Giriş

Tam Sürümü Görüntüle : Karışık Fıkralar


Sayfa : 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 [14] 15 16 17

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 08:50 AM
Alışveristen sonra evine dönen kadın, kocasını yatakta genç ve güzel bir kadınla yakalayınca dehşete düşer. Ortalığı dağıtmaya kalkışacağı sırada kocası onu durdurur. "..Şöyle açıklayabilirim..." der.. "Eve dönerken bu zavallı kızı gordum. Çok yorulmuştu. Onu arabama aldım. Karnı da acıkmıştı, o yüzden onu eve getirdim ve senin buzdolabında unuttuğun rostoyu pişirdim. Kızın ayakkabıları delinmişti. Modası gecti diye artık giymediğin ayakkabılarından bir çift verdim ona. Üşümüştü, o yüzden sana doğum gününde aldığım, fakat rengini beğenmediğin için hiç giymediğin süveteri ona verdim. Kızın pantolonu parça parça olmustu, artık senin kalçalarının sığmadığı bir pantolonunu da verdim. Tam çıkmak üzereyken bana "Karınızın artık kullanmadığı baska bir şey var mı bu evde?" diye sordu.. Ve işte buradayız..'

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 08:50 AM
Kış başlamak üzeredir. Kızılderili topluluğu şefin etrafına toplanmış, kışın sert mi yoksa yumuşak mı geçeceğini öğrenmek isterler. Geleneksel yeteneklerini dedelerinden bu yana çoktan kaybetmiş bulunan şef işi sağlama almak için kışın sert geçeceğini ve mümkün olduğunca fazla odun toplamalarını söyler kabilesine. Akıllı bir adam olan şef birkaç gün sonra yakınlardaki meteoroloji istasyonuna telefon eder: "Bu kış soğuk mu geçecek sizce?" Meteorolog cevap verir: "Evet, oldukça sert geçeceğe benziyor." Bu cevabı alan şef derhal kabilesine döner ve kışın çok sert geçeceğini,daha çok odun parçası toplamaları gerektiğini söyler. Bir süre sonra Meteoroloji istasyonunu tekrar arar ve sorar: "Kış hala soğuk mu geçeceğe benziyor?". "Evet" der karşıdaki: "Oldukça soğuk geçeceğe benziyor." Şef kabilesine döner ve sadece odunlari değil bulabildikleri her çalıçırpıyı toplamalarını ister. Birkaç gün sonra meteoroloji istasyonunu tekrar arar: "Kışın sert geçeceğinden gerçekten emin misiniz?" diye sorar. Adam: "Kesinlikle. Bugüne dek yaşanan en sert kışlardan birini yaşayacağız gibi görünüyor." "Nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz ?" diye sorar şef. Meteorolog yanıtlar: "Kızılderililer çılgınlar gibi odun topluyor!"

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 08:50 AM
Kudüs'te görevlendirilen bir gazeteci, Ağlama Duvarı'nın önünden her geçisinde, yaşlı bir Musevî'nin orada öyle durup dua ettiğini fark etmiş. Bir hafta, iki hafta... sonunda adamla bir röportaj yapmaya karar vermiş. İzin alıp teybini açmış, sormuş adama:
- Adınız?
- David. Polonya Yahudisiyim. Yaşım 65. Smalla'da bir manav dükkânım var. Evliyim. Iki çocuğum Tel Aviv'de bir çiçek serasında çalışıyor.
- Sizi her gün burada, Ağlama Duvarı'nın önünde, dua ederken görüyorum.
- Evet, her sabah dükkâni açmadan buraya gelirim. Dünya barışı ve insanların kardeşliği için dua ederim. Öğle tatilinde bu sefer insanların mutluluğu, acıların sona ermesi için Yaradan'a yalvarırım. Akşam da, eve dönerken, bu kez dürüst ve iyi insanlarin esenliği için dua ederim. Cumartesi günümü de burada, yine dua ederek geçiririm.
- Ne güzel! Kaç senedir bunu sürdürüyorsunuz?
- Israil'e göçtügümden beri, yani 40 yılı geçti. Gazeteci çok etkilenmiş, heyecanla sormuş:
- 40 yıldır her gün dua ediyorsunuz. 40 yıldır yılmadınız. Bugün nasıl bir duygu içindesiniz, neler hissediyorsunuz? Uzun uzun iç geçirmiş yaşlı Musevî; sonra bezgin bir sesle cevap vermiş:
- Vallahi artik bilemiyorum, demiş. Içimde, sanki duvara konuşuyormuşum gibi bir his var...

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 08:50 AM
Çok güzel bir kadın eczaneye girip bir şişe kolonya istemiş. Tezgahtar şişeyi sarmış, kadın da parayı uzatmış... Tezgahtar paraya bakmış :
- Maalesef bu parayı alamam, sahte! Kadın çok bozulmuş :
-Demek bana tecavüz edildi...

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 08:50 AM
Adamin tiki var, tek gözünü sürekli kirpiyor, bir isyerine müracaat etmis... Yonetici: "Beyefendi okudugunuz okullar harika, sizi hemen ise alirdik ama gözünüzü sürekli kirpmaniz müsterileri rahatsiz eder" diye korkarim. Bunun üzerine adam: "Bir saniye, ben iki aspirin alirsam göz kirpmam duruyor" demis. Ceketinin ceplerini karistirmaya baslamis; karistirirken bir prezarvatif çikmis, sonra kirmizi bir prezervatif, sonra yesil bir prezervatif, mor prezervatif, sari prezervatif, fosforlu prezervatif.. Sonunda iki aspirin tabletini bulmus, yutmus ve göz kirpmasi geçmis. Bunun üzerine yönetici: "Beyim, iyi güzel de bizde birçok bayan çalisiyor, sizin gibi bir cinsi sapigi ise alamayiz!" demis Bizimki: "Ne sapigi kardesim, ben çok mutlu evliligi olan bir adamim."
- Madem öyle bütün o prezervatifler ne demek oluyor?
- Siz hiç eczanede, eczaciya göz kirparak, "Iki aspirin" dediniz mi?

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 08:51 AM
Kudüs sokaklarında umutsuzca park yeri aramaktadır Moşe. Tur atmakta ama yer bulamamaktadır. Çok önemli bir iş buluşmasına geç kalmak üzeredir. Ama heyhat yer bulamamaktadır. Ümidini kesmiş bir şekilde gökyüzüne bakar ve:
-"Tanrım önümüzdeki beş dakika içinde bana bir park yeri bulursan yemin ediyorum bundan sonra hep Kaşer(okunmuş gıda) yiyeceğim, Shabat'a (kutsal cumartesiler) uyacağım ve Yom
-Kippur ve tüm kutsal günlere özel saygı duyacağım...." O an bir mucize gibi hemen önünde bir araç hareket eder ve yeri boşalır. Moşe gökyüzüne bakar ve:
-"Zahmet etme tanrım, ben buldum" !!!

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 08:51 AM
Bir Çinli bir bara girer ve orada Steven Spielberg'i görür onun bir hayranı olduğu için yanına koşar ve imzalı bir fotograf ister Spielberg beklenmedik bir sekilde Çinli'yi tokatlar şaşkın Çin'li sorar:
- "Neden böyle yaptınız?"
- Spielberg "Siz II. Dünya Savaşında bizim Pearl Harbour limanını bombaladınız" Çin'li daha da şaşkın:
- "Ama onlar Japonlardı, ben ise Çin'liyim.!.." Spielberg: " Çin'li, Japon, Koreli, Vietnamlı, hepsi aynı bok" Bunun üzerine Çin'li de Spielberg'e bir tokat atar. Bu defa şaşkın
-Spielberg sorar: "Peki sen beni niye tokatladın?"
- Çin'li: "Siz de Titanic'i batırdınız, Titanik'deki yolcular arasında benim atalarım vardı"
-Spielberg: "Manyak mısın, Titanik'i batıran bir 'Aysberg'di"
-Çin'li: "Aysberg, Spielberg, Carlsberg, hepsi aynı bok"

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 08:51 AM
Bir gece.. Genç kız evine biraz üzgün dönmüştü... annesine, "Bir saat önce Kemal evlenme teklif etti" dedi... Annesi ; "Peki neden böyle üzgün duruyorsun o zaman?" diye sordu... "Kemal ateist olduğunu itiraf etti. Cehennemin varlığını bile inkar ediyor"... Annesi cevap verdi... "Sen yine de evlen kızım... ikimizin arasında kalsın... Nasıl olsa kısa zamanda yannıldığını ispatlarız biz ona".

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 08:51 AM
Hidayet ölünce cennetin kapısında kuyruğa girer. Hemen önünde bekleyen adam Peder dir. Kapıda bir melek beklemektedir. Melek Peder e sorar:
- Hiç günahın var mı Peder ?
- Aziz melek ben rahiptim. Tüm hayatım boyunca hep tanrıma dua ettim. Karıma ve çocuklarıma sadık kaldım. İnsanlara ve hayvanlara hep yardım ettim.
- Melek : Çok iyi bunları biliyorduk zaten al sana cennetin gümüş anahtarı der ve sonra Hidayet'e döner. Senin hiç günahın var mı Hidayet?
- Hidayet : Ben de her zaman hayvanlara ve insanlara iyilik yapardım. Tanrıya dua etmedim açıkçası, inancım da zayıftı ve bir günahım vardı. Çok sert ve hızlı otobüs kullanırdım.
- Melek Hidayet'e döner ve bunu da biliyoruz. Çok iyi al sana cennetin altın anahtarı...
- Peder bu olaya sinirlenir. Ben hayatımı tanrıya adadım siz de gidip bu adamı cennette benden üstün tutuyorsunuz haksızlık değil mi ?
- Melek gülerek.. "Oğlum sen vaaz verirken herkes uyuyordu, ama Hidayet otobüs kullanırken herkes dua ediyordu...

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 08:52 AM
Oldukça seçkin görünüşlü bir bayan uçakla İsviçreden dönmekteydi. Yanında oturmakta olan rahibe
- Özür dilerim peder, sizden bir iyilik isteyebilir miyim?" diye sordu.
-Rahip " Elbette kızım, senin i? ne yapabilirim?" diye cevapladı.
- Kadın "Kendime yeni bir epilasyon aleti aldım ve buna oldukça bir para saydım. Sanırım limitlerin oldukça aştım ve geçerken elimden alırlar diye korkuyorum. Acaba gümrükten geçişte bunu cübbenizin altına saklayabilir misiniz?"
-Rahip "Tabi ki yapabilirim evladım ama biliyorsunuz ki ben yalan söyleyemem." diye yanıtladı.
-Kadın " Peder, eminim ki size soru filan sormazlar" dedi ve pahalı epilasyon aletini pedere verdi. Uçak havaalanına vardı. Peder gümrükten geçeceği sırada görevli
-"Peder, bildireceğiniz herhangi bir yükünüz var m?" diye sordu. Bunun üzerine
- Peder "Başımdan kuşağıma kadarki bölümde açıklayacağım herhangi birşey yok, evladım" dedi Bu yanıtı garip bulan görevli
- "Peki kuşağınızın altında kalan bölümde neyiniz var?" diye sordu.
- Peder yanıtlad
-: "Kadınların kullanımı için dizayn edilmiş mükemmel, küçük bir alet var, ancak şimdiye kadar hiç kullanılmadı!!" Görevli kahkahadan kırılarak: "Tamam peder geçebilirsin, sıradaki!.."

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 08:52 AM
Kadın günah çıkarma hücresine girmiş, başlamış anlatmaya.."Beni bağışlayın peder.. Kitapta yazılı yedi büyük günahtan birini, kibir suçunu işledim. Günde iki defa uzun uzun aynaya bakıyor kendi kendime 'Ben ne güzel bir kadınım' diyorum.." Peder aradaki kafes pencereyi açıp kadına yakından bakmış "Hanımefendi" demiş.. "Size çok iyi haberlerim var. Günahınız yok.. Yanlışınız var.."

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 08:52 AM
İşten gelen kadını, kocası evde beklemektedir. Hemen konuya girer:
-"Hayatım, hani sen aylardır daha pahalı bir evde yaşamak istediğini söylüyordun ya; müjde karıcım, isteğin gerçek oluyor."
-"Gerçekten miii! Ne zaman taşınıyoruz, hemen hazırlanalım!"
-"Hayır karıcım, taşınmıyoruz. Ev sahibi kirayı arttırdı."

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 08:52 AM
Milletvekilinin biri, bir köyü gezerken, bağlı olduğu değirmeni döndüren bir eşek görmüş. Yanındaki köylüye sormuş; Bu eşeğin boynundaki zil ne işe yarıyor ? Efendim, demiş köylü, o zil sustuğunda eşeğin durduğunu anlıyorum. Müdahale edince tekrar harekete başlıyor. Akıllıca ,demiş vekil peki eşek olduğu yerde durupta başını sağa sola sallarsa nereden anlayacaksın durduğunu? Anlayamam ama, ne gezer efendim sizin gibi akıllı eşek buralarda…

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 08:53 AM
Merve ağlayarak eve geldi..
- "Ne oldu?" diye sordu annesi..
- "Bana tavsiye ettiğin şeyi yaptım. Yeni erkek arkadaşım yumuşadığında kulağına çiftler evliyken daha fazla eğlenir " diye fısıldadım..
- "Ee, sonra?"
- "Yataktan çıktı ve eve karısına gitti.."

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 08:53 AM
Selam, benim adım Wanda.
- Selam, benimkide Slyvia, sen nasıl öldün?
- Donarak öldüm.
- Ne kadar korkunç.
- Yok o kadar kötü değildi, soğuktan titremem geçince ısınmaya başladım ve uyku bastı, sonunda huzur dolu bir ölüm.
- Peki sen nasıl öldün?
- Ağır bir kalp krizi geçirdim. Kocamın beni aldattığını sandım, onu iş üstünde yakalamak için eve erken geldim, fakat evde tek başına televizyon seyreder halde buldum.
- Sonra ne oldu?
- Kesinlikle evde başka bir kadının olduğundan emindim, bütün evi aramaya başladım. Çatıyı, yatakların altını ama her yeri aradım fakat bulamadım. Ama aşırı yorulmuş ve sinirlenmiştim, kalp krizi geçirdim ve öldüm.
- Keşke derin dondurucuya baksaydın, şu anda ikimiz de yaşıyor olacaktık.

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 08:53 AM
3 Adam oturmuş eşlerine aldıkları hediyelerden bahsediyorlarmış. Birincisi demiş ki, " Karıma öyle bir hediye aldım ki, 6 saniyede 0'dan 100'e çıkıyor." Diğer ikisi anlamamışlar. "Ne aldın?" diye sormuşlar. "Beyaz bir Porsche aldım. Çok mutlu oldu." diye cevap vermiş. İkinci adam demişki, "Ben de geçen doğum gününde karıma 4 saniyede 0'dan 100'e çıkan birşey almıştım." Hemen anlamışlar tabi ki: "Heey, yoksa Ferrari mi aldın?" Adam gülümsemiş: " Evet, kıpkırmızı bir Ferrari aldım. Gerçekten de ona çok yakıştı." demiş. Bu sefer üçüncü adama sormuşlar: " Peki sen ne aldın karına ?" Adam demiş ki: "Ben öyle birşey aldım ki; sadece 2 saniyede 0' dan 100'e çıkıyor." Adamlar şaşırmışlar: "Atıyorsun!" demişler. Öyle bir araba olmaz ki!" Adam cevap vermiş: "Araba aldığımı kim söyledi. Bir Terazi aldım demiş.

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 08:53 AM
Bir tavşan ormanda koşarken, esrar saran bir zürafa görür; Ona; Dostum Zürafa, içme bunu, sağlığına zararlı, koşalım form tutalım'der. Ve başlar bunlar koşmaya. Biraz sonra kokain çekmeye hazırlanan, bir fil görürler ve fil arkadaşım, kokaini bırak, gel bizimle koş beraber form tutalım, diyerek ikna eder. Biraz koştuktan sonra, kendine eroin enjekte etmeye hazırlanan aslanı görürler. Sevgili, aslan kardeş, batırma kendine bunu, gel bizimle koş, sana da iyi gelir, der. Aslan yaklaşır tavşana ve yumruğunu indirir tavşanın suratına. Diğerleri şaşkın:
- Niye yaptın bunu, iyiliğimizi istiyordu.
- Bu salak her extacy aldığında ormanda deli gibi kosturuyor bizi!...

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 08:53 AM
Batı ülkelerinden birinde, matematikten sürekli zayıf notlar alan çocuğu, ailesi bir faydası olur düşüncesiyle Katolik okuluna gönderir. Bakarlar ki çocuk hep tam not almakta... Sebebini cok merak edip sene sonunda çocuğa sorarlar: "Ne değisti?" çocuk cevap verir:
- Okulun ilk gününde artı işaretine çivilenmiş adamı görünce durumun ciddiyetini anladım."

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 08:54 AM
Üç adam bir anda cennet
- cehennem ayrımında baş zebaninin karşısına çıkar . Baş zebani durumdan kıllanır ve sorar. Anlat bakalım ne olduda buraya geldin?
- 1. adam başlar "Eve yorgun argın ve sinirli bir biçimde geldim. Baktım karım yemek hazırlamamış olduğunca yatmış. bu durum daha fazla sinirimi bozdu. bu arada dışarıdan gelen sesler üzerine balkondan bakınca adamın birinin arabamla uğraştığını gördüm o sinirle gardolabı tutup atmaya çalışırken kalbim dayanmadı burda buldum kendimi.
- 2. adam başlar "Kayınvalidemin evine gitmek için arabamın kapısını açmaya çalışırken arabanın bana ait olmadığını fark ettim bu sırada üzerime bir gardolap düştü ve kendimi burda buldum.
-3. adam başlar "Sayın zebani bildiğim tek şey bir gardolabın içinde olduğum gerisini bilmiyorum.

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 08:54 AM
Yaşlı kadın, lüks otelin en üst katından iniyordu. Ara katlardan birinde asansör durdu. Kapı açıldı, genç ve güzel bir kız içeri girdi. Onunla Birlikte asansörü yoğun bir parfüm kokusu da doldurdu. Yaşlı kadın, parfüm kokusunu derin derin içine çekince Genç kız mağrur bir eda ile kadına baktı ve Giorgio beverly hills dedi Küçücük bir şisesi bile 100 milyon lira!.. Biraz sonra asansör gene durdu. Gene çok şık genç bir Kadın girdi. O da buram buram parfüm kokuyordu. Yaşlı kadın yine koklamaktan kendini alamadı. Yeni binen genç kadın da yaşlı kadina dönerek kibirli bir tavırla Chanel 5 numara dedi Mini mini bir şisesi bile 150 milyon lira! Biraz sonra asansor yaşlı kadının ineceği katta durdu. Kadın asansörden çıkmadan büyük bir gürültü çıkartarak yellendi. Sonra da asansörde kalan iki alımlı genç kadına dönerek:
- Ayşe kadın fasulye.....! Yarim kilosu 450 bin lira

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 08:54 AM
Kayserilinin biri trende gidiyormuş. Karşısına da bir İstanbullu oturmuş. Tabii bizim Kayserili sucuk, pastırma, ekmek takılıyor. Bir ara:
-Kardas, sen de yir misin?, diye sorunca
- İstanbullu: Yok sağ ol, benim hemoroidim var, diye yanıtlar.
- Kayserili de: Olsun önce pastırma ye; sonra onu da beraber yirik.

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 08:54 AM
Kayserili Tuhafiyeci dükkanından geçimini sağlayabiliyor, bir köşede üç beş kuruş da biriktirebiliyordu. Günün birinde sağındaki dükkan boşaldı, derken orası da tuhafiyeci oldu. Sonra solunda bir tuhafiyeci daha... Rekabet başladı, işleri kötüye gitti. Ama sonunda bir cözüm yolu buldu : Sağındaki komşusu, dükkanının üzerine, gerçek ucuzluk burada yazdırmıştı. Solundaki, en büyük tuhafiye magazası, yazılı bir bez asmıştı. Bizimki, ikisinin ortasına şu yazıyı koydurdu :
- "Magazaya buradan girilir."

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 08:54 AM
Bir gün temel bir minübüse durması için işaret etmiş adam ellerini havaya kaldırarak ve tüm parmaklarını oynatarak çok kalabalık demiş. Temel de baş parmağını işaret ve orta parmağının arsına sokmuş. Şoför kızmış ve aşağı inmiş
-Sen ne kadar terbiyesiz adamsın demiş.
- Temel "asıl sen ne kadar terbiyesizsin bana böle böle yaptın" demiş.
- Şoför "ben sana kalabalık" dedim diye yanıt vermiş. Bunun üzerine
- Temel E bende beni araya sıkıştırırsın diyordum

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 08:54 AM
Tur otobüsü şöförünün omzuna dokunulunca adam hafifçe başını çevirmiş, bir bakmış ki elinde bir avuç badem, yaşlı bir kadın durmakta.. Teşekkür ederek almış bademleri ve yemiş.. 15 dakika sonra yaşlı kadın tekrar şöförün omuzuna dokunup bir avuç daha badem vermiş ve bu ikramı 5 kere daha yapınca
- "Zahmet ediyorsunuz efendim.." demiş saygılı şöför, " Hep bana yedirdiniz.. Biraz da kendiniz yesenize.."
-Çiğniyemiyorum evladım.." demiş yaşlı kadın, "Dişlerim yok.."
- "Niye satın alıyorsunuz o zaman?.." "
- Evladım ben sadece üzerindeki çikolatayı emmesini seviyorum!.."

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 08:55 AM
Adam gözlerini açarken zorlanıyordu. ilk gördüğü komidinin üzerindeki bir kutu aspirin ve bir bardak suydu. Ayaklandı ve yatağının üzerine oturdu. Etrafına bakarken, dürülü ütülenmis kıyafetleri gözüne ilişti. Yatak odası toplanmış ve tertemiz olmuş. Aspirini eline alırken karısının bırakmış oldugu bir notu farketti: Aşkım, kahvaltın mutfakta hazır, ben evden erken çıktım, alışverişteyim. Seni seviyorum" Mutfağa doğru yöneldi. Gerçekten de kahvaltısı hazırdı ve gazeteside masanın üzerindeydi. Oğu da oturmuş kahvaltısını ediyordu. Babası oğluna sordu: "Oğlum, dün gece neler oldu?" Oğlu: "Ya baba, sorma, sen dün gece saat 3´e dogru eve geldin, zil zurna sarhoştun, neredeyse baygın bir şekildeydin. Bütün mobilyalara vurdun, ortalığı kırıp döktün, salona kustun ve nerdeyse kapıya doğru giderken gözünü çarpıp kör ediyordun" Babası şaşkın: "Peki oğlum, neden ortalık toplu ve kahvaltım hazır masada?" Oğlu: "Ha bunlar mi? Annem seni yatakodasına sürükleyip yatağa attı, ama tam pantolonunu çıkarırken, "Çek ellerini pis ******, benim mutlu bir evliliğim var" dedin.

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 08:55 AM
Bir rahip,bir doktor ve bir muhendis golf sahasının boşalmasını beklemektedirler. Muhendis:"Bu adamlar ne yapıyor böyle, 15 dakikadır bitirmelerini bekliyoruz."
-Doktor: "Bilmiyorum ama hiç böyle bir saçmalık görmedim."
-Rahip: "Iste gorevli geliyor, onunla konuşalım."
-Rahip: " Merhaba, Şu anda sahada olan grup ne zaman çıkacak, neden bu kadar yavaşlar?"
-Görevli: "Evet onlar kör itfaiyeciler. Kulübümüzde geçen sene çıkan yangında gözlerini kaybettiler. Bu yüzden istedikleri zaman burada ücretsiz oynamalarına izin verildi.
-Rahip:" Ne kadar üzücü, bu akşam onlar için dua edecegim."
- Doktor: "Çok güzel bir fikir, ben de hastanedeki doktor arkadaşlarla konuşup onlar için bir şeyler yapabilir miyiz diye bakacağım."
- Mühendis: "Bu adamlar neden *******i oynamıyorlar?"

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 08:55 AM
Yakalandığı soğuk algınlığı nedeni ile işine bir hafta gelemeyen Jim'in odasına "geçmiş olsun" ziyaretine gittim, beni karşılayıp " Daha iyiyim, teşekkürler.." dedi, "Ama evde yattığım süre içinde beni çok mutlu eden bir gözlemim oldu.." "Yaa.. Neydi?.." "Karım.. Karımın beni gerçekten sevdiğini anladım.. Ben evdeyim diye o kadar mutluydu ki.. İnanır mısın, ne zaman postacı, sütçü, tesisatcı kapıyı çalsa, koşarak kapıyı aralayıp heyecanla "Kocam evde.. Kocam evde.." deyişini duyuyordum..!"

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 08:55 AM
Roger ağır şartlar altında çalışan bir işçidir. Boş zamanlarını hep bowling ve voleybol oynayarak geçirmektedir. Karısı bu duruma üzülür ve bir hafta sonu onu striptiz klübüne götürmeye karar verir. O akşam beraberce klübün kapısına gelirler. Kapıdaki bodyguard, " Hey Roger ...seni görmek ne güzel!" der.. Karısı: "Daha önce buraya gelmiş miydin Roger..?" Roger: Hayır..hayır o adamı bowlingten tanıyorum... İçeri girerler ve bir masaya otururlar... Garson gelir.. Garson: iyi akşamlar Roger... Her zamanki gibi cin tonik di mi?.. Karısı: Roger bana bak sen buraya daha önce geldin değil mi? Hafif hafif öfkelenmeye başlayan karısını sakinleştirmek zordur.. Roger: Ne alakası var..Voleyboldan tanırım onu bir iki tek içmişliğimiz var ordan yani... Karısı pek tatmin olmamıştır ama neyse.. Derken stiriptizci hatunlardan biri masaya gelir.. Stritipzci: Selam Roger...Yine özel masa şovundan mı istersin..? Karısı hışımla yerinden kalkar ve klübu terk eder.. Roger peşinden koşar.. Kadın bir taksiye biner ve taksi kalkmadan Roger da biner... Kadın öfkeden patlayacakmış gibidir...ve korkunc sinirlidir.. Şöför: Bu geceki çok suratsızmış be Roger..

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 08:56 AM
Bakan olan görgüsüz birisi şöförüne sorar. "Şöför söyle bakalım eşekle şöför arasında ne fark vardır? " Şoför bir süre düşündükten sonra mahcup bir sekilde; "Bilemedim bakanım" diyor Bakan cevap olarak: "Eşeğe çüs diyince, şoföre ise dur diyince durur" demiş. Bunun üzerine şöför çok sinirlenmiş ama karşıdaki bakan olduğu için birşey söyleyememiş. Belirli bir süre sonra bu defa şöför bakana: "Bir soru sorabilir miyim bakanım?" der. Bakan da: "Sor bakalım" der. Şoför sorar: "Eşekle bakan arasında ne fark vardır?" Bakan bir süresonra: "Bulamadım şöför söyle bakalım" diyor. Bunun üzerine şöför de: "Vallahi bakanım ben de bulamadim... "

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 08:56 AM
Adamın birinin canı biftek çekmiş ve lokantaya gitmiş. Garsonu çağırmış:
-"Bana bir biftek getir delikanlı." Garson birazdan biftekle geri dönmüş. Adam bifteğe bir bakmış, yenecek gibi değil ama hiç bozuntuya vermeden konuşmuş:
-"Bizim meslekte buna kaliteli mal derler delikanlı."
-"Yaa? Kasap mısınız efendim?"
-"Hayır. Kösele Tüccarıyım."

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 08:56 AM
İlköğretim ikinci sınıfta, Türkçe dersinde öğretmen:
- Bana içinde P harfi bulunan bir kelime söyleyin, der. Arka sıralardan bir ses yükselir:
- Şişe öğretmenim..
- Şişenin neresinde P var oğlum ?
- Tıpasında öğretmenim...

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 08:56 AM
Küçük Mahmut derslerine çok iyi çalışıyordu, sonuç olarak da daima sınıfın birincisiydi. Babasının bu ise çok sevindiğini söylemeye gerek yok. O akşam da oğlanın getirdiği pek iyilerle dolu karneyi gözden geçirdikten sonra, hafifçe öksürerek genzini temizledi ve besbelli, bu çocuk zekasını benden almış, dedi. Anne bunun üzerine, ona şüphe yok, diye cevap verdi. Zira benim zekam yerinde duruyor.

