irkiliyor feryat figan ediyormuş.
Doktor daha fazla dayanamayıp; - Ver bakalım şu elini ! diyerek Temel'in elini muayene ettiğinde birde ne görsün; "TEMEL'İN PARMAĞI KIRIK !"

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:13 AM
Doktor, ünlü bir ressam olan arkadaşını ziyarete gitti. Ünlü ressam, son olarak yaptığı hasta bir adam tablosunu doktor arkadaşına gösterip:''Eee, söyle bakalım fikrin ne?'' diye sordu.Doktor tabloya tekrar bakıp cevap verdi''Merak edilecek bir şey yok. Sadece üşütmüş, o kadar...''

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:13 AM
Doktor şaşırmıştı :
-Doğrusu gözlerinizdeki bozukluğu bir türlü anlayamadım. Tam 25 yıllık göz hekimi olduğum halde, böyle bir olayla ilk kez karşılaşıyorum. Gözlerinizin biri soldan sağa bakıyor, öteki yukarıdan aşağı...
-Şey, doktor...Ben biraz bulmaca meraklısıyımdır da...

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:13 AM
Göz doktoru: - Şu tablodaki harfleri okur musunuz?
Cafer: - Siz bana okur musunuz? Benim gözlerim bozuk da..

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:13 AM
adamın birinin karnında kurt varmış ve adam çok rahatsız oluyormuş bu olaydan adam birgün doktara gitmiş demişki doktor bey benim karnımda kurt var çok rahatsızım ne yapmam gerekiyo demiş doktor demişki bisküvü ye gecer demiş aradan zaman geçmiş adam baya bi bisküvü yemiş ve kurt ıyıce buyumuş adam bu sefer başka bi doktara gitmiş olayı anlatmış doktor ceviz kabugu ye demiş adam ceviz kabugu yemiş bu sefer ve adam tuvaletini yaparkan kurt düşmüş adam söyle kurta bi bakmış kurt demişki... bisküvü yokmu bisküvü...

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:13 AM
Doktor bir gün delileri bahçedeki havuza götürür.Havuzu boşaltır ve herkeze atlayın der.Herkes atlar ama bir kişi atlamaz.Doktor herhalde akıllandı sanar ve deliye niye atlamadın diye sorar:deli derki herkes atlasın ben balıklama atlayacam der.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:14 AM
Doğu Anadolu bölgemizde yeni bir hastane açılmış. Bir kadın ve kocası beraber hastahaneye gitmişler kadın doktora muayene olmak için içeri girmiş. Doktorda doğal olarak sırtını açtırıp elindeki o klasik aletle kadını muayene etmiş ve bir kaç yerine daha aletle dokunarak muayeneyi bitirince kadına sormuş sevk aldınmı diye. Kadında utana yoksıkıla AZCUK demiş:))

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:14 AM
Adamın biri şidddetli ishal şikayetiyle Çapa Hastanesine başvurur. İşlemleri devam ederken karışan kağıtlar sonucunda adamı psikiyatri servisine havale ederler. Aradan 15 gün geçip taburcu olma günü gelince arkadaşı bizim adamı karşılamaya gelir.
-Nasıl oldu geçti mi ishal? der arkadaşı.
Bizimki ise :
-Hayır geçmedi ama artık takmıyorum.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:14 AM
Kadının beşinci kocası ağır hastalanmış.Adam korkunç ağrılar içinde kıvranırken kadın telaşla söylenmiş :
-Hemen gidip bir doktor çağırayım!
Kocası :
-İyi ama, demiş, bari doğru dürüst bir doktor çağır. İyi bir doktor olduğundan emin misin?
Kadın :
-Emin olmaz olur muyum, demiş.Ölen kocamı da aynı doktor tedavi etmişti!...

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:14 AM
Kadın doktara gider ve...
-doktor bey ben otobüste,yolda yürürken,evde,işte anlıycağınız heryerde gaz çıkarıyorum. Allahtan ne koku nede ses çıkarıyor lütfen bana yardımcı olun
Doktor hemen reçeteye birkaç ilaç yazıp kadının kullanmasını söyler ve bir ay sonraya randevu verir.
Bir ay sonra kadın doktora gider.
-Doktor bey bana ne verdiniz?der. Hala gaz çıkarıyorum ama bu sefer çok kötü kokmaya başladı.Doktor kadına kafasını kaldırıp
-Güzeel burnunuzun sorununu hallettik, sıra kulaklarınızda.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:14 AM
Genç bir sanatçı adayı kız, doktoruna telefon açıp aldığı randevuya gelemeyeceğini söyledi. Doktor sordu: "Neden çok mu hastasınız?" -Yoo değilim. Yalnız bugün bir prodüktöre gidip bir rol istedim. Sonra terzime gittim. Daha sonra ev sahibiyle kira meselesini tartıştık. Kısacası doktor bey, bir defa daha soyunacak halim kalmadı!

