Tam Sürümü Görüntüle : Karışık Fıkralar
Sayfa :
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
[
12]
13
14
15
16
17
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 11:30 AM
Doktorun karşısına iki küçük çocuk gelmiş. Birisi:
-Bir bilye yuttum. Onu çıkarmanızı istiyorum.
Doktor öteki çocuğa sordu:
-Ya sen ne istiyorsun?
-Onun yuttuğu bilye benim de, almaya geldim...
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 11:30 AM
Ameliyathane kapısında dört dönen adama, hemşire müjdeyi vermiş:
- Beyfendi bir oğlunuz oldu!
Adam sevinçle haykırmış:
- Yaşasın, ismi Çetin olacak, oğlum benim!
Hemşire biraz yüzünü ekşiterek adamın yanına gelmiş ve:
- Ancak Çetin'in bir kolu yok, demiş.
Adam üzülerek:
- Olsun ben Çetin'im için herşeyi yaparım, onu gösterin bana, demiş. Bunun üzerine hemşire:
- Ama Çetin'in diğer kolu da yok, demiş.
Adamın afallaması sürerken hemşire sayıvermiş:
- Ve Çetin'in bacakları da yok , üstüne üstlük gövdesi de yok...
Adam dayanamamış:
- Yeteeer, Çetin'imi gösterin bana diyerek ameliyathaneye dalıvermiş. Ameliyat masasının başına geldiğinde bir bakmış ki Çetin sadece bir gözden ibaret. Adam dumura uğramış bir halde:
- Çetin'im Çetin'im diyebilmiş.
Bunun üzerine ameliyatı yapan doktor adama yaklaşmış elini omzuna atarak:
- Beyfendi Çetin sizi göremez, o maalesef kör...
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 11:30 AM
Bir gün karısı ile adam gezmeye çıkmışlar ve yolda kaza yapmışlar Allahtan adama bir şey olmamış ama karısı bayılmış
Ne tesadüf arabadan bir doktor çıkar
Adam karım bayıldı der doktora
Doktorda başlar kadını tokatlamaya
Adam şaşkınlıkla bakar
Doktor bey siz bırakın ben yaparım 40 yıldır bu fırsatı bekliyorum ben
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 11:31 AM
Katı yürekliliğiyle ünlü sadrazam paşadan söz ediliyordu. Paşa hastalanmış, o sırada yanlarında bulunan ünlü bir doktor kendisini tedavi etmişti.
İçlerinden biri doktora sordu ;
- Şimdi nasıl?
- İyileşiyor. Maşallah, kalbi, yirmi yaşında bir gencin kalbi gibi.
Konuşmaları dinleyen Tevfik Fikret kıs kıs güldü ;
-Elbette öyle olacak. O kadar az kullanıldı ki...
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 11:31 AM
Adamın biri bir gün doktora gitmiş.Doktor adamı muayene etmiş.Adam doktora:
-Ne kadar ömrüm kaldı doktor bey, demiş.Doktor:
-10.Adam:
-10 gün mü?10 ay mı?10 hafta mı?Ne?Doktor:
-9,8,7,6...
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 11:31 AM
Bir gün yaşlı bir kadın bacağı ağrıdığı için doktora gider ve sorar:
- Doktor bey benim sağ bacağım neden ağrıyor?
Doktor cevap verir:
- Yaşlılıktandır teyze
Kadın tekrar sorar:
- Ha bu bacağım ağrıyosa diğer bacağımda aynı yaşta olduğuna göre o neden ağrımıyo?...
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 11:31 AM
Kadın kocasına: - "Doktora belleğinin zayıf olduğunu anlatınca ne dedi?" - "Muayene ücretini peşin istedi."
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 11:31 AM
Anestezi sırasında hasta, doktora dönerek sorar:
- Yalnız gidiş için mi, yoksa gidiş-dönüş mü doktor?
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 11:32 AM
Bir çocuğun dişi ağrıyormuş dişçiye gitmiş.
Çocuk dişçiye gittikten sonra eve gelmiş.
Çocuğun babası sormuş:
-Oğlum dişinin ağrısı geçti mi?
-Bilmem.
-Nasıl bilmezsin oğlum.
-Dişçi dişimi çektikten sonra geri vermedi ki!!
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 11:32 AM
Anteplinin biri doktora gider. Kalbi ve kilolarıyla ilgili şikayetlerini iletir. Doktoru tavsiyelerde bulunur :
- Bundan sonra beyaz et salata türü yiyeceklere ağırlıklı beslen.
Hasta sorar :
- Dediklerinizi yemekten önce mi sonra mı yiyeceğim.
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 11:32 AM
Doktor:
- Tam zamanında geldiniz, sizinle konusmam lazımdı.
Hasta:
- Niye doktor, çok mu acil?
Doktor:
- Hayır, bir gün daha geç kalsaydın zaten kendiliğinden hallolurdu.
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 11:32 AM
Avukat adli tabibi sorguya çekiyordu:
- Ölüm evrakını imzalamadan önce adamın nabzına bakmış mıydınız ?
- Hayır.
- Kalbini dinlemiş miydiniz ?
- Hayır.
- Nefes alıp almadığını kontrol etmiş miydiniz ?
- Hayır.
- Öyleyse, ölüm evrakını imzalamadan önce
adamın ölü olduğundan emin olmak için gereken hiç bir işlemi yapmadınız, değil mi ?
Tabibin sabrı taştı:
- Pekala, şöyle söyleyeyim:
Adamın beyni masamdaydı, fakat bütün bildiğim,
onun bir yerlerde hala hukuk tahsili yapıyor olabileceğidir
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 11:32 AM
Doktor, hastasını uyarmış :
-Bakın, sonra söylemediydi demeyin, bu uyku haplarına devam edecek olursanız, sizde alışkanlık yaratır.
Hasta bilgiç bilgiç gülümsemiş :
-Sen ne diyorsun Doktor Bey! Ben bu hapları evelallah yirmi yıldır alırım, henüz alışkanlık yaptığını görmedim daha!
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 11:33 AM
Dişhekimi, dişçi koltuğunda oturan hastasına ;
- Bu diş çekimi için sizden iki misli daha ücret almak zorundayım hanımefendi.
- Neden, Doktor bey?
- O kadar yaygara yaptınız ki, bekleme odasındaki hastalarımdan ikisi çığlıklarınızı duyunca hemen kalkıp gittiler.
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 11:33 AM
Bir gün temel doktora gitmiş...
Doktor demiş ki ateşin varmı?
Temel:kusura bakma doktor sigara kullanmıyorum.
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 11:33 AM
Yeni uzman olmuştu. Kasabada muaynehane açtı. Birkaç gün sonra biri geldi, onu doğuma çağırdı. Ertesi gün eve dönen doktoru, karısı merakla karşıladı:
- Nasıl oldu?
- Ah sorma, hiç iyi değil. Çocuk ters geliyordu. Forsepsle almak zorunda kaldım. Fakat bir türlü çıkmadı, parçalandı. Bir saat sonra da annesi öldü.
- Vah vah, zavallı baba kimbilir ne kadar perişandır?
- O da öldü.
- Anlayamadım... Nasıl o da öldü?
- Forsepse dayanmış, bütün gücümle çekiyordum. Çocuğun bacağı kopunca bütün ağırlığımla arkaya düştüm. Adamcağız arkada duruyormuş. Başı duvara çarptı, beyin kanamasından öldü.
Bir hafta sonra doktoru yine doğuma çağırdılar. Geç saatte yorgun argın dönünce, karısı:
- Doğum nasıl oldu? diye sordu.
Doktor:
- Gelişme var karıcığım. Bugün babayı kurtardım...
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 11:33 AM
Göz doktoru, hastasını iyice muayene ettikten sonra: - "Bayım" dedi."Sol gözünüz çok iyi ama sağ gözünüze ameliyat gerekiyor." Hasta: - "Sol gözüm takmadır doktor bey."
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 11:33 AM
Kadın doktora gittikten sonra eve geldi ve kocasına müjdeyi verdi:
- Hamileyim!
Adam şaşkınlık içerisinde:
- İmkansız!.. Ben hep dikkat ederim...