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 08:56 AM
Adamın açlıktan neredeyse nefesi kokuyormuş, önünden geçtiği bir lokantanın vitrininden içeri bakmaya başlamış. Bir süre sonra içerdeki müşterilerden birinin çok fazla yediği dikkatini çekmiş. Müşteri kalkıp kasaya gittiğinde ise adisyonu uzatan kasiyere doğru eğilip, sakalını sıvazlayıp ,fısıltıyla "ajanım ben,ajan"dediğini duymuş. Kasiyer "aman efendim gene bekleriz" deyip müşteriyi binbir hürmetle yolcu etmiş. Bizim garibanın dikkatini çeken bu olay ardarda gelen 3 müşteride de aynen tekrar etmiş. Kasaya giden müşteriler sakalını sıvazlayıp "ajanım ben,ajan" deyip gidiyormuş. Olayı kavrayan gariban lokantaya girmiş ve envai çeşit yemek ısmarlayıp çatlayana kadar yemiş. Kalkıp kasaya gittiğinde ise hesabı uzatan kasiyere doğru eğilip "ajanım ben,ajan" demiş. Kasiyer kafasını kaldırıp adama şöyle bir baktıktan sonra "İyi de beyfendi sizin sakalınız yok ki"demiş. Bizim ki pantolonunun fermuarını indirmiş ve gene fısıltıyla "Ben gizli janım"demiş.::))))

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 08:56 AM
Delikanlı kız arkadaşını gece yarısı eve bırakırken bir teklif alır;
- Çay içmeye ne dersin?
- Bana iki dakika müsade et. Nöbetçi eczaneden bir koşu çayın yanına gidecek birşeyler alayım...

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 08:57 AM
Cafer komadadır. Yanında ise karısı... Cafer'in gözleri nemli, kısık sesiyle karısına doğru bakar ve konuşmaya başlar: "İlk işten kovulduğum zaman yanımda idin. İflas ettiğim gün oradaydın. Vurulduğum zaman ilk gözümü açtığımda seni gördüm. Trafik kazası geçirdiğimde hastanede hep başucumdaydın... Karısı takdir edilmenin mutluluğunda tabi. "Şimdi komadayım yine başucumdasın. Sonunda anladım ama, çok geç oldu; yahu sen ne uğursuz karısın"

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 08:57 AM
Salamon be! Benim hanım çok müsrif, para yetişmiyor. İnanamazsın, Pazar günü benden 200 frank istedi, Pazartesi 300, Salı 400, Çarşamba 500, Perşembe 800, dün de 1000 frank!..
- Acıdım sana be Mison. Nereye harcıyor bu kadar parayı?
- Ne bileyim ben, verdiğim yok ki...

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 08:57 AM
Yavudi nin biri bir gün yolda giderken bir kurbağa görür ve kurbağa dile gelir:
- Ben aslında bir insanım, eğer beni bir kere öpersen çok güzel bir prenses haline gelirim". Yavudi kurbağayı eline alır ve cebine koyar. Kurbağa tekrar dile gelir:
- Eğer beni öpersen çok güzel bir prenses olacağım, ve seninle 1 hafta kalmaya razıyım. Yavudi kurbağayı cebinden çıkarır, şöyle bir bakar ve gülümseyerek yeniden cebine koyar. Kurbağa yalvarmaya başlar:
- Eğer beni öper ve güzel bir prenses haline çevirirsen seninle bir hafta kalırım ve istediğin her şeyi yaparım. Yavudi tekrar kurbağayı çıkarır, şöyle bir bakar ve gülümseyerek cebine koyar. Sonunda kurbağa dayanamaz:
- Senin neyin var? Sana çok güzel bir prenses olduğumu ve beni öpersen 1 hafta seninle kalıp istediğin her şeyi yapacağımı söyledim. Neden beni öpmüyorsun? Sonunda yavudi konuşur:
- Bak konuşan bir kurbağa çok ilginç birşey. Senden çok para kazanır senin gibi onlarca kadına sahip olabilirim.

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 08:57 AM
Adam karısının kedisinden o kadar nefret ediyormus ki, ne yapıp yapıp ondan kurtulmanın yollarını düşünüyormuş.. Sonunda bir sabah kediyi arabaya attığı gibi evlerinin 20 blok otesinde bi sokağa götürmüş, onu orda bırakıp doğru işe gitmiş. Aynı akşam işten eve gelmiş bir bakmış kedi evin bahcesinde karısıyla oynuyor, kadın neşe içinde "ayy bütün gün onu aradım, ama akşam üstü bir baktım gelivermiş, evin yolunu nasıl da bulurmuş benim akıllı kedim." Adam tabi çok bozulmuş ama belli etmemiş.. Ertesi sabah yine kediyi arabasına atmış, bu sefer evin 40 blok otesinde bi sokağa götürüp bırakmış yine işe gitmiş, akşam işten eve gelmiş bir de ne görsün kedi salonda yine karısıyla yerlerde yuvarlanıyor.. Ertesi gün adam kediyi 60 blok oteye bırakmış, akşam gelmiş yine kedi evde.. Sonraki gun 70 blok öteye bırakmış, aksam kedi yine evde.. Adam artık ertesi sabah kediyi arabaya koymuş, 90 blok oteye gitmiş.. Ordan köprü yoluna girmiş, ilk çıkıştan sağa dönmüş, ordan tekrar sağa dönmüş, gitmiş gitmiş, bir 20 blok daha uzağa gitmiş, sola dönmüş, biraz daha gitmiş, ve kediyi orda arabadan atmış. Saatler sonra evin telefonu calmış, adam karısını arıyor:
- "Hayatım, kedi orda mı?"
- "Evet.. neden sordun?"
- "Şunu telefona bir çağırsana... kayboldum..!"

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 08:57 AM
Adamın biri ölmüş, oğlu da camide hocanın yanına giderek;
- Hocaefendi babam cuma günü öldü, bunun için Cennete gider değil mi? demiş. Hocaefendi de bunun üzerine biraz düşünüp;
- "Senin baban hatırladığım kadarıyla içki içiyordu değilmi ?" diye sormuş.
- Oğul ; "Evet ama cuma günü öldüğü için cennete gider değil mi?"
-Hoca; "Zina da yapıyordu sanırım?"
-Oğul; "Evet ama cuma günü ölmüştü ya hocam!"
-Hoca; "kul hakkı yiyip insanlara kötü davranıyordu değil mi?"
-Oğul; "Evet ama hocam Cuma günü öldü yaa!" Hoca (artık iyice sinirlerek);
-"Haklısın yavrum, cumanın hatırına ogün babana dokunmazlar ama cumartesi günü .................

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 08:58 AM
İki Alman Karl ve Hans,Türk'lerin neden bu kadar rakıya düşkün olduklarını ve içerken ne hissettiklerini merak etmektedirler. Konuyu araştırmak için İstanbul'a gelirler.Bir meyhane seçerek içeri girerler.Acemice etrafa bakındıktan sonra bir masaya oturarak yan masadakilerin söylediklerinin aynısını sipariş edip başlarlar mezeler eşliğinde içmeye.İlk kadehler bittikten sonra Hans Karl'a sorar;
-Ne hissediyorsun?...
-Daha bir şey anlamadım. Devam edelim. İkinci kadehten sonra Karl Hans'a;
-Nasıl gidiyor. Değişiklik var mı?
-Hiç bir şey yok. Devam edelim. Mezeler eşliğinde bir iki kadeh daha içildikten sonra Hans tekrar sorar;
-Ne hissediyorsun? Karl ağırlaşan göz kapaklarını ağır ağır açarak;
-Sittir et şimdi ne hissettiğimi Hans ne olacak bu Almanya'nın hali....

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 08:58 AM
Bir şirketin kapısında bir ilan asılmış şöyle yazıyor: "Dakikada 70 kelime yazabilen, Bilgisayar bilen, Yabancı dili olan eleman arıyoruz" Bir köpek ordan geçerken bu ilanı görüyor..bir süre bakiyor; bakıyor,derken ağzıyla kağıdı yerinden söküp ofise giriyor, doğru müdürün odasina giriyor...Ve müdürün karşısına geçip ağzında kağıtla ona öylece bakıyor... Adam bunu görünce kahkahayi basiyor....
- "Hahaha ama ben bir köpeği işe alamam ki??"
- Köpek ısrarla kağıdı adama uzatıyor...Ve müdür sonunda diyor ki
- "peki o zaman sana bir mektup vericem bunu yaz bakalım" Köpek kağıdı alıyor,bilgisayarın başına geçiyor, gayet güzel tıkır tıkır mektubu yazıp bitiriyor...Müdür şok oluyor,ama bozuntuya vermeden bu sefer diyor ki:
- "Bak şöyle şöyle bir uygulamaya ihtiyacımız var, buna bir program yaz çalıştır bakalım.." 15 dakika sonra köpek bilgisayarda o problemi çözecek süper hızlı bir uygulama yaziyor, adam inceliyor ve dumur oluyor....Artık söyleyeceği tek sey kalıyor:
-"Sen inanılmaz birşeysin!!! Ama yine de seni ise alamam...Ne yazik ki senin herşeyin mükemmel ama yabancı dilin yok" Ve köpek cevabi yapistiriyor:
-"Miaaooooowwwwww"

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 08:58 AM
Oymakbeyi, izci adaylarını karşısına toplamış, onlara izciliğin ilkelerini anlatmaya çalışıyordu:
- "Bakın çocuklar," dedi. "Bir izci, her gün, hiç olmazsa bir kez birine yardımcı olmalıdır. Hastalara, yaşlılara, muhtaçlara.. Her sabah okula geldiğiniz zaman size bir gün önce nasıl bir iyilik yaptığınızı soracağım. Tamam mı?" Ertesi sabah oymakbeyi çocukları toplayıp sordu:
- "Söyleyin bakalım... Dün ne gibi bir iyilik yaptınız?" Bütün çocuklar, hep bir ağızdan:
- "Yaşlı bir kadının karşıdan karşıya geçmesine yardım ettik efendim." Adamcağız şaşırdı:
- "Hepiniz mi?"
- "Evet efendim, hepimiz birden"
- "Neden?" Çocuklardan biri cevap verdi:
- "Kadın karşıdan karşıya geçmek istemiyordu da, ondan efendim!"

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 08:58 AM
Bir kiz yurdunda söyle bir sorun yasanmaktadir: Kizlar, sabah dudaklarina ruj sürdükten sonra aynayi öperek dudak izi birakmaktadirlar, bunlarin temizlenmesi sorun olmaktadir. Yurdun müdürü birgün yurtta kalan kizlari ve tuvaletleri temizleyen hademeyi tuvalete toplar. Kizlara yönelik söyle bir konusma yapar: "Bazilariniz dudaklarina ruj sürdükten sonra aynalari öperek dudak izi birakiyorlar. Hadememiz bunlari temizlerken çok zorlaniyor. Simdi ne kadar zorlandigini hep beraber izleyelim." Der. Bir isareti ile hademe firçasini klozetlerden birine daldirip aynayi temizlemeye baslar. O günden sonra aynalarda bir daha dudak izine rastlanmaz

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 08:58 AM
Fransız erkeğine sormuşlar. "Kadının elini niye öpersiniz?" diye. Fransız cevaplamıs " Kadına saygı duyarım. Erkek ile bir bütünü tamamlar." Alman erkeğine sormuşlar. "Kadının elini niye öpersiniz?" Alman cevaplamış "Kadın kutsaldır. Hayatın devamını sağlar, doğurur." Türk erkeğine sormuşlar. "Kadının elini niye öpersiniz?" Türk erkeği cevaplamış
-" Bir yerden başlamak lazım! "......

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 08:58 AM
Amerika'da 22 no'lu karayolunda, devriye görevi yapan bir otoyol polisi arabasından yolu takip ederken, bir araba görmüş. Bu aracı radarla incelemiş ve minimum 50 km. ile gidilmesi gereken yolda bu aracın tam 22 km./saatle gittiğini fark etmiş. Bu araba yolu tıkıyormuş. Ve aracı durdurup sürücüyü uyarmaya karar vermiş. Ve aracın peşinden gidip aracı durdurmuş, birde ne görsün. Aracı kullanan çok yaşlı bir teyze. Ve aracın arkasındaki koltuklarda da çok korkmuş 3 tane yaşlı teyze daha var. Polisi görünce yaşlı sürücü: Polis bey çok mu hızlı gidiyordum? Diye endişe ile sormuş. Polis demiş ki; hanımefendi, hızlı değil, aksine çok yavaş gidiyorsunuz Ve bütün otoyol trafiğini etkiliyor! Radardan gördüğüm kadarıyla 22 km.hızla gidiyorsunuz. Yaşlı teyze: Ama, otoyolun girişinde 22 yazıyordu ve bende bu hıza uymak istedim! Polis: Teyzeciğim demiş, o 22 otoyolun numarası. Bu yolda min.50 km hızla gitmelisiniz. Kadın tamam, bundan sonra hızlanacağım demiş. Polis tam kendi arabasına giderken, gözü yine arkada oturan, hiç konuşmayan ve çok korkmuş 3 yaşlı teyzeye kaymış. Ve sormaya karar vermiş sürücüye. Teyzeciğim bir şey sorabilir miyim? Bu arkada oturan kişilerin nesi var? Çok korkmuş gözüküyorlar, sanki dillerini yutmuşlar gibi! Kadın şöyle cevap vermiş: valla bende anlamadım, 250 no'lu karayolundan çıktıktan beri böyleler.

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 08:59 AM
Adam gece yarısı karısını uyandırır.
- Sevgilim, aspirinin.
- Ama başım ağrımıyor ki....
- Harika!!!!''

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 08:59 AM
Koca eve zil zurna sarhoş girer ve karısına bakarak:
- Ne kadar çirkin olduğunu biliyor musun?
- Sen de pis ve sarhoşsun, diye cevap verir karısı.
- Iyi de benimki sabah'a gececek!...

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 08:59 AM
İki erkek bir lokantada oturmuş pencereden bakıyorlardı, biri :
-Karşıdan karşıya geçen şu iki kadını görüyor musun; biri karım diğeri ise metresimdir.
-Allah sana uzun ömürler versin şimdi ben de aynısını söyleyecektim.

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 08:59 AM
Adam yanında oturan kadına fısıldar:
- "Şampanya sizi güzelleştiriyor."
- "Bir kadeh dahi içmedim."
- "Ama ben onuncu kadehimdeyim..."

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 08:59 AM
İki çocuğu olan köydelikanlısı askerliğini yapıp da evine döndüğünde bakmış karısı Ayşe üç çocukla bir masanın etrafındalar. Birden öfkelenip bağırmaya başlamış ; Abovv..ula kaltak, bu üçüncü çocuk nerden çıktı? Askere giderken iki çocuğumuz vardı.. Bu sonuncusu benden olamaz. Ayşe ona gayet sakin cevap verir ;
- Ne bağırıyorsun?? Sana baba mı diyir?? Oturmuş yoğurdini yiyir!

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 10:58 AM
Mehmet Bey köpeğinin tasmasından tutmuş yolda giderken, hoşlanmadığı bir komşusuyla karşılaştı. Komşu sordu:
- Bu eşekle nereye gidiyorsun?
- Yahu bu köpek be, diye tersledi Mehmet Bey. Köpekle eşeği birbirinden ayıramıyor musun?
Komşu aldırışsız:
- Ben köpekle konuşuyorum. Sen ne diye söze karışıyorsun?

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 10:58 AM
Adamin tiki var, tek gözünü sürekli kirpiyor, bir isyerine müracaat etmis...
Yonetici: "Beyefendi okudugunuz okullar harika, sizi hemen ise alirdik ama gözünüzü sürekli kirpmaniz müsterileri rahatsiz eder" diye korkarim.
Bunun üzerine adam:
"Bir saniye, ben iki aspirin alirsam göz kirpmam duruyor" demis.
Ceketinin ceplerini karistirmaya baslamis; karistirirken bir prezarvatif çikmis, sonra kirmizi bir prezervatif, sonra yesil bir prezervatif, mor prezervatif, sari prezervatif, fosforlu prezervatif.....
Sonunda iki aspirin tabletini bulmus, yutmus ve göz kirpmasi geçmis.
Bunun üzerine yönetici:
"Beyim, iyi güzel de bizde birçok bayan çalisiyor, sizin gibi bir cinsi sapigi ise alamayiz!" demis
Bizimki: "Ne sapigi kardesim, ben çok mutlu evliligi olan bir adamim."
- Madem öyle bütün o prezervatifler ne demek oluyor?
- Siz hiç eczanede, eczaciya göz kirparak, "Iki aspirin" dediniz mi?

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 10:58 AM
Paris'te karşı kaldırıma geçmek için yeşil ışığın yanmasını bekleyen güzel kızın yanına yaklaşan delikanlı:
- Pardon matmazel, Georges Duval adında bir genç tanıyor musunuz?
- Hayır, ne yazık ki tanımıyorum.
Delikanlı gülümsedi:
- Öyleyse onunla tanışmak ister misiniz?

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 10:58 AM
SON SÖZLER.....
- Lan olum Rus ruleti öyle mi oynanır dur da göstereyim.
- Teker teker gelin layn...
- Sevgilim, abin bizi böyle görse ne yapardı?
- Korkma, bu tünelden yllardr tren geçmiyor...
- Abi çevremizde fazla polis yok, teslim olmayalım, kaçalım abi...
- Geeel, geeel, sağ yap gel.
- Abi çok seri bi araba bu yaaa...
- Demek piranha dedikleri şey bu. Hiho, bak Hulusi abi bıyıkları ile oynuyom bi şey olmuyo.
- O irmikleri neden aldın Nurhan, helva mı yapıcan? Niye?
- Burası Fener tribünü değil mi?
- Bah bah bah hala uzunlarla geliyo...
- Müjdemi isterim Turhan abi bi kızın daha oldu.
- Ordular ileri... Allah, allah, allah, allah...
- Kim bekler lan yeşilin yanmasını?!
- Bekle Cemşit abi ben bi dalıp çıkıcam.
- Hala karlı gösteriyor mu hanım?
- Elektrikçiye ne gerek var canım, ben hallederim.
- Gel abi burası boyu geçmiyo.
- Vakkas abi. Senin için öyle böyle diyorlar, doğru mu?
- Hihoha... Bak gelen şey köpekbalığına ne kadar da benziyor.
- Rasim abi, kafesin kapısı kapalı değil mi?
- Baba... Ben hamileyim.
- Yapma Satılmış abi, şeytan doldurur.
- Bu külüstür essahtan 200 yapıyor mu?
- Semra'cığım bak arabanın ibresi 200'ü gösteriyor.
- Ben öldükten sonra tablolarım çok para edecek Ayşegül..
- Boğaza gelip temiz hava almayı iyi akıl ettik... Çocuğum oynama şu arabanın el freniyle...
- Doktora neyin gerek yok. Beni üfürükçü Sabit hocaya götürün.
- Ohooo doktorun her dediğini yapsak açlıktan ölürüz birader. Hadi yeyin yeyin afiyet olsun...
- Ulan, biz bugüne kadar kaç bomba imha ettik be! İşimi bana mi öğretiyon, lavuk! Kes şu mavi teli!
- Sayın seyirciler! Simdi en büyük numaraya geldik. Aslanın ağzını açıp, başımı içine sokuyorum.
- Burası eskiden mayın tarlasıymış ama artık bi tane bile kalma...
- Havlayarak üzerimize geliyor, çünkü bu cinsler çok insan canlısıdır.
- Paraşütü en aşağıda ben açacağım.
- Komutanım, pimini çektikten sonra kaça kadar sayıcaktık?
- Olum bu mantarlar zehirli değil, bak ben nasıl yiyorum.
- Amma keskin virajmış yav!!
- Dikkat kaptanınız konuşuyor: Eşhedü en la ilahe illallah ... (Pilot Temel)
- Önüne baksana lan! Ne çarpıyon omzuma?
- Bu kadar korkma canım! Bu yılanların hepsinin zehirleri alınmış.
- Uçağın pervanesini görüyon mu? O kadar hızlı dönüyo ki sankim dönmüyomuş gibi.
- Kaplanlar da aynı kedi yavruları gibidir. Bak böyle gıdışından sevicen bak iyi bak...

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 10:59 AM
Agop'la karisi Haykanus kahvalti ediyorlarmis.
Haykanus sormus:
- Sular akmoor Agop, bir bakarsin degil mi?
- Nereden cikarirsin simdi Haykanus, ben muslukcu ?
- Peki havagazini kontrol etsen.
- Canim, ben tesisatci?
- Agop, elektrik dugmesi de bozulmus
- Yeter artik Haykanus...
Agop aksam eve geldiginde bir bakmis ki butun aksakliklar onarilmis. Merakla sormus Haykanus 'a:
- Canim karim, kime yaptirdin bunlari?
- Kirkor 'a rica ettim beni kirmadi.
- Ne?... Kirkor mu? O dunyanin en kotu adamidir. Karsiliksiz bir sey yapmaz.
- Evet bana " ya benimle yatacaksin ya da cikolatali pasta yapacaksin" dedi
- Guzel...Pastayi yaptin degil mi?
- Ah Agop, nereden cikarirsin bunu? Ben pastaci...

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 10:59 AM
Isvicre Çin e savas ilan etmis. Bir sekilde Çine kadar gelmisler. Haber Çin basbakanina gec ulasmis.
- Basbakanim Isvicreliler saldirdi Pekine girdiler
- Isvicre de ne?
- Avrupada bir ülke
- Kac kisi bunlar?
- 5 milyon
- Hangi otelde kaliyorlar?

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 10:59 AM
İki cuce erkek kardes yine iki cuce kiz kardesle evlenmisler ve balayina gitmisler.
Gittikleri otelde bitisik odalari tutmuslar. birinci cift ilk *******inde ugrasmislar ugrasmislar ama basarIsIz olmuslar.
Keyifleri kacmis yan odadan gelen sesleri dinlemeye baslamyslar.birde ne duysunlar. Yarim saatte bir "haydi yallah hop hop hop" diye sesler geliyormus.
Sabah olunca kahvaltiya inmisler. istahsiz birsekilde kahvaltiyi didiklerken diger butun gece hoplayan cuce cift gelmis.
Hoplayan cuceler:
"Kardes geceniz nasil geti?"
Bizimkiler:
"Hiic, yatip uyuduk."
Gece hoplayanlar ic gecirmis :
"Ah ne guzel! Biz o kadar ugrastIk yataga bile cikamadik."

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 10:59 AM
Arabasini park edip lokantaya giren adam, çiktiginda arabasini akordeona dönmüs bir halde bulur. Cam sileceginin altinda bir kagit vardir. Kagidi açtiginda, su satirlarla karsilasir :
- Ön vitesle geri vitesi karistirip arabaniza sert bir sekilde çarptim. Arabanizda gördügünüz gibi çok büyük hasar var. Olayi gören kimseler de su an, ben bu satirlari yazarken çevremde toplanmis bulunuyorlar ve bu kagida adimi ve adresimi yazdigmi saniyorlar. Ne halin varsa gör, o kadar enayi degilim!

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 10:59 AM
Ücüncü Boğaz Köprüsü'nü Japon, Amerikan ve Türkler'den oluşan bir konsorsiyum almış. Tam açılışın yapılacağı sırada kurdela kesilirken köprü büyük bir gürültüyle yıkılmıs. Japon; 'gitti bütün emeklerim, mahvoldu kumlarım' diyerek harakiri yapmış.
Amerikalı; 'gitti çeliklerim, tonlarca çelik yıkıldı' diyerek tabancasını çekip intihar etmiş.
Tüm bunlari izleyen Türk müteahhit de derin bir 'Oh!' çekerek yanındakilere dönmüş: '
'İyi ki çimento koymamışım, yoksa bunlar gibi mahvolurdum'...'

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:00 AM
Kadinin biri petshop'a gidip bir muhabbet kusu almak istemis.. ordan bir tane erkek kusu gozune kestirmis..adama sormus:
"Bu simdi erkek olduguna gore kesin konusur degil mi?"
"Tabiii efendim..hem de harika bir secim yaptiniz, bu oyle cinstir ki 2 haftaya kalmaz karsilikli sohbet bile edersiniz" Kadinin cok hosuna gitmis,kusu alip eve goturmus. 2 hafta sonra kadin yine dukkana gelmis:
"Bu kus tek kelime etmedi!!"
"Imkani yok hanimefendi salincagina cikip sallana sallana gayet guzel konusuyor olmali"
"Iyi de siz salincak vermediniz ki bana?"
Boylece adam kadina bir salincak satmis, kadin eve donmus....
2 hafta sonra kadin yine dukkanda:
"Bakin beyefendi 4 hafta gecti bu hayvandan hala ses cikmiyor!!!"
"Gercekten anlamiyorum.... merdivenine cikip oynarken konusuyor olmasi gerekirdi!!!"
"Merdiven mi? Bunun merdiveni yok ki?"
Ve adam gule oynaya kadina bir de merdiven satmis. kadin yine evine donmus...
2 hafta sonra:
"Beyefendi bir bucuk ay oldu ve bu kustan hala tek bir kelime duyamadim, olmayacak bu is galiba!!"
"Bakin hanimefendicigim ben bunlardan onlarca sattim biliyorum merdivenine cikip ordan salincagina konarlar ve aynada kendilerini seyrederken bicir bicir konusurlar"
"Ayna mi."
Ve adam o gun de bir ayna satmis olmanin mutluluguyla kadini evine gondermis....
2 hafta sonra petshop'un kapisi acilmis,kadin iceri girmis....elinde kafes, kafesin icinde merdiven, salincak, ayna ve bacaklarini havaya dikmis olu muhabbet kusu....
"BENI KAZIKLADINIZ!!! ISTE KONUSMAYAN KUSUNUZ VE YANINDA BANA KAKALADIGINIZ IVIR ZIVIRLAR!!!" Adam cok sasirmis....
"Hanimefendi bu ilk defa basima geliyor inanamiyorum tek kelime etmedimi bu hayvan??????"
"Valla olmeden once tek bir cumle soyledi"
"Ne dedi??????????"
"O DUKKANDA KUS YEMI SATMAZLAR MI?"

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:00 AM
Adamin biri amerika ya gitmis ve orada cok guzel bir civciv gormus ve ulkesine goturmek istemis.
Ucaga binmis ve civcivi ceketinin ic cebine koymus. Yanina da bir rahibe oturmus. Civciv bir sure sonra adamin gomleginin icine girip pantolonuna dogru inmis ve fermuar seviyelerine geldiginde cani disari cikmak istemis.
Fermuarin azicik acik kalan yerinden disari bakmis ve hemen kafasini geri cekmis. Bu hareketi bir kac kez tekrarlamis. Civciv rahibenin dikkatini cekmis.
Rahibe utana sikila adama donmus:
'Beyefendi, ben bu islerden pek anlamam ama galiba yumurtalarinizdan biri catlamis’’

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:00 AM
Bir karpuz tarlası olan çiftçi her akşam tarlasına çocukların dadandığını ve birkaç karpuzun eksildiğini fark etti. Bir süre düşündükten sonra, tarlaya bir uyarı levhası koymaya karar verdi:
"Dikkat! Karpuzlardan birine siyanür enjekte edildi!"
Ertesi akşam çiftçi karpuz yiyemeden kaçan çocukları keyifle izledi. Bir hafta sonra, çiftçi tarlasında geziyordu. Karpuzlarını denetleyerek eksik olmadığını düşünürken gözü kendi levhasının yanına konan bir levhaya ilişti:
"Şimdi o karpuzlardan iki tane var!"

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:00 AM
Uçakta hostes, papaza sormus :
- Viski, cin, sarap...Ne emredersiniz?
- Kaç metrede uçuyoruz kizim?
- On bin metredeyiz peder!
- O halde sen bana su getir kizim, patrona çok yakiniz, ayip olur!

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:00 AM
Adamın biri günah çıkarmaya kiliseye gitmiş. Rahiple birlikte günah çıkarma odasına girince anlatmaya başlamış:
"Peder, büyük günah işledim.."
"Evet oğlum... Ne yaptığını anlat bana... Tanrı seni affedecektir..."
"Kız arkadaşımla üç yıldır çok güzel giden bir ilişkimiz var. Ve aramızda ciddi bir yakınlaşma olmadı. Dün onu görmeye evine gittim, kızkardeşinden başka evde kimse yoktu. Ortalıkta kimsenin olmadığını görünce kardeşiyle beraber olduk..."
"Oh, bu çok kötü evlat... Fakat yaptığının kötü bir şey olduğunun farkındasın. Tanrı affetsin..."
"Peder, geçen hafta kız arkadaşımı görmeye işyerine gitmiştim. İş arkadaşlarından biri dışında iş yerinde kimse yoktu. Ortalıkta kimsenin olmadığını görünce iş arkadaşıyla birlikte olduk."
'Oh, bu hiç de iyi olmamış doğrusu..'
"Peder,geçen ay, kız arkadaşımı aramak için amcasının evine gitmiştim. Yengesinden başka evde kimse yoktu. Ortalıkta kimsenin olmadığını görünce, yengesiyle birlikte olduk.."
Adam cevap gelmediğini görünce seslenmiş:
"Peder???? Peder , neredesiniz?? '
Hiç cevap yok... Kilisenin içinde rahibi aramaya başlamiş ve onu piyanonun arkasındaki masanın altında saklanır bulmuş.
"Peder, niçin orada saklanıyorsunuz?"
"Birden ortalıkta senle benden başka kimsenin olmadığını farkettim de!"