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:15 AM
Psikolog karşısındaki sinir hastası bir genci teste tabi tutmaktadır.Kağıt üstüne bir dikörtgen çizip :

-Bu size neyi hatırlatıyor? diye sorar.

Hasta :

-İçinde kadın bulunan bir yatağı, diye cevap verir.Arkasından psikolog kağıda büyükçe bir kare çizer.Hasta, bu kez :

-İçi kadın dolu bir oda, der.

Derken, çok büyük bir dikdörtgen çizdiğinde, hasta bu sefer de :

-Bu da içi kadın dolu bir ev, deyince, psikolog dayanamaz :

-Tamam beyefendi, der.Siz bir kadın budalasısınız.

Ama psikolog daha lafını bitirmeden, hasta bağırır :

-Ne, ben mi?Aslında sen kadın budalasısın be! Sabahtah beri bana terbiyesiz resimler çiziyorsun...

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:15 AM
Avukat adli tabibi sorguya çekiyordu:
- Ölüm evrakını imzalamadan önce adamın nabzına bakmış mıydınız ?
- Hayır.
- Kalbini dinlemiş miydiniz ?
- Hayır.
- Nefes alıp almadığını kontrol etmiş miydiniz ?
- Hayır.
- Öyleyse, ölüm evrakını imzalamadan önce adamın ölü olduğundan emin olmak için gereken hiç bir işlemi yapmadınız, değil mi ?
Tabibin sabrı taştı:
- Pekala, şöyle söyleyeyim: Adamın beyni masamdaydı, fakat bütün bildiğim, onun bir yerlerde hala hukuk tahsili yapıyor olabileceğidir

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:15 AM
Adam midesi ağrıyan eşini Doktora götürmüş. Muayeneden sonra Doktor
- Eşinizin midesine bişey dokunmuş.
Adam.
- Teveccühünüz Doktor bey.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:15 AM
Hemşire, doktora hastayı göstererek;
- Şu hastanın kalbini dinlemek için ne zaman eğilsem, kalp atışları hızlanıyor. Ne yapsak?
- Önlüğünü ilikle !..

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:16 AM
Çok akıllı geçinirdi.Kapısında "ikinci kez gelen hastalardan yarım ücret alınır"yazılı doktora girdi.Gülerek :
-Bakın doktorcuğum, yine ben geldim, hatırladınız mı beni?dedi.
Doktor da güldü :
-Tabii, hatırlamaz olur muyum?
-Eeee? Muayene etmeyecek misiniz?İlaç vermeyecek misiniz?
-Hayır gerekmez...Geçen gelişinizde verdiğim ilaca devam edin...

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:16 AM
Adam günün yorgunluğu üzerinde, perişan bir vaziyette İETT durağında otobüs beklemektedir. Nihayet uzun bir zaman sonra beklediği güzergâhın aracı gelir ve biletini attıktan sonra arka taraflara doğru ilerlemeye başlar. Bir, iki adım ilerisindeki çift kişilik koltuğun boş olanına doğru ilerler; tam oturacağı sırada engelleyici bir ses tonu onu durdurur:
- Buraya oturamazsın! Ben kimim biliyor musun?
- Kim olduğunuzu bilmeli miyim?
- Ben Yrd. Doç. falan kişiyim.
- Evet?
- Benim gibi kıdemli birinin yanına oturamazsın!
- Size bir soru sormak istiyorum. Siz Yrd. Doçentlik ünvanınızdan sonra ne olacaksınız?
- Doçent.
- Peki sonra?
- Şayet başımıza bir şey gelmezse Profesör.
- Daha sonra?
- Belki zor ama, Ordünaryus Profesör.
- Evet... Peki bu dereceden sonra?
- Hiiç...
- Ben şimdiden 'hiç'im; lütfen müsade edin yanınıza oturayım...
- !!?

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:16 AM
Bir gün teyzenin biri eczaneye gider
görevli arkadaşa derki evladım benim ilaçlarım bitti
görevli bi saniye teyze der ve bilgisayara bakar teyzecigim senin ilaçların daha bitmemiş der
teyze görevliye sorar nerden biliyorsun evladım der oda burdan görünüyor.
Kadın hemen telefona sarılır ve kızına derki kızım masanın üstünde ilaçlar vardı çabuk onları sakla burdan görünüyor......

