PDA

Tam Sürümü Görüntüle : Karışık Fıkralar


Sayfa : 1 2 3 4 5 6 [7] 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 10:09 PM
Bir gün fenerle galatasaray maç yapıcaklarmış ama fenerli futbolcular çok üzgün.Ümit Özat takım kaptanı olaraktan arkadaşlarına sormuş:arkadaşlar niye canınız sıkkın, bi sorunmu var?kaptanın bu sorusuna appiah cevap vermiş:biz galatasarayla oynamak istemiyoruz çünkü onları hep yeniyoruz ve hiç zevk almıyoruz zaten maçın sonucu önceden belli demiş.arkadaşlarının bu halini gören alex tamam arkadaşlar şöfere söyliyelim beni burda indirsin ben bi taksiye atlar ali samiyene gider tek başıma oynarım demiş.arkadaşları çok sevinmiş ve eğlenmeye gitmişler.Maçın ilk yarısı bittiğinde fenerli futbolcular sahaya gelmiş ve skorboarda bakmışlar bide ne görsünler fenerbahçe 5-0 önde!tabii çok sevinmişler laila'ya gidip bunu kutlamışlar.45 dakika sonra yine sahaya gelmişlermaç bitmiş ama durum 6-0.Fenerliler yine sevinmişler ve alexi kutlamak için soyunma odasına gitmişler.bakmışlar alex duvarları yumrukluyor tabi hemen onu sakinleştirmişler sonrada 6-0yendiğini,üzülmemesi gerektiğini söyleyince alex şu cevabı vermiş:maçın 46.dakikasında kırmızı kart görmeseydim farkı dahada açabilirdim!!!!!!!

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 10:10 PM
Bir devrin tüm as ve klas futbolcuları cennette buluşmuş. Cennetin baş meleği de futbol meraklısıymış. Şeytanı çağırtmış: -"Cennetle cehennem arasında bir maç düzenleyelim ne dersin?" -"Boşuna oynamayalım, biz kazanırız", demiş şeytan. -"Olur mu en iyi futbolcular bizde, ne kadar da kötü futbolcu varsa sizde..." Şeytan şeytanca gülümsemiş: -"Ama bütün hakemler de bizde..."

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 10:11 PM
Bir gün Şenol Güneş Brezilya milli takımı antrenörü Scolari ile karşılaşmış.
- Hocam sen bu takımı nasıl seçtin de şampiyon oldunuz? demiş.
- Çok kolay zekalarına göre seçiyorum. Bak mesela sana bir örnek vereyim demiş ve Ronaldo'yu çağırmış.
- Ronaldo'ya oğlum söyle bakayım senin annenin ve babanın çocuğu olan ama senin kardeşin olmayan kimdir?
Ronaldo biraz düşünmüş, "tabiiki ben oluyorum" demiş. Şenol Güneş bundan çok etkilenmiş. Türkiye'ye döner dönmez İlhan Mansız'ı çağırmış.
- İlhan sana bir soru soracağım eğer bilirsen bu hafta seni takıma alırım, bil bakalım annenin ve babanın çocuğu olan ama kardeşin olmayan kimdir?
İlhan biraz düşünmüş işin içinden çıkamamış, biraz zaman istemiş ve hemen koşmuş Hakan'ı bulmuş.
- Hakan, annenin ve babanın çocuğu olan ama kardeşin olmayan kimdir?
Hakan cevap vermiş: Benim tabii ki, İlhan sevinçle Şenol Güneş'in yanına dönmüş:
- Sorunun cevabını buldum hocam: Hakan'mış.
Şenol Güneş köpürmüş:
- Vay salak herif, Hakan olur mu hiç, doğru cevap Ronaldo idi!..

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 10:11 PM
son maç şampiyonluk maçın da bir fb li bir gs li iddaya girmişler fb şampiyon olursa gs 1000 ytl vercekmiş eğer gs şampiyon olursa fb de 10000 vercekmiş maça giderken fb nin 1000 parasını çalıyorlar fb li söylemiyor paranın çalındığını şampiyon cimbom oluyor sonun da fb 11 kişilik bifotbol takımı oluyor

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 10:12 PM
fıkra Gibi Yaa (gsliler buyrun)
7900
Lodos Fırtınası
Aman o ne lodos firtinasi... Istanbul'un her yani sismiş, denizi kabarmis dalga dalga, lodos kiyameti desek yerinde olacak... Günlerden 30 Aralık 1911.

Yilbasina bir gün kalmis, evlerde kestaneler çiziliyor, hazirlik
girla...

Vapurlarin kalkis saatleri birbirine girmis, kalkip kalkamiyacaklari bile meçhul. Ama kalkan bir vapura zor bela yetisen dört Galatasarayli oyuncu, dalgalarla mücadele eden vapur'un içerisinde, Fenerbahçe ile oynayacaklari maç'a dogru yol aliyorlardi.. Galatasaray olarak Fenerbahçe karsinda oynadiklari ilk üç maç'ta da galip gelmislerdi, 2-0, 3-0, 5-0, eh, heyecanli degillerdi pek, ama lodos onlari perisan ediyordu.
Kadiköy'e geldiklerinde diger takim arkadaslari ile bulusacaklardi, ama iskelede sadece iki arkadaslarini gördüler. Önce pek üstünde durmadilar, nede olsa Union Kulüp Stat'inda (Fenerbahçe Stati) diger arkadaslarini bulabileceklerini ümit ediyorlardi. Alti Galatasarayli oyuncu yollandilar Stat'a... Baskan Ali sami Yen onlari orada buldu, baska da kimse yoktu. Ali Sami Yen oynamak istiyordu ama sakatti, maç saati de yaklasiyordu, yedi Galatasarayli oyuncunun gözleri saat'in üzerindeydi, ne gelen vardi, ne giden! Aralarinda konusup, oyunun ertelenmesini istediler; Istanbul sehri bir lodos afetine yakalanmis, vapurlar iptal olmus, oyuncular gelememis, bu maç böyle oynanirmi, iptal en dogal hakkimiz diye düsündüler elbette.
Ama rakip takim Fenerbahçe buna razi olurmuydu hiç? Bizim yedi kisi kalmis Galatasaray takimimiza, "Sahaya çikmazsaniz, hükmen yenik sayilirsiniz!" diyip, tutturukluklarina devam edince, Galatasaray ruh'u bunu kaldirirmi, yenileceksek, aslanlar gibi çikariz, saha'da yeniliriz diyip, yedi kisi çikip, oynamayi kabul ettiler. Bir önemli sorunlari daha vardi, kaleci yoktu! Lodos firtinasi yüzünden, kalecimiz de gelemeyenler arasindaydi! Ali Sami Yen kaleci olmayi kabul edince, biri kalede olmak üzere, yedi Galatasarayli Aslan, gururla saha'ya yayiliverdiler.
Ali, Bekir Bircan, Horace Armitage, Celal, Idris, Emin Bülent ve kalede Ali Sami Yen. Hey gidi ASLANLAR hey, yelelerini diklettirip, pençelerini çikarip, gerinip, rakiplerine baktilar. Onbir tane Kanarya, lodos'un da etkisi ile biraz ürperdi ama, içlerinden de kis kis güldüler, arenaya sadece yedi aslan çikabilmis, saha vicik vicik, alirlardi elbet bu maçi! Aman Allahim oda neydi? Saha'da kükreyen aslanlar sanki yüzlerce oluvermisti... Ali Sami Yen'in durdugu kale, rakipleri tarafindan ziyaret bile edilemedi, 90 dakika boyunca top bir adet kere eline bile gelmedi... Aslanlar hem atak yaptilar, hemde kalelerine kimseyi yaklastirmadilar. Ne lodos, ne vicik vicik bir saha, nede onbir kisilik rakip takim onlarla bas edemedi.
Galatasaray, Fenerbahçeyi 30 Aralık 1911 günü, yedi kisi ile, 7 - 0
yendi.

Aslan Galatasaray'i lodos afeti bile durduramamis, büyük ruh'u ile, yedi kisi ile oynadigi maç'tan alninin akiyla çikmisti. Yani Infaz gerçeklesmisti.
Evlerinde yilbasi gecesi için kestane çizen aileler ise, haberi alinca çok sasirip, Fenerbahçe kestaneden beter çizilmis diyip, gülüsmüslerdi diye büyüklerimden hep duyarim!!!! O gece lodos tüm gücü ile devam etmis, bizim Aslanlar ise vapurlar iptal oldugundan, geceyi rakiplerimizin evlerinde geçirmek zorunda kalmislardi.
Bence, bizimkiler bir güzel uyumustur da, karsi tarafi tam bilemiyorum! Nede olsa tatli tatli uyurlarken bir iki kükreme sesi çinlatmislardir o evlerde Aslanlarimiz, rakiplerimizin tetikteki uykularini bölen!
Iste Galatasaray ruh'u, inanci ve gerçeklerinden bir tanesi daha.
Bir rivayete göre, ne zaman lodos firtinasi çiksa, rüzgar'in içerisinden bir kükreme sesi yayilirmis Kadiköy semalarina, içleri ürperten, dolana dolana Fenerbahçe Stat'ina yayilan... Ali Sami Yen'in, Ali'nin, Bekir Bircan'in, Horace Armitage'in, Celal'in, Idris'in, Emin Bülent'in sesleri, hani artik bizlere bulutlarin arkasindaki o güzel yerden bakanlarin kükremeleri bunlar.
Selam sizlere kahramanlar, selam

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 10:12 PM
Cimbom vardır salak gibi ismini sorarsan aptal gibi soyismi adından belli; çulsuzdur her halinden belli; bela arıyor çok feci; fener geldimi kaçıp korkar karı gibi;beşiktaş ı sorarsan gs den farkı nedir; aptallık kupası aldı diye sevinir aptal gibi; sevinmeleri boşuna bebekler sevinemez sevinsede fazla belli etmez.

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 10:12 PM
birgün karsiyakalı bir cocuk göztepe-karsiyaka maçına gidiyormuş. demişki anam tavuk babam horoz olsaydı bende civciv olurdum demiş, sonra anam koyun babamkoç olsaydı bende kuzu olururdum demiş .Bunu duyan göztepeli taraftar demişki senin anan ****** baban peze.. olsaydı ne olurdun demiş , çocuk sırıtarak göztepeli olurum demiş

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 10:13 PM
Spor yazarları fenerbahçe(şikebahçe)nin türkiye kupasını kazanamamından konuşurken 3 gün sonra Beşiktaş-Fenerbahçe türkiye kupası final maçı oynanacaktır.Tartışma konusu fenerbahçenin kupayı alamamasıdır.Ve spor yazarlarından biri konuşmaya başlar ve şu sözleri sarfeder
-Fenerbahçe son türkiye kupasını alalı 24 yıl oldu ve o sene bi çocuğum doğdu oğlum büyüdü askere gitti geldi evlendi ve çocuğu oldu ama fenerbahçe hala kupa alamadı...

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 10:13 PM
Bir gün Şenol Güneş Brezilya milli takımı antrenörü Scolari ile karşılaşmış.

- Hocam, sen bu takımı nasıl seçtin de şampiyon oldunuz? demiş.

- Çok kolay, zekalarına göre seçiyorum. Bak mesela sana bir örnek vereyim demiş ve Ronaldo'yu çağırmış. Ronaldo'ya, “Oğlum söyle bakayım, senin annenin ve babanın çocuğu olan ama senin kardeşin olmayan kimdir?” Ronaldo biraz düşünmüş,

"Tabii ki ben oluyorum" demiş. Şenol Güneş bundan çok etkilenmiş. Türkiye'ye döner dönmez İlhan Mansız'ı çağırmış.

- İlhan sana bir soru soracağım, eğer bilirsen bu hafta seni takıma alırım. Bil bakalım, annenin ve babanın çocuğu olan ama kardeşin olmayan kimdir?

İlhan biraz düşünmüş işin içinden çıkamamış. Biraz zaman istemiş ve hemen koşmuş Hakan'ı bulmuş.

- Hakan, annenin ve babanın çocuğu olan ama kardeşin olmayan kimdir? Hakan cevap vermiş:

“Benim tabii ki” İlhan sevinçle Şenol Güneş'in yanına dönmüş:

- Sorunun cevabını buldum hocam: Hakan'mış. Şenol Güneş köpürmüş:

- Vay salak herif, Hakan olur mu hiç, doğru cevap Ronaldo idi!..

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 10:13 PM
Müfettişin biri, İlköğretim okulu 2. sınıflardan birine teftiş için gider. En arkada oturan mahçup bir öğrenci, müfettişin dikkatini çeker.
-Söyle bakayım evladım, alfabemizde kaç harf var?
-25 tane öğretmenim der ve başlar harflerin adını söylemeye.
-Müfettiş olmadı oğlum, 4 harfi söylemeyi unuttun tekrar say bakalım der.
-Sonuç yine aynı....
Bu sırada uyanık bir öğrenci hemen söz alır.
-Öğretmenim o fenerlidir. U .E. F. A yı bilmez.

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 10:13 PM
bir gün bir fenerli ve bir cimbomlu kavga ediyormuş kavganın sonunda her zaman olduğu gibi fener kazanmış cimbomlular utançlarından yüzlerini dahi kaldıramıyorlarmış. tabi cimbomlu biri hiç dik yürüyebilr mi ?

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 10:15 PM
Kadın arkadaşına kocasıyla cinsel hayatının monotonluğu ile ilgili dert
yanmaktaydı.

-Ah kardeş artık ne elliyo ne yokluyo, ayda yılda bi çok canı çektikçe
yaklaşıyo. Varsa yoksa 24 saat futbol.

-Ah şekerim bunu halletmek çok kolay, der arkadaşı ve devam eder; hangi
takımlıydı senin kocan? fenerbahçeli. Ne olmuş ki?

-Bak şimdi akşam eve gittiğinde kocan işten gelmeden galatasaray formasını
giy bekle bakalım ne olacak.

Ertesi gün kadın tekrar arkadaşına mutlu bir şekilde gelir ve anlatmaya
başlar.

-Ay şekerim verdiğin fikir için çok teşekkür ederim. Eve gittim galatasaray
formasını giydim. Ardından kocam gelip beni o formanın içinde görünce vay
efendim sen benim fenerbahçeliı olduğumu bilmiyomusun da bu formayı
giyiyosun diyerek üstüme bi atladı sabaha kadar 5 postayı sayabildim
gerisini hatırlamıyorum.

-Ben sana dedim artık bol zevkli ******* dilerim, der arkadaşıda.

Aradan günler haftalar geçer adam her akşam gelipte formayı karısının
üstünde gördükçe dellenip sabaha kadar kadını posta manyağı yapar. Kadın
gittikçe halsizleşmiştir. Tekrar arkadaşına gider ve anlatır.

-Kardeş kocam boğa gibi oldu dur durak bilmiyo. Bak sana iğne iplik gibi
kaldım her gece onlarca defa sevişmekten, der. Arkadaşı devam eder;

-Şekerim o zaman bu akşam eve gidince kocan gelmeden fenerbahçe formasını
giyde bekle bakalım ne olacak.

Kadın akşam eve gider ve fenerbahçe formasını giyer ve bekler. Kocası eve
geldiğinde birde bakar ki karısı fenerbahçe formasını giymiş. Kendinden
emin bir tavırla şöyle der;

-Ya işte biz adamı böyle sike sike fenerbahçeli yaparız.

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 10:15 PM
bir gün bir futbol maçında bir futbolcu hiç hareket etmeden duruyormuş.teknik direktör onu 15. dakikada oyundan almış.sormuşlar niye öyle duruyorsun.oda demiş:
-ya ofsayta düşersem.

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 10:15 PM
bir gün bir spor kanalında erman toroğlu ve şansal büyüka yorum yapıyorlarmış program bitmiş ve yanlarına şeytan gelmiş.Şeytan;ne düşünüyosunuz ben herşeyi bilirim bana sorun demiş erman toroğlu pendikspor ne zaman şampiyon olcak demiş şeytan 2035 yılında demiş şansal büyüka peki elazığspor ne zaman şampiyon olcak demiş şeytan 2050 yılında demiş tüh ya göremicez demişler sonra erman toroğlu peki fb ne zaman haklı bi şekilde şampion olcak demiş şeytan düşünmüş düşünmüş TÜH YA BENDE GÖREMİCEM DEMİŞ:)

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 10:15 PM
galatasaray maca cikacaktir, ama maldragonun formasinda maldragon yerine rapaic yazmaktadir .bunu fark eden takim arkadaslari maldragonu uyarirlar..
maldragon maldragon!! formanda bi yanlislik var arkasinda rapaic yaziyor git degistir...
maldragon rahat bi ses tonuyla.. yanlislik falan yok artik kocamin soyismini kullaniyorum der..

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 10:15 PM
sağlığı bozulan fanatik bir fener taraftarı doktora gitmiş.
başlamış anlatmaya;
doktor bey cimbom kelimesini duyunca karnıma ağrılar saplanıyor,sarı kırmızı bişey görsem kalbim sıkışıyor, gibi şikayetlerini sıralamış.
doktor sabırla dinlemiş sonra bir reçete yazmış fanatik fenerliyi göndermiş.
bizim fenerli çıkışta reçeteye bir göz atmış reçetede aynen şöyel yazıyormuş;
<TEŞHİS- HAZIMSIZLIK>
TEDAVİ;
< KIZILAY SODASI 3x1 TOK KARNINA>

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 10:16 PM
Barcelona, fenerbahçe'yle Şampiyonlar Ligi ön eleme turunda karşılaşır.
İlk maç Kadıköy'dedir. Mücadele hızlı başlar, barça ilk golü bulur ve
daha sonra ardı arkası kesilmez. 2,3,4,5,6,7...
İlk yarı 7-0'lık skorla kapanır.
İkinci yarıda yedek oyuncularını sürmesine rağmen Barcelona'nın hızı
kesilmez. 8,9,10,11,12...
Derken Barcelona'lı bir oyuncu, bir fb'liye sorar;
-Ne zaman sahadan çekiliyorsunuz?
Fb'li cevap verir;
-Ne çekilmesi?Sonuna kadar buradayız.
Derken goller bütün hızıyla devam eder. 13,14,15...
Artık bir kaç dakika kalmıştır maçın bitmesine barça'lı yine sorar;
-Neden çekilmiyorsunuz? En azından hükmen yenik sayılırsınız.
Fb'li cevap verir;
-Sonuna kadar buradayız.
Maç biter. Skor 16-0'dır.
Barça'lı oyuncu sorar;
-Neden sahadan çekilmediniz?
Fb'li cevap verir;
-Burası Kadıköy, belli olmaz bakarsın elektrikler gider...

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 10:16 PM
birgün fenerbahçe maçında özhan canaydın gretsin yanına gider bu maçı kazanmassak dışarı çıkamayız demiş gerets merak etme demiş sonra maçta gs fb den 6_0yenilir taraftar çıldırmıştı sonra canaydın nasıl dışarı çıkarım diye düşünürken aklına bi fikir gelmiş kadın kılığına girip dışarı çıkmış bir lokantaya gidip oturmuş o sırada bir yaşlın kadın yanına gelerek ne haber başkanım der. özhan canaydın şaşırmış eve gitmiş ertesi gün yine aynı yere gelmiş ve yine yaşlı kadın yanına yaklaşır ne haber demesi üzerine başkan sinirlenir yahu kimse beni tanımadı sen nasıl beni tanıdın yaşlı kadın hemen cevap vermiş başkanım benim grets

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 10:16 PM
Kayserinin oglu Kayseriliden para ister
-baba bes milyon verirmisin
Kayserili
-4 miyon mu dedin napcanla 3 milyonu 2 milyon neyine etmiyor alsana 1 milyon yeter der
oglu parayi alir ve heee zaten bana 500bin lazimdi der
bunun uzerine Kayserili
Bak sen kareteya demek sana sahte para vermesem kaziklayacaktin beni

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 10:16 PM
temel ilk defa maça gitmiş maç dönüşü komşusuyla karşılaşmış komşusu sormuş kaç kaç bitti maç demiş o da şöyle cevap vermiş:"ortaya kabagi koyiler domçiki domçiki oyniler örümcek ağine etiler goooool diye bağiriler utanmadan birde peygamber doni giyiler da"demiş

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 10:16 PM
dursun mahale takımında oynar.ve maç oynarlar. temel de maçın skorunu sorar.dursun bizim bi takımdan birisi hakan şükürü tanıyomuş getirdi.Temel he o zaman yendik dimi? dedi.dursun yenildik!dedi.temel neden dedi. onlardan da birisi roberto carlosla ve del piero yu tanıyomuş ondan yenilidk!!!!!!!!!!!!!!!!!!

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 10:17 PM
Bir gün spiker hagiye soru soruyormus.
Spiker:
-Neden galatasaray'dan ayrıldın hagi?
Hagi:
Simdiye kadar galatasarayda oynadıgımdan bu yana tüm sampiyonluk kupalarını biz aldık ayrılayımda birazda fener bahce alsın...

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 10:17 PM
galatasaraylilarin cevabini bilipte cevaplamiyacagi sorular........

3+3= ?
2*3= ?
7-1= ?
36:6= ?
.................
asla 1 den 10 a kadar tam anlamiyla sayamazlar 5ten sonra hep 7 derler.....

bunun gibi bir cok ornek verebiliriz...
ama iyiki varsin EZIKSARAY

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 10:17 PM
Okulun birinde bi hoca varmış hoca daha bire giden çocukları fenerli yapmaya çalışıyomuş sonra hoca sınıfa sormuş kaçınız fenerli diye sorar çocuklarda hocalarının yanında durarak el kaldırır ama ayşe kaldırmaz hocası sorar sen hangi takımlısın der ayşe ye. galatasaray lıyım der. hoca kızarak neden?der ayşede annem,babam,abim galatasaray lı bende galatasaray lıyım der.Hoca sinirle sorar peki senin annen,baban,abin gerizekalı olsa hangi takımı tutardın der ayşe gülerek fenerbahçeyi tutardım hocam der.

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 10:17 PM
trabzon un imamları ile rize nın imamları mac yapıyormus trabzon hep yenılıyormus sonra temel arkadaslarına demıskı:ya demıs bız trabzon dan gokdenız ı alsakya nerden anlıyıcaklar demıs. ve arkadaslarıda tamam demıs sonra bunlar gokdenız ı almıslar macı yapmıslar ertesı gun temel kahveye gelmıs ve sormuslar:temel dunku mac kac kac bıttı?temel 2-1 yenıldık.eeeee gollerı kım attı bızımkını gokdenız onlarınkını del pıero hoca ile roberto carlos hoca attı.

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 10:18 PM
galatasaray ile fenerbahcenın kadıkoyde yaptıgı mac sonrası 4 gol yıyen ayrıca 2 topun da dırekten dondugu macın kalecısı mondragonu satıp yerine bir direk alınacagı galatasaraylı yonetıcıler tarafından belırtılmıstır....spor camiasıa duyurulur...

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 10:18 PM
Bir gün padişah yeni bir askeri sefer planlamış. Ancak yeniçerilerin kafasına taktığı PUST adı verilen başlık eksik olduğu için Bursa valisine ' tiz 50 bin adet pust gönderile' diye haber yollamış. Bu haber bursaya gidene kadar olmuş 50 bin puşt.
Bursa valisini almış bir telaş ben nerden bulurum 50 bin puştu diye. Civar vilayetlere haber yollanmış. Bunu duyan puştlar hemen ganimet ve savaş hevesi ile bursaya toplanmış.
Puştlar İstanbula yürümeye başlamışlar. Haber istanbula ulaşınca padişah bu olayı bir isyan olarak algılamış ve yeniçerileri yollamış. Yolda Puştların önünü yeniçeriler kesmiş ve İstanbula giremezsiniz demişler. Puştlar olur mu duyduk ki padişahımız sefere çıkacak ve bizde onun için savaşmak istiyoruz demişer. Bunun üzerine önde yeniçeriler arkada puştlar İstanbul yoluna koyulmuşlar. Ancak yeniçeriler arkadaki puştlara güvenmedikleri için ikide bir arkalarını kontrol etmekteymiş. Bunun üzerine birde puştlardan gelen homurdanmalar, gürültüler artınca yeniçeriler s*ktirin ulan deyip hepsini Kadıköy papazın çayırına bırakmışlar. O gün bugündür kadıköydeki insanların içinde böyle bir populasyon yaşamaktadır.

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 10:18 PM
Bir gün Temel koşu yarışlarına katılmış.Sonra kahvede oturan Dursun'un yanına gitmiş,Dursun sormuş:
-Temel yarışta kaçıncı oldun? Temel'de demişki:
-Sonuncu oldum .
Dursun'da demişki:
-Temel sen doping yaptırmamış mıydın ?
Temel'de demişki:
Doping yaptırdım ama,doping yaptırdığımı anlamasınlar diye sonuncu oldum.

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 10:19 PM
bi gün bi fenerli bi cimbomluya sormuş
-yahu fener cimbom maçı kaç kaç bitti demiş
cimbomlu-5-1
fenerli- bizmi yendik.zaten her zaman yeneriz
yenmediğimiz zaman yokki fener herzaman yener
fenerli sormuş-golleri kim attı
cimbomlu-luciano
fenerli-herzamanki gibi
cimbomlu-1 tane ribery 3 tane hakan şükür 1 tane necati deyince fenerli mosmor olup ordan uzaklaşır ve cimbomlu olmaya karar verir

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 10:19 PM
UEFA heyetinden görevliler İstanbuldaki stadları inceliyorlarmış.İnönü Saracoğlu derken Ali Sami Yenin önünden geçerken Türk yetkililer yabancılara sormuş: -bu stadı incelemeyecek misiniz? yabancı görevliler: Yo hayır buranın ancak müze bölümüyle ilgilenilebilir!!

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 10:19 PM
Takımın bütün futbolcuları kadının peşindeydiler. Kadın kaleciden başlayıp, sağ bek sol bek derken santrfora kadar ulaşır. Klubün kutlama gecesinde ise solaçığın kolunda gelir.

Bu işe şaşıran idarecilerden biri santrforu bir köşeye çekerek sorar: - Yakın zamana kadar, bu kadının gözdesi sen değil miydin?

Santrfor cevap verir: - Evet, efendim öyle idi, ama finallerde elendik.