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:01 AM
New York sokaklarının karla kaplandığı günlerde ikisi de Amerika'nın değişik bölgelerinde is gezilerinde olan kari koca, Florida'da buluşup yaz sıcaklarının yaşandığı bu bölgede birkaç gün geçirmeye karar verirler..
Kocası esinden önce gider Florida'ya ve ertesi gün içinde esine yer ayırttıktan sonra, ona bir e-mail gönderir. Fakat mesaj, adresi bir harf yanlış yazdığı için esi yerine, bir gün önce ölen yaslı bir papazin esine gider.
Papazin en az kendisi kadar yaşlı esi bilgisayar ekranında mesajı okuyunca korkunç bir çiğlik atar ve yere düşer. Zaten çok üzgün olan kadının bu çiğliği üzerine ev halkı odaya dolar ve hemen herkes, yerde yatan kadına yardim için koşuşturmaya baslar. Kadıncağız bir süre sonra kendine gelir ve ne olduğunu soranlara bilgisayar ekranını gösterir.
Ekrandaki mesaj ise aynen böyledir:
- Sevgili kariciğim! Bugün buraya ulaşır ulaşmaz, önce yarin senin gelişinle ilgili bütün işlemleri tamamladım. Sonra da bana ayrılan yerime yerleştim. Burası gerçekten de dedikleri gibi çok çok sıcak... Seni özlemle bekliyorum. Kocan... :-))

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:01 AM
Amerikada -22 nolu karayolunda, devriye görevi yapan bir otoyol polisi arabasından yolu takip ederken, bir araba görmüş. Bu aracı radarla incelemiş ve minimum 50 km. ile gidilmesi gereken yolda bu aracın tam 22 km./saat'le gittiğini farketmiş. Bu araba yolu tıkıyormuş. Ve aracı durdurup sürücüyü uyarmaya karar vermiş.
Ve aracın peşinden gidip aracı durdurmuş, birde ne görsün. Aracı kullanan çok yaşlı bir teyze. Ve aracın arkasındaki koltuklarda da çok korkmuş 3 tane yaşlı teyze daha var.
Polisi görünce yaşlı sürücü: Polis bey çok mu hızlı gidiyordum? diye endişe ile sormuş.
Polis demiş ki; hanımefendi, hızlı değil, aksine çok yavaş gidiyorsunuz ve bütün otoyol trafiğini etkiliyor! Radardan gördüğüm kadaruyla 22 km. hızla gidiyorsunuz.
Yaşlı teyze: Ama, otoyolun girişinde 22 yazıyordu ve bende bu hızla uymak istedim!
Polis: teyzeciğim demiş, o 22 otoyolun numarası. Bu yolda min. 50 km hızla gitmelisiniz.
Kadın tamam, bundan sonra hızlanacağım demiş. Polis tam kendi arabasına giderken, gözü yine arkada oturan, hiç konuşmayan ve çok korkmuş 3 yaşlı teyzeye kaymış. Ve sormaya karar vermiş sürücüye.
Teyzeciğim birşey sorabilirmiyim? Bu ardada oturan kişlerin nesi var? Çok korkmuş gözüküyorlar, sanki dillerini yutmuşlar gibi!
Kadın şöyle cevap vermiş: Valla bende anlamadım, 160 nolu karayolundan çıktıktan beri böyleler.

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:01 AM
Genç is adami uçaga binmek üzere havaalanina gelir ve bilet kontrolü yapilan masaya giderek, elindeki valizleri teslim eder.
Görevli; "Biletinizi alabilir miyim?"
Adam biletini verir ve ekler; "Biletimden göreceginiz gibi New York'a gidiyorum. Ancak, verdigim yesil valizin Londra'ya, mavi olanin da Paris'e gitmesini istiyorum".
Görevli kiz saskinlikla; "Özür dilerim, ancak bunu yapmam mümkün degil".
Bunun üzerine genç adam; "Bunu duyduguma çok sevindim. Geçen sene yapmistiniz da!

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:01 AM
Adamı, vergi dairesine çağırmışlar.. Yanında bütün defterlerini ve hesaplarını da getirmesini istemişler..
Adam korku içinde, mali danışmanına gitmiş..
Sormuş:
- Vergi dairesine giderken nasıl giyineyim?. Ne tür bir izlenim bırakırsam, bana daha az vergi cezası keserler?
Mali danışman öğüt vermiş:
- En eski elbiselerini giy.. Yoksul, muhtaç bir görüntü ver ki, sana az ceza kessinler..
Adam güvenemeyip, bir de avukatına danışmış..
Avukat, mali müşavirin tam tersi bir öğüt vermiş:
- En yeni, en pahalı elbiseni giy.. Güvenli, kendinden emin bir görüntü ver ki, az ceza kessinler vergiciler..
Adamı bu öğütler tatmin etmemiş.. Aklına güvendiği, filozof bir arkadaşına aynı soruyu sormuş.. Bu akıllı arkadaş bir hikaye anlatmış.. Şöyle demiş:
- Bir gelin, zifaf gecesi ne giymesi gerektiğini bir arkadaşına sorar.. O da, gırtlağa kadar kapalı, koyu renk bir gecelik giymesini tavsiye eder.. Bir başka arkadaşı ise, dekolte, şeffaf bir gecelik giymesini söyler..
Vergi dairesine giderken ne tür bir elbise giymesi için arkadaşından öğüt bekleyen adam, bu hikayeyi dinledikten sonra, sorar:
- Zifaf gecesi ne giyeceğini bilemeyen gelinle, vergi dairesine giderken ne giyileceğini soran benim aramda ne gibi bir ortak yan var ki?
Adamın akıllı arkadaşı gülerek, izah eder:
- Ne giyersen giy, başına gelecek şey aynıdır..

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:01 AM
Zengin bir is adaminin kizi, kendisiyle evlenmek isteyen erkek arkadasini anne ve babasiyla tanistirmak icin evlerine yemege cagirdi. Yemekten sonra zengin is adami damat adayiyla basbasa konusmak istedi ve onu calisma odasina goturdu.
Senle söyle erkek erkege konusalim yavrum, dedi.
- Evlendikten sonra aileni gecindirmek icin ne is yapmayi düsünüyorsun?
Damat adayi duraksamadan yanit verdi:
- Aslinda benim elimden her is gelir efendim, evlendikten sonra bir yerde kesinlikle bir is bulurum. Sonra da nasil olsa, Tanri yardim eder.
Damat adayinin bu yanitini kuskuyla karsilayan is adami, bu kez daha somut bir soru sordu:
- Peki icinde kizimi oturtabilecegin bir eve nasil sahip olmayi düsünüyorsun?
Damat adayi yine duraksamadan cevap verdi:
- Ben aslinda cok caliskan bir insanimdir, dedi. Gece gündüz demez calisir, para biriktiririm. Sonra da nasil olsa Tanri yardim eder, bizde bir ev sahibi oluruz.
Kız babasinin nesesi iyice kacti. Bu kez sesini yükselterek sordu:
- Peki oglum ilerde cocuklariniz olunca onlara nasil bakacaksiniz?
Damat adayi o soruyu da yanitladi:
- Biraz önce söyledim ya, gece gündüz calisir kazandigim tüm parayi biriktiririm. Sonrada nasil olsa Tanri'nin yardimiyla cocuklarimizi büyütürüz.
Damat gittikten sonra kizi kosarak babasinin yanina geldi:
- Damadini begendigini gözlerinden anliyorum babacigim, lütfen söylermisin onun en cok neyini begendin?
Babasi kizinin yüzüne dik dik bakti:
- Onun en cok hosuma giden yani benim hakkimdaki görüsü, dedi ve ekledi:
- Beni Tanri saniyor!

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:02 AM
Istanbul'da üniversitede okuyan genç kiz Ankara'daki babasina telefon etmis:
-"Baba, meraba. Ben Lale...."
-"Ooooo. Güzel kizim benim. N'abersin bakalim?..."
-"Hiç sorma babacigim. Hiç keyfim yok valla..."
-"Hayirdir? Bi sorun mu var?...
Kiz aglamaya baslar; babasi ise üzüntü ve meraktan kafayi yemektedir:
-"N'ooldu kizim? Anlatsana..."
-"Murat evi terketti. Bosanmak istiyormus..."
-"Ne evi lan? Ne bosanmasi? Sen ne zaman evlendin de bosaniyorsun?..."
-"Hani senin hiç hoslanmadigin esrarkes çocuk vardi ya. Ben onunla evlendim."
-"Iyi halt ettin, zilli. Neyse, artik yapacak bi sey yok. Versin mahkemeye, hemen bosanin..."
-"Bosanalim ama benden 10 milyar istiyor. Eger vermezsem, iyi zamanlarimizda çektigi çiplak fotograflarimi Internetten herkese yollayacakmis...."
-"Püüh. Rezil... Çiplak fotograf çektirdin, öyle mi?"
-"Ama babacigim. O benim kocamdi. Ne biliyim böyle bir pustluk yapacagini."
-"Peki. Olan olmus artik. Yarin havale ederim parayi...Ögleden sonra Bankaya gidip çekersin; sonra da alip yakarsin o kahrolasi fotograflari..."
-"Sagol baba. Eeee. Sey...Bi de kürtaj için 2 milyara ihtiyacim var..."
Adam artik iyice fenalasir. Boguk bir sesle konusur:
-"Kürtaj mi? Bi de hamile mi kaldin o çocuktan sen?..."
-"Aslinda ondan degil... Zenci bi çocuk vardi...Zaten o yüzden ayriliyoruz ya...."
Adam bayilmak üzeredir. Nabzi yükselir, tansiyonu düser, artik inleyerek konusmaktadir:
-" Biz seni oraya okumaya yollamistik. Sen ne haltlar çevirmissin. Allahim. Nedir bu basimiza gelenler...Okulu bititir bitirmez Ankara'ya dönüyorsun, yoksa kirarim bacaklarini..."
-"Istersen hemen dönebilirim babacigim. Ben geçen yil okuldan atildim çünkü..."
Adam masanin üzerindeki soguk su dolu sürahiyi basindan asagiya devirir ve ancak bu sekilde konusmasini sürdürebilir:
-"Okuldan mi atildin? Hani birlikte avukatlik yapacaktik, zilli?...Eh ulan? Sen hele bi gel buraya. Ben sana yapacagimi bilirim. Evden disariya adim attirmiycam sana. Ilk isteyenle de evlendiricem...."
-"O is zor be baba. Biliyorsun, moda oldu, artik evlenmeden önce esler birbirlerinden saglik raporu istiyorlar... Pek iyi bi rapor sunacagimi zannetmiyorum ben..."
-"Allahim, çildiracagim... Bir de cinsel hastaliklar haaa.....Kesin o zencidendir..."
-"Çok pis arkadaslari vardi. Bilmem artik hangisinden kapmisimdir..."
Güm diye bir ses duyulur. Adam kisa bir süre için kendinden geçmistir; ancak hemen kendisini toparlayip tekrar telefonu alir.
-"Hemen bu aksam dayini yolluyorum oraya. Seni alip gelecek. Adresini ver bakiyim..."
-" Mahmutpasa Karakolu'ndayim... Gelirken kefalet için de biraz para getirsin yaninda..."
-"Karakol mu?...Bi de karakola mi düstün layyynnn? Ne yaptin?...."
-"Dün kafam çok bozuktu, çok içmisim. Araba kiralayip dolasmaya çiktim. O kafayla Arnavutköy'de kokoreççi dükkanina girdim. Ama neyse ki kimse ölmedi. Dükkan sahibiyle kiralik araba firmasina biraz para vermek gerekir sanirim..."
Adam artik iyice fenalasmistir. Hatta fenalasmak ne kelime; adeta kahrolmustur. Telefonda kisa bir sessizlik olur. Kiz tekrar konusmaya baslar:
-"Babacigim. Sakin üzülme. Bütün bunlar bir sakaydi. Ben sadece sinifta kaldigimi söylemek için aramistim..."
Bunun üzerine adam sevinçle ve mutlulukla haykirir:
-"Canin sagolsun be güzelim, bosveeerrr. Okul da neymis? Hiç mühim degil, tatli canin sagolsun senin...."

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:02 AM
Belediye otobusu agzina kadar dolu, yasli bir adamcagiz ayakta. Elindeki bastonu otobusun her kalkisinda ve durusunda kayiyor ve adamcagiz dusmemek icin olanca gucunu harciyor.
Bu sirada oturmakta olan genclerden biri kustahca akil veriyor:
-Baba, baba, bastonunun ucuna lastik taksan kaymaz!
-Ah oglum, demis yasli adam, senin baban o lastigi zamaninda taksaydi ben simdi bu otobuste oturacak yer bulurdum!

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:02 AM
Yasli Italyan, kasabanin papazina günah çıkarmaya gitmisti.Ihtiyar adam itiraflarina basladi:
"Ikinci Dünya savasinin ilk günlerinde bir güzel kiz kapimi çalip kendisini Almanlardan saklamami istedi. Onu bodruma sakladim.Ve Onu asla bulamadilar.
"Bu harika birsey" dedi, papaz..
"Devami var" dedi ihtiyar.. "Ben zayif karakterli bir adamim.
Birgün ondan, kendisini saklamamin bedelini bazi arzularimi gidererek " odemesini istedim." Papaz bir süre düsündü,sonra.. "Himmm..Savas yillari. Zor günler.. O kosullarda böyle bir zaaf affedilebilir.çok büyük bir riski göze almissiniz.. Kaldi ki, kiz Almanlarin eline düsse, basina çok daha kötü seyler gelirdi. Allah anlayisli, hos görülü ve affedicidir. Yaptiginiz iyilik ve kötülükleri tartar, sizi sefkatle yargilar.."
"Tesekkür ederim peder" dedi, yasli adam.. "Simdi içim rahatlamisken, bir soru daha sorabilir miyim?."
"Tabii sorabilirsin oglum" dedi, papaz..
"Ona savasin bittigini söylemem gerekiyor mu?.."

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:02 AM
Adamin biri isbasvurusunda bulunmus. Görüsmeye çagirmisler; görüsme sonuna dogru ortalama bir tip olan adama yöneticisi sormus;
-Peki beklentilerin ne? seni ne tatmin eder? Arkadas saymaya baslamis;
-Öncelikli olarak bir araba istiyorum, ayrica su anda bulundugum dairenin kirasi biraz fazla onu da sirketin karsilamasi iyi olur, maas olarak da 3000$ dan asagi calismam. Sirket yöneticisi, dinler ve ;
-Biz sana son model bir Cherokee ve Tarabya'da bir villa verecegiz, ayrica bizim bu pozisyonumuz için planladigimiz maas 6000$'di, demis.
Bizim elemanin gozleri firlamis;
-Saka yapiyorsunuz, demis. Sirket Yoneticisi yapistirmis;
-Önce siz baslattiniz...

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:02 AM
Taksinin yokusta frenleri patlamis, muthis bir hizla asagi iniyor.
Kayseri'li musteri bagirmis..
- "Durdur su arabayi.."
Sofor panik icinde haykirmis..
- "Durduramiyorum!.."
- "O zaman taksimetreyi durdur hic degilse" demis, Kayserili.

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:02 AM
Papaz her pazar oglen kasabadaki ahalinin gunah cikartmasini dinler ve de onlara yol gosterirmis. Olur ya rahibi baska bir kasabadan bir davet icin hafta sonu icin cagirmislar. Papaz hem gitmek istiyor hem kiliseyi kime birakacagini bulamiyormus.
Sonunda kilisenin tam karsisindaki sinagoga gidip durumu kasabanin hahamina anlatmis. Haham nasil olur ben sizin kurallari hic bilmem ki dese de papaz ben vaaz verdikten sonra sana ogretirim cok kolay bir iki kere beraber gunah cikartanlara nasil cevap verdigimi gorsen hemen anlarsin demis.
Hahamda Tanri katinda bir din adamina yardim edecegi icin boynu bukuk kabul etmis. Pazar gunu gelmis papaz ile haham birlikte odaya girip gunah cikartmaya gelen birinci kadini dinlemisler:
- Muhterem peder
- Evet yavrum demis papaz. hahamda dinlemede.
- Muhterem peder. ben tam uc kez zina isledim. Ama cok pismanim. bana bir yol goster de bu gunahtan arinayim.
- Yavrum kudus tarafina don ve Kutsal bakire meryem ana ile ilgili bir dua oku cikarken de kumbaraya 100 dolar at gunahindan arinmis olursun.
Ve kadin papazin dedigini yapmaya gider. Derken bir baska kadin gelir.
- Muhterem peder.
- Efendim kizim. haham bu sefer de sesiz dinliyor.
- Muhterem peder. ben tam uc kez zina isledim. Ama cok pismanim. bana bir yol goster de bu suclardan arinayim.
- Himmmm. Yavrum Kudus tarafina don ve Kutsal bakire meryem ana ile ilgili bir dua oku cikarkende kumbaraya 100 dolar at gunahindan arinmis olursun. der
Kadin tesekkur edip papaz in dedigini yaparken Papaz da hahama doner ve anladin dimi der ve bir kosu arabaya binip yola cikar.
Bizim haham odada bir baska gunahkar beklerken bir kizin geldigini duyar.
- Muhterem peder. Haham ogrendigi gibi
- evet yavrum der...
- Muhterem peder. ben tam iki kez zina isledim. Ama cok pismanim. bana bir yol goster de bu suclardan arinayim. Cok utaniyorum der. haham dusunur ve cevap verir.
- Yavrum uzulme. Su anda bir kampanyamiz var. Sen git bir zina daha yap.sonra gel kudus tarafina don ve Kutsal bakire meryem ana ile ilgili bir dua oku cikarkende kumbaraya 100 dolar at gunahindan arinmis olursun.

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:03 AM
Beyaz gocmen Kanada'nin ucsuz bucaksiz ormanlarinda bir kulube yapmis, kisa hazirlaniyordu. Tam odun keserken bir kizilderili gecti.
"Hey kizilderili", diye seslendi, "Kis nasil olacak?"
"Soguk" dedi kizilderili ve yoluna devam etti. Yerlilerin doga bilgisine buyuk guven duyan gocmen epey endiselendi ve her ihtimale karsi daha fazla odun kesti.
Aksam kizilderili tekrar gecerken "Hey arkadas", diye beyaz gocmen bir kez daha seslendi. "Kis gercekten cok mu soguk gececek?"
"Cok hem de cok soguk", dedi kizilerili ve yoluna devam etti.
Gocmen artik fena halde korkmustu. Cilginlar gibi odun kesip istifledi. Ertesi sabah kizilderili seslendi, gecerken:
"Bu kis, insan oglunun yasayamayacagi kadar soguk olmak!"
"Nereden biliyorsun?" diye nefes nefese butun gece odun durmadan odun kesip bitkin dusen gocmen sordu.
"Eski bir kizilderili sozu var, beyaz adam cok odun kesmek, kis cok cok soguk olmak"

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:03 AM
Bir köyün imami ögle namazini köylüye kildiriyor tam secdeye giderken imam osuruyor..
Tabii bunu bütün köylü duyuyor. İmam bu olayi kendine yediremiyor, köyden ayrilma karari aliyor ve köyden ayriliyor. Aradan 15 sene geçiyor, köyünü özlüyor ve geri dönüyor.
Köyün girisinde 18 yaslarinda bir çocukla karsilasiyor :
-"Sen kimlerdensin?", diyor, cocuk söylüyor.
İmam :
-"Peki sen kaç yasindasin?" diye soruyor.
Genç çocuk :
-"Valla pek emin degilim ama imam osurdugunda 3 yasindaymisim"

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:03 AM
Amerikalilar yeni bir ucak gelistirmisler. Ve bu ucagi denemek icin Arabistan'a gotururler. Bir arap pilotunu ucaga bindirirler ve ucak havalanir. Arap pilotu ucagi kullanirken 4 motordan biri patlar.
Gostergelerde "Don't panic.This is American technology" yazisi gorulur.
Pilot rahatlar. Daha sonra bir motor daha patlar ve gostergede ayni yazi gorulur. Biraz sonra iki motor ayni anda patlar ve hic motor kalmayinca arap pilot panikler. Tam bu esnada gostergelerde "Don't panic. This is American technology" yazisi gorulur ve ucak kendi kendine rahat bir sekilde yere iner.
Araplar sasirir ve kendileride boyle bir ucak yapmaya karar verirler. Yaptiklari ucagi Amerikalilara denetmek icin bir
Amerikan pilotunu ucaga bindirirler. Ucak kalktiktan birkac dakika sonra bir motor patlar.
Gostergelerde "Don't panic.This is Arabic technology" yazisi gorulur. Birkac dakika sonra 2. Motorun patlamasiyla ayni yazi gostergede gorununce pilot "Ulan bizim ucagin aynisini taklit etmisler. Ne taklitci adam yav bunlar" dedikten sonra kalan 2 motorda patlayinca ucagin kendiliginden yere inecegini dusunen pilot gostergede su yaziyi gorur.
"Don't panic.This is Arabic technology. Please repeat after me; Eshedu enla ilahe İllallah, ve eshedu..."

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:03 AM
Sherlock Holmes ile Dr. Watson kampa giderler. Güzel bir yemek yiyip bir sise de sarabi devirdikten sonra uykuya dalarlar. Birkaç saat sonra Holmes uyanir ve arkadasini dürtükler.
"Watson, yukariya bak ve bana ne gördügünü söyle".
Watson cevap verir:
"Milyonlarca yildiz görüyorum."
Holmes sorar:
"Bu sana neyi gösteriyor?"
Watson bir an düsünür ve yanitlar:
" Astronomik olarak milyonlarca galaksinin ve dolayisiyla milyarlarca gezegenin varligini görüyorum. Yildizlarin konumuna bakarak saatin 3'üçeyrek geçtigini çikariyorum. Teolojik olarak tanrinin kudretini ve kendi acizligimizi görüyorum. Meteorolojik açidan da bugün havanin çok güzel olacagini tahmin ediyorum. Neden sordun? Sana ne gösteriyor?"
Holmes arkadasini sabirla dinlemistir ama artik dayanamaz:
"Ulan hiyar, çadirimizi araklamislar!"

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:03 AM
İki yaşlı dost 70'li yaşlarına gelmiş iki adam, bir ömür boyu birbirlerinin en iyi dostu olmuşlardı...
Derken birgün bir tanesi ağır hasta oldu.. Ölüm döşeğindeyken yanında yine en iyi dostu vardı ve ona fısıldadı.
"Bana bir iyilik yap olur mu... Cennete gittikten sonra orda futbol oynanıyorsa lütfen bir şekilde bana haber ver.."
Öteki "Tamam..."dedi.. "Bütün hayatım boyunca en iyi dostum sendin, bunu senin için yapıcam.."
Ve birkaç dakika sonra da adam öldü....
Bir hafta sonra adam uyurken birden arkadaşının sesini duydu "Dostum..... sana bir iyi bir de kötü haberim var..."
Öteki hemen sordu.
"İyi haber nedir?"
"Cennette futbol oynanıyor....."
"BU HARİKA...!!! :))) Peki kötü haber nedir???"
"Yarınki maçta kalede sen varsın..." :)))))))))

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:04 AM
Mecidiyekoy-I.U Avcilar kampusu otobusune ara duraklarda yasli bir Teyze bindi. Yasli teyze:
-Evladim biletim yok bir sonraki durakta inip bilet alabilirmiyim.
Sofor:
-Tamam ama once iceriye bir sorun.
Teyze arkasini doner ve arkaya dogru yuksek sesle:
-Pardon acaba bundan sonraki durakta inip bilet alabilirmiyim?

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:04 AM
Dallas'daki NASA uzay ussunde, us komutani, George ve Bob adindaki astronotlari yanina cagirip, ertesi gun cikacaklari Mars yolculugu hakkinda son talimatlari verir ve bu zor yolculugun oncesinde uyumak uzere evlerine gitmelerini soyler. Her iki astronot da, talimata uyup evlerine giderler. George tam uyumak uzereyken telefon gelir. Arayan Bob'dur.
"Alo, George. Ben Bob. Uyudun mu?"
"Henuz degil."
"Ben cok heyecanliyim. Uyku tutmadi. Sana da uyarsa, benimle birlikte icmeye ne dersin? Uzun sure icki icemiyecegiz..."
"Ok."
Bir saat sonra George ve Bob bulusurlar, bir bara girip icki soylerler. Barmen tam ickiyi verirken ikisine de dikkatlice bakar.
"Hey men. Sizi tanidim. Yarin Mars'a gidecek astronotlarsiniz. Size icki verdigim ortaya cikarsa bir daha Dallas'ta ekmek yiyemem ben. Kusura bakmayin."
George ve Bob barmenle tartismalarina ragmen o barda icki icemezler. Baska barlarda sanslarini denerler; ama TV programlarini surekli izleyen barmenler onlari her seferinde tanirlar ve icki vermeyi reddederler. Marketlerde kapalidir. Tam eve donmeye karar verdiklerinde Bob'un aklina bir fikir gelir.
"Yahu George'cugum. Bizim uzay roketine koyduklari yakitin kokusunu hatirliyor musun. Ayni viski gibiydi. Istiyorsan ondan icelim."
Birlikte uzay ussune girerler. Kontrol etmek bahanesiyle yakit tankinin yanina gelirler. Kimse suphelenmez. Onlara guvenmeyip te kime guveneceklerdir ki zaten. Ertesi sabah fuzeye binecek olanlar onlardir. George ve Bob yakit tankindan aldiklari yakittan birer kadeh
icerler; sonra da evlerine giderler. George tam uyumak uzereyken telefon calar. Arayan yine Bob'dur.
"Alo George. Yine ben. Rahatsiz ettim ama kusura bakma. Sana birsey sormak istiyorum. Karnin agriyor mu?"
"Evet Bob. Hem de cok."
"Peki. O zaman sakin gaz çıkarayım deme. Ben seni TOKYO'dan ariyorum..."

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:04 AM
Koleler ciftlikten kacarken sihirli lamba bulmuslar ve cini lambadan cikarmislar. Cin 10 zenciye sormus: Dileyin benden ne dilerseniz. Birer dilek dileme hakkInIz var.
1. zenci 'beyaz olmak istiyorum' demis, olmus.
10. zenci tebessum etmeye baslamIs.
2. zenci de beyaz olmak istedigini soylemis, olmus.
10. zenci sIrItmaya devam etmi?.
3. zenci de beyaz olmus diledigi dilegiyle...
10. zenci kIkIrdamaya baslamIs.
4. zencinin de istegi aynI... 10. zenci gulmeye devam...
5,6,7,8 derkeeen 9. zenci de beyaz olma yonunde istegini kullanmIs. sIra 10. zenciye gelmis ama adam yerlerde... Gulmekten geberiyor. Cin istegini sormus... Adam nefes almaya fIrsat buldugu bi ara istegini garip bir bogurtu ile belirtmis:
"HEPSİNİ ZENCİ YAP!".

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:04 AM
Yillarca, iki kahraman heykeli, biri erkek, biri disi, birbirlerine bakar durumda parkta dururlarmis, bir gun bir melek cennetten gelene kadar...
"Sizler iyi ve ornek heykel oldunuz, bu yuzden ben de size ozel bir hediye verecegim. Yarim saat icin sizi canlandiracagim, siz de bu sure icinde ne isterseniz yapabileceksiniz!" demis.
Ve melek ellerini cirpar cirpmaz heykeller canlanmis, birbirlerine biraz utanarak yaklasmislar, ama sonra hizla parktaki caliliklarin arkasina kosmuslar. Kisa bir sure sonra caliliklarin arkasindan kikirdesmeler, kahkahalar duyulmus, calilar sallanmis. Onbes dakika sonra, caliliklardan cikmislar, ikisinin de yuzunde genis bir tebessum varmis.
"Onbes dakikaniz daha var!" demis melek, gozlerini anlamli anlamli kirparak... Disi heykelin yuzundeki tebessum biraz daha yayilmis ve erkek heykele donmus:
"Harika! Ama bu sefer guvercini sen tut, ben siccam kafasina !..."

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:04 AM
Kekemenin biri bir gun Besiktas'ta kekeme okulunu ararken okulun yerini bulamamis, en yakinindaki bir bakkala girip:
- Kakakakarrdesssss, bubububurraaalarrrrdaddadadadbi kekekemememe okukukukuluuu varmis, nenenenerededede bibibiliyomusususun ?
diye sormus. Bakkalda:
- Okulun yerini bilmiyorum ama agbiy, senin okula hic ihtiyacin yok bence gayet iyi kekeliyorsun...

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:04 AM
Diktatör bir akşam meyhaneden içeri girer.Tezgahtara yaklaşır.Hafif içkili bir sarhoşun yanına çöker.Oradan buradan konuşurlarken sorar :
-Böyle hergün içmek için ne kadar kazanıyorsun?
Sarhoş :
-Günde 2 bin lira.
-Peki kemerleri biraz sıkalım diye ücretleri azaltıp, koşulları ağırlaştırsak, ne kadar kazanırsın?
Sarhoş :
- 4 bın lira.
-Peki biraz daha sıkarsak kemerleri?
-O zaman 5 bin liraya para demem.
Diktatör kızar :
-Bu ne biçim iş.Köküne kadar sıkarsak?
-O zaman muhakkak 10 bin lira kazanırım.
Diktatör şaşırmıştır.Adamın ne iş yaptığını çok merak etmiştir.Sorar :
-Şeytan mısın, nesin.Ne iş yapıyorsun?

