PDA

Tam Sürümü Görüntüle : Karýþýk Fýkralar


Sayfa : 1 2 3 [4] 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 01:58 PM
Bir İngiliz turist Mısır'daki Tutankamun heykelini ziyaret ederken, orada bulunan müze tercümanı gence sorar:
- Bu heykelin yaşı kaçtır?
Memur cevap verir:
- Dört bin bir sene, altı ay, on gün...
Turist çok şaşırmıştır, hemen sorar:
- Bu kadar ince bir hesabı, buralarda, hangi teknikle bulabiliyorsunuz?
Tercüman kendinden emin bir eda ile cevap verir:
- Teknik falan değil, ben burada işe başladığımda bunun dört bin senelik olduğunu söylemişlerdi. Ben ise burada bir sene, altı ay, on gündür çalışıyorum. Ne eder?

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 01:58 PM
Soğuk bir kış akşamı, MacDonalds'ın kapısından
içeri yaşlı bir amcayla teyze girmişler, bir masaya oturmuşlar.Derken amca, kasaya gidip 1hamburger,1 büyük boy patates ve bir büyük Cola almış.Elinde tepsiyle masaya dönmüş, hamburgeri ikiye bölerek yarısını teyzenin önüne koymuş,sonra bütün patatesleri tek tek sayarak onlarında yarısını teyzeye vermiş, sonra Cola kutusunu da ortaya koymuş, önce bir yudum kendisi içiyor sonra da teyze bir yudum alıyormuş. Herkes ne
tatlılar, iki tonton buraya gelmişler, bir kişilik yemeği ikisi yiyorlar zavallıcıklar diye onları izliyomuş. Derken bir de bakmışlar ki teyzenin
önünde hamburgerle patatesler olduğu gibi duruyor, kocasının afiyetle yemek yiyişini seyrediyor arada bir de Cola'dan bir yudum alıyormuş. Sonunda
orda çalışanlardan biri dayanamamış, yanlarına gitmiş:
-Afedersiniz, ben sizi izlemekten kendimi alamadim lütfen izin verin size bir menü kendim ısmarlayayım.
- Yaşlı amca teşekkür ederiz ama biz halimizden memnunuz.60 yıldır evliyiz ve herşeyimizi işte böyle
paylaşırız demiş.
Bunun üzerine genç adam teyzeye dönmüş:
-Peki ama teyzeciğim, siz neden hamburgerinizi
patateslerinizi yemiyorsunuz,neyi bekliyosunuz?
Yaşlı teyze cevap vermiş :
-Dişleri...!!!

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 01:58 PM
Küçük Ahmet, bakkala öfkeyle sordu:
-Neden hep küçük yumurta veriyorsun?
-Taşıması , kolay olur da ondan.
Ahmet eksik para verip yumurtaları alıp giderken bakkal seslendi:
-Ama sen eksik para verdin.
Küçük çocuk arkasına dönüp gülerek:
"Para daha çabuk sayılır.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 01:58 PM
İki tane çiftçi; biri Adanalı diğeri Kayserili, sohbet ediyorlarmış; bu arada haliyle zenginlikleriyle övünüyorlar.. Adanalı başlamış :
- "Bizim orda sabah güneş doğmadan biniyoruz arabaya, akşam oluyo biz hala çiftliğin öteki ucuna yetişemiyoz."
demiş... Kayserili de bunun üzerine:
- "Yav bizim de vardı öyle eski bi arabamız, ama geçenlerde satıp yeni modelini aldık..."

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 01:59 PM
Bir gün çölde bir cin ağacın tepesinde yalnızlıktan sıkılmış bakınıyordu birde ne görsün ileride bir karartı hemen atlamış aşağıya bir de ne görsün 11 tane Arap.

1. Arap'a sormuş dile benden ne dilersen.

Ben beyaz olmak istiyorum demiş. Cin hemen yapmış.

2. Arap'a sormuş. O da aynı şeyi demiş.

3. Arap'a sormuş. O da aynı şey demiş bu böyle 10.ya kadar gitmiş. Sıra 11.'ye gelmiş cin :

- Hadi bakalım söyle şimdi ne istiyorsun.

- Siyahları beyaz, beyazları siyah yap.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 01:59 PM
MANTIK NEDİR?
Yeni bir kitaplık yaptıran Abdülrezzakiye tanıdığı bir Kitapçıya gider ve şöyle renkli afilli, simli bir kitap almak ister arar tarar bir de bakar ki kırmızı yanları simli kalın bir kitap görür ve kitapçıya:
- Ule babo been şuu galin etrafi guzel olan girmizi kitabi istiyom...
- O kitap sana yaramaz Abdül!
- Niye babo biz gıromuyuz gi anlamayak? O nedir gi ağam?
- MANTIK'dır :)
- Ule MANTIĞ ne ola ki babo!
Kitapçı düşünmüş ,,,ulen bu kıroya gel de şimdi MANTIK'ı anlat anlatmadan da kolay kolay gitmez,,, diye düşünmüş, sonunda MANTIK'ı abdülrezzakiye'ye anlatmanın yolunu bulmuş ve başlamış anlatmaya:
- Abdül senin evde akvaryumun var mı?
- Vuuaarrr!
- Demek ki sen balığı ve suyu seviyorsun...
- Heeee...!
- O zaman sen denizi de seversin?
- heeee..!
- Eeee denizde; kum ve güneş olur?
- he babo olurrr...!
- Sen bunları da seversin?
- Heeeee...!
- O kumların üzerinde yatan kadınlara da ilgi duyarsın?
- Ohhhh babooooo heeeeee eee...!
- O zaman sen homoseksüel değilsin.
- O da ne ola gi babo
- ! Hani inbe var ya o işte.
- haaaaaaaa.
- İşte bak abdül gördün mü senin erkek olduğunu MANTIK yoluyla gösterdim işte MANTIK bu anladın mı?
- heeee yaaaa MANTIĞ guzel şeymiş babo yaov
der ve abdül MANTIK kitabını alır evine gider kitaplığın şöyle göze çarpan ve herkesin görebileceği yere koyar ardından arkadaşı abuzittine telefon eder:
- Abuzittin oğlim bizim eve kitapliğ var ya heee oğlim işte ondan ... geh de bir bah hele..
Der ve telefonu kapatır abuzittin gelir kitaplığa bakar ve MANTIK kitabını görür döner Abdülrezzakiye'ye:
- Ule abdül bu ne ola ööleee gocaman fistanlı...!
- MANTIĞ oğlim :)
- Ule MANTIĞ da ne ole gi ..?
Der ve Abdülrezzakiye'yi alır bir sevinç ,,, işte fırsat bi hava atiim bizim abuzittine,,, diye düşünmüş ve dönmüş abuzittin'e: - Babo seenin evde Egveryum var midir?
- Yuhturrr...!
- .... haaaa (!)
- O zaman sen İ***'SİN be oğlim ...

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 01:59 PM
MANTIK NEDİR?
Yeni bir kitaplık yaptıran Abdülrezzakiye tanıdığı bir Kitapçıya gider ve şöyle renkli afilli, simli bir kitap almak ister arar tarar bir de bakar ki kırmızı yanları simli kalın bir kitap görür ve kitapçıya:
- Ule babo been şuu galin etrafi guzel olan girmizi kitabi istiyom...
- O kitap sana yaramaz Abdül!
- Niye babo biz gıromuyuz gi anlamayak? O nedir gi ağam?
- MANTIK'dır :)
- Ule MANTIĞ ne ola ki babo!
Kitapçı düşünmüş ,,,ulen bu kıroya gel de şimdi MANTIK'ı anlat anlatmadan da kolay kolay gitmez,,, diye düşünmüş, sonunda MANTIK'ı abdülrezzakiye'ye anlatmanın yolunu bulmuş ve başlamış anlatmaya:
- Abdül senin evde akvaryumun var mı?
- Vuuaarrr!
- Demek ki sen balığı ve suyu seviyorsun...
- Heeee...!
- O zaman sen denizi de seversin?
- heeee..!
- Eeee denizde; kum ve güneş olur?
- he babo olurrr...!
- Sen bunları da seversin?
- Heeeee...!
- O kumların üzerinde yatan kadınlara da ilgi duyarsın?
- Ohhhh babooooo heeeeee eee...!
- O zaman sen homoseksüel değilsin.
- O da ne ola gi babo
- ! Hani inbe var ya o işte.
- haaaaaaaa.
- İşte bak abdül gördün mü senin erkek olduğunu MANTIK yoluyla gösterdim işte MANTIK bu anladın mı?
- heeee yaaaa MANTIĞ guzel şeymiş babo yaov
der ve abdül MANTIK kitabını alır evine gider kitaplığın şöyle göze çarpan ve herkesin görebileceği yere koyar ardından arkadaşı abuzittine telefon eder:
- Abuzittin oğlim bizim eve kitapliğ var ya heee oğlim işte ondan ... geh de bir bah hele..
Der ve telefonu kapatır abuzittin gelir kitaplığa bakar ve MANTIK kitabını görür döner Abdülrezzakiye'ye:
- Ule abdül bu ne ola ööleee gocaman fistanlı...!
- MANTIĞ oğlim :)
- Ule MANTIĞ da ne ole gi ..?
Der ve Abdülrezzakiye'yi alır bir sevinç ,,, işte fırsat bi hava atiim bizim abuzittine,,, diye düşünmüş ve dönmüş abuzittin'e: - Babo seenin evde Egveryum var midir?
- Yuhturrr...!
- .... haaaa (!)
- O zaman sen İ***'SİN be oğlim ...

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:00 PM
Oymak beyi, izci adaylarını karşısına toplamış, onlara izciliğin ilkelerini anlatmaya çalışıyordu:
-Bakın çocuklar, dedi. Bir izci, her gün, hiç olmazsa bir kez birine yardımcı olmalıdır. Hastalara...Yaşlılara...Muhtaçlara... Her sabah okula geldiğiniz zaman size bir gün önce nasıl bir iyilik yaptığınızı soracağım. Tamam mı?
Ertesi sabah oymak beyi çocukları toplayıp sordu :
-Söyleyin bakalım... Dün ne gibi bir iyilik yaptınız?
Bütün çocuklar, hep bir ağızdan :
-Yaşlı bir kadının karşıdan karşıya geçmesine yardım ettik efendim.
Adamcağız şaşırdı :
-Hepiniz mi?
-Evet efendim, hepimiz birden.
-Neden?
Çocuklardan biri cevap verdi :
-Kadın karşıdan karşıya geçmek istemiyordu, ondan efendim!

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:00 PM
Büyük İskender'in çok hızlı koşan bir atı vardı. Bir gün atına binmiş, ordusunu teftiş ediyordu. Gözü cılız bir ata binmiş olan bir askere ilişti.
- Üstüne bindiğin şu ölümcül at da neyin nesi böyle? dedi.
Asker güldü ve
- Ben savaş meydanında kalmak için bu ata bindim. Oysa sen savaş meydanından kaçabilmek için bu hızlı ata binmişsin! dedi.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:09 PM
Büyük İskender'in çok hızlı koşan bir atı vardı. Bir gün atına binmiş, ordusunu teftiş ediyordu. Gözü cılız bir ata binmiş olan bir askere ilişti.
- Üstüne bindiğin şu ölümcül at da neyin nesi böyle? dedi.
Asker güldü ve
- Ben savaş meydanında kalmak için bu ata bindim. Oysa sen savaş meydanından kaçabilmek için bu hızlı ata binmişsin! dedi.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:11 PM
Kopenhag'da bir genç doğum kliniğine girip da­nışmaya başvurdu:

- 48 numaralı odada
yatan genç kızla görüşmek
istiyorum.

Nöbetçi hemşire sordu:

Hay hay! Siz nesi oluyorsunuz hastanın?
Ben mi? Erkek kardeşi?
Bu sırada hemşirenin yanında duran hanım hemen atıldı:

- Öyle mi? Çok memnun oldum tanıştığımıza. Ben
de annesiyim...

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:11 PM
Köyde yaşayan oduncu işleri iyi gitmeyince şehre gelmiş. Seside Gür olduğu için Başlamış sokakta bağıra bağıra odun satmaya. Oduncunun sesinden rahatsız olan terzi oduncu dükkanının önünden geçerken yanına gitmiş. Odunları göstererek
- Bu ne demiş
- Odun
Terzide
- Ben sana kodum
demiş. Hergün aynı şekilde tekrarlanan bu durumdan rahatsız olan oduncu dayanamayıp bir kaç gün sonra terzinin dükkanına dalmış.
Şaşıran Terziye Makası göstererek ne olduğunu sormuş.
Terzide sırıtarak cevaplamış.
- makas
Oduncu hemen cevabı yapıştırmış.
-ben sana kodum.
Terzi yine sırıtarak
- olmadıki demiş.
Bu sefer oduncuda sırıtarak
- Olsada kodum olmasada.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:11 PM
Şairin biri bir zengine giderek onu çok medhetti. Zenginin keyfine diyecek yoktu ."Yarın gel de para vereyim sana" dedi.
Şair ertesi gün sabah zenginin kapısına geldi. Zengin "Neden geldin sen?" diye sorunca "Dün bana para vereceğini söylemiştin ya; onun için geldim" dedi şair.
Bunun üzerine zengin "Amma da salaksın ha! Sen sözle beni memnun ettin, ben de sözle seni memnun ettim. Şimdi niye para vereyim ki?" dedi.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:12 PM
Meşhur Yunanlı Hatip Demostenes, bir gün Atina'daki bir toplantıda konuşmak için kürsüye çıktığında, ahali aralarında konuşmayı bırakıp gürültüyü kesmedi.

Bunun üzerine Demostenes halka hitaben şöyle dedi:

"Size yalnızca iki cümlecik söyleyeceğim."

Sözünü tamamlar tamamlamaz da, bir fıkra anlatmaya başladı:

"Vaktiyle bir Atinalı bir yere gitmek için bir eşek kiralamış. Eşeğini kiraya veren adam da aynı yere gideceği için beraberce yola koyulmuşlar. Tam yarı yola geldiklerinde bir sıcak basmış. Dinlenmek için mola vermek zorunda kalmışlar. Fakat ortalıkta hiç gölgelik bir yer yokmuş. Eşeğin asıl sahibi hemen eşeğin gölgesine sığınmış. Bunu gören öteki adam hiddetlenmiş:

'Oraya oturmak benim hakkım' demiş.

'Niçin?'

'Çünkü eşeğini kiraladım ben!...'

'Ama ben eşeğin gölgesini kiraya vermedim ki!'

Derken aralarında muazzam bir kavga çıkmış..."

Demostenes, sözün burasına gelince, hemen kürsüden indi. Halkın:

"Sonra ne olmuş, anlatsana?" diye bağırması üzerine, tekrar kürsüye çıktı:

"Ey ahali," dedi. "Sizin iyiliğiniz için bir lâf edeyim dedim, dinlemediniz. Ama bir eşeğin gölgesini nasıl da merak ediyorsunuz..."

Onun bu sözleri orada bulunanları fena halde utandırdı ve bu sayede Demostenes, kendisini şimdi dikkatle dinleyenlere güzel bir konuşma yaptı...

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:12 PM
Köye tayin olan cami imamı kadınlara düşkünlüğü ile hemen tanınır. Amacı öncelikle muhtarın şuh karısını becermektir, ama ne yaptıysa bir türlü başaramaz. Sonunda muhtarın karısının da hoşuna gider bu durum yardımcı olur imama, derki:
- Yarın tarlaya gideceğiz sen akşam vakti oralarda ol ben dönüşte traktörün ön koltuklarına torba yüklerim benim bey seni camiye yetişsin diye mutlaka alır sende ön tarafın dolu olduğunu söyleyip remorka binersin köye varana kadar birlikte oluruz.
Bu teklif imamın çok hoşuna gider, akşamüstü tarla civarındadır.
Dönüşte muhtar görür imamı karısının düşündüğü gibi alır remorka 'Hoca adam becerecek değil ya' düşüncesiyle. Ama içine kurt düşer ya becerirse.... ya becerirse diye düşünürken traktörü devirir, lastiklerin altında kalır ayakları. Köylü olayı uzaktan görür koşar yardıma. Muhtarı kurtarırlar acı içinde kıvranan muhtarın birden aklına remorktaki karısı ile imam gelir. Yardıma gelenlere:
- Arkada hatun ile imam efendi vardı ses soluk çıkmıyor bir bakın der. Römorkun arkasına gelen gruba iş üstünde yakalanan imam pişkin pişkin:
- Rabbim korudu.... ya gözüne kulağına filan gitseydi...

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:12 PM
Arapların nüktedan şahsiyetlerinden biri olan Cuha çocukluğunda bir terzinin yanında çıraklık yapıyormuş.
Bir gün ustası dükkana bir kase bal getirmiş. Bir iş için dükkandan ayrılırken de Cuha'ya "Bu kâsede zehir var. Aman yerim deme; ölürsün yoksa!" diye sıkı sıkı tembihlemiş.
Cuha da "Benim neyime?" demiş ama usta gider gitmez elindeki yamanacak elbiseyi sarrafa okutup bir somun ekmek almış ve afiyetle balı yemiş.
Ustası dönüp de yamanacak elbiseyi sorunca Cuha "Dövmezsen doğruyu söylerim. Dalgınlığıma geldi, elbiseyi çaldırdım. Beni dövmenden korktuğum için şu zehiri yiyip öleyim dedim. Kâsedeki zehrin hepsini yedim. Ama hala yaşıyorum. Gerisini sen bilirsin artık!" demiş.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:12 PM
Bir gün 75 yaşında bir ihtiyar sperm testi yaptırmak için doktora gider. Doktor adama bir kavanoz verir ve:
- "Bunu doldurup yarın bana getirin" der...
Ertesi gün ihtiyar kavanozu getirip doktora verir. Doktor kavanoza bakar ve boş olduğunu görür ve sebebini sorar. İhtiyar anlatmaya başlar:
- "Doktor bey, dün gece sağ elimle denedim olmadı, sol elimle denedim gene olmadı. Karımı çağırdım, o da sağ ve sol elleriyle denedi, ağzıyla denedi önce dişini çıkararak sonra dişini takarak denedi gene olmadı. Baktık olacak gibi değil komşunun karısını çağırdık o da iki elini ve ağzını denedi gene olmadı, deyince doktor kendini tutamamış:
- "Naaptınız, komşunun karısını da mı çağırdınız" diye sormuş.
İhtiyar yanıtlamış:
- "Napalım, açamadık şu lanet kavanozu bir türlü."

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:12 PM
kari koca senelerdr evlidir artik bazi aliskanliklari birakmak icin kara alirlar özellikle evin erkegi artik kurufasulyeyi birakacaktir hatta mümkünse ayda birdefa ya kadar düsmüstür bu siralama adamcagiz neyapsin elinde degil hayatta en sevdigi seyi birakman hüzününde hanim ne olur bari ikidefa olsun kadin hayir olmaz sadece birdefa karar aldik olmaz artik.böylece bayagi zaman gecer adamin cani bir gün cok ceker kuruyu dayanamaz gider lokantada yer eve gelir kapiyi acar hanimi cok sevincli bir sekilde karsilar olagan bir durum degildir der adamcagaz neyse kocacim sen gir iceri hatta salona gec ama sakin lanbayi yakma sana surprizim var der adamcagiz salona girer beklemeye baslar buarada karninda müthis bir gaz birikmistir ne yapsin oracikta salar cikar pantolonunu hatta donunu alir eline sallamaya baslar koku dagilsin düsüncesiyle, bir anda hanimi lanbayi yakar mutlu yillar sanaderken oda dolusu misafir

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:13 PM
Genç bir adam süpermarkette dolaşırken yaşlı bir kadının kendisini izlediğini fark eder. Fazla umursamadan alışverişine devam eder.
Bir şeyler alır ve kasaya gelir. Bu sırada yaşlı kadın adama:
- "Size bakmamdan rahatsız oldunuz ama yeni ölen oğluma çok benziyorsunuz bu yüzden size bakıyorum" der.
Bunun üzerine adam üzülerek:
- "Oğlunuzu kaybetmenize çok üzüldüm. Yapabileceğim bir şey varsa çekinmeyin söyleyin." der
Yaşlı kadında
- "Marketten çıkarken bana güle güle anne derseniz bu beni çok mutlu eder."
Ve kadın marketten çıkar. Adam da ona
- "Güle güle anne" diyerek veda eder.
Kasadaki tezgahtar alışverişinin 100 milyon tuttuğunu söyler.
Adam şaşırır ve
- "Ama nasıl olur ben sadece bir kaç ufak şey aldım." diye çıkışır.
Bunun üzerine tezgahtar kız
- "Anneniz onun aldıklarını da sizin ödeyeceğini söyledi."

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:13 PM
Yoksulun biri cimri mi cimri bir zengine gidip:
- Seninle benim babam Adem, annemiz de Havva değil mi? Öyleyse kardeşiz biz. Ama senin de bunca malın mülkün var. Kardeşçe paylaşalım şunu, dedi.
Zengin adam uşağına seslendi:
- Şuna bir mangır ver de bir an evvel gitsin başımdan.
Yoksul:
- Efendim, neden doğru dürüst pay etmiyorsun?
Zengin:
- Aman sus! Öteki kardeşlerin bir haberi olursa payına bu kadar da düşmez !

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:13 PM
Adamın biri bir gün bara gider ve barmene :
-Hey barmen bana bir bira. Barmen :
-Buyrun efendim, der. Adam bir dikişte birayı içer ve taakk diye masaya bardağını vurarak :
-Borcum kaç lira. Barmen :
-On lira, der. Adam demir on tane bir liraları üst üste dizerek elinin tersiyle vurur dağılan paraları barmen ya sabır diyerek teker teker toplar. Aynı adam ertesi gün yine gelir ve üç bira ister borcunu sorar. Barmen :
-Otuz lira, der. Yine paraları üst üste koyar elinin tersiyle vurur. Çok sinirlenen barmen müşteri velinimettir der ve yenide paraları toplar. Bu adamın yaptığı olaylar ard arda devam eder en sonunda sinirlener barmen bu adam bir daha bara gelip aynı şeyi yaparsa çök kötü dayak atacağına dair kendi kendine yemin eder. Ertesi gün adam yeniden gelir ve onbir tane bira içer ve borcunu sorar ve barmen :
-110 lira, der. Barmen tam adama yumruk atacakken adam cebinden 1000 lira kağıt para çıkartır barmen şaşırır ve ulan der şu adama bir oyun oynayım. Daha evvelden adamın ona vermiş olduğu bozuk paraları üst üste dizip elinin tersiyle vurarak dağıtır ve ekler :
-Buyrun efendim paranızın üstü. Adam barmene bakıp alaycı bir şekilde gülerek :
-Üstü kalsın, der.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:13 PM
Adamın biri bir gün bara gider ve barmene :
-Hey barmen bana bir bira. Barmen :
-Buyrun efendim, der. Adam bir dikişte birayı içer ve taakk diye masaya bardağını vurarak :
-Borcum kaç lira. Barmen :
-On lira, der. Adam demir on tane bir liraları üst üste dizerek elinin tersiyle vurur dağılan paraları barmen ya sabır diyerek teker teker toplar. Aynı adam ertesi gün yine gelir ve üç bira ister borcunu sorar. Barmen :
-Otuz lira, der. Yine paraları üst üste koyar elinin tersiyle vurur. Çok sinirlenen barmen müşteri velinimettir der ve yenide paraları toplar. Bu adamın yaptığı olaylar ard arda devam eder en sonunda sinirlener barmen bu adam bir daha bara gelip aynı şeyi yaparsa çök kötü dayak atacağına dair kendi kendine yemin eder. Ertesi gün adam yeniden gelir ve onbir tane bira içer ve borcunu sorar ve barmen :
-110 lira, der. Barmen tam adama yumruk atacakken adam cebinden 1000 lira kağıt para çıkartır barmen şaşırır ve ulan der şu adama bir oyun oynayım. Daha evvelden adamın ona vermiş olduğu bozuk paraları üst üste dizip elinin tersiyle vurarak dağıtır ve ekler :
-Buyrun efendim paranızın üstü. Adam barmene bakıp alaycı bir şekilde gülerek :
-Üstü kalsın, der.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:14 PM
Bir sosyolog anket yapmak için bir iş yerine gitmiş. Çalışanlara toplu olarak sorular soruyor, aldığı cevapları kaydediyormuş. Sıra cinsel hayat ile ilgili sorulara gelmiş.
- Haftada 3 kez sex yapanlar elini kaldırsın demiş. Birkaç kişi elini kaldırmış, sosyolog not etmiş.
- Haftada 1 kez sex yapanlar elini kaldırsın.
Yine birkaç kişi elini kaldırmış. Köşede duran ortayaşlı adam hiç elini kaldırmıyormuş.
- Ayda 1-4 arası sex yapanlar kimler?
Hiç kimse elini kaldırmamış.
- 3 ayda bir sex yapanlar kimler?
Köşedeki adam hiç oralı değil.
- Yılda bir kez sex yapanlar...
Deyince köşedeki adam sevinçle zıplamaya başlamış
- Ben ben
Sosyolog:
- İyi ama bunda bukadar sevinecek ne var ki?
- Nasıl sevinmem o gün bugün, o gün bugün!...