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 10:19 PM
akıl erdiremediğim bir şey galatasarayın başarısı tesadüf değilmiş,bence tesadüf şimdi nerde galatasaray,nerede real madridler,manchesterlar,barcelonalar,tabiki zirvedeler.peki dortmundlar,atletico madridler,portolar monacolar,başarı bir kere vitrin yapmak değil o vitrinin hakimi olmaktır.vitrinin bütün dallarında geçerlidir.türkiyede galatasaray gibi güzide bir takım,fenere,beşiktaşa,trabzona boyun eğerse geriye dönüp süper kupayı,uef yı aldıkmı diyecekler,başarı kalıcıdır tesadüf geçicidir 100. yılda fenere şampiyonluğu ve trabzon spora şampiyonlar ligini kaptırıp taraftarına hayal kırıklığı yaşatıp geriye dönüp el işaretiyle 5 yaptıkları gibi.allaktan bizim iki elimiz varda 6 yapıyoruz

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 10:54 PM
Çavuş, acemi erlere nöbet bekleme usulünü ögretiyordu. Yalnız biraz kekemeydi:
-Ka.. ka.. karanlıkta.. bir.. bir.. biri ya..yaklasirsa... "du.. du.. dur... ki.. ki... kim o..." di... diye bağırırsınız... Dur... durmazsa... bir... bir kere da... daha ba.. bağırırsınız... Ge... gene du... durmazsaa... a... ateş e... eder... edersiniz... Ya... yalnız... ço.. ço... çok a... a... acele etmeyin... Be.. belki ge... gelen benim... ...!!

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 10:54 PM
Yüzbaşının çok sevdiği ve güvendiği Onbaşı Mehmet`in cezalandırdığı er, yüzbaşının karşısında :
-Komutanım benim bir şikayetim var.
-Söyle.
-Mehmet onbaşı beni döğdi.
-Git, ben onun cezasını veririm.
-Ama yüzbaşım; hem döğdi , hem söğdi.
-Anladım, git cezasını veririm.
-Anama babama laf etti.
-Git cezasını veririz dedik ya.
-Benim anam da yohtur, babam da yohtur.
-Allah rahmet eylesin.Benim de öyle. Sen git anladım.
-Ama yüzbaşım, Mehmet onbaşı benim anama da laf etti, babama da laf etti. Anam da yohtur, babam da yohtur. Anam da sensin, babam da sensin.
Yüzbaşı :
-Derhal koş; çağır Mehmet Onbaşı`yı buraya! dedi.

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 10:54 PM
Bir Astsubay'la bir gözü takma Yüzbaşı aynı bekar lojmanında birlikte kalıyorlardı. Yüzbaşı her gece yatmadan takma gözünü çıkartır su dolu bir bardağa koyar sabah tekrar yerine takardı.

Sıcak bir Yaz akşamı gece yarısı Astsubay susadı,el yordamıyla sehpadaki bardağı kaptı bir dikişte yuvarladı oda ne..suyla birlikte gözüde yutmuştu.

Astsubay farkına vardı ama artık iş işten geçmişti.
Ertasi gün sabah sporundan sonra Astsubay tuvalete gitme ihtiyacı duydu . Koşar adımla tuvate gitti pantolonunu sıyırdı başladı ıkınmaya fakat mümkün değildi bir türlü rahatlayamıyordu.

Onun ıkınma sesini duyan tuvalet nöbetcisi er telaşlandı nazikçe kapıyı tıklattı..
-Komutanım yardımcı olayım..
Astsubay can havliyle kapıyı açtı,
-Bak oğlum şurada ne var bir türlü
s...çamıyorum deyip er'e doğru döndü.

Er eğilip bakar bakmaz hazırola geçti ve selam durdu. Bunu gören Astsubay sinirlendi,
- Ne selam durdun evladım diye bağırdı..

Asker yanıtladı;
-Nasıl selam durmayım Komutanım içeriden Yüzbaşım bakıyor......

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 10:55 PM
Türkiye'den Rusya'ya 3 tane ajan gidecekmiş.Türk komutanı ajanlara 'çuvallar içinde gideceksiniz.Rus komutanı yakalarsa bir başka şeyin taklitini yapın'demiş.Ajanlar gitmiş.Rus komutanı ajan Ahmet'in bulunduğu çuvala tekme atmış.Çuvaldan miyav miyav diye ses gelmiş.Komutan bunda birşey yok diye bırakmış.Ajan Ali'nin çuvala tekme atmış.Çuvaldan hav hav diye ses gelmiş.Komutan bunu da bırakmış.Sıra ajan Mustafa'ya gelmiş.Komutan vurmuş,ses yok.Bir daha vurmuş,yine ses yok.Birdaha vurmuş ;artık ajan dayanamamış 'patates lan patates'

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 10:55 PM
Amerikalilardan fikra gibi hatira...
Amerikan Deniz Kuvvetlerine ait savas gemisi Missouri'nin gorevlileriyle, Newfoundland'da gorevli Kanadali yetkililer arasinda 1995 yilinda yapilan ve tumuyle gercek olan bu telsiz gorusmesi Amerikan Deniz Kuvvetleri tarafindan ayni yil aciklanmistir.
AMERIKAN GEMISI : Carpismayi onlemek icin lutfen rotanizi 15 derece kuzeye cevirin,tamam.
KANADALI YETKİLİLERİN YANITI : carpismayi onlemek icin biz,sizin rotanizi 15 derece guneye cevirmenizi oneriyoruz,tamam.
AMERİKAN GEMİSI : Amerikan Deniz Kuvvetleri gemisinin komutani konusuyor,tekrar ediyorum,rotanizi degistirin,tamam.
KANADALI YETKİLİLERİN YANITI : Hayir,biz rotamizi degistiremeyiz.Tekrar ediyorum, siz rotanizi degistirin, tamam.
AMERİKAN GEMiSİ : Burasi Amerikan ucak gemisi Missouri. Adimizi duymamis olanlara animsatiyoruz, Amerikan Deniz Kuvvetlerinin buyuk savas gemisi Missouri'yiz. Lutfen sakanizdan yada inadinizdan vazgecin,derhal rotanizi degistirin,hem de hemen simdi, tamam.
KANADALI YETKİLİLERİN YANITI : Peki USS/Missouri. biz de size kendimizi tanitalim. Burasi deniz feneri, tamam...

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 10:56 PM
Tabura yeni bir komutan gelmis ve askerleri toplayarak bir konusma yapacagini belirtmis. Bütün askerler toplanmislar ve komutan baslamis konusmaya: "Bugün tanismak için sizleri buraya topladim. Benim adim Ahmet, soyadim Kirç. Yeniden
söylüyorum, Kirç. Arada R var. Sakin ola diliniz sürçmesin çok fena yaparim.
Herkes iyice ezberlesin hata istemem! Askerler dagilmislar ve herkes "Arada R var, arada R var," diye içinden ezbere koyulmus. Komutan ise bu konuda ne kadar hassas oldugunu göstermek için sagda solda gördügü askere soruyormus:
"Sen!"
"Emredin komutanim!"
"Soyadim ne benim?"
"Kirç komutanim!"
"Aferin! isinin basina!"
Komutan böyle böyle her gün bir kaç kere soyadini soruyor ancak kimse sasirmiyormus. Laz ise bu konuda çok sanciliymis. Ya bir gün piyango kendisine çikarsa ve sasirirsa diye daralip dururmus. Nihayet bir gün tören esnasinda komutan aniden arkasina dönmüs ve Laz'i isaret ederek "Sen! Soyadim ne benim?" diye sormus. Laz heyecandan konusamiyor, nutku tutulmus. Yaprak gibi sallanmaya baslamis. Komutan gayet sinirli: "Sana söylüyorum, yanit ver, asabimi bozma!"
Hemen arkasindaki arkadasi bakmis Laz'in basi belaya girecek hemen fisildamis:
"Arada R var, arada R var..."
Bunun üzerine Laz yanit vermis: "Gört!..."

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 10:57 PM
Osmanlının balkanlara doğru yeni yeni yayılmaya başladığı dönem. Yeniçeriler balkanların iç kısımlarına doğru yavaş yavaş ilerlerken balkan halkının Osmanlı hakkındaki düşünceleri ve korkuları değişip evlerinden dışarıya çıkmaya başlıyorlar. O zamana kadar böyle cengaverler görmemiş olan halkın dikkatini en çok yeniçerilerin göğüs kılları çekiyor ve bir yeniçeri ile halktan bir kişi arasında söyle bir diyalog geçiyor:
- Hiç böyle göğüs kılları görmemiştim bir tane hatıra olarak alabilir miyim
Yeniçeri:
- Vitrini bozma bacım depodan verelim.

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 10:57 PM
Temel, Amerikanin durduk yerde Irak`a saldirmasindan rahatsiz olmustur. Bir yolunu bulup baskan Bush`a telefon eder:

"Alooo! Ben, Temel olarak size savas acayrum haberunuz olsun!"

Bush, gülerek yanitlar:

"Hehehe...kac kisilik bir ordun var ki?"

Temel düsünür:

"Hmmm...kayinpirader Idrus, halaogli Tursun, kaavedeki arkadaslar..." ve yanit verir: "9 kisidur daa!"

Bush icinden kis kis güler ve ciddi olmaya calisarak:

"Temel bey, sizin 9 kisilik ordunuza karsilik Amerikan ordusu tam 2 milyon askerden olusmaktadir!" der.

"Hmmm..." der Temel:

"Sizu pir süre sonra arayacagum."

Aradan birkac gün gecer ve Temel, Bush`u yeniden arar:

"Baskan, savas ilanimuz gecerlidur. Bir miktar ekipman hazirladuk size karsi!"

Bush, ilgiyle sorar:

"Neymis bunlar?" "Hacan, bizim Tursun`un tiraktörü, benim cakaralmaz tüfek bi de kavedeki arkadaslardan birinin bicerdöveri..."

Bush güler:

"Iyi ama benim tam 150 bin tankim, 30 bin ucagim ve 10 bin askeri gemim var! Haaa, ayrica bu arada askerlerimizin sayisi da 3 milyon oldu!"

Temel yeni gelisme karsisinda biraz sikilmistir:

"Tamam, bir müddet sonra sizu yeniden arayacagum."

Birkac hafta sonra Temel, Bush`u yeniden arar:

"Baskan, savas ilanumuzu ceri alayrum."

Bush merakla sorar:

"Neden?"

Temel, moralsiz bicimde yanitlar:

-Cenevre anlasmasinu incelemisuzdur. 3 milyon savas esirini barinduracak yerimiz yoktur!

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 10:57 PM
yahudi bir kız bir delikanlıya aşıktır.onunla evlenmek ister fakat ailesi vermeye bir türlü yanaşmaz.kız intihar edeceğini söyler ve ailesini ikna eder yalnız ailesinin bir şartı vardır oda ilk gecesini annesine anlatacak.kız kabul eder ve düğün dernek kurulur evlenirler.Annesi gerdek ertesi hemen kızının yanına gider ve sorar nasıl oldu anlat bakalım. -Ah annesi ah annesi bir güzel oldi bir güzel oldiiiiiiii senin damat yatağın yanına bir masa koydi masanın üzerine birde sandalye sandalyeye çıkti havada bir parande atarak bana sahip oldi çok zevk aldım. anne bunları dinler ve eve gider akşam kocası geldiğinde olanları anlatır kocasına tuh sana sende erkekmisin kaç senedir beni böyle bi sikmedin bizim damat daha ilk geceden kızı böyle sikmiş erkeğim diye gezme diye bağırır. kocanın canına tak eder ve soyun yat ulan karı der.o da yatağın yanına bir masa ve üzerine bir sandalye koyar. kızının evine az sonra hastahane acilden telefon gelir.kız telaşla hastaneye koşar baş hekimi bulur ve doktor bey annemle babama bişimi oldu öldülermi yoksa nolur susmayın bana gerçeği söyleyin diye bağırır.Dr. gayet sakin kızım rahat ol annen de bişi yok ama babanı ananın amından çıkartmaya çalışıyoruz diye söyler.

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 10:57 PM
Teskere zamanı yaklaşmıştır. Ayni tertip askerlerden bazıları oturup karar alırlar. Bir daha saf asker Mehmet'e ayak isleri yaptırmayacaklardır. Kararı Mehmet'e açıklarlar. Bu habere çok sevinen Mehmet yine de doğrulatmak için tek tek sorar :
-Sen Ali, ayakkabılarını bana boyattırmayacaksın değil mi?
-Evet.
-Sen Osman, benim sigaralarımdan otlamayacaksın değil mi?
-Otlamayacağım.
-Sen Hasan, çoraplarını bana yıkattırmayacaksın değil mi?
-Yıkattırmayacağım.
Herkesten gerekli yanıtı alınca Mehmet :
-İyi, bundan sonra ben de karavanaların içine işemeyeceğim

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 10:58 PM
Çin'de görevli Amerikalı bir subay bir gün Pekin'de bir lokantaya girdi. Garsonun getirdiği Çince mönüye garip garip baktı. Gelen mönüden birşey anlamasa da bozuntuya vermedi ve parmağını Çince bir yazının üzerine basarak garsona gösterip, ne geleceğini merakla beklemeye başladı.<BR>Bir müddet sonra garson bir tabak meyve getirdi. Amerikalı subay garsona meyveyi kenara koymasını işaret ederek parmağıyla listedeki başka bir yeri gösterdi. Bu kez, bir dilim pasta geldi. Subayın karnı çok acıkmıştı. Parmak yöntemiyle güzel bir yemek seçemeyeceğini de anlamış bulunuyordu. Çevresindeki masalara baktı. Karşı masada bir Çinli et yemeği yiyordu. Subay, karşı masadaki adamın yediği yemeği gösterdi ve garsona o yemekten getirmesini işaret etti.<BR>Yemek geldi. Subay büyük bir iştahla eti yemeye başladı. Birkaç lokma sonra, şimdiye dek bu tatta bir et yemeği yemediğini fark etti. Pekin ördeklerinin ününü duymuştu. Bu acaba onun eti miydi?<BR>Garsonu çağırdı, eti gösterdi ve kollarını kanat gibi yaparak, "Vak, vak?!" dedi.<BR>Çinli garson soruyu anlamıştı. "Hayır" anlamında başını salladıktan sonra, doğru yanıtı verdi:<BR>"Hav, hav, hav!"

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 10:58 PM
Bir general, Komşu ülkeden gelen konuk Generale, hem hava atmak hem de erlerinin kendisine ve vatanına bağlarını göstermek için, üç
erini ve karılarını yanına çağırır.Erlere birer kurusıkı tabanca verir.Onları yan odaya alır,erlerden karılarını öldürmelerini ister
Konuk generale " simdi bakiniz nasıl itaatli vatansever erlerimiz var"
der. Erler teker teker içeri girerler.Birinci er karısından özür dileyip
tüm şarjörü boşaltır.Tabii karisi ölmez Kursunlar kurusıkıdır .ikinci, üçüncü, dördüncü hep Böyle gitmektedir.Generalin gözleri yaşarmıştır En son Giren erin ardından iki general kursun seslerini dinlerken.
Dan dan dan dan dan dan Şangırrrr.diye bir ses duyarlar.İşini bitirip çıkan ere merakla sormuşlar neydi o şangırrr sesi ? er yanıtlamış
Komutanım bana kurusıkı kursun vermişsiniz , Kari ölmeyince bende tuttum kariyi camdan attım.

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 10:58 PM
Komandolar bir general komutasında bir ormanda bir aylıkhayatı idare kampına gitmişler.20-25 günlük süre sıkıntılarla geçmiş.Bir gün nöbetçi askerlerden birisi dere kenarında bir kadın bulmuş ve alıp komutanına getirmiş.Vakit akşam karanlığı komutan emirerini çağırmış, eline bir fener tutuşturmuş ve çadıra girmiş. kadını yatırdıktan sonra :
--Oğlum Ahmet sen şu feneri tut bakayım. Demiş ve kadının üstüne uzanmış epey uğraşmış ama sonuç yok.Askere dönmüş
---Oğlum şu tarafa geç böyle tut demiş. Ancak sonuç yok.Askere dönmüş
--Oğlum öbür tarafa geç adam gibi tut demiş ancak tüm denemelere karşın sonuç hüsran.
Bir hışımla kalkmış askere dönmüş
--Ver lan şu feneri, geç şu kadının başına...
Asker Ahmet zaten manzarayı seyrederken kızılay çadırını kurmuş.İşin başına geçer geçmez köklemiş.
Komutan:-ulan Bu ...mına koduğumun feneri böyle tutulur...Bir fener tutmasını bile beceremiyorsun. Sittir git. Demiş.

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 10:58 PM
Atmak : Ders anlatmak
Asmak : Sözlü günü yapılan gezi
Cesur : Kopya çeken kimse
Çöp Kutusu : Basket potası
Dalga Geçme : Ders dinleme
Disiplin : Öğretmenin kozu
Esnemek : Ders esnasında ortaya çıkan bulaşıcı hastalık
Felç : Karnenin alınmasıyla baş gösteren hastalık
Gardiyan : Nöbetçi öğretmen
Hastalık : Mazeret
Hayır Sever : Kopya veren
Okul : Hapishane
İnekleme : Çok ders çalışma
Karne : Loto Kuponu
Şaşkın : Yeni öğrenci
Tebeşir : Cephane
Komedi : Yazılıların açıklanması
Veli : Ara karneden bile haberi olmayan gariban
Çıkış Zili : Can kurtaran
Sözlü : Ecel teri,mizan terazisi
Not Defteri : Loto kağıdı
Öğrenci : Hilkat garibesi,zavallı
Öğretmen : Ahiret sualcisi
Sınıf : Muhabbethane
Ödev : Angarya
Sınıf Geçmek : Tahayyül
Sınıfta Kalmak : Küme düşmek
Teneffüs : Kudurma saati
Giriş Zili : Cenaze marşı
Masal : Anlatılan ders
Enflasyon : Notların öğretmen tarafından düşürülmesi
Devalüasyon : Öğretmenlerin kolay sorarak başarı oranını yükseltmeleri
Vaka-ı Vakvak : İyi bekleyip düşük alan öğrencilerin sözleri
İstenmeyen Gün : Pazartesi
İstenen Gün : Cuma
En İyi Haber : Hoca Yok, ders boş, vallaha...

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 10:59 PM
Manevra varmış.Mehmet elde tüfek yerde yatıyormuş.Komutan gelip sormuş :
-Düşman önden gelirse ne yaparsın?
Mehmet cevaplamış. Şu yandan, bu yandan, arkadan gelirse, diye tekrar sormuş komutan. Mehmet bunları da cevaplamış.
Komutan en sonunda :
-Ya düşman tepeden gelirse? deyince.
-Bu memleketin tek askeri ben miyim komutanım?

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 10:59 PM
Bir albay, bir er, bir yaşlı kadın ve bir de
genc kız trende aynı kompartmanda yolculuk
etmektedir. Tren bir tünele girip kompartman
karardığı zaman, MUCUK bir öpücük sesi ve
ardından ŞIIIRRRAAAAKK ! diye bir tokat sesi
duyulur. Tünelden çıktıktan sonra yaşlı kadın
"Aferin genç kıza. Nasıl yapıştırdı tokadı" diye
düşünmekte ve kafasını sallamaktadır.
Genc kız da "Zevksiz herif, bu morukta ne buldu
ki, bi de öpmeye kalktı ama kadın da iyi
yapıştırdı." diye düşünmektedir.
Albay ise "Ulan bizim eşoglusu er, kızı öptü.
tokadı biz yedik." diye yanarken er de içinden
şöyle düsünmektedir:
"Hehe. aferin lan bana. elimi öpüp nasıl
yapıştırdım tokadı albaya..."

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 11:00 PM
Anadolu kasabalarından birinde jandarmalar bir eve "kitap baskını" yapıyor..
Jandarma timinin başındaki astsubayın dikkatini, duvara çivilenmiş birkaç raftan ibaret kütüphanede bir kitap çekiyor:
"Bir Anti-Komunistin Mücadelesi"
Komutan kitabı eline alıp soruyor:
"Bu tür kitapların yasak olduğunu bilmiyor musun?"
Ev sahibi:
"Komutanım, ben anti-komünistim, zaten kitap da öyle."
Komutan, kül yutmaz bir ifadeyle cevaplıyor:
"Farketmez, biz komünizmin her türüne karşıyız."

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 11:00 PM
Acemi askere başçavuşu nizamiye kapısında nöbet tutmasını emreder ve derki asker albay teftişe gelecek bana haber ver.Aradan yarım saat geçer başçavuş elinde sopayla askerin yanına gelir gelen giden varmı asker diye sorar askerde yok komutanım der.Bu olay 3,4 defa tekrarlanır.Bir müddet sonra kapıda bir jip durur içinden inen kişiye asker hemen silahını doğrultarak sorar dur kimsin inen şahıs ben albayım der.Askerde seni başçavuş görmesin elinde sopayla deminden beri seni bekliyor ananıs**kecek demiş.

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 11:00 PM
Bir Erzurumlu ile bir karslı devamlı askerden kaçıyormuş.Buna Bölük komutanı çok kızmış ve ceza olarak askerlerine emir vermiş erzurumluyu öldürün karslıyıda s**in diye yolda giderken karslı korkudan bakın arkadaşlar beni s**iceksiniz ha unutmayın demiş.

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 11:01 PM
Bölük komutanı son günlerde koğuşta bi gariplik olduğunu sezmeye başlar ve askerleri takibe alır.Her yat borusu'ndan yaklaşık 30 dakika sonra askerler tek tek koğuşun sonunda bulunan küçük odaya girip girip çıkarlar ve her çıkan "oohhhhh be rahatladım" der.Komutan bi gün son kişiyi kapının deliğinden izler. Bakar ki odada asker ve bir fıçıdan başka birşey yok.Şaşırır ve izlemeye başlar.Asker paso gidip gidip geliyor ve zevkten nerdeyse dört köşe olmuş,asker işini bitirdikten sonra gidip yatar.Komutan dayanamaz ve meraktan içeri girer.Askerin yaptığının aynısını yapar ve oda bu işten hoşlanır.Bu işlem yaklaşık 1 Ay'dan fazla sürer. Bir gün yine koğuşa gider bakar ki askerlerin hepsi hazırkıta bekliyor.
Komutan sorar;
-Siz neden yatmıyorsunuz? diye..
Askerlerin cevabı;
-Bu gece fıçıya girme sırası sizde Komutanım!!!

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 11:01 PM
Zorunlu askerliğini yapmakta olan genç babaannesine koli içerisinde bir el bombası yollar, pimine yapıştırdığı kağıtta;
-Babaanneciğim, benim acilen izine gelmemi istiyorsan lütfen bu halkayı yerinden çekip çıkar!...

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 11:01 PM
Asker, komutanın karşısına çıktı, izin istedi. Komutan sebep sordu:
-Efendim, karım çocuğumuzun çok hasta olduğunu yazmış da...
-Yalan söylüyorsun. Çünkü karından gelen mektubu ben de okudum, hiç öyle bir şeyden bahsetmiyordu.
Asker selam verdi, tam kapıdan çıkarken döndü ve samimiyetle:
-Komutanım, dedi. İkimiz de yalancıyız anlaşılan, çünkü ben evli değilim.

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 11:02 PM
20'şeryıl hapis yiyen iki mahkuma her onar yıl için ne istedikleri sorulur, birinci mahkum ilk on yıl için yetecek şekilde kitap ister.ikinci mahkumda on sene yetecek kadar sigara ister. on yıl sona erince ikinci on yıl için ne istediklerini sorarlar.ilk mahkum onyıl yetecek şekilde kitapla birlikte birde gözlük ister.ikinci mahkumun koğuşuna girince bakarlarki sigaralar aynı şekilde kaldığını anlarlar ve ikinci on yıl için ne istediğini sorarlar adam da feryatla çakmaaaaaaaaaaaaaaaaakkkkkkk !

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 11:02 PM
Askerde kamuflaj yarışması var... Herkes çuvallara giriyor,komutan gelip tekme atıyor onlarda hayvan sesleri çıkarıyorlar komutan onaylıyor.
Birinci çuvala vuruyor.. Hav hav hav. Komutan aferin diyor köpek çuvalı.... İkinci çuvala vuruyor, miyav miyav.. Komutan gene beğeniyor..
Böyle on onbeş çuval geziyor. Hepsi çok iyi taklit yapıyorlar... En son çuvala vuruyor ses yok... Daha sert vuruyor gene ses yok, tekme, tokat, tahta, tüfek, ses yok... Askerlere emir veriyor iyicene tekmeleyin... Çuvaldan kan sızmaya başlıyor..
Beş dakika sonra da ince, bitkin bir ses:
"Patateeeeeees"

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 11:02 PM
Dünya Savaşı arefesinde; bir Nazi subayı, bir yaşlı kadın, bir delikanlı ve bir de genç kız bir tren kompartımanında yolculuk etmektedirler. Tren bir yerde tünele girer.
Karanlıkta, bir öpücük sesi ve hemen ardından da bir tokat sesi duyulur. Tren tekrar ışığa çıkarken, yaşlı kadın şöyle düşünür:
-"Zamane gençleri işte. Oğlan kızı öptü ama tokadı da bir güzel yedi."
Genç kız şöyle düşünür:
-"Salak oğlan, benim yerime yaşlı kadını öptü ama oh olsun, tokadı da yedi."
Nazi subayı şöyle düşünür:
-"İşe bak yahu, kızı oğlan öptü, tokadı ben yedim."
Delikanlı ise şöyle düşünür:
"Oooh canıma değsin. Havaya bir öpücük, Nazi bozuntusuna okkalı bir şamar!".

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 11:03 PM
Albay, binbaşıya :
-Yarın güneş tutulacak. Bu her zaman görülen bir şey değildir. Erleri talim elbiseleri ile talim meydanına getirin de olayı görsünler. Bende orada bulunup kendilerine gerekli bilgiyi vereceğim. Şayet yağmur yağarsa, tabii bir şey göremeyiz .O zaman erleri, üstü kapalı talimgaha götürürsün.
Binbaşı, yüzbaşıya :
-Albayın emri ile yarın sabah saat dokuzda güneş tutulacak. Bu her zaman görülen bir olay değildir. Şayet hava kapalı olursa bir şey görülemeyecektir. Bu durumda tutulma, kapalı talimgahta gerekli talim elbisesiyle yapılacaktır.
Yüzbaşı, teğmene :
-Albayın emri ile yarın sabah dokuzda talim elbisesi ile güneş tutulmasının açılış merasimi yapılacaktır. Şayet yağmur yağarsa ki bu durum pek görülen bir olay değildir, Albay kapalı talimgahta gerekli bilgiyi verecektir.
Teğmen, başçavuşa :
-Yarın sabah dokuzda hava güzel olursa, talim kıyafeti ile albay tutulacak. Kapalı talimgahta yağmur yağarsa, alayın meydanında manevra yapılacak. Çünkü bu her zaman görülen bir olay değildir.
Başçavuş, askere :
-Yarın sabah saat dokuzda kapalı talimgahta Albayı tutacağız. Sabah hepiniz talim teçhizat ile hazır olun.
Askerler kendi aralarında :
-Yarın sabah bizim başçavuş Albayı tutuklayacakmış

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 11:03 PM
Komutan emir erini çağırmış
- Bana çabuk bir lazer yazıcı bul getir.
- Emredersin komutanım.
Bir saat sonra emir eri yanında başka bir er ile gelmiş.
-Lazer yazıcıyı getirdim komutanım.
-Hani nerde lan?
-Komutanım bu arkadaş laz bir erdir ve bizim bölükte yazıcıdır!
-Ulan iyiki scanner istememişiz be!