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:16 AM
Adamın biri basur (hemoroit) olmuş.
Sancılı bir şekilde akşam eve gelmiş tam o sırada memleketten annesi aramış adam ailece apar topar memlekete gitmişler. Ama adamın ağrıları şiddetlenmiş anasına durumu anlatmış anası da şu bizim köyde bir Ayşe nine var ona soralım bakalım ne diyecek o her şeyi bilir demiş. Ayşe nine bir kahve yapın telvesini de g*t*ne sürün bekleyin sabaha bişeyi kalmaz demiş. Annesi sevinçle eve gelmiş Ayşe ninenin dediklerini aynen yapmışlar. Gece olmuş ama adam artık dayanacak dermanı kalmamış. ve doktora gitmek aklına gelmiş. Doktor pantolonu çıkarın muayene edeceğim demiş
tam muayene edecekken başlamış doktor konuşmaya.efendim uzun bir yolunuz var yakında sevinçli haber alacaksınız,..v.s. adam şaşırmış doktor bey ne saçmalıyorsunuz demiş.doktorda..
eee napalım kahve içmiş g*t* ancak fal bakmak yakışır demiş.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:16 AM
İngiliz Fransız ve Temel aynı anda bir işe yazılmışlar.İngiliz nöbet tutmaya gitmiş pencereden birisi ben yırtık donlu canavarım demiş.İngiliz korkudan pencereden dışarı atlamış.Fransız nöbet tutmaya gitmiş, yine pencereden bir,demişki ben yırtık donlu canavarım demiş Fransızda atlamış pencereden aşağıya. Temel nöbet tutmaya gitmiş. Pencereden bir ses demişki:ben yırtık donlu canavarım temlede al şu 25yKr'uda git donunu diktir demiş

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:17 AM
Adam evinin merdivenlerinden çıkarken düşüp, bacağını dört yerinden kırmıştı. Hemen hastaneye kaldırmışlar, doktor bacağı boydan alçıya almış ve:
-Beyefendi bundan sonra daha dikkatli olun, en azından alçınız çıkana kadar merdivenlerden inmek çıkmak yok, demişti.
Üç ay sonra kırıklar kaynadı, alçı çıkarıldı. Adam bu arada doktora:
-Doktor bey artık merdivenlerden inip çıkabilir miyim, diye sordu, doktor da:
-Tabiî, ancak yine de bir süre daha dikkatli olmalısınız, dedi. Adam doktorun bu cevabi üzerine sevinçle bağırdı:
-Oh be şükürler olsun, üç aydır eve su borusundan tırmanarak girip çıkmaktan anam ağlamıştı.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:17 AM
Yaşamında her şeyin ayrıntısına önem veren bir hasta, Prof.Dr. Osman Şeyhüslamoğlu"na gitmiş.
Muayeneden sonra "hoca" profesör başlamış yasakları sıralamaya
- Bundan böyle düzenli besleneceksin. Saatinde yatıp kalkacaksın.
Sigara yok, gece hayatı yok. Omega 3 ve vitaminlerini zamanında alacaksın.
Kırmızı et yok. Şarküteri yok. Doğal yiyeceklerle besleneceksin.
Ayda bir laboratuvar tetkiklerini yaptıracak, yıllık "check-up"ını asla aksatmayacaksın.
Spor yapman şart. Sporunu da aksatmayacaksın...
- Bunları yapınca daha uzun mu yaşayacağım?
- Hayır. Ama zaman, sana 'daha uzun' gibi gelecek!..

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:17 AM
Göz Doktoru;
-Şu tablodaki harfleri okur musunuz?..
Cafer;
-Siz bana yardımcı olup okur musunuz? Benim gözlerim bozuk da...

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:17 AM
Hasta dahiliye uzmanına gider doktor hastayı soyar ve sadece dinleme aletiyle dinleyerek <BR> - Nefes al bırak nefes al bırak diyerek muayeneyi tamamlar.<BR> Hasta parayı çıkarır doktora uzarır<BR> - Kokla-bırak,kokla,bırak..

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:18 AM
Karadenizli dahiliyeciye gidip derdini anlatmış;
-Zaman zaman Öksurayrum.
-Ne zamanlar öksürüyorsunuz?
-Tuvalette iken kapiyu tiklattiklari zaman.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:18 AM
Ameliyat masasında yatan hasta doktora seslenir "maskenizi çıkarabilirsiniz doktor bey çünkü sizi tanıdım"

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:18 AM
"Doktor, ne olur bana yardım edin?" "Neyiniz var?" "Bir aydır her gece aynı korkunç rüyayı görüyorum. Yatağıma uzanmışım ve bir anda 5 tane kadın üstüme saldırıyorlar, üstümdekileri parçalıyorlar!" "Peki siz ne yapıyorsunuz o anda!" "Onları itiyorum!" "Anlıyorum. Peki ben nasıl yardımcı olabilirim?" "Kollarımı kırın!!"