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:14 PM
Ünlü bir haber kanalı, ülkenin en yaşlı adamını bulmuş canlı yayında konuk ediyorlarmış.Spiker bir kaç sorudan sonra muhabbeti ısıtmak için "Eeee dede şöyle gençliğinden güzel bir anı anlatırmısın"demiş. dede"Anlatayım , daha gençtik günlerden birgün muhtarın kızı koyunları otlatırken yolunu bulamamış ve kaybolmuştu. bütün köyün erkekleri ayrı ayrı yerlere dağıldık muhtarın kızını aramaya başladık. derken kızı ben buldum ve kız o sevinçle boynuma atladı, birbirimize sarıldık derken kaynaştık ve .Spiker canlı yayın olduğu için biraz bozulmuşve dede demiş "başka güzel bir anı daha anlatırmısın?" . dede "anlatayım"demiş. "yine bir gün bakkalın kızı koyunları otlatırkenyolunu bulamamış ve kaybolmuştu.bütün köyün erkekleri ayrı ayrı yerlere dağıldık muhtarın kızını aramaya başladık. derken kızı ben buldum ve kız o sevinçle boynuma atladı, birbirimize sarıldık derken kaynaştık ve birbirimizin olduk"demiş.spiker bunun üzerine"Eee dede bunlar güzel anılar bir de kötü bir anını anlatırmısın?". Dede başını öne eğmiş ve kısık bir sesle"BİRGÜN DE BEN KAYBOLDUM" demiş...

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:14 PM
Diyojen, israfçı tutumuyla bilinen bir adamla karşılaşmıştı. Ondan bir lira istedi, israfçı adam:
-Niçin başkasından bir kuruş istiyorsun da, benden bir lira, diye sordu.
Diyojen şu uyarıcı cevabı verdi müsrif adama:
-Çünkü, başkalarından yine istesem, bana verirler. Ama bu israfın yüzünden, senin bir daha verebileceğinden şüpheliyim.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:15 PM
Müfettiş, öğrencilere sorar:

— İçinizde en uslu kim?

Öğrenciler, hep bir ağızdan - cevap verirler:

— Öğretmenimiz!

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:16 PM
İki kadın(hayli yaşlı sayılabilir) sohbet ederken kadınlardan biri gençliğinde bahsetmeye başlamış.
"işte ben gençliğimde şöyle güzeldim böyle iyiydim" diye atıp tutarken karşısındakinin inanmadığını görünce cebiinden bir fotoğraf çıkarıp göstermiiş.
"İşte bak benim gençlik fotoğrafım" diye. Arkadaşı şaşkınlıktan gözleri fal taşı gibi açık sormuş:
"Ay senin gençliğinde fotoğraf var mıydı?"

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:16 PM
Sadece vampirlerin takıldığı bir bar varmış.burada sadece kan içilirmiş.
Hey barmen! bana bir 0 rh(+) ya da duble a rh(-) gibi..
Bir gün bara oralarda pek görülmeyen bir vampir girer, bara yaklaşır.
Barmene,
-Hey barmen! bana bir sıcak su.(yan masalardan hadi len sesleri felan..)
-Hey barmen! sıcak su dedim.
-Bayım burda sadece kan içilir,istediğiniz bir grup varsa söyleyin.
-Hayır, sadece sıcak su..(yan masalardan homurtular yükselmeye başlar.)
Bizimkisi hiç istifini bozmadan önüne gelen sıcak suya cebinden çıkardığı kullanılmış orkid'i batırır, sonra da pişkin pişkin,
-Ben sadece sallama içerim de..

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:16 PM
Güzel bir bahar gününün sabahynda İETT şöförü garaja
gider, otobüsünü çalıştırır ve yola çıkar. Sorunsuz bir şekilde bir
duraktan diğerine ilerler.
Yolcularını alır, indirir. Derken; durağın birinde iri yarı, güçlü kuvvetli
ve oldukça tehlikeli görünüşe sahip bir adam otobüse biner. Şöföre sert bir
bakış fırlatır ve, Karagümrüklü bilet atmaz." diyerek arkadaki bir koltuğa
geçer ve oturur. Ertesi gün, ondan sonraki gün ve hergün aynı şey
tekrar olur. Karagümrüklü, aynı sözlerle ve aynı sert bakışlarla bilet atmadan
koltuğa geçip oturur. Bu durum otobüs şoföründe kompleks yaratmaya başlar.
Hat değiştirme dilekçesi de red edilince son çare olarak bir jimnastik
kursuna yazılır. Her akşam devam ettiği kursta; judo, karate, aikido ve
benzeri tüm dövüş teknikleri konusunda ihtisas yapar. Yazın sonlarına doğru,
kendine güveni olan iyi bir dövüş ustası haline gelmiştir. Kursları
bitirdiğinin ertesi günü tekrar otobüsüyle yola çıkar. Uzaktan,
Karagümrüklü'nün durakta beklediğini görür. Sinirini
gizlemeye çalışırken,
dişlerini gıcırdatarak otobüsün kapısını açar.
Karagümrüklü otobüse
biner, şöföre sert bir bakış fırlatır ve, Karagümrüklü bilet
atmaz." diyerek
ilerleyecekken tam o sırada, sıkı bir kavgaya hazır
olan şöför birden koluna
yapışır:
- Neden atmıyormuşsun??
Şöföre şaşkınlıkla bakan adam şöyle der:
- Karagümrüklü'nün mavi kartı var.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:16 PM
Adam işten eve gelir tam yatacak boşluktan bir ses :
-İşinden ayrıl, evini arabanı sat ve Lasvegas'a git.
Adam umursamaz tabi. Fakat bir ay boyunca hep aynı hikaye. Adam eve gelir tam yatacak :
-İşinden ayrıl, evini, arabanı sat, Lasvegas'a git.
Adam sonunda bunda birşey var deyip ertesi gun işinden ayrılır en kısa yoldan evi ve arabayı satıp Lasvegasa gider bir otele yerleşir. Gece olur gene o ses :
-Paraları al ve kumar salonuna in!
Adam apar topar giyinir salona iner aynı ses :
-Rulet masasına git!
Adam gider, bir yandan da sesi beklemektedir, ses gelir :
-Tüm parayı kırmızı 17 ye yatır.
Adam heyecanla yatırır tüm parayı. Rulet döner döner durur, bilye dönmeye devam eder ve 21 de durur ve ses devam eder :
-Tüh Allah cezanı versin!...

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:16 PM
Belediyeye şoför alınacakmış, başvuran hiçbir Karadenizliyi ise almamışlar.
Sebebi sorulunca yetkililer :
- Biliyorsunuz otobüsler kalabalık olur , ve sürekli "sıkısın" diye bağırmak gerekir. Bunu doğru söyleyebilen bir Karadenizli bulamadık.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:17 PM
Kaymakam Bayburt'u gezmektedir. Değirmenin bir tanesinde bir eşek görür. Eşeği vatandaşın biri yönlendirmektedir dönmesi için. "Halbuki eşek kendi kendine yolunu bulsa da dönse, sizce daha iyi olmaz mı" der yeni kaymakamımız. Değirmen sahibi "eyi has diyirsen de gaymagam bey, hani ele senin gibi ahılli eşşek" der

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:17 PM
20.yy da bir çoçuk babasına sormumaya başalamış:
-Baba köpeklerin kuyruklarını kesip kemer yapmak günah mıdır? Baba ilgisizce
-günahtır evladım. demiş
-peki baba zencilerin derilerinden paspas yapmak günah mıdır?
-o da günahtır evladım
-peki baba Çinlilerin beyinlerinden çorba yapmak günah mıdır?
- offf o da günahtır evladım
-peki baba Yahudilerin yağlarından sabun yapmak günah mıdır?
baba en sonunda dayanamaz
-Değildir ulan .Öff bee Adolf nerden aklına gelir böyle sorular
sormak...

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:17 PM
Büyük bir kedi, kuyruğuyla oynayan küçük bir kediye sormuş:
"Neden kuyruğunu kovalıyorsun?"
Yavru kedi yanıt vermiş:
"Bir kedi için en güzel şeyin mutluluk, mutluluğun da kuyruğum olduğunu ögrendim. Bu nedenle onu kovalıyorum, yakaladığımda mutluluğa kavuşacağım."
Bunun üzerine yaşlı kedi şöyle demiş:
"Gençken ben de mutluluğun kuyruğum olduğuna karar vermiştim. Ama şunu farkettim; ne zaman onu kovalasam benden uzaklaşıyor, ne zaman kendi işime baksam hep peşimden geliyor."

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:17 PM
adamin biri ölmüş yikamaya götürmüşler hoca meftayla birlikte içeri girmiş ve kapiyi kapatmiş yarim saat olmuş çikmamiş 1 saat olmuş çikmamiş dişardakiler telaşlanmiş 2 saat sonra hoca kapidan görünmüş herkes telaşla hoca ne oldu iş neden bu kadar uzadi hoca;ölü uyandi demiş herkes şaşirmiş eee ondan sonra öldürene kadar canim çikti demiş.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:18 PM
Cep telefonlarinin yeni çiktigi zamanlar, iki eleman Cuma namazinda. Birisi telefonu o gün almis.
Namazin ortasinda acemi abinin telefonu basliyor zit dirii zit diriii çalmaya...
Bütün millet küfür ederken abinin çabalarini gören arkadasi aynen söyle diyor:
- kul euzu birabbin nas
- yes'e bas
- melikin nas
- yes'e bas
- ilahin nas
- yes'e bas -... ".

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:18 PM
Adam kaynanasıyla birlikte Avrupa gezisine çıka­ caktı, arkadaşı sordu:
-Yahu sen hep kaynanandan yakınıp durmaz miy­din? Şimdi de Avrupa gezisine mi çıkarıyorsun?
-Ne yapayım kardeşim, sık sık Avrupa'yı görme­den Allah canımı almasın! deyip duruyor... Benimki, bir umut işte...

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:18 PM
Gümrük kapısından bir İngiliz, bir Fransız, bir Türk geçmek için bekliyorlarmış. Gümrük görevlileri valizlerini kontrol etmeye başlamış. Önce İngiliz'in valizine bakmışlar. İçinden 7 adet don çıkmış. "Niye 7 tane?" diye İngiliz'e sormuşlar. O da "Haftanın yedi gün var. Hepsi için bir tane. Pazartesi, Salı, Çarşamba..." demiş. "Vay be! Helal olsun medeniyete, temizliğe bak adamlardaki." Sıra Fransız'ın valizine gelmiş. açmışlar bakmışlar 8 tane don. "7'yi anladık da niye 8?" diye sormuşlar. Fransız "Pazartesi, Salı, Çarşamba... Hergün için bir tane, bir tane de ne olur ne olmaz diye yedek aldım" demiş. "Vay be! Adamlardaki temizliğe medeniyete bak!" demiş görevliler. Sıra Temel'e gelince açmışlar bakmışlar tam 12 adet don. "Vay be! Ne varsa bizim insanımızda var. Şu medeniyete, şu temizliğe bak!" Sormuşlar "Neden 12 adet?" Bizimki cevap vermiş "Ocak, Şubat, Mart,......"

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:18 PM
Seçim öncesi listeleri düzenleniyordu. Genel Başkan bir öneride bulundu:
-Aday listesine Ali Bey'i mutlaka alın. Hemen itirazlar yükseldi:
-Ama efendim, o aptalın biridir.
-Memleketimizde hatırı sayılır oranda aptal var. Onların da temsil edilmek hakkıdır.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:19 PM
Canberk ile Caner sohbet etmektedirler:
-Ula Canberk hiç düşündün mü itfaiye arabası niçin kırmızıdır?
-Ula düşünecek ne var seninde g*tüne o kadar hortum girse sende kızarırsın.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:19 PM
Canberk ile Caner sohbet etmektedirler:
-Ula Canberk hiç düşündün mü itfaiye arabası niçin kırmızıdır?
-Ula düşünecek ne var seninde g*tüne o kadar hortum girse sende kızarırsın.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:20 PM
Vurdumduymaz bir adamın evi yanmış. Komşusu koşarak yanına gelmiş.
"Koş efendi, evin yanıyor."
Adam sakince cevap vermiş:
"Ev işlerine karım bakıyor."

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:20 PM
Sirkette eski genel mudur kovulmus, yeni bir genel mudur atanmisti. Eski mudur gorevi devrederken, yenisine tavsiyelerde bulundu ve 3 adet zarf verdi. Her biri numaralanmisti. Eski mudur yenisine ileride her basi sikistiginda bir zarfi acmasini soyledi. Ve yeni mudur ise basladi.
Alti ay isler yolunda gitti. Fakat sonra satislar birdenbire dustu. Ne yapacagini bilemeyen yeni mudur, en sonunda birinci zarfi acti. Zarfta soyle yaziyordu:
- Kendinden onceki muduru sucla...
Yeni mudur hemen bir basin toplantisi ayarladi ve sorunlar icin kendinden onceki mudurun politikalarini sucladi. Basin ve borsa bu aciklamalara olumlu bakti, sirket hisseleri toparlandi, bu arada da satislar duzeldi...
Isler bir sure daha yolunda gitti. Fakat sonra uretim sorunlari cikti. Onceki olaydan tecrubeli yeni mudur gecikmeden ikinci zarfi acti. zarfta su yaziyordu:
- Sirketi yeniden organize et.
Yeni mudur reorganizasyonu uygulamaya koydu, sorun cozuldu.
Bir sure sonra isler yine bozuldu. Yeni mudur kosa kosa gitti ve ucuncu zarfi acti. zarfta soyle yaziyordu:
- 3 zarf hazirla...:)

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:21 PM
Bedava yag
Kirsehir'de bir hemserimiz, yasli ve saf annesine telefon edip "Teyze, ben PTT'den ariyorum. Denemek için telefonlara yag verecegiz. Evinizin pislenmemesi için telefonun altina bir tabak koyun" der.
Aksam eve geldiginde ne görsün Kirsehirli. Telefon makinasinin altinda bir tabak, onun altindabir tepsi, onun da altinda kocaaaman bir sini...

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:21 PM
Ahmet tren ile Ankara'ya giderken yol kenarında koyun sürüsü görür.Cemal arkadaşına dönerek burada tam 397 koyun var.Cemal arkadaşı dayanamayarak bu kadar kısa sürede bunca koyunu nasıl saydın.Ahmet cevap verdi."Ayaklarını sayıp dörte böldüm."diye cevapladı.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:21 PM
İki arkadaş golf oynayarak ve iyi vakit geçirerek halı gibi
çimenlerle kaplı sahada dolaşmaktadırlar. Sahanın yanından geçen yolda büyük ve kalabalık bir cenaze konvoyu görürler. Adamlardan biri, şapkasını çıkartır, büyük bir saygıyla cenazeye doğru dönerek diz çöker, içinden bir kaç küçük dua mırıldanır ve yine aynı saygı ile ayağa kalkar.
Arkadaşı çok etkilenmiştir. "Hey!" der, "Sen gerçekten temiz yürekli iyi bir insansın!.."
"Tabii," der adam. "Ne de olsa 35 yıllık karımdı."

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:21 PM
Üç evli kadın aralarında anlaşmışlar gece bara gideceklermiş. Kocalarından izin almışlar. Gece buluşup güzel bir bara gitmişler. Geç saatlere kadar içip sarhoş olmuşlar. Sabaha karşı bardan çıkıp evin yolunu tutmuşlar. Evleri yakın olduğundan yürüyerek gidiyorlarmış. Ama yolun tam ortasında inanılmaz sıkışmışlar ve eve kadar gidemeyeceklerine karar vermişler. Yakınlarında sadece büyük bir mezarlık varmış ve oraya yapmaya karar vermişler. Ama mezarlık çok çamurmuş. Tuvaletlerini yaptıklarında her tarafları çamur olmuş. Ve çamurları donlarıyla temizleyip donlarını oraya atmışlar. İçlerinden biri böyle eve gidemeyeceğini söylemiş. Gözüne bir mezarın üzerinde duran çelenk takılmış. Çelengin üzerinde uzun yazılı bir şerit varmış. Şeritle kendine don yapmış ve evin yolunu tutmuşlar. Sabah olduğunda kadınlardan birinin kocası panik halinde diğer kadının kocasını aramış:

- Ben artık bu kadınla olamam. Benim kadın eve donsuz geldi.

Diğer adam ağlamaklı bir sesle:

- Dostum seninki yine iyi bizimkinin altına 'SENİ HİÇ UNUTMAYACAĞIZ' diye yazıp göndermişler.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:22 PM
adamın birinin beyninde tümör varmış ve beyin nakli gerekiyormuş.bir beyin bulmuşlar fiyatı 500bin dolar adam bu çok pahalı demiş,bu erkek beyni diye cevap vermişler.başka bi tane bulmuşlar o da 5ytl bu da çok ucuz demiş adam bu da kadın beyni demişler.tabi demişler erkek beyni az kullanılmış pahalı ama kadın beyni çok kullanılmış o yüzden ucuz:)))

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:22 PM
Claudia, Cindy ve Naomi uçakla yolculuk yaparken uçak Afrika semalarında düşmeye başlıyor. Cindy hemen makyaj yapmaya başlamış. Diğerleri
-"Hayırdır Cindy?" diye sormuşlar. Cindy
-"Benim yüzüm güzel olduğu için yamyamlar benim güzelliğimi görüp önce beni kurtarsınlar diye makyaj yaptım."demiş. Bunu duyan Claudia hemen
kabine girip göğüs dekolteli bir elbise giymiş. Bu olayı gören diğerleri
-"Hayırdır" diye sormuşlar Claudia
-"Benim göğüslerim büyük ve güzel Afrikalılar göğüslerimi görüp önce beni kurtarsınlar diye giydim" demiş. Naomi kabine girip çırılçıplak soyunmuş. Diğerleri
-"Ne bu hal Naomi?" diye sormuşlar.Naomi
-"Uçak düşünce önce Karakutuyu kurtarırlar" demiş.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:22 PM
Hava tasimaciliginin ilk yillarinda insanlar uçaga binmekten
korktuklari için bir türlü istenen yolcu sayisina ulasilamiyormus.
Bir sirketin promosyon sorumlusu uçaklarinda seyahat eden is adamlarina
birer mektup göndererek eger o hafta rezervasyon yaptirirlarsa bundan
sonraki ilk bes seyahatlerinde eslerinden para alinmayacagini bildirmis.
Bunun üzerine epeyce basvuru olmus dogal olarak. Ve is adamlari esleri ile
katilmislar.
Sirket kampanya sona erdikten sonra bu kez is adamlarinin eslerine
birer mektup göndererek seyahatlerinden memnun kalip kalmadiklarini
sormus. Ancak mektup gönderilen kadinlarin %90 nindan su yanit gelmis :
NE SEYAHATI? , NE ZAMANDI ?

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:22 PM
Faruk babasına sormuş?
Babacığım uzayda kaç gezegen var?
Bilmiyorum.
İstanbul'u ilk kuşatan kimdir?
Unutmuşum oğlum.
Babacığım sorularımla seni sıkıyor muyum?
Sıkılmak da ne demek oğlum! Sor, sor ki öğrenesin!

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:22 PM
Kadın bebeğiyle otobüse binerken otobüs şöförü kendini tutamayıp şöyle demiş:
- Aman tanrım ne kadar çirkin bir bebek...
Kadın sinirle biletini kutuya basmış, en arka tarafa geçmiş, bir adamın yanındaki boş yere oturmuş. Adam dönmüş kadına;
- Özür dilerim. Acaba az önce şöförle aranızda ne geçti?
Kadın:
- Büyük bir terbiyesizlik etti. Hakaret...
Adam:
- Bir kamu görevlisi insanlara hakaret edemez. Suç teşkil eder.
Kadın:
- Doğru. Gideyim de şunu bir azarlayayım.
- Merak etmeyin, ben maymununuza gözkulak olurum...

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:23 PM
BİR gün hoca minareye çıkmış ey halk bugün size ne anlatacağım bilioymusunuz? demiş;
Halk=bilmiyoruz demiş
hoca öğreninde gelin demiş
ertesi günü hoca yine minareye çıkmış ey halk size ne anlatacağım biliyomusunuz demiş
Halk =bilmiyoruz demiş
Hoca yine öğreninde gelin demiş
ertesi günü halk anlaşmış yarısı biliyoruz yarıda bilmiyoruz diycekmiş...
hoca çıkmış minareye ey halk size ne anlatacağım biliyomusunuz demiş..
Halkın yarısı biliyoruz yarısı bilmiyoruz demiş
Hocada bilenler bilmeyenlere anlatsın demiş....
muhahaah!!!