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 11:03 PM
Asker, komutanın karşısına çıktı, izin istedi. Komutan se­bep sordu:
Efendim, karım çocuğu­muzun çok hasta olduğunu yazmış da...
Yalan söylüyorsun. Çün­kü karından gelen mektubu ben de okudum, hiç öyle bir
şeyden bahsetmiyordu.
Asker selâm verdi, tam kapıdan çıkarken, döndü ve samimiyetle:
— Komutanım, dedi. İkimiz de yalancıyız anlaşılan, çünkü ben evli değilim.

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 11:04 PM
Bir gün Bismark, harpte yararlilik gösteren bir askere madalya takarken:
-Asker, 100 altın mı istersin, yoksa bu madalyayı mı?
Asker:
-Madalyanın kıymeti nedir? der. Bismark:
-Maddi değeri aşağı-yukarı üç altın, diye cevap verir.
Asker :
-Öyleyse 97 altınla madalyayı isterim!

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 11:04 PM
Onu sever miydim, bunca derinden?
İçime işleyen, gözler olmasa.
Sevdanın baharlı mevsimlerinden,
Yorgun sığındığım güzler olmasa.
.
Güzel, çirkin, sadık, bunaklarından,
Dostları öpmesin, yanaklarından.
Onu kıskanmazdım, dudaklarından,
Dökülen gizemli, sözler olmasa.
.
Kalbimin sızısı, büyülü gonca,
Kıyamete kadar, açılmaz bence.
Hiç kavga etmezdik, ömür boyunca,
Kırılmaz inattan, buzlar olmasa.
.
Aşka tutsak olmak, hürriyetimse,
Beni kurtarmaya, gelmesin kimse.
Onu övmek için, her ne dedimse,
Doğrudur bir de şu, nazlar olmasa.
.
Yolumu gösteren, yıldızım var da,
Çırpınır dururum, boranda karda.
Eşkiya olmazdım, hayal dağlarda,
Yolunu bekleten, izler olmasa,
.

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 11:04 PM
II. Dünya Savaşı sırasında Rus orduları geri çeliyorlar. Ve Rus generali durumu kurtarmak için askerleri teşvik etmeye karar vermiş. Her getirilen ölu Nazi için 10 ruble vaad etmiş. Askerler saldırdılar. Çatışmadan sonra kimi 1 kimi 3 ceset getiriyorlar ve paralarını cash alıyorlar. Birara bir Yahudi asker bir vagon sürükleyerek getirdi. Vagonun kapısını açtı, içerisi ceset doluydu. General bunu görünce şaşırdı ve askeri kenara çekerek şöyle dedi :
-Asker, anlarsın ya bütçemiz zayıf, haydi ben sana 7.50 ruble ceset başı veriyim. Asker :
-Olmaz, dedi, Zaten bana geliş fiyatı 8.30 ruble.

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 11:05 PM
Bir Yüzbasi ile emir eri bir trende yolculuk ediyorlar. Ayni
kompartmanda çok alimli bir kiz ile annesi de var. Baska kimse yok. Bu iki grup birbirlerini tanimasa da yolculuk sirasinda tanisiriz diye çok yakin oturmuslar. Derken tren bir tünele giriyor, ortalik karariyor. Bir öpücük sesi ve ardindan -sirraaak- çok siddetli bir samar sesi duyuluyor. Tren tünelden çikiyor. Herkes saskin ne oldu diye birbirine bakiyor.
Genç kiz düsünüyor; (Benim yerime annemi öperlerse, iste böyle samari yerler..)
Kizin annesi düsünüyor; (Helal benim kiza, öpüldü ama, hemen samari yapistirdi..)
Yuzbasi düsünüyor; (Ulan asker kizi öptü, samari ben yedim...)
Asker gülümsüyor; (Intikamimi aldim daa. Havaya bir öpücük yüzbasiya bir şamar!!)

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 11:05 PM
Güney Amerikalı bir subayla bir er konuşuyorlar: "Savaşta bir düşmana rastlarsan ne yaparsın?"

Er; "Vururum."

Subay; "Doğru, peki bir düşman bölüğüne rastlarsan ne yaparsın?"

Er; "Vururum"

Subay; "Olmadı. Koşup karargaha haber verirsin. Peki savaş meydanında bir inek görürsen ne yaparsın?"

Er; "Vururum."

Subay; "Olmadı."

Er; "Koşup karargaha haber veririm."

Subay; "Yine olmadı. Boynuzlarından tutup karargaha sürüklersin. Şimdi beni görürsen ne yapacağını söyle.."

Er; "Vururum."

Subay; "Olur mu canım. Ben senin komutanınım."

Er; "Döner karargaha haber veririm."

Subay; "Yahu ben düşman bölüğü değilim ki."

Er; "Hah tamam. Boynuzlarından tutup karargaha sürüklerim..."

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 11:05 PM
Bir avcı diğerine sordu:
Köpeğinizi satın almak istiyorum ama sadık mıdır?
-Hem de fazlasıyla sadık. Size bu konuda yüzde 100 garanti verebilirim.
-Nasıl bu kadar emin olabilirsiniz?
Şimdiye kadar 5 kere sattım. Her seferinde de geri geldi.

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 11:05 PM
Amerikan askerleri, Türk askerlerine saldırmak üzereydi. Bunu gören komutan şöyle seslenir:
- "Askerler, çabuk donunuzu indirin ve eğilin, burayı kabak tarlası zannetsinler"
Amerikan uçakları transit devam eder. Az sonra bir Türk askeri Amerikan uçaklarının geri döndüğünü görür ve şöyle der:
- "Komutanım, komutanım şimdi de önümüzü dönelim de burayı hıyar tarlası zannetsinler."

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 11:05 PM
Yıllar önce İngiltere'de erler şemsiye kullanmazmış.Şemsiye taşıma hakkı sadece subaylara tanınıyormuş.
O yıllarda bir gün genç teğmenlerden biri, koltuğunun altında bir şemsiye ile hızlı hızlı yürüyen eri görünce, beyninden vurulmuşa dönmüş.Eri çağırarak :
-Bu ne küstahlık, demiş.Ve şemsiyeyi aldığı gibi dizinde iki parça etmiş.
-Bu sana bir ders olsun, bir daha böyle küstahlıklar yapma!
Neye uğradığını anlamayan er :
-Başüstüne, diyerek selamı çakmış ve şöyle sormuş :
-Teğmenim, beni az önce evine yollayan general şemsiyesini istediğinde kim kırdı diyeyim?

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 11:05 PM
Kurtuluş savaşında ordu büyük zayiat vermektedir...

Ordu komutanı bu gidişe dur demenin yollarını ararken aklına dahiyane bir fikir gelir. Hemen bölüğü düz bir arazide toplar ve bölüğe hitaben: Bu günden sonra düşman tarafından bir kelle getirene on lira vereceğini söyler ve bölüğü cepheye gönderir. Ertesi gün bölük şaha kalkar ve her kes iki,üç kelle getirip ordu komutanından parasını alır. Savaşın üçüncü günü ordu komutanı postası olan temelin yok olduğunu görür. Bölüğe haber salar ve tüm ölüler ile yaralıların arasında temeli araştırır. Yapılan aramalarda temelden iz yoktur. Temelsiz geçen beş günün sonunda nöbetçilerden birisi bölüğe doğru bir toz bulutunun yaklaştığını alarm verir. Dürbünü eline alan ordu komutanı yaklaşan bulutun bir kamyon olduğunu görür. Gözlerine inanamaz kamyonun kasası düşman kelleleriyle doludur ve direksiyondaki de temelden başkası değildir. Sevinçle temeli karşılayan ordu komutanı ordusuna dönerek asker dediğin böyle olmalı der ve temeli odasına çağırır. Odaya giden temele ordu komutanı:

-Bak evladım devletimiz savaş halinde,ekonomimiz bozuk ben size kelle başına on lira sözü verdim ama bu kadar kelleye ödeyecek paramız yok gel seninle bir anlaşma yapalım kelle başına sana altı lira vereyim demiş.

Komutanın teklifine şiddetle karşı çıkan temel parasını tam olarak ister. Bir türlü temeli ikna edemeyen komutan kızgın bir ifadeyle altı lirayı neden kabul etmediğini sorar.

Temelin cevabı müthiştir.

Komutanım vallahi yedi liradan ben aldım onları der.

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 11:06 PM
Namık Kemal bir birliğin komutanıymış, ve bir gün askerleri toplayıp gitmişler tatbikata, gökyüzündeki savaş uçaklarını farkeden namık kemal askerler şimdi herkes pantolonunu cikartip yere kapansın ve kıçlarınızı havaya dikin,düşmanlar yukardan baktığında bizi kabak tarlası zannetsinler demiş,neyse askerler bunu uygulamışlar ve yukarıya kalkan namık birde bakarki askerlerinden biri sırt üstü yatmış,namık bağırmış oğlum bune ,ya komutanım herkes yere domalmışken kalkıp şöyle bir baktımki hakketten kabak tarlası gibi gözüküyordu benbe bide hıyar olsun istedim.

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 11:06 PM
Bir gün adam ölmüş mezarlığa götürüyorlarmış .
gidreken birisinin ayağı kayıp ölü adamın cenazesi dereye düşmüş su hızla ölmüş adamı götürmüş.1000 metre ilerisinde askeriye varmış askerler gelen ölüye dur demişler ölü yine gelmiş sonun da 15 kere sıkmışlar adnmın gövde bölümüne sonara askerler direk hastane ye götürmüşler akrabaları da gelmiş
doktor amaeilyattan sonra çıktı
akrabalar sonuç demiş.Uzun uğraşlar sonun da 8 saat te hastayı kurtarabildik.

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 11:06 PM
İki general bir cafede oturup konuşuyorlarmış. generalin biri "benim bir erim var çok salak demiş. diğeriyse "hayır, benim bir erim var o daha da salaktır." demiş. tartışma çok büyümeden kimin askerinin daha salak olduğunu anlamak için yarışma gibi bir şey yapmaya karar vermişler. ilk general askerini yanına çağırıp "oğlum, git bana şu 5000 lirayla bir mercedes al gel" demiş. ikinci general de askerini çağırıp "git bak ben ordu evinde miyim?" demiş. iki asker yolda karşılaşmışlar. ilki "ya benim general çok salak. bu günün pazar olduğunu bildiği halde beni araba aldırmaya gönderdi." demiş. ikincisiyse "benim general daha salak. yanında telefon dururken, beni ordu evine gönderdi." demiş

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 11:07 PM
Temel askere gitmiştir.Komutan denetlemekte iken Temel in yanına gelir ve "Karşıdan düşman askeri geliyor,ne yaparsın ?"der.Temel heycanla:"Silahımı çevirip ateş edrim."der.Komutan:"Peki sağından da geliyorlarsa?""Bu sefer silahımı o yöne çevirip ateş ederim."der.Komutan:"Peki bu esnada arkandan da düşman askerleri geliyorsa ne yaparsın?"demiş.Temel:"Komutanım,bu orduda benden başka asker yok mu?"demiş.

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 11:07 PM
Başçavuş Albayı tutuklayacakmış.

Albay, binbaşıya: -Yarın güneş tutulacak. Bu her zaman görülen bir şey değildir.Erleri talim elbiseleri ile talim meydanına getirin de olayı görsünler.Ben de orada bulunup kendilerine gerekli bilgiyi vereceğim.Şayet yağmur yağarsa, tabii bir şey göremeyiz.O zaman erleri, üstü kapalı talimgaha götürürsün.Binbaşı, yüzbaşıya: -Albayın emri ile yarın sabah saat dokuzda güneş tutulacak.Bu her zaman görülen bir olay değildir.Şayet hava kapalı olursa bir şey görülemeyecektir.Bu durumda tutulma, kapalı talimgahta gerekli talim elbisesiyle yapılacaktır.Yüzbaşı, teğmene: -Albayın emri ile yarın sabah dokuzda talim elbisesi ile güneş tutulmasının açılış merasimi yapılacaktır. Şayet yağmur yağarsa ki bu durum pek görülen bir olay değildir, Albay kapalı talimgahta gerekli bilgiyi verecektir.Teğmen, başçavuşa: -Yarın sabah dokuzda hava güzel olursa, talim kıyafeti ile albay tutulacak.Kapalı talimgahta yağmur yağarsa,alayın meydanında manevra yapılacak.Çünkü bu her zaman görülen bir olay değildir.Basçavuş, askere: -Yarın sabah saat dokuzda kapalı talimgahta Albayı tutacağız.Sabah hepiniz talim teçhizat ile hazır olun.Askerler kendi aralarında: -Yarın sabah bizim başçavus Albayı tutuklayacakmış.

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 11:07 PM
Adamın biri, bir gün ağacın altında namaz kılıyormuş. Ağaçta bulunan başka biri de onu izliyormuş. Namazını bitiren adam daha sonra namazının kabul olması için Allah'a dua etmeye başlamış. - "Allahım sen namazımı kabul et." Ağaçtaki adam: - "Etmem", diye cevap vermiş. Adam şaşırmış. Tekrarlamış: - "Allahım sen kıldığım namazı kabul et." - "Etmem." Adamın şaşkınlığı iyice artmış. Yine: - "Allahım sen namazımı kabul et", demiş. Ağaçtaki adam tekrar: - "Etmem", deyince adam sinirlenmiş. - "Etmezsen etme. Zaten abdestsiz kılmıştım."

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 11:07 PM
Soguk savasin en cafcafli yillaridir.Birgün Amerikalilar Ruslarin yeni bir silahi Sibirya'da test ettiklerini haber alir vederhal en iyi ajanlarini siki bir egitime alirlar.Bu ajan kisa sürede Rus yemesini Rus gibi içmesini kisacasi gerçek bir Rus gibi davranmasini ögrenir ve derhal görevine baslar.
Sibirya'da bir köye yerlesir.Birgün bir dügüne katilir.Ortama hemen ayak uydurur. Kendi kendine farkedilmedigne sevinirken bir ihtiyar adam yanina yanasir:
Yoldas sen iyisin hossun ama Amerika'lisin der.
Ajan sasirir ama bozuntuya vermek istemez ve:
-Saçmalama yoldas nerden çikardin der.
Yasli adam da
-ben okuma yazma bilmem, fazla gezmisligim de yoktur ama hiç zenci rus görmedim

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 11:07 PM
Seninle el ele olmalıydık şimdi,
Yalçın bir dağın doruklarında,
Kol kola gezmeliydik,
Çılgın kahkahalarla gülmeli,
Kudururcasına içmeliydik.
Hazır hiç kimseler yokken,
Çocuklar gibi itişip,yerlerde tepişmeliydik.

Seninle dizdize olmalıydık şimdi,
Sazlık samanlık bir barınakta.
Sen içelimmi daha derken,
Ben mezesini hazırlamalıydım,dostluğun,sevginin.
Acısını çıkartmalıydık binlerce yıla inat
Yalnızlığımızın,hırçınlığımızın,susuzluğumuzun.
Bin dereden su getirmeliydik şafak sökene kadar,
Ve hiçbirşey olmamış gibi geri gelmeliydik,
Biraz mahcup utangaç ve çekingen.......

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 11:08 PM
Bir tatbikat sırasında paraşütçü komandolar uçaktan atlıyorlardı. Atlama sırası gelen en son paraşütçü epey bir vakit geçtiği halde atlamamıştı. Komutan sinirli bir şekilde "Atlasana oğlum" diye bağırdı.
Paraşütçü "Atlamam komutanım"
Komutan iyice sinirlenmişti "Ne demek atlamam lan sana emrediyorum çabuk atla" deyince, asker;
"Komutanım bırak emretmeyi, öldür yine atlamam." diye cevap vermişti.
Komutan bakmış olacak gibi değil, rica eder bir tavırla;
"Bak oğlum aşağıda benim komutanlarım var, onlarda benden hesap sorarlar, haydi atlayıverde senni yüzünden benim başım belaya girmesin."
Asker inadım inat cinsinden,
"Atlamam komutanım"
"Peki neden atlamıyorsun evladım, geçerli bir sebebin varmı?"
"Komutanım benim annem çok mübarek bir kadındır, gördüğü bütün rüyalar çıkar. Sabah telefon açtı, oğlum rüyamda senin paraşütün açılmadığını gördüm sakın atlama dedi, onun için atlamıyorum." deyince komutan,
"Oğlum inanma böyle şeylere hadi atla gözünü seveyim." diye yalvarıyordu asker ise kararından vazgeçmiyor "Atlamam" diye diretiyordu. Ne yapacağını şaşırmış olan komutan çaresizlik içinde,
"Peki oğlum gel paraşütleri değişelim, benimkini sen tak, seninkini ben, o zaman atlarmısın?" diye ümitsizce sordu. Asker bu teklife olumlu baktı ve kabul etti paraşütleri son sürat değiştirdiler ve delikanlı kendini uçaktan boşluga bıraktı. Paraşütü açıldı ve sakin süzülürken yanından,
-Ananııı!!! diye komutanının feryadı geçip gitmiş, asker komutanının feryadınının sonunu bile duyamamıştı.

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 11:08 PM
Parasutle atlamayi hatirlatan komutan ilk once kendinizi bosluga birakacaksiniz sonra 1, den 10, a kadar sayip, su ipi cekin parasutunuz acilir. Haydi göreyim deyip tek tek aşagı itekledigi askerlerinden birinin parasutu acilmadan yere cakilmisti.
Doctorlar, ambulanslar yetisti, askerin yuzu yere yapismis halde soyleniyor askeri ceviriyorlar asker soyle diyor, sesesesekiz, dodododokuz;

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 11:09 PM
adamın biri yolda giderken hocaya demiş ki az önce sizin eve doğru bir tepsi gidiyordu hocada banane demiş adamda ama o tepsi sizin eve girdi demiş hocada o zaman sanane demiş.

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 11:09 PM
flaş flaş flaş ıspanak ilinin maydonoz ilçesine bağlı domates köyünde , acı biberlerin pusu kurarak şehit ettiği 17 salçalık biber,, ve 15 teneke turşuluk acur törenle ve büyük bir üzüntü ile mutfağa verildi yaralanan 18 dolmalık biber tancere devlet hastanesine kaldırıldı köy muhtarı karpuzun verdiği bilgiye göre 3 uzun namlulu prasa 5 göz yaşartıcı soğan ve patlamaya hazır 5 kilo mısır ele geçirildi gelen bilgiler arasında muhabirimiz hıyar yoğurdun saldırısına uğrayarak cacık olduğu öğrenildi

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 11:09 PM
Sultan Alparslan 27 bin askeriyle Bizans topraklarında ilerlerken, keşfe gönderdiği askerlerden biri huzuruna gelip telaşla :
"300 bin kişilik düşman ordusu bize doğru yaklaşıyor" der.
Alparslan önemsemeyerek şöyle der :
"Biz de onlara yaklaşıyoruz.”

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 11:10 PM
Kurtuluş savaşında ordu büyük zayiat vermektedir. Ordu komutanı bu gidişe dur demenin yollarını ararken aklına dahiyane bir fikir gelir. Hemen bölüğü düz bir arazide toplar ve bölüğe hitaben: Bu günden sonra düşman tarafından bir kelle getirene on lira vereceğini söyler ve bölüğü cepheye gönderir. Ertesi gün bölük şaha kalkar ve her kes iki,üç kelle getirip ordu komutanından parasını alır. Savaşın üçüncü günü ordu komutanı postası olan temelin yok olduğunu görür. Bölüğe haber salar ve tüm ölüler ile yaralıların arasında temeli araştırır. Yapılan aramalarda temelden iz yoktur. Temelsiz geçen beş günün sonunda nöbetçilerden birisi bölüğe doğru bir toz bulutunun yaklaştığını alarm verir. Dürbünü eline alan ordu komutanı yaklaşan bulutun bir kamyon olduğunu görür. Gözlerine inanamaz kamyonun kasası düşman kelleleriyle doludur ve direksiyondaki de temelden başkası değildir. Sevinçle temeli karşılayan ordu komutanı ordusuna dönerek asker dediğin böyle olmalı der ve temeli odasına çağırır. Odaya giden temele ordu komutanı:
-Bak evladım devletimiz savaş halinde,ekonomimiz bozuk ben size kelle başına on lira sözü verdim ama bu kadar kelleye ödeyecek paramız yok gel seninle bir anlaşma yapalım kelle başına sana altı lira vereyim demiş.
Komutanın teklifine şiddetle karşı çıkan temel parasını tam olarak ister. Bir türlü temeli ikna edemeyen komutan kızgın bir ifadeyle altı lirayı neden kabul etmediğini sorar.
Temelin cevabı müthiştir.
Komutanım vallahi yedi liradan ben aldım onları der.

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 11:10 PM
Erler sabah yoklamasında, çavuş içlerinden birine soruyor;
- Söyle bakalım nerdensin ?
- Maraş'lıyım komutanım..
Çavuş sinirleniyor ve askere okkalı bir tokat atıyor. Ardından tekrar soruyor
- Bir daha söyle bakalım nerdensin ?
- Maraş'lıyım komutanım..
Çavuş bu sefer iyice hiddetleniyor ve askere okkalı bir tokat daha atıyor. Ardından tekrar soruyor
- Ulan son defa soruyorum nerelisin ?
- Kahramanmaraş'lıyım komutanım..
- Hah şimdi oldu diyor çavuş ve yanındakine soruyor,
- Oğlum sen nerelisin ?
- Kahramansinop'luyum komutanım !

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 11:11 PM
Başlığı: Belkide Haklısın

Hiç düşündün mü seni seven ne halde
O her gece ağlıyor sessizce
Seni arıyor gözleri her gittiği yerde
Belki de haklısın kendince.

O seni çok sevmişti hala seviyor
İmkanı yok seni unutamıyor
Anıları silip bir kenara atamıyor
Belki de haklısın kendince.

Sen onu bırakıp gittiğin halde
O sevmeyi seçti yinede
Hakettimi bunları o sence
Belki de haklısın kendince.

Biliyor musun o senden vazgeçemiyor
Her tanıdığına her yakınına seni soruyor
Kimseye söylemiyor ama o seni çok özlüyor
Belki de haklısın kendince

Hiç beklememişti bunu senden
Acı çekmeyi seçmeni, sevmek dururken
Peki ya hiç mi sevmedin onu sen
Belki de haklısın kendince.

O sensizliğe uzun zaman alışamadı
Seni düşünmeden bir saniye bile yaşayamadı
Sensizlikten gözleri hep yaşlı kaldı
Belki de haklısın kendince.

Ama yine de kırgın değil sana
Umutlu gözlerle bakmıştı hep sana
Başka şey düşünmedi asla
Ama son verdin sen bu aşka.

O seni öyle çok sevmişti ki
Dünyalara değişmezdi seni
Hele o insana hayat veren gözlerini
O her gün yine de tutuyor ellerini.

Ne yapalım buraya kadarmış demek
Sen hiç düşünmedin sonsuza dek sevmek
Aşk değildir hep mutlu olmak biraz da acı çekmek
Ama yine de unutma o seni daima sevecek.

Ne olurdu birlikte göğüs gerseydik tüm zorluklara
Aşamayacağımız engel yoktu inansaydın bana
Ama sadece benim çabalamam ne fayda
Belki de haklısın kendi yaşadığın o masum dünyanda

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 11:11 PM
Birgün devriye çavuşu askerleri kontrol etmek için dolaşır.Ve bide ne görsün bütün askerler kuyruğa girmiş bir varile sokuyor.Bunu merak eden çavuş kuyruğa girmiş ve varile soktuğunda sahiden bi zevk geliyor.Çavuş bi hafta boyunca kuyruğa girerek varilr sokmuş. bir hafta sonunda varile soktuğunda zevk alamamış ve askerlere dönüp '' ne oluyor '' diye sormuş ve askerler varile girme sırası sende demişler.

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 11:12 PM
Güney Amerikalı bir subayla bir er konuşuyorlar.
-Savaşta bir düşmana rastlarsan ne yaparsın?
-Vururum.
-Doğru, peki bir düşman bölüğüne rastlarsan ne yaparsın?
-Vururum.
-Olmadı. Koşup karargaha haber verirsin.Peki savaş meydanında bir inek görürsen ne yaparsın?
-Vururum. Olmadı. Koşup karargaha haber veririm.
-Yine olmadı. Boynuzlarından tutup karargaha sürüklersin. Şimdi beni görürsen ne yapacağını söyle.
-Vururum.
-Olur mu canım. Ben senin komutanınım.
-Döner karargaha haber veririm.
-Yahu ben düşman bölüğü değilim ki.
-Hah tamam. Boynuzlarından tutup karargaha sürüklerim.

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 11:12 PM
Kore'de Türk Tugayından iki Anadolu'lu asker biraz gezmek için firar ederler. Şehirde bir aşağı bir yukarı dolaşırken inzibat subayı bunları yakalar ve sorar :
-Hani sizin izin kağıtlarınız?...
Erler subayı atlatırız umuduyla :
-Biz Amerikalıyız...diye cevap verirler. Subay durumu anlar, ama hiç bozuntuya vermez :
-Amerika'nın neresindensiniz? diye sorunca :
-İçindenik kumandanım!...diye yanıt verirler

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 11:13 PM
Bir amerikan uçak gemisi seyir halinde ilerlerken radar ekranında bir başka eko görür,uçak gemisi komutanı derhal telsiz e geçerek konuşmaya başlar
"Önümde bana doğru yaklaşmakta olan gemi derhal aksi rotaya dönerek yolumdan çekil!"
Karşıdan cevap gelir
"siz çekilin"
Komutan sinirlenir ve tekrar eder
"önümdeki (pruvamdaki) gemi burası amerikan uçak gemisi derhal çekil "
Karşıdan ise bir müddet sonra cevap gelir
"burası da Deniz feneri istasyonu"

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 11:13 PM
Erzincan da acemi bir asker ilk nöbetine gider. Nöbetçi onbaşı nöbet yerini gösterir "şu iki ışığın arasında nöbet tutacaksın" 2 saat sonra nöbetçi onbaşı gelir nöbetçiyi bulamaz. Ararlar bulamazlar 1 hafta sonra firarını verecekken İzmir den telefon gelir "Miğferli, Hücum yelekli ve silahlı bir askeriniz burada" Işıkların birisi bir kamyonun kedigözü imiş.