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:18 AM
Oldukça güzel ve şık giyimli bir kadın yıllık kontrol muayenesi için doktora gitmiş.Doktor herhangi bir şikayeti olup olmadığını sorduğunda kadın;
"-Doktor Bey, ben her istediğini yapabilecek kadar maddi durumu iyi olan, iyi yaşayan, kendine dikkat eden fevkalade sağlıklı bir kadınım. Bir tek derdim, gaz şikayetim var.Evde, işte, kilisede, otobüste, asansörde, süper markette durmadan gaz kaçırıyorum.Gerçi kimseyi rahatsız etmiyorum. Hiç kimse benim gaz kaçırmamın farkına varmıyor.Çünkü bu gazın ne sesi ne de kokusu var.Ama bir tek ben bilsem dahi rahatsızlık hissediyorum.Bunu tedavi ederseniz sevineceğim." diye cevap vermiş.

Doktor, reçeteye birtakım ilaçlar yazarak;
"-Bu ilaçları kullanıp haftaya kontrole gelin." demiş.
Ertesi hafta kadın doktorun muayenehanesine hışımla girerek;
"-Doktor Bey siz ne yaptınız?Verdiğiniz ilaçlar beni tedavi edeceğine bana zarar verdi! İlaçları kullanmaya başladıktan sonra kaçırdığım gaz leş gibi kokmaya başladı!" diye dert yanmış.
Bunun üzerine doktor sinsice gülerek kadına cevap vermiş;
"-Güzel, burnunuzu tedavi ettik! Sıra geldi kulaklarınıza..!"

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:18 AM
Tımarhanedeki delilerin sıra ile bir baca deliğine baktıklarını gören doktor ne yaptıklarını merak edip sorar. -Orada ne yapıyorsunuz? -Deliler içeride ne var diye merak ettiklerini söylerler. Doktor da merak edip gelir bakar.Fakat hiç bir şey olmadığını görünce delilere kızar ve burada hiç bir şey yok der. Delilerden birisi doktora dönerek:
-Biz yıllardan beri bakıyoruz bir şey göremedik sen galiba delisin bir defa bakmakla mı göreceğini zannettin
der.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:19 AM
Bir grup insan ölmek üzere olan yakınlarını ziyarete hastaneye giderler.Doktor onlara yakınlarının öleceğini onu ancak beyin nakliyle kurtarabileceklerini ama bunun çok pahalı olduğunu we beyin parasını onların ödemesi gerektiğini söyler.İçlerinden biri;
-peki doktor bey bir beyinin fiyatı nedir?diye sorar. doktor;
-erkek beyni 5000 dolar kadın beyni ise 200 dolar der.
Odadaki erkekler gizli gizli gülmeye başlarlar bikadın ise;
-peki doktor bey neden fiyat farklı der. Bunun üzerine doktor;
-ee burda standartlara uymak zorundayız.kadın beyni ucuz çünkü gerçekten kullanılmış oluyor...

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:19 AM
Temel Doktora gider ve doktor teşhisini koyar temel basur olmuştur ve makata masaj yapmak gerekmektedir. Temel başkasına yaptırmaya utanacağı için doktor günlük olarak buna masaj yapmaya başlar. bir hafta kadar sonra doktor bir iş dolayısı ile şehir dışına çıkınca çaresiz kalan temel eşi fadime'den masaj yapmasını ister ; soyunur dizlerinin üzerine çöker ve fadime'ye yapacaklarını tarif eder :
"Şimdi kremi al oraya sür. evet. şimdi sağ elinle sağ omzumu tut. tamam.şimdi sol elinle sol omzumu tut. Hah şimdi masaja başla. Unutma önce yavaş sonra hızlı hızlı yapacaksın.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:19 AM
"Adam günün yorgunluğu üzerinde, perişan bir vaziyette İETT durağında otobüs beklemektedir. Nihayet uzun bir zaman sonra beklediği güzergahın aracı gelir ve biletini attıktan sonra arka taraflara doğru ilerlemeye başlar.

Bir-iki adım ilerisindeki çift kişilik koltuğun boş olanına doğru ilerler; tam oturacağı sırada engelleyici bir ses tonu onu durdurur:

- Buraya oturamazsın! Ben kimim biliyor musun?
- Kim olduğunuzu bilmeli miyim?
- Ben Yrd. Doç. falan kişiyim.
- Evet?
- Benim gibi kıdemli birinin yanına oturamazsın!