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:23 PM
adamın biri bir gün iş e görüşmasine gider ve anlaşırlar ama patron bir isteğiniz varmı diye sorar ve adam başlar
-Hafta sonları bana aittir ve çalışmam,en az 1.5 ay ücretli izin yaparım ve resmi tatillerde çalışmam,öyle işe erkende gelmem 10.00'da gelir 16.00'da giderim,en az 4.000$ maaş isterim demiş patronda dönüp:
-Siz yine insaflı çıktınız biz sizin için hafta sonu ve perşembe tatil olsun diye düşünmüştük,en az 2 ay ücretli izin vericektik resmi tatiller sizindi,işe saat 10.00'da gelip 14.00'da gitmenizi düşünmüştük,en az 8.000$ maaş vericektik...bunu duyan adam
-Şaka yapıyosunuz demiş...patronda dönüp
-Önce siz başlattınız demiş

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:28 PM
Kadinin Bİrİ Kabiz OlmuŞ Ve Eczaneye GİtmİŞ.eczacidan İlaÇ İstemİŞ Ama Dalgin Eczaci YanliŞlikla KadincaĞiza MÜshİl İlaci VermİŞ.kadin Çok Rahatsiz OlduĞu İÇİn Oracikta İlaci İÇmİŞ.eczaneden ÇikmiŞ Ve Yolda Bİrİ *teyzecİm Eczane Nerde Acaba* DemİŞ Kadin Arkasini DÖnmÜŞ Ve Şu Turuncu Çİzgİyİ Takİp Et DemİŞ.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:29 PM
adamın biri sürekli karısıyla kavga ediyormuş.
bir gün karısı kocasına ağzına geleri gelmeyeni söylemiş. fakat adam ağzını hiç açmamış. buna çok sinirlenen karısı yanında bulunan bir kova suyu adamın başından aşağı döker. bunun sonucunda adam:
-o kadar gök gürültüsünden söra sağanak yağışı zaten bekliyordum, demiş

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:29 PM
Mafya babası haraçlarını toplaması için yeni bir tetikçi buldu. seçtigi adam sağır ve dilsizdi. Çünkü baba, bu tetikçi yakalanırsa polise fazla bir şey anlatması mümkün olamaz, diye düşünüyordu. Baba, bir gün ödemelerin geciktiğini fark etti ve tetikçiyi odasına çağırdı, bir de işaret dilini bilen tercüman buldular. Tercüman işaretle sordu:
- "Para nerede?" Sağır dilsiz işaretle yanıt verdi:
- "Ne parası? Benim paradan maradan haberim yok. Neden bahsettiginizi anlamıyorum." Tercüman tercüme etti:
- "Neden bahsettiğinizi anlamıyormuş. " Baba 38'liği koltuk altından çekip sağır dilsizin beyninedayadı:
- "Şimdi sor bakalım, para nerede." Tercüman işaretle sordu:
- "Para nerede?" Sağır
-dilsiz kan ter içinde isaretle yanıt verdi:
- "Şehir merkezindeki parkta, büyük heykelin olduğu kapıdan girince soldan 3. ağacınn kovuğunda yüz bin dolar var."
- "Ne söyledi?" dedi Baba. Tercüman yanıtladı:
- "Dedi ki, hala neden bahsettiğinizi anlamıyormuş, ayrıca o tetiği çekmek de biraz g*t istermiş."

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:29 PM
Zengin adam büyük bir heyecanla bir Ferari almış.Daha ilkturunu atarken kırmızı ışığa rastlamış ve durmuş.Durmasıyla da arkadan hızla gelen bir kamyon güm diye vurmuş ferrariye.Adam sinirle inmiş arabasından,kamyoncu da inip hemen yalvarmaya başlamış:
Aman abi ,benaltı çocuk babasıyım,zaten çok az kazanıyorum,başka gelirim yok,ben ettim sen etme...
Adam da acımış ve affetmiş,birşey istemeden arabasına binip yoluna devam etmiş.İkinci ışıklarda tekrar bir güümm!Sesi.
Adam yine sinirle inmiş arabasından,kamyoncu inmeden kafasını uzatmış:
_Abi tamam devamet benim!

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:30 PM
DAVİD
Amerikada mahkemede yargıç, tanık kadına kaç çocuğu olduğunu sordu. Kadının ''on'' demesi üzerine, on çocuğunun adlarını sırayla söylemesni istedi.Kadın:
_DAVİD DAVİD DAVİD DAVİD DAVİD...
Yargıç bu kez merakla sordu:
_On çocuğunun adı da David mi?
_Evet.
_Peki çocuklarınız bahçede oynarken nasıl çağırırsınız?
_David dediğim zaman hepsi gelir.
_Güzeeel! Peki birisine sır vereceksen?
_O zaman soyadlarını da söylerim.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:30 PM
Bir aile bir yere gittiği zaman hep not bırakır.Yine böyle bir gün küçük çocuk:
Ben arkadaşa ders çalışmaya gidiyorum.
Kız:
Ben arkadaşlarımla diskoya gidicem.
Baba :
Ben mesaiye kalıcam.
Anne:
Ben komşudayım.
Ve eve hırsız girer , her şeyi alır.
O da bir not bırakır:
Bana kolaylık sağladığınız için teşekkür ederim...

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:30 PM
Adam namaza durmuştu. Arkadaşları onun hakkında konuşmaya başladılar:
- Dindar, takva sahibidir doğrusu.
Bunu duyan adam namazını kesip arkadaşlarına döndü:
- Dahası var; oruçluyum da!

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:30 PM
Hayat sigortası yapan bir adam,bir müşteriyi ikna etmek için epeyce konşmuştu.Satış yapması için son bir çarpıcı örnek verecekti:
_Düşünün dedi.Geçen hafta bir adamı sigortalattım,ertesi gün otobüs çarptı ve adam öldü.Biz de hemen 50.000 dolar ödedik.
Siz de bu şansa sahip olabilirsiniz!...

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:31 PM
Mizah ve sporu bir araya getirmek için Hasankale biçilmiş kaftandır.Teyo'ya güreş tutturmak onun çıkmazlarına hınzırca gülmek hasankalede zaman zaman bir halk eğlencesine dönüşür.İşte böyle bir eğlence için Teyo Pehlivana uygun bir yerde tebliğ ederler:

- Dadaş, Yeni bir pehlivan töremiş, "teyo ne ki ben onu bir barmağımnan yıkarım" diyormuş
-Biz de "Ola teyoya nasıl bele dersen, haydı Cuma namazından sora millet bahçasındaki çayırlığa dedik"
Teyo ne desin
-Ola ey demişsiz"
Gün saat gelir çayırlığa çıkılır, Hasankalanın bütün teyo tiryakileri ordadır, bir şamata bir gürültü içinde güreş başlar, ve başlaması ile birlikte, genç teyoyu bohçalayarak altına alır. Herkes söz birliği halinde
-Olmadı, ısınmadan da yıkma yıkılma mı olur. Isınsınlar yeniden tutsunlar.
Bu itiraz üzerine ikinci defa tutuşulur, yine teyo pehlivanın sırtı yerdedir. Ama seyircilere bu sonucu kabul ettirmek ne mümkün.
-Canım çim ıslah, teyonun ayağı kaydı, bu sayılmaz, yeniden tutsunlar göreceksiz.
Böylece üçüncü tutuşma olur. Genç bu sefer göstere göstere Teyoyu altına alır, sırtını yere yapıştırdıktan sonra da göbeğinin üstüne çıkar oturur.
-Tamam mı pehlivan?
Teyo
-İlk sefer de tamamdı ama bu kavatlar inanmirlar
- İyi,iyi değmeyin ohusun!

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:31 PM
besiktas taraftarı bir ramazan ayında trabzona maca gitmiştir.misafir takım taraftarları maca erken alındıgı için iftar saatinde statta iftarlıklarını hazırlamış ezanın okunmasını bekliyorlarmıs.ama trabzon taraftarları aksama kadar ac kalsınlar sesleri cıkmasın diyemuezzine ezanı okutmamışlar.bu sırada çarsının trabzonluları ve imamı şoke eden tezahüratı gelmiş.
cami imamı
oku ezanı
yeter artık ananın amı!

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:31 PM
3 adam ölür ve cennetin kapısına gelirler. Cennetin kapısındaki melek onlara der ki:
- Burada tek kural var, ördekleri ezmiyceksiniz....
Adamlar bişey anlamaz ama cennete bir girerler ki, her taraf ördeklerle dolu adım atacak yer yok. İçlerinden biri yanlışlıkla bir ördeğin üstüne basar, anında bir melek gelir yanında da görüp görebileceğiniz en çirkin kadın. Melek adama der ki:
- Sen ördeklerden birini ezdin, ceza olarak bu kadınla seni sonsuza kadar birbirinize bağlıyorum.
...ve melek onları zincirle birbirlerine bağladıktan sonra gider.
İkinci gün adamlardan biri daha yanlışlıkla bir ördeğe basar. Hemen melek çok çirkin bir kadınla gelir ve zincirle ikisini birbirine bağlar. Üçüncü adam tek başına kalır.
Arkadaşlarının başına geleni gördüğü için ördeklere basmadan etrafı dolaşmaya başlar. Aylar geçer ve adam tek bir ördeği ezmemiştir. Bir gün bakar ki melek ona doğru geliyor, yanında da son derece güzel ve seksi bir kadın. Melek hiçbişey söylemeden adamı bu kadınla birbirlerine zincirler ve gider. Adam bu işe çok şaşırır ama çok da sevinir:
- Bunu hakedecek ne yaptım acaba?
Kadın cevap verir:
- Onu bilmem ama ben bugün bir ördek ezdim...

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:32 PM
Günün birinde üç adam yürürken karşılarına büyük ve vahşi bir nehir çıktı.. Nehrin karşı kıyısına mutlaka geçmeleri gerekiyordu.
Birinci adam, dizlerinin üzerine çöktü ve tanrıya dua etti:
"Tanrım, lütfen nehrin karşı kıyısına geçebilmem için bana güç ver!"
Tanrı ona uzun kollar ve güçlü bacaklar verdi. Böylece nehrin karşı kıyısına geçebildi.
Ancak bunun için 2 saat boyunca dalgalarla boguştu ve neredeyse 3-4 kez bogulma tehlikesi geçirdi. Ama başarmıştı.
Bunu gören ikinci adam da Tanrı'ya dua etti:
"Tanrım lütfen nehrin karşı kıyısına geçebilmem için bana güç ve gerekli aracı ver!"
Tanrı ona bir tekne verdi ve o da nehrin karşı kıyısına geçmeyi başardı, ancak birkaç kez alabora olma tehlikesiyle karşılaştı..
Tüm bu olanları izleyen üçüncü adam, dizlerinin üzerine çöktü ve Tanrı'ya yalvardı :
"Tanrım, lütfen nehrin karşı kıyısına geçebilmem için bana güç , araç ve zeka ver!"
Bunun üzerine Tanrı adamı bir kadına dönüştürdü.. Kadın haritaya baktı.. Nehrin biraz yukarısa dogru yürüdü ve köprüden karşıya geçti..

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:32 PM
adamin biri ıssız bir adaya duser, birden calilarin arkasinda kazanin etrafinda dans eden yerlileri gorur.
- aha simdi boku yedik! der.
o anda yaninda en ak sakallisindan bir dede belirir:
- dur evlat, daha boku yemedin. der
- al su ta$i, su suslu koltukta oturan adamin kafasina tum gucunle at.
bizim adam dedenin dedigini yapar, kabile reisinin basina tasi atinca dans eden butun yerliler bi anda buna dogru doner.
ve ak sakalli dede finali yapar:
- aha evlat! simdi boku yedin.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:32 PM
Bir Trafik polisi hiç ceza yazamaz ve amiri bunu çağırır ve derki 1 hafta içinde hiç Trafik Cezası yazamasan seni çöle sürecem, aradan 1 hafta geçer ama Trafik polisi hiç Ceza yazamamış bunun üzerine amiri polisi çöle sürer ve derki:
Çölde Ceza yazana kadar kalacaksın. Neyse Polisi çöle sürmüş ama Trafik polisi sağına soluna bakar ama kimseyi görmez akşam olur bu daha kimseye ceza yazamamış. Kendi kendine derki:
Şimdi gelene Ceza yazacağım.
Bir bakar karşıdan bir Bisikletle adam gelir polis bunu durdurur ve derki:
Bisikletin lambası yanıyor sana ceza yazacağım adam bunun üzerine:
Lambam yanmasa önümü göremem ki polis bunun üzerine derki:
Senin pedallar dönüyor adam derki:
Pedallar dönmese ben Sürmem ki
Trafik polisi ceza yazamayacağını anlamış en sonunda derki:
sen hiç bu karanlıkta korkmuyor musun adam bunun üzerin:
Niye korkayım ki; sağ omzumda Meryem ana sol omzumda Adem baba
Polis hemen derki:
Şimdi sıçtım ağzına bir Bisiklette üç kişi binersin ha

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:32 PM
Bir gün otururken pamuk prenses demiş ki: - Benim çadırımda sihirli ayna var girip sorayım hala en güzel ben mıyım?
Çadıra girip çıkan pamuk prenses demiş ki:
- Aynaya sordum hala en güzel benmişim.
Bunun üzerine herkul :
- Bir de ben sorayım hala en kuvvetli ben miyim ?
Ve çadıra girer. Çadırdan çıkınca derki
- Hala en kuvvetli benmişim.

Sıra notre dame'ın kamburuna gelmiştir. Oda
En çirkin hala ben mıyım sorayım diye çadıra girer.

Çadırdan on karış suratla çıkan nortedome'ın kamburu sınırlı bir
şekilde derki;
- Kim lan bu Reha Muhtar?

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:32 PM
Adamin biri kahvalti yaparken, karisi arkasidan gelip elindeki tava
>ile sertçe adamin kafasina vurur.
>'' Hey ne yaptim ben''der adam
>
>'' Daisy kim?'' diye kizar karisi.
>
>Adam ''Daisy??''
>
>Kadin '' Benimle oyun oynama- Çeketinin cabinde bu kagidi buldum,
>üzerinde Daisy yaziyor. Kim bu kadin??''
>
>'' Ya sekerim, biliyorsunki at yarisi oynuyorum. Geçen gün bahis
>yatirdigim atin adi Daisy
>
>'' Kadin üzülerek '' Tatlim çok özür dilerim, biliyorsun seni çok
>kiskaniyorum.''
>
>Iki hafta sonra adam oturma odasinda gazete okurken, karisi adamin
>arkasindan, tavayla sertçe adamin kafasina tekrar vurur.
>
>'' Heyy yine ne yaptim''
>
>Kadin sinirli bir sekilde adama bakip
>
>'' Atin aradi''

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:32 PM
Çiçekçiye giren adamın kolunda sıyrıklar, sol gözünde bir morluk vardı.
- Bir düzine kırmızı gül istiyorum, dedi ve hemen ekledi. Karımın doğum günü için, tazesinden rica ediyorum.
Çiçekçi:
- Başüstüne, dedi. Hangi gün için?
Adam koluyla gözünü işaret etti:
- Dündü

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:33 PM
Genç rahibelerden biri koşarak gelir ve başrahibenin önünde diz çökerek;
- "Değerli hemşire, sormayın başıma neler geldi ..."
- "Neler geldi kızım ???"
- "Arka bahçede çiçek topluyordum, nerden geldi bahçivanın oğlu ortaya çıktı ve maalesef bana,,,,,"
- "Tecavüz mü etti?"
- "Evet..."
- "Hımmmm, peki kızım sen şimdi git, mutfaktan bir limon al, kes ve suyunu iç.."
- "Aaa, limon hamileliği önler mi ???"
- "Hamileliği önlemez de, en azından sırıtmanı engeller..."

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:33 PM
Bir gazeteci, ülkenin en zenginlerinden, 65 yaşlarında bir
işadamıyla röportaj yapmaktadır. Sorar:
- Efendim, bize bugünlere nasıl geldiğinizi, bu serveti
nasıl oluşturduğunuzu anlatır mısınız?"
- Zevkle... 1920'lerin sonuydu. 1. Dünya Savaşı'nın etkileri
yeni yeni siliniyordu, benimse cebimde birkaç sentten başka
bir şey yoktu. Cebimdeki 5 sentimle, bir elma aldım. Akşama
kadar onu parlatıp, 10 sente sattım. O gece sabahı zor
ettim. Ertesi sabah, 10 sentimle 2 elma aldım ve onları da
sattım. Böyle çalışarak, bir ay sonunda, 10 dolardan fazla
para kazanmış oldum. Ertesin ayın başında, karımın halası
öldü ve bize 20 milyon dolar miras bıraktı...

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:33 PM
Yeni ameliyat olan biri arkadaşına: "Sorma, apandist ameliyatı oldum, inanır mısın tam yirmi kilo verdim." deyince, arkadaşı şaşırarak;
"Hadi ya! kırk yıl düşünsem bir apandistin bu kadar ağır olduğu aklıma gelmezdi."

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:34 PM
Üç deli kayıkla denizde geziniyorlardı ki birdenfırtına patladı. Birbirlerine akıl danışmaya başladılar. Biri dedi ki:
- İkiniz suya girip kayığı itin, ben de dümene geçeyim

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:34 PM
Türk ve Japon sirketleri arasinda bir kurek yarisi duzenlenmesine karar verildi. Her iki takimda performanslarinin en ust duzeyine varabilmek icin uzun ve zorlu bir hazirlik doneminden gecti. Buyuk gun geldi ve iki takimda kendini hazir hissediyordu..
Japonlar yarisi bir kilometre farkla kazandilar....
Yaris sonrasi Turk takimi cok sarsilmisti.Turk sirket yonetimi yarisin acik farkla kaybedilmesinin nedeninin bulunmasina karar verdi. Yapilan arastirmalar,analizler ve uzun calismalar sonucu hata bulundu ve cozum onerisi getirildi.
Japonlarin takiminda 8 kisi kurek cekiyor,1 kisi dumencilik yapiyordu. Turk Takiminda ise 1 kisi kurek
cekiyor,8 kisi dumeni kullaniyordu.
9 kisilik Turk takimi Japonlarla bir yaris yapmak uzere yeniden yapilandi. Yeni yapilanma sekli soyleydi;;
- 4 dumen muduru,
- 3 bolgesel dumen muduru
- kurek cekmekle gorevli kisinin performansindan sorumlu bir Dumen yoneticisi,
- ve kurek cekme elemani.
Ikinci yarisi Japonlar iki kilometre arayla kazandilar. Tepesi atan Turk sirketi yonetim kurulu hemen harekete gecti; Yarisin kaybedilmesinden sorumlu tutulan kurekci kovuldu ve mudurlere sorunun cozumune olan katkilarindan dolayi ikramiye verildi.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:34 PM
Üç adam barda oturmuş konuşuyorlarmış.
Birincisi demiş ki,
- "Karıma öyle bir hediye aldım ki, 6 saniyede 0'dan
100'e çıkıyor."
Diğerleri anlamamışlar.
- "Ne aldın?"
diye sormuşlar.
- "Beyaz bir Porsche aldım. Çok mutlu oldu."
diye cevap vermiş.
İkinci adam demiş ki,
- "Ben de geçen doğum gününde karıma 4 saniyede
0'dan 100'e çıkan bişey almıştım."
Hemen anlamışlar tabii ki:
- "Heey, yoksa Ferrari mi aldın?"
Adam gülümsemiş:
- "Evet, kıpkırmızı bir Ferrari aldım. Gerçekten de ona
çok yakıştı."
demiş.
Bu sefer üçüncü adama sormuşlar:
- "Peki sen ne aldın karına?"
Adam demiş ki:
- "Ben öyle bişey aldım ki; sadece 2 saniyede 0'dan 100'e
çıkıyor."
Adamlar şaşırmışlar:
- "Atıyosun!"
demişler,
- "Öyle bir araba olmaz ki?!"
- "Araba aldığımı kim söyledi"
demiş adam. Diğerleri:
- "ne aldın peki?"
- "BASKÜL"

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:34 PM
Bir ucak sikerti 9 YTL lik bilet veriyo insanlar innanmadiklari icin. İşte; ilginç diyaloglardan bazıları:


-Antalya'ya ayın 22'sine iki kişilik yer ayırtacağım. Yer var mı?
-Var efendim hem de kampanyalı.
-Ne kadar?
-Bilet başı 9 YTL efendim.
-?
-Alo.
-Kardeşim bilet ne kadar dedim?
-İki kişi 18 YTL, kişi başı dokuz YTL efendim.
-Ya, gidin işinize saçmalamayın (içeriye seslenerek) yanlış düştü numara dalga geçiyor birisi.
-Telefonu kapatır.

*****
-Ben işadamıyım. Utanırım acenteden 9 YTL'lik bilet istemeye. Böyle telefonla direkt alamaz mıyım?

*****
-Kızım İzmir'e 9 YTL'lik biletlerden istiyorum iki tane.
-Maalesef İzmir'e tüm kampanya biletlerimiz satıldı efendim.
-Adana'ya olsun o zaman.
-Üzgünüm efendim Adana için olanlar da bitti maalesef.
-Ya; nereye varsa ver kızım. Şu kadını ölmeden bi uçağa bindireyim.

*****
(Kampanyanın birinci haftası. Tüm biletler tükendikten sonra).
-İndirimli biletlerden istiyorum.
-Maalesef tüm kampanya biletlerimiz satıldı efendim.
-Yalancılar sizi.
-Bineceğim uçağa. Bağıracağım 'kim 9 YTL'lik biletlerden aldı diye' kimse elini kaldırmazsa da sizi mahkemeye vereceğim.

*****
-İndirimli bilet kaldı mı?
-Tüm kampanya biletlerimiz satıldı efendim.
-Ben öylesine sormuştum zaten. Olsa da almayacaktım.

*****
-Samsun'a iki kişilik 9 YTL'lik biletlerden istiyorum. Ayın 8'ine.
-Var efendim. İsimleri alayım lütfen.
-Kızım bagajda filan değil, normal koltukta uçacağız değil mi biz?
-Elbette efendim.
-Emin misin sen?
-Eminim tabi efendim.
-İyi, alayım o zaman.

*****
-Dokuz YTL'lik bilet almıştım ama bir değişiklik yapacağım.
-Kampanya biletlerinde değişiklik yapamıyoruz efendim.
-Diyarbakır yerine Erzurum olacaktı sadece.
-Üzgünüm efendim dokuz YTL'lik biletlerimizde değişiklik yapamıyoruz.
-Soyguncular. Sadakam olsun.

*****
-Dokuz YTL'lik biletlerden istiyorum.
-Hangi yön ve tarihe olacak efendim.
-Hiç fark etmez. Çoluk çocuk uçak görsün.

*****
-Bacım Gaziantep'e dokuz YTL'lik bilet alacaktım.
-Maalesef hiç kalmadı efendim.
-Hiç mi kalmadı?
-Hiç kalmadı.
-Nasıl olur. Binlerce bilet satıldı yani.
-Kampanya dahilinde olanlar geçen hafta satıldı.
-O kadar adam ne yapacak Antep'te hayret bir şey. Allah Allah.

*****
-Alo.
-Onur Air mi?
-Buyurun efendim Çağrı Merkezi nasıl yardımcı olabilirim?
-Dokuz YTL'lik bilet alacaktım.
-Sadece internet ve acentelerden alabiliyorsunuz. Ban sadece yer olup olmadığını söyleyebilirim.
-Ablacım ver sen parasını, ben gelince takdim edeyim sana. Biter filan şimdi.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:35 PM
Mouse'un kırıla.
Tıklayamayasıca...
Hatların kopa da hiç bir yere bağlanamayasın.
Disk'lerin "crash" ola...
File'larına virüs bulaşa...
Networklerden atılasın.
Database'in patlaya...
Security key'lerin deşifre ola.
Back-upların bozulsun da geçmişe dönemeyesen.
Kartuşun bite

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:35 PM
Bir Irlandali, Irlanda da bara gitmis uc bira istemis.