Emin olmak için doktoru ziyaret etti:
- Anlayamıyorum doktor, dikkat etmiştim.
- Bakın bayım.Bu araba kullanırken dikkat etmeye benzer.Siz dikkat edersiniz ama başkası gelip çarpar!..
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 11:34 AM
temel hasteneye gitmiş bir adam ağlıyor niye aglıyorsun diye sormuş adam kan tahlili yaptırdım parmağım cok acıyo demış temel adamdan daha şiddetli bir şekilde ağlamaya başlamış adam şaşırıp sormuş sen niye ağlıyosun demiş
bende idrar tahlili yaptırmaya geldim demiş
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 11:34 AM
Özel bir hastane odasının birinde cuma günü yatan hastalar sürekli ölüyormuş. iyi hasta da ölüyormuş kötüsü de,
Doktorlar şaşkınlıktan ne yapacaklarını bilemiyorlarmış. Bu olayı herkese danışmışlar. Gitmedikleri ve araştırmadıkları yer kalmamış,
ve en sonunda bi karara varmışlar,..
Ve cuma günü için bir kamera yerleştirmişler
Cuma olduğunda hastanenin temizlik görevlisi kadın gelmiş içeri girmiş hastanın fişini çekip süpürgenin fişini takmış,…..
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 11:34 AM
Tımarhanedeki deliler doktorlar tarafından muayene edilmektedir.Hastalara doktorlar tarafından değişik sorular sorulur.Delilerden bir tanesi mantıklı cevaplar verir ve doktorlar onun akıllanmış olabileceğini düşünürler.Doktorlardan biri sorar.
-Hastaneden çıkınca ne iş yapmayı düşünüyosun?Kunduracıyım efendim.-Bana bir ayakkabı dikermisin?
-tabi efendim der ve doktorun ayak ölçüsünü alır.Ayakkabının modelini rengini vb bilgileri alır vedalaşır tam çıkmak üzereyken doktora dönerek efendi bir şey sormak istiyorum.Dotor buyur evladım deyince.
-Ayakkabınızın topuğunu arkaya mı yoksa öne mi istersiniz
-Ihh ??!!
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 11:34 AM
Agir bir hasta hastahanede.Tüm ailesi bekleme odasinda doktorlardan haber bekliyor.Yorgun ve umutsuz bakisli bir doktor çikiyor:
-Tek yasam sansi var oda beyin nakli.Böyle bir ameliyati ilk olarak deneyecegiz.Tabi masraflar hastanin ailesine ait diyor.Aile, saskin, yorgun, çaresiz.Aralarindan biri:
-Peki ama fiat nedir? diyor.Cerrah:
-Değişir diyor.5000 Euro erkek beyni kullanirsak,200 euro kadin beyni kullanirsak.Uzun bir sessizlik çöker.Beyler gülmemeye çalisirlar.Hanimlarla gözgöze gelmekten kaçarlar.Ama aralarindan biri merakini yenemez ve:
-Peki doktor bu fiat farkinin nedeni nedir? diye sorar.Cerrah gülümser:
-Eh tabi ayni arabalar gibi.Kadin beyinleri ucuz oluyorr akillarini çok kullandiklari için.Kullanilmis akil,kullanilmis beyin.Erkek beyni hiç kullanilmamis sifir km araba gibi pahali oluyor.
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 11:34 AM
Birgün soğuk algınlığı şikayetiyle doktora giden bir arkadaş,sırası gelince doktorun odasına girer.
DOKTOR:
- evladım geç üzerindekileri cıkar,ben geliyorum'
der. Çekingen bir tavırla soyunmaya başlayan arkadaş doktoru beklemeye başlar. Doktor birkaç dakika içinde gelir. Elinde o sırt dinlemeye yarayan aletlerden bir tanesi vardır. Arkadaşa doğru eğilir sırtını dinlemeye başlar. Aynı zamanda hastasına:
- Evladım penisilin dokunuyomu?
diye sorar arkadaş apar topar eşyalarını toplar ve odayı terketmeye teşebbüs eder. Niye mi akıllı arkadaşımız doktorun dediğini
"penisim dokunuyor mu"
anlamış:)
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 11:35 AM
Hamile kadının biri 9 aylık olmuş bebek doğmamış.10 ay olmuş yok.11 ay yok.15 ay derken artık dayanamamışlar we doktara gitmişler karı-koca. Doktorda sandelye yut demıs kadına. Kadın yutmuş sandelyeyi ama nafile çoçuk gelmiyo. tekrar gitmişler doktora
Doktor bu sefer gitar yut demiş. Bu da olmassa film çekeriz demiş. Kadın gitarıda yutmuş. Ama bu da nafile. Yok çocuk gelmiyo. Doktora giderler yine. Doktor film çekmiş ki ne görsün
Çocuk annesinin karnında,almış gitarı,oturmu sandelyeye:''GELMİCEM İŞTE GELMİCEM İŞTE''
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 11:35 AM
Doktor, ünlü bir ressam olan arkadaşını ziyarete gitti. Ünlü ressam, son olarak yaptığı hasta bir adam tablosunu doktor arkadaşına gösterip: - "Eee, söyle bakalım fikrin ne?", diye sordu: Doktor tabloya tekrar bakıp cevap verdi: - "Merak edilecek bir şey yok. Sadece üşütmüş, o kadar..."
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 11:35 AM
Hemşire klinikte masasında uyukluyor, doktor masasında bir tıp kitabını okuyordu.
Doktorun karısı sessizce içeri girdi, kocasına arkadan yaklaştı, sıkı sıkı sarılıp öptü.
Doktor kadının elinden kurtulmaya çalışarak;
"- Görüyorsun ki çalışıyorum sevgilim!" dedi.
"-Daha yarım saat önce çılgınca seviştik.Şimdi biraz da çalışmama izin ver..!"
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 11:36 AM
Doktor kulaklarını yakmış hastasına soruyordu:
- "Hayret nasıl yaktınız kulaklarınızı?"
- "Ütü yaparken telefon çaldı.Sonra tam kapattım,bir daha çaldı."...
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 11:36 AM
Ölmek üzere olan bir hastaya papazı çağırmışlar papaz gitmiş ve dua etmiş. Daha sonra adam bir yerlerden bir kağıt bulmuş ve bi şeyler yazmış. Ve çok dayanmamış ölmüş. Sonra adamın ölüm töreni için kiliseye gidiyorlar adamın sevdikleri geliyor. Papaz onun için dua edip konuşmak için kürsüye gelir ve duasını yaptıktan sonra der ki :
-size bu adamın son sözlerini okuyacağımder:
"oksijen tüpümden ayağını çek!"
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 11:36 AM
Bir gün bir kadın doktura gider.Doktora anlatır:
Birinci katta başım ağrıyor. İkinci katta dizlerim uyuşuyor.Üçüncü katta da kalbim sıkışıyor demiş.
Doktorda ikisini bırak demiş.
(doktor sevgili manasında anlamış)
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 11:36 AM
Bir gün ünlü bir ressam, Doktor Temel'e muayeneye gelmiş. Temel para almamış, küçük bir resmi tercih edeceğini söylemiş. Ressam bir süre sonra koca bir tablo ile gelince,
-Uyy pu çok değerli, kapul edemem.
Ressam ısrar edince,
-Peçi öyleyse, size bi fituk ameliyatı porcum olsun..
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 11:36 AM
bir hasta varmış kızları onu doktora gotürmüşler adam girmiş doktor ona demişki beyfendi karnınızda fazla miktarda demir safra kesenizde taş dizlerinizde kireçlenme var böbreklerinizde de kum var hasta demişki ooo doktor bey beton gibiyim desenize :-)
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 11:37 AM
Adamın biri akciğer rahatsızlığı nedeniyle sürekli öksürüyormuş sonunda dünyaca ünlü bi doktor olan Temel'e gitmeye karar vermiş.