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 11:14 PM
askeriyeye ihbar gelir, dağda terörist var diye. asker dağa gider pusuya yatar. 1 gün olur terörist yok 1 hafta olur terörüst yok 15 gün olur terörist yok. içlerinden laz askerin biri komutanına,
-komutanım ya allah göstermesin ama bu teröristlerin başına bir işmi? geldi der.

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 11:14 PM
Bir gün İngiliz,Fransız ve Türk askerleri bir hazine bulurlar bunlar hazineyi paylaşmak için işe koyulurlar İngiliz başlar 1 sana,1 sana,3 bana der ve Fransız sen haksızlık yapıyorsun diyip altınları İngilizin elinden alır ve baslar dağıtmaya oda derki 1 sana,1 sana,5 bana der ardından Türk çok sinirlenir ve cebinden cıkardığı silahla ingiliz ve fransızlara derki ki 1 sana,1 sana HEPSİ BANA.

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 11:15 PM
Karavana saatinde askerlerden bazıları, yemeklerin içinden taş ve kum çiktiği için şikayette bulunurlar. Komutan kızar ve : -Kesin lan, buraya ziyafet için değil, vatanı korumak için geldiniz. Bunun üzerine askarlerin arasindan bir ses yükselir : -Vatan toprağını da yemeye gelmedik.

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 11:15 PM
Yeni erler eğitim görüyorlardı. Ders veren üsteğmen, Karadenizli bir ere insan iskeletini göstererek ne olduğunu sordu...
- "İnsan kılçığıdır komutanım!"

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 11:15 PM
İkram deyip içtim bir tek sigara,

O günden bu güne kalbimde yara,

Cebimde durmuyor bir kuruş para,

Üç liram var idi çaldı Hâkim Bey.



Üstünde okudum sağlığa zarar,

Doktoruma gittim bu neye yarar,

Parmağına sıkmış sorar ki sorar,

Kime inanayım şaştım Hâkim Bey.



İlk günler çok zevkli her şeyden hoş,

Merak dağıtıyor yüreğim sarhoş,

Her nere girdimse havası bir-hoş,

Üç aylık yavruma kıydı Hâkim Bey.



Günlük fırçalarım sarardı dişim,

Zamanla anladım yanlış gidişim,

Her yanım titriyor bitiyor işim,

Genç yaşta canıma kıydı Hâkim Bey.



Ne yedim, içtimse hepsini yaktı,

Kanımda dolaşıp zehir bıraktı,

Kendimi mahvetti neslime aktı,

İdamını verin bitsin Hâkim Bey.

Salim ATICI

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 11:16 PM
yeni evlenen adamın birisi evlendikten bir kaç ay sonra askere gitmiş.yarinden ayrılali 5 6 ay olduktan sonra memleketinden mektup gelir,ve gelen mektubu komutanı okur.mektup adamın karısındandır. havadan sodan biraz muhabbet eder nasılsın, iyimisin askerlik nasıl???falan gibi ve altınada bir kıtalık şiir yazar YAYLADA YAYLATTIM ONİ, FINDUK GİBİ PARLATTİM ONİ,ÜÇ GÜNE KADAR GELMEZSEN AMCA OGLİNE ELLETTİM ONİ der kadın. komutan adamı çağırır der.-oğlum memeleketinden mektup geldi eğer bu mektuba güzel bi cevap yazarsan seni göndericem der.adam da emredersin komutanum der.mektubu alır okur ve adamda cvp yazar kadının sorularına cvp verir önce sonra şiiri cvplarEMİR ALTINDA EZİĞİM.DEMİR GİBİ OLDU GAZAĞIM.ÜÇ GÜNE KADAR GELİRSEM NE MIN KALIR NE BÜZÜĞÜN:))))))))yazar ve izine gider

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 11:16 PM
Batıda çarşı izni olan bir askeriyede askerlik yapanlar her hafta sonu çarşıya çıkar. Askeriye döndüklerinde ise hepsi dışarıda ne yaptıklarını ballandıra ballandıra anlatır. "Bugün bi sarışınla tanıştım, ben bi esmer götürdüm..." Ama içlerinden birisi her seferinde sessizliğini korur. Çünkü diğerleri gibi onun bi kız arkadaşı yoktur. Diğerleri gibi kız arkadaşıyla gezip eğlenmemiştir. Kafası önde arkadaşlarının neler yaptıklarını dinler.

Haftalarca bu böyle sürer gider. Devam eden hafta sonu çarşı izninde sessiz genç 40 yaşlarında bir kadınla tanışır ve onunla çay bahçesinde oturup uzun uzun konuşur. Kadının oğlunun da aynı askeriyede asker olduğunu öğrenir ama bunu kadına söylemez. Kadın, oğlunu ziyarete geldiğini oğlunun bundan haberi olmadığını ve ona sürpriz yapacağını söyler. Kardeşinin burada yaşadığını söyleyen kadın oğlunun yanına 10 gün sonra geleceğini söyler.

Çarşı izni bitip askerler geri döndüğünde herkes yine ne yaptıklarını ağzı kulaklarına varırcasına anlatmaya başlar: "Kız arkadaşımla şuraya gittik. Ben yenisini buldum. Bugünkü Rus çok tatlıydı gerçekten. O kalçalar neydi öyle ya..." Çocuğun yine anlatacak birşeyi olamadığını düşünürler. Gülerek; "Eee bu hafta ne yaptın?" Ve çocuk bombayı patlatır, herkesin ağzı açık kalır; "Bu hafta da bişey yok. Ama haftaya birinizin anasını s.cem kiminki bilmiyorum.

GooD aNd EvıL
08-25-2007, 11:16 PM
Askeri hastanede yatan Temel ve arkadaşlarının cinsel organları kopmuş. Sebebini soranlara Temel anlatıyor:

- "El pombasu talimu yapayuduk, pimi çektuktan sonra ona kadar sayup atmamuz emredildi, piz de parmaklarumuzla saymaya paşladuk, pir, içi, uç, tört, peş, öpür ele geçmek için pompalaru apuş arasına koyalum tedük, alti, yeti, seçiz, tokuz...Bummm!!"

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:19 PM
Asker, komutanın karşısına çıktı, izin istedi. Komutan sebep sordu:
-Efendim, karım çocuğumuzun çok hasta olduğunu yazmış da...
-Yalan söylüyorsun. Çünkü karından gelen mektubu ben de okudum, hiç öyle bir şeyden bahsetmiyordu.
Asker selam verdi, tam kapıdan çıkarken döndü ve samimiyetle:
-Komutanım, dedi. İkimiz de yalancıyız anlaşılan, çünkü ben evli değilim.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:19 PM
20'şeryıl hapis yiyen iki mahkuma her onar yıl için ne istedikleri sorulur, birinci mahkum ilk on yıl için yetecek şekilde kitap ister.ikinci mahkumda on sene yetecek kadar sigara ister. on yıl sona erince ikinci on yıl için ne istediklerini sorarlar.ilk mahkum onyıl yetecek şekilde kitapla birlikte birde gözlük ister.ikinci mahkumun koğuşuna girince bakarlarki sigaralar aynı şekilde kaldığını anlarlar ve ikinci on yıl için ne istediğini sorarlar adam da feryatla çakmaaaaaaaaaaaaaaaaakkkkkkk !

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:19 PM
Askerde kamuflaj yarışması var... Herkes çuvallara giriyor,komutan gelip tekme atıyor onlarda hayvan sesleri çıkarıyorlar komutan onaylıyor.
Birinci çuvala vuruyor.. Hav hav hav. Komutan aferin diyor köpek çuvalı.... İkinci çuvala vuruyor, miyav miyav.. Komutan gene beğeniyor..
Böyle on onbeş çuval geziyor. Hepsi çok iyi taklit yapıyorlar... En son çuvala vuruyor ses yok... Daha sert vuruyor gene ses yok, tekme, tokat, tahta, tüfek, ses yok... Askerlere emir veriyor iyicene tekmeleyin... Çuvaldan kan sızmaya başlıyor..
Beş dakika sonra da ince, bitkin bir ses:
"Patateeeeeees"

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:20 PM
Dünya Savaşı arefesinde; bir Nazi subayı, bir yaşlı kadın, bir delikanlı ve bir de genç kız bir tren kompartımanında yolculuk etmektedirler. Tren bir yerde tünele girer.
Karanlıkta, bir öpücük sesi ve hemen ardından da bir tokat sesi duyulur. Tren tekrar ışığa çıkarken, yaşlı kadın şöyle düşünür:
-"Zamane gençleri işte. Oğlan kızı öptü ama tokadı da bir güzel yedi."
Genç kız şöyle düşünür:
-"Salak oğlan, benim yerime yaşlı kadını öptü ama oh olsun, tokadı da yedi."
Nazi subayı şöyle düşünür:
-"İşe bak yahu, kızı oğlan öptü, tokadı ben yedim."
Delikanlı ise şöyle düşünür:
"Oooh canıma değsin. Havaya bir öpücük, Nazi bozuntusuna okkalı bir şamar!".

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:20 PM
Albay, binbaşıya :
-Yarın güneş tutulacak. Bu her zaman görülen bir şey değildir. Erleri talim elbiseleri ile talim meydanına getirin de olayı görsünler. Bende orada bulunup kendilerine gerekli bilgiyi vereceğim. Şayet yağmur yağarsa, tabii bir şey göremeyiz .O zaman erleri, üstü kapalı talimgaha götürürsün.
Binbaşı, yüzbaşıya :
-Albayın emri ile yarın sabah saat dokuzda güneş tutulacak. Bu her zaman görülen bir olay değildir. Şayet hava kapalı olursa bir şey görülemeyecektir. Bu durumda tutulma, kapalı talimgahta gerekli talim elbisesiyle yapılacaktır.
Yüzbaşı, teğmene :
-Albayın emri ile yarın sabah dokuzda talim elbisesi ile güneş tutulmasının açılış merasimi yapılacaktır. Şayet yağmur yağarsa ki bu durum pek görülen bir olay değildir, Albay kapalı talimgahta gerekli bilgiyi verecektir.
Teğmen, başçavuşa :
-Yarın sabah dokuzda hava güzel olursa, talim kıyafeti ile albay tutulacak. Kapalı talimgahta yağmur yağarsa, alayın meydanında manevra yapılacak. Çünkü bu her zaman görülen bir olay değildir.
Başçavuş, askere :
-Yarın sabah saat dokuzda kapalı talimgahta Albayı tutacağız. Sabah hepiniz talim teçhizat ile hazır olun.
Askerler kendi aralarında :
-Yarın sabah bizim başçavuş Albayı tutuklayacakmış

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:20 PM
Komutan emir erini çağırmış
- Bana çabuk bir lazer yazıcı bul getir.
- Emredersin komutanım.
Bir saat sonra emir eri yanında başka bir er ile gelmiş.
-Lazer yazıcıyı getirdim komutanım.
-Hani nerde lan?
-Komutanım bu arkadaş laz bir erdir ve bizim bölükte yazıcıdır!
-Ulan iyiki scanner istememişiz be!

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:20 PM
Asker, komutanın karşısına çıktı, izin istedi. Komutan se­bep sordu:
Efendim, karım çocuğu­muzun çok hasta olduğunu yazmış da...
Yalan söylüyorsun. Çün­kü karından gelen mektubu ben de okudum, hiç öyle bir
şeyden bahsetmiyordu.
Asker selâm verdi, tam kapıdan çıkarken, döndü ve samimiyetle:
— Komutanım, dedi. İkimiz de yalancıyız anlaşılan, çünkü ben evli değilim.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:21 PM
Bir gün Bismark, harpte yararlilik gösteren bir askere madalya takarken:
-Asker, 100 altın mı istersin, yoksa bu madalyayı mı?
Asker:
-Madalyanın kıymeti nedir? der. Bismark:
-Maddi değeri aşağı-yukarı üç altın, diye cevap verir.
Asker :
-Öyleyse 97 altınla madalyayı isterim!

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:21 PM
Onu sever miydim, bunca derinden?
İçime işleyen, gözler olmasa.
Sevdanın baharlı mevsimlerinden,
Yorgun sığındığım güzler olmasa.
.
Güzel, çirkin, sadık, bunaklarından,
Dostları öpmesin, yanaklarından.
Onu kıskanmazdım, dudaklarından,
Dökülen gizemli, sözler olmasa.
.
Kalbimin sızısı, büyülü gonca,
Kıyamete kadar, açılmaz bence.
Hiç kavga etmezdik, ömür boyunca,
Kırılmaz inattan, buzlar olmasa.
.
Aşka tutsak olmak, hürriyetimse,
Beni kurtarmaya, gelmesin kimse.
Onu övmek için, her ne dedimse,
Doğrudur bir de şu, nazlar olmasa.
.
Yolumu gösteren, yıldızım var da,
Çırpınır dururum, boranda karda.
Eşkiya olmazdım, hayal dağlarda,
Yolunu bekleten, izler olmasa,
.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:21 PM
II. Dünya Savaşı sırasında Rus orduları geri çeliyorlar. Ve Rus generali durumu kurtarmak için askerleri teşvik etmeye karar vermiş. Her getirilen ölu Nazi için 10 ruble vaad etmiş. Askerler saldırdılar. Çatışmadan sonra kimi 1 kimi 3 ceset getiriyorlar ve paralarını cash alıyorlar. Birara bir Yahudi asker bir vagon sürükleyerek getirdi. Vagonun kapısını açtı, içerisi ceset doluydu. General bunu görünce şaşırdı ve askeri kenara çekerek şöyle dedi :
-Asker, anlarsın ya bütçemiz zayıf, haydi ben sana 7.50 ruble ceset başı veriyim. Asker :
-Olmaz, dedi, Zaten bana geliş fiyatı 8.30 ruble.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:21 PM
Bir Yüzbasi ile emir eri bir trende yolculuk ediyorlar. Ayni
kompartmanda çok alimli bir kiz ile annesi de var. Baska kimse yok. Bu iki grup birbirlerini tanimasa da yolculuk sirasinda tanisiriz diye çok yakin oturmuslar. Derken tren bir tünele giriyor, ortalik karariyor. Bir öpücük sesi ve ardindan -sirraaak- çok siddetli bir samar sesi duyuluyor. Tren tünelden çikiyor. Herkes saskin ne oldu diye birbirine bakiyor.
*Genç kiz düsünüyor; (Benim yerime annemi öperlerse, iste böyle samari yerler..)
*Kizin annesi düsünüyor; (Helal benim kiza, öpüldü ama, hemen samari yapistirdi..)
*Yuzbasi düsünüyor; (Ulan asker kizi öptü, samari ben yedim...)
*Asker gülümsüyor; (Intikamimi aldim daa. Havaya bir öpücük yüzbasiya bir şamar!!)

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:22 PM
Güney Amerikalı bir subayla bir er konuşuyorlar: "Savaşta bir düşmana rastlarsan ne yaparsın?"

Er; "Vururum."

Subay; "Doğru, peki bir düşman bölüğüne rastlarsan ne yaparsın?"

Er; "Vururum"

Subay; "Olmadı. Koşup karargaha haber verirsin. Peki savaş meydanında bir inek görürsen ne yaparsın?"

Er; "Vururum."

Subay; "Olmadı."

Er; "Koşup karargaha haber veririm."

Subay; "Yine olmadı. Boynuzlarından tutup karargaha sürüklersin. Şimdi beni görürsen ne yapacağını söyle.."

Er; "Vururum."

Subay; "Olur mu canım. Ben senin komutanınım."

Er; "Döner karargaha haber veririm."

Subay; "Yahu ben düşman bölüğü değilim ki."

Er; "Hah tamam. Boynuzlarından tutup karargaha sürüklerim..."

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:22 PM
Bir avcı diğerine sordu:
Köpeğinizi satın almak istiyorum ama sadık mıdır?
-Hem de fazlasıyla sadık. Size bu konuda yüzde 100 garanti verebilirim.
-Nasıl bu kadar emin olabilirsiniz?
Şimdiye kadar 5 kere sattım. Her seferinde de geri geldi.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:22 PM
Amerikan askerleri, Türk askerlerine saldırmak üzereydi. Bunu gören komutan şöyle seslenir:
- "Askerler, çabuk donunuzu indirin ve eğilin, burayı kabak tarlası zannetsinler"
Amerikan uçakları transit devam eder. Az sonra bir Türk askeri Amerikan uçaklarının geri döndüğünü görür ve şöyle der:
- "Komutanım, komutanım şimdi de önümüzü dönelim de burayı hıyar tarlası zannetsinler."

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:22 PM
Yıllar önce İngiltere'de erler şemsiye kullanmazmış.Şemsiye taşıma hakkı sadece subaylara tanınıyormuş.
O yıllarda bir gün genç teğmenlerden biri, koltuğunun altında bir şemsiye ile hızlı hızlı yürüyen eri görünce, beyninden vurulmuşa dönmüş.Eri çağırarak :
-Bu ne küstahlık, demiş.Ve şemsiyeyi aldığı gibi dizinde iki parça etmiş.
-Bu sana bir ders olsun, bir daha böyle küstahlıklar yapma!
Neye uğradığını anlamayan er :
-Başüstüne, diyerek selamı çakmış ve şöyle sormuş :
-Teğmenim, beni az önce evine yollayan general şemsiyesini istediğinde kim kırdı diyeyim?

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:22 PM
Kurtuluş savaşında ordu büyük zayiat vermektedir...

Ordu komutanı bu gidişe dur demenin yollarını ararken aklına dahiyane bir fikir gelir. Hemen bölüğü düz bir arazide toplar ve bölüğe hitaben: Bu günden sonra düşman tarafından bir kelle getirene on lira vereceğini söyler ve bölüğü cepheye gönderir. Ertesi gün bölük şaha kalkar ve her kes iki,üç kelle getirip ordu komutanından parasını alır. Savaşın üçüncü günü ordu komutanı postası olan temelin yok olduğunu görür. Bölüğe haber salar ve tüm ölüler ile yaralıların arasında temeli araştırır. Yapılan aramalarda temelden iz yoktur. Temelsiz geçen beş günün sonunda nöbetçilerden birisi bölüğe doğru bir toz bulutunun yaklaştığını alarm verir. Dürbünü eline alan ordu komutanı yaklaşan bulutun bir kamyon olduğunu görür. Gözlerine inanamaz kamyonun kasası düşman kelleleriyle doludur ve direksiyondaki de temelden başkası değildir. Sevinçle temeli karşılayan ordu komutanı ordusuna dönerek asker dediğin böyle olmalı der ve temeli odasına çağırır. Odaya giden temele ordu komutanı:

-Bak evladım devletimiz savaş halinde,ekonomimiz bozuk ben size kelle başına on lira sözü verdim ama bu kadar kelleye ödeyecek paramız yok gel seninle bir anlaşma yapalım kelle başına sana altı lira vereyim demiş.

Komutanın teklifine şiddetle karşı çıkan temel parasını tam olarak ister. Bir türlü temeli ikna edemeyen komutan kızgın bir ifadeyle altı lirayı neden kabul etmediğini sorar.

Temelin cevabı müthiştir.

Komutanım vallahi yedi liradan ben aldım onları der.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:23 PM
Namık Kemal bir birliğin komutanıymış, ve bir gün askerleri toplayıp gitmişler tatbikata, gökyüzündeki savaş uçaklarını farkeden namık kemal askerler şimdi herkes pantolonunu cikartip yere kapansın ve kıçlarınızı havaya dikin,düşmanlar yukardan baktığında bizi kabak tarlası zannetsinler demiş,neyse askerler bunu uygulamışlar ve yukarıya kalkan namık birde bakarki askerlerinden biri sırt üstü yatmış,namık bağırmış oğlum bune ,ya komutanım herkes yere domalmışken kalkıp şöyle bir baktımki hakketten kabak tarlası gibi gözüküyordu benbe bide hıyar olsun istedim.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:23 PM
Bir gün adam ölmüş mezarlığa götürüyorlarmış .
gidreken birisinin ayağı kayıp ölü adamın cenazesi dereye düşmüş su hızla ölmüş adamı götürmüş.1000 metre ilerisinde askeriye varmış askerler gelen ölüye dur demişler ölü yine gelmiş sonun da 15 kere sıkmışlar adnmın gövde bölümüne sonara askerler direk hastane ye götürmüşler akrabaları da gelmiş
doktor amaeilyattan sonra çıktı
akrabalar sonuç demiş.Uzun uğraşlar sonun da 8 saat te hastayı kurtarabildik.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:23 PM
İki general bir cafede oturup konuşuyorlarmış. generalin biri "benim bir erim var çok salak demiş. diğeriyse "hayır, benim bir erim var o daha da salaktır." demiş. tartışma çok büyümeden kimin askerinin daha salak olduğunu anlamak için yarışma gibi bir şey yapmaya karar vermişler. ilk general askerini yanına çağırıp "oğlum, git bana şu 5000 lirayla bir mercedes al gel" demiş. ikinci general de askerini çağırıp "git bak ben ordu evinde miyim?" demiş. iki asker yolda karşılaşmışlar. ilki "ya benim general çok salak. bu günün pazar olduğunu bildiği halde beni araba aldırmaya gönderdi." demiş. ikincisiyse "benim general daha salak. yanında telefon dururken, beni ordu evine gönderdi." demiş

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:23 PM
Temel askere gitmiştir.Komutan denetlemekte iken Temel in yanına gelir ve "Karşıdan düşman askeri geliyor,ne yaparsın ?"der.Temel heycanla:"Silahımı çevirip ateş edrim."der.Komutan:"Peki sağından da geliyorlarsa?""Bu sefer silahımı o yöne çevirip ateş ederim."der.Komutan:"Peki bu esnada arkandan da düşman askerleri geliyorsa ne yaparsın?"demiş.Temel:"Komutanım,bu orduda benden başka asker yok mu?"demiş.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:23 PM
Başçavuş Albayı tutuklayacakmış.

Albay, binbaşıya: -Yarın güneş tutulacak. Bu her zaman görülen bir şey değildir.Erleri talim elbiseleri ile talim meydanına getirin de olayı görsünler.Ben de orada bulunup kendilerine gerekli bilgiyi vereceğim.Şayet yağmur yağarsa, tabii bir şey göremeyiz.O zaman erleri, üstü kapalı talimgaha götürürsün.Binbaşı, yüzbaşıya: -Albayın emri ile yarın sabah saat dokuzda güneş tutulacak.Bu her zaman görülen bir olay değildir.Şayet hava kapalı olursa bir şey görülemeyecektir.Bu durumda tutulma, kapalı talimgahta gerekli talim elbisesiyle yapılacaktır.Yüzbaşı, teğmene: -Albayın emri ile yarın sabah dokuzda talim elbisesi ile güneş tutulmasının açılış merasimi yapılacaktır. Şayet yağmur yağarsa ki bu durum pek görülen bir olay değildir, Albay kapalı talimgahta gerekli bilgiyi verecektir.Teğmen, başçavuşa: -Yarın sabah dokuzda hava güzel olursa, talim kıyafeti ile albay tutulacak.Kapalı talimgahta yağmur yağarsa,alayın meydanında manevra yapılacak.Çünkü bu her zaman görülen bir olay değildir.Basçavuş, askere: -Yarın sabah saat dokuzda kapalı talimgahta Albayı tutacağız.Sabah hepiniz talim teçhizat ile hazır olun.Askerler kendi aralarında: -Yarın sabah bizim başçavus Albayı tutuklayacakmış.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:24 PM
Adamın biri, bir gün ağacın altında namaz kılıyormuş. Ağaçta bulunan başka biri de onu izliyormuş. Namazını bitiren adam daha sonra namazının kabul olması için Allah'a dua etmeye başlamış. - "Allahım sen namazımı kabul et." Ağaçtaki adam: - "Etmem", diye cevap vermiş. Adam şaşırmış. Tekrarlamış: - "Allahım sen kıldığım namazı kabul et." - "Etmem." Adamın şaşkınlığı iyice artmış. Yine: - "Allahım sen namazımı kabul et", demiş. Ağaçtaki adam tekrar: - "Etmem", deyince adam sinirlenmiş. - "Etmezsen etme. Zaten abdestsiz kılmıştım."

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:24 PM
Soguk savasin en cafcafli yillaridir.Birgün Amerikalilar Ruslarin yeni bir silahi Sibirya'da test ettiklerini haber alir vederhal en iyi ajanlarini siki bir egitime alirlar.Bu ajan kisa sürede Rus yemesini Rus gibi içmesini kisacasi gerçek bir Rus gibi davranmasini ögrenir ve derhal görevine baslar.
Sibirya'da bir köye yerlesir.Birgün bir dügüne katilir.Ortama hemen ayak uydurur. Kendi kendine farkedilmedigne sevinirken bir ihtiyar adam yanina yanasir:
Yoldas sen iyisin hossun ama Amerika'lisin der.
Ajan sasirir ama bozuntuya vermek istemez ve:
-Saçmalama yoldas nerden çikardin der.
Yasli adam da
-ben okuma yazma bilmem, fazla gezmisligim de yoktur ama hiç zenci rus görmedim

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:24 PM
Seninle el ele olmalıydık şimdi,
Yalçın bir dağın doruklarında,
Kol kola gezmeliydik,
Çılgın kahkahalarla gülmeli,
Kudururcasına içmeliydik.
Hazır hiç kimseler yokken,
Çocuklar gibi itişip,yerlerde tepişmeliydik.

Seninle dizdize olmalıydık şimdi,
Sazlık samanlık bir barınakta.
Sen içelimmi daha derken,
Ben mezesini hazırlamalıydım,dostluğun,sevginin.
Acısını çıkartmalıydık binlerce yıla inat
Yalnızlığımızın,hırçınlığımızın,susuzluğumuzun.
Bin dereden su getirmeliydik şafak sökene kadar,
Ve hiçbirşey olmamış gibi geri gelmeliydik,
Biraz mahcup utangaç ve çekingen.......