Barmen biralari vermis irlandali sirayla herbirinden birer yudum icmis ve bu sekilde biralari bitirmis. Barmen dayanamamis
sormus;
"kardesim niye uc birayi bir anda istiyorsun, bi tane soyle bitir digerlerini sonra iste"
irlandali:
"biz uc kardesiz, ben irlandada, digerimiz ingiltere digerimiz
amerikada,
aramizda kararlastirdik her bara gittigimizde uc bira istiyoruz ve
hepimiz
icin bi yudum iciyoruz, berabermisiz gibi
oluyor demis"

bu barmenin cok hosuna gitmis ve boyle bir kac ay gecmis. Bir gun
irlandali bara girdiginde barmen tam uc bira verecekken
irlandali ikide durmasini soylemis. Barmen donmus kalmis,
irlandali bi
koseye gitmis sessizce biralarini icmis tam cikacak barmen bunu
durdurmus:

"kaybin icin cok uzgunum demis"
irlandali:"niye"

barmen:"bugun sadece iki bira istedin kardeslerinden birini
kaybettin heralde"
irlandali
"ha yok canim nerden cikariyosun ben sadece alkolu biraktim"

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:35 PM
Kulakları duymayan bir adam hastanede yatan bir arkadaşını ziyarete gitmek istemiş. Düşünmüş ben ne sorarım, o ne cevap verir, diye. Klasik cevaplara göre konuşmayı tasarlamış, cümlelerini zihninde hazırlamış."Nasılsınız" derim, o da "İyiyim" der. Bende, "Oooh ne güzel" der, devam ederim. Hastaneye gidip arkadaşının başucuna varmış.
-Nasılsın, iyi misin?
-Ölüyorum.
-Oooh, ooh ne iyi.Ne ilaç veriyorlar?
-Zehir.
-O ilaç çok iyidir.Doktorun kim?
-Azrail.
-Ondan iyi doktor yoktur.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:35 PM
Bİr gün Vanlı bir kamyon şöförü Vandan Gaziantepe mal götürmek için yola çıkar.Yolda kamyonun teyibini açar haberleri dinlemeye başlar.Haberlerde bir uyarı vardır
-Vandan Gaziantepe giden yolcularımızın dikkatine gittiniz düzergah üzerinde uzaylı görülmüştür onlardan korkmayın arkadaş olun zarlı yaratıklar degillerdir.
Bu duyan kamyon şöförü korksada devam etmiş yoluna.Akşam olmuş komyoncu hala yolda.Çişi gelmiş kamyoncunun çekmiş kamyonu kenara agaçlık bir yere girmiş işiyecek.Tam o sıra ilerde çalılıklardan bir ses gelmişkormuş kamyoncu tabi sonra gelirken teyibde duydugu haber aklına gelmiş.
-Vanlıyem kamyon şöförüyem sizinle tanışmak istiyem
ses gelmemiş.tekrarlamış bu sözü.yine ses gelmemiş.Sonra bagırarak söylemiş.Çalılıklardan şöyle bir ses duyulmuş
-Gaziantepliyem tır şöförüyem sıçıyem!!!

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:36 PM
Teksasli üç cerrah golf oynarken yaptiklarii
basarili operasyonlardan bahsediyorlarmis.

Birincisi baslamis:

Teksas'taki en iyi cerrah benim. Hastam olan konser
piyanisti bir kazada yedi parmagini kaybetmisti, ben ameliyatla
yeniden diktim,sekiz ay sonra Ingiltere kraliçesine özel
konser verdi".

Digeri atlamis: "O da birsey mi? Genç bir adam kazada her iki
bacagini ve kolunu kaybetmisti, ben yeniden monte ettim, iki yil sonra
olimpiyatlarda atletizmde altin madalya kazandi."

Üçüncüsü baslamis: "Beyler, sizler daha amatörsünüz. Birkaç yil
önce kokain ve alkol ile kafayi çekmis bir kovboy atini saatte 120 km hizla
giden trenin üzerine sürmüstü. Kazadan çalismam için arta kalanlar
sadece atin götü ve kovboyun sapkasi idi".
- "Eeeee Hocam...Peki simdi ne oldu ?"
- "Simdi kendisi ABD baskani."

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:36 PM
bi gün bi ördek bara gitmiş.
barmene:
-ekmek var mı?
-yok
-ekmek var mı?
-yok
-ekmek var mı?
-yok dedimya len piskopoz kılıklı,tüylü,tipsiz,yeşil suratlı,uzaylı,götten bacak bir daha sorarsan seni
duvara çivilerim
-çivi var mı?
-yok
ekmek var mı?

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:36 PM
Çocuğun yüzünü mosmor gören annesi :
-Yine mahalledeki çocuklarla kavga etmişsin. Bak iki dişini de kaybetmişsin.
Çocuk boynunu bükerek cevap vermiş :
-Hayır, dişlerimi kaybetmedim anneciğim. Bak cebimde duruyorlar.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:36 PM
Ormana maliyecilerin geldiğini duyan kaplumbağa hızlı adımlarla kaçmaya
çalışırken ayıyı görmüş, ayı niye kaçtığını sorunca kaplumbağa :
- Nasıl kaçmam, bende bir ev, hanımda bir ev, çocukta bir ev... Kesin bir
açığımızı bulurlar, demiş...
Bunu duyan ayı da kaçmaya başlamış... Ayıyı gören maymun niye kaçtığını
sorduğunda ayi :
- Nasil kaçmam, bende bir kürk, hanımda bir kürk, çocukta bir kürk... Bu
maliyeciler kesin bi açık bulurlar, demiş...
Bunu duyan maymun da kaçmaya baslamış... Bir süre gitmiş ve durup
düsündükten sonra :
- Ben niye kaçıyorum, benim kıçım açıkta, hanımın kıçı açıkta, çocugun kıçı
açıkta!..

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:37 PM
Küçük bir sahil kasabasında yaşayan bir polis canı sıkıldığı günlerden birinde sahile inmiş gezerken kumlarla oynayan çocuk görür. Çocugun kumlarla oynaması dikkatini çeker ve yanına yaklaşır. Dayanamayıp ufaklığa sorar. "Sen ne yapıyorsun bakalım" Çocuk "Polis yapıyorum" der. Polis dahada meraklanır ve sorar "Nasıl polis yapıyorsun, anlat bakalım". Çocuk cevap verir "Denizden kova ile suyu alıyorum, kumlan karıştırıyorum, balçık hale getirip şekil veriyorum, sonra bok sürüyorum Polis oluyor" der. Bunu duyan polis kızar ve ufaklığa iki tokat atar ve uzaklaşır. Fakat bir gün sonra yine sahile indiğinde çocuğu kumlarla oynarken görür. Yanına yaklaşır ve tekrar sorar."Sen ne yapıyorsun bakalım" Çocuk tekrar "Polis yapıyorum" der. Dün dövmüştüm belki akıllanmıştır diya düşünen Polis nasıl yaptığını tekrar sorar. Çocukta anlatır."Denizden kova ile suyu alıyorum, kumlan karıştırıyorum, balçık hale getirip şekil veriyorum, sonra bok sürüyorum Polis oluyor" der. Polisin bu kez morali daha çok bozulur ve çocuğu eşek sudan gelinceye kadar döver ve kızgın bir şekilde oradan hızla uzaklaşır. Bir hafta sahile ugramaz. Tabiiki küçük bir kasabada yaşadığından bir süre sonra yolu yine sahile düşer. Bakar çocuk yine orada kumlarla oynuyor. Bacak kadar çocugun maskarası olduk diye yanına gitmek istemez ama yine dayanamaz ve o kadar dayaktan sonra akıllandığını düşünerek ufaklığın yanına doğru yaklaşır ve sorar. "Ne yapıyorsun bakalım evlat" der. Çocukta "Jandarma yapıyorum" der. Bunu duyan polis derin bir nefes alarak kurtuldum der. Bu kez Jandarmayı nasıl yaptığını sorar. Çocukta anlatır "Denizden kova ile suyu alıyorum, kumlan karıştırıyorum, balçık hale getirip şekil veriyorum, Jandarma oluyor" der. Bunun üzerine polis atılır "Bok niye sürmüyorsun" Ufaklık cevap verir "Bok sürünce polis oluyor".

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:37 PM
bir adam cok sevap işlemiş ve öldügündede dogal olarak cennete gitmiş cennette gezmektek sıkılmış ve melege demişki birazda beni cehennemde gezdir demiş be cehenneme gitmiş orda bir kadın görmüş her on dakkada bir kadının kıçına iğne batırıyorlarmış ve adam azrail e sormuş bu kadının kıçına neden iğne batırıyorlar azraild e demişki bu kadın her on dakkada bir kocasını aldatıyormuş demiş ve adamla azrail bir üst kata cıkmışlar ve ordada karısını görmüş karısınada her on saniyede bir kıçına ine batırıyorlarmışve kocası kadına ulan karı allah senin belalanı versin demek beni her on saniyede bir aldatıyormuşun azrailde demişki adama sen ona birşey mi diyosun aşağıda ananı dikişmakinesine bağladık demiş.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:37 PM
iki arkadaş yoldan geçen bir adama yaklaşır içlerinden atletik vücudlu olan sorar
_bayım şu gökdelen varya
_evet
_o gökdelenin bulunduğu yerde hava akımı var
_yani
_yanisi şu bayım eğer o gökdelenden aşağı atlarsanız 10.kata kadar süzülürsünüz ama 10.kattan sonra akım olduğu için yere sallana sallana inersiniz
_yok canım olamaz öyle bir şey
_tamam bayım var mısınız iddiaaya
_varım 2000 dolarına
anlaşırlar ve atletik vücudlu gökdelenin tepesine çıkar diğerleri aşağıda onu bekler adam atlar ve başlar mermi gibi aşağıya uçmaya derken 10.kata gelince yavaşlar ve sanki paraşüt açmış gibi süzüle süzüle aşağı iner
_evet bayım 2000 doları rica edeyim
_tamam vericem ama bi de ben atlayayım aşağıya gelince veririm paranı
adam atlar başlar mermi gibi süzülmeye 10. kata gelir ama hala mermi gibi iner ve yere çakılıp ölür
_ulan ya adam atlamadan önce alsaydım keşke parayı bak gece gece 2000 dolardan olduk
diğer adam ;
_ ya süperman mikicem ananı kaç kere dedim sana gücünü böyle kullanma diye

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:37 PM
Birisi Cafer Bermekî'ye giderek ondan yardım talebinde bulunmak istedi ama birkaç günlük zahmetten sonra görüşme imkanı buldu. Cafer'in huzuruna çıkınca "Niçin benimle görüşmekte bu kadar zorluk çıkarıyorsun? Oysa seninle aramda bir yakınlık da var!" dedi.
Cafer şaşkınlıkla yakınlığın derecesini sordu.
- Senin baban gençken anamı istemiş. Eğer anamla evlenseydi, şimdi ben sen olurdum!

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:38 PM
20. yüzyılın ilk yarısında yoksul bir adam falcıya gider. Falcı kadın fanusta korkunç geleceği görür: - Eyvah! Gelecekte milyonlarca insanın ölümüne sebep olacaksın! Adam kahrolur.. "Milyonların katili olmaktansa kendimi öldürürüm, daha iyi!" deyip tren yoluna koşar. Raya kafasını dayayacak, istikbaldeki korkunç felaketin önüne geçecektir! Ama o da ne? Raya kafasını dayamış bir küçük çocuk... Tren de 100 metre ötede ve hızla geliyor.. Hemen fırlayıp çocuğu rayın üstünden çeker.. Ufaklığı yatıştırmak için başını okşarken sorar: - Adın ne senin, söyle bakalım? - Adolf efendim...

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:38 PM
Adamin biri ismini degistirmek için mahkemeye basvurmus... Hakim Sormus :
- Adin ne ?
Adam Cevap vermis :
- Ahmet Hiyar, efendim...
Hakim :
- Isim degisikligi istemekte haklisin evladim... Peki yerine ne istiyorsun ?
Adam :
- Mehmet Hiyar...

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:38 PM
Adamin biri is ariyormus. Calismak istedigi firma ile gorusmeye girmis. Sorular... sinavlar... adam berbat,hic bir iste calismasi mumkun degil. Ama torpili yuzunden bir oneri getirmeleri de sart!!!
"Marketing dusunur musunuz?" diye sormuslar.
"Nee?!!" demis adam, "daha iyi birsey yok mu?!"
"Peki, satis sorumlusu olur musunuz?"
"Olmaz" demis, "daha nitelikli birsey isterim."
"Finans isleriyle ilgilenseniz?"
"Yok daha neler, hayatta yapmam; daha iyi birsey, daha iyi birsey!!!" diye sizlanmis bu sefer.
"Peki o zaman" demisler. "size icinde hem seyahat hem seks olan bir sey onerelim."
"Hah!"diye bagirmis adam "aynen boyle birsey ariyorum. Nedir o?"
"Siktir git."

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:38 PM
657 ye tabi bir devlet memuru araba almak istemektedir fakat parası yetmemektedir.Düşünür ve banka kredisi kullanmaya karar verir.En düşük faizli bankayı tespit eder.Ön hazırlık olsunda fazla uğraşmayayım diye tahmini gerekli evrakları hazırlar.2 fotoğraf,nufus c.örneği,ikametgah,maaş bordrosu v.s.
Bankaya gelir müdür beye kendisini takdim eder ve
-sayın müdürüm araba kredisi kullanmak istiyorum der.
Müdür
-tabi bey efendi evraklarınız hazır mı?
-evet efendim der ve getirdiği evrakları gösterir
Müdür, beyefendi üzgünüm bu evraklarla kredi vermiyoruz der.
Adam şaşır ne gerekiyor efendim
Müdür-Bakın bizim çalışma sisitemimiz farklı;bizden kredi almak istiyorsanız bir gözünüzün,birde dötünüzün resmini getirmeniz gerek der.
Adam biçare peki efendim der ve ertesi gün fotoğraflarla tekrar bankaya gelir.
Müdür bey fotoğrafları alır ve krediyi size verip vermeyeceğimizi bir toplantı ile görüşelim siz biraz bekleyin diyerek toplantı odasına girer.
Belli bir zaman sonra müdür kapıda görünür.
-Üzgünüm bey efendi bu krediyi size veremeyeceğiz
Adam telaşlanır
-ama neden müdür bey der.
müdür-bey efendi bakın incelemelerimiz sonucuda gördükki sizde bu krediyi alacak göz var ama ödeyecek göt yok. der.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:39 PM
1 - Tuvalet kapagi konusu artik netlesmeli. Bize yukarida lazim, size

asagida. Yukarida bulursaniz asagiya indirin. Söylenmenize gerek yok. Biz asagida bulunca söyleniyor muyuz?

2 - Pazar günü maça gidilir. Bu ibadet gibi birseydir.Artik kabullenin.

3 - Alisveris asla bir spor degildir ve olmayacaktir.

4 - Ne istiyorsaniz acik isteyin. gizli imalar, ya da acik imalar

tarafimizdan asla anlasilmaz. Sadece ne istiyorsaniz onu söyleyin. O zaman anlariz.

5 - Her türlü sorumuzu mümkün oldugunca "evet" ya da "hayir"la cevaplayin.

6 - Bir sorununuzu çözmek istediginizde bize gelin. Biz bunun için variz. Empati yapamayiz. Bu bayanlar içindir.

7 - 17 aydir süren basagrisi bir problemdir. Artik doktora gidin.

8 - 6 Ay once bir tartismada söyledigimiz seyler geçersizdir. Daha dogrusu söyledigimiz ve 7 günü geçen hersey geçersizdir.Aleyhimizde kullanilamaz.

9 - Sisman oldugunuzu düsünüyorsaniz muhtemelen öyledir,bize sormaniza gerek yok.

10 - Bizden birsey yapmamizi isteyin. Ya da nasil yapmamiz gerektigini söyleyin. Ama ikisini birden yapmayin. Nasil yapildigini biliyorsaniz kendiniz yapin.

11 - Kristof Kolomb'un yön bilmesine ihtiyaç yoktu. Bizim de yok.

12 - Bütün erkekler ayni default windows ayari gibi sadece Onalti renk görür. Örnegin seftali ya da portakal bizim için birer meyvedir renk degildir.

13 - Biz size "neyin var" dedigimizde, "hiçbirsey yok" diyorsaniz hiçbir seyiniz yoktur. Yalan söylediginizi biliriz ama kurcalayinca nasilsa altindan hayrimiza birsey çikmaz.

14 - Bir yere giderken üstüne ne giyersen giy, hiç farketmez. Gerçekten sormana gerek yok.

15 - Eger futboldan, otomobillerden anlamiyorsan ne düsünüyor diye sorup durma.

16 - Kesinlikle yeterince elbisen var.

17 - Kesinlikle yeterince ayakkabin var.

18 - Tamam bu gece koltuktayim ama hiç sorun degil. Biz bunu kamp yapiyor gibi algilariz.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:39 PM
Delikanlı kızı çok seviyordu. Evleneceklerdi. Ama sorunları birden
artmıştı.. işte ve evde.. Asabileşmiş sevgilisini üzer olmuştu.
Hatta ağlatmıştı bir keresinde.. Bir gün...Mutlu bir gün.. Birbirlerine sarılmışken, delikanlı sordu:
- "Bana neden katlanıyorsun?..Ama hemen cevap verme..iyi düşün!..

- "Ben aynı soruyu senin için kendime sordum ve cevabı buldum. Bakalım sen ne cevap bulacaksın?"

Kız düşündü ve yanıt verdi:
- "Seni sevdiğim için"
Delikanlının suratı asılır gibi oldu. Kız beklenen yanıtı

vermediğini hissetti. Bakalım doğru cevap neydi?..
O da sordu:
- "Peki sen bana neden katlanıyorsun ?.."
Delikanlı sımsıkı sarıldı kıza...
- "Ben sana katlanmıyorum ki!!!.."

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:39 PM
Adamın biri bakmış yazıcı silik bir şekilde basıyor, hemen teknik servisi arayıp durumu anlatmış.. Görevli bunun üzerine :
- Yazıcınızın temizlenmesi gerekiyor olabilir efendim. Aslında bunu kullanma kılavuzunu okuyarak kendiniz de yapabilirsiniz, çünkü biz bu işlem için 50 milyon alıyoruz, demiş..
Adam bu duyduğuna hem çok sevinmiş hem de şaşırmış..
- Patronunuz bu şekilde işe sekte vurduğunuzu biliyor mu?
Diye sormuş.. Görevli :
- "Bu zaten patronun fikri, demiş ve devam etmiş
-insanlar bize getirmeden önce kendileri tamir etmeye kalktıkları zaman daha iyi para kazanıyoruz.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:40 PM
adamın biri arkadaşına sormuş:
sence ayda birileri yaşıyor mudur?
arkadaşı ise oldukça rahat cevap vermiş:
elbette yoksa niye ışık yanardı?

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:40 PM
hapishanenin birinde idam mahkumunun infazı gerçekleşecekmiş herşeyi hazırlamışlar mahkumu elektirikli sandalyeye oturtmuşlar ve hapishane müdürü mahkuma son isteğini sormuş mahkum çok korkuyorum elimden tuarmısın demiş.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:40 PM
Malumunuz doğu illerinde yaz mevsimi havalar sıcak olduğu için dışarda yatarlar bizimkininde uykusu çok ağır taviri yerindeyse top atsan duymaz uyurken. bir gün arkadaşları şuna bir şaka yapalım der ve gece uyurken yatak döşek alırlar bunu ve şehrin otoyoluna götürür ve bırakırlar aradan biraz zaman geçer ve bir otobüs belirir şoför yoldaki karartıyı görür ve hayvandır galiba diye kornaya basar fakat hiç bir hareket yok iyice yaklaştığını farkeder uzunları yakar ve durur şofer ve aşağı iner bide baksınki biri yatıyor bizimki yorganı üzerine çeker ve derki.
Ha öküz ha dana çıkaydın...

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:40 PM
Bir sergide ünlü romancı, ressam arkadaşına:
"Kutlarım sergi açılışına bakanlar gelmiş"
Bunun üzerine Ressam:
"Ne önemi var ki, bakanlar geleceğine, keşke biraz da alanlar gelseydi." der

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:41 PM
İki hırsız, Londra'nın en büyük bankasını soyarlar. Soluk soluğa eve gelince, biri arkadaşına der ki:
"Şu paraları bir sayalım bakalım, ne kadar paramız oldu?"
Öbürü gayet sakin cevap verir:
"Şunun merakına bak! Böyle zor işlerle kendini ne yoruyorsun? Yarınki gazeteler ne kadar olduğunu muhakkak yazacaklar, alırız bir gazete, olur biter!"

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:41 PM
Gazneli Mahmut çok acıkmıştı. Önüne patlıcan yemeği getirdiler. Çok hoşuna gitmişti. "Patlıcan hoş bir taam" dedi.
Mahmud'un nedimi patlıcanı medhetmeye başladı. Meziyetlerini anlata anlata bitiremedi.
Yemek bitip de karnı doyunca "Patlıcan kötü bir taam" dedi Gazneli Mahmud.
Nedimi bu kez "Çok kötü ve de zararlıdır" dedi.
Bunun üzerine Mahmut nedime dönerek: "Behey köftehor, demin patlıcanı övüyordun, şimdi yeriyorsun. Bu ne iştir?" deyince nedim "Efendim, ben sizin nediminizim, patlıcanın değil" cevabını verdi.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:42 PM
Kağıda bakarak ezan okuyan bir müezzine sordular:
- Yazacağın yerde ezanı ezberleyip okusan olmaz mı?
- Gidin, kadıya sorun.
Kadıya gittiler ve "Selamün aleyküm" dediler.
Kadı bir kağıt çıkarıp uzun uzun baktıktan sonra "Ve aleyküm selam" dedi.
Bunun üzerine müezzini mazur görüp kadının huzurundan çıktılar.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:42 PM
Adamın karısı hamileymiş.Bir gece yarısı sancılanmış.Çağırılan ebe tam doğuma başlarken elektrikler kesilmiş.Adamcağız mecburen fener tutarak doğuma yardımcı oluyormuş.
Nihayet bebek sağlıkla doğmuş.Ancak ebe bakmış bir bebek daha geliyor.Onu da doğurtmuş.
Bitmemiş ardından bir tane daha..
Adam derhal feneri söndürmüş.Ebe;
- "Ne yaptın,yak şu feneri!.."
- "Olmaz ebe hanım,baksana ışığı gören geliyor!.."

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:43 PM
Şehirin birinde çok zengin bi dam varmış. polis adamın çalışmadığı halde bu kadar çok parayı nerden kazandığını araştırıp duruyormuş.
en sonunda adamı karakola çağırmışlar o kadar paranın hesabını vermesi için.
adam gitmiş karakola. komser hemen lafa dalmış.
-anlat bakalım bu kadar parayı nasıl kazandın. üstelik bir işin bile yok.
-ben herkesle iddiaya girerim komserim. ve her iddiayı da kazanırım.
-olum sadece iddiaya girerek bu kadar para kazanılırmı.
- size kanıtlıyablirim komiserim.
-nası kanıtlıyacan.
-sizinle bi iddiaya girelim benim hiç iddia kaybetmiyeceğimi anlarsınız. 100 dolarına bahse girerimki ben sol gözümü ısırırım.
komiser düşünmüş. bi insan nasıl gözünü ısırabilir diye ve sonunda olamıyacağına karar verip iddiaya girmiş.
adam bunun üzerine takma olan sol gözünü çıkarıp ısırmış.
komiser hayretle onu izledikten sonra.tamam ama bir iddiayla sana inanacak değilim demiş.
adam peki demiş. 500 dolarına iddiaya girerimki. sağ gözümü de ısırırım.
komiser iki gözü de takma olsa bu adam göremez herhalde deyip bi daha girmiş iddiaya.
sonra adam takma dişlerini çıkarıp sağ gözünü de ısırmış.
komser yine şaşırmış ama pes etmemiş. hala inanmadım demiş.
adam tamam sizinle son bir iddiaya daha girelim üstelik bu sefer bedava demiş.
komser hemen kabul etmiş.nedir iddia demiş?
benim s*kimin uzunluğu buradaki herkesin s*klerinin toplam uzunluğundan daha fazladır demiş.
komser şöyle bi etrafına bakmış. yaklaşık on kişi var. herbirininki 15 santim olsa toplam 150 santim yapar. tamam demiş girmiş iddiaya.
adam indirmiş donunu bi bakmışlar ki küçücük bişey.
komiser hani uzundu lan demiş.
adam çekin komserim. çekerseniz uzar demiş.
komser adamın sikini çekmeye başlamış. çekiyomuş çekiyomuş. uzamıyomuş.
o sırada adam bi arkadaşına telefon etmiş.
-alooo Ali olum komserin eline verdim 100.000$'ı hazırla.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:43 PM
Diyarbakırda et lokantasında yemek yiyen vatandaş masada kürdan göremeyince hesap öderken patrona sitem eder.
-kardeşim burası et lokantası neden masalarda kürdan bırakmıyorsunuz?
patron pişkince:
-vallahi bırakıyoruz ama dişini temizleyen atıyor,kimse yerine bırakmıyor ki!