Temel hasta daha rahatsızlığını anlatmadan günde en fazla 5 sigara içeceksin demiş ve 1 ay sonrasına kontrol için gün vermiş
Aradan bi ay geçince hasta çok daha kötü bi halde gelmiş hastaneye
Temel sigarayı az içmek mi dokundu demiş
Adamda "hayır hiç sigara içmezken günde 5 sigara içmek dokundu" demiş
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 11:37 AM
Bir gün Temel hastalanır ve doktora gider. Doktor Temeli muayene eder ve
derki:__Günde bir paket sigara iç der. Temel tamam der. Temel günde bir paket sigara içer ve birşeyi kalmaz. Doktora gider derki sağol doktor bey. Doktor neden der. Ben kendimi hiç bukadar iyi hissetmedim. Çünkü ben sigara içmiyordum. Şimdi içiyorum hastalığım geçti.
__ne!ne diyon sen.
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 11:37 AM
Adam amansız bir hastalığa yakalanmıştır. Doktora gitmekten başka çaresi kalmamıştır. Doktora gider ve rahatsızlığını anlatır. Doktor durumun çok ciddi olduğunu ve derhal ameliyat olması gerektiğini söyler. Adam ameliyattan çok korkmaktadır. Başka çaresi yok mu diye sorar. Doktorda yok der. Hasta peki kurtulma şansım nedir der. Doktorda % 1 der. Adam çok korkmuştur. Dr. arkadan hastaya şöyle der. Yalnız şimdiye kadar bu hastalıktan 99 kişi ameliyat oldu, hepsi öldü. Siz yüzüncüsünüz.
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 11:37 AM
Yeni evli çift çocuk yapmama kararı almışlar ve doktora gitmişler bilgi almak için. Doktor çeşitli doğum kontrol yöntemlerini başlamış anlatmaya.
Fakat her defasında bizim damat bir kusur bulmuş. Doktor başlamış sinirlenmeye. Damadı bir türlü hiç bir doğum kontrolüne ikna edememiş. En sonunda patlamış ve kızgınlıkla;
— portakal suyu içeceksiniz beyefendi demiş
Damat; -anlamadım doktor bey?
Anlamayacak bir şey yok beyefendi portakal suyu içeceksiniz kesinlikle çocuğunuz olmaz diye tekrar etmiş
—peki, doktor bey onu anladım, önce mi sonra mı içecez? demiş
__ne önce ne sonra beyefendi onun yerine içeceksiniz kesinlikle çocuğunuz olmaz diye cevap vermiş
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 11:38 AM
Doktorun biri, yıllardır ilgilendiği ve sevdiği bir hastasının yanında uyku hapları taşıdığını görmüş ve onu uyarmak istemiş:
-"Haluk Bey, kullandığınız uyku haplarını gördüm, zaman zaman ihtiyacınız olabilir ama ben sizi uyarayım; o haplar çok etkilidir ve bağımlılık yaparlar." Hasta bunun üzerine ukela ukela gülümsemiş:
-"Yok doktorcum, sen yanlış biliyorsun. 17 senedir bu ilacı kullanırım, bağımlılık filan yaptığını görmedim!"
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 11:38 AM
Eczacılık neden bunca yıl sürüyo böle,
Öss puanı neden bukadar yüksek,
biliyormusunuz neden,
Neden derseniz işte bu yüzden,
"doktor yazısını okumak için"
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 11:38 AM
Adamın biri, seks hayatındaki sorununa çare bulmak için doktora gider ve şikayetlerini anlatır:
- Doktor bey, bana bir şeyler oluyor. Sevişirken bir sıcak basıyor, terliyorum, bir soğuk basıyor, üşüyorum.
Yapılan tahlillerde hiçbir şey çıkmaması üzerine, doktor kütüphanesindeki tüm tıp kitaplarına bakar ve benzer bir olguya rastlayamaz. Adama hitaben:
- Beyefendi, bir de eşinizi çağırıp onunla konuşalım.
Ertesi gün, adamın eşi gelince doktor durumu kadına anlatır:
- Sevişirken eşiniz bir terliyormuş, bir üşüyormuş.
Kadın:
- Aman körolasıca herif, bir Ağustosta sevişir, bir de Ocakta.
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 11:38 AM
Anne hastalanan çoçuğunu doktora götürmüş.
Doktor çocuğa sormuş: Akşam ne yedin evladım?
Çoçukta cevap vermiş: Pirzola efendim.
Doktor: Tabii iştahla yedin.
Çocuk: Hayır efendim salatayla
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 11:38 AM
Adamın biri bir gün arkadaşlarıyla kahvede konuşuyormuş:
-Bu bizim çocuk bi âlem yahu... Hiç durmadan yazıp duruyor. Sanırım bu çocuk doktor olacak...
Masadakiler sormuş;
-Doktor olacağını nasıl anladın bu yaşta?!?
Adam;
-Yazdıklarını çimse okuyamayi de ondan....
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 11:39 AM
Yaşlı bir adam kendini dinçleştiren bir ilaç kullanır.
Bu ilacı almak için eczaneye gider.Eczaneci ilacı verir.Birkaç gün böyle sürer.Yşlı adam eczananin çok yoğu olduğu bir zaman da gelir.Eczaneci rasgele bir ilaç cerir.Adam ertesi gün geldiğinde şöyle der:
-Ay kız ayol benim ilaçlarımı ver kız.
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 11:52 AM
Yaşlı amca Viagra adlı bir ilacın piyasaya salındğını duymuş.Ancak nereden ve nasıl temin edileceğgini bilmiyormuş. Torununa başsvurmuş bu konuda:
- At bakalım büyükbaba 10 milyon lira ortaya.
demiş bıçkın torun:
- Sana bulayım o ilaçtan...
- Şimdi yanımda yok
demiş büyükbaba:
- Sen ilacı al ben odana bırakırım 10 milyon lirayı...
Torun ilacı sağlayıp büyükbabasına vermiş. Ertesi akşam işten dönünce odasına bakmış bir kenarda 100 milyon lira duruyor. Dışarı seslenmiş:
- Büyükbaba ilaç 10 milyon liraydı sen 100
milyon vermişsin.
- Ben 10 milyon verdim evlat
demiş büyükbaba:
- 90 milyon da büyükannen verdi...
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 11:52 AM
Kayseri'de yol çalışması yapılıyomuş. Köylüler eşeğin birini salıp geçtiği yerden yolu geçiriyolarmış. O sırada oradan geçmekte olan Amerikalı bir mühendis görmüş bunları.
Merak etmiş; gitmiş yanlarına.
-Merhaba dayı ne yapıyosunuz böyle? demiş.
Köylü
-Yol yapıyoz diye cevap vermiş.
-"E bu eşek ne" diye devam etmiş mühendis.
Köylü genel prosedürü şöyle bir anlatmış. Eşeğin yolun nerden geçeceğine karar verdiğini söylemiş.
Bizim Amerikalı mühendis yerlere yatmış gülmekten, öyle şey mi olur diye.
Alaycı bir tonla:
- "Eee demiş, eşek bulamıyınca napıyonuz?"
Köylü:
- "O zaman Amerika'dan mühendis getirtiyoz.
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 11:52 AM
Kadınların gidip kendilerine erkek (koca) secebilecekleri bir erkek
dukkanı (magazası) acılmıstır. Magaza 5 katlıdır ve her kat
cıkıldıkca, erkeklerin nitelikleri de yukselmektedir.
Magazada sadece tek bir kural gecerlidir: herhangi bir katın
kapısından iceri giren kadın, o kattan alıs-veris etmek zorundadır ve
eger bir ust kata cıkmak isterse, tekrar asagı katlara inemez.
Bir gun bir grup kız arkadas, kendilerine erkek secmek icin magazaya
gider.
Ve....
1. KAT: Kapıda sunlar yazılıdır: "Bu kattaki erkeklerin calısacak
bir isleri var ve cocukları da severler". Kızlar yazılanları okur ve
soyle
derler: "Eh, hic yoktan iyidir ama bir de ust kata bakalım".
2. KAT: kapıda yazılanlar: "Buradaki erkeklerin iyi bir isleri
var, cocukları severler ve son
derece yakısıklıdırlar." Kızlar:
"Hmmm, hic fena degil ama acaba bir ust katta ne var ?"