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:25 PM
Bir tatbikat sırasında paraşütçü komandolar uçaktan atlıyorlardı. Atlama sırası gelen en son paraşütçü epey bir vakit geçtiği halde atlamamıştı. Komutan sinirli bir şekilde "Atlasana oğlum" diye bağırdı.
Paraşütçü "Atlamam komutanım"
Komutan iyice sinirlenmişti "Ne demek atlamam lan sana emrediyorum çabuk atla" deyince, asker;
"Komutanım bırak emretmeyi, öldür yine atlamam." diye cevap vermişti.
Komutan bakmış olacak gibi değil, rica eder bir tavırla;
"Bak oğlum aşağıda benim komutanlarım var, onlarda benden hesap sorarlar, haydi atlayıverde senni yüzünden benim başım belaya girmesin."
Asker inadım inat cinsinden,
"Atlamam komutanım"
"Peki neden atlamıyorsun evladım, geçerli bir sebebin varmı?"
"Komutanım benim annem çok mübarek bir kadındır, gördüğü bütün rüyalar çıkar. Sabah telefon açtı, oğlum rüyamda senin paraşütün açılmadığını gördüm sakın atlama dedi, onun için atlamıyorum." deyince komutan,
"Oğlum inanma böyle şeylere hadi atla gözünü seveyim." diye yalvarıyordu asker ise kararından vazgeçmiyor "Atlamam" diye diretiyordu. Ne yapacağını şaşırmış olan komutan çaresizlik içinde,
"Peki oğlum gel paraşütleri değişelim, benimkini sen tak, seninkini ben, o zaman atlarmısın?" diye ümitsizce sordu. Asker bu teklife olumlu baktı ve kabul etti paraşütleri son sürat değiştirdiler ve delikanlı kendini uçaktan boşluga bıraktı. Paraşütü açıldı ve sakin süzülürken yanından,
-Ananııı!!! diye komutanının feryadı geçip gitmiş, asker komutanının feryadınının sonunu bile duyamamıştı.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:25 PM
adamın biri yolda giderken hocaya demiş ki az önce sizin eve doğru bir tepsi gidiyordu hocada banane demiş adamda ama o tepsi sizin eve girdi demiş hocada o zaman sanane demiş.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:25 PM
flaş flaş flaş ıspanak ilinin maydonoz ilçesine bağlı domates köyünde , acı biberlerin pusu kurarak şehit ettiği 17 salçalık biber,, ve 15 teneke turşuluk acur törenle ve büyük bir üzüntü ile mutfağa verildi yaralanan 18 dolmalık biber tancere devlet hastanesine kaldırıldı köy muhtarı karpuzun verdiği bilgiye göre 3 uzun namlulu prasa 5 göz yaşartıcı soğan ve patlamaya hazır 5 kilo mısır ele geçirildi gelen bilgiler arasında muhabirimiz hıyar yoğurdun saldırısına uğrayarak cacık olduğu öğrenildi

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:25 PM
Sultan Alparslan 27 bin askeriyle Bizans topraklarında ilerlerken, keşfe gönderdiği askerlerden biri huzuruna gelip telaşla :
"300 bin kişilik düşman ordusu bize doğru yaklaşıyor" der.
Alparslan önemsemeyerek şöyle der :
"Biz de onlara yaklaşıyoruz.”

Kéan aRs
08-26-2007, 04:26 PM
çok az atmışsın kanka biras daha doldur şaka deil heee:D:D:D:D:D:D:D:D

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:26 PM
Kurtuluş savaşında ordu büyük zayiat vermektedir. Ordu komutanı bu gidişe dur demenin yollarını ararken aklına dahiyane bir fikir gelir. Hemen bölüğü düz bir arazide toplar ve bölüğe hitaben: Bu günden sonra düşman tarafından bir kelle getirene on lira vereceğini söyler ve bölüğü cepheye gönderir. Ertesi gün bölük şaha kalkar ve her kes iki,üç kelle getirip ordu komutanından parasını alır. Savaşın üçüncü günü ordu komutanı postası olan temelin yok olduğunu görür. Bölüğe haber salar ve tüm ölüler ile yaralıların arasında temeli araştırır. Yapılan aramalarda temelden iz yoktur. Temelsiz geçen beş günün sonunda nöbetçilerden birisi bölüğe doğru bir toz bulutunun yaklaştığını alarm verir. Dürbünü eline alan ordu komutanı yaklaşan bulutun bir kamyon olduğunu görür. Gözlerine inanamaz kamyonun kasası düşman kelleleriyle doludur ve direksiyondaki de temelden başkası değildir. Sevinçle temeli karşılayan ordu komutanı ordusuna dönerek asker dediğin böyle olmalı der ve temeli odasına çağırır. Odaya giden temele ordu komutanı:
-Bak evladım devletimiz savaş halinde,ekonomimiz bozuk ben size kelle başına on lira sözü verdim ama bu kadar kelleye ödeyecek paramız yok gel seninle bir anlaşma yapalım kelle başına sana altı lira vereyim demiş.
Komutanın teklifine şiddetle karşı çıkan temel parasını tam olarak ister. Bir türlü temeli ikna edemeyen komutan kızgın bir ifadeyle altı lirayı neden kabul etmediğini sorar.
Temelin cevabı müthiştir.
Komutanım vallahi yedi liradan ben aldım onları der.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:26 PM
Erler sabah yoklamasında, çavuş içlerinden birine soruyor;
- Söyle bakalım nerdensin ?
- Maraş'lıyım komutanım..
Çavuş sinirleniyor ve askere okkalı bir tokat atıyor. Ardından tekrar soruyor
- Bir daha söyle bakalım nerdensin ?
- Maraş'lıyım komutanım..
Çavuş bu sefer iyice hiddetleniyor ve askere okkalı bir tokat daha atıyor. Ardından tekrar soruyor
- Ulan son defa soruyorum nerelisin ?
- Kahramanmaraş'lıyım komutanım..
- Hah şimdi oldu diyor çavuş ve yanındakine soruyor,
- Oğlum sen nerelisin ?
- Kahramansinop'luyum komutanım !

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:27 PM
mereku ben sein mahalle arkadaşın değilim lütfen düzgün konuşalım ayrıca şu an zaten mesaj atıyorum ben sana yazdım diye sende bana misilleme yapma.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:28 PM
Başlığı: Belkide Haklısın

Hiç düşündün mü seni seven ne halde
O her gece ağlıyor sessizce
Seni arıyor gözleri her gittiği yerde
Belki de haklısın kendince.

O seni çok sevmişti hala seviyor
İmkanı yok seni unutamıyor
Anıları silip bir kenara atamıyor
Belki de haklısın kendince.

Sen onu bırakıp gittiğin halde
O sevmeyi seçti yinede
Hakettimi bunları o sence
Belki de haklısın kendince.

Biliyor musun o senden vazgeçemiyor
Her tanıdığına her yakınına seni soruyor
Kimseye söylemiyor ama o seni çok özlüyor
Belki de haklısın kendince

Hiç beklememişti bunu senden
Acı çekmeyi seçmeni, sevmek dururken
Peki ya hiç mi sevmedin onu sen
Belki de haklısın kendince.

O sensizliğe uzun zaman alışamadı
Seni düşünmeden bir saniye bile yaşayamadı
Sensizlikten gözleri hep yaşlı kaldı
Belki de haklısın kendince.

Ama yine de kırgın değil sana
Umutlu gözlerle bakmıştı hep sana
Başka şey düşünmedi asla
Ama son verdin sen bu aşka.

O seni öyle çok sevmişti ki
Dünyalara değişmezdi seni
Hele o insana hayat veren gözlerini
O her gün yine de tutuyor ellerini.

Ne yapalım buraya kadarmış demek
Sen hiç düşünmedin sonsuza dek sevmek
Aşk değildir hep mutlu olmak biraz da acı çekmek
Ama yine de unutma o seni daima sevecek.

Ne olurdu birlikte göğüs gerseydik tüm zorluklara
Aşamayacağımız engel yoktu inansaydın bana
Ama sadece benim çabalamam ne fayda
Belki de haklısın kendi yaşadığın o masum dünyanda

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:28 PM
Birgün devriye çavuşu askerleri kontrol etmek için dolaşır.Ve bide ne görsün bütün askerler kuyruğa girmiş bir varile sokuyor.Bunu merak eden çavuş kuyruğa girmiş ve varile soktuğunda sahiden bi zevk geliyor.Çavuş bi hafta boyunca kuyruğa girerek varilr sokmuş. bir hafta sonunda varile soktuğunda zevk alamamış ve askerlere dönüp '' ne oluyor '' diye sormuş ve askerler varile girme sırası sende demişler.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:28 PM
Güney Amerikalı bir subayla bir er konuşuyorlar.
-Savaşta bir düşmana rastlarsan ne yaparsın?
-Vururum.
-Doğru, peki bir düşman bölüğüne rastlarsan ne yaparsın?
-Vururum.
-Olmadı. Koşup karargaha haber verirsin.Peki savaş meydanında bir inek görürsen ne yaparsın?
-Vururum. Olmadı. Koşup karargaha haber veririm.
-Yine olmadı. Boynuzlarından tutup karargaha sürüklersin. Şimdi beni görürsen ne yapacağını söyle.
-Vururum.
-Olur mu canım. Ben senin komutanınım.
-Döner karargaha haber veririm.
-Yahu ben düşman bölüğü değilim ki.
-Hah tamam. Boynuzlarından tutup karargaha sürüklerim.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:28 PM
Kore'de Türk Tugayından iki Anadolu'lu asker biraz gezmek için firar ederler. Şehirde bir aşağı bir yukarı dolaşırken inzibat subayı bunları yakalar ve sorar :
-Hani sizin izin kağıtlarınız?...
Erler subayı atlatırız umuduyla :
-Biz Amerikalıyız...diye cevap verirler. Subay durumu anlar, ama hiç bozuntuya vermez :
-Amerika'nın neresindensiniz? diye sorunca :
-İçindenik kumandanım!...diye yanıt verirler

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:29 PM
Bir amerikan uçak gemisi seyir halinde ilerlerken radar ekranında bir başka eko görür,uçak gemisi komutanı derhal telsiz e geçerek konuşmaya başlar
"Önümde bana doğru yaklaşmakta olan gemi derhal aksi rotaya dönerek yolumdan çekil!"
Karşıdan cevap gelir
"siz çekilin"
Komutan sinirlenir ve tekrar eder
"önümdeki (pruvamdaki) gemi burası amerikan uçak gemisi derhal çekil "
Karşıdan ise bir müddet sonra cevap gelir
"burası da Deniz feneri istasyonu"

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:29 PM
Erzincan da acemi bir asker ilk nöbetine gider. Nöbetçi onbaşı nöbet yerini gösterir "şu iki ışığın arasında nöbet tutacaksın" 2 saat sonra nöbetçi onbaşı gelir nöbetçiyi bulamaz. Ararlar bulamazlar 1 hafta sonra firarını verecekken İzmir den telefon gelir "Miğferli, Hücum yelekli ve silahlı bir askeriniz burada" Işıkların birisi bir kamyonun kedigözü imiş.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:29 PM
askeriyeye ihbar gelir, dağda terörist var diye. asker dağa gider pusuya yatar. 1 gün olur terörist yok 1 hafta olur terörüst yok 15 gün olur terörist yok. içlerinden laz askerin biri komutanına,
-komutanım ya allah göstermesin ama bu teröristlerin başına bir işmi? geldi der.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:29 PM
Bir gün İngiliz,Fransız ve Türk askerleri bir hazine bulurlar bunlar hazineyi paylaşmak için işe koyulurlar İngiliz başlar 1 sana,1 sana,3 bana der ve Fransız sen haksızlık yapıyorsun diyip altınları İngilizin elinden alır ve baslar dağıtmaya oda derki 1 sana,1 sana,5 bana der ardından Türk çok sinirlenir ve cebinden cıkardığı silahla ingiliz ve fransızlara derki ki 1 sana,1 sana HEPSİ BANA.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:35 PM
Karavana saatinde askerlerden bazıları, yemeklerin içinden taş ve kum çiktiği için şikayette bulunurlar. Komutan kızar ve : -Kesin lan, buraya ziyafet için değil, vatanı korumak için geldiniz. Bunun üzerine askarlerin arasindan bir ses yükselir : -Vatan toprağını da yemeye gelmedik.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:35 PM
Yeni erler eğitim görüyorlardı. Ders veren üsteğmen, Karadenizli bir ere insan iskeletini göstererek ne olduğunu sordu...
- "İnsan kılçığıdır komutanım!"

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:44 PM
İkram deyip içtim bir tek sigara,

O günden bu güne kalbimde yara,

Cebimde durmuyor bir kuruş para,

Üç liram var idi çaldı Hâkim Bey.



Üstünde okudum sağlığa zarar,

Doktoruma gittim bu neye yarar,

Parmağına sıkmış sorar ki sorar,

Kime inanayım şaştım Hâkim Bey.



İlk günler çok zevkli her şeyden hoş,

Merak dağıtıyor yüreğim sarhoş,

Her nere girdimse havası bir-hoş,

Üç aylık yavruma kıydı Hâkim Bey.



Günlük fırçalarım sarardı dişim,

Zamanla anladım yanlış gidişim,

Her yanım titriyor bitiyor işim,

Genç yaşta canıma kıydı Hâkim Bey.



Ne yedim, içtimse hepsini yaktı,

Kanımda dolaşıp zehir bıraktı,

Kendimi mahvetti neslime aktı,

İdamını verin bitsin Hâkim Bey.

Salim ATICI

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:45 PM
yeni evlenen adamın birisi evlendikten bir kaç ay sonra askere gitmiş.yarinden ayrılali 5 6 ay olduktan sonra memleketinden mektup gelir,ve gelen mektubu komutanı okur.mektup adamın karısındandır. havadan sodan biraz muhabbet eder nasılsın, iyimisin askerlik nasıl???falan gibi ve altınada bir kıtalık şiir yazar YAYLADA YAYLATTIM ONİ, FINDUK GİBİ PARLATTİM ONİ,ÜÇ GÜNE KADAR GELMEZSEN AMCA OGLİNE ELLETTİM ONİ der kadın. komutan adamı çağırır der.-oğlum memeleketinden mektup geldi eğer bu mektuba güzel bi cevap yazarsan seni göndericem der.adam da emredersin komutanum der.mektubu alır okur ve adamda cvp yazar kadının sorularına cvp verir önce sonra şiiri cvplarEMİR ALTINDA EZİĞİM.DEMİR GİBİ OLDU GAZAĞIM.ÜÇ GÜNE KADAR GELİRSEM NE MIN KALIR NE BÜZÜĞÜN:))))))))yazar ve izine gider

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:46 PM
Batıda çarşı izni olan bir askeriyede askerlik yapanlar her hafta sonu çarşıya çıkar. Askeriye döndüklerinde ise hepsi dışarıda ne yaptıklarını ballandıra ballandıra anlatır. "Bugün bi sarışınla tanıştım, ben bi esmer götürdüm..." Ama içlerinden birisi her seferinde sessizliğini korur. Çünkü diğerleri gibi onun bi kız arkadaşı yoktur. Diğerleri gibi kız arkadaşıyla gezip eğlenmemiştir. Kafası önde arkadaşlarının neler yaptıklarını dinler.

Haftalarca bu böyle sürer gider. Devam eden hafta sonu çarşı izninde sessiz genç 40 yaşlarında bir kadınla tanışır ve onunla çay bahçesinde oturup uzun uzun konuşur. Kadının oğlunun da aynı askeriyede asker olduğunu öğrenir ama bunu kadına söylemez. Kadın, oğlunu ziyarete geldiğini oğlunun bundan haberi olmadığını ve ona sürpriz yapacağını söyler. Kardeşinin burada yaşadığını söyleyen kadın oğlunun yanına 10 gün sonra geleceğini söyler.

Çarşı izni bitip askerler geri döndüğünde herkes yine ne yaptıklarını ağzı kulaklarına varırcasına anlatmaya başlar: "Kız arkadaşımla şuraya gittik. Ben yenisini buldum. Bugünkü Rus çok tatlıydı gerçekten. O kalçalar neydi öyle ya..." Çocuğun yine anlatacak birşeyi olamadığını düşünürler. Gülerek; "Eee bu hafta ne yaptın?" Ve çocuk bombayı patlatır, herkesin ağzı açık kalır; "Bu hafta da bişey yok. Ama haftaya birinizin anasını s.cem kiminki bilmiyorum.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:47 PM
Çok genç bir İngiliz subayı, general olan babasının yanında yaverdi, yaşlı bir albaya emri iletmekle görevlendirildi
-Babam birliğinizi şu karşıki tepenin yamaçlarına çekmenizi söylüyor, efendim, dedi.
Yüzü moraran albay da şöyle dedi :
-Demek öyle söylüyor!Peki anneniz ne diyor?!...

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:47 PM
adamın biri eve giderken bir çocuk görür çocuk çamurdan birşeyler yapar adam merak eder sorar ne yapıyorsun çocuk polis der adam sorar nasıl yapıyorsun su katıyorum kum katıyorum bok katıyorum polis oluyor der adam polis olduğu için çocuğu döver ertesi gün çocuk yine aynı yerde oynar adam gene görür dayanamaz sorar bugün ne yapıyorsun çocuk polis der yine sorar cevap aynı yine çocuğu döver üçüncü gün yine çocuk oynarken adam dayanamaz sorar bugün ne yapıyorsun çocuk sinirli bir şekilde jandarma der adam mereklanır nasıl der su katıyorum kum katıyorum jandarma oluyor der adam sorar neden bok katmıyorsun çocuk sert bir şekilde o zaman polis oluyr der

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:47 PM
Albay, binbaşıya: -Yarın güneş tutulacak. Bu her zaman görülen bir şey değildir. Erleri talim elbiseleri ile talim meydanına getirin de olayı görsünler. Ben de orada bulunup kendilerine gerekli bilgiyi vereceğim. Şayet yağmur yağarsa, tabii bir şey göremeyiz. O zaman erleri, üstü kapalı talimgaha götürürsün. Binbaşı, yüzbaşıya: -Albayın emri ile yarın sabah saat dokuzda güneş tutulacak. Bu her zaman görülen bir olay değildir. Şayet hava kapalı olursa bir şey görülemeyecektir. Bu durumda tutulma, kapalı talimgahta gerekli talim elbisesiyle yapılacaktır. Yüzbaşı, teğmene: -Albayın emri ile yarın sabah dokuzda talim elbisesi ile güneş tutulmasının açılış merasimi yapılacaktır. Şayet yağmur yağarsa ki bu durum pek görülen bir olay değildir, Albay kapalı talimgahta gerekli bilgiyi verecektir. Teğmen, başçavuşa: -Yarın sabah dokuzda hava güzel olursa, talim kıyafeti ile albay tutulacak. Kapalı talimgahta yağmur yağarsa, alayın meydanında manevra yapılacak. Çünkü bu her zaman görülen bir olay değildir. Basçavuş, askere: -Yarın sabah saat dokuzda kapalı talimgahta Albayı tutacağız. Sabah hepiniz talim teçhizat ile hazır olun. Askerler kendi aralarında: -Yarın sabah bizim başçavus Albayı tutuklayacakmış.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:47 PM
süleyman demirel'in gittigi berberde bi papagan varmış.Bu papagandemirelin keline hep küfür edermiş.Demirel berbere söylemiş bu papagan bi daha küfür ederse gelmem demiş.berber papagana söylemiş bi daha küfür edersen senin tüylerini yolar tavuk kümesini atarım demiş.neyse 2 ay sonra demirel gelmiş.papagan dayanamamış küürü basmış.berberde dedigini yapmış.kümese atmış. tavukda horozda yanyana duruyormuş.horoz tavuga demiş sen benim 40 yıllık karımsın bi gün karşımda soyunmadın demiş o sıra papagan atlamış biz bura orusbuluktan degil siyasetten düştük demiş...

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:47 PM
İki general bir cafede oturup konuşuyorlarmış. generalin biri "benim bir erim var çok salak demiş. diğeriyse "hayır, benim bir erim var o daha da salaktır." demiş. tartışma çok büyümeden kimin askerinin daha salak olduğunu anlamak için yarışma gibi bir şey yapmaya karar vermişler. ilk general askerini yanına çağırıp "oğlum, git bana şu 5000 lirayla bir mercedes al gel" demiş. ikinci general de askerini çağırıp "git bak ben ordu evinde miyim?" demiş. iki asker yolda karşılaşmışlar. ilki "ya benim general çok salak. bu günün pazar olduğunu bildiği halde beni araba aldırmaya gönderdi." demiş. ikincisiyse "benim general daha salak. yanında telefon dururken, beni ordu evine gönderdi." demiş

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:48 PM
Komutanlar konusurken birisi "Her asker sifresini soylemez."demis.Birisi "Bazi bazi ulkelerin askerlerini deneyelim."demis.Sirasiyla butun askerleri denemisler.Turk askeri Temel'imis.Iskence yapmislar temel sifreyi soylememis.Komutanlar guzel sozlerle ve odullerlerle onu yollamislar.Temel hemen bir agacin altina gitmis ve basini vurmus.Ve "Hatirlasana aptal kafa, sifreyi hatirlasana."

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:48 PM
İki komutan aralarında konuşuyorlarmış,
birincisi demişki: en salak asker bende
diğer komutanda : hayır en salak asker bende demiş.

deneyelim askerlerimizi görelim demişler.

her ikiside bölüklerinden 2 tane en safından asker çağırıyorlar.

birinci komutan askerine diyor ki :oğlum şu 1ytl yi al bana çarşıdan bi buzdolabı al da gel demiş.askerde emredersiniz komutanım demiş ve gitmiş.

ikinci komutan yanına gelen askerine diyorki : oğlum gitte bir bak bakayım ben misafirhanedemiyim demiş.askerde emredersiniz komutanım deyip misafirhaneye doğru gitmeye başlamış.

neyse bu iki asker dışarıda karşılaşmışlar.

1. asker diğerine demişki : ya bizim komutan çok salak demiş hafta sonu açık iş yeri olur mu demiş.bende fırsattan istifade dışarı çıktım demiş.

bunu duyan 2. asker de demişki : ya o da bir şey mi benim komutanda daha salak bana git bak bakayım misafirhanedemiyim dedi.yanında telefon var aramak aklına bile gelmedi adamın demiş.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:48 PM
Acemi er, levazım başçavuşuna yakınır :
-Başçavuşum, bize yemekte ördek böreği verdiler. Yemin ederim ki, içinde bir gram bile ördek eti yoktu.
-O halde? diye yanıtlar başçavuş.Sen hiç asker bisküvisi yedin mi?
-Şey...yani evet, başçavuşum.
-İçinden hiç asker çıktı mı, ulan!

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:48 PM
Nasreddin Hoca'ya yapılan sataşmalar tükenip bitmez. Akşehirliler bir gün Hoca'ya takılır ve sorarlar: - "Hocam senin evliyalar katında ulu bir kişi olduğun söylenir aslı var mıdır?" Hoca'nın böyle bir iddiası elbette yoktur ama bir kere soruldu ya cevaplar: - "Her halde öyle olmalı." - "Böyle kişiler zaman zaman mucizeler göstererek bu özelliklerini herkese kanıtlar. Hoca madem kabullendin göster bir mucize de görelim!" Hoca: - "Pekala şimdi size bir numara yapalım" der.. Karşısında durmakta olan çınar ağacına; - "Ey ulu çınar çabuk yanıma gel!" der. Tabii ne gelen ağaç var ne giden. Hoca yürümeye başlar ağacın yanına varır. Akşehirliler: - "Ne oldu Hoca ağacı getiremedin, kendin oraya gittin!" diye gülünce Hoca: - "Bizde kibir yoktur, dağ yürümezse abdal yürür", der.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:49 PM
Yüzbaşı evin papağanına belli başlı kelimeleri ezberletmişti.Mehmet gel, Mehmet git, şunu yap, bunu yapma v.s.
Evde kimsenin bulunmadığı bir sırada evin yeni emir eri ortalığı silip süpürmekle meşgul görünüyordu.İçeriden Mehmet diyen sesi duyunca fırladı koştu :
-Buyur, dedi ama arkası gelmedi .
Tekrar işine daldı.Bir zaman sonra tekrar çağrıldı. Şaşırmıştı. Odada bu emri beklemeye karar verdi.Papağana gözü takıldığı anda da papağan "Mehmet" diye çağırmasın mı.Derhal hazır ol vaziyetine geçerek :
-Buyur komutanım, dedi.Kusura bakma seni kuş sandımdı.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:49 PM
Albay askerlerin içki içmelerine engel olmak için kantinin duvarına bir yazı asmıştır. Yazıda :
-İçki öldürür, diye yazıyordur.
Ertesi gün oradan geçen albay ne görsün? Biri yazının altına şunları ilave etmemiş mi :
-Askerler ölmez!

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:49 PM
Yeni asker olan Cemal'e komutanı sormuş :
-Savaşta siperdesin, sağ taraftan düşman askeri geldiğini gördün. peki ne yaparsın?
Cemal heyecanla cevap verir:
-Hemen çevirir silahımı üzerlerine ateş açarım komutanım. Komutan tekrar sormuş.
-Peki, karşıdan geliyorsa?
-Karşıya ateş açarım, komutanım.
-Arkadan geliyorsa ? deyince komutan, Cemal dayanamamış:
-Komutanım, bu ordunun bir askeri ben miyim da?

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:49 PM
Osmanlı donanmasıyla Venedik donanmasıı arasında savas çıkmış. Venedik donanmasının komutanı Andrea Doria imiş. Gözcü Osmanlı donanmasının yaklaştığın fark edince hemen Andrea Doria'ya haber vermiş :
-Osmanlı yaklaşıyor. Andrea Doria sormuş :
-Kaç gemi var? Gözcü:
-10-20 kadar. Komutan hemen emir erini çağırmış :
-Oğlum bana hemen kırmızı gömleğimi getir. Emir eri şaşırmış :
-Niçin komutanım? Andrea Doria :
-Savaşırken yaralanacağız. Kan izi belli olmasın ve de askerlerin cesareti kırılmasın diye. Bu arada gözcüden yine ses gelmiş :
-Efendim 50 kadar oldular. Andrea Doria heyecanlanmış ve emir erine tekrar seslenmiş :
-Gömleği boşver. Sen bana kahverengi pantolonumu getir.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:50 PM
Komutan teftiş sırasında bir askere sorar:
- Oğlum nerelisin?
- Maraşlıyım komutanım
Komutan askere bir tokat patlatır ve tekrar sorar:
- Oğlum nerelisin?
- Maraşlıyım komutanım
Komutan askere bir tokat daha patlatır ve tekrar sorar:
- Oğlum bak iyi düşün! nerelisin?
- KAHRAMAN Maraşlıyım komutanım!
Komutan: Aferin iste böyle diyerek diğer askere (Temel) döner:
- Oğlum sen nerelisin?
- Kahraman Trabzonluyum Komutanım !!!