- Size bir soru sormak istiyorum. Siz Yrd. Doçentlik ünvanınızdan sonra ne olacaksınız?
- Doçent.
- Peki sonra?
- Şayet başımıza bir şey gelmezse Profesör.
- Daha sonra?
- Belki zor ama, Ordünaryus Profesör.
- Evet... Peki bu dereceden sonra?
- Hiiç...
- Ben şimdiden 'hiç'im; lütfen müsade edin yanınıza oturayım...
- !!?

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:19 AM
Adamın birinin kolu kırılmış hastahaneye giden adam ortalığı birbirine katmış. Bunu gören doktor,
-Neler oluyor diye sormuş, adam bağırmaya devam etmiş.Bunun üzerine doktor yanda duran bir ölüyü göstererek demişki
-Yahu adam burada ölmüş gıkı çıkmıyor senin yaptığına bak demiş

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:20 AM
Bir gün kadın doktora gider. Doktor kadını ve yanındaki sıska zayıf bebeği görür ve sorar buyrun
Kadın;
-Bebeği göstermeye gelmiştim
Doktor; -Bu bebek iyi beslenmiyor. Lütfen göğsünüzü açın Kadın göğsünü gösterir.Doktor; -Düşündüğüm gibi sizde hiç süt yok -Tabi olmaz çünkü ben bebiğin teyzesiyim.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:20 AM
Adam, karısı ile birlikte doktora muayene olmaya gider.Muayene bittikten sonra adam giyinirken, doktor muayene odasından çıkarak kadının yanına gelir ve kadına;
"-Kocanızın ölmemesini istiyorsanız şunları uygulayacaksınız;
1- Sabahları güler yüzle güzel bir kahvaltı hazırlayın ve işe mutlu gitmesini sağlayın.
2- Öğlen eve geldiğinde güler yüzle karşılayın ve güzel bir öğle yemeği ile takdir edildiğini hissettirin.Böylece günün geri kalan kısmını da iyi geçirmesine yardım edin.
3- Akşamları eve geldiğinde hafif ama özellikle sevdiği güzel yemekler hazırlayın.
4- Haftada en az üç kere, eğer isterse daha fazla birlikte olun.Ve tamamen tatmin olduğundan emin olun." diyerek devam eder ;
"-Eğer bu dediklerimi eksiksiz uygularsanız kocanızın sağlık yönünden hiçbir problemi olmayacak."
Eve geldiklerinde adam karısına sorar;
"- Ne dedi doktor sana?"
Kadın ters ters bakarak cevap verir;
"- ... ölecekmişsin.."

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:20 AM
Yaşlı amcanın biri binbir sıkıntı izdırap içinde doktora gitmiş.doktor neyiniz var demiş.yaşlı amca başlamış şikayetlerini anlatmaya muayene derken ilaç yazılmasını beklerken sevgili doktor her şikayetin arkasından "yaşlılıktan amca yaşlılıktan" diyormuş bir iki derken amca dayanamamış sinirinden doktora bir tokat patlatmış."ne yapıyorsunuz diyen doktora da gayet pişkin pişkin "yaşlılıktan oğlum yaşlılıktan"diye cevap vermiş.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:20 AM
Adamın biri takma göz kullanıyormuş. *******i de gözlerini bardağa koyuyormuş. Bir gece,
bardaktaki suyu gözlerle beraber içmiş. Sabah da feci bir karın ağrısıyla kalkmış. Doktora gitmiş. Doktor bir süre adamın p.posunu inceledikten sora bir anda kaçmaya başlamış. Hemşire de doktoru durdurup niye kaçtığını sormuş.
Doktor:
-"Yıllardır ben p.polara bakardım, şimdi o bana bakıyor" demiş...

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:21 AM
Adamın biri kazada kulaklarını kaybetmiş. Araştırmaları sonucu iyi bir plastik cerrah bulmuş, ve girmiş ameliyata.
Ameliyat sonrası bandajlar açıldıktan bir süre sonra;
- Aman Allahım Doktor! Bana kadın kulakları takmışsınız!
diye bağırmaya başlamış.
- Kulak kulaktır! Kadını erkeği olmaz!
- Yanılıyorsunuz!
diye cevaplamış hasta...
- Herşeyi duyuyorum ama hiçbir sey anlamıyorum!

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:21 AM
Adam doktora giderek;
- Bende unutkanlık başladı doktor bey. demiş.
- Ne zamandan beri? diye sormuş doktor,
- Ne, ne zamandan beri, doktor bey?

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:22 AM
Çocuklar oturmuş birbirlerine babalarının ne kadar "hızlı" olduğunu anlatıyorlarmış.
Birinci çocuk;
"- Benim babam ok attıktan sonra koşup hedefe oktan önce varıyor. demiş."
İkinci çocuk.
"-Benim babam tabancasını ateşliyor ve hedefe kursundan önce yetişiyor." diye böbürlenmiş.
"-O da bir şey mi?" demiş üçüncü çocuk.
"-Benim babam devlet hastanesinde doktor... Mesai 5'de bitiyor benim babam 3:30'da eve geliyor."