3. KAT : "Buradaki erkeklerin cok iyi birer isleri var, cocukları
severler, son derece yakısıklıdırlar ve ev islerine de yardım
ederler". Kızlar:
"Aman
Tanrım, cok etkileyici ama yukarıda baska katlar da var."
4. KAT : "Buradaki erkeklerin isleri cok iyi, cocukları cok severler,
gayet yakısıklı olup, ev islerine yardım ederler ve ayrıca son derece
romantiktirler". Kızlar cıglık atmaya baslarlar: "Inanılmaz, bir ust
katta bizi neyin bekledigini bir dusunun!" Ve bir kat daha cıkarlar...
5. KAT: sunlar yazmaktadır: "Bu kat bostur ve sadece,
kadınları memnun etmenin mumkun olmadıgını kanıtlamak icin konmustur.
Cıkıs soldadır; umarız inerken merdivenlerden
yuvarlanırsınız
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 11:52 AM
Bir gün taksiye binen bir müşteri şoföre bir şey sormak için hafifçe omuzuna dokunur.
Şoför bir çığlık atıp, direksiyonun kontrolünü kaybeder. Bir otobüse çarparmak üzere iken direksiyonu kırar, kaldırıma çıkıp, bir vitrinin önünde arabayı durdurur. Arkaya dönüp müşteriye:
"Hayatta bir daha bunu yapmayın!" diye bağırır.
Müşteri ise; sakinlikle bir ufacık dokunmanın onu bu kadar korkutup, sıçratacağını düşünemediğini söyler. Bu arada kendini toparlamış olan şoför, müşteriye dönüp:
"Haklısınız, aslında sizin kabahatiniz yok" der. Bugün benim ilk taksi soförlüğüm, 25 senedir cenaze arabası soförüydüm de..."
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:32 PM
Kayseri`li Ali`ye babası hayat dersi veriyormuş oğlum senden ne kadar isterlerse istesinler yarısından fazla verme.
Ali birgün terziye takım elbise diktirmiş.
Kayseri`li sormuş borcum nedir?
Terzi cevap vermiş 6 milyon
Kayseri`li mümkün değil 3 milyon demiş.
Terzi kurtarmaz 4 milyon demiş.
Kayseri`li mümkün değil 2 milyondan fazla vermem demiş.
Terzi lanet olsun tamam demiş.
Bu sefer Kayseri`li 1 milyondan fazla vermem demiş.
Terzi sinirlenmiş para falan istemiyorum al elbiseni defol demiş.
Kayseri`li bir takım elbise daha dikmezsen şurdan şuraya gitmem demiş.
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:32 PM
Bir gün temel kayseriyi cok merak edip kayseriye gider.Kayseriye varinca yuksek bir bina temelin dikkatini ceker ve bakmaya baslar. O sirada uyanik bir kayserili temelin yabanci oldugunu gorur, yanina gelir ve sorar, Nereye bakiyorsun sen? Temel cevap verir ha su pinaya bakayrum. Kayerilide derki o bina benim, kacinci kata baktiysan o kadar para vereceksin bana der. temelde düsünür sonra 5. kata baktim der ve 5 milyon verir. kayserili parayi alip hemen kacar.
Temelde kendi kendine; bide bu kayserililere uyanik derler 13. kata baktim 5. kat parasi verdim enayiye.....
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:32 PM
Padişahın biri:
- "Bana yalan söyleyebilene bir küp dolusu altın
vereceğim!"
demiş. Yalancılar, hemen saraya koşuşturup başlamışlar yalana;
1.Yalancı:
- "Bir kuş, aslanı kapıp yuvasına götürdü."
Padişah:
- "Bunun neresi yalan?.."
- "Kuş kartaldır, arslan da kuzu kadar minik bir yavru. Kaptı mı götürür tabii!.."
2.Yalancı:
- "Komşu ülkede bir eşeği kral yaptılar!.."
Padişah:
- "Ülkenin kralı, pencereden bakınırken tacını düşürmüş.
Taç da pencerenin altındaki eşeğin başına geçmiş. Taç kimin kafasındaysa, kral odur tabii!.."
3.Yalancı:
- "Padişahım, ben gökyüzüne bir ok attım. Altı ay sonra
geri döndü!"
Padişah:
- "Senin ok bir ağacın üstüne düşmüştür. Ağaç, sonbaharda yapraklarını dökünce, takılacak yer bulamayıp yere inmiştir."
Böylece padişah, her yalana gerçek bir bahane bulmuş ve kimse padişaha bu yalandır dedirtememiş.Ama bir gün bir Kayserili gelmiş;
- "Padişahım, sen benim babamdan borç olarak bir küp dolusu altın
almıştın. Şimdi geri almaya geldim. Yalandır dersen ödülümü ver.
Yalan değil dersen borcunu öde!.."
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:32 PM
İki tane çiftçi, biri Adanalı, diğeri Kayserili, sohbet ederken, tabi haliyle zenginlikleriyle övunecekler... Adanalı başlamış :
-Bizim orda sabah günes doğmadan biniyoruz arabaya, akşam oluyo biz hala çiftliğin öteki ucuna yetişemiyoz, demiş... Kayserili de demiş ki :
-Yav bizim de vardı öyle bir arabamız ama geçenlerde satıp yeni modelini aldık....
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:32 PM
Kayseri'linin biri, Amerikada bir hemsehrisiyle karsilasir. Biraz sohbetten sonra hemsehrisi sorar:
-Ne is yapiyorsun burda?
-Geldigimden beri ayni fabrikada calisyorum?
Arkadasi hiddetle :
-Ne bicim Kayseri'lisin sen? Onca zmndir calis da, calistigin fabrikanin sahibi olma!..
-Olamam ya!
-Neden?
-Fabrikanin sahibide Kayseri'li de ondan!
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:33 PM
kayserili ve temel bir gün camide dua ederler temel: allahım bana hanlar hamamlar cok para nasip et diye dua etmektedir yan tarafta dua eden kayserili: allahım temele cok para ver diyerek ellerini açarak göz yasları icinde dua etmektedir bu sırada yanlarında duran biri kayseriliye sorar :neden kendin için istemiyorsun arkadasını bu kadar çok mu seviyosun kayserili cevap verir: temelin duası kabul olur allah temele versin ki ben o parayı altından girer üstünden çıkar bir sekilde alırım.
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:33 PM
kayserili birisine sormuşlar iki kere iki kaç eder diye;
o da:
-alacaklımıyım vereceklimi?
demiş.
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:33 PM
Kayseri'linin oglu
Kayseriliden para ister:
" Baba 5 milyon verirmisin "
Kayserili: " 4 milyon mu dedin?
Napcan lan 3 milyonu,
2 milyon neyine yetmiyo! Al sana 1 milyon yeter!"
Oglu parayi almiş
" Hehe... Baba zaten 500 bin lira lazimdi... "
" Bak sen kerataya...
Demek sahte para vermesem kaziklayacaktin beni..."
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:33 PM
Karadenizli'lerle Kayserili'ler karşılıklı siperlere yatmış kıran kırana savaşıyolarmış ama birbirlerine üstünlük sağlayamıyolarmış derken Kayserili'ler aralarında toplanıp: Bu böyle olmaz bişeler düşünüp yenmeliyiz şunları demişler içlerinden biri bunların çoğunun adı Temel'dir Dursun'dur demiş herkes siperine dönmüş nişan almış bu Kayserili ''Ula Temel sen misun?'' diye seslenmiş karşı taraftaki Temeller ''Ula benim benim'' diye ayağa kalkınca Kayserili'ler hepsini vurmuş ardından ''Ula Dursun sen misun?'' diye seslenip ayağa kalkan Dursun'ları da vurmuşlar!
Bu kez sayıları azalan Karadenizli'ler toplanıp plan yapmışlar siperlerine dönüp nişan almışlar içlerinden biri iki siper arasına 20 lira atmış ''Ula bu para kimindur?'' diye seslenmiş karşıya Kayserili'ler hepbirden ''Benimdir benimdir'' diye ayağa kalkınca Karadenizli'ler Kayserili'lerin hepsini vurmuş!