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:50 PM
Yeni erler eğitim görüyordu.Ders veren üsteğmen, karadenizli birere insan iskeletini göstererek ne olduğunu sordu.
Er :
-İnsan kılçığıdır komutanım, dedi.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:50 PM
bir gün askerde albay erlere sormaktadır:
-ahmet buraya nereden geldin memleketin neresi?
-maraş albayım.
albay kahraman maraş demesini istediği için
-neresi neresi?
-maraş albayım.
albay anlamadığını düşünerek yeniden
- neresi neresi?
-maraş maraş albayım.
albay sinirlenerek tokadı yapıştırır ve bundan sonra kahramanmaraş diyeceksin.
sıra diğer askere gelir albay yine sorar
- sen nerelisin asker?
-ben de kahraman trabzonluyum komutanım der.
( tabi o da tokadı yiyip dersini almıştır.)

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:50 PM
Trabzon da bir asker ocağında komutan bağırmış :

-Oradan üç adam gelsin de bana yardim etsin!
-Ses yok!
-Üç adam gelsin dedim.
-Ses yok
-Bana bakin! Üç adam gelsin dedim!
Askerlerden biri çıkışmış :
-Komutanım, biz adam değiliz, biz Laziz Laz!

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:51 PM
Bir gün komutan askerleri çağırır 15 dakika geç kalırlar.Sonraki gün komutan yine askerleri çağırır 15 dakika geç kalırlar.Sonra komutan askerlerden birini çağırır sorar;
-bunlar içerde ne yapıyorlar der
asker;
tankı s**iyorlar der.Sonra komutan tankın yanına gider ve derki;
yaa bu tankın neresini s**iyorlar der demiri nasıl s**erler der ve gider.Sonra askerleri çağırır 15 dakika geç kalırlar.
komutan;
tankı s**enler bir adım öne çıksın der.Herkes çıkar bir kişi çıkmaz.
komutan;
afferin oğlum senin adın ne der
asker;
TANK

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:51 PM
İki erden birisi, geçen kamyona selam durunca öbürü sordu :
-Neden selem verdin?
-Görmedin mi? Kamyonun üzerinde General Motors yazıyordu.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:51 PM
Bizim Temel ajanliga soyunmus ve talimatlari ögreniyor tabi ajan oldugu için Temel ismi yerine takma isim kullanmasini söyleyip adini Mustafa koyuyorlar ve Temeli Ingiltereye gönderip oradaki ajanlarla tanismasini söylüyorlar.Temel Ingiltereye gidiyor ve burada ajanlarin bulustugu bir bara giriyor.Burada karsisina çikan birine tanismak için adini soruyor.Tabi ingiliz cevap veriyor:
-Bond,James Bond
James Bond da Temele adini soruyor ve bizim Temelde:
-Tafa,Mus tafa

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:51 PM
Temel'in komutanı Temel'le Dursun'a paraşüt açmayı öğretiyordu komutan; çocuklar eğer birinci pimi çekerseniz açılır, o olmaz ise ikinci pimi çekin, o da olmazsa üçüncü pimi çekin , o da olmazsa mevlüd ana'ya dua edin demiş. Temel'le Dursun atlamaya hazırlanıyorlardı. Dursun atlamış ve ikinci pimde paraşütü açmayı başarmış. Sıra Temel'e gelmiş, Temel atlamış, birinci pimi çekmiş olmamış, ikinci pimi çekmiş olmamış, üçüncü pimi çekince yine olmamış. Temel askerlerin yanından fişek gibi geçerken ya karının adı neydi!!!

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:51 PM
Askeri birlikte teftiş için hazırlık yapılıyormuş..Bu arada bütün erlere birer diş fırçası dağıtılmış.Er Mehmet'te fırçayı göğüs cebine yerleştirmiş.Kıtayı denetleyen komutan sıra Mehmet'e gelince,cepteki fırçayı göstererek sormuş;
-"Bu ne bu?..
-"Teftiş fırçası komutanım...

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:51 PM
Yasli doktor kasabayi terketmek uzereyken yerinegelen genc doktorualmis hastalarini tanistirmak uzere evden eve dolastirmaya baslamis. İlk girdikleri evde bir kadin:
- "Doktorcugum çok mide agrisi çekiyorum" demis. Eski doktorda;
- "Bence biraz fazla meyva yiyorsunuz da ondan..." demis.
Disari çiktiklari vakit yeni doktor "Abi" demis, "Kadini muayene bile etmeden nasil böyle
bir neticeye vardin ?Yasli doktor anlatmis: "Oglum, numaradan gözlügümü yere
düsürdüm bir de baktim ki yatagin alti meyva kabuklari ile dolu.."
Ikinci evdeki hastayi genç doktorun muayene etmesine karar vermisler.
Bu evdeki kadin "Çok halsizim" deyince doktor ;
"Belki de Kilise faaliyetleriniz sizi çok yoruyor, biraz ara verin" demis.
Disari çikmislar yasli doktor genç doktora ;
- "Dogru söyledin" demis "Bu kadin kiliseden disari çikmaz.
Ama nasil anladin?" Genç doktor ;

-"Ben de çaktirmadan yatagin altina baktim ve kilisenin papazini gördüm."

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:52 PM
Bir adam evlenmek istiyormuş ve babasına benı evlendir baba diyormuş babası olmaz demış oğlu ısrar etmış babası demışkı askerligini yap evlendirecem seni demiş ve çocuk askere gider askerde savaş çıkar ve s**inin ucundan vurulur ve askerlıgı bıter s**inden vuruldugunu babasına soylemıyor ve babası onu evlendiriyor ve gerdege giriyor gerdekte karısını s**emiyor ve doktara baş vuruyor doktor bey ben savaşta s**imden vuruldum diyor ve doktor diyor kı bu akşam gerdege gir karını *mına bol bol beyaz peynır sür dıyor ve adam eve gıdıyor karısının *mına bol bol beyaz peynır suruyor ve kadın hamıle kalıyor neyse kadın doktora gıdıyor kontrole daha sonra eve geri geliyor ve kocası soruyor karıcım ne oldu? karısı ananın *mı oldu *mımdan bol bol beyaz peynır çıktı diyor.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:52 PM
Merter'deki bekar evimde kızkardeşimle birlikte yaşıyorduk. Bir hafta sonu O annemle babamı görmeye Bursa'ya gitti.

Gece ilerleyen saatlerde uyuduktan sonra aniden kan ter içinde, kalbim deli gibi çarparak uyandım... Bir kabus görmüştüm. Çok gerçekçi bir rüyaydı. Rüyamda aniden az öce uyandığım gibi kan ter içinde uyanıyor ve korkumun geçmesi için elektrik düğmesini yakmaya yataktan fırlıyor ama düğmeyi çevirdiğimde elektriğin olmadığını görüyordum. Ve ondan sonrada dehşet başlıyordu.

Bu rüyayı görerek uyandım ve içimden bir ses sakın elektriği açma rüyanın aynısı başına gelecek diyordu. Kalbim deli gibi atmaya başlamıştı. Ama bu şekilde de odada oturamazdım. Aniden yataktan fırladım, elim elektrik düğmesini çevirirken kalbim duracaktı. Veee düğmeyi çevirdim, tak odanın içi aydınlandı. Kalbim deli gibi çarparken derin bir nefes aldım. İşte korktuğum olmamıştı. Sadece bir rüyaydı. Ben bunları iki saniye içinde aklımda geçirirken dehşet kapımı çaldı...

Aniden lamba söndü. İnanamadım, rüyamda gördüklerim gerçek oluyordu ve sırada o ne olduğunu tam bilemediğim

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:52 PM
11- Dersini Calışıp Sınıfını Geceni İnek Sayma
12- Mesleki Ünvanımızı İngilizce Söyleme
13- Tiki Olanların Tiki İle Kasıtlı Uğraşma
14- İskambil Kağıtlarından Kule Yapan Birinin Kulesini Bozma
15- Cep Telefonu İle Bağıra Bağıra Konuşma Hastalığı
16- Reklam İcin Asılan Afişleri Yırtma Hastalığı
17- Tuvalet Duvarını Defter Sanma
18- Otobüs Duraklarına "Ateşli Sevişirim Beni Ara" yazma
19- Trafikte Bizi Gecen Arabayı Yakalayıp İllede Gecmeyi Bi B.k Sanma
20- Sinyal Verir Vermez Şerit Değiştirme. Olası Bir Kazada Sinyal Verdik Görmedinmi Deme

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:52 PM
dıkıdak adında bir asker acemi birliğinden firar eder ve köyüne gitmek için birçok macera atlattıktan sonra izmir konak meydanına ulaşır ve başlar dolmuş aramaya.bir saat sonra yanına yaklaşan inzibat askerlerine aynen şunu der.
Tertip seferihisar dolmuşları nerden kalkıyor?

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:52 PM
adam 35 yaşına gelmiş hala evlenememiş,bir gün babasına demişki baba, benim çareme niye bakmıyorsunuz beni niye evlendirmiyorsunuz demiş,babasıda tamam oğlum seni evlendirelim demiş. neyse aradan 2 ,3 yıl geçmiş,adama kızı bulmuşlar adam da fakirmiş,bayağı bir masraf yapmışlar adam evlenmiş.belli bir zaman geçtikten sonra adam karısının daha önce genelevde çalıştığını ögrenir fakat bunu karısına söyleyemez.çünkü ayrılacagından korkar. ayrılınca bir daha evlenemeyeceginden korkar.neyse,bir gün karıyı kırıklarından biri görür,karıdan ister,karı ben evliyim der. kırık durmaz tabii,karıyı takip eder ve evi ögrenir.bir gelir iki gelir karı bu adama vermez.artık adam karıyı tehdit eder.sen o....sunseni kocanasöyleyecegimder ve ayrılır karının da tabii canı istiyor

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:53 PM
Bir gün komutanı ahmet i yanına çagırır ve sorar; 'vatan bizim neyimiz' ahmet bagırarak 'anamız' diye cevap verir,komutan tekrar sorar 'vatan bizim neyimiz' ahmet tekrar yüksek sesle 'anamız' diye bagırır.Komutan bu sefer mehmet'in yanına gider ve sorar; 'vatan bizim neyimiz' mehmet heyecanlı bi tavır ile ''ahmet'in anasıymış komutanım...''

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:53 PM
kars yanıyor.her taraf alevler altında.bir tane asker kosarak atatürk ün yanı dogru kosuyor "atam atam kars yanıyor her taraf alevler aldında" atatürk söyle diyor: etrafını cevirin kimse kacmasın:):)):):):)

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:53 PM
gecenin geç saatlerinde hocanın uykusu kaçar ve gezinmeye gider orda bir bekçi vardır hocaya sorar hocam gecenin geç saatlerinde niye yatağından çıktın hocada uykum kaçtıda onu sokak sokak aramaya kalktım

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:53 PM
Bir gün Cennet'in kapıları şiddetle vurulmuş:
-Güm Güm Güm !! İçeriden seslenmişler:
-Kim o?
- Dışarıdan gök gürültüsü gibi bir ses: “ Biz İstanbul'u fetheden Fatih'in yiğitleriyiz! “ İçeriden hoş geldiniz diyerek kapılar ardına kadar açılmış ve yiğitleri içeriye buyur etmişler. Her şey çok güzel gidiyormuş. Ta ki, 40 yıl geçinceye kadar. Bir gün kapılar yine şiddetle çalınmış:
-Güm Güm Güm !!!
- İçeriden sormuşlar: “Kim o?”
- Dışarıdan gök gürültüsü gibi bir ses: “Biz İstanbul'u fetheden Fatih'in yiğitleriyiz!”
- İçeriden hemen cevaplamışlar: “Hadi len! Onlar 40 yıl önce geldi!”
- Dışarıdan yine ses gelmiş: “ Biz mehter takımıyız ancak geldik!!!”

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:53 PM
Bir gün Hasso ile Hüsso Irak'ın sınırında bir dağın tepesinde oturuyorlarmış. Irakda da o zamanlar savaş çıkma olasılığı varmış. Hüsso sormuş
- Hasso burda bir savaş çıksa ne olur?
-Savaş çıkarsa önümüzde iki seçenek var. Ya bizi askere alırlar ya da bırakırlar. Bırakırlarsa sorun yok ama askere alırlarsa önümüzde iki seçenek var bizi ya cepheye sürerler ya da cephe gerisinde değerlendirirler. Cephe gerisinde kalırsak sorun yok. Ama cepheye sürerlerse önümüzde iki seçenek var ya ölürüz ya da esir düşeriz. Ölürsek sorun yok. Esir düşersek önümüzde iki seçenek var. Ya bizi sabun fabrikasına gönderirler ya da kağıt fabrikasına gönderirler. Sabun fabrikasına gönderirlerse sorun yok ama kağıt fabrikasına gönderirlerse önümüzde iki seçenek var. Ya bizi A4 yaparlar ya da tuvalet kağıdı. A4 yaparlarsa sorun yok ama tuvalet kağıdı yaparlarsa işte o zaman BOKU YEDİK...
NOT: Hitler zamanında insanları sabun fabrikasına gönderip kemiklerinden sabun yapmışlardır.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:53 PM
Erzurumun bir köyüne Alman kafilesi turistik ziyarete gelir,kafilenin seksi ayanlardan biri köyün gençlerinden birine göz koyar
-Yarım Türkçeyle
-al sana 500 Euro beni becer der.
-Bizim ki dururmu öyle bir becerirki turist kadın beş beş olur.
-tadı damağında kalan turist gence gel seni almanyaya götüreyim her şeyin benden yeterki benimle gel der.
-Bizim Erzurumlu
-ben celememde sene birini gösterim oni götür der.
-Turist kadın oda senin gibimi der.
-Bizimki
-ne demek der,arkadaşım geçen sene bir ayıyı sikti Ayı ona bir senedir bal taşir,der

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:54 PM
Bektaşi ile bir hoca birlikte yola çıkmışlar, bir süre sonra hoca :

-Namaz saati! demiş, başlamış kılmaya...

Rekat üstüne rekat, selam üstüne selam... Bektaşinin beklemekten canı sıkılmış, hoca namazı bitirince sormuş :

-Yahu bu ne uzun namaz böyle?

-Kazaya kalmış namazlarım vardı, onları eda eyledim!

Bektaşi :

-Eh ben de bir namaz kılayım! demiş ve başlamış namaza...

Ama ne namaz, bitmiyor, sonunda hoca dayanamamış :

-Erenler, senin namaz da uzun sürdü!

-Önümüzdeki haftanın namazını kıldım!

Hoca şaşırmış :

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:54 PM
Zabıtanın biri hergun gelen geçene ceza yazıyormuş bir gün amiri buna ceza vermiş demiş ki mezarlıkta gelen geçene ceza yaz oda olur demiş gitmiş mezarlıga 5 6 saat beklemiş kimse gelmemiş sonra gökten bir tane bisikletle papaz inmiş papaza zabıta tabi ki ceza yazacakmiş zabıta demiş senın tekerleklerin patlak frenlerinde tutmuyor sana ceza yazacam demiş papaz hemen sen bana ceza yazamazsın niye demiş zabıta papaz demiş benım bir yanımda allah bir yanımda hz.Musa var demiş zabıtada demiş ki aha papaz ya*ragı yedin bisiklete üç kişi binmek yasak.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:54 PM
Temel,Fransız,İngiliz bir otele gitmiş.O odadada mor gözlü canavarın ruhu varmış.Fransız:
-Mor gözlü canavarda kimmiş.demiş.Ve içeri girmiş.Aradan birkaç dakika geçtikten sonra Fıransız uyuya kalmış.Mor gözlü canavarın ruhu rüyasına girmiş ve demişki:
-Git buradan senin gözünü morartırım.demiş.Fransız korkudan başka bir otele kaçmış.Bu sefer odaya İngiliz girmiş.İngilizdede aynı şeyler yaşanmış.Bu sefer Temel girmiş odaya aynı şeyler yanmış ama bu sefer mor gözlü canavar kaçmış çünü Temel ona defol git buradan yoksa diyer gözünüde ben morartırım demiş.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:54 PM
Amerika ve ırak savaşında amerikalılar çok güzel bir kadın esir almışlar
amerikalılar:
-hangi işgenceyi tercih edersin diye sormuşlar
ıraklı:
-işgenceleri söyleyin demiş
amerikalı:
-çin işgencesini göstermişler
kılıçlı mum çakalıymış
ıraklı:
-yok demiş
amerikalı:
-ingiliz işgencesini göstermişler
incili boncuklu
ıraklı:
-yine yok demiş
amerikalı:
-türk işgencesi demiş
yatak ve serin tutacak klima
ıraklı:
-tamam demiş
yatağa yatırmış hep birlikte s**mişler

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:55 PM
2. Dunya Savasinda 2 yahudi almanlara esir olmustur.Bunlardan biri digerine kendilerine ne yapacaklarini sorar.O da baslar anlatmaya

2 ihtimal var ya bizi oldururler yada esir kampina yollarlar.

Oldururseler sorun yok kampa gidersek 2 ihtimal var ya kursuna dizilriz ya da gaz odasinda olduruluruz.

Kursuna dizilirsek sorun yok gaz odasina gidersek 2 ihtimal var bizden ya sabun yaparlar yada kagit.

Sabun yaparlarsa sorun yok kagit yaparsalar 2 ihtimal var ya gazete kagidi oluruz yada tuvalet kagidi.

Gazete kagidi olursak sorun yok tuvalet kagidi olursak iste o zaman ***u yedik.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:55 PM
3 katlı ev varmış 1 sex evi 2 hoca evi 3 normal ev kadın adamı n ikini kesmiş aşağı atmış hocanın cebine düşmüş hocada kitabı çıkarıcına ikini çıkrmış öpmüş öpmüş öpmüş buna tapın demiş

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:55 PM
Bir gün komutanı askerlerine çuval içinde kamuflaj olmalarını söylemiş bir çuvala vurmuş miyav; diğerine vurmuş havhav diye ses çıkmış, diğerine vurmuş ses yok vurmuş vurmuş artık kan çıkmaya başlamış bitkin bir ses patatess.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:55 PM
Askere giden ahmet acemi birligini bitirdikten sonra ilk çarşı izininde yolda yürürken üzerinde generals motor yazan bir tır geçer bunu gören ahmet derhal selama durur ne yapıyorsun diyenlereyse salaklar koskoca general geçiyo görmüyormusunuz demiş

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:56 PM
yeni evlenen adamın birisi evlendikten bir kaç ay sonra askere gitmiş.yarinden ayrılali 5 6 ay olduktan sonra memleketinden mektup gelir,ve gelen mektubu komutanı okur.mektup adamın karısındandır. havadan sodan biraz muhabbet eder nasılsın, iyimisin askerlik nasıl???falan gibi ve altınada bir kıtalık şiir yazar YAYLADA YAYLATTIM ONİ, FINDUK GİBİ PARLATTİM ONİ,ÜÇ GÜNE KADAR GELMEZSEN AMCA OGLİNE ELLETTİM ONİ der kadın. komutan adamı çağırır der.-oğlum memeleketinden mektup geldi eğer bu mektuba güzel bi cevap yazarsan seni göndericem der.adam da emredersin komutanum der.mektubu alır okur ve adamda cvp yazar kadının sorularına cvp verir önce sonra şiiri cvplarEMİR ALTINDA EZİĞİM.DEMİR GİBİ OLDU GAZAĞIM.ÜÇ GÜNE KADAR GELİRSEM NE MIN KALIR NE BÜZÜĞÜN:))))))))yazar ve izine gider

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:57 PM
temel bir gün hastaneye gitmiş. bir bakmış ki köşede bir adamcağız hüngür hüngür ağlıyor.
Temel sormuş:
- Ula uşağum niye ağlayısun?
Adam elindeki dört parmağı göstererek
- Kan tahlili yaptırmaya geldim parmağımı kestiler
demiş.
Bu sefer Temel ağlamaya başlamış adam sormuş
- Peki sen niye ağlıyorsun?
Temel de
- Ula uşağum ben de buraya idrar tahlili yaptırmaya geldum
demiş!!!

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:57 PM
İlginç bir tesadüf sonucu bulduğu penguenin elinden tutup "Ne yapacağım bunu" diye düşünerek dolaşan Temel, İdris'le karşılaştı.
- Ula Temel nedir bu ?
- Bende pilmeyrum daa, ne yapacağum diye düşüneyrum.
- İlahi Temel, düşünecek ne var hayvanat bahçesine götürsene.
Bu fikri benimseyen Temel İdris'in yanından ayrılmıştı. Aradan bir kaç saat geçmişti ki, yine karşılaştılar ve yine Temel'in yanında penguen vardı. İdris merakla :
- Uyy, hayvanat bahçesine götürmedin mi oni ? diye sorunca Temel :
- Götürdüm daa, şimdi de sinemaya götüreyrum.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:57 PM
Köyün ağasının oğlu Temel komşu köyün ağasının kızına sevdalanır. Temel'in babası, amcaları toparlanıp komşu ağanın kızını istemeye giderler. Karşılama faslından sonra pazarlık başlar. Kızın babası aç gözlü olduğu gibi kızı vermeye de pek niyeti yoktur. İşi yokuşa sürmeye başlar:
"5 inek, 1 boğa isterim."
Karşı taraf kızı almaya kararlıdır. "Veririz ağam."
"100 baş da koyun isterim."
"Veririz ağam."
"Dere boyundaki 5 tarlanızdan birini isterim."
"Veririz ağam."
Kızın babası iyice bastırır:
"6 metre altın kordon isterim."
Oğlan tarafı birbirine bakar:
"Onu da veririz ağam."
Kızın babası kendince son darbeyi vurur:
"Damatta 30 santimlik alet isterim." deyince oğlanın babası, amcaları yerlerinde şöyle bir kımıldanıp birbirlerine bakıp kaş göz ederler. Temel'in babası derin bir nefes alıp cevabı yapıştırır:
"KESTİRİRİZ BE AĞAM !"

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:57 PM
Temel'in Almanya'daki oğlu Temel'e şöyle bir mektup yazar:
- Babacığım sizleri çok özledim. Bana bolca para yollarsan sevinirim.
Temelde bu mektuba karşılık yazar:
- Uy sevgili uşağum, Allah'ın selami tabiidur. Mektubumu çok yavaş yazayrum, çünkim bilirum ki, okuman zayuftur, çabuk okuyamazsun... Benden sana sual edersen, Allahuma pin şükür iyiyum, yeni pir iş buldum. Emrimde 1500'e yakın adam var, hepsi de sessuz sedasuz, kendi hallerinde... Ne iş pulduğumu soraysan söyleyeceğum patlama, mezarluk pekçisi oldum... Geçtiğimiz hafta puraya iki defa yağmur yağdu... Piri pazartesinden perşembeye öbüri de perşembeden pazara...
Bacın Emine bir uşak doğuracak, daha erkek midir kiz midir pelli değil, haçan o yüzden sağa dayi mi oldin, teyze mi oldin söyleyemeyrum...
Kötü havadisler vardur... Pahriyede askerlik yapan 10 uşağu da kaybettuk. Pindikleri denizaltu pozulmus, motoru turmuş, inmiş aşağu, denizaltuyu itekleyup, motorunu çalıştırmak istemuşlar..
Temel emicen de tükkan açtu, o da 30'a alduğuni 25'e verir, sürümden kazanıyormuş öyle dedu...
Bizim köye findukçularun Temel'i muhtar seçtuk, akullu uşak da...Geçen gün hepimizu zelzeleye karşi aşi etturdu. Temel hem akillidur, hem de dürüsttür... Geçenlerde bir taksinin şoförü köye varmış, muhtarı arıyor, meğer yolda bir tavuk ezmiş sahibini soraymuş. Muhtar Temel tavuğa pakmiş, ha bu pizden değuldur pizum köyde yassu tavuk yoktir demiş...
Senin küçüğün Ergin çok akullu uşak çıktı. Geçen gün tepeye varmış, elinde bir ip sallayıp duriy. Anan uy usağum ne edeysun orada, demiş. O da hava durumuna bakayrum demiş. Çektum oni akşam karşuma, anlat bakayum şu hava durumu işinu dedum. Anlattu, meğer ip sallanınca havanın rüzgarli olduğuni; ip islanunca da yağmur yağduğuni anlaymiş. Çok akillu uşak vesselam. Sen o yaşta böyle akillu değildun.
Senin gönderdiğun resmi alduk, pir yaninda bir Alman herif pir yaninda pir Alman karisi var, ortada da sen. İyi ki resmin arkasina ortadaki penum diye yazmişsun yoksam tanımayacaktuk.
Yaa işte böyle uşağum. Memleçetten sağa pol pol havadis..
Yeni havadis olursa yine yazarum. Baki hüdaya emanet ol.
Baban

NOT: Mektupa para koyacaktim, ama salak anan Fadime mektubu kapatmiş.Parayı koyamadim.Suçu benden değil anandan bil.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:57 PM
Laz banka müdürü Rusya'ya geziye gitmiş ve bir lokantadan içeri
girmis. Siparişlerini verdikten sonra birde bakmışki karşısında afet
bir hatun sürekli kendisine bakıyor. Davetkar bakışlarla hatunu masaya
çağırmış, hatun gelip masaya oturmuş. Ancak ikiside birbirlerinin dilinden
anlamıyormuş. Hatun çantasından kalem ve kağıt çıkarmıs ve kağıdın uzerine
sigara resmi çizmiş. Bizim laz müdür hemen sigarasına davranmış, kadına
ikram etmiş. Hatun daha sonra kağıdın üzerine kadeh resmi çizmiş. Bizimki
hemen garsonu çağırmış ve en iyi şaraptan sipariş vermiş. Hatun bu
seferde kağıda ev resmi çizmiş yanına da 100 dolar resmi çizmiş. Bizimki içinden
- "Ula karıya bak, banka müdürü olduğumu anladı konut kredisi istiyoo.." :)

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:57 PM
Bir gün Temel ve Dursun bakmışlar Türkiye'de iş yok Almanya'ya gitmeye karar vermişler ama ceplerinde para yok... O zamanlarda Almanya'ya hayvanlar bedava gidiyolarmış, bunlarda neleri varsa satıyolar ve bir inek kostümü alıyolar. Temel öne Dursun'da arkaya geçiyor ve gümrüğe gidiyolar gümrükteki memur bunları bir test edeyim diyor ve ineğin önüne bi tomar saman getiriyor sen gerçek ineksen bu samanları yersin diyor. Temel mecburen yiyor ondan sonra memur bir kova su getiriyor eger sen gerçek ineksen bunu içersin diyor ve Temel içiyor.. Memur bu sefer bi tomar taze ot getiriyo ve ineğin önüne koyuyor Temel mecburen yiyor... Artık Temel şişiyor ve bir lokma bir şey yiyemez hale geliyor. Ama bu sırada Temel başlıyor gülmeye. Dursun merak ediyor. Soruyor ula Temel neden gülirsen. Temel de cevap verir memur bizim gerçek inek olup olmadığımızı anlamak için bir tane öküz getiriyor...