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:04 AM
Nasil yagmur nasil firtina, adam bir taksiye el kaldirir, taksi durur..
Adam gidecegi yeri söyleyince, taksici kizarak
"Ohoo orasi çok yakin alamam seni" der vegazlar gider..
Adam çok bozulur ama sonra bir sekilde evine gitmeyi basarir.. Ertesi gün şans eseri bir bakar ki, dün geceki taksici, evinin önündeki taksi duragindadir ve üçüncü siradadir..
Hemen plan yapar ve ilk taksi söförüne yanasir:
- Ataköye kaça götürürsün ?"
- 5 milyon
- Sana 20 milyon veririm ama bir kere verirsin
- Hadi be sapik misin, defol..
Adam bu cevabi alinca ikinci siradaki taksiye yanasir
- Ataköye kaça götürürsün ?
- 5 milyon
- Sana 20 milyon veririm ama bana bir kere verirsin
- Vay sapikkk vayy defol
Sira üçüncü taksiciye yani bizim taksiciye gelmistir.. Adam yanasir:
- Ataköye kaça götürürsün ?
- 5 milyon
- Peki sana 20 milyon veririm ama bir sartim var
- Nedir ?
- Giderken diger taksicilere el salliyacaksin
- Ayibettin abi tabii...

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:05 AM
Bir makine mühendisi, bir eLektrik mühendisi ve bir de biLgisayar mühendisi binmisLer bir arabaya gidiyoLar. YoLun yarIsIna geLdikLerinde araba bozuLuyor ve makine mühendisi;
- "ben haLLederim" deyip yatIyor arabanIn aLtIna, bi kaç yere çekiç vuruyo, vida sIkIyo faLan, biniyorLar arabaya, haLa bozuk. Bu sefer eLektrik mühendisi hemen atLIyo,
- "Bana bIrakIn" diye... KabLoLarI kontroL ediyo, eLektrik aksamIna bakIyo, biniyoLar arabaya ama tIk yok gene. Makina ve eLektrik mühendisi biLgisayar mühendisine dönüyorLar. sIranIn kendisine geLdigini anLayan biLgisayar mühendisi:
- "eee.. şey... arabadan çIkIp bi daha girsek?"

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:05 AM
Bir suçlu yurt çapında aranıyormuş. Bütün emniyet müdürlüklerine suçlunun bir adet cepheden ve iki adet profilden resmi dağıtılmış. İki gün sonra Trabzon Emniyet Müdürlüğü'nden bir fax gelmiş:
- Suçlulardan ikisini yakaladık. Üçüncüsünün yakalanması an meselesi

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:05 AM
Okyanusta büyük bir gemi hızla ilerliyorken, bir an gemi kaptanı herkesi güverteye çağırmış. Herkes güverteye toplanınca:
- "Size bir kötü bir de iyi haberim var" demiş. "Hangisi ile başlayayım?"
- "İyi olanla" demiş yolcular...
- "11 dalda oscar kazanacağız..."

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:05 AM
Fizikçi, matematikçi, kimyaci, jeolog, antropologdan olusan bir heyet bir arastirma için arazide bulunmaktadir. Birden yagmur bastirir. Hemen yakindaki bir arazi evine siginirlar. Ev sahibi bunlara bir sey ikram etmek için biraz ayrilir. Hepsinin dikkati soba üzerinde toplanir. Soba yerden 1 m kadar yukarda, altindaki dizili taslarin üzerindedir. Sobanin niçin böyle kurulmus olabilecegine dair bir tartisma baslar.

Kimyaci, "adam sobayi yükselterek aktivasyon enerjisini düsürmüs,böylece daha kolay yakmayi amaçlamis."

Fizikçi, "adam sobayi yükselterek konveksiyon yoluyla odanin daha kisa sürede isinmasini saglamak istemis."

Jeolog, "burasi tektonik hareketlilik bölgesi oldugundan herhangi bir deprem aninda sobanin taslarin üzerine yikilmasini saglayarak yangin olasiligini azaltmayi amaçlamis."

Matematikçi, "sobayi odanin geometrik merkezine kurmus, böylece de odanin düzgün bir sekilde isinmasini saglamis."

Antropolog, "adam ilkel topluluklarda görülen atese tapmanin daha hafif biçimi olan atese saygi nedeniyle sobayi yukariya kurmus."

Bu sirada ev sahibi içeri girer ve ona sobanin yukarda olmasinin nedenini sorarlar.

Adam cevap verir: "Boru yetmedi.

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:05 AM
Bir adam, tanrinin dogasini anlamak istiyormus ve ona sormus;
"Tanrim, bir milyon yil senin için ne kadar bir süredir?"
Tanri söyle cevaplamis;
"Bir milyon yil, benim için 1 dakika kadardir." Adam sormaya devam etmis;
"Peki tanrim, bir milyon dolar senin için ne kadardir?" Tanri cevaplamis;
"Bir milyon dolar benim için bir pennydir"
Adam dayanamamis; "Tanrim bana bir penny verir misin? " demis.
Tanridan söyle bir cevap gelmis;
"Bir dakika. "

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:06 AM
Dünya Genetik Projeler Yarismasi yapiliyormus. Tüm ülkelerden genetik
profesörleri yarismaya çalismalari ile katilmis. Ilk Fransiz profesörün
çalismasinin basina gelmisler. Jüri baskani çalismasinin ne oldugunu sormus.
Fransiz profesör baslamis anlatmaya:
-"Ben inek genleri ile tavuk genlerini birlestirdim, Ortaya çikan mahlukatin eti kirmizi et kadar lezzetli, beyaz et kadar saglikli oldu" demis..
Ardindan diger çalismalari ülke ülke gezmeye baslamislar. Sira gelmis
Türkiye'den bizim Laz profesöre, Jüri baskani:
-"Sizin çalismaniz nedir?" diye sormus.
Laz profesör anlatmis:
-"Ben demis, karpuz genleri ile hamamböcegi genlerini birlestirdim!"
Birden tüm jüri üyelerinden bir kahkaha kopmus ve baskan Laz profesöre:
-"Bu çalisma ne ise yarar?" diye sormus.
Laz profesör:
-"Acayip ise yariyor, karpuzu kesiyosun, çekirdekleri kaçisiyoo"

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:06 AM
Cocuk dedesini balkonda belden agasi ciplak oturururken gorur.
-Dede kafayimi yedin ne bu hal?
-........
-Dede sana soruyorum manyakmisin? Rezil olduk.
Dede, sabit ve uzakta birnoktaya bakarak ;
-Dün üstüm çiplak oturuyordum ve boynum kaskati oldu. Bu da annanenin fikriydi......

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:06 AM
modern bir hapishaneyi gezen gazeteci çığlıkların geldiği bir odanın önünde durdu: "bu çığlık da ne?"...
hapishane yetkilisi:
"burası elektirikli sandalye odası.
bir zenciyi idam ediyoruz."
-peki niye çığlık atıyor
-eletirikler kesildide mumla idare ediyoruz

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:06 AM
SON SÖZLER.....
- Lan olum Rus ruleti öyle mi oynanır dur da göstereyim.
- Teker teker gelin layn...
- Sevgilim, abin bizi böyle görse ne yapardı?
- Korkma, bu tünelden yllardr tren geçmiyor...
- Abi çevremizde fazla polis yok, teslim olmayalım, kaçalım abi...
- Geeel, geeel, sağ yap gel.
- Abi çok seri bi araba bu yaaa...
- Demek piranha dedikleri şey bu. Hiho, bak Hulusi abi bıyıkları ile oynuyom bi şey olmuyo.
- O irmikleri neden aldın Nurhan, helva mı yapıcan? Niye?
- Burası Fener tribünü değil mi?
- Bah bah bah hala uzunlarla geliyo...
- Müjdemi isterim Turhan abi bi kızın daha oldu.
- Ordular ileri... Allah, allah, allah, allah...
- Kim bekler lan yeşilin yanmasını?!
- Bekle Cemşit abi ben bi dalıp çıkıcam.
- Hala karlı gösteriyor mu hanım?
- Elektrikçiye ne gerek var canım, ben hallederim.
- Gel abi burası boyu geçmiyo.
- Vakkas abi. Senin için öyle böyle diyorlar, doğru mu?
- Hihoha... Bak gelen şey köpekbalığına ne kadar da benziyor.
- Rasim abi, kafesin kapısı kapalı değil mi?
- Baba... Ben hamileyim.
- Yapma Satılmış abi, şeytan doldurur.
- Bu külüstür essahtan 200 yapıyor mu?
- Semra'cığım bak arabanın ibresi 200'ü gösteriyor.
- Ben öldükten sonra tablolarım çok para edecek Ayşegül..
- Boğaza gelip temiz hava almayı iyi akıl ettik... Çocuğum oynama şu arabanın el freniyle...
- Doktora neyin gerek yok. Beni üfürükçü Sabit hocaya götürün.
- Ohooo doktorun her dediğini yapsak açlıktan ölürüz birader. Hadi yeyin yeyin afiyet olsun...
- Ulan, biz bugüne kadar kaç bomba imha ettik be! İşimi bana mi öğretiyon, lavuk! Kes şu mavi teli!
- Sayın seyirciler! Simdi en büyük numaraya geldik. Aslanın ağzını açıp, başımı içine sokuyorum.
- Burası eskiden mayın tarlasıymış ama artık bi tane bile kalma...
- Havlayarak üzerimize geliyor, çünkü bu cinsler çok insan canlısıdır.
- Paraşütü en aşağıda ben açacağım.
- Komutanım, pimini çektikten sonra kaça kadar sayıcaktık?
- Olum bu mantarlar zehirli değil, bak ben nasıl yiyorum.
- Amma keskin virajmış yav!!
- Dikkat kaptanınız konuşuyor: Eşhedü en la ilahe illallah ... (Pilot Temel)
- Önüne baksana lan! Ne çarpıyon omzuma?
- Bu kadar korkma canım! Bu yılanların hepsinin zehirleri alınmış.
- Uçağın pervanesini görüyon mu? O kadar hızlı dönüyo ki sankim dönmüyomuş gibi.
- Kaplanlar da aynı kedi yavruları gibidir. Bak böyle gıdışından sevicen bak iyi bak...

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:06 AM
Bir rahibe Chicago uçusu için havaalanındaymış..
Beklerken bir köşede bir makine görmüş, üzerinde "Hem kilonuzu ölçün hem geleceğinizi öğrenin" yazıyormuş. Rahibe "Hmm, bir deneyelim" diyerek makineye para atmış, üzerine çıkmış ve makineden bir kağıt çıkmış. Rahibe kağıda bakmış, şunlar yazıyor: "Siz bir rahibesiniz, 80 kilosunuz ve Chicago'ya gidiyorsunuz."
Rahibenin pek hoşuna gitmiş, ama sonra "yok canım" demiş "bu herkese aynı şeyi söylüyordur.."
Derken rahibe bu işi iyice kafaya takmış, bir daha tartılmış. Bu sefer çıkan kağıt şöyleymiş: "Siz bir rahibesiniz, 80 kilosunuz, Chicago'ya gidiyorsunuz ve 20 dakika içinde kendinizi gitar çalarken bulacaksınız."
Rahibe "Al işte, biliyordum" demiş. "Ben kim, gitar çalmak kim? Amma da yalan!" diye gitmiş, yerine oturmuş.
Birkaç dakika sonra rahibenin yanına bir kovboy gelmiş, sırtındaki gitarı rahibenin yanına bırakıp "5 dakika sonra döneceğim, gitarımı biraz size bırakabilir miyim?" demiş, gitmiş. Bizim rahibe kucağındaki gitarı evirip çevirirken bir süre sonra yavaştan gitarın tellerini tıngırdatmaya başlamış. O anda kafasında şimşekler çakmış:
"Aman tanrım, gerçekten makinenin söylediği gibi oldu! Burada oturmuş gitar çalıyorum!" Tekrar makineye gitmiş, para atmış, tartılmış ve bu sefer şöyle bir kağıt çıkmış:
"Siz bir rahibesiniz, 80 kilosunuz, Chicago'ya gidiyorsunuz ve birazdan herkesin içinde gaz kaçıracaksınız" Rahibe bunu okuyunca çok kızmış: "Yoo! Ben hayatımda asla böyle bir şey yapmadım, bundan sonra da yapmam! Bu sefer attı, tutturamadı." Hışımla yerine doğru yürürken birden paat diye ayağı kaymış, popo üstü yere oturmuş ve o anda pırt diye gaz kaçırıvermiş! Rahibe artık çılgına dönmüş: "Hayır, hayır buna inanamıyorum. Tanrım bir kere daha denemeliyim!"
Ve koşa koşa tekrar makineye gitmiş, para atmış, tartılmış ve kağıt gelmiş: "Siz bir rahibesiniz, 80 kilosunuz, burada gitar çalıp gaz kaçırmakla meşgulken Chicago uçağını kaçırdınız!"

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:06 AM
Barda, içki bardağına dalgın dalgın bakan bir adam oturuyordu.
Neredeyse yarım saattir bu durumu değişmemişti. Derken, kavgacı görünüşlü, azman bir kamyon sürücüsü bardan içeri girip adamın yanına tünedi, adamın elinden içki bardağını alıp bir dikişte fondipleyiverdi.
Zavallı adam ne yapacağını bilemeyip birden ağlamaya başladı.
Bunu gören azman kamyon sürücüsü insafa gelip, "Hey, kes sunu, sadece şaka yaptım, sana başka bir içki ısmarlayacağım, hic böyle ağlayan bir erkek de görmedim" dedi. Zavallı adam cevaben;
"Hayır, hiç de düşündüğün gibi değil. Bugün hayatımın en berbat günü galiba. İlkin uyuyakalmışım ve işime geç kaldım. Patronun ters günüymüş, kudurdu ve beni işten kovdu. Üzgün dargın binayi terk ederken arabamı aradım, ancak park ettiğim yerde değildi, çalınmıştı. Polise gidip durumu anlattım, ancak bir şey yapamayacaklarını söylediler. Eve dönmek için bir taksi çevirdim, taksiden inip eve girmek üzereyken cüzdanımı ve tüm kredi kartlarımı takside düşürdüğümü fark ettim. Gözden kaybolmakta olan taksiye bakakaldım. Eve girdim, o ne? Karım yatakta bahçıvanımızla sevişmiyor mu! Hırsla oradan ayrılıp bu bara geldim. Hayatıma son vermeyi, intihar etmeyi düşünüyordum. Birden sen çıkageldin ve benim zehirimi içtin."

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:07 AM
Çok uzun süre araba kullandıktan sonra küçük bir kasabada ihtiyaç molası vermiştim. Şirin ve sevecen bir yere benziyordu.

Dinlenme tesisinin tuvaletine girdim. Tüm tuvaletler dolu gibi görünüyordu. Sonunda sonlara doğru boş bir tuvalet bulup oturmuştum. Tam keyifle tuvaletimi yapacakken "Selam naber" diye bir ses duydum.

Tuvalette böyle konuşmaların olmayacağını düşünürken birdenbire ağzımdan "İyilik, senden naber" lafı çıkıvermişti bile.

Yandaki ses "Ee, neler yapıyorsun dedi, ben de doğuya doğru gidiyorum" dedim. Bu tuhaf diyalogdan dolayı biraz şaşkındım ama gene de devam edesim vardı. Taa ki yandaki adamın:

"Aşkım ben telefonu kapatıyorum, yan tuvaletteki gerizekalı benim sana sorduklarıma cevap veriyor" dediğini duyana kadar..

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:07 AM
Seksoloji profösörü, konuşmasının sonunu şöyle bağladı:

- "Gördüğünüz gibi, insanların duydukları cinsel istek herkeste aynı şiddette ve aynı zamanlarda olmuyor.Örneğin kimi kişiler bu isteği her gün duyuyorlar.İçinizde bu durumda olanlar elini kaldırsın lütfen."

Hemen hemen salonun yarısı elini kaldırdı.

- "Güzel, dedi profesör. Görüyorum ki çoğunluk bu gruptan.Bazıları ise gün aşırı cinsel birleşme isteği duyarlar."

Yine epeyce el havaya kalktı.

- "Bazıları, artık iyice yaşlanmış olanlarımız ayda bir cinsel istek duyarlar."

Sekiz el kalktı havaya.

- "Artık bu isteğin bitmek üzere olduğunu duyanlar senede bir heyecanlanırlar" diye devam etti sözlerine profesör. Şimdi onları görelim dedi.

Bir el kalktı havaya ama yaşlı adam heyecanla hoplayıp zıplamaktaydı.

- "Ama nedir bu haliniz, telaşınız kuzum?" diye sordu doktor.

El sallayan adam, gözlerinin içi sevinçten gülerek seslendi :

- "Bugün, bugün!..."

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:07 AM
Dallas'daki NASA uzay ussunde, us komutani, George ve Bob adindaki astronotlari yanina cagirip, ertesi gun cikacaklari Mars yolculugu hakkinda son talimatlari verir ve bu zor yolculugun oncesinde uyumak uzere evlerine gitmelerini soyler. Her iki astronot da, talimata uyup evlerine giderler. George tam uyumak uzereyken telefon gelir. Arayan Bob'dur.

- "Alo, George. Ben Bob. Uyudun mu?"
- "Henuz degil."
- "Ben cok heyecanliyim. Uyku tutmadi. Sana da uyarsa, benimle birlikte icmeye ne dersin? Uzun sure icki icemiyecegiz..."
- "Ok."
Bir saat sonra George ve Bob bulusurlar, bir bara girip icki soylerler. Barmen tam ickiyi verirken ikisine de dikkatlice bakar.

- "Hey men. Sizi tanidim. Yarin Mars'a gidecek astronotlarsiniz. Size icki verdigim ortaya cikarsa bir daha Dallas'ta ekmek yiyemem ben. Kusura bakmayin."

George ve Bob barmenle tartismalarina ragmen o barda icki icemezler.

Baska barlarda sanslarini denerler; ama TV programlarini surekli izleyen barmenler onlari her seferinde tanirlar ve icki vermeyi reddederler.

Marketler de kapalidir. Tam eve donmeye karar verdiklerinde Bob'un aklina bir fikir gelir.

- "Yahu George'cugum. Bizim uzay roketine koyduklari yakitin kokusunu hatirliyor musun. Ayni viski gibiydi. Istiyorsan ondan icelim."

Birlikte uzay ussune girerler. Kontrol etmek bahanesiyle yakit tankinin yanina gelirler. Kimse suphelenmez. Onlara guvenmeyip te kime guveneceklerdir ki zaten. Ertesi sabah fuzeye binecek olanlar onlardir.

George ve Bob yakit tankindan aldiklari yakittan birer kadeh icerler sonra da evlerine giderler. George tam uyumak uzereyken telefon calar. Arayan yine Bob'dur.

- "Alo George. Yine ben. Rahatsiz ettim ama kusura bakma. Sana birsey sormak istiyorum. Karnin agriyor mu?"
- "Evet Bob. Hem de cok."

- "Peki. O zaman sakin gaz çıkarayım deme. Ben seni TOKYO'dan ariyorum..."

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:07 AM
Amerikalı birgün yemek yemek için Fransa'da Fransız Lokantası'na gider. Fransız Garson:
Ne istersiniz? Diye sorar. Amerikalı - Ben kahvaltı yapacağım. Der. Fransız Kahvaltılıkları
getirir Amerikalı yemeğe başlar. Peynir yerken Fransız gelir ağzında sakızla ukala şekilde:
Siz o peynirirn hepsini yiyecek misiniz? Diye sorar. Amerikalı: "Evet yiyeceğim."
Fransız: "Bizim burda yapılan sütlerin kokanlarını peynir yaparlar Amerikaya yollarlar." Der
ve ağzıda ki sakızı patlatır gider; Amerikalı birşey demez. Yemeğe devam eder, tam reçeli
yiyeceği zaman Fransız tekrar gelir: "Beyefendi bizim burda reçeli yapacağımız maddeleri
potlarlar kötüleriyle reçel yaparlar " derken Amerikalı hemen derki: "Garson Bey siz
prezervatifle işiniz bitince ne yaparsınız?" diye sorar. Fransız: "Patlatarak atarız" der.
Amerikalı: "Biz atmayızonları sakız haline getirir Fransa'ya satarız."

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:07 AM
Kayserili, Papa'nin cennetten yer sattigini isitince dogru Vatikan'a gitmis. Papa'ya:
- Bazi Müslümanlar cehennemlik oldugu icin, demis, cehennemin tapusuyla anahtarini simdiden almak istiyorum.
Uzun pazarliklardan sonra istedigi fermani ve anahtari elde etmis. Bunun üzerine zengin Hiristiyanlara yönelik bir reklam kampanyasina girismis:
- Cehennemin tapusu ve anahtari bende. Cehenneme girmek istemeyenler, benden belge alabilirler. Cennet arsalarinin yari parasina...
Kayserilinin elindeki fermani gören Hiristiyanlar, cehenneme kabul edilmeyeceklerine iliskin belge satin almaya baslamislar...
Cennet müsterileri azalinca, Papa Kayseriliyi cagirtmis:
- Al su verdigin parayi, ver cehenemin tapusuyla anahtarini!
Kayserili:
- Ben cehennemi sattim, demis. Geri almak icin cok para gerekli.
- Ne kadar?
- Heybenin iki gözü dolusu altin.
Papa, caresizlik icinde ellerini iki yana actiktan sonra buyrugu vermis:
- Doldurun bu Kayserilinin heybesini altinla!

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:07 AM
Kayserili zengin, ölüm dösegindeymis. Vasiyetim var diyerek ogullarini kizlarini basina topladiktan sonra ögüt vermis:
- Evlatlarim, size son sözüm: Devlet calgi, siz cengi... Ayak uydurmaya bakin!

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:08 AM
Kayserili, trende yolculuk etmekte... Karsisinda oturan zatla tanisir. Dereden tepeden konusurlarken:
- Gel seninle birbirimize bilmece soralim, der. Önce ben sorayim; bilirsen ben sana bin lira veririm. Bilemezsen 10 bin lirani alirim. Sonra sen bana sorarsin; bilirsem 10 bin lirani alirim, bilemezsem bin lira veririm.
- Tamam, der Sor bakalim.
- Söyle öyleyse: Üc ayakli hayvan nerde yasar?
Öteki yolcu düsünür, bilemez:
- Al 10 bin lirayi. Simdi ben de sana ayni soruyu soruyorum: Üc ayakli hayvan nerde yasar?
Kayserili, hic düsünmeden, aldigi 10 bin liranin bin lirasini geri verir:
- Al su bin lirayi. Ben de bilmiyorum.

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:08 AM
Kayserili tras olacakti. Berber buyurub deyip döner koltugu gösterince koltugu cevirdi, sirti aynaya gelecek sekilde oturdu. Berber sasirdi:
- Beyefendi, neden ters oturdunuz?
Kayserili, telassiz:
- Sabah sabah, dedi, Gayserili yüzü görmek istemem de...

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:08 AM
Kayseri'nin bir köyünde imece yöntemiyle yol yapiliyor. Bunun icin de esekten yararlaniliyor: Esek hangi yolu izlerse, orasi genisletip araba yoluna dönüstürülüyor.... Köye gelmis olan Amerikali Baris Gönüllüsü, ne olup bittigini kavrayamadigi icin sorar:
- Ne yapiyorsunuz böyle?
- Yol yapiyoruz.
- Bu esek ne icin?
- O, yolun mühendizi. Yola uygun gecenegi o gösterir.
Baris Gönüllüsü katila katila güler:
- Ya esek bulamasaydiniz?
- Iste o zaman Amerika'dan mühendiz getirirdik

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:08 AM
Papazin biri yeni bir kiliseye tayin olmus. Tayin oldugu kiliseye giderken, kilisenin yolunu epeyce aramis fakat bir türlü bulamamis. Yolda oynayan iki cocuga rastlamis. Cocuklardan birine;

- "Evladim, buralarda kilise olacak bana yolunu gösterir misin? Eger gösterirsen ben de sana cennetin yolunu gösteririm."

Cocuk:

- "Siz daha kilisenin yolunu bulamadiniz. Cennetin yolunu nasil bulacaksiniz.."

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:09 AM
Anadolu terbiyesi almis genç bir köy delikanlisi yasi kemale erince sevdigi kiz ile dügün dernek evlendirilir. Ancak gerdek gecesinin bir kaç hafta sonrasi delikanliyi askere alirlar.

Henüz dogru düzgün dizdize oturamadigi karisindan, o yasina kadar sürekli onu yönlendiren anne ve babasindan ayrilmak üzmüştür delikanliyi. Ama daha da önemlisi karisinin hamile kalip kalmadigini çok merak etmektedir. Düsünür tasinir bunu mektupla karisina sormaya karar verir.

Mektuba şöyle yazar:

Yürü mektubum yürü
Yardan haber al da gel
Bir iken iki olduk
Üç olduk mu sor da gel

Mektubu gönderir ve merakla yanit beklemeye başlar. Bir süre sonra karisindan mektup gelir. Yine naif bir dille yazilmistir:

Mektubun iyi mektup
Böyle mektup yine yaz
Tarlan ürün vermedi
İzinli gel yine kaz...

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:09 AM
Adamın biri ölmüş ölünce diğer dünyadan melekler amel defterini alıp günah ve sevabını toplamaya başlamışlar. Bakmışlar ki adam gerçekten kötü bir adam ama günahları sevapları eşit.

Adam da sırıta sırıta devamlı olarak:

- "Ben dilenciye cebimdeki son 10 kuruşu vermiştim, o iki sayılır; beni cennete gönderin" diyor.

Melekler tekrar tekrar toplamışlar nafile eşit çıkıyor. Bunlar karar veremiyorlar adamı cennete mi cehenneme mi atalım diye. Adam da bir yandan devamlı olarak 10 kuruşu tekrarlıyormuş.

Derken başmeleğin huzuruna çıkıyorlar. Durumu anlatmışlar ve:

- "Başmeleğim bu adamın sevap ve günahlarını topladık eşit çıktı ne yapalım?" derler. Başmelek;

- "Olur mu öyle şey? Gidin tekrar toplayın" der.

Melekler tekrar toplar ama değişiklik yok. Adamla beraber tekrar başmeleğin huzuruna çıkarlar. Adam gene 10 kuruş hadisesini hatırlatınca adamın gerçekten kötü biri olduğuna inanan ve sabrı taşan başmelek buyurur:

- "Verin 10 kuruşunu atın cehenneme!!!"

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:09 AM
Kamyon şoförü otoyolda giderken 'Dikkat alçak köprü!' yazısını görmesiyle köprünün altına sıkışması bir olmuş..

Son derece sinirlenmiş ikaz levhasının daha köprüye gelmeden önce konulmamasına.. Otoyol kapanmış, arkasında kilometrelerce araç birikmiş, haber vermesine rağmen ekip saatler sonra gelmiş, içeriden ağır adımlarla sırıtarak bir polis inmiş, kamyonun yanına gelip ellerini beline koymuş:

- "Sıkıştın ha!" demiş..
- "Hayır Memur bey!" demiş şoför.. "Bu köprüyü taşıyordum, mazotum bitti..!"

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:09 AM
İki Yahudi arkadaş, piyasayı arastırmışlar ve o sene haki renkteki kumaşın moda olacağını öğrenmişlerdi. Bütün varlıklarını paraya çevirdiler. Piyasadaki bütün haki kumaşları satın aldılar. Depoları bu renkteki kumaşlarla doldu ancak kimsenin bu kumaşlara talip olmadığı görüldü.

İki kafadar artık iflasın eşiğine gelmişlerdi. Moiz ve David dertli dertli oturuyorlardı. Artik bıçağın kemiğe dayandığıbir gün kapı çalındı ve içeriye bir albay girdi:

- "Sizde haki renkte kumaş var mı?" diye sorunca, kulaklarına inanamadılar. Hemen atıldılar:
- "Evet albayım var, gösterelim" dediler. Albay, dikkatle kumaşları inceledi.
- "Çok beğendim" dedi. "Bu sene askerlere 200.000, subaylara 50.000 adet haki renkte elbise yaptıracağız. Ancak tabii ki benim tek başıma beğenmem yetmez. Generalimin de oluru lazım. Bana bir parça numune verin. Yarın öğlen 12'ye kadar telgraf çekersem iptal ederim. Eger telgraf gelmezse kumaşları kesip imalata baslayabilirsiniz."

O gece bitmek bilmedi. Kimi zaman ümitlendiler, kimi zaman "ya iptal olursa" diye göğüs geçirdiler. Ertesi gün saat 11, 11.30, 11.45, gözleri yolda, korku ile gelmesin diye dua ederek postacıyı beklediler. 12'ye 5 kala postacı sokağın köşesinden gözüktü.

- "Belki bize gelmiyordur" diye ümitlendiler. Ancak postacı gelip kapılarını çaldı. Moiz, büyük bir kederle koltuğa çöktü. David da çaresiz kapıyı açtı. Postacının elinde bir telgraf vardı. David titreyen elleri ile telgrafı açtı, okudu ve sevinçle seslendi:

- "Müjde Moiz, baban ölmüş."

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:09 AM
İmam iki metre ilerisinde duran cami görevlisine sormuş:
- Gizli gizli sen mi yiyorsun kurbanlık etleri?...
Görevlide derin sessizlik... İyice köpürmüş İmam:
- Sana soruyorum be adam! Duymuyor musun?..
- Hayır, buradan hiçbir şey duyulmuyor efendim...
- Olacak şey mi! İki adım öteden beni duymuyorsun...