ƒяαмвυαz
08-29-2007, 07:33 PM
ehuehuehuehu
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:33 PM
Yahudi'nin biri pazara topal esegini satmak için götürür fakat aliciyi kandirsin diye esegin tirnaginda bir çivi çakar. Esege bir Kayserili müsteri çikar. Kayserili ayaktaki çiviyi görür, "içinden çiviyi çikaririm eşek düzelir," diye düsünür. Parayi verir eşeği alır. Yahudi ertesi gün sagda solda övünür: "Siz Kayserililer açik gözüz diye övünürsünüz, esek anadan dogma sakatti o çiviyi ben çaktim aliciyi aldattim!" Duyanlar esegi alan Kayserili'ye kosup anlatirlar. Kayserili eline dizine vurur: "Tuh yahu, verdigim para sahte olmasaydi bayagi kaziklanmistim!"
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:34 PM
Bİr GÜn Kayserİlİye SormuŞlar İkİkere İkİ KaÇ Dİye Oda DemİŞkİ Alirken Mİ?satarken Mİ?
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:34 PM
Gezgin bir yahudi'nin yolu kayseriye düşer yahudi her gittigi şehirde bir şekilde ticaret yapar ve para kazanır yoluna devam edermiş,burdada bir iş yapmak istemiş,yürürken düşünüyormuş ne yapabilirim derken bir bakmış dilenci kaldırımda oturmuş dileniyor önündeki tas'ı görmüş tas antika kafayı takmış ona ileriden dönmüş adamla laflamaya başlamış derken yahudi ben hayvanları çok severim bana bu tastan süt içen kediyi satarmısın demiş adamda neden olmasın satarım demiş yahudi sormuş kaç lira istiyorsun demiş, dilenci 500 lira istiyorum demiş yahudi yuh demiş bu kedi okadar etmezki demiş işine gelirse demiş dilenci,yahudi düşünmüş hesap yapmış ben butası 500 liraya alırım 750 liraya satarım der ve tekrar dilencinin yanına giderek ver bakalım kediyi der 500 lirayı sayar verir ve kediyi alır gider 1 gün sonra tekrar gelir bakar dilenci orada oturuyor,kediyle yanına giderek arkadaşım bu kedi dünden bu yana hiç bir şey yemedi herhalde alıştı bu kaptan süt içmeye,dilenci derki ne yapabilirim,yahudi şu önündeki tas'ı versene bana demiş dilenci neden demiş,yahudi kedi bir şey yemiyor alışmış verde yemegini onda yesin ,dilenci 500 lira ver vereyim demiş,yahudi ya bu tas o kadar etmezki demiş düşünmüş tas 750 lira ikisinin toplamı 1000 lira demiş sonra al ozman kedini ver paramı demiş,dilenci veremem demiş ,yahudi neden diye sormuş,dilenci ben tas'ın sayesinde günde 10 tane kedi satıyorum demiş,yahudi bir daha kayserinin yakınından bile geçmemiş.
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:34 PM
Padişah bir gün atıyla kır gezintisi yaparken seyislerine demiş ki:
-Bu atı çok sevdiğimi bilirsiniz. Bu atın ölüm haberini bana getiren seyisin kellesini vururum, atıma çok iyi bakacaksınız. Aradan birkaç yıl geçmiş, seyisler bakmışlar ki padişahın atı ahırda ölmüş. Seyislerden biri padişahın sözünü hatırlamış, telaşlanmışlar, ne yapacaklarını bilememişler. Birinin aklına İncili Çavuş gelmiş, bu işi ona danışalım demişler. İncili'ye varmışlar, durumu anlatmışlar. İncili demiş ki
-Ben bu işi çözerim, siz işinize gücünüze bakın. İncili, padişahın huzuruna varmış.
-Padişahım, senin bir küheylan vardı ya...
-Evet...
-Ahırda gördüm. Yanına yaklaştım. Su verdim içmedi, yem verdim yemedi, nalları da havaya dikmiş öylece duruyor.
-Yahu sen şuna öldü desene!
-Padişahım ben demedim, sen söyledin öldüğünü. Bir ceza vereceksen kendine ver
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:35 PM
Kayserili Pire Mehmet, istasyonda çok sıkışınca, gözü hiçbir şeyi görmez olup kadınlar tuvaletine doğrulmuş.
Bir hemşehrisi önüne geçmiş:
-Ne yapıyorsun, burası kadınlar için...
Uçkurunu eline almış olan Pire Mehmet:
-"Bu da kadınlar için!" deyip içeri dalmış.
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:36 PM
ermeni bir gün kayseriye gelir.Kayserili bir çocuğu kandırarak elindeki parayı almak ister.Çocuk :ona dediklerini yaptığı taktirde parayı vereceğini söyler.söyle bakalım der ermeni.çocuk:beni sırtında şuraya kadar taşı der.ermeni taşır.sonrada bir eşek sesi çıkar der. Ermeni başlar anırmaya.Sonra ermeni parayı ister.Çocuk:ermeniye sen eşşek olmakla paranın değerini biliyonda ben kayserili olarak bilmezmiyim der.
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:36 PM
birgün oğlu kayseri den para istemiş.Şöyle demiş:baba bana 50 kuruş verir misin?babası:40 krş mu dedin, napcan lan 30 krşu ,20 krş neyine yetmiyor,alsana 10 krş demiş kayserili cebinden çıkartıp 5 krş vermiş.Oğlu paraya bakmış baba bu sahte demiş.kayserili :vay kerataya bak demiş.sahte para vermeseydim beni kazıklayacaktın ha! demiş
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:37 PM
Bir gün Kayserilinin biri İstanbula iş aramaya gider ve gezerken fabrikanın birinde iş ilanı görür güvenliğe gider oda müdürün yanına gönderir. Selamınaleyküm der ve müdürün odasına girer müdürde Aaleykümselam der buyur nasıl yardımcı olabilirim diye adama sorar.
Adam;
-Ben iş müracaatı için geldim der.
Müdür adamın konuşmasından Kayserili olduğunu anlar ne iş yaparsın diye sorar. Adamda ne iş olursa yaparım yeterki iş olsun der.Müdür gülmeye başlar, adam müdür gülünce acaba yanlış bir şey mi söyledim der. Kendi kendine müdür hemşerim sen nerelisin der, adam Gayseriliyim deyince müdür yine güler adam niye gülüyorsunuz deyince müdür bende Gayseriliyimde ondan gülüyorum. Adam dayanamaz sorar müdürüm sen kaç senedir burda müdürsün?
Müdür 3 senedir niye sordun?
Adam daha bu fabrikayı 3 senedir üstüne yürütemedin mi sen nasıl Gayserilisin deyince müdür yürütmeye yürütecektim de fabrikanın sahibi de Gayserili..
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:37 PM
Bir yabancı elçiyi padişah kabul edecekti.
Bu elçi, ülkesinin çok varlıklı olduğunu göstermek İçin; ne kadar altın, inci, elmas gibi süs eşyası varsa, bunları üstüne başına takıp takıştırıp huzura çıkmak istedi.
Saray görevlileri bu adamın yaptığı garipliğin önüne geçmek istiyorlardı ama ne yapacaklarını bilmiyorlardı. Hemen akıllarına İncili çavuş geldi :
-Aman çavuş, şu adamı sen yola getirirsin Ne yapacaksan yap şu haline engel ol. İncili,
"Çaresini buluruz" dedi. Bir süre düşündü. Sonra altın - inci karışımı sedef kakmalı bir çift takunyayı onun gireceği tuvalete koydu.
Adam tuvalete girip bunları görünce şaşırdı. Çıkınca İncili Çavuş 'a sormadan edemedi:
-Altın, inci, sedef kakmalı nalın tuvalete konulur mu? Yazık değil mi?'' İncili, taşı gediğine koyacağı zamanı bulmuştu. Hemen cevabını yapıştırdı :
-Bizim padişahımız böyle süs eşyasına değer vermez.
Elçi, verilen cevabı duyunca, üzerine bakındı, sonra sessizce bunları çıkarıp, huzura girdi...