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:58 PM
Temelle Fadime yeni evliymiş. Temel her sabah dağın eteğindeki kasabaya inip gazete alıyormuş. 1 ay 2 ay 3 ay sonra bıkmış..
Temel
- "Bundan sonra gazetelerimi hergün sen alacaksın Fadime"
demiş, ve fadime kabul etmiş.. 1 ay 2 ay 3 ay derken Fadime her sabah o kadar yol yürükmekten bıkmış ve düşünmüş ki bir gitmeye 7 tane gazete alayım ben her sabah birini vereyim demiş ve Temel'e her sabah birini vermiş.. 7 ci gün Temel Fadimiye dönmüş ve
- "Fadime dünyada ne kadar çok salak adam var" demiş. "Aynı adam aynı ağaca aynı arabayla 7 gündür çarpıyo" demiş...

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:58 PM
Başkan Temel,bir hapishaneyi ziyaret etmiş.Bir tanesi dışında tüm mahkumlar suçsuz olduklarını, haksızlığa uğrayıp hapse düştüklerini anlatıyormuş.O tek mahkum şeytana uyup bir suç işlediğini, cezasını hak ettiğini söyleyince Temel hapishane yöneticilerine dönerek;
- Ha pu atamu serbest bırakun, öteçi masum insanların ahlakını bozmasun!

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:58 PM
Temel'in kotu huylarindan biri de her sabah uyanir uyanmaz, gok gurultusu kadar yuksek sesle gaz cikartmakmis.
Karisi Fadime de bu densizlige pek icerler, "Cozu cikasu heruf, ha pir sabah poyle fosururken, tum pagursaklarun donuna dokulsun da cor cununi" dermis.
Derken, Kurban bayraminin ikinci sabahi, Fadime mutfakta kurban etlerini ayiklarken ve Temel hala uyurken, Temel'i yola getirme niyetiyle, bir gun once kurban olarak kestikleri kocun barsaklarini toparlayip bir guzelce Temel'in donunun icine koymus!
Az sonra Temel uyannca, adeti uzere, keyifle ve gok gumburtusu timsali, gaz atinca bir de bakmis ki tum barsaklari donunun icinde.
saskinlik ve korku ile rengi benzi atmis akli ucup gitmis.
Temel, Bir muddet sonra kendine gelmis kalkip tuvalete gitmis epey zaman sonra, sararmis yuzunden soguk terler damlayarak bitap yorgun bir halde mutfaga gelen Temel;
-"Hacan dedigun oldi be Fadime, fosururken tum pagirsaklarum donuma dokuldu da" dediginde,
Fadime:
-"Oh olsun, ama pagirsaklarun cikarken canun da pek yanmistur be Temel'im" diyerekten gonlunu almaya calisirken;
Temel yanitlamis hemen :
- Yok be Fadime, ha cikarken acumadi da, geri sokarken az kalsun ceberidum.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:58 PM
Emeklilik işlemleri için uğraşan Temel sigortaya şahsen başvurur. Görevli kadın yaşını doğrulatmak için bir kimlik belgesi sorunca Temel ceplerini arar, tarar ve cüzdanını evde unuttuğunu fark edince durumu anlatır.
Görevli kadin
- Gömlek düğmelerinizi açın o zaman
der. Şaşıran Temel bir bir açar düğmeleri ve bembeyaz göğüs kılları ortaya çıkınca görevli kadın
- Tamam bu gördüğüm yeterli
yanıtıyla evrakları onaylar. Şaşkınlık içinde eve gidip emeklilik işlerini nasıl hallettiğini eşine anlatır adamcağız. Eşinden gelen yanıt bir başka olur:
- Keşke pantalonunun düğmelerini açsaydın, o zaman bir de maluliyet farkı da alırdın...

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:59 PM
Temel askerdeyken anneannesi ölmüş temel komutandan izin almak istemiş.
Ve komutan ''sana 3 soru soracağım en az birini bil izin vereceğim sana'' demiş.
soruyu sormuş komutan;
1.karada gider yolcu taşır.
temelde ''otobüs'' demiş.komutanda otobüs olduğunu bildin ama yolcu otobüsü olduğunu bilemedin demiş.
2.soruda şuymuş.havada uçar yolcu taşır demiş komutan.
Temelde uçak demiş.Komutanda uçak olduğunu bildin ama yolcu uçağı olduğunu bilemedin demiş.
Son soruda rayda gider yolcu taşır demiş.
Temelde tren demiş.komutanda tren olduğunu bildin ama yolcu treni olduğunu bilemedin demiş.sana izin yok demiş.
TEMELDE''Komutanım pende sağa pir soru sorabilirmiyim'' demiş. komutanda sor demiş...

()am işaretini göstererek komutanım pu nedir demiş... komutan am demiş...Temelde am olduğunu pildin ama ananın amı olduğunu pilemedun demiş...

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:59 PM
Temel eli yanağında acılar içinde yürürken bir arkadaşına rastlar. Derdini anlatınca arkadaşı şöyle der:
- Benim ne zaman dişim ağrısa, karımın o huzurlu kolları arasına girer ve uyurum, bütün sızım geçer...
Temel sorar:
- Çok iyi uşağum! Peçi senin hanum evde midur ki pi gitsem?

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:59 PM
Temel yolda giderken bir anlık dalgınlık sonucu karşı yönden gelen bir arabayla çarpışmış.
Hemen arabadan çıkan Temel karşı aracın sürücüsünü kontrol etmiş.
- Geçmiş olsun kardeş birşeyin yoktur umarım.
diyerek karşı tarafın sürücüsünü teselli etmiş.
Bu arada arabasının torpidosundan küçük bir şişe viski alıp diğer sürücüye uzatmış
- İç kardeş rahatlarsın.
demiş.
Karşı aracın sürücüsü teşekkür ederek bir iki yudum almış sonra Temel'e.
- Sen içmiyormusun kardeş.
demiş Temel de
- Ben polisler gelip rapor tuttuktan sonra içeceğim.
demiş.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:59 PM
İstanbul'un Belediye Otobüsleri malüm.Ağzına kadar kalabalık olur. Birgün Otobüs durağında insanlar sıra ile Otobüs'ün gelmesini bekliyorlardı. Birinci sırada dar etekli bir kadın,ikinci sırada ise Temel uşağı vardı. Otobüs geldi. Dar etekli kadın otobüs merdivenine ayağını attı.Ne varki eteği dar olduğu için bir türlü binemedi.Elini arkaya atıp bir düğme çözdü. Yine denedi olmadı.Bir düğme daha yine yok.Herkes bağırıp çağırırken,Temel kadını kucakladığı gibi otobüsün bir köşesine bıraktı. Otobüs hareket ettikten beş dakika sonra kadın Temel'in yanına gelerek;
Kadın:
- Beyfendi,sen benim kocam mısın da beni kucaklıyorsun?
Temel:
- Ula,Sen penim karım mısın da ki saattir penim pantalonum düğmelerini açaysun.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 04:59 PM
* Seni asil insanların basit sevgileriyle değil, basit insanların asil sevgileriyle sevdim.
* Gözlerin güzel ama bakmasını bilmiyorsun.
* Senin gözlerin varsa, benim sözlerim var.
* Bu dünyada 2 kör tanıdım: Biri beni görmeyen sen, ikincisi ise senden başkasını görmeyen ben.
* Bu dünyada sakın sevme, seversen ihanet etme, ihanet edenleri ise asla affetme!
* Bana unut beni diyorsun. Mademki unutmak o kadar kolay, sen onu unut ve bana dön.
* ******* seni düşündüğüm kadar uzun olsaydı dünya bir daha güneş yüzü görmezdi.
* Aşka hürmet et fakat eğilme.
* En asil intikam affetmektir.
* Seni seviyorum diyen dillere değil, senin için ağlayan gözlere inan.
* Vur kalbime hançeri, yüreğim parçalansın. Fazla derine inme, çünkü orda sen varsın.
* Seviyorum, sanma ki aşkım yetimdir. Yalvarmam asla, aşkım asaletimdir.
* Şeker tatlı olabilir, senin kadar değil. Herkes seni sevebilir, benim kadar değil.
* Unutmak zor, anlatmak ise imkansız. Çünkü sen unutuldukça hatırlanan, anlattıkça bitmeyensin.
* Güzelin nazına, Ford un ara gazına hastayım.
* Gönlünde yer yoksa bana güzelim; Fark etmez, ben ayakta da giderim.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 05:00 PM
Brejnev, Küba''ya gelecekmiş. Kübalılar toplanmış, bir hoşluk yapacaklar. Ülkenin en iyi ressamına başvurmuşlar. Bir tablo yap. Adı "Brejnev Küba da" olsun diye.
Ressam:
" - Hadi oradan" demiş.
" - Ben adamı görmedim bile. Adam hayatında Küba''ya gelmedi. Şimdi ben nasıl "Brejnev Küba da" diye atmasyondan resim yaparım?"
Tesadüf bu ya. Bizim Temel, puro almaya Havana''ya gelmiş o sırada. Sıkıntıyı duymuş.
" - Ben size istediğiniz tabloyu yaparım. Bana bir sandık puro verirseniz" diye.
Vermişler.
Temel bir hafta sonra, Kübalılar''ı çağırmış.
" - İşte tablonuz" demiş. Tuvalin üzerini örten bezi hızla aşağı çekivermiş. Kübalılar da donuvermişler. Tabloda, yatakta iki kişi, al takke ver külah.
" - Bu ne?" diye gürlemiş Turizm Bakanı.
" - Bu ne?.. Bu kadın kim?.."
" - Brejnev''in karısı!" demiş, Temel.
" - Peki bu üstündeki adam kim?"
" - Brejnev''in uşağı!.."
" - Peki Brejnev nerde ulan!.."
" - Brejnev Küba''da" demiş Temel!

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 05:00 PM
Zamanın en büyük Mafya babası Çok ağır bir suçtan yargılanmaktadır ve idamı istenmektedir. Jüri üyelerinin içinde Temel de vardır. Mafyanın adamları mahkemeden önce Temeli bir kenara çekerler ve şöyle derler:
-"Temel ne yap et Babanın idam kararını müebbet'e çevir yoksa bu senin sonun olur" derler!!!
Temel'in içine korku düşmüştür:
-"Acep ne yapsam da bu adamı kurtarsam"
diye düşünür. Dava başlar günlerce devam eder ve nihayet Jüri üyeleri karar vermek üzere odalarına geçerler. Aradan uzun bir süre geçtikten sonra jüri geri gelir ve kararını okur:
-"Müebbet hapis" derler.
Bunu duyan Babanın adamları ne yapacaklarını şaşırırlar doğru Temel'e gidip:
-"Afferim sana Temel şimdi gözümüze girdin" derler.
-"Ehh be Temel iyi güzel de bu işi nasıl başardın?" diye sorarlar. Temel:
-"Sormayın bre uşaklar" der.
-"Millet Beraat Beraat diye tutturdu Müebbete çevirene kadar aklan karayı seçtim" der.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 05:00 PM
Hakim Temel`e sormuş:
- Davacıya olan borcunu niye bir türlü ödemiyorsun?
Temel sinirli sinirli cevap vermiş:
- Vereceğum vermesine ama bana üç ay mühlet ver diyrum, vermiy, üç yıldır beni oyaliy!.....

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 05:00 PM
zamanın mafya babalarından birisi idam cezasıyla yargılanıyormuş. mafya babasının adamları jüri üyelerinden olan temeli sıkıştırır;
- ne yap et,babanın cezasını muebbet hapise çevirt.
temel bu olaydan çok korkar ve mahkeme günü gelir çatar sanıklar dinlenir. jüri karar vemek için bir odaya girer.daha sonra karar açıklanır
- müeebet hapis,
babanın adamları sevinçten havaya uçarlar ve temelin yanına gelerek
- bunu nasıl becerdin.aferin sana aferin derler.
temel babanın adamlarına döner ve şöyle der
- valla uşaklar millet beraat beraat diye tutturdu,müebbet hapise çevirene kadar akla karayı seçtim

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 05:00 PM
Bir gün Temel ile Dursun uçak ta gidiyorlarmış. Birden uçak arızalanmış ve denize düşmüs. Bunlar yüzerek bi adaya çıkmışlar.
Oradaki kabile reisi
- Sizi öldürmem gerek, bizim adetlerimiz böyle
demiş.
- Ama sizi affedicem fakat bi şartla
demiş.
- Şafaktan gün batımına kadar bana adadan 1000 çeşit meyve toplayıp geleceksiniz ancak öyle affederim sizi
demiş.
Bunlar sabah çıkmışlar akşama doğru Temel gelmiş.
Reis
- Olum ben sana 1000 çeşit meyve dedim sen bana 1000 tane erik getirmişsin ama seni affedebilirim bu 1000 tane eriği teker teker *ötüne sokacaksın.
Temel başlamış sokmaya 1,10,100,999 derken birden gülmeye başlamış
Reis
- Ne oldu 1 tane kalmıştı
demiş.
Temel
- Ne yapıyım karşıdan Dursunu gördüm 1000 tane karpuzla geliyor
demiş...

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 05:05 PM
Temel İstanbul boğazında tekneyle turist gezdiriyormuş. Bir gün bir Amerikalıyı almış, başlamışlar tura. Adam bir saray görüp sormus:
- Bu ne kadar zamanda yapıldı?
Temel:
- 10 yılda
demiş.
Adam:
- Yazık, bizde olsa 5 yılda biterdi.
Derken bir cami görüp sormus:
- Bu ne kadar zamanda yapıldı?
Temel:
- 5 yılda
demiş.
Adam tekrar:
- Yazık, bizde olsa 2 yılda biterdi
demiş.
Temel sinirlenmeye başlamış. Bir tarihi yapı daha görmüşler, turist tekrar sormus, Temel:
- 2 yılda
demiş.
Adam:
- Vah vah! bizde olsa 1 yılda biterdi
demiş. Derken tam o sırada Boğaz Köprüsü`nün altına gelmişler. Amerikalı köprüyü göstererek tekrar sormus:
- Peki bu ne kadar zamanda yapıldı?.
İyice sinirlenen Temel cevabı yapıştırmış:
- Hangisi? Bu mu? Bilmem, vallaha dün burada yoktu!!!...

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 05:05 PM
Temel derede yıkanırken, köyün çocukları hınzırlık yapıp dere
kenarında bıraktığı elbiselerini alıp kaçmışlar. Dereden çıkan Temel elbiselerini bulamayınca utancından elleriyle önünü kapayarak eve doğru koşmaya başlamış. Uzaktan çırılçıplak, koşarak geldiğini gören babası
seslenmiş:
"Ula Temel, ula benim salak uşağım, yüzünü kapasana, oni kim
tanıyacak!!!"

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 05:05 PM
Temel savaşta yanında 10 arkadaşlarıyla esir düşmüş. İlk gün işkence sonunda ekipten 5'i bülbül gibi şakımışlar.İkinci gün 3 kişi daha dayanamamış itiraf etmiş^.Üçüncü gün sonunda bir tek Temel kalmış.Dördüncü gün işkencenin dozu artmış Temel'den çıt yok.Beşinci gün iyice işkence ağırlaşmış Temel yine aynı.
İki hafta sonra Temel'i kaldığı hücrede izlemeye karar vermişler.
Bizim Temel hem kafayı duvara vurmakta hem de söylenmekteymiş:
-Hatırla...hatırla...hatırla..

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 05:05 PM
Temel bir gün trende yolculuk yaparken kabine yahudi bir yolcu binmiş. Gerek Temel'in hal ve hareketlerinden gerekse giyim tarzından saf biri olduğunu anlamış ve onu aşağılamak istemiş. Hemen Temele yönelerek
- Beyefendi size bir soru sorabilirmiyim
demiş.
Bunun üzerine Temel
- Sor uşağum
demiş.
Bunun üzerine yahudi yolcu akıllılık yaparak demişki
- Sen bana bir soru sor bilemezsem 20$ veririm sen benim sorumu bilemezsen bana 10$ verirsin olur mu?
demiş ve Temel kabul etmiş.
Yahudi yolcu
- Sen sor
demiş ve Temel sormuş
- 3 ayaklı canlı nedur?
Yahudi biraz düşünmüş 20$ ı uzatarak
- Bilemedim
demiş. Temel 20 $' ı almış. Yahudi yolcu sormuş
- Sen söyle.
Temel
- Bende bilmeyrum
diyerek 10$'ı geri vermiş

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 05:05 PM
Bizim Temel gene birgün böyle yolda yürürken acayip bir şekilde çişi gelmiş. Tabi hemen oracıkta tenha bir yer bulmuş ve aleti çıkarıp başlamış işemeye. Tam o sırada oradan bir kaç bayan geçiyomuş. Temel'i gören bayanlar irkilmişler. Temel bayanlara bakarak:
- "Korkmayın tutayrum oni, bişey yapmaz daa"
demiş.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 05:06 PM
Temel eve gelir karısına balkonda sevişmek istediğini söyler karısını ikna eder balkonda sevişirken karısı korkuluktan kayarak aşağıdaki çöp bidonunun içine kafa üstü düşer poposu dışarıda kalır. O sırada aşağıdan Dursun geçmektedir çöp bidonunun içindeki Temelin karısına bakar ve Temele seslenir
- Ha buni daha kullanirdun niye attin çöpe oni...

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 05:06 PM
Bir gözü görmeyen İdris, köyünde çobanlık yapıyormuş. Tabii ki bu durumdan da sürekli şikayet ediyormuş. Bir gün yine köyün yüksek kesimlerinde sürüsünü otarırken uzak ve derinden
- Uy anca cözüm açildi, anca cözüm açıldi diye bir ses duymuş. Zaten bir gözü görmeyen İdris, köye bir göz doktoru mi geldi, umuduyla sürüyü bırakıp bir hışımla sesin geldiği yere doğru koşmaya başlar. Sonra bir de ne görsün! köyün yukarısındaki bir çalılıkta iki kişi var ve biri ha bire,
- Anca cözüm açildi, anca cözüm açıldi
diye inleyip duruyor.
İdris:
- Ula çim var oraya? Siz çimsunuz?
- Benum adum Temel, Fadime'nun cözini açayirum.
İdris:
- Ula sen göz doktorimisun?
Temel:
- Evet, cörmeyimisun Fadime'nun cözini açayirum.
İdris:
- Ula Temel seni bana allah cönderdi. Benum da bir cözüm cörmeyi oni da açarmisun?
Temel:
- Tabii ki açarum. Önce Fadimenun işini bitureyim, sonra senun işune bakarum.
Derken, Temel İdris'i içeri çağırır ve onun soyunmasını istedikten sonra İdris'i de *ikmeye başlar. Bu işe fazla dayanamayıp fenalaşmaya başlayan İdris:
- Ula Temel senun doktorluğune *içayim, çabuk çikar oni dişari, öbir cözümi da çör ettun!

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 05:06 PM
Temel, karısı Fadime ile dargındı. Ayrı odalarda yatıp, kalkıyor, konuşmak gerektiğinde de karşılıklı yazışarak anlaşmaya çalışıyorlardı. Bir akşam Fadime yatmak üzereyken dolabın yanında bir pusula buldu. Üzerinde şöyle yazıyordu. - "Sabah beni beşte uyandıraysun !.."Ertesi sabah sekizde uyanan Temel yanındaki masada şu pusulayı buldu. - "Temel, hadi kalk! Saat beşe celeyi !.. "

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 05:06 PM
Temel'in annesi ölmüş. Cenaze namazında bir kenarda duruyormuş. Soranlara: -Pen cenaze namazi kilmasini pilmeyrum" diyormuş. Bir müddet sonra kayınvalidesi ölmüş. Namazda Temel'i en ön sırada görenler: -Hani sen çenaze namazi pilmezdun? -Pu çenaze namazu tegil çi, payram namazu.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 05:06 PM
Bizim Temel uluslararası ekonomi toplantısına katılır... Devletin topladığı vergi dağılımını tartışırlar... Konuşmacılardan biri Amerikalı, biri Avrupalı, biri de Temel.. Ortaya bir fikir atılır... Halktan toplanan vergiler nasıl dağılım yapılacak. Amerikan vatandaşı söz alır: -Bizim Amerika'da önce yere bir çizgi çizeriz ve sonra topladığımız vergileri havaya atarız... Çizginin soluna düşen paraları halka hizmet olarak geri veririz, sağ tarafta kalan devlete kalır, yatırım yaparız... Derken Avrupalı söz alır ve: - Bizim Avrupa'da başka ama ona benzer bir uygulama yaparız... Önce yere bir daire çizeriz... Halktan toplanan vergileri havaya atarız. Dairenin dışında kalan halka hizmet olarak geri döner, dairenin içine düşenleri devlet harcamalarına kullanırız... Sıra bizim Temel'e gelir ve başlar anlatmaya: -Ula uşaklar ne güzel anlattunuz. Keşke bizda sizun çirkefluklerunuzi değil da habu çalışkanluğunuzi alsak... İnanun bizum öyle bir uygulamamız yok... Bizde daha kısa oluyi... Bi kere öyle yere çizgi çizmezuk... Bizde hükümet halktan toplar vergileri... Atar havaya. Yere düşenleri kendilerine harcama yaparlar... Havaya kalanlar halka hizmet olarak geri döner...

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 05:06 PM
Temel Amerika'ya calismaya gitmistir. Ilk yabancilik gunlerinden sonra gece disari gezmeye cikar, bir muddet sonra bir bara girer, barda icki icer iki lak lak yapar, tuvaleti gelir ve tuvalete gider. Tam isini gorecegi pisuvara yaklasir ki, o da ne ?! Pisuvar altindan yapilmistir.. Temel dumur bir sekilde icinden gecirir :
"vay be goruyon mu adamlarin tuvaletleri bile altindan" diyerek altin tuvalete işemenin zevkine vararak isini gorur ve cikar..

Neyse ertesi gece ayni bara tekrar gider, tekrar tuvaleti gelir ve tuvalete gider fakat altin pisuvar yoktur.. bi anlam veremez ama isini gorur bara gelir oturur ve barmene donerek :
"ya dun gece tuvalette altin pisuvar vardi bu gece neden yok ?" diye sorar..
barmen once Temel'i bi suzer soyle, ardindan barin diger tarafinda oturan iri cusseli adama donerek:
"Hey Joe, dun gece senin saksafaona işeyen adami buldum"

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 05:07 PM
Temel ve İdris işsiz güçsuz,ağızları açlıktan kokar bir şekilde gezerlerken bir kahveye girer ve otururlar ve konuşmaya başlarlar;
- "para yok pul ne bok yiyeceğiz"
diye.Gaezetede iş ilanlarına bakarken gözlerine bir reklam ilişir ve okurlar.İlanda bir kızıldereli kafası getirene 1000$ veriliyor.Temel hemen atılır:

-"Kalk İdris Amerika'ya gidiyoruz."

Bunlar Amerikaya varırlar.Ara tara haftalarca bir tane bile kızıldereli bulamazlar.Yorgunluktan bitkin bir şekilde bir ağacın altına oturur ve uyumaya başlarlar.Temel gözünü bir açar birde ne görsün binlerce kızıldereli oklarını onlara doğru çevirmiş bekliyorlar.Temel hemen İdris'i uyandırır ve:

-"Ula İdris kalk kalk paranın ***** koyduk".

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 05:07 PM
Temel akciger kanseri olmus Doktorlar iki aydan daha fazla yasaman mucize olur demisler ve umitsiz oldugu icin tedaviye de son vermisler.Olecegini anlayan Temel , butun esiyle dostuyla helallesmeye karar vermis. Fakat bizim Temel gordugu herkese kendisinin AIDS hastaligina yakalandigini ve iki ay icinde olecegini anlatiyor ve helal etmerini istiyomus haklarini. Tabii bunu duyanlar Temel'e helallik veriyorlarmis ama bir yandan da elini bile son bir defa sıkıp,kucaklasmaktan kaciniyorlarmis.Temel'in en iyi arkadasi Dursun Temel'in bu yaptigini duyunca sormuş:
- Yaw Temel, anladik sen Kanser oldun olecen, neden millete AIDS oldum diyon, bak herkesi bir korku sardi demis.
Temel;

- Yaw Tursun, oyle de oleceeezzz boyle de olecez, bari kariyi saglama alalim dedim.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 05:07 PM
Temel yolda yürürken iki tabutun arkasında metrelerce uzanan bi kalabalık görür ve merakla tabutlardan birini sırtlayan adama
- Kardeş başınız sağolsun
der.
Adam
- Sağol eşimle kayınvalidem
der. Tabutları göstererek Temel
- Hayırdır nasıl oldu
der.
Adam
- Bizim köpek karıma saldırmış kayınvalidem de yardıma koşmuş fakat köpek ikisinide öldürmüş
der.
Temel çekinerek,
- Pardon beyefendi köpeğinizi ödünç alabilir miyim?
diye sorar.
Adam da
- Geç kuyruğun sonuna millet sırada görmüyor musun
der.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 05:07 PM
Temel ile Dursun tarlada çalışırken Temel'i penisinden yılan sokmuş dursun hemen koşarak telefonda doktora "Temeli yılan soktu ne yapalım?" demiş.Doktor da "Yılan sokulan yeri emip emip tükürün" demiş.Dursun Temel'in yanına gitmiş, Temel merakla "Doktor ne dedi?" demiş. Dursun cevap vermiş "Ölsün *ezevenk "dedi.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 05:08 PM
Temel Dallas'taki kuzeni Dursun'u görmeye gitmiş. Dursun Temel'i havaalanında karşılamış. Beraberce dışarı çıkmışlar. Temel bir bakmış 10 metre boyunda bir limuzin! "Uyyy, amma da büyük bu, daa!" Dursun hafifçe gülmüş: "Temel'im burası Amerika! Burada her birşey büyük!"
Yola çıkmışlar, Dursun'un çiftliğinin kapısından içeri girmişler. Git git bir türlü eve varmıyorlar. Temel şaşkınlık içinde: "Uyy, amma da büyük çiftlik daaa!" Dursun gene hafifçe gülmüş. "Temel'im burası Amerika! Burada her birşey büyük!"
Neyse, akşam olmuş, yemek salonuna geçmisler. Salonun ortasinda kocaman bir masa. Bir ucunda Temel bir ucunda Dursun. Temel Dursun'u taa uzaktan zor seçiyor. "Uyy!" diye bağırmış: "amma büyük masa, daa!" Dursun'un sesi gelmiş "Temel'im burası Amerika! Burada her birşey büyük!"
Yemekten sonra Temel'in tuvalete gitmesi gerekmiş. Dursun:
- "Temelim, alt kata in, soldan üçüncü kapı" diye tarif etmiş. Temel alt kata inmiş ama sol yerine sağdan üçüncü kapıya girmiş. Orası evin havuzunun oldugu yermiş. Heryer karanlık olduğu için Temel elektrik düğmesini ararken havuza düşmüş. Can havliyle bağırmaya başlamış:
- Sifonu çekmeyiiin!! Sifonu çekmeyiiin!