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:22 AM
Tıp Fakültesinde okumakta olan öğrenciye sınavda şöyle bir soru geldi ;
"- Hastayı hangi yöntemlerle terletirsiniz?"
Öğrenci bildiklerini söyledi.
"- Başka?"
Belleğini yokladı, anımsadığı başka yöntemleri de anlattı.
"- Başka?"
Ter içinde kalan öğrenci ;
"-Bütün bu yöntemlerden sonuç alınmazsa." dedi,
"-Buraya getirir, huzurunuzda sınava sokarım...!"

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:22 AM
bir hasta doktora gelir ve:
_doktor bey benim her yerim ağrıyor parmağımı nereye dokundursam orası ağrıyor. bakın. der ve başına dokundurur ağrıyor koluna dokundurur ağrıyor. ardından doktor.
_ beyfendi sizin parmağınız kırık!

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:22 AM
Adam, aile doktoruna telefonda çıkışıyordu;
"- Doktor bey, karıma plaj tavsiye etmiştiniz. Hem sağlığı hem de çocuğunun olması açısından yararlı olacak demiştiniz.Bütün bir yazı plajda geçirdik, ikimiz de hiç yararını görmedik."
Doktor;
"-Bu şekilde göremezsiniz elbet !" dedi. "-Ben plaja birlikte gidin demedim ki. Karınızın plaja
yalnız gitmesini tavsiye ettim..."

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:22 AM
Adam psikiyatri doktoruna gitmiş derdini anlatıyordu ;
- Hep aynı rüyayı görüyorum Doktor Bey !
- Bir kapı var, üzerinde bir yazı... Kapıyı itiyorum, itiyorum bir türlü açılmıyor. Ter içinde uyanıyorum.
Doktor sordu;
- Kapının üzerinde ne yazılı ?
- Çekiniz yazılı.
- Anlaşıldı... Siz kapıyı çekmiyor itiyorsunuz... Çekin de açılsın..!

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:22 AM
Hastanın biri hastaneye muayeneye gitmiş. Ortalıkta doktor göremez, aradan bi sure geçtikten sonra sivil kılıklı bir adam içeri girer ve oturur dr masasına.Dr hastaya: "Neyiniz var, pek hastaya benzemiyosunuz da" der, hasta cevap verir: "Sizde pek dr a benzemiyosunuz zaten" der

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:23 AM
doktor hasteniyi teftiş ediyormuş delilere tek tek sorar burnunu tutarak
-bune ?
-ayak
demiş hepsi sorulara yanlış cevap vermiş en sonda kalan deliye sormuş
bune burun, kulagını tutarak bu ne kulak, bune kaş, bu ne göz, sorulara dogru cevap vermiş
sonra doktor
-aferin sana, sen baya akıllanmışsın. nerden bildin bu soruları demiş
bizim deli karnını tutarak
-buna kafa derler kafa............!

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:23 AM
Bir doktor muayenehanesinde beklemekte olan iki hasta muhabbet etmektedir.
Prostat şikayeti ile gelen hasta diğerine sorar;
"-Neyiniz var?"
Diğer hasta cevap verir;
"-Beeen düzzzz-güüün kkkkonuşşşşamı-yyyoruum.Yannn-nniii bbbben kkkkke-kkkeme-yyyim.Kkkıss-ssım kkkıss-ssım kkkoo-nnnu-şşşuuyy-yyorum.Ssssiii-zin nnnne-yyyiniz vvvar?"
Prostat hastası üzüntüyle karşılık verir;
"-Benim problemim de seninki gibi!Ancak benim kekemelik başka yerde.Ben de senin konuşman gibi kısım kısım çiş yapıyorum!"

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:23 AM
Doktor Temel, Cemal'in karısını muayene etmiş:
- Karın ya bunuyor ya da AIDS.
- Nasıl anlayacağız?
- Ankara'ya götür bırak, kendi kendine donecek olursa onunla yatağa girme.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:23 AM
Bundan bir kaç yıl önce DR. Oktar Babuna isimli bir kişi, lösemili olduğunu ileri sürerek Türkiye'de Kan Örneği Bağışı Kampanyası başlatmıştır.