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:37 PM
Köyden Kayseri'ye gelen köylü sabah kahvaltısı için bir lokantaya girmiş. Sabahın erken saatleri olduğu için oldukça kalabalık olan lokantada yer bulamayan köylü kasiyerin yanındaki küçük masaya oturmuş.
Garson gelince mercimek çorbası söylemiş, fakat bizim köylünün karnı çok acıkmıştır ve çorba gelene kadar ekmek sepetindeki bütün ekmekleri yemiş.. Çorba gelince onu da içmiş. Giderken kasada oturan Hacı Ağa'ya borcunu sorduğunda Hacı Ağa: "Ekmeğin parasını ver de çorba bizden olsun" demiş.
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:37 PM
Kayseri'linin birisi istanbul'a gitmek üzere trene binmiş. Tren kalktıktan sonra yanındaki çantadan pastırma çıkarmış, tam yiyecekken karşısındaki adam dikkatini çekmiş ve ona uzatarak:
-Hemşerim yir misin demiş. Karşısındaki adam:
-Sağolasın benim hemeroidim var. kayserili:
-Olsun... önce bunu ye sonra onu da yersin...
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:38 PM
Kayseri`linin biri ile İstanbul`lu Sultan Ahmet Camii önündeki kuşları görmüşler ve bizim Kayseri`li aaa guşlara bak demiş yanındaki İstanbul`lu da onlar guş değil kuş demiş ve adam şöle bir bakmış:
-Emmede guşa benziyor demiş.
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:38 PM
bir uçakta 58 kayserili ile 1 laz yolculuk yapıyorlarmış kaptandan bir ses gelmiş uçaktaki ağır eşyaların hepsini atın yoksa düşecez bunun üzerine tüm ağır eşyalar atılmış. 10 dak sonra kaptan tekrar seslenmiş uçağın sağ kanadını koparmak zorundayız yoksa düşecez kanadıda koparmışlar. sonra kaptan tekrar seslenmiş sol kanadıda koparacaz. uçak kanatsız ilerlerken kaptan seslenmiş kusura bakmayın ama uçağın alt kısmını kesmezsek hepimiz ölecez tüm yolcular yukarıdaki tutacaklara tutunmuşlar ve alt kısım kesilmiş. yolculuk devam ederken kaptan bu son isteğim malesef kontrolü sağlayamıyoruz o yüzden içinizden 1 kişinin atlaması lzım der bunun üzerine 58 kayseliri laza döner laz ise şöyle der başını sallayarak tamam tamam anladım ama hani alkış der kayserililerde alkışlar.
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:38 PM
Çanakkale Muharebesinde Kayseri`li bir nefer topunun başına nöbete gelmiş. Muharebenin şiddetli bir zamanı değilmiş, şurada bir abdest tazeleyim demiş. Tüfeğini de topun üzerine bırakmış.
-Topum, tüfeğimin emaneti sana, diyerek ilerideki çukura gitmiş. Bu sırada komutan gelmiş, bakmış ki topun başında kimse yok, bir de nefer tüfeğini topun namlusuna asmış. Çok hiddetlenmiş, şu tüfeğini alayım da hesabını versin bakalım diye kızıp köpürmüş ama tüfeği de topun namlusundan bir türlü sökemiyormuş. Komutan:
-Ulan uyanık Kayseri`li bu tüfeğe ne yaptı da sökülmüyor böyle diye düşünürken Kayseri`li de çıkagelmiş. Komutan açmış ağzını yummuş gözünü, demediğini bırakmamış.
-Şu tüfeği de nasıl yapıştırdıysan sök yerinden demiş. Nefer:
-Yapıştırmadım komutanım demiş. Topa yaklaşmış:
-Topum tüfeğimi geri ver demiş ve komutanın şaşkın bakışları arasında tüfeği almış. Komutanın gözleri yaşarmış, askeri kucaklamış ve onunla helalleşip yanından ayrılmış.
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:38 PM
yahudi ailecek göc etmis kendine göre yerlesecekbir sehir ariyormus ama kendi kendine de düsünür dururmus gittigimyerde is yapayim ticaret yapayim kese kese altin kazanayim da köseyi döneyim diye icindede geciriyormus oraya gitmis buraya gitmis kendine göre bir yer bulamamis demis aradigim yeri bulana kadar gezecegim aradan aylar gecmis kayseriye yolu düsmüs amanin ne güzel yer diye icinden gecirmis burasi hosuma gittide gitmesine burada ticaret yapip parakazanirmiyim demis hemen aklina yahudi kurnazligi gelmis oglu abrama bagirmis abram yanima gel oglu gelmis ilerideki sehri görüyon degilmi demis abramda evet görüyorum baba demis ah simdi oraya bizim esekle beraber gideceksin 1 akcayida al yanina demis ilk gördügün esnefa benimde karnim cok ac esegiminde cok ac diyeceksin esnaftan yiyicek satmasini isteyeceksin abram baba bu para beni zor doyurur esege yiyecek nasil alayim demis yuhudi sen he´le git dedigimi yap demis abraham cikmis yola varmis kayseriye sehrin icine girmis hemen orada ilk gördügü esnafa yanasmis amca günlerdir yoldayiz benimde essegiminde karni cok ac bu 1 akcaya bizi doyururmusun demis kayserili esnaf gülerekten ver hele 1 akcayi demis abraham vermis kayserili dükkanin icine girmis ve elinde bir karpuzla gelmis al oglum icini sen ye kabugunlada esegini doyur demis abraham karpuzu almis kendisi icini kabugunuda essegi yemis ve yola babasinin yanina düsmüs yola babasinin yanina vardiginda babasi ne oldu abraham ne oldu karniniz doymadi degilmi demis oglu abraham baba hic sorma karnim patliyacak ilk esnafi gördüm 1akcaya hem beni hem esegimi doyur dedim demis karpuz getirdi icini sen yekabugunuda essegin yesin dedi bunu duyan yahudi ben böyle esnafin oldugu yerde nasil altin kazanirim demis cikmis yeni den yollara
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:38 PM
Zamanın birinde avukat olmadığı için dava vekilliği yapan bir Mevlüt Amca varmış.
Vatandaşın hukuki sorunları için uğraşır, dertlerine deva olurmuş.
Mesela, bir tarla için dava açılıyor. Vatandaşın hakkı gasp olmuş. Mevlüt Emmiye varıyor, derdini anlatıyor.
Mevlüt Emmi, dinliyor meseleyi, sakalını sıvazlıyor. Diyor ki:
-Üçüncü maddeden tutturursak tamamdır!
Bir cinayet davası, yahut bir kavga veya kız kaçırma olayı var. Mevlüt Emmi dinliyor meseleyi, sonra aynı cevabı yine veriyor:
-Üçüncü maddeden tutturursak tamam!
Bu nasıl üçüncü maddeyse mübarek, her derde deva... Her olayda üçüncü madde işliyor, joker gibi al oraya koy, al bu davada kullan! Yıllar sonra artık işten elini eteğini çekiyor Mevlüt Emmi. Bir adam yanına uğruyor.
-Mevlüt Emmi beni hatırladın mı? -Yooo!
-Hatırlamazsın, benim dava vekilimdin sen. Şu kadar yıl hapis yattım. Mevlüt Emmi, iştahla soruyor:
-Hangi maddeden hüküm giymiştin? Cevap:
-Üçüncü maddeden Mevlüt Emmi, üçüncü maddeden!
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:39 PM
Bir kayserili ve iki çorumlu bir gün trende karşılaşır ve konuşmaya başlarlar...çorumlular derki;biz çok zekiyizdir trene bineceğimiz zaman hep bir başka çorumlu arar buluruz ve beraber bineriz trene sonra biletçi gelince ikimizde bir tuvalete girip biletçi bileti isteyince bir bilet veririz...kayserili gülmüş buna ve demiş ki;bende bi trene bineceğim zaman hemen iki tane çorumlu ararım,sonra bakarım onlar ne zaman tuvalete gidiyorsa takılırım o zaman peşlerine ve kapı kapanınca biletçi gibi gelir alırım biletlerini,bedavaya binmiş olurum...