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 05:08 PM
Dursun canı sıkkın bir şekilde tarladan gelen Temel'i görür ve hemen sorar:
- Hayrola Temel ne oldu daa. Neye böyle öfkelu öfkelu gideysun.
Temel
- Hiç sorma Dursun derdum büyüktür.
Dursun
- Hayrola uşağum neymiş derdin?.
Temel
- Tarlada iken canım acayip fadimeyi çekiyur, ama eve gelince tık yok.
Dursun
- Uşağım o zaman Fadime sana gelsin.
Temel
- Nasıl olacak bu?
Dursun
- Al tüfeği yanına canın çekince patlat Fadime anlar koşar gelir.
Temel
- Hay aklınla bin yaşa emi.
Tabi Temel bunu hemen uygulamaya koyar. Canı çekince hemen tüfeği patlatıveriyor Fadime yanında. Aradan bir kaç hafta geçiyor Dursun yine Temel'i tarladan gelirken görüyor.
Dursun
- Hayrola Temel nasıl gidiyor verdiğim taktik?
Temel
- Valla Dursun ilk başta çok iyidi, ama av sezonu açıldı açılalı Fadimenin yüzünü göremez oldum.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 05:08 PM
Temel'e sormuşlar:
- Güzel mi olmak istersin yoksa aptal mı?
Temel
- Aptal olmak isterim
demiş.
- Neden
demişler,
Temel
- Güzellik geçicidir.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 05:08 PM
Temel bilim adamıdır,bulmuş olduğu yeni icadın (fare kapanı) telif
hakkını almak için Dursun'a gitmiş.
-"Ula Dursun, ha bunun telif hakkını bana ver bakayum" demiş.
dursun :
-"hele bi dur bakalım, icadı bana bi anlat."
demiş.
-"tamam"
demiş temel ve başlamış anlatmaya:
-"bak şimdi dursun, fare şu ufak köprünün üstünden geçecek, köprünün sonuna gelecek, jiletin arkasındaki peyniri almak için yerde duran jiletin üstüne gelecek,
jilet kafasını kesecek ve fare ölecek demiş.
dursun:
-"olmaz"
demiş,
-"bu jilet sağa sola hareket etmiyor ki kafasını kessin Farenin"
demiş . Temel de
-"o zaman bu kapanın üzerinde biraz daha çalışayım"
demiş kapanı almış gitmiş. Aradan bir gün geçmiş, temel yine Dursun'un
yanına gelmiş:
-"ula dursun, bu sefer yaptım fare kapanını, ver telif hakkını" demiş.
Dursun kapana bi bakmış kapan aynı kapan ..Sadece peynirin olmadığını görmüş ve temele:
-"anlat bakayım nasıl yaptun oni"
demiş, temel başlamış anlatmaya:
-"bak Dursun demiş fare köprüyü geçecek, jiletin üstüne gelince bakacak ki peynir yok , çok şaşıracak ve Allah Allah diyerek kafasını sağa sola sallayacak ve ölecek"
demiş.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 05:09 PM
Temel arabası ile Taksim Meydanında dönüp durmaktadır. Aynı trafik polisinin önünden beşinci defa geçerken, polis de merak eder ve Temel'i durdurup sorar:

"Bir yeri mi arıyorsunuz? Niye meydanın etrafında dönüp duruyorsunuz?"

Temel:

"Sol sinyal takıldı da..."

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 05:09 PM
Temel ava çıkmış, eli boş dönmemek için kasaptan bir tavşan almış. Fadime,
- Ha pu netur, soyulmuş tavşanı nasıl avlaysun?
- Sevişirken yakaladum, çiyinmeye firsatu olmadu vurdimm onuuu.....

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 05:09 PM
Annem Gel Dedi
İlkokul öğretmeni sınıfta Cennet'e gitmek isteyenlerin ellerini kaldırmalarını ister. Yalnız Temel'cik elini kaldırmayınca merak eder ve sorar,
- Sen gitmek istemiyor musun?
- İster idum ama anacığım okuldan sonra hemen eve gel dedi.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 05:09 PM
Temel'e gazeteciler sormuş: -"Son günlerde benzine gelen zamlara ne diyorsunuz? " Temel "Valla benum için farketmez ben hep 10 milyonluk alıyorum."

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 05:09 PM
Temel ile dursun asker olmuş. Komutan temeli çok sevmiş. Ona birgün
- İslamın şartı kaçtır
diye sormuş.
Temel
- 40'tır
demiş.
Komutanı
- Hiç olurmu
diyerek temele tokat atmış. Temelin burnu kanamaya başlamış. Temel lavaboya giderken dursunla karşılaşmış.
Dursun ne olduğunu sormuş. Temel olayı anlatmış.
Dursun;
- Temel sen şimdi cit komutanin elinu op islamin şartu 5'tur de
demiş.
Temelin cevabı şaşırtıcıdır;
- Ula uşağım adam 40'ı kabul etmedi 5'e iner mu hiç?

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 05:10 PM
Bir Amerikalı, bir İtalyan, bir de bizim Karadenizli Temel, hep birlikte bir inşaatta çalışıyormuş. Her gün yemek torbalarını açıyorlar; Amerikalınınkinden Hamburger, İtalyalınınkinden spagetti, bizim Temelinkinden de hamsi çıkıyormuş. Bir gün, iki gün derken bunlar dayanamamış, yarın da aynı yemekler çıkarsa hep birlikte intihar edelim diyerek, karar almışlar. Ertesi gün torbalarını açmışlar ki ne görsünler; gene aynı yemekler. Hep birlikte intihar etmişler.Bunların hanımları cenaze töreninde bir araya gelmiş.
Amerikalının eşi:
- Söyleseydi yemeği değiştirirdim. İntihar etmesine gerek yoktu. diyerek ağlıyormuş.
İtalyalının eşi de:
- Bu kadar basit bir konu için intihar mı edilir. Söylese değiştirirdim diyerek ağlıyormuş.
Temelin karısı ise;
- Aaaah, aaahhh, her gün yemeğini kendi hazırlardı diyerek ağlıyormuş.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 05:10 PM
Trafik polisi Temelin kullandığı arabayı durdurur ve:
-Sizi tebrik ederim beyfendi, bu günkü kontrollerimizde emniyet kemeri takan tek sürücü sizsiniz bu yüzden size üçyüzmilyon lira ödül vereceğiz, ne yapmayi düşünüyorsunuz, demiş.
Temel:
-Hemen cidup bi ehliyet alacagim demis.
-Ne! senin ehliyetin yok mu?
demeye kalmadan yandan Fadime söze girmis:
-Siz ona bakmayin memur bey içince hep boyle sapitiyi
Polis iyice sinirlenmeye baslamis.
Derken arkadan dursun:
-Ula ben size demedimmi çalinti arabayla yola
çikmayalim basimiza bi is gelir diye.
Trafik polisi iyice zivanadan çikmis ve bagajdan idris
atlamis:
-Noldu usaklar geçtik mi siniri?

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 05:10 PM
temel arabasıyla giderken benzini bitmiş.bari benzinciye kadar idare etsin diye depoya işemeye başlamış.yoldan geçerken temeli bu halde gören biri merak içinde sormuş:
- senin bu yaptığın normal mi?
temel cevap vermiş:
- hayır kurşunsuz..

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 05:10 PM
Temel, Dursun, Veysel arabayla bir caddede kırmızı ışıkta durmuşlar.Yanlarına trafik polisi gelmiş
Polis:
-Tebrikler!Bu yerde ilk defa siz kırmızı ışıkta durdunuz ödül olarak size para vereceğiz.Bu parayla ne yapacaksınız?"
Temel:
-Amirim ben ilk ehliyet alacağım
-Ne senin ehliyetin yok mu?
Dursun:
-Lan temel ben sana dedim çalıntı arabayla çıkmayalım yola!
-Ne sizin araba çalıntımı?
Veysel:
-Lan temel sınırı geçtik mi lan?

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 05:11 PM
Dört kişilik bir eğitim uçağı karadenizde mezarlığa düşmüş. Lazlar 80 ceset çıkarmışlar ve ölü sayısının artmasından korkuyorlarmış.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 05:11 PM
Temel köyünden ayrılıp, zengin olmak için düşmüş yollara. Aradan yıllar geçmiş ve çok zengin olarak dönmüş köyüne. En samimim arkadaşı olan Dursun bu serveti nasıl yaptığını sormuş. Temel hiç kimseye söylememek şartı ile sırrını açıklamış:
- Haçan pen Afrika diye pir yere cittim. Orada Nil nehri dedikleri bir yerden timsah avladım ve zengin oldum.
Deyince Dursun daha çok şaşırmış.
-Ula uşağım ne ettun o timsah denen hayvanları?
Temel:
- Uşağum haçan en değerli çantalar timsahlardan çıkayi.
Deyince Dursun tarlayı takkayı satıp düşmüş yollara. Aradan yıllar geçmiş ama geri dönmemiş. Merak eden Temel atlamış özel uçağına ve nil nehri kıyılarına gelmiş. Oradaki yerlilere arkadaşı Dursun'u tarif edip nerede olduğu sormuş. Yerini öğrenip yanına gittiğinde Dursun'un elinde bir olta ve yanında dağ gibi yığılı ölü timsahları görmüş. Dursun timsahı yakalayıp ağzını açıp içine bakıyor "Tüh be bundan da çanta çıkmadı" deyip yan tarafa atıyormuş.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 05:11 PM
Amerika'da,evlilik ve sek* danışmanları vardır.. İşler iyi gitmemeye başladı mı, boşanmak için avukatlardan önce, bu danışmanlara başvurulur, belki son bir umut için..
Amerika'lı Temel ile eşi, son zamanlarda sek* yasamlarının eskisi gibi olmadiığını fark etmişler.. Kalkmış danışmana gitmişler..
Danışman onları uzun uzun dinlemiş..
-Sek* yasamınıza biraz renk katmanız gerekir
demiş..
-Hep aynı pozisyon, seksi monotonlaştırır.. Hayalinizi kullanın.. Degişik şekiller deneyin!..
-Nasil yani?
demiş, Temel..
-Mesela
demiş, danışman..
-El arabası pozisyonunu deneyin..
-O nasıl oluyor?
demiş, Temel!..
-Basit
demiş, danisman.
-Esin yüzükoyun uzanacak. Sen iki ayağını tutup kaldıracaksın. Esin elleri üzerinde kalkacak.. Bir yandan yürüyeceksiniz.. Bir yandan da... Yani tam el arabası gibi birleşip gideceksiniz.. Anladın mı?..
Eve dönmüşler.. Temel seslenmiş..
-Hadi bakalım.. El arabasına hazır ol!..
-Tamam olurum, ama iki şartla
demiş, karısı..
-Birincisi, acıtırsa hemen bırakacaksın. İkincisi.. Annemlerin evinin önünden geçmeyeceğiz!.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 05:13 PM
Temel ile Dursun Amerika'da itfaiye teskilatina girerler, yangin ihbari alinir. Çok katli bir binada kreste yangin çikmistir. itfaiyeci merdiveni çalismaz.
Temel yukari çikar. Dursun asagida kalir. Temel asagida bekleyen
Dursun'un kucagiina çocuklari atmaya baslar. Temel atar, Dursun tutar,kaldirima koyar.
Bir çocuk, iki çocuk, üç çocuk, derken besinci zenci çocukdur..
Temel birakir, Dursun yakalamak için kollarini açmaz. Çocuk paat yerde.
Tekrar at, tut kenara koy, tut at kenara koy. Temel yine zenci çocuk atar. Dursun yine tutmaz. Çocuk paat gene yerde..
Dursun yukari bagirir: "Yanıkları atma! yanıkları atma!"

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 05:13 PM
Temel bir gün bir düğüne gitmiş. Düğünde en arka masaya oturup başlamış içki içmeye. Aradan iki saat geçmiş. Temel sarhoş olarak sahneye çıkıp mikrofonu almış ve davetlilere hitaben; hepinize üsten aşağıya s.çayım ama ha bu beyaz cömlekli hariç demiş ve masasına oturmuş.. Aradan 1 saat daha geçmiş ve Temel daha da sarhoş olarak sahneye çıkıp tekrar; hepinize üstten aşağıya s.çayım ha bu kenardaki beyaz cömlekli hariç demiş. Aradan bir saat daha geçmiş ve yine sahneye çıkıp hepinizi ustten aşağıya s.çayım habu beyaz cömlekli adam hariç deyince bir davetli dayanamamış; yav hepimize ustten aşağıya s.çtın anladık ta o beyaz gömlekli adama nıye s.çmadın? Temel; onunla cötimi sileceğum demiş.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 05:13 PM
temel, 55 yaşına kadar canını dişine takmış çalışmıştı.. pastacı çıraklığı ile alışdığı hayata, pastane sahibi olarak devam etmiş, yetenekleri ve becerisi sayesinde Türkiye'nin en ünlü pastanesinin sahibi olmuş, milyarlar kazanmıştı..
bir gün karısına
- paraları mezara götürecek halimiz yok. kendimize yeni ve rahat bir hayat seçtim dedi.. Bizim oradaki hemşerilerle konuştum... Herseyi iyice öğrendim. Kaliforniya'ya gideceğiz. Kazandığım para bize ömrümüzün sonuna kadar yeter.. Çocuklar da güzel üniversitelerde okurlar...
temel, neyi var, neyin yok sattı. paralarını dolara çevirdi. bir milyon doları olmuştu. karısını yanına aldı. uçağa bindi.. los angeles'e uçtular birgün... Uçsuz bucaksız nevada çölleri üzerinde uçarken, motorda bir arıza belirdi. las vegasa zorunlu iniş yapmak zorunda kaldılar.
uçak şirketi görevlileri
- buranın en lüks otelinde, şirketimizin konuğu olarak kalacaksınız. yalnız bu kentin las vegas olduğunu unutmayın. kumar oynarsanız eğer, kendi hesabınıza.. derler..
- kumar mı dedi, Temel, karısına..
- kumardan kazanmayı düsünen kafayı yemiş olmalı... allah göstermesin.. ama bir kez şansını denemek için, rulete 500 dolarlık bir fiş atmaktan da kendini alamadı. arkası çorap söküğü gibi geldi. temel herşeyini rulet masasında biraktı. rulet başında nefes almadan geçirdiği saatler sırasında fena halde de sıkıştığını hissetti. hızla tuvalete koştu. tuvalet kapıları otomatikti. 25 sentlik bozuk para atılınca açılıyordu. Oysa Temel'de metelik kalmamıştı. Sıkıntı içinde dolanırken, oradan geçen biri, avucuna bi 25 sentlik sıkıştırdı.. Bu konularda deneyimliydi. temelin başına gelenleri anlamıştı.
temel
- çok iyi bir insansınız. Bu iyiliğinizi hayat boyu unutmayacağım. Bana lütfen kartınızı verin. Bu borcumu da size ödeyeceğim dedi. kartı aldı, cebine attı.. tuvalete döndüğünde kapıyı açık buldu. İçeri girdi, rahatladı..çıktı.. elinde kalan 25 sentle yürürken karşısına, tek kollu canavar çıktı. parayı deliğe attı, kolu çekti ve bir şangırtı ... alet boşaldı adeta.. temel bir kova dolusu 25 sent kazanmıştı. bunlari fişe çevirdi, rulet masasına döndü.. gerisi peri masalı.. iki saat içinde tam 2 milyon dolari olmuştu. iki ay sonra yeni kalifornıyalı temel, boş oturmanın kendisine göre bir iş olmadığını farketti. elinden gelen tek iş pastacılıktı. parası da vardı. bir pastane açtı. pastaları öylesine tutuldu ki, önce los angele'e, sonra kaliforniya'ya, sonrada tüm amerika'ya yayıldı,temel pastaneleri... bir kaç yıl sonra, temel, amerika'nın en zengin adamları arasına girdi. temel pastaneleri'nin onuncu yılı dolayısı ile büyük bir gece düzenlendi. temel yemeğin sonunda konusma yapmak için kürsüye çıktı.. tüm başına gelenleri anlattı..
- bütün bu başarıyı ve bu serveti bir tek kişiye borçluyum. O kişiyi bulana kadar, işte size söz veriyorum, gerekirse amerika'daki her taşın altına bakacağım..
şirketin genel müdürü sordu
- ama temel bey, size 25 sent borç veren adamın kartını aldığınızı söylemiştiniz... adı, adresi sizde olmalı zaten..
- bana 25 sent veren umurumda değil dedi temel.. ben,tuvaletin kapısını açık bırakan adamı arıyorum!..

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 05:14 PM
Temel batilarin en iyi cowboy'umus. Temel bir bara girmis ve ickisini icmis ve hesabi odemeden cikmis disari. 3 dakika sonra geri gelmis ve sinirli bir sekilde:
- Benim atimi kim caldiysa hemen geri versin.
Hic kimsede ses yok ve Temel bir kez daha:
- Atim 5 dakikadan gelmezse 1980'de yaptigimi bugunde yaparim, demis.
Herkes korkmaya baslamis. Sonra Temel'in atini getirmisler. Iclerinden biri dayanamamis ve sormus:
- 1980'de ne oldu, diye.
Temel adama dogru donmus:
- 1980'de yine atim calinmisti, bende.... yuruyerek eve gittim...

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 05:14 PM
Gümrük kapısından bir İngiliz, bir Fransız, bir Türk geçmek için bekliyorlarmış. Gümrük görevlileri valizlerini kontrol etmeye başlamış. Önce İngiliz'in valizine bakmışlar. İçinden 7 adet don çıkmış. "Niye 7 tane?" diye İngiliz'e sormuşlar. O da "Haftanın yedi gün var. Hepsi için bir tane. Pazartesi, Salı, Çarşamba..." demiş. "Vay be! Helal olsun medeniyete, temizliğe bak adamlardaki." Sıra Fransız'ın valizine gelmiş. açmışlar bakmışlar 8 tane don. "7'yi anladık da niye 8?" diye sormuşlar. Fransız "Pazartesi, Salı, Çarşamba... Hergün için bir tane, bir tane de ne olur ne olmaz diye yedek aldım" demiş. "Vay be! Adamlardaki temizliğe medeniyete bak!" demiş görevliler. Sıra Temel'e gelince açmışlar bakmışlar tam 12 adet don. "Vay be! Ne varsa bizim insanımızda var. Şu medeniyete, şu temizliğe bak!" Sormuşlar "Neden 12 adet?" Bizimki cevap vermiş "Ocak, Şubat, Mart,......"

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 05:14 PM
Temel dava açmış ve ilk duruşmada Hakim sormuş ;

- Nedir şikayetin ?

- Hakim bey bu Temel fıkraları var ya,benle Fadime'yi ağızlarına dolamışlar bizi rezil ediyorlar..hepsinden davacıyım... kim fıkra diye bizi anlatıyorsa onlardan tazminat talebim olacak..

- Senin adın Temel mi ?

- Evet Temel

- İyi de binlerce Temel var... o fıkralar neden senin için anlatılmış olsun..

- Hakim bey,ben çok iyi biliyorum beni kastediyorlar.. Hakim karşısında duran Temel'i iyice süzdükten sonra ;

- Bak ama o Temel fıkralarının çoğu belden aşağı... oysa sana bakıyorum çelimsiz ve yaşını almış bir Temel'sin... o fıkralar senden çok daha genç, güçlü kuvvetli ve çapkın bir Temel için anlatılıyor... seninle hiç ilgisi yok... bu dava düşer..

-Madem Hakim bey siz böyle takdir ediyorsunuz mesele yok... demek tevatürmüş, ben değilmişim...

- Evet sen olamazsın, başka Temel'dir onlar... sana sıra gelene kadar...

- İyi hoş da Hakim bey bu dava için köyden kalktım buralara kadar geldim... boş dönmeyeyim... hiç değilse o güçlü kuvvetli Temel'den sana bir fıkra anlatayım...

- Anlat bakalım..

- Bizim bu iri kıyım pazulu Temel Hakim karılarına çok düşkünmüş...

- Dur,dur be,ne diyorsun sen...

- N'oldu Hakim bey ?

- Daha ne olacak ,benim Hakim olduğumu bile bile Temel hakim karılarına meraklıymış diyorsun..ağzından çıkanı kulağın işitmiyor galiba..

- Rica ederim Hakim bey, Temel fıkrası için karısı güzel binlerce hakim var... seninkine sıra gelene kadar..

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 05:14 PM
Temel'e sormuşlar:
- Temel, birinin kafasını karıştırmak için ne dersin?
Temel
- 54
demiş. Soran kişi merak etmiş:
- Ya niye 54 dedin durduk yere ?
Temel açıklamış:
- Bak gördün mü kafan nasıl karıştı...

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 05:15 PM
Fadime Temel'i alıp alışverişe götürür. Fadime o kadar çok eşya almıştırki Temel de beş kuruş kalmamıştır.
Fadime ye
- "Sen beş para etmezsun ama birsürü eşya alayirsun"
der.
Bunun üzerine fadime
- "Ya öylemi kanıtla o zaman"
der.
Temel yoldan bir taksi cevirir ve sorar
- "Uşağum beni burdan üsçüdara ne kadara cötürürsün".
- "5 milyon abi"
- "Peki ya karumla peraber ne kadara cöturursun"
- "Farketmez"
cevabını aldıktan sonra Fadimeye dönerek
- "Yaa pen sana dememuşmuydum peş para etmessun diye".

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 05:15 PM
Temel'i elinde tuttuğu penguenlerle beraber görünce,
- Bunu hayvanat bahçesine götür, diyorlar.
Bir müddet sonra Temel'le yolda dolaştığını görünce:
- Niye hayvanat bahçesine götürmedin?
- Hayvanat bahçesine götürdüm. Şimdi sinemaya cideyruz.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 05:16 PM
Temel yıllardır Amerikaya gitmek için hayaller kuruyormuş. Birgün konsolosluğa gidip başvuru yapmış. Aradan iki sene geçmiş Temel evlenmiş. Bu sırada da konsolosluktan vize çıktı diye kağıt gelmiş. sevinsemi üzülsemi. kahvede oturmuş kara kara düşünürken çok sevdiği bir arkadaşı yanına sokulmuş:
- Hayırdır. niye böyle duruyorsun.
Temel:
- Amerikaya gitmem için vizem geldi.
Arkadaşı:
- Ne güzel işte. sevineceğine üzülüyormusun?
Temel:
- Sevindim ama karımı yalnız bırakmaya korkuyorum. Kimseyede güvenip emanette edemem. Ne yapacağımı bilmiyorum.
Arkadaşı:
- Sana bir akıl vereyim. Çok iyi eğitilmiş bir köpek al sonra evinin etrafını telle çevir ve köpeği bu tele bağla. Evin dört bir yanına gidebilsin ki kuş uçurtmasın. Sonrada rahat rahat git istediğin yere.
Temel:
- Sağol kardeşim.
demiş ve hemen gidip bir köpek almış. Köpeğin adınıda "Bobi" koymuş. Arkadaşının dediği gibi Bobiyi bahçeye bağlamış. Bakmış Bobi kuş uçurtmuyor. İki gün sonra karısıyla vedalaşıp amerikaya gitmiş. Bir hafta sonra telefonla karısını aramış:
- Karıcığım seni çok özledim nasılsın. İstersen hemen gelirim.
Karısı:
- Beni merak etme iyiyim. Sen para gönder yeter. demiş
Temel tamam demiş kapatmış. Bir hafta sonra yine aramış. Yine aynı cevap. Karısı sen para gönder yeter demiş. Aylar geçmiş ama karısı hep aynı şeyi söylüyormuş. "Sen para gönder yeter." Temel kendi kendine düşünmüş"ya bu kadın bir kere bile sen nasılsın diye sormadı. Şunu bir daha arayayım."demiş.
Temel:
- Karıcığım nasılsın?
Karısı:
- İyiyim sen para gönder yeter.
Temel:
- Bobi orda mı?
Karısı:
- Burda
Temel:
- Telefonu Bobiye ver.demiş.
Temel:
- Bobi nasılsın oğlum
Bobi:
- Hav. demiş.
Temel:
- Bobi evde kaç kişi var oğlum?
Bobi:
- Hav, hav. demiş.
Temel:
- Bobi evde ne yapıyorlar?
Bobi:
- Hehhehhe. demiş.
Temel:
- Bobi oğlum ne zamandan beri yapıyorlar?
Bobi:
- Auuuuu.... demiş.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 05:16 PM
Midesi ağrıyan Temel, doktora gider. Tanıdık olan doktor, Temel ile biraz dalga geçmek için,
kısa bir muayeneden sonra hemen teşhisi koyar:
- Temel, sen hamilesin.
Temel, kendi kendine söylenir:
- Ne? Yaktın beni Fadime, sana kaç kere "Sevişirken üste çıkma" demiştim.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 05:16 PM
Gazeteci cocuk elindeki gazetelerle bagirmaya baslamisti:
- En son haber 2 Trabzon'lu gazeteci cocuk tarafindan kandirildi.
O sira orada gecmekte olan Temel merak eder ve bir gazete almaya karar verir. Gazeteyi alir ama boyle bir haber yoktur. Tam gazeteci cocuga dogru giderken,
-gazeteci cocuk:
- En son haber 3 Trabzon'lu gazeteci cocuk tarafindan kandirildi.

GooD aNd EvıL
08-26-2007, 05:16 PM
Temel torununa savaş hikayelerini anlatıyormuş:
- Savaşta düşmanlar etrafımızı sardı.. Bizi esir aldılar.. Komutanları bize dedi ki:
- Şimdi iki seçeneğiniz var. Ya burada ölürsünüz, ya da burada hepinizi yatırıp
bigüzel beceririz....
Torun hemen merakla sormuş,
- Peki sonra ne oldu dede?
Temel bir an duraksamış!!
- Hepimizi öldürdüler...