Görevli bıyık altından gülmüş;
- İsterseniz yer değiştirelim, anlarsınız...
Yer değiştirmişler. Bu defa görevli seslenmiş:
- Bayramda toplanan camii derneği bağışlarını kim iç ediyor?..
İmam kendi kendine söylenmiş:
- Hakikaten yahu! Buradan hiçbir şey duyulmuyor.

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:09 AM
Yasli borsaci ile genc borsaci parkta sohbet ederek dolasiyorlar. Yasli, gence meslegin puf noktalarini anlatiyor:

- Bak evladim. Bu meslekte basarili olmak icin sadece firsatlari degerlendirmek yetmez. Zaman zaman firsatlari da senin yaratman gerekir. Bunun icin surekli dikkatli olman gerekir.

Uygun bir yorumla hic umulmadik olaylar bile, cok buyuk firsatlara donusebilir. Bak mesela, su karsida gordugun taze kopek pisligi sana sadece igrenc bir sey olarak geliyordur.

Ama ben eger, "su pislikten bir lokma alip agzina atarsan sana 1 milyar lira veririm" dersem, olay senin acindan nasil da buyuk bir firsata donusuverir, degil mi? Yapar misin?" Genc borsaci:
- "Tabi efendim" der, parmagini pislige daldirir, bir lokma alir yutar.

Yasli borsaci cebinden bir milyari cikartir, gence verir. Bir sure yururler, genc dayanamaz sorar:
- "Hocam, ben size ayni teklifte bulunsaydim kabul eder miydiniz? Bakin ileride de baska bir pislik var, bir milyar karsiligi denermiydiniz?" Yasli borsaci
- "Tabii ki" der. O da bir lokma alip yutar. Genc borsaci da cikartir, biraz once kazandigi 1 milyari iade eder. Bir sure sessiz sessiz yururler. Genc yine dayanamaz sorar:
- "Hocam, ne sizin cebinizdeki para miktari degisti, ne de benim cebimdeki. Soyler misiniz, biz bu boku niye yedik?"

Kurt borsaci cevap verir:

- "Oyle deme evladim. 2 milyarlik islem hacmi yarattik!!!"

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:10 AM
Köyün tek inegi birden bire süt vermeyi kesmiş. Köy halki caresizlik icinde arayip soruşturmuşlar, karşi koyden gayet verimli bir inek alabiliceklerini ogrenmişler.

Inegi alip kendi koylerine getirmişler, gercekten de inek cok verimli cikmiş hatta eski inekten bile daha fazla süt veriyormuş. Bunun uzerine köyün ileri gelenleri

- "Bu inegi bir bogayla ciftleştirmeli" demişler, "böylece artik ömrü billah süt sıkıntısı cekmeyiz..."

Hemen besili guclu bi boga bulup inegin yanina koymuşlar. Ama boga inege ne zaman yaklaşsa inek kaciyomuş, gunler gecmiş ve boga ne denediyse inege yaklaşamamiş.

Bir turlu çiftleşme olmayinca koyluler bi cozum bulmak icin tartışmaya oturmuşlar, o sirada tin tin yuruyerek gecen bir dede bunlarin konuşmalarini duyunca yaklaşmiş:

- "Agalar ne konuşiysiniz oyle hararetli hararetli.."
- "Yaw ne bicim iş, bi turlu yeni inekle boga ciftleşmiyler.. Boga soldan yaklaşiyi inek saga kaciyi, sagdan yaklaşiyi bu sefer inek sola kaciyi."

Dede bunun uzerine "hmmmmm..." demiş.

- "peki siz bu inegi karşıki koyden mi aldiniz?" Koyluler şaşirmişlar:

- "Evet dede ama sen nerden anladin ki????" Dede gülmüş:

- "Ben de bizim kariyi ordan almiştim..."

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:10 AM
Adamin birinin evinde yangin çikmis. Komsulari yardima kosmayip olayi seyretmeye baslayinca is basa düsmüs.

Ilk önce oglunu yanginin içerisinden çikarip disarda beklemesini söylemis. Dalmis tekrar duman ve atesin içerisine, kizini çikartmis disariya.

Sonra karisini, sonra köpegi ve kedisini. Daha sonra disari hiçbir sey getirmeden 3 kere daha içeri girmis çikmis.

Onu seyreden komsularindan biri sormus:

- "Niçin yanan eve girip çikiyorsun disari hiç bir sey getirmiyorsun?"
- "Kayinvalidem içeride!" demis adam ve eklemis:

"Arada bir girip çeviriyorum..!"

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:10 AM
Elektrik supurgesi saticisi, bir apartman dairesininkapisini calmis, kapiyi açan bayana:

- "Hanimefendi, bu elimde gormus oldugunuz kovanin icinde at pisligi var!" demis ve bu bir kova pisligi evin icine dogru savurarak döküvermiş.

Sonra da:

- "Hanimefendi, elimdeki elektrik supurgesi ile 10 dakika icinde bunu temizleyemezsem, bu boku yiyecegim..!"

Kadin saticiya soyle bir bakmis:

- "Beyefendi, ustune domates sosu da ister misiniz? Elektrikler kesik de..!"

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:10 AM
1. Exxon'a ait bir petrol tankeri Kanada aciklarinda battiktan sonra, iki tane deniz ayisi 80.000 dolar harcanarak temizlenmis ve buyuk bir torenle denize birakilmislar. Tam 2 dakika sonra herkesin gozleri onunde bir mavi balina deniz ayilarini yemis.
(Neymiiiş: dogaya asla mudahale etmeyeceksiiiin)

2. New York'ta yasayan bir psikoloji ogrencisi kiz bos odasini bir marangoza kiralar. Amaci onunla konusup, adamin davranislarini incelemek. Ama iki hafta sonra marangoz kizi bir balta ile parcalar..
(Neymiiiş: insanin basina ne gelirse ya meraktan...)

3. Bonn'da iki gosterici, domuzlarin kesimevi'ne barbarca goturulup orada kesilmelerini protesto ederken, domuzlarin bulundugu yerin kapilari kirilir ve 2000 domuz kacisirken, iki gostericiyi ezerek oldururler..
(Neymiiiş: demek ki domuz domuzlugunu yapar)

4. Amerika'da kadinin biri evine gelir ve kocasini mutfakta titrerken gorur. Belinden su-kaynatici'ya dogru bir kablo gitmektedir. Kadin hemen kalin bir tahta parcasi bulur ve adamin koluna vurarak onu elektrik sokundan ayirmaya calisir. Adamin kolu iki yerinden kirilir. Sonradan anlasilir ki, kocasi orada mutlu bir sekilde wallkman dinliyordur..
(Neymiiiş: kadin milleti her zaman erkek milletinin mutluluguna engeldir)

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:10 AM
Uçakta hostes, papaza sormuş :

- "Viski, cin, şarap.. Ne emredersiniz?"
- "Kaç metrede uçuyoruz kızım?"
- "On bin metredeyiz peder!"

- "O halde sen bana su getir kızım, patrona çok yakınız, ayıp olur!"

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:10 AM
Bir avukat adam ve bir sarisin kadin Newyork'tan Los Angeles'a giden ucakta yan yana oturuyorlarmis. Yolculuk uzun surdugunden avukat gecen zamani eglenceli kilmak icin bir oyun dusunmus ve kadina dogru egilerek -"bir oyuna ne dersin?" diye sormus. Kadin yorgun oldugundan avukati kibarca reddetmis ve uyumak icin gozlerini kapamis. Ancak adam israrla kadina-"oyun cok kolay, ve eglenceli. Sana bir soru soracagim. cevabi bilemezsen bana $5 vereceksin, bilirsen ben sana. ve sonra sen soracaksin."Kadin yine kibarca reddetmis ve uyumaya calismis. Adam, kadin sarisin oldugu icin oyunu kolayca kazanacagini dusunerek israrlarini arttirmis. Bir teklif daha yapmis. -"Eger cevabi sen bilemezsen bana $5 verirsin, eger ben bilemezsem sana $50 veririm" demis. Kadin israrlara dayanamayarak bu yeni teklifi kabul etmis. Adam ilk soruyu sormus. -"Ay ile dunya arasindaki uzaklik ne kadardir? Kadin tek soz soylemeden cantasindan $5 cikarip adama uzatmis.-"Simdi sira bende" diyerek sorusunu sormus -"Tepeye uc ayakla tirmanip dort ayakla asagiya inen sey nedir?" Adam kadina saskin saskin baktiktan sonra laptop bilgisayarini cikarmis,kayitli bilgilerinden arastirmis, yok. Internetten arastirmis, yok. Email ile tum arkadaslarina sormus, yok. Bir saat sonra adam yenilgiyi kabul ederek cevabi aramaktan vazgecmis ve cuzdanindan $50 cikarip kadina uzatmis. Kadin kibarca parayi alip cantasina koyduktan sonra uyumak icin hazirlanirken, adam yenilmenin verdigi aciyla sormus-"cevap ne?". Kadin yine tek kelime etmeden cantasini acmis ve $5 cikarip adama uzatmis ve uyumaya devam etmis.

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:11 AM
Adam yepyeni Porshe'yi almis deniyor.Bastikça gidiyor.100, 150, 200, 250... Muazzam bir hizlanma, büyük keyif! Birden karsina bir pano çikiyor "YAVASLA 50 Km" "Aman her seferinde bizi bulur, tam gazladik yol çalismasina denk geldik!"diye söylenip seri vites küçültüyor...5...4....3... Arabadan çikan motor sesleri, arka koltuga yapisma hissi arasinda 50 kilometreye düsüyor. Bir süre böyle gidiyor, bir pano daha "YAVASLA 40 Km" "Böyle yol çalismasini sevsinler" dilekleriyle vitesi 2'ye takiyor. Bir süre sonra yeni pano "YAVASLA 30 Km" 30'a düsüyor, artik Porshe isyan sesleri çikartmaya basliyor. Bir pano daha "YAVASLA 20 KM" Araba durdu duracak öyle gidiyor.Yine bir pano "YAVASLA 10 Km" Porshe 1'inci viteste hayatinin azabi 10 kilometre gittikten sonra bir pano daha geliyor."YAVASLA'YA HOSGELDINIZ"

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:11 AM
Yolcular uçagin yaninda otobüsten inmisler. Bavullarini gösteriyorlar.Bir bakmislar uçak sirketinin minibüsü yanlarinda durmus. Içinden kaptan pilotla, yardimci pilot inmisler.Yolcular fena halde sasirmislar. Nasil sasirmasinlar.Kaptan pilotun elinde bir beyaz baston. Kolunda üç noktali bant. Yardimci pilotun elinde bir köpek tasmasi. Tasmanin ucunda bir köpek. Saga sola çarparak öyle ilerliyorlar uçaga. Günlerden bir nisan degil ama, "Saka herhalde" demis yolcular, dolusmuslar uçaga. Uçak pistte hizla ilerlemeye baslamis. yolcularin gözleri camda. Uçak hizlanmis. Yolcular endiselenmeye baslamislar. Uçak daha hizlanmis. Pistin sonu hizla yaklasmaya baslamis. Uçak iyice hizlanmis. Bazi yolcular paniklemis dua etmeye baslamislar. Uçak son hiza ulasmis. Bu arada pistin sonuna da ulasmis. 10 metre sonra betonun bitip çimlerin basladigi gören yolcular dehset içinde çigligi basmislar. Tam o anda da kaptan pilot levyeyi sonuna kadar çekmis.Uçak tam pist biterken tekerleklerini yerden kesmis, havalanmis. Kaptan pilot arkasina yaslanmis. Derin bir nefes almis ve yardimci pilota dönmüs: "Biliyor musun?" demis, "Bir gün çiglik atmayacaklar ve hepimiz ölecegiz!.."

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:11 AM
11 Eylül 2001'de ikiz kulelere yaklaşan bir uçağın türk pilotu yardımcısına şöyle seslenir:

- "Oğlum Halit, ben bu iki kulenin arasından geçemezsem bana da adam demesinler."

"Aç telsizle söyle Hulki abine, 5-10 dakika sonra geçsin arkamdan geçebiliyosa, en harbi pilot kimmiş görsün dünya"

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:11 AM
Claudia, Cindy ve Naomi bir defileye gitmek üzere uçağa binerler. Az sonra Kokpit'den gelen bir anons uçakta bir arıza meydana geldiğini, düşme tehlikesi yaşadıklarını, herkesin kemerlerini bağlaması gerektiğini bildirir.

Cindy ani bir hareketle kalkar ve kemerini takmak yerine bluzunu ve sütyenini çıkarır. Arkadaşları hayret içinde bunu niye yaptığını sorarlar..

- "Eee.." der Cindy, "uçak düşüp enkaz çalışmaları başladığında bu kadar insanın arasında benim güzel göğüslerim dikkat çekecek ve ilk beni kurtaracaklar.."

Bunu duyan Claudia da hemen kalkar, pantolonunu çıkartır ve gayet kendinden emin, uzun bacaklarının kurtarma ekiplerini cezbedeceğini söyler.

Onlar aralarında konuşurken Naomi kalkar.. Önce Pantolonunu, sonra iç çamaşırını çıkartır ve yerine oturur. Diğerleri ne yaptığını anlamaya çalışırken gayet sakin cevap verir.

- "Uçak düştüğünde ilk neyi arayacaklar sanıyorsunuz?"

"KARA KUTUYU!"

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:11 AM
Yasli doktor kasabayi terketmek uzereyken yerine gelen genc doktoru almis hastalarini tanistirmak uzere evden eve dolastirmaya baslamis. İlk girdikleri evde bir kadin:

- "Doktorcugum çok mide agrisi çekiyorum" demis. Eski doktor da;
- "Bence biraz fazla meyva yiyorsunuz da ondan..." demis. Disari çiktiklari vakit yeni doktor "Abi" demis, "Kadini muayene bile etmeden nasil böyle bir neticeye vardin ?"

Yasli doktor anlatmis: "Oglum, numaradan gözlügümü yere düsürdüm bir de baktim ki yatagin alti meyva kabuklari ile dolu.."
Ikinci evdeki hastayi genç doktorun muayene etmesine karar vermisler. Bu evdeki kadin "Çok halsizim" deyince doktor

- "Belki de Kilise faaliyetleriniz sizi çok yoruyor, biraz ara verin" demis.

Disari çikmislar yasli doktor genç doktora ;

- "Dogru söyledin" demis "Bu kadin kiliseden disari çikmaz. Ama nasil anladin?" Genç doktor ;

- "Ben de çaktirmadan yatagin altina baktim ve kilisenin papazini gördüm"

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:11 AM
Bir zamanlar uzaklarda bir ulkede cok yakişikli bir prens yaşarmiş. Ancak prens daha kucukken ulkedeki kotu kalpli cadinin lanetine ugramiş, ve uzerindeki bu lanet yuzunden her yil sadece 1 kelime konuşabiliyormuş. Prens 2 kelime soyliyecegi zaman ise bir yil boyunca susuyor, boylece ertesi yil da 2 kelime soyleme hakki oluyormuş.

Bir gun bu yakişikli ama talihsiz prens dere kenarinda otururken, bir de bakmiş karşida kucuk bir kulube, ve kulubenin bahcesinde muhteşem bir kiz. Saclari altindan daha sari, gozleri gokyuzunden daha mavi, dudaklari kirazdan daha kirmiziymiş. Prens bu guzelligi gorunce akli başindan gitmiş, o anda vurulmuş.. ve 2 yil boyunca konuşmamaya karar vermiş, 2 yil sonunda kiza "cok guzelsiniz" diyebilmek icin..

Ama 2 yilin doldugu gun prensin icindeki bu ateş daha da buyumuş ve kiza "size aşik oldum" demek icin yanip tutuşur olmuş... boylece:

COK+GUZELSINIZ+SIZE+AŞIK+OLDUM=toplam 5 kelimeyi soyleyebilmek icin, gecen 2 yilin ardindan 3 yil daha konuşmamayi goze almış.

Ve 5 yilin sonunda prens konuşmak icin hazir oldugu sirada, birden bu muhteşem guzel ve zarif kizla evlenmeyi, onu sarayinin prensesi yapmayi ne kadar istedigini farketmiş... boylece

COK+GUZELSINIZ+SIZE+AşIK+OLDUM+BENIMLE+EVLENIR MISINIZ= toplam 7 kelime soyleyebilmek için 5 yilin ardindan 2 yil daha sabretmeye karar vermiş..

Ve prens bu platonik duygularla 7 koskoca yili tamamladigi gun, artik dunyanin en heyecanli ve en mutlu erkegi olarak kizin yaşadigi kulubeye koşmuş. Kiz yine kulubenin bahcesinde oturuyormuş ve bir kitap okuyormuş. Prens elindeki bir tek kirmizi gulu kiza uzatmiş ve sormuş:

- "COK GUZELSINIZ, SIZE AŞIK OLDUM, BENIMLE EVLENIR MISINIZ?"
Kız başını kaldırıp prense bakmış.
... kulaklarini orten altin sarisi saclarini geriye atmış...
... ve prense şoyle demiş:
- "PARDON?"

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:11 AM
Bunun da ayakkabısı yok!

Florida, Miami modası var ya sanatçılarımızda...
Banu Alkan da atlamış gitmiş Miami'ye... Türkiye'de iken demişler ki, "Florida timsah cennetidir. Timsah orda çok ucuzdur."
Hemen bir timsah ayakkabı almak için dalmış ilk dükkana Banu. Seçmiş. Fiyat?. Ateş pahası... Öbür dükkan. Ateşpahası. Tepesi atmış Banu'nun. Tezgahtara bağırmış.
"Şimdi gider, kendime bir timsah avlarım. O zaman daha uygun bir fiyatla timsah ayakkabım olur."
"Hemen!" demiş tezgahtar.
"Hemen gidin.. Büyük bir tane yakalayın ama."
Banu dalmış, Florida'nin uçsuz bucaksız bataklıklarına.
Akşam tezgahtar evine dönerken bir bakmış Banu. Elinde bir tüfek. Sulara dalmış. 5 metre boyunda bir timsah da ona doğru yüzüyor. Kıyıda 10, 12 timsah ölüsü, sırtüstü çevrilmiş yan yana yatıyor. Çekmis tetiği Banu. Tam açık ağzından vurmuş hayvanı. Sürükleyerek kıyıya çekmiş. Bin güçlükle sırtüstü çevirmiş ve öfkeyle bağırmış:
"Hay Allah kahretsin.. Bunun da ayakkabısı yok!..!

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:13 AM
Günün birinde Fransız bir adam, boğa güreşlerini seyretmek için İspanya'ya gider. İspanya'ya varır varmaz hemen arenaya girer ve güreşi izleyip arenadan çıkar. Yol yorgunu adam, arenanın hemen dibindeki lokantada yemek yemeye gider. Menüye baktığında bir şey anlamaz ve garsonu çağırır. Garsona, parmağıyla işaret ettiği yemeği getirmesini söyler. Adam yemeği yer ve çok beğenir. Çıkarken, "Az önce yediğim yemek neydi acaba?" diye garsona sorar. Garson, "Bugün arenada ölen boğanın yumurtalıkları efendim..." der. Adam "Peki..." diyerek oradan ayrılır.
Boğa güreşi adamın çok hoşuna gitmiştir ve ertesi gün yine arenaya gider, güreşleri seyreder, ve yine aynı yerde yemek yemeye gider... Garsona, "Bana dünkü yemekten getir" diye seslenir. Adam yemeği yer ve yine mutlu bir şekilde lokantayı terkedecekken aklını kurcalayan bir soruyu garsona sorar... "Dünkü yediğim yemek daha büyük ve daha lezzetliydi, neden böyle oldu acaba?"
Garson cevaplar: "Her zaman boğa kaybetmez bayım!!!"

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:13 AM
Bir Fransız Vampir Yarasa, bir İngiliz Vampir Yarasa ve
bizim Temel Vampir Yarasanın bir gece, canı muthiş derecede sıkılmış.
Düşünmüşler ve kan içme yarışması yapmaya karar vermişler.
Önce Fransız Vampir Yarasa havalanmış pırrrr diye...
15-20 dakika sonra geri dönmüş bizim avcı.Döndügünde ağzı ve dişleri kan içindeymiş.
Diğerleri merakla sormuşlar :
-Ne oldu ya?.. Anlatsana bizimki hiiiç, demiş pişkin pişkin.
-Hani şu ilerde bir köy var ya.
-Eeee.
-Hani orada bir eşek var ya, işte bütün kanını içtim onun!!!
-Vovvvv, demiş diğerleri, büyüksün valla,....
Biraz sonra İngiliz Vampir Yarasa havalanmış yalpalayarak yarım saat sonra geri dönmüş.
Geri döndüğünde yüzü kan içindeymiş...Diğer ikisi hemen sormuslar :
-Eee baba, anlat bakalım sen ne yaptın... Başlamış bizimki :
-Hani ilerde bi köy varya, hani orada bir eşek leşi var ya.
-Eeee.
-Hani orada büyük bir Çınar var ya,
hah...Evet evet işte orada iki inek vardı, içtim ikisinin kanını...
Diğer iki yarasa hayretler içerisinde bakakalmışlar,.
-Uff be, demişler.Senin üstüne Yarasa cıkmaz bu alemde...
Sıra bizim Temel Vamir Yarasaya gelmiş....Pırrr...1 saat 2 saat yok bizimki,
derken sabaha karşı çıkagelmiş...
Yalpalaya yalpalaya,
zarzor iniş takımlarıyla tutunmuş diğer iki vampirin yanına geldiğinde yüzü gözü,
eli ayağı kan içindeymiş...Diğer iki yarasa hemen atlamışlar : -Ne oldu? Anlatmış bizimki :
-Hani ilerde bi köy var ya, hani orada bir eşek leşi var ya.
-Eeee, demiş diğerleri merakla.
-Hani orada büyük bir Çınar varya, o Çınarın altında iki inek leşi var ya...
-Eeee...????
-Hani leşlerin yanında büyük bir kaya var ya...
-Evet???
-Görmedim....Görmedim anasını satımmmm....

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:13 AM
Pilotun kendisi, Michael Jordan, Bill Gates, Dalai Lama ve bir hippi.
Oldukça yuksek bir irtifada uçarlarken, uçağin motorları birdenbire bozulmuş ve ucak hızla düşmeye baslamış. Pilot büyük bir telaşla yolcuların yanına gelmiş. "Beyler" demiş "Size bir iyi bir de kötü haberim var. Kötü haber şu; biraz sonra yere çakılacagız. İyi haber ise, dört tane paraşütümüz var ve biri bende!" deyip paraşütü ile uçaktan atlamış. Michael Jordan hemen ayağa fırlayarak, "Beyler" demiş "Biliyorsunuz ben dünyanın en büyük sporcusuyum ve dünyanın benim gibi insanlara ihtiyacı var" ve bir paraşüt kapıp uçaktan atlamış. Derken, Bill Gates de hemen ayağa fırlamış; "Beyler" demiş " biliyorsunuz ben de dünyanın en zeki adamıyım ve dünyanın benim gibi zeki insanlara ihtiyacı var" ve o da bir paraşüt kapıp atlamış. Dalai Lama ve hippi birbirlerine bakmışlar. Dalai Lama "Evlat, ben oldukca verimli ve bereketli bir yaşantı geçirdim, gerçek aydınlığı buldum. Oysa senin önünde uzun ve güzel bir hayat var. Paraşütü al ve atla, kendini kurtar" demiş.
Hippi gülmüş: "Endişelenme dede, dünyanın en zeki adamı az önce benim sırt
çantamla atladı!"

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:13 AM
Bir gün Mustafa Almanya' ya gidecek olmuş. Annesi de ona bir keçi vermiş. Al bunu sütünü sağar içersin, yoğurt yapar yersin demiş. O da almış keçisini gitmiş. Tam gümrükten geçerken memur "Hayır Türk, bu keçi buradan
geçmeyecek." demiş. Mustafa' da; "Abi bu keçi değil köpek" demiş. Memur;
"Peki ya bu boynuzlar ne?" demiş. Mustafa da; "Vallahi memur bey ben
köpeğimin özel hayatına karışamam" ...

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:13 AM
Adam doktora gider :
-Doktor bey, galiba karimda isitme kaybi basladi. Ne yapabiliriz?
Doktor:
-Eve gittiginiz zaman, karinizin arkasinda, biraz uzakta durun.
Normal bir sesle ona soru sorun. Eger sizi duymazsa biraz daha yaklasin ve sorunuzu tekrarlayin. Hangi mesafede duydugunu tesbit edelim, ona göre bir tedavi uygulariz.
Adam eve döner. Karisi mutfakta yemekle ugrasmaktadir. Adam
mutfagin kapisinda durur ve normal bir sesle:
-Hayatim, ne yiyoruz bu aksam? diye sorar. Karisi cevap vermez.
Adam bir iki adim atar ve bir kez daha sorar:
-Hayatim, ne yiyoruz bu aksam?
Karisi yine cevap vermez. Adam kadinin dibine kadar gelir ve
tekrarlar:
-Hayatim, ne yiyoruz bu aksam?
Karisi cevap verir:
-Üçtür köfte diyorum ya!

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:13 AM
Tanri bakmis ki her gelen cennete giriyor ve de artik
kapasitesi dolmak uzere, meleklerini yanina cagirip, cennete girmeye hak kazananlarin ölüm hikayelerini dinleyin mantikli ve haklı bulduklarinizi iceri alın gerisini gonderin demis.
Cennetin kapisi ilk calista bir adam gormusler melekler karsilarinda.
-Anlat bakalim hikayen nedir demisler.
Adam da
- Ben Amerika da bir apartmanin 25.katinda oturuyorum demis,
bir gün eve geldigimde karimi cirilciplak yatakta gordum ve beni
aldattigini dusunerek hemen ortaligi aramaya basladim, karim da bir yandan arkamdan yapma nolur falan demekte, fakat hicbir yerde adami bulamadim, en sonunda gozu balkon demirine takildi, orada bir adamin demirlere tutunarak asagi sarktigini gordum, hemen kosup parmaklarini ittiriverdim, adam asagi dustu, dallara falan carpti sirtustu yere yapisti fakat olmedi.
Ben de Buzdolabini adamin ustune attim ve adam oldu, ben de sevincimden kalp krizi gecirip oldum demis.
Melekler bunun uzerine gec bakalim demisler, daha sonra
cennetin kapisi tekrar calinmis, ikinci adam ayni soru sorulunca
- Ben Amerika da bir apartmanin 26. katinda oturuyorum demis.
Balkona cikip hava aliyordum dengemi kaybedip asagi dustum tam bu
anda 25. katin parmakliklarini yakalayabildim fakat manyagin biri once beni asagi attı sonra da uzerime buzdolabi firlatti ve ben de oldum demis.
Melekler bu adam da masum diyerek gec bakalim demisler. Cennetin Kapisi ucuncu kere caldiginda iceri Bill Clinton girmis, melekler onu gorunce sasirmislar ve burada ne isi oldugunu sormuslar,
- Simdi hikayem soyle, ben cirilciplak bir buzdolabinin
icindeydim......

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:14 AM
Afrika'da, çok geri kalmış olan bir köye gelen bir papaz, yerlileri eğitmeye çalışıyormuş. Her sabah insanların iyilik yapmalarını, birbirlerine karşı iyi davranmalarını vaaz ederken, öğleden sonraları da
kabilenin reisine, ingilizce öğretmeye çalışıyormuş.

Bir gün papaz yanına kabile reisini alıp dolaşmaya başlamış. Bu arada
gördükleri şeylerin Ingilizcelerini de söyleyerek reisin bilgisini
arttırmaya çalışıyormuş.

Bir kayanın önünde papaz "Kaya" demiş, reis de
"Kaya" diye tekrar etmiş.
Bir göle gelmişler, papaz "Göl" demiş, reis de "Göl" deyince papaz
sevinip
"Aferin" demiş. Biraz sonra çalılıkların arasında sevişen bir çifte
rastlamışlar.

Papaz biraz kızarmış ve yutkunarak "Bisiklete binmek" demiş. Reis
sevişenlere şöyle bir bakmış ve tüfeği ile ateş ederek her ikisini de
öldürmüş. Papaz şaşkınlık içinde bağırmış
"Ne yapıyorsun. Bunca zamandır sizi medenileştirmek için
uğraşıyorum, insanlara karşı iyi davranmanızın lâzım olduğunu, bunu tanrının istediğini anlatıyorum. şu yaptığın işe bak!"
Reis parmağı ile ölü kadını göstermiş ve
"Benim bisikletim" demiş.