Bu kampanya dahilinde binlerce Türk'ten kan alınmış ve bu kanlar Amerika'ya gönderilmiştir.Daha sonra Sağlık bakanlığı olaya el koymuş fakat verilen kanlar bir türlü Türkiye'ye geri getirilememiştir. O zaman gazetelerde bu kanlardan Türk ırkının genetik şifresinin çözülebileceği ve gelecekte sadece Türkleri yok eden bir biyolojik bombanın yapılabileceği konusunda yazılar çıkmıştır.Bu miktarda ayni milliyete sahip farklı insanlardan alınan kan örnekleri Amerika'da gen bilimcilerin dikkatini çekmiş ve bu kanlar İncelemeye alınmıştır.

Sonuçları da National American Ocak 2004 sayısında Dr. B.Stone imzasıyla yayımlanmıştır. Dr. Stone olayı özetle su şekilde anlatmaktadır:

"Ayni millete sahip binlerce kan numunesinin inceleme fikri bende büyük bir heyecan yaratmıştır.Çünkü insanlık tarihinde böyle bir inceleme ilk defa yapılacaktı. Bu benim için insan oğlunun aya ayak basmasından daha önemli bir olaydı.Türklerden alınan kan örnekleri ilk defa bir milletin gen haritasının çıkarılması ve Türklerin genel olarak kültür ve karakterleri hakkında bilgi sahibi olmamızı sağlayacaktı. Daha da önemlisi ilk insan hakkında bilgi sahibi olabilecektik. Ve çalışmalarımıza heyecanlı bir şekilde başladık.
Bunun yani sıra Türklerin tarihini de okumayı ihmal etmiyorduk. Çalışmalar ilerledikçe heyecanımız da artmaya başlamıştı. Çünkü Türkler bir çok farklı milliyete sahip bir coğrafyada yaşadığı için kız alıp vermelerle gen yapısı çok zengin ve anlaşılması zor bir hale gelmişti.
Ama Türk tarihinde de olduğu gibi savaşmayı ve fetih arzusunu sağlayan B45 genine kanların % 33 ünde bulunmuştur. Misafirperverlik genine (GR785) bu kanların % 52 sinde rastlanmıştır.
Ama, bunlar bu makalenin yazılması için asil neden değildir. Tip ve insanlık tarihinde bugüne kadar hiç olmamış ve bir daha olamayacak bir durumla karsılaştık. Tüm Türklerde bulunan ortak bir gen vardı. BJK1903 geni...
Bu gen sayesinde tüm Türkler Beşiktaşlı doğmaktaydı."

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:24 AM
doktor akıl hastasına sorar?
bir kulağını kesersem ne olur?
canım yanar.
ya iki kulağını kesersem?
ozaman iyi göremem?
peki ama niçin?
niçini varmı doktor gözlüğümü takıcak yer yokta ondan..

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:25 AM
Hasta, doktora derdini anlattı ;
- Sabahları bir türlü yataktan kalkamıyorum. Canım hiç çalışmak istemiyor.
- Şikayetiniz bunlar mı?
- Evet.
- Bunun adı, tembellik.
- Biliyorum, doktor. Ama patronuma hastayım demek için bunun Latince bir adı yok mu?

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:26 AM
Bir dilsiz, bu alanda çok başarılı oldugu söylenen bir doktora gitmiş.
Doktor dilsize:
''Hemen çırılçıplak soyunun'' demiş.
Utana sıkıla soyunmuş dilsiz.
''Şimdi arkanızı bana dogru dönün ve iyice egilin ''.
Dilsiz dönmüş arkasını doktora ve öne dogru iyice egilmiş.
Birden en hassas bölgesinde içini yırtan öylesine bir acı duymuş ki can acısıyla bagırmış:
''Aaaaa!''
Doktor:
''Çok güzel oldu'' demiş. ''Artık giyinebilirsiniz. Yarın gelince de B demesini ögretecegim''.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:26 AM
Doktor, hasta yatan dedeye:
"Sizde şeker var." dedi.
Bunu duyan Orhan, dedesinin üzerine atıldı.
- Hiç anlamam, dede! Üstünü arayacağım.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:26 AM
adamın biri doktara gitmiş. doktor muayene etmiş.günde bir sigaradan fazla içmek yasak demiş. bir ay sonra kontrole gel demiş.bir ay sonra adam doktara gitmiş. adamın elinde upuzun bir sigara varmış.bu ne diye soran doktara:doktorcuğum sengünde bir sigara iç demedin mi? BEN DE ÖYLE YAPIYORUM:

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:27 AM
- Doktor beni morga mı götürüyorsunuz?..
- Evet.
- Ama ben daha ölmedim ki...
- Olsun biz de daha gelmedik zaten....