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:39 PM
Kayserili bi cocuk babasının yanına gitimiş
-baba bana 500 lira veririmisin? demiş. babası
-ne 400 liramı 300 neyine yetmio napcan 200 ü al sana 100 lira demiş ve cebinden 50 lira cıkarmış ve vermiş.cocuk
-baba ben zaten senden 50 lira istemiştim vermezsin diye oyle dedim demiş. baba:
-bak! kerataya eğer sahte para vermesem babasını kazıklayacak
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:42 PM
Bir Amerikalı bir İngiliz ve bir Iraklı barda oturmuş içki içiyorlarmış.
Amerikalı içkisini bitirince bardağı havaya fırlatıp silahıyla bardağa ateş etmiş ve parçalamış : 'bizim ülkemizde bardaklar o kadar ucuzdur ki biz aynı bardakla iki kere içmeyiz' demiş...
İngilizde bunun üzerine içkisini bitirip bardağı havaya fırlatıp ateş edip parçalamış ve 'bizim İngiliz sahillerinde o kadar çok bardak yapacak kum vardır ki biz aynı bardakla iki kere içki içmeyiz' demiş...
Irak lı da soğukkanlılıkla içkisini bitirip bardağı havaya fırlatmış ve Amerikalı ile İngilizi çekip öldürmüş ve 'Bağdat 'ta bu İngiliz ve Amerikalılardan o kadar çok varki biz aynı adamlarla iki kere içmeyiz ' ...
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:42 PM
Bir grup İngiliz,amerikan ve Türk gemiyle yolculuk ediyorlarmış. Birden şiddetli bir fırtına kopmuş. Geminin batacağını anlayan kaptan hemen yolculara koşup gemiyi boşaltmalarını istemiş. Fakat kimse buna inanmayarak kendini denize atmayı kabul etmemiş.
Bir süre sonra bütün yolcuların ölüm tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu gören kaptan hemen bir tayfasını çağırmış.
-Git bir de sen dene onları gemiden atlamaya ikna etmeyi" demiş.
Tayfa gitmiş ve kısa bir süre sonra geri dönmüş.Kaptan merakla sormuş:
-Eee,noldu?
-Hepsi atladılar efendim.
Kaptan çok şaşırmış:
-Nasıl olur,daha demin kıllarını bile kıpırdatmamışlardı. Ne dedin onlara?
-Çok kolay. İngilizlere "Sizin gibi soylu insanlar batmak üzere olan bir gemide olmamalılar" dedim. Amerikalılara deniz suyunun insan vücudu için çok faydalı olduğunu söyledim.
-Peki ya Türklere ne dedin?
-Onlara da "Denize girmek yasak! " dedim.
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:42 PM
Mısır hükümeti Kızıldeniz'in altına tüp geçit yapmak için ihale açar. İhaleye İngiltere'den, Amerika'dan, Japonya'dan ve Türkiye'den de Temel'in firması olmak üzere birer firma katılır. Firmaları teker teker mülakata çağırırlar ve teknik bilgi isterler. İngiliz firması:
- Biz iki taraftan da eşzamanlı olarak tüneli kazmaya başlarız ve denizin altında tam ortada buluşuruz. Tüneller arasında maksimum 1 metre fark olur. 30 metrelik enindeki tünelde de 1 metreyi rahatlıkla düzeltiriz derler.
Amerikan firması:
- Biz de iki taraftan kazmaya başlarız ve tam ortada buluşuruz maksimum 50 cm fark olur, der.
Japon firması ise:
- Biz iki taraftan kazmaya başlarız ve tam ortada buluşuruz. Maksimum fark 20 cm olocak, diye belirtir.
Sıra bizim Temel'e gelir. Temel:
- Valla biz de iki taraftan kazmaya başlarız. Ortada buluştuk buluştuk, buluşamadık iki tüneliniz olur der.
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:43 PM
Hitlerin önüne üç esir getirmişler.Bir İngiliz,Bir Fransız ve bir Yahudi.Demişki size birer soru soracağım,bilen canını kurtarır.
İngilize sormuş:
-Titanik ne zaman battı?
-1912, demiş İngiliz.Hitler:
-Bırakın,demiş ve Fransıza sormuş:
-Titanik kazasında kaç kişi öldü.
-1124 kişi,demiş Fransız.Hitler :
-Bunu da bırakın,demiş ve Yahudiye dönmüş:
-Say lan ölenlerin ismini.
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:43 PM
İskoçyalının tavuğu İngiliz'in bahçesine yumurtlamış. Biri:
- Tavuk benim, yumurta da benimdir, diyor. Diğeri:
- Benim bahçem, yumurta da benimdir.
En sonunda İskoç:
- Bu böyle sürer gider. En iyisi birbirimize birer tekme atalım. Yerde en kısa süre kalan yumurtayı alsın.
İngiliz de kabul ediyor. İskoç'un önce tekme atmasına karar veriyorlar. İskoç en ağır postallarını giyip geliyor. İyice bir abanıp İngiliz'in bacaklarının arasına bir tekme atıyor.
İngiliz yarım saat sonra ancak kalkabiliyor. İngiliz tam tekmeyi atmak için hazırlanıyorken, İskoç yumurtayı uzatıyor:
- Al senin olsun, bir yumurta için değmez.
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:43 PM
Mısır hükümeti suveyş kanalına bir tünel ihalesi açmış ve firmalardan teklifler alınmış
Rus firması,"iki taraftan kazıya başlarız tam ortada birleeştiririz arada 100 cm seviye farkı oluşabilir".Amerikan firması,"iki taraftan kazıya başlarız tam ortada birleeştiririz arada 50 cm seviye farkı oluşabilir".Türk firması,"iki taraftan kazıya başlarız tam ortada birleştik , birleştik birleşemedik ikitane tüneliniz olur."
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:43 PM
3 astronot uzaya gidecek. bunlardan biri alman biri İngiliz biri de bizim temel. Bunlar yıllarca gelmeyecekleri için en önemli ihtiyaçlarını sorarlar. Alman
-"bana sarışın, esmer, kumral hatun" der. İngiliz
-"bana bol bol içki " der. bizim temel
-"baaa bol bol cigara" der. Neyse istekler temin edilip uzaya fırlatılıyorlar. 3 astronot aradan yıllar geçiyor geri dönüyorlar.tabi aileler merakla bekliyor. önce alman iniyor dalyan gibi alman olmuş iğne iplik. Sonra İngiliz iniyor adam zil zurna sarhoş. Tabi ki sıra temele geliyor. Temel kapıda görünür görünmez bir fırlıyor ağzında sigarayla:
-"Allah'ını seven baaa ateş versuuun"
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:43 PM
Iki iskocyalı kasabada bir tiyatro acmislar, fakat iskoclar malum cok cimri, kimse para vermek istemediginden her gun sifir cekiyorlarmis. Bakmislar olacak gibi degil, dusunmusler ne yapalim ne edelim diye. En sonunda birinin aklina bir fikir gelmis.Ertesi gun her tarafa ilanlar asiliyor.
"Cumartesi gunu tiyatromuza giris bedavadir."
Kasaba halki bedavayi bulmus kacirir mi. Cumartesi gununu. Tiyatro ful cekmis, bizimkiler mukemmel bir oyun sergiliyorlar. Herkes ayakta alkisliyor. Oyun bittikten sonra kasaba halki cikisa dogru yonelmis ama ne gorsunler ? Kapilar kilitli ve su yazi yaziyor :
"Cikis 10 sterlin"
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:44 PM
Alman,Fransız,İngiliz ve Temel Küçük bir uçakta seyahat ederlerken yardımcı pilot heyecanla gelerek
-"Bakın büyük bir sorunumuz var,uçağın motoru arızalandı ve düşüyoruz.Bu yüzden uçaktaki yükü hafifletmemiz lazım.içinizden birisi kendini feda etmek zorunda" deyince .
Herkes birbirinin yüzüne bakmaya başladı.Kısa bir sessizlikten sonra Alman gururla ayağa kalkarak
-"Çok yaşa Almanya" diyerek bağırdı ve kendini aşağı attı.