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:14 AM
Bilimadamları çeşitli ülkelerin insanlarının sosyolojik yapılarını ölçmek için bir test yapmaya karar vermişler. İlk denemede üç kişi kullanılmış. Biri Fransız, biri Alman, diğeri de Türk. Etrafı aynayla çevrili bir odanın ortasına bir yatak konmuş. Yatağa üzerinde hiçbir şey olmayan dünya afeti bir kadın konmuş. Yatağın yanına da bir ütü masası, ütü ve birkaç buruşuk gömlek bırakılmış. Aynaların etrafına da bilimadamları toplanmışlar ki, denekler nasıl davranacak diye. Önce Fransız girmiş. Doğru yatağa koşmuş, kadına birkaç güzel laf söyledikten sonra aşk yapmış. Sonra da ütünün başına geçip gömlekleri ütülemiş. Arkasından Alman girmiş içeri. Kadına bir selam vermiş, sonra ütüleri bitirmiş ve kadınla aşk yapmaya girişmiş. Sonuncu giren Türk ise olayı izleyen bilimadamlarının hayret dolu bakışları arasında, kadını ütü masasının başına getirip "Ütüle bunları" demiş, aynı anda da aşk yapmaya başlamış. Sonunda bilimadamları denekleri sorgulamaya başlamışlar. "Davranış biçiminizi açıklayın" demişler. Fransız "Bizim için önce aşk gelir, sonra iş" demiş. Alman "Bizde önce iş, sonra aşk gelir" cevabını vermiş. Sıra Türk'e gelmiş. Şöyle demiş: "Bizde adettir, çalışanı becerirler."

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:14 AM
İki genc uyusturucu icerken yakalanmislar ve cuma gunu mahkemeye cikarilmislar. Hakim - Bakin cocuklar daha cok gencsiniz size 2. bir sans veriyorum. Hafta sonu elinizden geldigince insanlari uyusturucudan vazgecirin pazartesi goruselim
Haftasonu gecmis..
Hakim - Eeee ne yaptiniz anlatin bakalim ..
1. genc - Ben 17 kisiye uyusturucuyu biraktirdim..
hakim - Cok guzel nasil yaptin?
1. genc - Iki daire cizdim.. ( O o ) seklinde ve 1. si uyusturucudan onceki beyniniz 2. si ise uyusturudan sonraki beyniniz deyince inandilar..
Hakim - Guzel, inandirici..Serbestsin..ya sen?
2. genc - Ben 156 kisiye biraktirdim..
Hakim - Ho !?..Inanilmaz,nasil ?
2. Genc - Bende 2 daire cizdim.( o O ) seklinde.. 1. daire uyusturucudan onceki kiciniz 2. si ise hapishaneden sonraki dedim..

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:14 AM
Avukat arabasını bürosunun önüne çekmişti inmek için kapıyı açtı tam o sırada arkadan hızla gelen tır kapıyı aldı götürdü hemen kalabalık birikti ambulans polis ...vs polis avukata sordu nasıl oldu avukat sinirli inecekken arkadan geldi kapıyı aldı götürdü eyvah o kadar para vermiştim. Polis: peki beyfendi kolunuz nasıl koptu Avukat bagırarak eyvah rolexim rolexim

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:15 AM
Patron (adam) ve sekreteri (kadin) sehir disina yemege gitmek için arabayla yola çikarlar.
Fakat araba yolda problem yaratir. Inip bakarlar tamir olacak gibi degil. Burda kaldik diye söylenirler. Ilerde bir küçük ev görürler. Giderler ve kapisinin açik oldugunu görürler. Araladiklari kapidan baktiklarinda sanslarina bir de yatak olduguna sevinirler.
Adam,"sen yataga yatabilirsin, ben de uyku tulumuyla suraya kivrilirim" der. Yatarlar.
Biraz sonra sekreter "ben üsüyorum" der. Adam uyku tulumunun fermuarini açar, kalkar ve bir battaniye alip kadinin üzerine örter. Tekrar gider uyku tulumunun içine girer. Fakat çok geçmez.
Kadin biraz da arzulu bir sesle "ama ben hala üsüyorum der". Adam yine kalkar ve bir battaniye daha alip kadinin üzerini örter. Döner, uyku tulumuna girip uyumaya çalisir.
Yine biraz sonra kadin arzulu bir sesle "ama ben isinamadim" der. Adam tekrar kalkar. Bir battaniye daha alir ve kadini örter. Dönüp tekrar uyku tulumunun içine girer.
Biraz sonra kadin daha arzulu bir sesle "ama ben üsüyorum ve bir türlü isinamiyorum" der.
Adam "en iyisi biz seninle bu aksam evliymisik gibi davranalim, ne dersin?" diye sorar.
Kadinin hosuna gider ve sevinçle "olur" der. Adam oldukça yükses tonda bagirir:
"kalk ve su lanet battaniyeyi alip üzerini ört" der.

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:15 AM
Bir cumartesi sabahi.. Iki genc kadin golf oynuyorlar.
Sarisin olani topu dikmis.. Sopayi oyle bir savurmus ki.. Top havada kursun gibi ucmus, obur delikte golf oynayan bir erkege o hizla carpmis..
Kadinlar dehset icinde, erkegin iki elini bacaklarinin arasinda kelepceleyip iki buklum kaldigini gormusler.
Sarisin hizla oraya kosmus ve ozur dilemeye baslamis..
"Lutfen izin verin size yardim edeyim.. Ben bir fizik tedavi uzmaniyim ve eger izin verirseniz cektiginiz aciyi azaltabilecegimi biliyorum."
"Yooo.. Yooo.. Gerek yok" diye inler gibi konusmus adam, elleri hala bacaklarinin arasinda kelepceli..
"Onemli degil.. Birkac dakika icinde duzelirim merak etmeyin.." Sarisin israr etmis.. Oyle israr etmis ki adam "Peki" demis sonunda.. Kadin cok yumusak hareketlerle adamin ellerini birbirinden ayirip iki yana sarkitmis once. Sonra adami cimlere uzatmis. Pantolonun kemerini gevsetmis.. Elini iceri sokmus ve masaj yapmaya baslamis..
Biraz sonra sormus..
"Simdi nasil hissediyorsunuz kendinizi.."
"Harika" demis adam.. "Harika hissediyorum..
Ama bas parmagim hala fena halde zonkluyor!.."

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:15 AM
Kırşehirli iki arkadaş askere gitmişler ikisi de paraşütçü olmuş. Belli bir eğitim gördükten sonra paraşütle deneme yapıyorlarmış. İkisi de uçaktan atlamışlar. Ellerinde yüksekliği gösteren bir alet varmış. Arkadaşlardan birisi alete bakarak sayıyormuş.'250,200,150,100,90,80,70,60,50,40,30,2 0 açmasak da olur. Geldik'

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:15 AM
Dünyayı tehlikeden kurtarmış ve fiziği düzgün bir kadın varmış.herkes ona süper kadın dermiş.bu süper kadının evi dört katlıymış.ilk katında polis,2.katında itfaiye,3.katında ise kör adam oturuyormuş.bir gün bu süper kadın üstünü değiştiriken kapı çalmış.polislergelmiş:
-yaşasın yaşasın!! evinize hırsız girdi onu yakalayıp hapse attık demiş.o da ne desin sağol demiş tabii. sonra kadın banyoya girecekken tekrardan kapı çalmış.bu sefer de itfaiye...tekar üstünü giyinmiş ve kapıyı açmış.itfaiye adamları:
-yaşasın yaşasın!!! evinizde yangın çıktı onu söndürdük'demiş.onlara da sağolun demiş. süper kadın banyoya tekrar girmek istemiş ama maniler tükenmiyor.bu sefer de kör adam gelmiş.süper kadın :nasılsa gözleri görmüyor diye üstünü giymemiş ama apıyı açtığında kör adam:
-yaşasın yaşasın gözlerim açıldı"demiiş...

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:15 AM
Arizona'da demiryolu yapımı sırasında mühendis, yaşlı adamı ikna etmeye çalışıyordu:
- Tom Baba, başka çözüm bulamadık. Demiryolunu sizin evden geçirmek zorundayız.
Tom Baba öfkelendi:
- Demek benim evimden! Olur mu öyle şey! Yani trenin her geçişinde gelip kapıyı açacağım, öyle mi?

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:15 AM
Uc mahkum cezaevi yolundadir. Herbirine, hapiste gecirecekleri gunler icin bir esya getirilmesine izin verilmistir.
Otobuste, biri digerine doner ve sorar, "ee, sen ne getirdin ?",
diger mahkum bir kutu boya kutusu cikarir ve bunlarla herseyi boyayabilecegini soyler. ve birinci mahkuma sorar,
"sen ne getirdin ?".
Oda, yanindaki kutuyu acar ve icinden iskambil kagitlarini cikarir.
"Bunlarla poker oynayabilir, fal bakabilir veya herhangi bir kard oyunu oynayabilirim"der.
Ucuncu mahkum kosede sessizce siritarak oturmaktadir.
Diger iki mahkum farkeder ve sorarlar, "Sen niye kendinden eminsin o kadar, sen ne getirdin ?"
ucuncu mahkum bir kutu cikarir ve gulerek "bu tamponlari getirdim," der.
diger iki mahkumunda kafasi karismistir,
merakla sorarlar,- "-Bunlarla ne yapabilirsin ki?"
ucuncu yine siritir ve kutuyu gostererek "Kutuda yazdigina gore, bunlarla at surebilir, yuzmeye gidebilir hatta paten kayabilirmisim"

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:16 AM
Adını değiştirmek üzere Asliye Hukuk Mahkemesine başvurmuştu. İlk duruşmada yargıç sordu:
- Adın ne?
- Salih İnek.
- Hangi adı almak istiyorsun?
- Mahir İnek.

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:16 AM
Bir kompartımanda İngiliz, Fransız, Alman ve oldukça güzel genç bir bayan seyahat ediyorlarmış. Bir ara genç ve güzel bayanın başının üzerindeki sepetten sıvı damlayınca İngiliz hemen oturduğu yerden fırlayıp, parmağını değdirerek sıvıyı yalamış ve;
- Hıımmm, bu halis viski...
Fransız aynı işlemi yaparak;
- Hadi canım bu bal gibi şarap...
Alman;
- Yanılıyorsunuz beyler bu olsa olsa bira olur...
Genç ve güzel bayan gülümseyerek ayağa kalkmış ve sepete hafifçe dokunarak;
- Kız FİFİ, bir türlü öğrenemedin çişini tutmayı...

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:16 AM
ERZURUMUN MEŞHUR ŞEYLERİ
Bir misafirlikte Erzurumlu olmayan bir kadın yanındakilere sormuş :
-ERZURUMUN nesi meşhurdur?
-Gargadır guşi,şalgamdır yemişi,sekkiz ay gışi
Bir başka Erzurum’lu atılmış :
-Gız ,çaşırı,çirişi unuttun.
Misafir bu sözleri yanlış anlamış ve sormuş :
-O “ çarşının girişi “ nasıl bir yer ?

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:16 AM
Kayserilinin birisi istanbul'a gitmek üzere trene binmi?. Tren kalktyktan sonra yanyndaki çantadan pastyrma çykarmy?, tam yiyecekken kar?ysyndaki adam dikkatini çekmi? ve ona uzatarak:
- hem?erim yir misin demi?. Kar?ysyndaki adam:
-Sa?olasyn benim hemeroidim var. kayserili:
-Olsun... önce bunu ye sonra onu da yersin.

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:16 AM
Bir gun Haydar isimli bir adam kiz arkadasiyla bulusmak icin restorana gitmis oturup kizi beklemeye baslamis bi bakmis ki 2-3 masa ileride Kadir Inanir gitmis yanina
-Kadir abi bir imza alabilirmiyim? demis
Kadir Inanir:
-Tabi. demis vermis imzayi adam gitmis oturmus yerine bi kac dakika gecmis Haydar kalkmis yerinde
-Kadir abi birazdan kiz arkadasim gelicek gecerken bir selam verirmisin ya karizma olur. demis
Kadir Inanir:
-Tamam olur.demis
ardindan adam dayanamamis kalkmis yerinden yine
-Kadir abi be yanimizdan gecerken selam verip iki muhabbet edermisin ya cok saglam karizma yapariz demis
Kadir Inanir:
-iyi tamam hadi gec otur yerine ben giderken ugrarim sizin masaya demis.
Adamin kiz arkadasi gelmis oturmuslar muhabbet ederken Kadir Inanir gelmis
-Haydar naber abi? demis
Haydar:
-Kadir Allah askina bi s...r git ya...

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:17 AM
Küçük Kayseriliye hocasi sormus :
- Alti kere alti?
- Otuz dokuz.
- Otur, sifir.
Arkadasi sorar :
- Bildigin halde neden otuz dokuz dedin?
- Pazarlik edecektim, anlamadi...

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:17 AM
Bir adam ucagiyla Afrika'nin uzerinde gezerken birden ucagi arizalanir ve ormanlik bir alana duser.Adam ne yapayim ne yapayim
diye dusunurken birden bir Afrika kabilesinin ona dogru yaklastigini gorur.Adam icinden "Iste simdi boku yedik" der.O anda
dusuncesinde Nur yuzlu dedenin sesini duyar.- Hayir evladim boku yemedin.- Peki ne yapmam gerek.- Suradaki mizragi goruyor
musun?- Evet.- Al onu ondeki renkli giysili adamin tam kalbine batir.Adam mizragi alir ve adamin tam kalbine batirir.- Evladim iste
simdi bo** yedin.

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:17 AM
iki Alman, Hans ile Karl Turklerin rakidan ne anladiklarini merak edip bir gece meyhaneye gitmeye karar vermisler. Meyhaneden iceri girip acemi bakislar ile etrafa baktiktan sonra, yan masa ne siparis ettiyse aynisini siparis edip icmeye baslamislar rakiyi.. Birinci kadehin sonunda Hans Karl'a sormus :

-Karl bir sey hissediyor musun? - Hayir Hans..devam edelim icmeye.. Bir sure sonra yedikleri mezelerin de esliginde ikinci kadehe baslamislar. Bu sefer Karl dayanamamis ve.. -Hans demis..Hans...Birsey anladin mi? -Hayir..devam et... Ucuncu kadehi de bitirdikleri sirada Hans tekrar Karl' a sormus.. - Ne hissediyorsun Karl? Karl agir agir gozlerini kaldirmis : -Ne hissettigimi si...r et de Hans ; Ne olacak bu Almanya'nin Hali.?

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:17 AM
Adamin biri misafirlige gitmis.Aksam olunca haliyle sormuslar;
-''Pardon arkadas demisler kari-koca.''Bizim odada mi yatarsin,bebegin odasinda mi,
yoksa bos odada mi?''
Adam dusunmus:Kari-kocanin yaninda yatilmaz,bebekte uyabir aglarsauykusu kacacak
ben bos odada yatarim demis.Sabah olunca adam elini yuzunu yikamis ,bir de bakmis cok
guzel,huri gibi bir kiz adama havlu tutuyor,
Adam-''Kizimsenin adin ne ?''diye sormus.
Kiz-''Bebek,ya sizin isminiz?...
Adam-''Essek kizim esseeeek.

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:17 AM
Bir papaz, bir sarhoş ve bir mühendis giyotinle ölüm cezasına çarptırılmışlardır. Sıra öncelikle papazdadır. İnfaz memuru papaza sorar:
"İnfaz edilirken yukarı mı aşağı mı bakmayı tercih edersin?"
Papaz cevap verir:
"Yukarı bakmak isterim. En azından ölürken yüzüm tanrıya dönük olur."
Papazın isteği yerine getirilir, giyotin bıçağı havaya kaldırılır ve bırakılır. Bıçağın hızı kesilir kesilir ve tam papazın boynuna santimetreler kala duruverir.
Bu tanrıdan bir işaret olarak görülür ve papaz serbest bırakılır. Sıra sarhoşa gelmiştir. Bir umutla sarhoş da yukarı dönük olmak istediğini söyler. Aynı şekilde giyotin bıçağı tam sarhoşun boynuna yaklaşmışken yavaşlar ve durur. Bu da tanrının bir işareti olarak kabul edilir ve sarhoş da serbest bırakılır. En son sıra mühendistedir. Mühendis de yukarı dönük infaz edilmek istediğini belirtir. Tam bıçak havaya kalkmışken mühendis bağırır:
"Durun bir dakika, bıçaktaki sorunun nerede olduğunu anladım."

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:17 AM
Adamın biri yabancı bir şehirde, bir evin kapısını çalarak şu ricada bulunur :
-Pek susadım, buralarda su bulamadım, lütfen bana bir bardak su verir misiniz?
Kapıyı açan çocuk, adamın yüzüne bakarak, kısa bir tereddütten sonra :
-İstersen ayran getireyim, der.
Adam bu teklifi teşekkürle kabul ettikten az sonra, çocuk bir çanak ayran getirir.
Adam ayranı içtikten sonra çocuk :
-İstersen daha getireyim,der.
-Zahmet olur yavrum.
-Hayır, zaten bu ayranın içine fare düştüğü için nasıl olsa dökecektik!
Bunun üzerine, adam iğrenerek, elindeki ayran çanağını hiddetle yere atıp parçalayınca, çocuk feryadı koparır :
-Anne, kapıdaki adam köpeğin çanağını kır

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:18 AM
İskoçyalı'nın tavuğu İngiliz'in bahçesine yumurtlamış.
Biri "Tavuk benim, yumurta da benimdir" diyor.
Diğeri "Benim bahçem, yumurta da benimdir."
En sonunda İskoç "Bu böyle sürer gider. En iyisi birbirimize birer tekme atalım.
Yerde en kısa süre kalan yumurtayı alsın" diyor. İngiliz de kabul ediyor.
İskoç'un önce tekme atmasına karar veriyorlar. İskoç en ağır postallarını giyip geliyor.
İyice bir abanıp İngiliz'in bacaklarının arasına bir tekme atıyor.
İngiliz yarım saat sonra ancak kalkabiliyor. İngiliz tam tekmeyi atmak için hazırlanıyorken,
İskoç yumurtayı uzatıyor: "Al senin olsun, bir yumurta için değmez."

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:18 AM
Edirne'ye yeni atanan Osmanlı valisi, kesesini doldurmak ister. Bunun için bir kurnazlık düşünür. Kendisini kutlamaya gelen topluluklar temsilcilerini makamında kabul ettikçe, odanın ortasına bağlattığı keçiyi göstererek sorar:
- Bu nedir?
- Keçi, efendimiz.
- Bilemediniz. Beşyüz altın ceza vereceksiniz.
Ermeni topluluğu temsilcileri, Rum topluluğu temsilcileri !!bilemedikleri!! gerekçesiyle beşer yüz altın cezaya çarptırıldıktan sonra Musevi temsilcisi girer.
- Bu nedir haham efendi?
Haham neşeyle gülümseyerek cevap verir:
- Paşa hazretleri, bu ne keçidir, ne tekedir, ne koyundur. Bu, Allah'ın bir belasıdır. Emir buyurun, ne kadar uygun görürseniz verip çıkalım.

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:18 AM
Kayserili zengin, ölüm dösegindeymis. << Vasiyetim var >> diyerek ogullarini kizlarini basina topladiktan sonra ögüt vermis:
- Evlatlarim, size son sözüm: Devlet calgi, siz cengi... Ayak uydurmaya bakin!

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:18 AM
Adamin birini kirmizi isikta gectigi icin polis durdurmus, adamdan
ehliyet ruhsat istemis. Adam da "Yanimda yok, arkadasin evinde
iciyorduk, sanirim fazla kacirdim, biraz sarhosum orada unutmus olmam
lazım" demis.. Polis dumur olmus tabii..Kirmizi isik, alkol, ehliyet ruhsat yok...Gitmis komiserine durumu anlatmis...
Komiser gelmis adama ehliyet ruhsat sormus, adam cikartip uzatmis hemen.Komiser sasirmis tabiii...
Alkolmetreyi cikarip ufletmis, adamda zerre alkol yok...
Sasirmis tabi..
"Yaw memur bana sizin alkollu oldugunuzu ve ehliyetinizin yaninizda
olmadigini soyledi" demis.
Bizim uyanik donmus komisere..
"Siz ona aldirmayin, pek iyi degil galiba.. Birazdan size kirmizi isikta
gectigimi filan da soyleyebilir"

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:18 AM
Genç yazar, ilk oyununu tiyatronun yöneticisine baştan sona okudu ve sordu:
- Nasıl buldunuz oyunumu?
- İyi, yalnız sonunda küçük bir değişiklik yapsanız iyi olur. Oyunun baş kişisi zehirle değil, tabancayla ölmeli.
- Bu önemsiz bir ayrıntı...
- Bence önemli. Tabanca sesi, uyuyan seyircileri uyandıracaktır.

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:18 AM
Sekreterine:
"Hafta sonundaki tüm randevularım iptal edildi mi kızım?" dedi.
- Ettim, beyefendi. En çok da Leman Hanım üzüldü. Cumartesi günü onunla evlenecektiniz ya..

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:19 AM
Kayserili ile Amerikalı, bir deniz seferi sırasında gemilerinin batması
sonucu ıssız bir adaya düşerler. Aradan bir süre geçer, bunlar
hayatlarını devam ettirirlerken adaya bir şişe gelir. Şişeyi alırlar.
Açarlar içinden bir cin çıkar ve
- "Ben bu şişenin ciniyim, sizin bir dileğinizi kabul etmek için geldim.
Evet dilekleriniz nedir?" demiş. İlk önce Amerikalı cevap vermiş:
- "Beni çok zengin yaparak evime götür."
Cin elini şıkatmış. Pat diye Amerikalı'nın dileği yerine getirilmiş.
Cin dileği için Kayserili'ye sorunca, Kayserili şu cevabı vermiş:
- "Sen bana o Amerikalı'nın adresini ver, başka bir şey istemem."

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:19 AM
Bir cift , gol kiyisina tatile gider..
Golde bazi bolumlerde balik avlamak yasaktir...
Koca yasak olmayan bolumlerde avlanarak , kadin da kitap okuyarak gunlerin gecirmektedirler. Derken bir gun adam balik avlamaktan gelir ve ogleden sonra kestirmek uzere odasina cekilir. Kadinin cani sikilir ve botla golde bir gezinti yapmaya karar verir. Bu gezinti umdugu gibi gitmez ve botun hakimitiyetini yitirir. Bot gol uzerinde serbsetce dolasmaya baslar. Kadin da yapacak bir sey olmadigi icin cikarip kitabini okumaya baslar. Derken devriyeye cikmis olan serif kadini gorur ve yanina yanasir..
"Hanfendi burada ne yapiyorsunuz?"
"Gormuyormusunuz kitap okuyorum."
"Ama bu bolgede balik avlamak yasaktir."
"Zaten ben de balik avlamiyorum"
"Ama gerekli butun ekipmana sahipsiniz, sanirim sizi karakola goturup ceza kesmem gerekiyor."
"Eger boyle bir sey yaparsaniz ben de bana tecavuz ettiginiz soylerim."
"Size dokunmadim bile..!!"
"Ama gerekli tum ekipmana sahipsiniz, degil mi?"

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:19 AM
Öğretmen Hayat Bilgisi dersinde bulutların yeryüzündeki suların buharlaşmasından oluştuğunu uzun uzun anlattıktan sonra ön sıralarda oturan öğrencilerden birine şu soruyu sordu :
-Söyle bakalım oğlum, kara bulutlar neden olur?
Çocuk düşündü , yutkundu, birşey diyemedi.Onun yanında oturan küçük kız çocuğu parmak kaldırarak şu cevabı verdi :
-Kirli sulardan olur öğretmenim!..

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:19 AM
Büyük bir kaya soygunundan sonra çalıntı otomobille yol alan üç soyguncu, kent dışında otomobilden inip tarlalar arasında geldikleri yöne doğru hızla ilerlediler. Uzun süren bu iz kaybettirme yürüyüşünden sonra ıssız bir yer bulup oturdular. İçlerinden biri:
- Haydi sayalım artık, dedi. Kaç milyon kaldırdığımızı merak ediyorum.
İkincisi elini şöyle bir salladı:
- Yorgunluktan öldük yahu! Şimdi o kadar parayı saymakla ne diye uğraşalım. Yarın gazetelerde okur, biz de öğreniriz kaç milyon kaldırdığımızı.
Üçüncüsü öfkeyle yerinden fırladı:
- Deli misin be! Yarın her gazete ayrı bir rakam verir, biz de birbirimize gireriz!

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:19 AM
Paris'in ünlü müzikholüne gitti, müdürün karşısına çıktı:
- Efendim ben, masaj uzmanıyım. Bu alanda benim gibi bir uzman daha bulamazsınız.
- Memnun oldum. Bize niye geldiniz?
- Ayda onikibin frank karşılığında, müzikholünüzde çalışan bayan sanatçılara masaj yapmayı öneriyorum.
Müdür gülümsedi:
- Onikibin frankı peşin verirseniz, hemen başlayabilirsiniz!

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:20 AM
Hasta, doktora derdini anlattı:
- Sabahları bir türlü yataktan kalkamıyorum. Canım çalışmak da istemiyor.
- Şikayetiniz bunlar mı?
- Evet.
- Bunun adı tembellik.
- Biliyorum, doktor. Ama patronuma hastayım demek için bunun Latince bir adı yok mu?

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:26 AM
Komutan Emir erini çağırmış :
-" Bana derhal bir lazer yazıcı bul!
-"Emredersin komutanım"
deyip fırlamis emir eri...Ve üç dakika sonra yanında başka bir erle beraber komutanın karşısına dikilmiş...
-"Komutanım ! Bu hem Laz, hem de er...Ayrıca okuması yazması da var. Size yazıcılık yapar..."
Komutan: ( burnundan soluyarak )"

-İyi ki scanner istememişim! ...

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:26 AM
Bir albay, bir er, bir yasli kadin ve bir de genc kiz trende ayni kompartmanda yolculuk etmektedir. Tren bir tunele girip kompartman karardigi zaman, MUCUK bir öpücük sesi ve ardindan SIIRRRRAAAK ! diye bir tokat sesi duyulur. Tünelden ciktıktan sonra yasli kadin "Aferin genc kiza Nasil yapistirdi tokadi" diye düsünmekte ve kafasini sallamaktadir.
Genc kiz da "Zevksiz herif bu morukta ne buldu ki , bi de öpmeye kalkti ama kadin da iyi yapistirdi " diye dusunmektedir.
Albay ise "Ulan bizim esoglusu er, kizi öptü. Tokadi biz yedik" diye yanarken er de icinden soyle düsünmektedir:
"Hehe. Aferin lan bana. elimi öpüp nasil yapistirdim tokadi albaya...

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:26 AM
Bir Yüzbaşı ile emir eri bir trende yolculuk ediyorlar. Aynı kompartmanda çok alımlı bir kız ile annesi de var. Başka kimse yok. Bu iki grup birbirlerini tanımasa da yolculuk sırasında tanışırız diye çok yakın oturmuşlar. Derken tren bir tünele giriyor, ortalık kararıyor. Bir öpücük sesi ve ardından -şırraaak- çok şiddetli bir şamar sesi duyuluyor. Tren tünelden çıkıyor. Herkes şaşkın ne oldu diye birbirine bakıyor.
Genç kız düşünüyor; (Benim yerime annemi öperlerse, işte böyle şamarı yerler..)
Kızın annesi düşünüyor; (Helal benim kıza, öpüldü ama, hemen şamarı yapıştırdı..)
Yuzbaşı düşünüyor; (Ulan asker kızı öptü, şamarı ben yedim...)
Asker gülümsüyor; (İntikamımı aldım daa. Havaya bir öpücük yüzbaşıya bir şamar!!)

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:26 AM
Erler sabah yoklamasında, çavuş içlerinden birine soruyor;
- Söyle bakalım nerdensin ?
- Maraş'lıyım komutanım..
Çavuş sinirleniyor ve askere okkalı bir tokat atıyor. Ardından tekrar soruyor
- bir daha söyle bakalım nerdensin ?
- Maraş'lıyım komutanım..
Çavuş bu sefer iyice hiddetleniyor ve askere okkalı bir tokat daha atıyor. Ardından tekrar soruyor
- ulan sona son defa soruyorum nerelisin ?
- Kahramanmaraş'lıyım komutanım..
- Hah şimdi oldu diyor çavuş ve yanındakine soruyor,
- Oğlum sen nerelisin ?
- Kahramansinop'luyum komutanım !

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:26 AM
Vietnam savasının en kritik günleriydi. Genç Amerikalı asker memleketteki eşine mektup yazarken itirafta bulunacağı tuttu: - “ sevgilim, buradaki kadınlar yalnız para için yatıyorlar. Böylesine para canlısı insanlara daha önce hiç rastlamadım.” Kısa süre sonra eşinden söyle bir cevap geldi: - “ sevgilim,sakın onlara 50 dolardan fazla para verme,ben burada ancak o kadar alabiliyorum.”

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:26 AM
Temel askerdeyken yeni basçavus gelir ve tüm bölüge söyle der:

- "Sakin benim adimi unutmayin, benim adim Arslan Oglu Arslan...Eger adimi unutursaniz geldigimde caniniza okurum" der ve gider.