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:27 AM
Temel bir gün diş doktoruna gitmiş.
Doktor ağzını aç demiş.
Temel ağzını açmış.
Doktor bir de ne görsün; ağzı tertemiz, inci gibi parlıyo dişler.
Doktor Temel'e merakla karışık hayretle sormuş.
Niye ağzın bukadar temiz, dişlerin sapasağlam?
Temel mahsun bir gülümseme ile garipleri çürütecek yiyecekleri alacak paramı var doktor bey.....

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:27 AM
Adamın basuru varmış. Kahve telvesi sürmesini tavsiye etmişler, sürmüş ama basur iyice azmış ve sonunda doktora gidip derdini anlatmış.
Doktor;
"- Eğil bakayım evladım," demiş,
Bir süre baktıktan sonra;
"-Sana bir kısmet görünüyor, 3 vakte kadar mı desem 5 vakte kadar mı desem..?"

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:27 AM
Doktor diline baktığı yaşlı kadına:
-Hanımefendi,sizin diliniz paslanmış,dedi.
Kadın nedenini buldu ve sordu:
-Doktor bey,iki gündür gelinimle kavga etmiyorum.Ondan mı acaba?

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:28 AM
Kadının biri doktoru yolda durdurup sordu:
-Köşe başındaki zengin çocuğunu iyileştirmek için sanıyorum çok para alıyorsunuzdur.
Doktor:
-Alırsam alırım, dedi. Sizi ilgilendirir mi?
Kadın:
-Nasıl ilgilendirmez! Çocuğu yaralayan taşı oğlum atmıştı, bunu unutmayın.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:28 AM
Doktor karısı ile birlikte yürüyüşte olduğu sırada yanlarından geçerken göz kırpan sarışın bombaya selam verdi.
Karısı suratını asarak dürttü ;
"- Nereden tanıyorsun o kadını?"
"- Meslekten..."
"- Kimin mesleği? Senin mesleğinden mi, onunkinden mi?.."

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:28 AM
Diş hekiminin odasına giren genç ve güzel kadın:
- Ah doktorcuğum", dedi. "Bu dişi çektirmektense, çocuk doğurmayı tercih ederim.
Doktor:
- Öyleyse koltuğun ayarını yapmadan önce kararınızı verin.

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:28 AM
- "Doktor ölümden korkuyorum; bana ömrümü uzatacak bir ilaç verebilir misiniz?" - "Bunun ilacı yok. Ama alkol, sigara ve kadından uzak durur; günde 10 saatinizi yatakta geçirir ve *******i dışarı çıkma huylarınızı bırakırsanız faydasını görürsünüz." - "Yani daha mı çok yaşarım?" - "Aşağı yukarı öyle. Saatler ve günler daha yavaş geçer."

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:29 AM
Doktor,hastasına telefon etti:
-Size verdiğim reçetedeki ilaçları kullanmaya başladınız mı?
-Başladım, doktor.
-İyileşmeyede başladınız mı?
-Daha iyiyim .İlginize teşekkür ederim.
Daha önce böyle telefonla sormazdınız hayırdır??
-Bende aynı hastalığa tutuldum, ilaçları kullanmadan önce emin olmak istedim de...:)

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:29 AM
Üç yaşlı adam doktorda hafıza testindedirler. Doktor ilk yaşlı adama sorar:
-Üç kere üç kaç eder?
-274..?
yanıtını alınca doktor üzgün bir şekilde
ikinci yaşlı adama döner:
-Şimdi sizin sıranız. Üç kere üç kaç eder?
-Salı..?
Doktor artık iyice ümitsiz şekilde üçüncü yaşlı adama döner:
-Evet, şimdi de sizin sıranız üç kere üç kaç eder?
-Dokuz..?
cevabını sevinçle karşılayan doktor
-Bu harika, nasıl buldunuz? der.
Üçüncü yaşlı adam sakince:
-Oh, çok kolaydı. Sadece 274 ten salıyı çıkardım.?

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:29 AM
Hastanenin çocuk hastalıkları servisine yeni tayin olan genç hemşireye servis şefi olan doktor sordu:
- Çocuk sever misiniz?
Hemşire yavaş sesle:
- Severim doktor bey. Ama biz yine de önlem alsak daha iyi olur...

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:29 AM
Ameliyat odasında doktorla hasta konuşuyordu. Hasta:
-"Aman doktor, çok korkuyorum. Ömrümde ilk defa ameliyat olacağım!" Doktor:
-"Korkmakta haklısın, bende ömrümde ilk defa ameliyat yapacağım!"

GooD aNd EvýL
08-29-2007, 11:29 AM
Ameliyattan önce hasta doktoruna sorar:

"Ameliyatın başarılı geçme şansı ne kadar, Doktor bey?"

"Şey..." der Doktor.

"Şayet sizi kurtarırsam dünyaca ünlü bir operatör olacağım."