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:43 PM
mahallenin bir tanesinde sık sık araba teypleri çalınıyormuş.adamın biri de arabasına ''arabada teyp yok boşuna uğraşmayın'' diye yazı yazmış.
sabah bir de baksa araba yok ve arabanın durduğu yerde bir kağıt; ''üzülme ben taktırırım''

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:43 PM
Bir eşkıya, fakir olduğu için Diyojen'e hakaret etmişti

Diyojen hiç kızmadı. Sadece:

— Bir adama fakir olduğu için hakaret edildiğini ha­yatımda hiç görmedim. Ama pek çok insanın hırsızlık­tan ötürü asıldıklarım gördüm, dedi.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:44 PM
Pısırık gencin biri yıl sonu balosuna gitmeye karar verir. Hazırlıklarını yapıp
heyecanla balo zamanının gelmesini bekler. O gün geldiginde baloya gider.
Ertesi sabah kahvaltıda genç çok neşelidir. Babası bu neşenin kaynağını merak
edip,
-Ne oldu oğlum neden bu kadar neşelisin?
der. Oğluda,
-Dün geceki baloda sonunda milli oldum baba...
der. Babası,
-Gel yanıma otur da anlat bakalım nasıl oldu?
der. Oglan,
-Oturamıyorum ki!..

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:44 PM
Sünnetçinin biri yıllarca sünnet ettiği çocukların derilerini biriktirmiş. Yıllar sonra emekliliği yaklaştığında, bu derileri bir güzel toparlamış ve terziye gitmiş. Terziyle konuşmaya başlamış:
- "Bak kardeşim, sen de sanatkarsın, ben de! Bu deriler benim 20 senelik emeğim. Bana öyle bir şey yap ki, bundan ben hayatımın en güzel 20 yıllını hiç unutmayayım!"
Terzi:
- "Tamam abi, sen merak etme bir hafta sonra gel!" demiş.
Bir hafta geçmiş bizim sünnetçi gitmiş terziye;
- "Ne yaptın hallettin mi?" dıye sorar sormaz, terzi bir cüzdan çıkartmış. Tabii sünnetçi siniırle;
- "Ne bu 20 yıllık emek, bir cüzdan mı oldu! Ne yaptın sen?"
Terzide hemen;
- "Abi, öyle deme! Okşayınca bavul oluyor!"

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:44 PM
Üç denizci bir denizkızını kurtarır. Deniz kızı bunlara der ki "Biz efsane değiliz , işte görüyorsunuz ama sihirli yaratıklarız. Siz hayatımı kurtardınız.Bende sizin birer dileğinizi gerçekleştireceğim. Dileyin benden ne dilerseniz?
Birinci denizci dilemiş "Zekamı 2 katına çıkar!
"Hay hay demiş deniz kızı. Denizci bir anda japon malı sonar aletinin gerçekte nasıl çalıştığını anlamış, sadece resimlerine bakarak monte etmeye başlamış.

İkinci denizci atılmış "Benim zekamı 3 katına çıkar!
"Olur" demiş deniz kızı. O da bir anda gökyüzüne bakarak dünyanın eğiminde aslında bir sapma olduguna dair formülü tersten ve latince kaleme almaya başlamış.

Üçüncü denizci bağırmış "Benim zekamı 10 katına çıkar!
"Yapamam " demiş deniz kızı.
"Yaparsın " demiş denizci.
"Hayır ne istedigini bilmiyorsun. Ne söylediğini de bilmiyorsun. Her sey değişecek ama her şey. Dünyayı bambaşka bir gözle göreceksin. Eski yaşamınla hiçbir şekilde uzlaşmayacak bir boyuta geçeceksin. Bundan pişman olabilirsin. Dilersen sana 1 milyon dolar vereyim, bundan vazgeç" demiş deniz kızı

"Baska hiçbir isteğim yok, zekamı 10 misli arttır! demiş denizci.
"Peki "demiş deniz kızı ve üçüncü denizci BIR KADINA dönüşmüş.....

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:44 PM
Milli Park Polisleri, adamın birini, nesli tükenmekte olduğu için koruma altına alınan bir Boz Kartal'ı kesmiş, pişirip yerken görmüş ve derhal tutuklamışlar. Mahkemede adamın avukatları müthiş bir savunma yapmışlar:
"Bu adam ormanda yolunu kaybetmişti. Günlerdir aç olduğu için ya kartalı öldürecekti, ya kendisi ölecekti." diye... Yargiç bu savunmayı kabul edebileceğini söylemiş. Kararını açıklamadan önce, sanığa dönmüş:
-Son bir şey sormak istiyorum demiş,
-Ben de av meraklısıyım da. Bu Boz Kartalın tadı nasıl bir şey?
-Valla efendim. Tam olarak Kelaynak ile Mavi Gagalı Puhu Kuşu tatlarının arasında bir şey!

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:45 PM
Kovboy hışımla bardan içeri girer ve:
- Benim atımı kim boyadıysa ayağa kalksın
der. En arkadan zebellah gibi bir kovboy kalkar:
- Ben boyadım ne olacak?
der. Bizimki:
- Hiç, ikinci katı ne zaman atacaksın diye soracaktım
der.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:45 PM
Adamın biri tarlasına o kadar korkunç, o kadar korkunç bir korkuluk yapmış ki, onu gören kargalar korkudan geçen sene aldıkları mısırları bile geri getirmişler.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:45 PM
Köyün birinde genç ve yakışıklı bir imam varmış.Bir gün köylü kızlardan birine aşık olmuş ertesi gün istemeye gitmişler ama ailesi kızı vermemiş imam öğle namazı için camiye gitmiş
almış eline mikrofonu ve
-bu ezanı sevipte kavuşamayanlar için okuyorum demiş.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:45 PM
Bir şapka satıcısı bir gün bir ormandan geçer.Ayağı bir taşa takılır ve şapkaları yere düşer hemen maymunlar gelir şapkaları alırlar adam ne yapsa şapkaları alamz sora bakar kendisi ne yapsamaymunlarda onu yapıyor alıyo şapkayı atıyo gibi yapıyo maymunlarda onu yapıyo adam topluyo tüm şapkalarını gidiyo yıllar sora bunu torununa anlatıyo torunuda şapka satıcılıgı yapmaya başlıyo oda aynı ormandan geçiyo ayagı taşa takılyo tüm şapkalar yere mymunlar yine geliyolar çocuk ne yapsa alamyo sora aklın dedesinn söledigi geliyo ve şapkaytı yere atıyomuş gibi yapıyo ama maymunlar çocogun yaptıgını yapmıyo içlerinden bi maymun çıkıyo adama bi yumruk atıyo ve diyoki anani siktigimin çoçugu senin deden varda bizim dedemiz yokmuuuuuu:)))))

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:46 PM
temel bi araba yarışına katılıyormuş yarışta 3 tane araba varmış arabalar yan yana gelmiş ve yarışa az bir süre kala bunlar aralarında konuşmaya başlar
-Fransız:Benim arabamın fireni abs der.
-Alman:Benimkide asr der.
Ve Temel ordan hemen atlar:
-Temel:Hao benimkide asd dur da uşaklar der.
Ve hemen Alman ve Fransız sorar:
-Alman ve Fransız:Asd nedir Temel bey?
Temel cvp verir:
-Temel:ASD(ANASINI SİKSEN DURMAZ)

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:46 PM
Volkswagen arabaları olan iki hanım kendi arabalarına binip şehir dışına çıktılar. Yolda birisinin arabası stop etti. Arabadan inip kaputu açtıysa da bir şey anlayamadı. Arkadaşı yanına yaklaştı ve:
- Üzülme. Benim bağajda bir yedek motor daha var!

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:46 PM
Yıllar önce İngiltere'de erlerin şemsiye kullanması yasaktır ve şemsiye taşıma hakkı sadece subaylara tanınmaktadır. O yıllarda bir gün genç teğmenlerden biri, koltuğunun altında bir şemsiye ile hızlı hızlı yürüyen eri görünce, beyninden vurulmuşa döner. Eri çağırarak; "Bu ne küstahlık", der. Ve şemsiyeyi aldığı gibi dizinde iki parça eder.

"Bu sana bir ders olsun, bir daha böyle küstahlıklar yapma!"

Neye uğradığını anlamayan er; "Başüstüne", diyerek selamı çakar ve şöyle sorar; "Teğmenim, beni az önce evine yollayan general şemsiyesini istediğinde kim kırdı diyeyim?"

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:46 PM
Bektasi'nin ticarete atilacagi bir dönemde bir milyara
gerksinimi vardir. Camiye gider ve baslar dua etmeye:

"Allahim bana bir milyar; ticarete atilacagim..."

"Allahim bana bi milyar; ticaret yapacagim..."

Hemen yanindaki dilenci:

"Allahim bana bir milyon ekmek parasi..."

Bunu duyan Bektasi hemen çikarir bir milyonu verir ve:

"Simdi defol git gözüme gözükme, böyle ufak islerle
Allah'i mesgul etme... Kör müsün burada büyük islerle ugrasiyoruz..."

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:46 PM
Adamin biri ismini degistirmek icin konsolosluga basvurur. Masa basindaki memur sorar:
- Adiniz beyefendi?
Adam:
- Erkeklerden hoslanan delikanli.
Memur:
- Isminiz ne olsun?
Adam:
- TOP

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:47 PM
Afrika gezisinde bir turist devamlı tamtam çalan yamyamın yanına giderek sordu:
- Niçin durmadan çalıyorsunuz?
Yamyam cevap verdi:
- Suyumuz hiç yokta...
Turist başını salladı:
- Anladım...Tanrı'dan yağmur yağdırmasını istiyorsunuz...
Yamyam:
- Yok canım, muslukçuyu çağırıyorum.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:47 PM
Temel otelde kahvaltı ederken, tabağındaki zeyti­ni bir türlü çatalıyla yakalayamaz. Epeyce uğraştığını gören garson, yanına yaklaşır, çatalı alır ve bir seferde zeytine batırır. Temel küçümseyerek bakar:

— Uyy garson, ha pu zeytinu pen yormasaydum, sen
oni zor yakalayaçağitun.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:47 PM
Bir Kırşehirli ayakkabı almak için mağazaya gitmiş. Denediği ve beğendiği ayakkabılardan birisinin ayağını sıktığını söylemiş. Mağaza sahibi de:
-Bir hafta sonra açılır, demiş. Kırşehirli:
-İyi o zaman, ben bir hafta sonra gelip alayım, demiş.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:47 PM
İsrailli güzel casus Suriye'den dönüp İsrail Genelkurmayı'na rapor verir: - Hafız Esad'ın son saldırı planını gece masasından çaldım. Üstelik, bununla kalmayıp oğlunu da hapsettim. Generaller sevinçle haykırırlar: - Harika, oğlunu hemen bize ver, sorguya çekelim. Güzel casus üzgün bir yüzle cevaplar: - İşte bu hemen olmaz, dokuz ay beklememiz lazım...

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:48 PM
mahkeme heyeti keşif için araziye giderler
davacı taraf araziye gitmek için katırları kiralar katırlarla arazi başına varırlar
-keşif başlamıştır.
-teknik ve mahalli bilirkişilerin ifidalereinden davacı davayı kaybedeceğini hisseder.oğlu memedin kulağına katırları götürmesini söyler. memet de katırları alır gider.
-keşif biter heyet dönmek için harekete geçerler.
-Katırların olmadığını görürler. davalı taraf bakarki katırlar karşı yamaca geçmiştir. memet önde katırlar arkada gidiyorlar.
-memete duyurmak için yüksek selle bağırarak ulaaann meeeeeeeemeeeeeeeeeeett lan katırları neyere götürüyorsun ulan oğlum "hakim bey *****e mi binip gidecek katırları nereye götürüyon" diye bağırır. Köylü ağzına geldiği gibi konuşur .

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:48 PM
İki deli konuşuyorlardı.
- Dünyadaki bütün mücevherleri ve elmasları satın almak istiyorum.
- Boşuna heveslenme; satmaya hiç niyetim yok!

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:48 PM
Tren bir istasyonda durmuştu. Yolcunun biri fırsattan istifade bir şeyler satın almak için vagondan indi. Bu arada vagonu şaşırmamak için vagonun numarası olan 1492'yi ezberledi ve "Amerika'nın keşfi de bu tarihteydi"dedi kendi kendine.
Yarım saat sonra tren görevlileri o yana bu yana koşuşturan bir bey gördüler. Önüne gelene "Afedersiniz, Amerika'nın hangi yıl keşfedildiğini biliyor musunuz?" diye soruyordu.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:49 PM
Kekeme arkadaş yolda giderken bi arkadaşına rastlar
Arkadaşı:
-Eeee nerden böyle
Kekeme:
-Ra ra raadyo a a ajansından
Arkadaşı:
-Ne yaptın orda
Kekeme:
-Yaa bı bı bırak ya bi kı kı kravat takmadık diye almadılar.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:49 PM
John, kan ter içinde odun kesmekteyken, biraz uzakta bir kızılderilinin durduğunu farketmiş. Kızılderili John'a söyle bir bakıp "Bu kış soğuk." demiş ve gitmiş. John ise; yerliler bunca senedir dogayla içiçe yasiyor elbet bir bildigi vardir, diyerek daha fazla odun kesmeye baslamis.
Biraz sonra başka bir kızılderili ortaya çıkmış ve John'a bakıp "Bu kış çok soğuk." deyip kaybolmuş. İyice paniğe kapılan John, deli gibi odun kesmeye başlamış.
Kan revan içinde tükenecek haldeyken başka bir kızılderilinin yaklaştığını farketmiş. "Bu kış çok çok soğuk." demiş. Kızılderili tam gidecekken, John onun gitmesine izin vermemiş ve "Nerden biliyorsun?" diye sormuş.
Kızılderili gayet sakın söyle demiş: "Atalarımız der ki; Beyaz adam ne kadar çok odun keserse, kış o kadar soğuk olur."

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:49 PM
Sovyetler Birliği'nin ayakta olduğu dönemler. KGB'ye ihbar geliyor:
-"Komşum Salamon bir haindir. Devletten elmaslarını saklamak için onu odunluktaki odunların içlerine gizledi."
KGB anında baskın düzenliyor, bütün odunları kırıyor, ama ihbar yanlış, bir tek elmas bulamıyorlar. Salamon'un gözünü korkutup gidiyorlar. Gece geç vakit, Salamon'un telefonu çalıyor:
-"Salamon? Ben Moiz. KGB baskın yaptı mı?"
-"Evet."
-"Kışlık odunlarını kırdı mı?"
-"Evet."
-"Tamam. O zaman ihbar sırası sen de. Ön bahçenin çapalanması gerekiyor..."

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:49 PM
Padişah müneccime sordu:
- Kaç yıl ömrüm kaldı?
- İki yıl.
Padişah bu cevaba çok üzüldü.
Çok akıllı bir veziri vardı padişahın. Müneccimi huzura çağırıp sordu:
- Söyle bakalım. Kaç yıl ömrün kaldı senin?
- Yirmi yıl.
Vezir derhal kılıcını çekip padişahın gözü önünde müneccimi öldürdü. Bu durumdan çok keyiflenen padişah bir daha müneccimlere güvenmedi.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:49 PM
Karı koca küçük bir Çinliyi evlat edinirler. Daha sonra da Çince öğrenmeye karar verirler. Çince öğretmeni onlara sorar:
-Çince çok zor bir dildir. Bu yaştan sonra neden öğrenmek istiyorsunuz?
-Evlat edindiğimiz çocuk 1 yaşında. Yakında konuşmaya başlayacak. O zaman ne dediğini nasıl anlayacağız..

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:49 PM
Nadir Şah bir gün zayıf bir şiir söyledi ve şair Mirza Mehdi Han'a sordu:
-Nasıl buldun bu şiiri?
- Zayıf bir şiir.
Sen misin bu lafı söyleyen; hiddetlendi Nadir Şah:
- Atın şunu ahıra; gübre çeksin!
Bir süre sonra Nadir Şah yine bir şiir söyleyip Mirza Mehdi Han'a tasdik ettirmek istedi. Şair hiçbir şey söylemeden kapıya yönelmişti ki Nadir Şah sordu:
-Nereye gidiyorsun?
- Ahıra, gübre çekmeye!

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:50 PM
Adamın birini asansörün önünde beklerken görürler ve ona sorarlar;
Hayrola neden asansörün önünde bekliyorsun.Admda asonsörün kapısında 4 kişiliktir yazıyoda 3 kişinin daha gelmesini bekliyorum der.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:50 PM
İki fanatik futbolsever konuşmaktadır. Biri:
- Maça gitmiyor musun?
- Ne diye gideyim?.. Oynanan futbol değil ki... Hakemler kötü... Oynanan oyun itiş kakış... Saatlerce gişe önünde, kuyrukta bekle... İçeride kavga gürültü... Çıkışta vasıta bulamıyorsun...
Diğeri :
- Bende tıpkı senin gibi maça gitmiyorum. Beni de tıpkı senin gibi karım bırakmıyor...

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:50 PM
Atesli bi köy çocugu sehrin en büyük marketinde ise basvurur.Dünyanin bu en büyük çarsi-marketinde hersey ama hersey satilmaktadir.patron sorar:
-Daha önce hiç saticilik yaptin mi?
-Evet köyümde bu isi yaptim.
Patronun gözü çocugu tutar:
-Iyi,yarin basliyosun, aksam ilk günü degerlendiririz.
Ertesi gün aksam olur ve patron çocugu karsisina alir:
-Evet, bugün kaç satis yaptin?
-Bir ne bir mi? digerleri 20-30 satis yaptilar, nasil bir?
-Kaç dolar tuttu peki?
-320.334$
Patron sasirir:
-Nasil becerdin bunu?
-Aadama basta küçük boy bir olta, sonra orta boy ve sonra da büyük boy bir olta sattim.
Adama nerede balik tutucagini sordum.kiyida diyince bi tekneye ihtiyaci oldugunu söyledim.
tekne Bölümüne indik ve ve çift Motorlu yelkenli lüks bi yat sattim.Vos vosuyla bunu çekemiyecegini söyleyince son model 4*4 bi jip sattim.
Patron kendinden geçer:
-Ne diyosun, bütün bunlari bi küçük olta almaya gelen adama mi sattin?
-Genç çocuk cevap verir :
-Yoo aslinda karisi için bi tane orkid istemisti.Ben de ona söyle dedim:

-"Haftasonun mahvolmus, sen en iyisi baliga git.."

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:50 PM
Küçük Said televizyona fena alışmıştı. Her şeyi televizyon gözlüğüyle görüyordu.
Bir gün annesi şiddetli soğukalgınlığından yatağa düşmüş, göğüs ağrısından konuşamıyordu.
Akşam babası gelince sordu :
- Annen nasıl oğlum?
- Görüntü fena değil ama ses gitmiş!

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:50 PM
Bir Kırşehirli, kahveci arkadaşının dükkanının önünden geçreken her sabah "Soğuk çay var mı" diye sorar. Arkadaşı da "Yok" der.
Bu soru ve cevap hergün devam edince kahveci birgün sabah çayı soğutur ve arkadaşını bekler.
Her zamanki gibi Kırşehirli gelip "Soğuk çay var mı" diye sorar. Arkadaşı "var" der.
Kırşehirli gayet sakin "Isıt da içelim ozaman" der.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:51 PM
Hoca,camide ickinin kötülügünden bahsediyormus.Cemaat arasinda bulunan Bektasi,nin fena halde cani sikilmis.Gitmek üzere kalkayim derken,koynundaki sarap sisesi düsüp kirilmis.Ortaligi sarap kokusu sarinca Baba bozuntuya vermeden:

-iste kör olasicayi kaldirip attim,Sizde varsa,tam zamani,sizde atin!

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:51 PM
Bir çocuk babasına sormuş:
-Baba! İnsanları yapmadığı bir şey için suçlamak dorumu. Babası:
-Elbette hayır! Demiş. Çocuk kararlı bir şekilde şunu demiş:
-İyi o zaman ben ödevimi yapmadım

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:51 PM
Bir sarisin, bir kizil ve bir esmer kiz yanmakta olan bir binanin çatisinda mahsur kalmislar. Itfaiye hemen olay mahaline gelmis, gerekli cihazlari cikarmislar. Çatidan atlayanlari tutmak için yanlarinda getirdikleri çarsafi tuttuktan sonra çatiya dogru seslenmisler;
- "Atla. Bu tek sansimiz." Esmer olan kiz çatinin kenarina kadar gelmis ve kendisini asagiya birakmis. Tam çarsafa gelirken,
itfaiyeciler birden çarsafi kenara çekmisler. Esmer kiz domates salçasi gibi yere yapismis. Itfaiyeciler tekrar çatiya seslenmisler;
- "Hadi atla. Yoksa kurtulamayacaksin." Kizil saçli asagiya bagirmis;
- "Atlamam. Biraz once yaptiginiz gibi çarsafi çekersiniz siz". Itfaiyeciler;
- "Hayir, çekmeyiz. Biz sadece esmerler icin bunu yapariz". Boyle söylenince, kizil saçli da kendisini çatidan asagiya
birakmis. Itfaiyeciler esmer kizda oldugu gibi yine aniden çarsafi kenara çekince kizil saçli da elmali kek gibi yere serilmis. Çatida sadece sarisin kalmis. Itfaiyeciler daha önce de yaptiklari gibi;
- "Atla, atla.Yoksa yanarak öleceksin" demisler. Sarisin;
- "Kesinlikle atlamam. Iki arkadasim atladiginda çarsafi çektiniz. Ben atlarken de çekersiniz" Itfaiyeciler;
- "Kesinlikle çekmeyecegiz. Söz veriyoruz." Sarisin kiz;
- "Bakin, sizin çarsafi çekmeyeceginize güvenemiyorum. Simdi çarsafi yere birakin ve etrafindan çekilin..."

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:51 PM
Erzurumda ustalığı ve disiplini ile tanınmış, Kavaflar çarşısı esnafından rahmetli Kunduracı Yunus Usta, bir yorgunluk çayı içmek için dükkanının bitişiğindeki İki Kapılı kahveye gitmişti Oturur oturmaz garson önüne yarım bardak çayı koyunca Yunus Usta sinirlenerek garsonu çağırdı.
-Buyur Beybaba?
-Oğlum bu nasıl çay?
-Beybaba yeni demledim.
-Oni demirem. Bah burada tiryakinin ögüne bele yarım bardah çay goydun mi ona söymüş kimi olursan, annadın mi!
-Beybaba dudak payı istemez misin?
-Ben pay isdemirem, çay isdirem çay!