Aradan haftalar geçer ve Basçavus gelir herkeze adini sorar ve hepsi bilir. Sira Temel'e gelir. Temel:

- "Bi hayvan oglu hayvandi ama haçen tam hatirlayamayrum"

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:27 AM
Askerde komutan okuma bilenlerin öne cikmasini istemisti. Ortaya firlayan bir tanesinden süphelemis. Tekrar sorunca, asker,
- Okumam yazmam yok, ama Kayseriliyim, demis

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:27 AM
Bölük komutani Ali okulu nu denetliyordu. Hasan'a sordu:
- Oglum, dünya kac parcadir?
- Bes parcadir komutanim.
- Say bakalim.
- Avrupa, Asya, Amasya, Tosya, Okyanusya.
- Sen nerelisin?
- Kayseriliyim, komutanim.
- Su haritada Kayseri'yi göster bakalim.
Hasan Kastamonu'yu isaret edince:
- Oglum, orasi Kastamonu.
- Kayseri'nin bir mahallesi sayilir, komutanim.

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:27 AM
Iki denizci oturmus sohbet ediyorlar;

- "Sana iki haberim var, biri iyi, digeri kotu."
- "Once kotusunu soyle."
- "Biz seninle zamanimizin cogunlugunu seferde gecirirken karilarimizin dostlugu cigrindan cikti, ikiside lezbiyen oldu!."
- "Vay canina!, Peki iyi haberin nedir?."

- "Senden hoslaniyorum!"

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:27 AM
"Anadolu kasabalarindan birinde jandarmalar bir eve "kitap baskini" yapiyor..

Jandarma timinin basindaki astsubayin dikkatini, duvara civilenmis birkac raftan ibaret kutuphanede bir kitap cekiyor:

"Bir Anti-Komunistin Mucadelesi"

Komutan kitabi eline alip soruyor:

"Bu tur kitaplarin yasak oldugunu bilmiyor musun?"

Evsahibi: "Komutanim, ben anti-komunistim, zaten kitap da oyle."

Komutan, kulyutmaz bir ifadeyle cevapilyor muhatabin:

"Farketmez, biz komunizmin her turune karsiyiz."

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:27 AM
Komutan karargah garajina telefon acar:
Komutan: "Zirrr Zarrr..."
Er:"Aluuu"
Komutan: "Su anda garajda kac tane arac var?"
Er: "Su anda **** generalin jipinden baska bi moh yokh
Komutan:" Ulan sen kiminle konustugunu bilir musun lan be o generalim!
Er: (mosmor)Yaa oyle mi? Eee peki siz kiminle konustugunuzu biliyor musunuz?
Komutan: "Yooo..."
Er:"O zaman bay bay mina godumun generali! Catt

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:27 AM
Osmanlı donanmasıyla Venedik donanmasıı arasında savas çıkmış. Venedik donanmasının komutanı Andrea Doria imiş. Gözcü Osmanlı donanmasının yaklaştığın fark edince hemen Andrea Doria'ya haber vermiş :
-Osmanlı yaklaşıyor. Andrea Doria sormuş :
-Kaç gemi var? Gözcü:
-10-20 kadar. Komutan hemen emir erini çağırmış :
-Oğlum bana hemen kırmızı gömleğimi getir. Emir eri şaşırmış :
-Niçin komutanım? Andrea Doria :
-Savaşırken yaralanacağız. Kan izi belli olmasın ve de askerlerin cesareti kırılmasın diye. Bu arada gözcüden yine ses gelmiş :
-Efendim 50 kadar oldular. Andrea Doria heyecanlanmış ve emir erine tekrar seslenmiş :
-Gömleği boşver. Sen bana kahverengi pantolonumu getir.

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:28 AM
Teskere zamanı yaklaşmıştır. Aynı tertip askerlerden bazıları oturup karar alırlar. Bir daha saf asker Mehmet'e ayak işleri yaptırmayacaklardır. Kararı Mehmet'e açıklarlar. Bu habere çok sevinen Mehmet yine de doğrulatmak için tektek sorar : -Sen Ali, ayakkabılarını bana boyattırmayacaksın değil mi? -Evet. -Sen Osman, benim sigaralarımdan otlamayacaksın değil mi? -Otlamayacağım. -Sen Hasan, çoraplarını bana yıkattırmayacaksın değil mi? -Yıkattırmayacağım. Herkesten gerekli yanıtı alınca Mehmet : -İyi, bundan sonra ben de karavanaların içine işemiyeceğim

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:28 AM
Askerin biri bir bakışta herkesin boyunun ölcüsünü tam olarak doğru söylüyormuş ve arkadaşları buna çok şaşırıyorlarmış.Bir gün bunu komutana götürmüşler ve olan biteni anlatmışlar.Komutan inanmamış.
-"söyle bakalım benim boyumun ölçüsü kaç demiş".Asker aşağıdan yukarıya komutanı süzmüş ve " 1.75 efendim demiş."Komutan "Doğru hayret nasıl bildin" demiş.Asker "Bilirim tabi efendim ben kereste uzmanıyım demiş"

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:28 AM
Mehmet askere gitmeden 1 gün önce geneleve gitmiş. Şans bu ya Memet'e belsoğukluğu bulaşmış. Acemilere kolay kolay hastane sevki olmaz ya durumun vahameti üzerne bizimkini askeri hastanenin üroloji (bevliye) polikliniğine sevketmişler. Sırası gelen Memet tabip binbaşıya şikayetini arzetmiş:Komutanı aciiiy sızliyyy ve yaniyyyy.akinti de geliyy... Doktor Memedin aleti alıp evirip çevirerek muayene ederken telefon çalmış ve binbaşı 1-2 dakika telefonla görüşmüş. Unutmuş tabii ve Memede dönüp tekrar şikayetini sormuş. Fakat Memet huşu içinde :
Memet deme komutanıııım, canım deee.....

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:28 AM
Bir tatbikat sırasında paraşütçü komandolar uçaktan atlıyorlardı. Atlama sırası gelen en son paraşütçü epey bir vakit geçtiği halde atlamamıştı. Komutan sinirli bir şekilde "Atlasana oğlum" diye bağırdı.
Paraşütçü "Atlamam komutanım"
Komutan iyice sinirlenmişti "Ne demek atlamam lan sana emrediyorum çabuk atla" deyince, asker;
"Komutanım bırak emretmeyi, öldür yine atlamam." diye cevap vermişti.
Komutan bakmış olacak gibi değil, rica eder bir tavırla;
"Bak oğlum aşağıda benim komutanlarım var, onlarda benden hesap sorarlar, haydi atlayıverde senni yüzünden benim başım belaya girmesin."
Asker inadım inat cinsinden,
"Atlamam komutanım"
"Peki neden atlamıyorsun evladım, geçerli bir sebebin varmı?"
"Komutanım benim annem çok mübarek bir kadındır, gördüğü bütün rüyalar çıkar. Sabah telefon açtı, oğlum rüyamda senin paraşütün açılmadığını gördüm sakın atlama dedi, onun için atlamıyorum." deyince komutan,
"Oğlum inanma böyle şeylere hadi atla gözünü seveyim." diye yalvarıyordu asker ise kararından vazgeçmiyor "Atlamam" diye diretiyordu. Ne yapacağını şaşırmış olan komutan çaresizlik içinde,
"Peki oğlum gel paraşütleri değişelim, benimkini sen tak, seninkini ben, o zaman atlarmısın?" diye ümitsizce sordu. Asker bu teklife olumlu baktı ve kabul etti paraşütleri son sürat değiştirdiler ve delikanlı kendini uçaktan boşluga bıraktı. Paraşütü açıldı ve sakin süzülürken yanından,
-Ananııı!!! diye komutanının feryadı geçip gitmiş, asker komutanının feryadınının sonunu bile duyamamıştı.

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:28 AM
Sahranın ıssız bir köşesinde,bir din adamı lejyonerlere vaaz vermeye gelir. Vaaz'dan önce binbaşı askerleri uyarır:
-Rahibin ziyareti sırasında, özellikle küfür ve müstehcen kelimeler istemiyorum! Dövüşmeyi bildiğiniz gibi, kendinizi tutmayı da bildiğinizi ona gösterin...
Daha sonra rahip, birliğin önünde vaazına başlar :
-Herşeyden uzakta yaşıyorsunuz, ama geleneklerinizle övünmeniz gerekir.Ben size kendisi de sizin gibi bir kahraman olan Hz. İsa'nın selamlarını getirdim.Söyleyin bana, kahramanlıktan daha saf, daha güzel ne vardır?
Tam o anda birkaç lejyoner ağızlarını açmaya hazırlanırken binbaşı ayağa fırlar ve haykırır :
-Popom, diyene onbeş gün hapis!...

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:29 AM
Albay, binbaşıya :
-Yarın güneş tutulacak. Bu her zaman görülen bir şey değildir. Erleri talim elbiseleri ile talim meydanına getirin de olayı görsünler. Bende orada bulunup kendilerine gerekli bilgiyi verecegim. Şayet yağmur yağarsa, tabii bir şey göremeyiz .O zaman erleri, üstü kapalı talimgaha götürürsün.
Binbaşı, yüzbaşıya :
-Albayın emri ile yarın sabah saat dokuzda güneş tutulacak. Bu her zaman görülen bir olay değildir. Şayet hava kapalı olursa bir şey görülemeyecektir. Bu durumda tutulma, kapalı talimgahta gerekli talim elbisesiyle yapılacaktır.
Yüzbaşı, teğmene :
-Albayın emri ile yarın sabah dokuzda talim elbisesi ile güneş tutulmasının açılış merasimi yapılacaktır. Şayet yağmur yağarsa ki bu durum pek görülen bir olay değildir, Albay kapalı talimgahta gerekli bilgiyi verecektir. Teğmen, başçavuşa :
-Yarın sabah dokuzda hava güzel olursa, talim kiyafeti ile albay tutulacak. Kapalı talimgahta yağmur yağarsa, alayın meydanında manevra yapılacak. Çünkü bu her zaman görülen bir olay değildir.
Basçavuş, askere :
-Yarın sabah saat dokuzda kapalı talimgahta Albayı tutacağız. Sabah hepiniz talim techizat ile hazır olun.
Askerler kendi aralarında :
-Yarın sabah bizim basçavus Albayı tutuklayacakmış.

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:29 AM
Cephedeki İzlandalıya karısından gelen mektupta şunlar yazılıydı:
"Erkeklerin hepsi askere alındı, yardım edecek tek kişi kalmadı. Bu yıl bahçeyi benim bellemem gerekiyor."
İzlandalı hemen cevap yazdı:
"Sakın bahçeyi kazma. Silahların hepsi orada gömülü."
Mektup askeri makamlarca okundu. Bir manga er gelip bahçenin her yerini kazarak silah aradı. Eli boş döndüler...
Cephedeki İzlandalı, ikinci mektubunda şöyle dedi:
" Bahçenin iyice bellenmiş olduğunu sanıyorum. Artık sebzeleri ekebilirsin."

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:29 AM
Çok genç bir İngiliz subayı, general olan babasının yanında yaverdi, yaşlı bir albaya emri iletmekle görevlendirildi
-Babam birliğinizi şu karşıki tepenin yamaçlarına çekmenizi söylüyor, efendim, dedi.
Yüzü moraran albay da şöyle dedi :
-Demek öyle söylüyor!Peki anneniz ne diyor?!...

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:29 AM
Yüzbaşının çok sevdiği ve güvendiği Onbaşı Mehmet`in cezalandırdığı er, yüzbaşının karşısında :
-Komutanım benim bir şikayatim var.
-Söyle.
-Mehmet onbaşı beni döğdi.
-Git, ben onun cezasını veririm.
-Ama yüzbaşım; hem döğdi , hem söğdi.
-Anladım, git cezasını veririm.
-Anama babama laf etti.
-Git cezasını veririz dedik ya.
-Benim anam da yohtur, babam da yohtur.
-Allah rahmet eylesin.Benim de öyle.Sen git anladım.
-Ama yüzbaşım, Mehmet onbaşı benim anama da laf etti , babama da laf etti.Anam da yohtur, babam da yohtur.Anam da sensin, babam da sensin.
Yüzbaşı :
-Derhal koş; çağır Mehmet Onbaşı`yı buraya! dedi.

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:29 AM
Başçavuş, karargahtaki erlerin teftişiyle meşguldür, aniden üçüncü katın penceresinde hava almakta olan bir çift iri kalça gözüne çarpar.Merdivenleri dörder dörder çıkar, hışımla odanın kapısını açar ve bağırır :
-Hangi sersem kıçını pencereye çıkardı!
-Ben başçavuşum, der genç bir asker.Hava o kadar sıcaktı ki...
-Ulan eşşoğlueşşek, ya general yoldan geçseydi.N`pardın?
-Ama geçti başçavuşum.
-Peki , bir şey demedi mi ulan!
-Dedi, başçavuşum, günaydın Başçavuşum, dedi.

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:30 AM
İki deli, yolda giderken bir direksiyon bulunca çok sevindiler. O sevinçle "saatte 160'la" uzunca bir süre yol aldıktan sonra benzincinin önünde durdular. "Arabayı süren":
- Onbin liralık, dedi, süper olsun.
Benzinci ikisini de tepeden tırnağa süzdükten sonra:
- Gidin işinize be! diye bağırdı, sizin civatalarınız gevşek!
İkincisi, "araba kullanana" döndü:
- Gördün mü! Araba masraf kapısı açtı bile!

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:30 AM
Başhekim, akıl hastanesinin bahçesinde dolaşıyordu, bir ara baktı, bir kalabalık gözüne çarpmıştı.Hemen oraya seğirtti.Deliler bir halka oluşturmuş, ortada dönüp konuşan birini dinliyorlardı :
-Papendreu seçimleri kaybetti.Hastaneye kaldırıldı...Bulgar zulmü devam ediyor.Zorla yollanan soydaşlarımızın sayısı seksen bine ulaştı...Federasyon kupasını Beşiktaş kazandı...
Başhekim bu işten hoşlanmış :
-Ne yapıyorlar bunlar böyle? diye sormuş.
-Efendim, demişler.Ortadaki deli kendinin gazete olduğunu sanıyor, haberleri bildiriyor.
Başhekim daha da hoşlanmış.Dolaşmasını sürdürmüş.Az ileride birde ne görsün! Sekiz, on deli iplerle sımsıkı birbirlerine bağlanıp bir köşeye atılmamış mı!
-Onlar mı, okunup da iadeye gidecek eski gazeteler efendim

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:30 AM
Akıl hastanesinden iki deliyi salıvereceklermiş. Doktorlar kendi aralarında,
- "Şunlara son bir test yapalım da görelim akılları başlarına gelmiş mi." demişler...
Bunun üzerine iki deliyi bir masa başına çağırmışlar. Masanın üzerine bir kavanoz dolusu siyah zeytin, bir kavanoz dolusu da canlı hamamböceği dökmüşler ve,
- "Buyrun beyler, yiyiniz." demişler...
Delilerden bir tanesi hemen zeytinlere saldırmış, ötekisi araya girmiş,
- "Önce kaçanları yiyelim, öbürleri nasıl olsa duruyor!"

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:30 AM
Delinin biri, çiviyi tersine çevirerek sivri tarafına vura vura duvara çakmaya başlamış.
Onun bu halini gören başka bir deli işe karışmış :
-Baksana, yahu! Sen yanlış bir iş görüyorsun.Bu çivi karşıki duvarın çivisi olacak galiba,demiş.

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:31 AM
Delileri uçağa bindirmişler, bir şehirden ötekine naklediliyorlardı.Ama o kadar çok gürültü yapıyorlardı ki, sonunda pilot dayanamadı, uçağı ikinci pilota teslim ederek içeride ne olup bittiğini görmek istedi.
Deliler uçakta hep bir ağızdan bağırıp çağırıyorlardı.Baktı, en başta, bir deli, ötekilere uymamış, akıllı, uslu oturuyordu.
-Sen neden bağırmıyorsun? diye soracak oldu.
Adam :
-Ben bunların öğretmeniyim, diye cevap verdi.Onlarda benim öğrencilerim.Şimdi teneffüsteler de onun için ses çıkartmıyorum.
Pilot, çaresiz yerine döndü. Bir süre geçti.Bir an geldi ki sesler büsbütün kesiliverdi.
Pilot:
-Aman çok güzel! diye sevindi.Herhalde kendinin öğretmen olduğunu sanan deli, ötekileri derse almış olsa gerek, diye düşündü.
Ama dakikalar geçiyor, arkadan hiç bir ses seda çıkmıyordu.Pilot biraz daha bekledikten sonra merak etti.Gidip bakmak istedi.
Bir de ne görsün! Uçağın kapısı açık ve içeride öğretmenden başka kimsecikler yok değil mi!
Dehşetle sordu :
-Öğrencilerin nerede?, diye...
-Dersler bitti.Hepsini evlerine gönderdim!

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:31 AM
İki deli tımarhaneden kaçmaya karar vermişler. Biri ötekine: "Git bak bakalım dikenli teller yüksek mi alçak mı, eğer yüksekse altından kaçarız, alçaksa üstünden atlarız." Diğeri gitmiş, bir süre sonra geri gelmiş ve şöyle demiş: "Ne yazık ki kaçamayacağız arkadaşım çünkü hiç dikenli tel yok!"

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:31 AM
Üç deli deliler hastanesinden kaçmaya karar verirler ama hastaneden kaçmak için 100 basamaklı merdiven engelini aşmak zorundadırlar ve merdiveni çıkmaya başlarlar 1 2 3 45 derlerken 50.basamağa gelirler 1.deli ben çok yoruldum der ve geri döner iki deli devam eder 80.basamakta ikinci delide yorulur ve geri döner üçuncu deli merdivenleri çıkmaya devam eder 81 82 83 90 95 96 derken son basamak olan 100. merdivene gelir ve derki onuda yarın çıkarım der ve geri döner

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:31 AM
Deli duvara oturmuş.Elindeki oltanın ucu sokağa sarkmış....
Yoldan geçen soruyor;
- Orada balık mı tutuyorsun sen?
- Hayır alık tutuyorum.
- Tutabildin mi bari ?
- çook ... Seninle 23 oldu !

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:31 AM
Akıl hastanesinden kaçan iki deli, karşıdan gelen bekçiyi görünce iri gövdeli bir çınarın arkasına saklandılar.Bekçi,onların ayak seslerini işitmişti.Sordu:
- Kim o?
ıçlerinden biri kedi gibi miyavladı.
Bu başarılı miyavlamadan sonra bekçi yürüyüp gidiyordu ki,delilerin ayakları altındaki yapraklar hışırdadı.Bekçi geri dönüp yine seslendi:
- Kim var orada?
ıkinci deli cevap verdi:
- Bir kedi daha.

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:31 AM
Akil hastanesinden iki deliyi salivereceklermis. Doktorlar kendi aralarinda
"Sunlara son bir test yapalim da gorelim akillari baslarina gelmis mi."demisler.
Bunun uzerine iki deliyi bir masa basina cagirmislar. Masanin uzerine bir kavanoz dolusu siyah zeytin, bir kavanoz dolusu da canli hamambocegi dokmusler ve
"Buyrun beyler, yiyiniz." demisler.
Delirlerden bir tanesi hemen zeytinlere saldirmis, otekisi araya girmis,
"Once kacanlari yiyelim, oburleri nasil olsa duruyor!"

Akil hastanesinden iki deliyi salivereceklermis. Doktorlar kendi aralarinda
"Sunlara son bir test yapalim da gorelim akillari baslarina gelmis mi."demisler.
Bunun uzerine iki deliyi bir masa basina cagirmislar. Masanin uzerine bir kavanoz dolusu siyah zeytin, bir kavanoz dolusu da canli hamambocegi dokmusler ve
"Buyrun beyler, yiyiniz." demisler.
Delirlerden bir tanesi hemen zeytinlere saldirmis, otekisi araya girmis,
"Once kacanlari yiyelim, oburleri nasil olsa duruyor!"

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:32 AM
Delinin biri hastanedeki havuza egilip su ictikten sonra, dogrulup agzindaki suyu yere tukurmus .Onu goren baska bir deli;-Ne oldu , demis, suyu niye tukurdun?
Birinci deli:
-Havuza iki seker atmistim ,yine de tatsiz.
Ikinci deli:
-Akillim tabii tatsiz olur.Niye karistirmadin?

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:32 AM
Temel deliler hastanesine düsmüs.Odada 15- 20 tane deli varmis.Odada bir delik varmii deliler siraya girip delige bakiyorlarmis.Temel de merak etmis girmis siraya...Sira Temele Gelince ;
- Temel : Burda bisi yok puraya neden bakarsunuz demis.
- Delinin Biri : Biz 20 senedir bakiyoz bisi göremedik de sen bir bakistami görecen demis.

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:32 AM
Delinin birisi saatini hastane bahcesindeki havuza atmis.Bunu goren arkadasi yanina yanasmis ve konusmaya baslamislar:
-"Niye attin saati havuza?"
-"Nasil yuzdugunu gormek icin."
-"Peki, kurdun mu?"
-"Hayir."

-"Enayi, hic kurmadan yuzer mi??"

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:32 AM
Jim ile Mary akil hastanesinde iki hastadir. Birgun hastanenin yuzme havuzunun etrafinda dolasirken Jim aniden suya atlayip en dibe batar. Bunu goren Mary hemen ardindan atlar ve dibe kadar yuzup Jim'i kurtarir. Tabii Mary'nin bu kahramanca davranisi hastanede olay olur. Bunu duyan bashekim de Mary'nin artik iyilestigini dusunup, hastaneden derhal taburcu edilmesi emrini verir. Islemler yapilir, belgeler cikartilir, Bashekim ayni gun Mary'nin yanina gider:
- Mary, sana bir iyi bir de kotu haberim var. Iyi haberim, yaptigin kahramanca davranistan oturu anladik ki akli dengen tamamen yerinde ve boylece hastanemizden taburcu oluyorsun. Kotu habere gelince, kurtardigin hasta, Jim, intihar etmis. Az once odasinin banyosunda kendisini asmis bulundu.
Mary gayet sakin yanit verir:
- O intihar falan etmedi ki. Ben onu astim kurusun diye.

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:32 AM
Deli duvara oturmuş.Elindeki oltanın ucu sokağa sarkmış....
Yoldan geçen soruyor;
- Orada balık mı tutuyorsun sen?
- Hayır alık tutuyorum.
- Tutabildin mi bari ?
- çook ... Seninle 23 oldu !

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:33 AM
İdris methini çok duyduğu için Afrika'ya safariye gitmiş. Ufak ufak
avlanmaya başlamışlar. Akşam safariye çıkanlar konuşuyormuş. İşte,
ben bir aslan vurdum, ben iki kaplan vurdum. Bizimkine sıra gelmiş:
- "Pen içi tane nobum furdum."
Safariciler, herhalde bir şey vuramadı, kafadan atıyor, diye
geçiştirmişler. Ertesi gün av dönüşü yine şunu vurdum, bunu vurdum
diye konuşulurken İdris yine döktürmüş:
- "Pen içi tane daha nobum furdum."
Avcılar, bu adam yine atıyor diye düşünmüşler. Daha ertesi gün sıra
bizimkine geldiğinde yine;
- "Peş nobum daha furdum", deyince dayanamamışlar. Yahu kardeşim nasıl
bir şeydir şu nobum?
- "Valla, pen elimde tüfek ile dolaşayrum. Çalularun arasundan
"Noo buumm , noo buumm" diye kara kara pi şeyler pağura pağura çikayi,
pen de furayrum."

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:33 AM
Bir AVCI diğerine sordu:
Köpeğinizi satın almak istiyorum ama sadık mıdır?
-Hem de fazlasıyla sadık. Size bu konuda yüzde 100 garanti verebilirim.
-Nasıl bu kadar emin olabilirsiniz?
Şimdiye kadar 5 kere sattım. Her seferinde de geri geldi.

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:33 AM
Malum, avcılar atıcılıklarıyla meşhurdurlar. Yine bir mecliste üç avcı karşılıklı olarak köpeklerini övüyorlarmış. Birincisi demiş ki:"Benim köpeğim çok akıllıdır, bakkala gönderirim, ne istersem alır ve getirir." Hemen ikinci avcı atlamış:" Ya benimki! Sadece istediklerimi almakla kalmaz, paranın üstünü de doğru olarak getirir, satış fişini de alır vs. vs.
Bu sırada üçüncü avcı kendinden emin bir tavırla aynen şöyle der:"Sizin köpeklerinizin alışveriş ettiği dükkanı benim köpeğim çalıştırıyor."

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:33 AM
Adamın biri en iyi arkadaşının karısının cenazesine gitmiş. Cenazede bir bakmış tabutun üzerinde bir olta. Cenaze merasiminden hemen sonra taziyetlerini bildirmek üzere arkadaşının yanına gitmiş. Baş sağlığı diledikten sonra, - Tabutun üzerinde bir olta gördüm... Her halde eşinle ilgili özel bir anısı vardı? diye sormuş. Adamda : - Yooo, cenazeden sonra balığa gidicem de.. diye cevap vermiş..

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 11:34 AM
İskoçyada iki avcı ava çıkarlar.Yürüme esnasında avcılardan biri yere düşer ve hareketsiz olarak yatar.Bunu gören arkadaşı hemen yanına gelir bakarki arkadaşı nefes almıyor,gözlerin deki ferin de
kaybolduğunu farkeder ve hemen acil sevisi arar.Arkadaşım öldü,der neyapmam gerekir diye sorar.Telefonun ucundaki ses:
-"Sakin olun ben size yardım edebilirim ama önce arkadaşının öldüğünden emin olmamız gerek"
der,ve birkaç saniye sessizlikten sonra bir el silah sesi duyulur.Sonra:

-"Tamam şimdi ne yapacağım"

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 12:30 PM
Mehmet askere gitmeden 1 gün önce geneleve gitmiş. Şans bu ya Mehmet'e bel soğukluğu bulaşmış. Acemilere kolay kolay hastane sevki olmaz ya;durumun vahameti üzerine bizimkini askeri hastanenin üroloji (bevliye) polikliniğine sevketmişler.

Sırası gelen Mehmet tabip binbaşıya şikayetini arzetmiş:

- "Komutanım; aciiiy, sızliyyy, ve yaniyyyy.. Akınti de geliyy..."

Doktor Mehmet'in aleti alıp evirip çevirerek muayene ederken telefon çalmış. Binbaşı 1-2 dakika telefonla görüşmüş.Unutmuş tabii ve Mehmet'e dönüp şikayetini tekrar sormuş.

Mehmet huşu içinde:
- "Memet deme komutanııım, canım deee, canım dee.."

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 12:31 PM
Temel, Amerikanin durduk yerde Irak'a saldirmasindan rahatsiz olmustur. Bir yolunu bulup baskan Bush'a telefon eder:

"Alooo! Ben, Temel olarak size savas acayrum haberunuz olsun!"

Bush, gülerek yanitlar:

"Hehehe...kac kisilik bir ordun var ki?"

Temel düsünür:

"Hmmm...kayinpirader Idrus, halaogli Tursun, kaavedeki arkadaslar..." ve yanit verir: "9 kisidur daa!"

Bush icinden kis kis güler ve ciddi olmaya calisarak:

"Temel bey, sizin 9 kisilik ordunuza karsilik Amerikan ordusu tam 2 milyon askerden olusmaktadir!" der.

"Hmmm..." der Temel:

"Sizu pir süre sonra arayacagum."

Aradan birkac gün gecer ve Temel, Bush'u yeniden arar:

"Baskan, savas ilanimuz gecerlidur. Bir miktar ekipman hazirladuk size karsi!"

Bush, ilgiyle sorar:

"Neymis bunlar?" "Hacan, bizim Tursun'un tiraktörü, benim cakaralmaz tüfek bi de kavedeki arkadaslardan birinin bicerdöveri..."

Bush güler:

"Iyi ama benim tam 150 bin tankim, 30 bin ucagim ve 10 bin askeri gemim var! Haaa, ayrica bu arada askerlerimizin sayisi da 3 milyon oldu!"

Temel yeni gelisme karsisinda biraz sikilmistir:

"Tamam, bir müddet sonra sizu yeniden arayacagum."

Birkac hafta sonra Temel, Bush'u yeniden arar:

"Baskan, savas ilanumuzu ceri alayrum."

Bush merakla sorar:

"Neden?"

Temel, moralsiz bicimde yanitlar:

-"Cenevre anlasmasinu incelemisuzdur. 3 milyon savas esirini barinduracak yerimiz yoktur!"

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 12:31 PM
Temel askerde albayın postasıdır ve odasının önünde durur bu sırada
karşıdan bir başçavuş ve bir binbaşı gelmektedir
başçavuş ve yüzbaşı temele :

-albay içerdemi
-temel: içerde olması lazım bir bakayım der
kapısını çalar selap verip albaya

-gomutanım dışarda 6kazıklı ve bir yürüyen galaksi sizi sormaktadır.

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 12:31 PM
Eski zamanlarda bir gün su, ateş ve ahlak askere gitmeye karar vermişler. Bir gün tatbikatta birbirlerini kaybetteklerinde nasıl bulacaklarını sormuşlar bunun üzerine;

Ateş, nerede bir duman görürseniz beni orada bulabilirsiniz oraya gelin demiş.

Su ise nerede bir şırıltı duyarsanız oraya gelin beni orada bulabilirsiziniz demiş.

Ahlak ise beni bir kere kaybederseniz bir daha bulamazsınız boşuna aramayın demiş.