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:52 PM
Adamın biri bara girmis. Garson, herkeze içki ver kendinede al demis. içkiler içilmis garson hesap için gelince adam: Para yok demis. Tabi garson bunu bir guzel dovup disari atmis. Diger aksam tekrar gelmis ve yine garson herkeze içki kendinede al demis ve sonuçta parasi olmadigi icin yine dayak yemis ve gitmis. Bu uç aksam boyle devametmis. Dorduncu gun yine gelmis ve garson herkeze içki fakat bu sefer sen içme, içince sapitiyor, sonrada kavga çikariyorsun.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:52 PM
İkinci Dünya Savaşı sırasında İngiltere Başbakanı
Churchill radyoda
konuşma yapmaya gidiyormuş. Radyoevinin kapısına
gelince, bindiği
taksinin şoförüne sormuş:
- Beni yarım saat bekleyebilir misin?
Karanlıkta müşterisinin yüzünü seçemeyen şoför:
- Özür dilerim, sör, ama başbakanın konuşmasını
dinleyeceğim.
Churchill yurttaşının bu ilgisinden pek hoşnut kalarak
iki sterlin
uzatmış. Şoför parayı aldıktan sonra yerlere eğilerek
selam vermiş:
-Zaten kimin umrundaki Churchill, sizi bekliyorum,
efendim

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:52 PM
bi gün bi adam sirke iş için gitmiş. "ben çok iyi kuş taklidi yapıyorum demiş". fakat adam "bunu herkes yapıyo bu yeterli bi özellik değil" demiş. iş arayan adam da "peki" demiş açmış camı, uçarak gitmiş.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:52 PM
İsrail'li güzel casus Suriye'den dönüp İsrail Genelkurmayı'na rapor verir: - Hafız Esad'ın son saldırı planını gece masasından çaldım.Üstelik, bununla kalmayıp oğlunu da hapsettim. Generaller sevinçle haykırıyorlar: - Harika, oğlunu hemen bize ver, sorguya çekelim. Güzel casus üzgün bir yüzle cevaplar: - işte bu hemen olmaz, dokuz ay beklememiz lazım.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:52 PM
yıllardan beri sünetcilik yapan biri kestigi bütün aletlerin derisini çuvallarda biriktirmiş.Bir gün bu çuvallarla birlikte bir terziye gitmiş terziye demiş ki bunları al bana işe yarar bir şeyler dik demiş terzi tamam demiş bir hafta sonra adam gelmiş terzi sünnetçinin eline küçücük bir cüzdan vermiş adam köpürmüş bu ne demiş onca çuvaldan küçücük bir cüzdan mı çıktı demiş terzi sünnetçiye amca sinirlenme demiş cuzdanı okşayınca bavul oluyor demiş::

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:53 PM
Babası,üç yaşındaki oğlunu yatırdıktan sonra kendi yatağına giderken,oğlu arkasından seslendi:
Babaaa... Susadım,bana su getirirmisin?
Baba mutfağa gitti,oğluna bir bardak su getirdi ve yeniden odasına döndü.Beş dakika sonra içeriden oğlu yeniden seslendi:
Babaaaa... Bir bardak su getirirmisin lütfen?
Tam uykuya dalmak üzereyken oğlunun seslenmesine sinirlenen baba bağırdı:
Suyunu şimdi içtin dedi.Gözlerini kapa ve uyu...
Aradan beş dakika geçtikten sonra oğlu içeriden bir kez daha seslendi:
Babacığııııım... Çok susadım...
Bu kez uykusundan fırlayan baba,daha sert bir sesle bağırdı:
Bir daha beni uyandırırsan,gelir popona,üç tokat atarım...
dört beş dakika sonra oğlu,içeriden yine seslendi:
''Popoma üç tokat atmaya gelirken,bir bardak da su getirirmisin lütfen baba?''

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:53 PM
Fıkıhçı Ebû Mansûr Sicistânî'ye sordular:
- Kırda bir subaşına gelsek ve gusül almak istesek , ne tarafa dönmeliyiz?
- Elbiselerinize doğru; yoksa hırsız götürür!

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:53 PM
Adamın biri bir gün çok acıkmış, ilk gördüğü lokantaya dalmış ,garson gelmiş -buyurun ne istersiniz adam;çok acele bir çorba istiyorum garson gitmiş ama bir türlü gelmek bilmiyormuş adam da çok aç ,bakmış yan masada bir adam oturuyor ve önünde de çorbası duruyor kendiside bir gazeteye gömülmüş hararetle okuyor. Bunun üzerine bizimki çaktırmadan adamın çorbasını almış ve başlamış içmeye ,, içmiş içmiş içmiş tam dibine gelmiş ki ne görsün ! kocaman bir hamamböceği, midesi bulanmış ve ne var ne yok tabağın içine çıkarmış .Yandaki adam gazeteyi doğrultmuş ve sormuş
-sen de mi hamam böceğini gördün!

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:53 PM
Adam kendisinden bahsediyordu.
- Ben akardionu çalmaya başlayınca herkesi ayağa kaldırırım.
- Demek o kadar ustasınız.
- Yok canım ben sadece milli marşı çalmasını biliyorum.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:53 PM
Antikacı dükkanına giren adam,hiddetle bağırdı:
bana gerçek fildişi diye sattığınız biblo,meğer fildişi değilmiş,sahteymiş!..
antikacı hiddetli müşteriyi dinledikten sonra sakince cevap verdi:
olamaz efendim,dedi.Çünkü bizim biblolarımızın,hepsi gerçek fildişidir.Haa,ama fil takma diş takıyorsa onu bilemem.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:54 PM
Yakışıklı bir genç ve yaşlı bir Yahudi uzun bir tren
yolculuğunda aynı kompartımanı paylaşırlar. İhtiyar
biner binmez, genç adam saati sorar, ancak yanıt
almaz. Tüm gece süren yolculuk boyunca da hiç
konuşmazlar.

Ertesi sabah, varış¸ istasyonuna gelmeden önce,
ihtiyar "Şimdi saat 8.30 oldu!" der. Genç, şaşkınlıkla
"Niye ancak şimdi cevap verdiniz ki?" diye sorar.

"Bakınız, genç adam: Size dün akşam saati söylemiş
olsaydım, sohbete baslayacaktık. Bana muhtemelen,
benim de gittiğim kente yolculuk ettiginizi ve belki
de oraya ilk kez gittiğinizi söyleyecektiniz. Ben de,
iyi bir insan olduğum için, sizi evime davet
edecektim. Orada kızım ile tanışacaktınız. Çok güzel
bir kız olduğu için, onu kesinlikle beğenecektiniz.
Eh, siz de çirkin sayılmazsınız - o da, sizi
beğenecekti. Kuvvetle ihtimaldir ki, bu iş evliliğe
kadar gidecekti. Ben de düşündüm:

Saati bile olmayan meteliksiz bir damatla, benim ne
işim var.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:54 PM
Oldukça seçkin görünüslü bir bayan uçakla Isviçreden dönmekteydi.
Yaninda oturmakta olan rahibe "Özür dilerim peder, sizden bir iyilik isteyebilir miyim?" diye sordu.
Rahip "Elbette kizim, senin için ne yapabilirim?" diye cevapladi.

Kadin açikladi: "Iste problemim; kendime yeni bir epilasyon aleti aldimve buna oldukça yüklü bir para saydim. Sanirim limitlerin oldukça
üzerine çikti ve gümrükte elimden alirlar diye korkuyorum.Acaba gümrükten geçiste bunu cübbenizin altina saklayabilir misiniz?"

Rahip "Tabi ki yapabilirim evladim ama biliyorsunuz ki ben yalan
söyleyemem." diye yanitladi
Kadin "Çok temiz ve dürüst bir yüz ifadeniz var peder, eminim ki size soru filan sormazlar" dedi ve pahali epilasyon aletini pedere verdi.

Uçak havaalanina vardi. Peder gümrükten geçecegi sirada görevli "Peder,bildireceginiz herhangi bir yükünüz var mi?" diye sordu.

Bunun üzerine Peder"Basimdan kusagima kadarki bölümde açiklayacagim herhangi birsey yok,evladim" dedi

Bu yaniti garip bulan görevli "Peki kusaginizin altinda kalan bölümdeneyiniz var?" diye sordu.

Peder yanitladi:"Kadinlarin kullanimi için dizayn edilmis mükemmel, küçük bir alet var,ancak simdiye kadar hiç kullanilmadi!!"
Görevli kahkahadan kirilarak:"Tamam peder geçebilirsin, siradaki!.."

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:54 PM
3 profesör konuşuyorlarmış.Karşılarındaki binaya 2 kişinin girdiğini,3 kişinin çıktığını görmüşler.Bunun üzerine:
Fizikçi:
-Ölçme hassas değildi, demiş.
Biyolog:
-Üremişlerdir.
Matematikçi:
-Binaya bir kişi daha girerse içerdekilerin sayısı SIFIR olur.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:54 PM
Bir çocuga babası alfabeyi ögrenip ögrenmedigini söylemiş ve çoçuk evet babacıgım ögrendim demiş.Babası söyle bakalım a dan sonra ne gelir öteki harfler babacıgım.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:55 PM
Adam yorgun halde eve gelmiş karısı heyecanla kocasına koşmuş ve anlatmaya başlamış
-Bugün ne oldu biliyormusun? Nerden bileyim!
-Bizim duvar saati varya az kalsın annemin kafasına düsüyordu. O saat zaten hep geç kalıyor!

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:55 PM
Yolda giderken iki arkadaş karşılaşır.arkadaşlardan biri diğerini zayıflamış görür.ve sorar:
-ne oldu sana böyle çok zayıflamışsın.
arkadaşı cevap verir
beyin ameliyatı oldum tam tamına 20 kilo verdim der.arkadaşı bunun üzerine:-yok yaa sen de o kadar beyin var mıydı?????? :)

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:55 PM
Müşteri saçlarını kuvvetlendirici ilaç almak için eczaneye girdi. Eczacı bir şişe çıkarıp müşteriye uzattı. Müşteri şişeye şüpheli şüpheli baktıktan sonra "Eczacı bey; gerçekten de bu ilaç saçları kuvvetlendiriyor mu?" diye sordu.
Eczacı:
- Ne demek efendim. Müşterilerden biri bundan bir şişe kullandı. Zavallı iki yıl önce Berber Hasan'a gitmişti ama hala dönemedi bir türlü. Çünkü başının bir tarafının tıraşı bitmeden öbür tarafın tıraşı geliyor!

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:55 PM
Kari koca müthiş kavga etmişler ve küsmüşler bakmışlar olacak gibi
değil ve birbirlerine notlar yazarak anlaşmaya karar vermişler.Bir gün
adam bir is görüşmesi yapmış ve sabah 8.30 da ise gitmesi gerek
komidinin üzerine bir not yazıp koymuş:
- "Sabah beni saat 8.00 de kaldır"
Ertesi gün olmuş adam bir kalkmış saat 10.00 müthiş sinirle
fırlamış yataktan ve başucunda bir not
- "Saat 8.00 kalk"

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:55 PM
Los Angeles'ta bir soygun olayinda polisin elinde 4 ayri $upheli var, ve 4'unu bir arada sorguya aliyolar.. sorgu odasinda adamlar yanyana diziliyor, kar$i odada dedektif mikrofondan onlara sesleniyor:
"$imdi sirayla hepiniz $u cumleyi yuksek sesle tekrar ediceksiniz:"KASAYI AC YOKSA BEYNINI DAGITIRIM"
Bunun uzerine $uphelilerden biri bagiriyor:
"HEY BEN OYLE DEMEMI$TIM..!"

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:56 PM
Bir adam, arkadaşına hastalığından dert yanıyordu:

— Hele şu sağ bacağımdaki romatiz­
manın verdiği acıya hiç dayanamıyo­
rum, dedi. Nedeni nedir, acaba?

— Neden olacak, dedi öteki. Yaşlılıktan.
Bunların hepsi yaşlılık alâmetleri.

Adam:

— Saçma, diye yanıt verdi. Sol bacağım da sağ ba­ cağım ile aynı yaşta. O neden ağrımıyor?

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:56 PM
Hali vakti yerinde bir ailenin genç kızı eve geldiğinde, annesini ayna karşısında yeni kürküne hayran hayran bakarken bulur.
Çevreci genç kız sinirli bir sesle:
- Anne! Sen şu üstündekini giyip gösteriş yapacaksın diye, zavallı, savunmasız, masum bir yaratığın ne acılar çektiğini biliyor musun?
Annesi:
- Müge! Sen baban hakkında ne biçim konuşuyorsun bakiyim!...

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:56 PM
Rusya'da torunu babaannesine sormuş.
- Lenin nasıl biri?
Babaanne
- Çok iyi biriydi bize ekmek verdi.
Torun
- Peki Brejnew nasıl biriydi?
Babaanne
- Çok kötüydü çok insan öldürdü ve bizi ekmeksiz bıraktı.
Torun
- Peki Yeltsin nasıl?
Babaanne
- Eee daha bilmiyoruz. Öldüğü zaman öğreniriz.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:56 PM
Iki Yahudi arkadas, piyasayi arastirmislar ve o sene
haki renkteki kumasin moda olacagini ögrenmislerdi.
Bütün varliklarini paraya çevirdiler.Piyasadaki
bütün haki kumaslari satin aldilar.
Depolari bu renkteki kumaslarla doldu ancak kimsenin
bu kumaslara talip olmadigi görüldü. Iki kafadar
artik iflasin esigine gelmislerdi. Moiz ve Aron
dertli dertli oturuyorlardi. Artik biçagin kemige
dayandigi bir gün kapi çalindi ve içeriye bir albay
girdi:
"Siz de dedi haki renkte kumas var mi?" Kulaklarina
inanamadilar. Hemen atildilar: "Evet albayim var,
gösterelim" dediler.
Albay, dikkatle kumaslari inceledi. "Çok begendim",
dedi. "Bu sene askerlere 200.000, subaylara 50.000
adet haki renkte elbise yaptiracagiz.
Ancak tabii ki benim tek basima begenmem yetmez.
Generalimin de oluru lazim. Bana bir parça numune
verin. Yarin öglen 12'ye kadar telgraf çekersem iptal
ederim. Eger telgraf gelmezse kumaslari kesip imalata
baslayabilirsiniz."
O gece bitmek bilmedi. Kimi zaman ümitlendiler, kimi
zaman "ya iptal olursa" diye düsündüler. Ertesi gün
saat 11, 11.30, 11.45, gözleri yolda, korku ile
postaciyi beklediler. Gelmesin diye dua ederek.
12'ye 5 kala postaci sokagin kösesinden gözüktü.
"Belki bize gelmiyordur" diye ümitlendiler.
Ancak postaci gelip kapilarini çaldi. Moiz,büyük bir
kederle koltuga çöktü. Aron da çaresiz kapiyi açti.
Postacinin elinde bir telgraf vardi. Aron titreyen
elleri ile telgrafi açti, okudu ve sevinçle seslendi:
"Müjde Moiz, baban ölmüs!.."
(Yahudi'lerin kafaları ticarete iyi çalışır mantığı ile yazılmış bir fıkradır.)

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:57 PM
Binlerce yıl önce,Yunan halkı ayrı şehir devletleri halinde yaşıyordu.Yunanistan'ın kuzey kesimini oluşturan Makedonya kralı Filip ise,bütün Yunanistan'ı kendi liderliğinde toplamak istiyordu.Bu yüzden,büyük bir ordu toplandı ve kendi krallığını kabul ettirene kadar diğer şehir devletleri ile savaştı.Bir tek İsparta ona karşı direndi.
Ispartalılar,Yunanistan'ın Lakonya adı verilen güney kısmında yaşıyorlardı.Bu yüzden,kendilerine Lakonyalılarda denirdi.Lakakonyalılar sade yaşantıları ve cesaretleriyle tanınırlardı.Ayrıca, az ve öz konuşmaları ve kullandıKları kelimeleri dikkatlice seçmeleri ile,
Filip bütün Yunanistan'ı ele geçirmek için Ispartalı'ları hakimiyeti altına alması gerektiğinin farkındaydı.Bu yüzden,ordusunu Lakonya sınırına dayandı ve Ispartalılar'a bir mesaj gönderdi.
"Eğer hemen teslim olmazsanız,ülkenizi işgal ederim.Ve eğer işgal edersem, sahip olduğunuz herşeyi yağmalayıp yakarım.Ve lakonya'ya girersem büyük şehrinizi yerle bir ederim."
Bir kaç gün içinde Ispartalılar'ın cevabı geldi.
mektup İspartalıların azminin ve cesaretinin belgesi hükmündeydi ve sadece bir kelimeden ibaretti:
"EĞER..."

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:57 PM
Avcılar oturmuşlar başlarından geçen ilginç olayları anlatıyorlarmış,
içlerinden biri bir gün gölde balık avlarken oltama büyük bir balığın
takıldığını anlayınca yavaş, yavaş ve büyük bir mücadele ile kıyıya
çektiğimde, büyük bir turna balığı olduğunu gördüm balığı tek başına
taşıyamayacağımı anlayınca gidip köyden atımı aldım, fakat balığı ata
koyduğum zaman bir taraftan başı diğer taraftansa kuyruğu yere deymesin
mi,
yapacak bir şey olmadığından yola çıktım ama oda ne az sonra balığın
ağırlığından atın beli kırılmasın mı, deyince orada bulunan
arkadaşlarından
biride bizde üç arkadaş bir gün sisli bir havada domuz avına çıkmıştık,
o
arada çalıların arasında ses duyunca tüfeğimi ateşlememle acı bir
feryat
duyup, çalılıklara gidince vurduğumun arkadaşım olduğunu görünce hemen
bir
mezar kazmaya başladım, fakat o arada diğer arkadaşım gelerek seni
katil
deyince onu da vurmak zorunda kaldım, onun içinde bir mezar kazmaya
başlamıştım ki bu sefer de orman memuru silah sesini duyup ta yanıma
gelince
artık yapacak bir şey kalmadı, ha iki ha üç kişi deyip onu da vurdum,
tabii
onu saklamak içinde bir mezar daha kazmaya başladığımda karşıdan bir
traktör
dolusu köylü yanıma doğru gelmiyor mu deyince, turnayı yakalayan avcı
yok
artık köylüleri de vurup gömdüm deme, diyince o zaman sende balığın
boyunu
daha makul bir ölçüye çekte bana bir traktör dolusu köylüyü vurdurma
der.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:57 PM
Karı-koca iki saattir kavga ediyordu. Sonunda erkeğin sabrı taştı:
- Sen ancak bir budalayla evlenmeliymişsin! diye bağırdı.
Kadın hemen cevap verdi.
- Ben de öyle yaptım zaten!

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:57 PM
Afrikadaki bir kabile diğer kabilelerle yaptığı tüm savaşları kazanmaktadır. Bu kabile karşısında kalan son kabile karşısında çok yakın bir zamanda savaşa çıkacaktır. Savaştan önce yapılan son toplantıda kabile reisi '' eğer bu savaşı kazanırsak bugüne kadar topladığımız tüm ganimetleri sizlere dağıtacağım ve sizleri serbest bırakacağım'' der. Kabile büyücüsü de '' eğer bu savaşı kazanırsanız hepinizin birer isteğini kabul edeceğim der ''. Bu kabilede kimse tarafından sevilmeyen HOKOMOKO adında bir genç vardır ve sevilmemesinin sebebi her lafa her söze gülmesidir. Kabile son savaşı da kazanır. Res söz verdiği gibi ganimeti paylaştırır ve hepsini serbest bırakır. Hepsi sırtlarında birer çuval altınla büyücünün çadırının önünde sıraya girerler ve sıranın sonunda Hokomoko vardır. İlk kişi büyücüye beni Amerika'ya gönder der. Büyücü sopasını tam havaya kaldırır adam
- Dur bekle eğer ben bu zenci halimle Amerika'ya gidersem beni kesin köle yaparlar. Sen en iyisi beni beyaz yap der.
Bundan sonra çadıra insanlar siyah girip beyaz çıkmaktadırlar. Hokomoko her çıkan beyazdan sonra daha fazla gülmekedir. Herkes beyaz olduktan sonra sıra hokomoko'ya gelir fakat o gülmekten bir türlü isteğini söyleyememektedir. En sonunda kabile büyücüsün yaptığı zorlamalar sonucu iseğini belirtebilmiştir.
-HEPSİNİ TEKRAR SİYAH YAP.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 02:57 PM
Yaşlı bir çiftçi trafik kazasında mağdur olduğu gerekçesiyle, mahkemedesavunmak yapmaytaydı.Kazaya sebep olan nakliye firmasının avukatı sordu: -Kaza yerine gelen polis ekibine "İyiyim" demediniz mi? Çiftçi ifadesine başladı:-Traktörümün arkasında besili ineğim sarıkız ile birlikte giderken, bunakliye şirketinin kamyonu...... Avukat sözünü kesti;-Ayrıntıları sormuyorum, yalnızca şu soruya cevap verin.Kaza terine gelen polis ekibine "İyiyim" Dediniz mi? Demediniz mi? -Şimdi efendim, biz sarıkız ile birlikte giderken........ Avukat yine çiftçinin sözünü kesti ve hakime dönerek:-Efendim, Bu adam kaza yerine gelen polis ekibine, kendisine durumunusorduğu zaman "Çok iyiyim" demişti.Şimdi aradan 3-4 hafta geçtikten sonra mağduriyetini öne sürerek,müvekkilimi dava ediyor.Lütfen kaza sırasında iyi olduğunu söyleyip söylemediği konusunda ki sorumadoğrudan cevap vermesini söyler misiniz? Hakim:-Bir dakika. Önce şu sarıkız hikayesini duymak istiyorum. Çiftçi hakime teşekkür edip, ifadesini sürdürür:-Bu nakliye şirketinin kamyonu traktörüme çarptığında, ben bir hendeğe,sarıkız başka bir hendeğe savrulduk.Sersemlemiş bir halde yatarken, diğer taraftan sarıkızın yanık yanıkböğürmelerini duyabiliyordum.Belli ki çok acı çekiyordu.O sırada hemen ordan geçmekte olan polis ekibi durdu ve memurlardan birisigidip diğer hendekte yatan sarıkıza baktı.1 - 2 dakika sonra da tabancasını çıkarttı ve inlemekte olan sarıkızı ikikaşının ortasından vurdu.Ardından elinde dumanı tüten tabancası ile yanıma geldi ve bana "Sennasılsın Amca" diye sordu.Siz olsanız ne cevap verirdiniz?

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:16 PM
Efendim bizim Bayburtlu arkadaşlar İstanbul’da gurbetçilik yaparlar. Günün birinde acele işleri çıkar Bayburt’ a dönmeleri gerekir. Ne yapalım ne edelim derken uçakla gitmeye karar verirler. Uçak hareket eder Aşkale üzerinden geçerken pilot anons yapar
“-sayın yolcularımız şu anda Aşkale üzerindeyiz, biraz sonra Erzurum havaalanına ineceğiz.”
Bu anonsu duyan bayburtlu hemen yerinde kalkar ve aceleyle pilota doğru seslenir.
“- Vola ağa hele eyle biz burada ineceyük.”

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:17 PM
Birgün amerikada bir fuar açılır fuarda zencileri beyaz yapan bir makine varmış.2 zenci bu makineyi duyunca hemen fuara gitmişler.beyaz olabilmekiçin 10 dolar istiyorlarmış.1 zencinin 11 doları,ötekininde 9 doları varmış.9 doları olan zenci arkadaşından 1 dolar istemiş.arkadaşı demişki:önce ben bir girim deneyim eğer sen beğenirsen sana 1 dolarımı veririm.zenci makineye girmiş sonra beyaz olarak çıkmış.arkadaşı 1 dolar istiyince o demişki hadi oradan o.... çocuğu zenci.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:17 PM
Birgün kapı çalınmış. İçerdeki papagan; "Kim o?" demiş. Kapıdaki; "Elektrikçi" demiş. İçerden ses çıkmayınca elektrikçi tekrar zile basmış. Papağan yine sormuş; "Kim o?" Adam tekrarlamış; "Elektrikçi". İçerden yine ses çıkmamış ve bu böyle devam etmiş. Sonunda zavallı elektrikçinin kalbi buna dayanamamış ve oracıkta yığılıp kalmış. Bir süre sonra ev sahibi gelmiş. Tam kapıyı açacağı sırada ışıklar sönmüş ve kadının ayağı birşeye takılmış. Kadın; "Kim o?" demiş. İçerden bir ses; "Elektrikçi!!!"

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:17 PM
Ticaret için o şehir senin bu şehir benim dolaşan çirkin ve köse bir adam anlatıyor :
Vaktiyle Isfahan'daydım. Bir gün bir sokaktan geçerken süslü püslü bir kadın yanıma gelip "Nerelisin kardeş?" diye sordu. "Kaşanlıyım; ticaretle uğraşırım" dedim.
"Kaşan'dan güzel ve akıllı delikanlılar çıkar " dedi ve "siz evli misiniz?" diye sordu.
Kadının bana aşık olduğunu sandım. Çünkü şimdiye kadar hiç nasibim çıkmamıştı. Hoşuma gitti ve "Hayır, evlenmedim. Bu ilginizin sebebini sorabilir miyim?" diye sordum.
Kadın "Maksadım Allah'a hizmet. Şimdiye kadar evlenmedinse, Allah aşkına sakın evlenirim deme!" dedi.
"Neden?" diye sorduğumda " Aman yeryüzünde neslin kalmasın! Çünkü bu halinle senden doğacak nesil adama benzemez de ondan !" diye cevap verdi.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:17 PM
Karadeniz'i gezen bir adam yolda aniden önüne çıkan tavuğu ezmiş.
Hayvanı ezdiği için üzüntü duymuş ve gidip sahibine en
azından parasını vermek istemiş. Almış tavuğu ve hemen oradaki
köye gitmiş. Elindeki tavukla kahveden içeri girmiş ve :
- Afedersiniz; ben hemen köy dışında bu tavuğu ezdim.
Sahibini arıyorum, en azından parasını vereyim diye.
Acaba bu tavuğun sahibi kim ? Bunun üzerine hep beraber
tavuğa bakan Lazlar :
- Hemşerim sen yanlış geldin. Bizim köyde böyle yassı
tavuk bulunmaz.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:17 PM
İki dilenci yakın aralıkla kaldırıma oturmuş dileniyorlardı. Hayırseverin biri dilencilerden birine bir sikke verecekti ki öteki dayanamadı:
- Beyim, sadakayı bana verirseniz, indirim yaparım!

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:18 PM
Köylünün biri ilk defa şehre gitmiş. Dönüşte köy kahvesindeki arkadaşlarına şöyle anlatmış şehri:
- Yav gardeşim şeer şeer diyola gidi gidi verdim şehre. Apartman apartman diyola damı damın üstüne gomuşlaa. Olmuş bi apaatmaan. Otel otel diyola. Gidi gidi vedim otele. Sıra sıra yatakları dizmişlee. Bembeyaz çarşaflara gıyıpda yatamadım. Maç maç diyola gidi gidi vedim maça. Beşiktaş galata diye bağırıyola. Çıkı çıkı vedile sahaya.attıla ortaya 22 malak. Bide ortada gocaman gabak. Gabağı depik depik edyola. Örümcek ağına gaçınca da çol çol diye bağırıyola. Bide utanmadan gısacık don giyiyola.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:18 PM
bir gün hanımefendinin biri misafirlik amacı ile yakın arkadaşına gider. Hoş beş konuşurlar,daha sonra evin küçük oğluna kendisi ile durağa kadar gelmesini rica eder.fakat çocuk gayet rahat bir şekilde cevap verir.hayr sizinle gelemeyeceğim siz gidince yemeğe oturacağız.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:18 PM
Anne kız konuşurlar. Küçük kız annesine sorar:
- Anne melekler uçar mi?
- Uçar.
- Bütün melekler mi?
- Evet.
- Peki bizim hizmetçi kız neden uçmuyor?
Annesi şaşırır:
- Hizmetçi neden uçacakmış kızım?
- Babam konusurken ona hep "Melegim!" diyor da.
Anne öfkeyle fırlar:
- Ya öyle mi, o halde az sonra hemen uçar.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:19 PM
Yargıç:
- Altı kadın, sekiz çocuk olmak üzere toplam ondört kişiye tecavüz etmekle suçlanıyorsun. Bir diyeceğin var mı?
Suçlu:
- İnsanları seviyorum, sayın yargıç.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:19 PM
- Iyi ki dugunumuzu Belcika'da yapalim demissin Goncagul
- Guzel oldu, degil mi Muhittin?
- Evet canim, herkes disarda evleniyor, bizim neyimiz eksik?
- Beni kirmadigin icin tesekkur ederim.
- Sen istersin de ben yapmam mi bitanem?
- Muhittin, sana gecmisimle ilgili bir sey anlatmak istiyorum.
- Once duvagini cozseydik Goncagulum.
- Cozeriz, dur bi... Cok onemli bu...
- Ee, ama sirasi mi simdi? Neyse, anlat bari...
- Ben kucukken tecavuze ugradim.
- Cok uzuldum bebegim. Ama su an kendini iyi hissediyorsan önemli degil.
- Simdi iyiyim de bunlari bilmen lazim.
- Yakınlarindan biri tarafından mi?...
- Yok... Bi bakkal vardi bizim mahallede...
- Bakkal mi?
- Evet... Elma sekeri satiyordu
- Elma şekerimi?
- Evet... Elma sekeri satiyordu, guzel cikolatalar filan.
- Eee?
- Iste, bi gün bana, Sedat depoya gelsene dedi.
- Sedat kim?
- Anlatacagim bi tanem, sakin ol bi...

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:19 PM
Adam, dostunu evine davet edip önüne bir tas süt koydu.
- Buyrun. Yoğurt, peynir, tereyağı sütten yapılır zaten.Zavallı konuk sesini çıkarmadı. Sütü içip gitti. Bu kez o davet etti arkadaşını. Önüne bir asma dalı koydu.
- Buyrun. Pekmez, helva, şıra asmadan yapılır zaten!

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:19 PM
Onaltı yaşındaki oğlan babasının yanına geldi :
- Babacığım , hatırlıyor musun? Hani vaktiyle sen babanın arabasını ilk aldığında kaza yaptığını ve arabanın hurdahaş olduğunu söylemiştin?
- Evet oğlum.
- Yine hatırlıyor musun? Hani "Tarih tekrardan ibarettir" demiştin?
- Evet oğlum.
- Bugün tarih tekrarlandı da babacığım!

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:19 PM
adamın birisi yeni evlenmiş ve ilk gece ne yapacaklarını bilmiyormuş adam o kadar safmış ki kadının göğüsünün olduğunu bile bilmiyormuş neyse gece olmuş eşine demiş ki ben bilmiyorum evin altında marangoz var git ona kendini yaptır demiş tamam demiş eşi de gitmiş marangoz kadını bir güzel yapmış,neyse eve gelmiş işte şöyle yaptı böyle yaptı şunu yaptı bunu yaptı demiş adam eşinin her dediğini yapmış adam tam kadının üzerindeyken göğüslerinden tutmuş ve demiş ki;hay gözünü sevdiğimin marangozcusu tutmaya yer bile yapmış demiş...

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:20 PM
Bakanlardan birinin ölmesiyle başka bir milletvekili onun süresini doldurmak üzere seçilmişti. Adam hemen karısına telefon ederek, bu haberi vermek istedi :
-Bir bakan karısı olmak ister miydin? diye sordu.Karısı biraz düşündü sonra:
-Hangisinin?

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:20 PM
Acıkmış olarak eve dönen Mehmet annesine:
"Akşama ne var?" diye sorunca, annesi:
"Saymakla bitmez oğlum" dedi. Mehmet:
"Güzel, nelermiş bunlar?" deyince, annesi gülümseyerek:
"Pirinç pilavı!" dedi.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:20 PM
Fenerbahçeli bir şoför, kaza yapmış.
Arabasının kırılan farından bir cin çıkmış.
"Dile benden ne dilersen?" diye sormuş.
Şaşkınlığı hemen üzerinden atan şoför,
"İstanbul'un bütün caddelerini dört şeritli yap" isteğinde bulunmuş.
Cin, başını kaşımış, "Bu çok zor, daha kolay birşey iste" demiş.
Şoför, sevinçle atılmış: "Fenerbahce'yi şampiyon yap o zaman."
Cin, şöyle bir düşünmüş, yeniden sormuş:
-Pardon, İstanbul'un caddelerini kaç şeritli istemiştin?

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:20 PM
İki arkadaş lokantada buluşmuş, bir masaya oturmuşlar...Sofraya ilk önce salata gelmiş .Daha salatadan birkaç lokma almışlar ki, lokantanın bahçesinde yem yemekte olan bir horoz aniden masaya zıplamış ve salatayı gagasıyla didiklemeye başlamış..İki arkadaş şaşkınlık içinde bakakalmışlar.İçlerinden biri garsonu çağırmış.'Horozunuz salatayı çok seviyor galiba'...Garson:
-yok hiç sevmez;hatta nefret eder ...Onu daha çok salatanın içindeki solucanlar ilgilendiriyor...

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:21 PM
erzurumlunnun biri dışarı pislemeye cıkar ayağına yumuşak birşey dokunur.hemen eğilip
parmağıyla birez alıp ağzına sürer bunun bok olduğunu anlayınca.volaaaaaaaaaaaaaa der azdahana boğa basiduğğğ haaaaaaaaaaa!der

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:21 PM
Bir adam tanrının doğasını anlamak istiyormuş
ve ona sormuş: "Tanrım, 1 milyon yıl senin
için ne kadar bir süredir?"
Tanrı şöyle cevaplamış: "1 milyon yıl benim
için 1 dakika kadardır."
Adam sormaya devam etmiş: "Peki,tanrım 1
milyon dolar senin için ne kadardır?".
Tanrı cevaplamış:"1 milyon dolar benim
için 1 pennydir"
Adam dayanamamış."Tanrım bana bir penny
verir misin? "demis.Tanrıdan şöyle bir
cevap gelmiş: "1 dakika."

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:21 PM
Doğu ile Batı Almanyanın birleştiği ilk yıllar. Külüstür bir Fıat Bise sahip Doğu Alman otobana çıkmış. Otobanda giderken araba arızalanmışç Bir ferrarili durmuş. Bakmışlar tamir edecek gibi değil. Arabanın arkasına bağlayıp çekmeye karar vermişler. Ferrarili: Ben 60-70 le yavaş yavaş giderim. Bir aksilik olursa sen bana selektör yap demiş. Yolda 5-10 dakika bu şekilde giderken yanlarından Geçen bir BMW sahibi Ferrarili ile yavaş gittiği için alay etmiş. Sinirlenen Ferrarili arkadaki bağlı arabayı unutarak basmış gaza 200-250 derken 300 km.de Bmw yi yakalamış. Başlamışlar yarışa. Korkudan ödü bokuna karışan Bis sahibi başlamış selektör yapmaya. Otobanın yanındaki tarlasında çalışan çiftçi bunu görüp şaşkınlıkla: Ya Ferrari ile BMW kapışmışlar o tamam da şu bİS de Onlara kafa tutup geçmek için yol istiyor hayret bee....

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:21 PM
Çok cimri olan bi köylü yemek zamanı reçeli sofraya kapağı kapalı olarak getirir, çocuklarda ekmeklerini reçelin kavonozuna süre süre yermiş.Daha sonra adam kavanozu alır ve dolaba kilitlermiş.
Köylü birgün tarlada çalışırken, reçelin dolapta kilitli kaldığı aklına gelmiş ve çocukları katıksız kalmasın diye öğle yemeği sırasında eve geri dönmüş.Bir de ne görsün...Çocuklar ekmeklerini dolaba sürüp öyle yiyiyorlar.Dayanamayarak söylenmiş:
-Yahu birgün de kuru ekmek yiyemez misiniz???

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:22 PM
Eski devirlerde serseri takımından birini zaptiyeler bir gece elinde kocaman kaması olduğu halde yakalamışlar.
- Sen kimsin? diye sormuşlar.
- Talebeyim, demiş. Yeniden sormuşlar:
- Bu koca bıçağı niçin taşıyorsun?
- Kitaplardaki yanlışları kazımak için.
- Hiç bununla yanlış kazınır mı?
- Bazen öyle yanlışlar oluyor ki, bu bile az geliyor.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:22 PM
Bir kovboy çiftliğine dönmektedir.Bindiği atı yeni satın almıştır.Atın üstünde bir gün evvel evlendiği genç bir kadını da getirmektedir.Sel yatağı boyunca ilerlediklerinden, kötü bir rastlantı sonucu at kayar.
-Bir,der kovboy kısaca.
Ve on dakika sonra at yine bir yoldan sapma yapar.
-İki, der kovboy.
Biraz daha ileride, at bir engel karşısında, az kalsın dengesini kaybeder gibi olur, bu kez kovboy ne bir, ne iki der.Kadını attan indirir ve :
-Üç, der!
Ve bir tabancayla atı öldürür.
Genç evli kadın, dehşete düşmüştür.İtiraz etmekten kendini alıkoyamaz.
-Herşeye karşın, biraz sert, yapmamalıydın!
Ve kovboy sayar :
-Bir!

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:22 PM
Uykuda kalan ve sabah işe geç gelen memur, müdürüne hitaben; "Özür dilerim, müdür bey... bu sabah uykuda dalmışım, bu nedenle bir saat geç kaldım" der.
Müdür: "Bu günkü bir saat geç kalışının zararı yok, dün gün boyu neredeydin?"...

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:22 PM
Adamın biri caddeye çıkmış, taksi aranırken tam önünde bir taksi kırmızı
ışık için durmuş, adamda kapıyı açıp içeri binmesi ile kapıyı kapatmış,
araba hareket etmiş.. "10 saniye gecikseniz hareket etme zorunda kalacaktım.
Harika bir zamanlama!" demiş şoför.. "Tıpkı Bill gibi!"
"Kim?"
"Bill Smith.. O her şeyi mükemmel yapan biridir..!"
"Poh!" demiş adam, "Herkesin yapamadığı bir şeyler vardır..!"
"Bill için bu kural geçerli değildir!" demiş şoför.. "Muhteşem bir
sporcudur.. Teniste üstüne yoktur, Pavarotti gibi şarkı söyleyebilir,
Broadway starları gibi dans edebilir!"
"Bill gerçekten acayip biriymiş!" demiş adam..
"Oh! evet!" diye devam etmiş şoför,"Bill'in müthiş bir hafızası vardır,
herkesin yaş gününü hatırlar, şarap konusunda bir numaradır, ne hangi
çatalla yenir, bilir.. Her şeyi tamir edebilir.. Benim gibi beceriksiz
değildir.. Ben bir sigorta değiştirsem mahalle kararır.."
"Bu Bill'i çok iyi tanıyorsun" demiş müşteri..
"Yooo" demiş, şoför.. "Hayatımda hiç görmedim!"
"Peki, nasıl bu kadar çok şey biliyorsun hakkında?"
"Sorma!" demiş şoför, "Onun eski karısıyla evliyim!.."

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:22 PM
Albert Einstein' a sormuslar; " sonsuzluk nedir?" diye.
Einstein'da demiski" hayatta iki sey sonsuzdur; uzay ve insanlarin aptalligi. Ama bunlardan hangisinin daha sonsuz oldugunu ben bile bilmiyorum".

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:22 PM
Annesi oğlunu kaldırmak için yanına gitmiş ve:
-Hadi kalk okula geç kalıyorsun!
-Ama anne ben bugün okula gitmek istemiorum.
Anne sinirle:
-Bana okula gitmemen için geçerli bir manzeret söyle.
-Sana bir değil iki bahane söyleyebilirim anne;
1.Öğretmenler beni sevmiyor,
2.Öğrenciler de beni sevmiyor.
Peki sen bana iki bahane söyle bakalım.
_:@SEN 45 YAŞINDA KOSKOCAMAN BİR ADAMSIN bu bir ve SEN BİR OKUL MÜDÜRÜSÜN, HAYDİ ŞİMDİ NAŞ NAŞ(ya da marş marş)

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:23 PM
Adam iş hanındaki çaycıya sorar."Bir günde kaç demlik satıyorsun ?" Çaycı "Aşağı yukarı on demlik satarım." Onbeş demlik satmak istermisin ? Çaycı " Tabi " Öyleyse bardakları tam doldur.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:23 PM
Çocuk ağlıyormuş
- Babam çekici eline vurdu.
- Peki sen niye ağlıyorsun?
- Önce gülmüştüm de.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:23 PM
Adamin birinin papagani varmis. Ama cok ickici iymis.
Bir gun sahibi eve iki sise viski getirmis ve papaganina
ulan bunu icersen tuylerini diri diri yolarim demis

gitmis arkadasini davet etmeye. Aksam geldiginde bakmis
papagan sarhos kendi tuyunu kendi yoliyormus.``Benim icin fark etmez``diye

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:23 PM
-Necmettin Dede bak savcılara...
-Neyine bakacam be... Herşeye çare buldular, şu siyaset yolunu açmaya bir çare bulamadılar... Ayıptır be...
-Aiihmmm...
-Konuşma bee, şuna bak... Yürüyün... Bak para var orda para... At onu cebine...
-!...
-Necmettin Erbakan 1997... Hıııhh... 28 Şubat'tan yeni çıkmışım... Herkes karşımda... Hapse atmak istiyorlar... Altınoluk'u tercih ettim... Neden Altınoluk dersen, özel bir nedeni yok... Tamamen yargısal...
-Hop... Hop... Hooop...
-Zıplama kız gardiyan gibi. Başım ağırıyo zaten... Nasıl yapıyo deden?...
-Tamamen yargısal...

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:23 PM
Amerika'da adamın biri işine giderken birden anormal bir trafiğin içine düşer,ama trafik bir milimetre bile kıpırdamamaktadır. Bir süre sonra arabasının yan camına
birisinin tıkladığını görür ve camını açar.

-Ne var, ne olmuş acaba ???

-Teröristler Bush'u yakaladılar.... Eğer 1 Milyar dolar verilmezse, üzerine benzin döküp yakacaklarmış.


-Haa şimdi anladım bu trafiği...


-Yaa işte onun için herkesten biraz yardım topluyoruz.


- İnsanlar ne kadar veriyor ortalama olarak ?




-Valla yaklaşık olarak 5'er litre...!!!

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:24 PM
İstanbul'a yeni gelen köylü, ku­ yumcu dükkânının vitrinini merakla inceliyordu. Kuyumcunun çırağı, onunla alay etmek için:

Hemşerim, dedi, ne bakıyor­
sun öyle?
Hiç... Bu dükkânda ne satılır
diye merak ettim de...
Çocuk güldü:

Eşek kafası satılır.
Allah versin... Alışverişiniz yolunda olmalı...
Nereden bildin, dayı?
Baksana, koca dükkânda seninkinden başka kalmamış.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:24 PM
Ressam galeri sahibine sergide resimlerinin ilgi görüp görmediğini sordu. Galeri sahibi şöyle cevapladı:

- Sana bir iyi bir de kötü haberim var. İyi haber: Bir beyefendi senin resimleri inceledi ve sen öldükten sonra bu resimlerin kıymetlenip kıymetlenmiyeceğini sordu. Ben de evet dedim. Bunun üzerine 15 resmin tamamını satın aldı.

'Harika' diye bağırdı ressam. 'Peki kötü haber ne?'

- Adam senin doktorundu...

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:24 PM
Adam yanındaki arkadaşıyla konuşuyordu:
- Karım üçüz doğurdu. Doğum esnasında da "Üç Silahşörler"i okuyormuş. Demek ki Üç Silahşörler bayağı etkili bir kitapmış!
Arkadaşı güldü ve :
- Doğum esnasında kitap okumak bu kadar etkiliyse, yat kalk Allah'ına şükret ki karın o sırada "Kırk Papağan" kitabını okumuyormuş!

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:24 PM
Adam arkadaşına sordu:
- Gözüm çok ağrıyor. Çaresi ne acaba?
- Valla, evvelki yıl da benim dişim ağrıyordu; söküp attım!

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:24 PM
Kadın 7-8 yaşlarındaki oğluyla alışverişe çıkar. Oğluna da
bir tişört alırlar. Tişörtçüden çıktıktan bir süre sonra
yağmura yakalanıverirler. Daha 10-15 dakika geçmeden tişört
çekiverir. Kadın hışımla mağazaya döner, tam ağzını
açacakken mağaza sahibi pişkin pişkin çocuğa döner:
-"Yahu görmeyeli hemen de büyüyüvermişsin, bak eski
tişörtlerin sana küçük geliyor!"

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:24 PM
isa mesih, bir gün çölde gezinirken, ağlayan bir ihtyar görmüş ve yanına yaklaşıp, derdini sormuş. ihtiyar:
- kaybolan oğlumu arıyorum ama artık umudu kesmek üzereyim..
deyince isa mesih yaşlı adama acımış ve:
- oğlunu beraber arayalım..
demiş. ve sonra sormuş:
- peki, oğlunu tanıyacağımız bir işaret, bir iz var mı? mesela doğum lekesi filan...
ihtiyar:
-evet, oğlumun ellerinde ve ayaklarında çiviler vardı...
isa mesih'in gözleri dolmuş ve haykırmış:
-baba!!!
ihtiyar da haykırmış:
-pinokyo!!!

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:25 PM
Sivaslının teki bir gün kayseriye gider. Haliyle karnı ackan adam bi lokantaya girer ve bir tacak çorba ister. Çorba geldiğinde adam şok olur çünkü çorbanın içinde bir adet çorap vardır. Adam sinirlenir ve garsona ''ulan bu ne bee çorbamın içinden çorap çıktı'' deyince garsonda adama ''ne bekliyosun len dangalak takım elbisemi olcaktı'' demiş.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:26 PM
Adamın birine bir çekilişten bir haftalık bir tatil çıkmış.Bu bir hafta boyunca adamın her istediği olacakmış.Emirlerini bekleyen bir adam,yiyecek içecek dilediği kadar,deniz,kum,fıstık gibi kızlar istediği zaman beraber olabilecek,vs.Adamın tabi en hoşuna giden dilediği kızla birlikte olbileceği imiş.Adam birinci gün gitmiş kumsala uzanmış.Bakmış afet gibi bir sarışın ona gülümsüyor hemen adama onunla birlikte olmak istediğini söylemiş.Adam bir işaret vermiş kız gelmiş ve adamla birlikte olmuş.
Biraz dolaşayım demiş adam ve yürümeye başlamış.Birden gaz sıkıştırmış ve adam ossurmuş.Yanındaki adam da" buranın birkuralı var sana söylemediler mi burada ossuranı düzerler demiş ve adamı orada becermiş.Adam hemen oradan ayrılmak istediğini söylemiş.nedenini sorunca:"Benim şey kırkyılın başı bir kalkar ama bu göt günde 5 kez ossurur" demiş.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:27 PM
Adamın tek geçim kaynağı olan ineği hasta olmuş. İneği alıp veterinere götürmüş. Veteriner muayeneden sonra; bu inek 3-5 gün sonra ölür demiş.
Adam çaresiz bir durumda Allah'a; "Eğer inek ölmezde yaşarsa, senin için 15 gün ocuç tutacağım" diyerek dua etmiş.
İnek 3-5 gün sonra ölmemiş, adamda sözünde durup 15 gün orucunu tutmuş. Ama inek 16.gün ölmüş.
Adam Allah'a hitaben; "Sen beni keriz mi sandın?... Ölen ineği gelecek yıl keseceğim kurbana sayar, tuttuğum orucu da ramazan ayında tutacağım oruçtan düşerim" demiş.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:28 PM
İnşaat sektöründe çalışan bir işçi patronuna önceki gece gördüğü rüyayı anlatmaya başlar:

ikimizde uçakta giderken aşağıya düşüyoruz.siz bal çukuruna ben bok çukuruna der.tabiki bunu söyledikten sonra patron kasılır:

eee patronluk işte der.

bunun üzerine işçi:garip olan bu zaten ikimizde birbirimizi yalayarak temizliyoruz.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:28 PM
Adamın tembel mi tembel bir uşağı vardı. Bir gün uşağını üzüm ve incir almak için çarşıya gönderdi. Uşak getire getire yalnız üzüm getirmişti. Efendisi"Ne zaman seni bir iş için göndersem, birkaç işi birden yapmalısın!" diye azarladı uşağı.
Aradan bir süre geçti. Tesadüfen adamcağız hastalandı ve uşağını doktor çağırmaya gönderdi. Uşak doktorla birlikte kâri, gassal ve mezarcıyı da yanında getirmişti.
Adam yine çıkıştı uşağına:
-Bunları ne diye getirdin yanında? Sana yalnız doktor çağır demedim mi?
- Efendim, 'ne zaman seni bir iş için gönderirsem, birkaç işi birden yapmalısın' dememiş miydiniz? İşte ,tedaviniz için doktor getirdim. Tedavi kâr etmezse, başınızda Kuran okusun diye kâri getirdim. Cesedinizi gasletmesi için gassal ve gömmek için de bir mezarcı getirdim!