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 12:31 PM
Bir USA Askeri Birliğinde açının yemekleri yüzünden millet hemoroid olmuş. Tam 107 kişi yatak yorgan yatıyormus. Bir gün Revire gezmeye gelen komutan her askerin önüne duruyor ve soruyormuş:
- Merhaba asker , hastalığın nedir ?
- Merhaba komutanım , hemeroidim var
- Tedavi olarak ne yapıyorlar ?
- İlaçlı pamuk efendim.
- Bir arzun var mı asker ?
- Bir an evvel iyileşip tekrar vazifeme dönmek istiyororum komutanım...
Komutan herkesin önünde durup aynı soruları sormuş ve hep aynı cevapları alınca memnun olmuş. Sıra en son sıradakı adama gelmiş. Ona da aynı soruları sormaya başlamıs:
- Merhaba asker , hastalığın nedir ?
- Bademciklerimden rahatsızım efendim.
- Öyle mi ? Peki ne ilaç kullanıyorlar ?
- İlacli pamuk efendim.
- Güzel. Peki bir isteğin var mı evladım?
- Var, efendim. Mümkünse sıra bana gelince pamuğu değiştirseler diyecektim de....

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 12:31 PM
Erler sabah yoklamasında, çavuş içlerinden birine soruyor;
- Söyle bakalım nerdensin ?
- Maraş'lıyım komutanım..
Çavuş sinirleniyor ve askere okkalı bir tokat atıyor. Ardından tekrar soruyor
- bir daha söyle bakalım nerdensin ?
- Maraş'lıyım komutanım..
Çavuş bu sefer iyice hiddetleniyor ve askere okkalı bir tokat daha atıyor. Ardından tekrar soruyor
- ulan sona son defa soruyorum nerelisin ?
- Kahramanmaraş'lıyım komutanım..
- Hah şimdi oldu diyor çavuş ve yanındakine soruyor,
- Oğlum sen nerelisin ?
- Kahramansinop'luyum komutanım !

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 12:31 PM
Vietnam savasinin en kritik günleriydi. Genç Amerikali asker memleketteki esine mektup yazarken itirafta bulunacagi tuttu: - “ sevgilim, buradaki kadinlar yalniz para için yatiyorlar. Böylesine para canlisi insanlara daha önce hiç rastlamadim.”

Kisa süre sonra esinden söyle bir cevap geldi: - “ sevgilim, sakin onlara 50 dolardan fazla para verme, ben burada ancak o kadar alabiliyorum.”

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 12:32 PM
Zorunlu askerligini yapmakta olan genc babaannesine koli icerisinde bir el bombasi yollar, pimine yapistirdigi kagitta;

-Babaannecigim, benim acilen izine gelmemi istiyorsan lutfen bu halkayi yerinden cekip cikar!...

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 12:32 PM
skerliğini doktor olarak yapan bir er komutanın karısıyla her gece cinsel ilşkiye girmektedir. Ve komutanın karısı, ere; "Ya bu böyle gitmez. Bu işi kocamın haberi olacak şekilde yapsak daha iyi olur" der.

Er de "Nasıl olacak bu iş?" diye sorar ve kadının aklına şahane bir fikir gelir ve de bunu ere anlatır. Komutanın karısı hasta numarası yaparak kocasını çağırır ve kocası da tabi ki doktor olan erini çağırır "Karım hasta" diye.

Er gelir ve komutanı, erine "Ya karıma bir bak. Ne oldu acaba, çok hasta galiba" der. Er de karısına bakar ve "Komutanım, karınız çok hasta" der. Komutanı " Ne oldu oğlum, ne var" diye sorar.

Er "Söyleyemem" der. Komutanı "Söylesene oğlum ne var?" der. Er de "Şey komutanaım karınızın rahiminde akrep var" der.

Komutanı korkmuş ve heyecanlı bir şekilde "Oğlum, ne yapacağıze diye sorar. Er:

-Komutanım, karınızı *ikerken akrep sizin *ikinizin kafasını tutacak ve akrebi oradan alacağız..

-Oğlum ben yapamam

-Yapmanız lazım komutanım, karınızın çok az bir ömrü var.

Komutanı utanarak:

-Ya erim, sen yapsan olmaz mı?

-Sizin için olur komutanım. Der.

Er, komutanın karısına girip çıkmaya başlar. 1 olur, 2 olur, 3 olur ve komutanı sorar:

-Oğlum, daha yakalamadı mı?

-Yakalamadı komutanım.

4 olur, 5 olur, 6 olur ve komutanı biraz daha sinirlenerek ve bir o kadar da utanarak "Oğlum yakalamadı mı?" der. Er de "Yakalamadı komutanım" der.

Neyse, 10 olur, 11 olur, 12 olur. Komutan yine aynı soruyu sorar, er de zevkten dört köşe olmuş şekilde aynı cevabı verir ve komutan sinirlenir:

-E be oğlum, boğ bari akrebi...

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 12:32 PM
Yüzbaşının çok sevdiği ve güvendiği Onbaşı Mehmet`in cezalandırdığı er, yüzbaşının karşısında :

-Komutanım benim bir şikayatim var.

-Söyle.

-Mehmet onbaşı beni döğdi.

-Git, ben onun cezasını veririm.

-Ama yüzbaşım; hem döğdi , hem söğdi.

-Anladım, git cezasını veririm.

-Anama babama laf etti.

-Git cezasını veririz dedik ya.

-Benim anam da yohtur, babam da yohtur.

-Allah rahmet eylesin.Benim de öyle.Sen git anladım.

-Ama yüzbaşım, Mehmet onbaşı benim anama da laf etti , babama da laf etti.Anam da yohtur, babam da yohtur.Anam da sensin, babam da sensin.

Yüzbaşı :

-Derhal koş; çağır Mehmet Onbaşı`yı buraya! dedi.

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 12:32 PM
İki subay aralarında konuşuyorlarmış:
-"Bizim karılarımızla sevişmemiz görev midir, angarya mıdır?
"Başlamışlar tartışmaya, görevdir,angaryadır..
Ama bir türlü sonuca bağlayamamışlar ve erin birine sormaya karar vermişler.
Er yanıt vermiş:
- "Görevdir, komutanım"
"Niye?"
Angarya olsaydı onuda bize yaptırırdınız..."

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 12:32 PM
İstanbullu Asker
Askerde İstanbul'lu bir arkadaş acemiliği tamamlamış, kura çekiyor..

Elini torbaya daldırmış, bir kağıt seçmiş.
Komutan:
- Bu mu oğlum?
Asker:
- Hayır komutanım ben Sarıyer' liyim ve sarıyer orduevini istiyorum. İçime doğdu bu kura İstanbul ama Sarıyer değil..

Demiş ve kağıdı açmadan torbaya atmış. Karıştırmış, karıştırmış ve bi kağıt çıkartmış.

Komutan:
- Evladım bu mudur?
Asker:
-Evet komutanım budur.. Kesin hissettim bu sarıyer orduevi...

Komutan kağıdı açmış ve.....
-Evladım Sarıyı tutturdun da Kamışı nerene sokacaksın bilemiyecem...

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 12:33 PM
Temel askerdeyken yeni basçavus gelir ve tum boluge söyle der.
-"Sakin benim adimi unutmayin, benim adim Arslan oglu Arslan.. Eger adimi unutursaniz geldigimde caniniza okurum." der ve gider

Aradan haftalar geçer ve basçavus gelir herkeze adini sorar ve hepsi bilir.
Sira Temel'e gelir..
Temel:

-"Bi hayvanogli hayvandi ama hacan ismini bilemiyrum?"

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 12:33 PM
Albay, binbaşıya :

-Yarın güneş tutulacak. Bu her zaman görülen bir şey değildir. Erleri talim elbiseleri ile talim meydanına getirin de olayı görsünler. Bende orada bulunup kendilerine gerekli bilgiyi verecegim. Şayet yağmur yağarsa, tabii bir şey göremeyiz .O zaman erleri, üstü kapalı talimgaha götürürsün.

Binbaşı, yüzbaşıya :

-Albayın emri ile yarın sabah saat dokuzda güneş tutulacak. Bu her zaman görülen bir olay değildir. Şayet hava kapalı olursa bir şey görülemeyecektir. Bu durumda tutulma, kapalı talimgahta gerekli talim elbisesiyle yapılacaktır.

Yüzbaşı, teğmene :

-Albayın emri ile yarın sabah dokuzda talim elbisesi ile güneş tutulmasının açılış merasimi yapılacaktır. Şayet yağmur yağarsa ki bu durum pek görülen bir olay değildir, Albay kapalı talimgahta gerekli bilgiyi verecektir.

Teğmen, başçavuşa :

-Yarın sabah dokuzda hava güzel olursa, talim kiyafeti ile albay tutulacak. Kapalı talimgahta yağmur yağarsa, alayın meydanında manevra yapılacak. Çünkü bu her zaman görülen bir olay değildir.

Basçavuş, askere :

-Yarın sabah saat dokuzda kapalı talimgahta Albayı tutacağız. Sabah hepiniz talim techizat ile hazır olun.

Askerler kendi aralarında :

-Yarın sabah bizim basçavus Albayı tutuklayacakmış

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 12:33 PM
Cephedeki İzlandalıya karısından gelen mektupta şunlar yazılıydı:
-"Erkeklerin hepsi askere alındı, yardım edecek tek kişi kalmadı. Bu yıl bahçeyi benim bellemem gerekiyor."
İzlandalı hemen cevap yazdı:
-"Sakın bahçeyi kazma. Silahların hepsi orada gömülü."
Mektup askeri makamlarca okundu. Bir manga er gelip bahçenin her yerini kazarak silah aradı. Eli boş döndüler... Cephedeki İzlandalı, ikinci mektubunda şöyle dedi:

-" Bahçenin iyice bellenmiş olduğunu sanıyorum. Artık sebzeleri ekebilirsin."

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 12:33 PM
Askerler guruplar halinde banyo yapıyolarmış. İriyarı bir asker yıkanırken yüzügünü sabunluğa koymuş sonra unutup yıkanıp çıkmış.

Arkadan ikinci gurup girmiş banyoya, ufak tefek bir askerde yıkanırken iri yari olan askerin yüzüğünü bulur, bakar eder hicbir parmağına olmaz büyük gelir, yüzüğü şeyine geçirir tam uyar.

Daha sonra içtima sırasında iriyari olan asker komutanına banyoda yüzüğümü unuttum der.

Komutanda, "kimin sikinde lan senin yüzüğün! geç yerine çabuk" der,
ufak tefek askerde çıkar ortaya,
"benim *****de komutanım!!!" diye bağırır.

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 12:34 PM
Birgün ali askerdeyken komutanın postacısıymış, o günlerde komutanının tayini çıkacakmış buda yeni tayin yerini öğrenmeye gitmek için hazirlanırken aliyi yanına çağırmış. Bak Ali oğlum biliyorsun yengen hamile bundan önceki çocuklarım hepsi kız eğer yengen doğum yaparsa oğlan olursa bana mektupta dersinki; komutanım beklediğin bisikilet geldi yazarsın ben anlarım. Yoksa arkadaşlar erkek oğlum olduğunu duyarlarsa ziyafet isterler tamammı deyip gider.

Aradan zaman geçer yenge doğum yapar ama gene kız olur Aliyi bir düşünce alır gider. Mektupta kamyonun geldi desem olmaz minübüsün geldi desem anlamaz tam o anda aklına; komutanım beklediğin bisikilet geldi ama ponpasıyla çantası eksik geldi der.

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 12:34 PM
2. Dunya Savasinda 2 yahudi almanlara esir olmustur.Bunlardan biri digerine kendilerine ne yapacaklarini sorar.O da baslar anlatmaya "
2 ihtimal var ya bizi oldururler yada esir kampina yollarlar.
Oldururseler sorun yok kampa gidersek 2 ihtimal var ya kursuna dizilriz ya da gaz odasinda olduruluruz.
Kursuna dizilirsek sorun yok gaz odasina gidersek 2 ihtimal var bizden ya sabun yaparlar yada kagit.
Sabun yaparlarsa sorun yok kagit yaparsalar 2 ihtimal var ya gazete kagidi oluruz yada tuvalet kagidi.
Gazete kagidi olursak sorun yok tuvalet kagidi olursak iste o zaman bo** yedik".

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 12:34 PM
Bölük komutanı Ali okulunu denetliyordu.
Hasan'a sordu: - Oglum, dünya kac parcadir?
- Bes parcadir komutanim.
- Say bakalim.
- Avrupa, Asya, Amasya, Tosya, Okyanusya.

- Sen nerelisin?
- Kayseriliyim, komutanim.
- Su haritada Kayseri'yi göster bakalim.
Hasan Kastamonu'yu isaret edince:
- Oglum, orasi Kastamonu.
- Kayseri'nin bir mahallesi sayilir, komutanim

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 12:34 PM
Temel ! Askerlik yaptigi bölük`de hic anlasamadigi cavus la basi oldukca dert de,cavusu ,Temele ..Sunu yap bunu yap, ama makbule gecmezmis!..

Sonra birgün cavusu;Temele demiski.. Git nizamiyenin kapisina, bugün karakol komutani gelecek, gelir gelmez mutlaka haberim olsun der!..

Ve Temel gider 1-2`saat bekler ! Kapidan iceriye makam araci girer! Temel sorar askerlere bu kim!.. Derlerki karakol komutani...

Hemen makam arabasinin yanina varir ve cami tiklar!... Komutan; Otomatik cami indirir ve sorar!.. Buyur asker!.
Temel sorar siz komutan misiniz!..
Evet der komutan...
Temel derki, vallahi yaragi yedin, Cavus seni bekliyor.....

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 12:34 PM
Temel ile tursin askerde eğitimlerini paraşütçülük üzerine yapıyorlardı.

Komutan: Bu bir deneme atlayışıdır, şimdi herkes sırayla atlayacaktır sonra aşağıda buluşma yerine gidip diğerlerini bekleyecektir, eğer paraşüt açılmazsa fazla telaş yapmayın ikinci paraşütü deneyin der ve herkesi teker teker atlatır. Temel birinci paraşütü çeker açılmaz o anda ordan geçen Dursuna bağırır:

- Ula Tursun paraşüt açilmiy der.

Dursun soguk bir kanlılıkla yedeği çek der. Temel onuda dener oda açılmaz. Temel Dursuna yine bağırır:

- Ula yedeğide çektum oda açilmiy, galiba yere çakilip öleceğum Dursun der. Dursun Temeli şöyle bir süzer ver derki:

- Ula Temel hiç korkma haçen bu sadece denemedur.

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 12:35 PM
Temel askerligini bahriyede denizalti eri olarak yaptigini anlatmaktadir.

- "Bu tenüzalti tetugun da nedür, diye sorarlar."

- "Ha bizim takalarin denizin altinda gidenidur.

Kapaklarini kapatayyi, batayyi, tüsman cörünce kapaklarini acayyi, mermilerini arayyi."

- "Hacan o tedugun olur mi? Kapaklarini acar da o takaya su cirmez mi?"

- "Hacan sen tenüze cirmedun mi?"

- "Cirdum."

- "Hic sicmadin mi?"

- "Sictiim."

- "Icine su kacayi mi, da. Iste pu prensiple calisayi."

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 12:35 PM
Askeri hastanede yatan Temel ve arkadaşlarının cinsel organları kopmuş. Sebebini soranlara Temel anlatıyor:

- "El pombasu talimu yapayuduk, pimi çektuktan sonra ona kadar sayup atmamuz emredildi, piz de parmaklarumuzla saymaya paşladuk, pir, içi, uç, tört, peş, öpür ele geçmek için pompalaru apuş arasına koyalum tedük, alti, yeti, seçiz, tokuz...Bummm!!"

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 12:35 PM
Cemal askere gidiyor diye annesi ağlıyormuş

Temel,

-Ne ağlaysun, ceri hatta kalursa pi mesele yok, cephepe ciderse ihi ihtimal var, ya yaralanur ya yaralanmaz. Yaralanursa ya iyileşu ya iyileşmaz. İyileşurse iyi,cepheye tekrar cöndermezler. Ölürse ya cennete cider ya cehenneme. Cennete ciderse iyi ,cehenneme ciderse oyle pi evlat içun ağlamaya değmez..

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 12:35 PM
Teskere zamanı yaklaşmıştır. Aynı tertip askerlerden bazıları oturup bir karar alırlar. Bir daha saf asker Mehmet'e ayak işleri yaptırmayacaklardır. Kararı Mehmet'e açıklarlar. Bu habere çok sevinen Mehmet yine de doğrulatmak için tek tek sorar:

- "Sen Ali, ayakkabılarını bana boyattırmayacaksın değil mi?"

- "Evet."

- "Sen Osman, benim sigaralarımdan otlanmayacaksın değil mi?"

- "Otlanmayacağım."

- "Sen Hasan, çoraplarını bana yıkattırmayacaksın değil mi?"

- "Yıkattırmayacağım."

Herkesten gerekli yanıtı alan Mehmet:

- "İyi, ben de bundan sonra karavanaların içine işemiyeceğim.."

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 12:35 PM
Bir gün havacilarin karacilarin ve denizcilerin en yüksek
komutanlari askerlerinin cesaretlerini
birbirlerine ispatlamak için toplanmislar. Karacilarin komutani bir
asker çagirmis. Asker "Emret komutanim" diyerek yanina gitmis.
Komutani yere yatmasini istemis. Daha sonra da bir tanka askerin üzerinden geçmesi için emir vermis. Asker kilini bile kipirdatmadan yattigi yerde beklemis ve malumunuz ezilmis. Komutan digerlerine dönerek "iste cesaret" demis.
Havacilarin komutani bir asker çagirmis. Asker yine "Emret
komutanim" diyerek komutaninin yanina gitmis. Komutani helikoptere binmesini emretmis. Asker helikoptere binmis ve havalanmis. Daha sonra komutani askere asagiya parasütsüz atlamasini emretmis. Asker de emre itaat etmis ve atlamis. Yere çakilmis ve can vermis. Komutan da digeri gibi dönerek:
"iste cesaret" demis.
Sira gelmis denizci komutana. Denizci komutan askerini çagirmis.
Asker "Ne var lan" demis.
Komutan "Gel buraya!.." emrini vermis.
Asker de ona "Hade len" demis.
Komutan diger komutanlara dönerek
"iste cesaret.."

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 12:35 PM
Afrikada bi colde fransiz lejyonerleri var. Neyse bu karargaha bi komutan atanmis.

Herif cevreyi gezerken falan bi bakmis bi deve.

Yanindaki askere sormus

-"Bu deve ne ise yarar?"

Asker de

-"Onu cinsel ihtiyaclarimizi gidermek icin kullaniyoruz "demis.

Komutan kizmis tabii.Kaldirin sunu ortadan cabuk.Bi askere yakisir mi hic boyle bisey.Kimse kullanmicak bu hayvani bi daha falan demis.Askerler kaldirmislar bi ahira hayvani.Gel zaman git zaman, bir ay iki ay.Komutan tabii dayanamamaya baslamis.Bakmis olcak gibi diil, bi deneyeyim demis.Gitmis aksam vakti ahira..ama deve de cok yuksek..

alttan almis olmamis, ustune cikmis, yavas yavas kayayim demis olmamis,oyle denemis olmamis boyle olmamis..en sonunda zorla bi pozisyon bulmus ve becermis.Ama icinden de bu is boyle olmuyodur, mutlaka bi teknigi vardir demis. Ertesi gun bi askeri cagirmis ve sormus:

-"Ya, siz bu deveyi nasil kullaniyordunuz cinsel ihtiyaclarinizi karsilamak icin??"

Asker cevap vermis:

-"Çok kolay komutanim, burdan 10 mil otede bi genelev var,azinca atliyoz deveye oraya gidiyoz,isimizi gorup geri donuyoruz!!"

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 12:36 PM
Bi amerikan ucak gemisi seyir halinde ilerlerken radar ekraninda bir baska eko gorur,ucak gemisi komutani derhal telsiz e gecerek konusmaya baslar "Onumde bana dogru yaklasmakta olan gemi derhal aksi rotaya donerek yolumdan cekil!" karsidan cevap gelir "siz cekilin" komutan sinirlenir ve tekrar eder "onumdeki (pruvamdaki)gemi burasi amerikan ucak gemisi derhal cekil " karsidan ise bir muddet sonra cevap gelir "burasi da Deniz feneri istasyonu"

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 12:36 PM
Temel ile Cemal tuttukları balığın dişi mi erkek mi olduğu konusunda iddialaşmış. Temel çözüm önermiş.

- Yüzbaşıya soralım.

- O ne pilir ki?

- Ama dediğu dediktur.

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 12:36 PM
Sivilde cok capkin olan Ali askerligini yapmaktadir. Bir gün sevgilisinden bir mektup alir. Sevgilisi artik ondan ayrilmak istedigini bildirmekte ve fotografini geri göndermesini istemektedir. Çok kizar. Arkadaslarindan, eski kiz arkadaslarinin fotograflarini toplar. Hepsini bir araya koyup paket yapar ve sevgilisine gönderir.

Pakete bir de not ilistirir;

-"Kusura bakma, Hangisi oldugunu çikaramadim. Lütfen kendi fotografini al ve digerlerini geri gönder!!!"

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 12:36 PM
Askerlik yapan Temel bankadan para çekecek, kimliği yok, alamıyor. Bir asker arkadaşını getirmesini,kimliğini ispatlamasını önermişler.

-Mümçün değil.

-Neden?

Pen porozancibaşiyim. Hersabah beşde, her akşam da en güsel dizilerin tam ortasında ottururum aleti..

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 12:36 PM
Acemi er, levazım başçavuşuna yakınır :
-Başçavuşum, bize yemekte ördek böreği verdiler.Yemin ederim ki, içinde bir gram bile ördek eti yoktu.
-O halde? diye yanıtlar başçavuş.Sen hiç asker bisküvisi yedin mi?
-Şey...yani evet, başçavuşum.
-İçinden hiç asker çıktı mı, ulan!

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 12:37 PM
İ****** biri asker muaynesine çağrılmış.
Mülakat ta sormuşlar; kaç kardeşsiniz?

Cevap : İki kız, iki erkek, birde beennn

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 12:37 PM
Askerin birisi bir gün komutanlarin tuvaletini temizlerken lavaboda bir yüzük bulmus. Yüzük o kadar genismis ki, orta parmaga takmis olmamis, bas parmagina takmis olmamis,

ayak bas parmagina takmis olamis, bakmis olacak gibi degil sikine takmis cukka oturmus.

Komutan sabah içtimasinda askerlere :

-"Yüzügümü kaybettim bulan var mi?" diye sormus.Askerlerden çit yok.

-"Ulan o yüzük benim için çok önemli, manevi degeri çok fazla, birinizde görürsem ananizi *******" der. Kimseden ses seda yok.Komutan bakar olacagi yok;

-"Tabi!,ben yüzük kaybetmisim kimin sikindee" der. Hemen o sirada bizim asker atilir bagirarak:

-"Benim *****de komutanim...."

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 12:37 PM
Temel komutandan izin istemiş ve eklemiş:

-Çocuğum olacakta!

Komutan:

-Ne zaman? demiş. Temel:

-İzin verirseniz eve gittikten 9 ay sonra demiş.

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 12:38 PM
51. piyade alayında yuzbaşı jack diye bir subay varmış. Bu alayda bütün herkes bu yzb'dan illallah demiş. Çünkü her girdiği iddiayı kazanıyormuş. Alay komutanı sonunda dayanamayıp yzb. jackin tayini ni çıkarmayı başarmış. Ve bizim yzb. 61. piyade alayına tayini çıkmış. 51. piyade alay komutanı, 61. piyade alay komutanına telefon ederek yüzbaşı için 'aman bu adama dikkat edin sakın kimseyle iddiaya girmesin. Aka kara der iddiayi yinede kazanır' diye uyarıda bulunmuş.
61. piyade alay komutanı olurmu canım öyle şey diyip telefonu kapatmış. Neyse bizim yzb. 61. piyade alayına gelmiş ve alay komutanın karşına geçerek komutanım ben geldim' demiş. Alay komutanı:
- Sen misin şu meşhur yzb. jack derken, yzb. alay komutanına
- a a komutanım beni hatırladınız mı, demiş
- hayır hatırlamadım
- olurmu komutanım vietnam savaşında beraber mevzide idik siz o zaman yarbaydınız bende daha teğmendim.
- yok canım ben o savaşa katılmadım
- aa komutanım ben adım gibi hatırlıyorum sizin kıçınıza şaraplen parçası gelmişti. Kesin onun yara izide kalmıştır.
- olurmu canım sen manyakmısın ben ne o savaşa katıldım ne de kıçımda şaraplen yarası var.
- komutanım 100$ iddiasina girerim ki sizin kıçınızda şaraplen yarası var demiş ve 100$ iddiasına girilmiş. Alay komutanı indirmiş pantalonu ve yaranın olmadığını göstermiş. yzb:
- ah komutanım çok özür dilerim. yanılmışım buyurun 100$ ınızı demış ve 100$ i vermiş.
61. piyade alay komutanı sevine sevine 51. piyade alay komutanını telefonla arayarak
- he he bu muydu her iddiayı kazanan adam.
- ne oldu ki
- iddiaya girdim ve kazandım
- sakin ona kıçımı gösterdim deme!
- nereden anladın kıçımı gösterdiğimi
- ulan senin allah belanı versin allah seni kahretsin o adam senin kıçını görmek için bütün alayla iddiaya girmişti.

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 12:38 PM
Temel askere gitmis.Mutfakta çalismaya baslamis.Mutfaga her girdiginde buzdolabina selam veriyormus.Bir gün komutan sormus:

-Niye buzdolabina selam veriyorsun?

Temel cevap vermis:

-General Electric

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 12:39 PM
Bir gün Cennet'in kapıları şiddetle vurulmuş: -Güm Güm Güm !!
İçeriden seslenmişler: -Kim o?

Dışarıdan gök gürültüsü gibi bir ses: -Biz İstanbul’u fetheden Fatih'in yiğitleriyiz! İçeriden hoş geldiniz diyerek kapılar ardına kadar açılmış ve yiğitleri içeriye buyur etmişler.

Her şey çok güzel gidiyormuş. Ta ki, 40 yıl geçinceye kadar. Bir gün kapılar yine şiddetle çalınmış: -Güm Güm Güm !!!

İçeriden sormuşlar: -Kim o?

Dışarıdan gök gürültüsü gibi bir ses: -Biz İstanbul’u fetheden Fatih'in yiğitleriyiz!

İçeriden hemen cevaplamışlar: -Hadi len! Onlar 40 yıl önce geldi!

Dışarıdan yine ses gelmiş: -Biz mehter takımıyız ancak geldik!!!

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 12:39 PM
II. Dünya Savaşı sırasında Rus orduları geri çekiliyormuş... Ve Rus generali durumu kurtarmak için askerleri teşvik etmeye karar vermiş. Getirilen her ölü Nazi için 10 ruble vaad etmiş.

Çatışmalardan sonra kimi 1, kimi 3 ceset getirmiş ve paralarını nakit olarak almışlar. Bir ara bir Yahudi asker, bir vagonu sürükleyerek getirmiş. Vagonun kapısını açmış, içerisi ceset doluymuş.

General bunu görünce şaşırmış ve askeri kenara çekerek şöyle demiş:

- "Asker, anlarsın ya bütçemiz zayıf, haydi ben sana ceset başı 7.50 ruble vereyim. Asker:

- "Olmaz,Zaten bana geliş fiyatı 8.30 ruble."

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 12:39 PM
Yüzbaşı evin papağanına belli başlı kelimeleri ezberletmişti.Mehmet gel, Mehmet git, şunu yap, bunu yapma v.s...

Evde kimsenin bulunmadığı bir sırada.Evin yeni emir eri ortalığı silip süpürmekle meşgul görünüyordu.İçeriden MEHMED diyen sesi duyunca fırladı koştu :

-Buyur, dedi ama arkası gelmedi .

Tekrar işine daldı.Bir zaman sonra tekrar çağrıldı. Şaşırmıştı. Odada bu emri beklemeye karar verdi.Papağana gözü takıldığı anda da papağan "MEHMED" diye çağırmasın mı!Derhal hazır ol vaziyetine geçerek :

-Buyur komutanım, dedi.Kusura bakma seni guş sandımdı.

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 12:40 PM
Sivilde çok çapkın olan Tolga askerliğini yapmaktadır. Birgün sevgilisinden mektup alır .Sevgilisi artık ondan ayrılmak istediğini bildirmekte ve fotağrafını geri göndermesini bildimektedir.

Çok kızar arkadaşlarından, eski kız arkadaşlarının fotağraflarını toplar. Hepsini bir araya koyup paket yapar ve sevgilisine gönderir.
Pakete bir not iliştirir.

"Kusura bakma, hangisi olduğunu çıkaramadım.Lütfen kendi fotağrafını al ve diğerlerini geri gönder!!!!"

GooD aNd EvıL
08-31-2007, 12:40 PM
Savaşın en kızgın anıydı.Cephede bombalar patlıyor, mermiler vızır vızır uçuyordu.Bu arada bir askeri hıçkırık tuttu.Yanındaki askere döndü hıçkırık tutan :

-Heey, beni korkutsana biraz!...Korkut da hıçkırığım geçsin...