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:28 PM
çocuğun biri annesine sormuş.anneciğim ben nasıl oldum demiş.anneside yastığımızın altına şeker koyduk sen oldun demiş.çocukta birgün kendi yastığının altına şeker koymuş.sabah bakmış yastığının altı karınca ile dolmuş 4,5 tanesi bunu ısırmış oda demişki ulan şimdi 4,5 tanenizi vurup öldürürdüm ama baba yüreği dayanmıyor demiş

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:29 PM
Yaşlı amca artık eşine yanaşamaz duruma gelince kendisini üroloji doktoruna muayene ettirmeye karar vermiş, Ürolog, amca nedir derdin anlat bakalım demiş, yaşlı amca ah oğul evvelden bu meret çok iyi çalışırdı son zamanlarda artık iş görmez oldu şuna bir bakıver bakalım bu meret çıkık mı kırık mı nedir?
- Doktor, peki amca çıkart bakalım donunu demiş, amca çıkartmış, doktor uzaktan söyle bir bakmış bakmış, amca bu ne çıkık ne kırık bu bıkık bıkık demiş,

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:29 PM
Adamın teki yeni bir araba almış.. Yolda gidiyormuş.. 70-80 km civarı.. Sonra yanından jet gibi bi vosvos geçmiş geçerkende vosvosun içindeki, adama bağırmış:
- Heyyyt koçum sen vosvosu biliyo musun?
Adamımız sinirlenmiş bu sözler üzerine ve basmış gaza 100 km ile gidiyor.
İlerde vosvosu görmüş ve gazlayıp geçmiş... 5 dk sonra yine vosvos jet gibi adamımızın yanından geçmiş, adam yine aynı şekilde..
- Sen vosvos'u tanıyo musun?? Adamımız iyice kızmış..
Kendi kendine "lan ne biçim araba almışım.. vosvos bile geçiyo bee" demeye başlamış..Ve basmış gaza... 150 km civarında filan giderken dikiz aynasına bakmış yine aynı vosvos arkadan hızla geliyor. Yine aynı olaylar olmuş.
Vosvosun şoförü..:
- Sen biliyo musun vosvosu ha? demiş.
Adam yine sinirlenmiş aradan yarım saat filan geçmiş, adam ilerde aynı vosvosun bir ağaca bindirdiğini görmüş.. Hemen durmuş ve vosvosun şöförünün yanına gitmiş ve demiş ki..:
- Bak görüyosun dimi o kadar hızlı gitmenin sonucunu.. Bana ööle "vosvosu biliyo musun" diye laf atacağına önüne baksaydın ya..
- Abi yanlış anlama, ben eğer biliyorsan frenin nerede olduğunu soracaktım...

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:29 PM
Tahsilli bir genç zengin bir adamın kızını istemeye gitmişti. Adam delikanlıyı görür görmez pek beğendi ve onu kendine damat yapmak için şöyle dedi:
- Benim üç kızım var. Hiçbiri de evlenmedi. Rahat bir evlilik yapmalarını istiyorum. Bu yüzden her birine düğün zamanı yaşına göre para vermek istiyorum ki koca evine eli boş gitmesinler. Mesela onsekiz yaşında olana onsekiz milyon tümen, yirmibeş yaşında olana yirmibeş milyon tümen, otuziki yaşında olana da otuz iki milyon tümen vermek niyetindeyim. Hangisini isterseniz, benim için farketmez.
Delikanlı biraz düşündükten sonra sordu:
- Afedersiniz, sizin yüz yaşında kızınız var mı?

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:29 PM
Bektaşinin birini ramazanda içki içtiği için yaka paça kadıya götürürler.Kadı bektaşiyi görür görmez:
--Behey kafir! Bu yaşta hala içiyorsun bu zıkkımı.utanmıyor musun?Bilmiyor musun haram olduğunu, der.
--Sırtınızdaki ipek kaftanda haramdır,diye karşılık verir, Bektaşi.
Kadı:
--bunun içine pamuk katarlar.
Bektaşi:
--bu zaman da doğru adam mı kaldı,içkiye de yarı yarıya su katıyorlar!!!

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:30 PM
Harun Reşit rüyasında bütün dişlerinin döküldüğünü gördü. Sabahleyin bir rüya tabircisi çağırdı. Tabirci "Emirülmüninin'in ömrü uzun olsun. Tüm akrabalarınız sizden önce ölecekler" diye yorumladı rüyayı.
Harun Reşit "Huzurumda böyle üzücü sözler ettiği için yüz değnek vurun şu adama" dedi ve başka bir rüya tabircisi çağırdı. Rüyasını ona anlattıktan sonra rüya tabircisi "Emirülmüminin bütün akrabalarından çok yaşayacak" dedi.
Harun Reşit "Bu tabir de ondan pek farklı değil ama söylemeden söylemeye fark var." dedi ve rüya tabircisine yüz dinar verdi.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:30 PM
İngiliz Kralı, vergileri çok da ağırlaştırdığı bir dönemde, gizli bir yolculuk yapmak zorunda kalmış. Elinden geldiğince kılık değiştirmiş ve yolculuğun ilk gecesinde bir handa kalmış. Sabah kahvaltısında 3 yumurtalı bir omlet yedikten sonra, ücretin ne kadar olduğunu sormuş. Hancı:
-"15 altın!" demiş. Kral afallamış, çünkü bu para büyük bir paraymış:
-O ne yahu? Yumurta kıtlığı mı var bu yörede?
Daha geceden kralı tanımış olan hancı, gülümseyerek cevap vermiş:
-Yok efendim, yumurta kıtlığı yok da, adam gibi kral kıtlığı var

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:30 PM
Saf köylü,kente iş için gelmiş.Bir evin bahçesinde gördüğü papağanın renk renk tüylerine hayran olur.
-Allahım... ne güzel yaratıklar var...
Tam o sırada papağan konuşmaya başlar:
-Ne bakıyorsun?
Köylü,neye uğradığını şaşırır:
-Kusura bakma hemşerim.seni kuş sandımda... :)

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:31 PM
Bir gün Gazneli Mahmut sırtında diken taşıyan zayıf mı zayıf bir ihtiyar gördü. Haline acıyıp "İhtiyar! Şu sıkıntıdan kurtulmak için iki üç altın mı istersin, bir eşek mi ? İki üç koyun mu, bir bağ mı? Dile benden." dedi.
- Altını ver, belime sarayım. Eşeğe binip koyunları önüme katayım. Bağa gidip ömrümün sonunda duacın olayım.
Sultan bu cevabı beğendi ve ihtiyarın dileklerini yerine getirdi.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:32 PM
Bir arap devesini kaybetmişti. Devesini bulursa bir dirheme satacağına yemin etti. Tesadüf bu ya , devesini buldu ama gönlü onu bir dirheme satmaya el vermedi. Bunun üzerine devenin boynuna bir kedi bağlayıp cerre çıktı:
-Boynunda beşyüz dirhemlik kediyle beraber bir dirheme deve satıyorum!
Yoldan geçen bir arap bunu duyunca dayanamadı:
- Gerdanlığı olmazsa ucuz bir deve !

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:32 PM
Bir gün bi köyde cenaze omuzlarda giderken, cenazeyi taşıyanlar tabutu yere düşürür ve tabut yokuş aşağı tarladan yuvarlanmaya başlar ve dereye düşer. Derenin aşağısında bombayla balık avlayan adamlar acaba adamı bizmi öldürdük diye korkudan adamı askeriyenin tel örgülerine asarlar. Askeriyenin içinde bi asker ölü adamı düşman sanıp yaylım ateşine tutar. Ve sonra adam hastaneye kaldırılır. Hemen ameliyata alırlar. Ameliyat tam 6 saat sürer. Ameliyattan çıkan doktor şöyle der; Ameliyat uzun sürdü ama yaşama şansı var :)

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:32 PM
At satıcıları padişaha bir kaç at gösterdiler. Padişah atları beğenip satın aldı ve yine at getirsinler diye bin tümen de peşinen verdi.
Bir gün padişah vezirine dedi ki:
- Memleketteki bütün salakların adını yaz getir bana.
- Önceden yazmıştım efendim. Listenin başında da zâtı-devletlilerinin adı var.
- Neden o?
- At satanlara tanımadan etmeden para verdiniz. Salaklık değil de nedir bu?
- Peki, ya at satıcıları atları getirirlerse ne olacak?
- O zaman isminizi silip, onun yerine at satıcılarının adını yazarım!

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:32 PM
Adamcağız da hemoroitten öyle çekmiş ki,

bir tanıdığı "kahve telvesi sür" deyince, kahveyi

bol bol koyup pişirir,sonra da avuçladığı gibi

poposuna sürer.Sürer ama ağlaya sızlaya dokto-

ra koşar.

Doktor da eğilmiş,poposuna bakarken,hasta

sorar:

_ Ne var doktorcuğum?N e gördün?

_ Vallahi iki vakte kadar bir yol görünüyor.

Bir de uzun boylu birinden toplu para alacaksınız.

haa bir de mektubunuz var.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:32 PM
Adam bir gün eve gelir adam ev halkına şöyle der :
size bir iyi bi kötü haberim var
ev halkı ilk önce iyi haberi dinlemek ister adam patronum maaşımı 1 milyardan 3 milyar yaptı der ev halkı sevinçten havalara uçar şarkılar söylerler sıra kötü habere gelir adam ürkek bir ifadeyle :
işten atıldım.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:33 PM
Askerin birine sordular:
- Neden savaşa gitmiyorsun?
- Valla düşmanlardan birini bile tanımam. Onlar da beni tanımazlar. Öyleyse niye düşmanlık olsun aramızda?

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:33 PM
Sınıfın birinde dersteyiz. öğretmen sözlü yapmaktadır. sınıfın en tembel ve en çalışkan öğrencilerini tahtaya kaldırır.
önce çalışkan öğrenciye sorar:
-Söyle bakayım oğlum İstanbul kaç yılında fethedildi?
-1453 hocam
-Aferin peki söyle bakalım Süleymaniye cami'ini kim yaptı?
-Mimar Sinan efendim.
-aferin oğlum peki uzayda hayat var mı?
-Yok ama araştırmaya devam ediliyor.
-Peki otur. der hoca
otururken tembel olanın kulağına fısıldar:
-Benim dediklerimi tekrar et!
Öğretmen sorar:
-Söyle bakayım oğlum kaç yaşındasın?
-1453 hocam
-Babanın adı ne?
-Mimar Sinan efendim.
-Oğlum senin aklında varmı?
-Yok ama araştırmaya devam ediliyor...

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:33 PM
Adamın biri sinemaya gitmiş. Gişeden bilet almış ve içeri girmiş. Çıkmış, tekrar almış, içeri girmiş, biraz sonra tekrar çıkmış ve bilet almak gişeye gelmiş.
Gişedeki adam dayanamayıp sonunda sormuş :
- Bu kaçıncı biletiniz beyefendi?
Adam cevap vermiş :
- İçerde bir deli var biletimi durmadan yırtıyor!..

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:33 PM
Bir gün bir çocuk bir kapının önünde ağlarken bir kadın gelmiş ve sormuş:
- Neden ağlıyorsun, demiş.
Çocukta demiş
- Benim annem küçücük kedileri dışarı attı.
Ve kadın dedi ki
- Aaah ne üzüldüm .
Çocuk da demis
- Evet değil mi ? Bana söz vermişti ben dışarıya atacaktım ...

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:34 PM
Üç çocuk bakkala girmişler.1. çocuk ben bir lokum istiyorum demiş.bakkalda mevsim kış olduğundan lokumları kimse almaz diye sandığın en altına koymuş.lokumu almış çocuğa vermiş lokumu geri yerine koymuş.

2.çocuk bakkal amca bende bir lokum istiyom demiş.bakkal kızmış demin niye söylemedin demiş.lokumu yine yerinden almış.çocuğa vermiş çok yorulmuş bakkal.3. çocuğa sormuş sendemi bir tane lokum istiyorsun demiş.

Çocuk hayır demiş.bakkal lokumu yerine kaldırmış çok yorulmuş.Bitkin bir halde yavrum demiş sen ne istersin.

3. çocukta amca ben 2 tane lokum istiyom demiş.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:34 PM
Nüktedan biri bir bedeviyle yolculuk ediyordu. Yolda bedeviye sordu:
- Adın ne?
- Matar, yani yağmur.
- Künyen nedir?
- Ebul-gays, yani yağmurun babası.
- Babanın adı ne?
- Ebul-feyz yani akarsuyun babası.
- Annenin adı ne peki?
- Sihâb yani bulut.
- Onun künyesi ne?
- Ummul-bahr yani denizin anası.
- Allah aşkına bekle bi dakka, bir yerlerden kayık bulayım. Yoksa seninle giderken boğulacağım!

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:34 PM
Ahmet Bey beş yaşındaki oğluyla sinemaya gitmişti. Filmin ortasında çocuk tuvalete gitmek istediğini söyledi. Ahmet Bey çocuğu alıp tuvalete götürdü.Dönüşte Ahmet Bey sırasını bulamadı. Karanlıkta ilk sıranın başında oturan beye:
- Afedersiniz, demin çıkarken ayağınıza basmış mıydım?,
Diye sordu. Özür dilenmesini bekleyen adam cevap verdi:
- Evet.
Ahmet Bey memnuniyetle çocuğuna döndü:
- Gel Mesut, gel, yerimizi bulduk!

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:34 PM
Gazete satıcısı, tuttuğu köşesinde bağırıyordu:
- ikinci baskııı... 100 bin lira... ikinci baskııı... 100 bin lira...
Birisi parayı ödedi, gazeteyi aldı gitti. biraz sonra geri dönüp, söylenmeye başladı:
- niye yalan söylüyorsun? 100 bin liraya sattığın gazetenin üzerinde "fiyatı 50 bin liradır" yazıyor.
Gazete satıcısı, pişkin:
- aman amca! sen gazetenin her yazdığına inanacak kadar saf mısın?

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:35 PM
Bir kari-koca cok kotu bir kaza gecirirler.
Kadinin yuzu tamamen yanar. Plastik cerrahlar kadinin yuzunu eski haline getirebilmek icin deriye gerek oldugunu ama kadindan deri alamayacaklarini soyleyince kocasi deri vermeye Gonullu olur.
Fakat kocasindan alinacak deri popo bolgesinden alinacaktir..
Adam bu bilginin karisina soylenmemesini ister cunku moralinin bozulacagindan cekinmektedir.
Ameliyat tamamlandiktan sonra kadin eskisinden de guzel gorunur.
Her goren bu muhtesen guzellik karsisinda hayrete dusmektedir.
Birgun kadin kocasi ile basbasa kaldiginda ;
- "Hayatim cok tesekkur ederim. Benim bu halim senin Sayende. Sana nasil tesekkur etsem?"
...deyince kocasi cevap verir :
- "Tesekkure gerek yok hayatim. Annen seni her optugunde ben gerekli mutlulugu duymaktayim zaten"..

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:35 PM
40 yaşlarındaki kadın kalp krizi nedeniyle hastaneye yatırılmıştı.Kendinden geçmis durumdaydı. Doktorlar kurtarmak için çilgınlar gibi uğraşıyordu..Tam bu sırada Tanrı kadına göründü.
-"Yanına geliyorum Tanrım," diye inledi kadın.
-"Hayır," diye cevap geldi yücelerden,"daha önünde 35 yıl, 2 ay, 8 gün var..."
Kadın nihayet kendine gelmişti. Doktorlar mutluydu. Kadın daha da mutluydu.
Biraz iyileşince kesenin ağzını açtı.
Yüzünü gerdirdi.Liposuction yaptırdı.Göğüserini silikonla dikleşirildi.Kadının ısrarlarına dayanamayan hastane yönetimi bir kuaförün gelip saçlarını platine boyamasına izin vermişti.Artık bomba gibiydi kadın. Kendini çok iyi hissediyordu.
Hayatının kalan bölümünü mutlu bir biçimde geçirmeye hazırdı.Nihayet taburcu oldu.
Dışarıya çıkıp temiz havayı içine çekti.
Taksiye binmek üzere caddenin karşısına geçerken bir ambulans çarptı kadına.
Vahimdi durumu. Derin karanlığa doğru kayarken sordu:
-"Ulu Tanrım, sen her şeyi daha iyi bilirsin, ama hani önümde daha 35 yıl vardı?"
Tanrı'nin cevabı şöyle oldu:
-"Tanıyamadım..."

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:35 PM
Adamın biri yaslıymıs ama cokda zenginmis isteyipte becermedgi kadın kalmamıs.birgün bir ayagının cukurda oldugunu anlayıp servetini birine vermek istemis.ama bunun bir sart ile olacagını duyurmus.adamın sartı ise bir havuzun içinde 2 timsah 1 köpek balıgı ve bir kaç tanede su yılanı olack ve havuzda yüzene servertini verecekmis.gün gelmis herkes havuzn etrafında toplanmıs herkes ölürüz derken..Birisi fıst atlamıs ve diger taraftan cıkmıs.yaslı adam gelip

-"servetim senindir" demis

-"adam ise servetinin amına koyim beni hangi ****** cocugu itekledi"...:))

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:35 PM
Efendim Allah gecinden versin. Beyaz, 95 yaşına gelmiş. Rahatsız.
- "Çagıgın bütün ailemi.. Ogullagımı, kızlarımı, togunlağımı..
Onlaga bir sıg vegeceğim.. Benim için çok önemli big sıg.. Bu sıgla mezaga gitmek istemem.."
Bütün aile, çoluk, çocuk, torun toplanıyorlar yatağın etrafına.
Hepsi Beyaz'a doğru eğiliyor. İhtiyar adamın artık fısıltı haline gelen konuşmasını duyabilmek için.
- "Unutmayın.. Bu çok gizli big sıg" diyor Beyaz.
Tüm nefesler kesiliyor odada. Sinek uçsa duyulacak.
- "Çok güzel çocuklag" diyor Beyaz. "İşte benim hayat boyu sakladığım sıggım.."
Son bir nefes daha alıyor. Dudakları kıpırdıyor:
- "Rrrrrrrrrrrrrrrrrr!."

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:36 PM
adamın biri birgün lokantaya gitmiş yemeği fazla kaçırınca wc ye gitmiş fakat wc doluymuş.çok sıkışan adam kendini hemen dışarı atmış ve wc aramaya başlamış. bulamayınca bir eczeneye girmiş.
-Zeki mürenin kasedi var mı demiş
-eczaneci yok deyince
adam:SIÇARIM BÖYLE ECZANENİN İÇİNE DEMİŞ.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:36 PM
kadını biri falcıya gider falcı ona 40 yaşına kadar o kadar acı çekeceksin o kadar acı çekeceksin ki der kadın heyecanla ya 40 yaşından sonra diye sorar falcı ondan sonra da alışacaksın der.

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:37 PM
Bir avcı ormanda bir oduncuya rastlayıp sordu:
- Arslanın ayak izini gösterebilir misin bana? Avlayacağım da.
- Buralarda bir arslan gördüm. Çabuk ol, yetişirsin ona.
Zavallı avcının rengi uçtu yüzünden; titremeye başladı:
- Ben arslanın ayak izini sordum ; arslanı değil!

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:37 PM
Birini döven bir adam hakimin karşısına çıkarılmış,
Hakim sormuş :
- Nerede yaşıyorsun?
- Orda burda...
- Ne iş yaparsın?
- Onu bunu...
- Barda dövdüğün adamı önceden tanıyor musun?
- Söyle böyle...
- Ne demek yani nerden tanıyorsun?
- Ordan burdan...
Hakim artik dayanamamış :
- Anlaşıldı, götürün bu adamı tikin içeri!..
İki jandarma adamın koluna girmiş götürürlerken adam hakime seslenmiş:
- Heeeey bi dakika!.. Ne zaman çıkıcam ben burdan!..
Hakim de ona seslenmiş:
- BUGÜN YARIN!...

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:37 PM
adamın biri iddacı diye bi dükkan açar.
ne iş yaptığını merak eden 2 zabıta dükkana girip:
-sen ne yapıyosun. demiş
-iddaya girerim abi.
-nasıl oluyo.
-bak şimdi abi ben gözümü çıkarıp masaya korum.demiş iddacı zabıtalar inanmayıp
-olur mu len oyle şey.deyince
-marmısınız iddaya 100 ytlye.diye atlamış iddacı
bi süre bekleyen zabıtalar.tamam demiş 100er ytlyi koymuşlar
iddaci gözünü çikarıp masaya koymuş ordan alıp yerine takmış zabıtalar sinir olup gitmişler
birkaç gün sonra zabıtalar iddacıya gene giderler hem bu sefer yeni maaş almışlardır
dükkana girerler kimse yok 5-10 dk. sonra iddacı karşıdaki kahveden çikip gelir
-hoşgeldiniz abiler ne istersiniz girelim mi iddaya
-nasıl olcak
iddacı .
-benim penisim dörtgen, ama bu sefer 500 ytl tamam mı
zabıtalar çok şaşırır dörtgen olur mu hiç diye konuşurlar kendi kendilerine
bi süre düşünüp
-tamam len. derler
iddacı fermarını açar
zabıta-hani len normal işte
iddacı- allah allah bi ellesene abi
zabıta-hani oğlum yok bişey
iddacı diğer zabıtaya dönüp
-abi bide sen ellesene
zabıta-olmadı işte benimkinden bi farkı yok
iddacı-tamam abi siz kazandınız alın size 1000ytl
zabıtaların ardından hemen kahveye koşan iddacı
-evet beyler zabıtalrın eline verdim şimdi paraları göreyim.........

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:38 PM
Kayseri'ye yeni gelen yabancı, ayakkabısını boyatırken boyacıya takılmış:
- Siz Kayserililer esegi boyayip babaniza satarmissiniz. Nasil yapilir bu is?
Boyaci, firca sallamayi sürdürerek:
- Iste, demis.
- Esegi böyle boyariz!

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:38 PM
padişahım biri bir gün beni bir kerede güldürecek ve bir kerede göt edecek birini arıyorum demiş eğer bir kerede güldürmeyi ve göt etmeyi başaran biri olursa benim kızımı alıcak ve kral olucak demiş,fakat başaramayanların kelleleri kopucak demiş. bir kişi gelmiş güldürememiş iki gelmiş olmamış üç gelmiş onunda kellesi gitmiş derken namık kemal gelmiş ve padişağın karşısına geçmiş. padişah evet başla demiş namık kemal direk padişahım daşağını yerim demiş.padişahın hoşuna gitmiş ve padişah kahkaha atmış ve namık kemal hemen padişaha demiş ki hoşuna mı gitti yarrağım...

GooD aNd EvýL
08-24-2007, 03:38 PM
Babası oğluna öğüt veriyordu,

-Bugünün işini yarına bırakmayacaksın.

Oğlu hemen annesine sesleniyor:

-Anne! Yarına bıraktığın baklavayı getir de bugün yiyeyim.