Fakat on dakika sonra yardımcı pilot gelerek aynı şeyleri söyledi.Bu sefer Fransız gururla ayağa kalktı ve
-"Çok yaşa Fransa" diyerek kendini aşağı attı.
Fakat biraz sonra yardımcı pilot gene gelerek
-"Maalesef inebilmek için son bir kişinin daha kendini feda etmesi gerekiyor" dedi.Temel ve İngiliz bir müddet birbirlerine baktılar ve Temel gururla ayağa kalkarak
-"Çok yaşa Türkiye" diye bağırdı ve İngilizi tutup aşağı attı.
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:44 PM
Ücüncü Boğaz Köprüsü'nü Japon, Amerikan ve Türkler'den oluşan bir konsorsiyum almış. Tam açılışın yapılacağı sırada kurdela kesilirken köprü büyük bir gürültüyle yıkılmıs. Japon;
-'gitti bütün emeklerim, mahvoldu kumlarım' diyerek harakiri yapmış.
Amerikalı;
-'gitti çeliklerim, tonlarca çelik yıkıldı' diyerek tabancasını çekip intihar etmiş.
Tüm bunlari izleyen Türk müteahhit de derin bir 'Oh!' çekerek yanındakilere dönmüş: '
-'İyi ki çimento koymamışım, yoksa bunlar gibi mahvolurdum'...'
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:45 PM
Bir Alman bir İngiliz ve bir Türk bir trenin aynı kompartımanında yolculuk ediyorlarmış bu sırada İngiliz sıcaktan bunaldığını söyleyip camı açmış ve içeriye bir sinek girmiş İngiliz cebinden kılıcını çıkarıp sineğe vurmuş ve sinek ortadan ikiye ayrılmış İngiliz övünerek cebinden kartını çıkarmış kartta İngiltere'nin en ünlü kılıç kullanan insanı yazıyormuş.
Alman'da aynı bahane ile camı açmış ve içeriye bir sinek daha girmiş Alman'da cebinden çıkardığı tabancası ile sineğe ateş etmiş sinek paramparça olmuş Alman'da övünerek cebinden kartını çıkarmış kartta Almanya'nın en ünlü silahşörü yazıyormuş.
Bizim Türk de camı açmış ve içeriye bir sinek daha girmiş bizimki cebinden bıçağını çıkardığı gibi sineğe vurmuş ama sineğe bir şey olmamış İngiliz ve Alman içlerinden gülerlerken bizimkide övünerek cebinden kartını çıkarmış kartta
Türkiye'nin en ünlü sünnetçisi yazıyormuş.
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:45 PM
Bir Amerikalı,bir Rus,ile Temel hotelde kalırken gece yarısında yangın çıkar.
Panik içinde üçü de yukarı katlara koşar,ama kurtuluş yok.Çaresizlik içinde Amerikalı, odada duran bir şemsiye bulur,"Başka şansım yok" diyerek şemsiyeyi açıp atlar.Şemsiye sağlam çıkar.Onu paraşüt gibi kullanarak Amerikalı sağ salim yere varır.
Bunu gören Rus, yandaki odada başka bir şemsiyeyi bulup paraşüt gibi kullanarak o da kurtulur. İkisi de yukarıya bakarak merak içinde Temel'i beklerken yakınlarına hızla düşen bir cisim birden bire yere çarpar.
Gidip bakarlar: Temel'miş. Hayatta ama kan revan içinde ve her tarafı kırık.
Amerikalı
-"Ne oldu?" diye sorunca
Temel,
-"Şemsiyeyi bulamadım. Ama dolapta yağmurluk vardı" demiş.
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:46 PM
Bir Amerikali, bir Italyan, bir de bizim Karadenizli Temel, hep birlikte bir insaatta calisiyormus.
Hergun yemek torbalarini aciyorlar; Amerikalininkinden Hamburger, Italyalininkinden spagetti, bizim Temelinkinden de hamsi cikiyormus.
Bir gun, iki gun derken bunlar dayanamamis,yarin da ayni yemekler cikarsa hep birlikte intihar edelim diyerek,karar almislar.Ertesi gun torbalarini acmislar ki ne görsunler;
gene ayni yemekler.Hep birlikte intihar etmisler.Bunlarin hanimlari cenaze toreninde bir araya gelmis.Amerikalının esi;
-"Söyleseydi yemegi degistirirdim. İntihar etmesine gerek yoktu" diyerek agliyormus. İtalyalinin esi de;
-"Bu kadar basit bir konu icin intihar mi edilir. Söylese degistirirdim" diyerek agliyormus. Temelin karisi ise;
-"Aaaah, aaahhh, hergun yemegini kendi hazirlardı..." diyerek agliyormus.
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:46 PM
Bir Türk, bir Amerikalı ve bir alman birlikte saunaya gitmişler. Bellerinde birer havlu saunada oturmuşlar ter atarlarken, bip bip bip diye ses duyulmuş. Amerikalı, sağ eliyle sol koluna dokunup,
- "Çağrı cihazım çaldı. Derimin altında elektronik devre var da..." demiş. Aradan biraz zaman geçmiş, bu sefer bir cep telefonu çalmaya başlamış. Bunun üzerine alman, sol avuç içini kulağına götürmüs ve konuşmaya başlamış. Görüşmesi bitince, Türk'e ve Amerikalıya dönüp,
- "Avucumun içinde cep telefonu devresi var da..."
demiş teknolojik olarak geri kalmayı gururuna yediremeyen Türk,
- "Bana bir dakika izin verin"
demiş ve dışarı çıkmış. Birkaç dakika sonra döndüğünde poposunun arasına sıkışmış tuvalet kağıdı sarkıyormuş. Amerikalı ve Alman'ın kendisine garip garip baktığını görünce,
- "Faks geliyor da.."
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:46 PM
Amerikalı bir turist bulduğu rehberiyle beraber Avustralya'yı gezmektedir. Rehber ve Amerikalı büyük bir çiftliğe gelirler. Amerikalı ileride otlayan koyunları fark ederek rehbere: <BR>-"Bunlar nedir"? diye sorar. <BR>Rehber: <BR>-"Koyun"<BR>Amerikalı: <BR>"Yapma yahu, bizde koyunlar bunların iki üç katıdır" diyerek alaylı bir biçimde güler. <BR>Biraz daha ilerlerler ve otlayan inekleri görürler. Amerikalı yine sorar: <BR>-"Bunlar nedir?" <BR>Rehber: <BR>-"İnek" diye yanıtlar. Amerikalı yine gülerek: <BR>-"Vay be bizim oralarda inekler bunların en az iki-üç katıdır". der. <BR>Bir süre daha gittikten sonra önlerinde Kangurular geçer. Amerikalı sorusunu hemen yineler: <BR>-"Peki bunlar ne?"<BR>Rehber hiç umursamadan yanıtlar:<BR>-"Çekirge"
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:46 PM
Bir gün Fransız,bir alman ve temel vampir olmuşlar.Gök yüzündenlermiş. bunlar yarış yapmaya karar vermişler. En kısa zamanda en çok kan emen birinci olacakmış. Fransız gitmiş. 3 dakika sonra geri dönmüş ağzının kenarında kan varmış. Temel ile Alman sormuşlar:
-Yaaa ne yaptın?
-Şu kilisedeki kızın kanını emdim.
Sonra alman gitmiş bir dakika sonra dönmüş. Ağzının kenarında kan varmış.
-Ya sen ne yaptın?
-Şuradaki değirmencinin kızının kanını emdim.
Sıra temele gelmiş. Gitmesiyle gelmesi bir olmuş. Yüzünün her tarafı kanlıymış. Ne yaptın böyle, kimin kanını emdin? Temel:
-Şuradaki direği görüyor musunuz
-Eveeett.
-Ama ben görmedim.
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:46 PM
Feministler toplanıp bir karar almışlar. Demişler ki:
-Gidip kocamıza diyeceğiz ki,
-"Bundan sonra kendi bulaşığını, çamaşırını kendin yıkacaksın. Ben artik karışmayacağım."
Neyse orada bizi Türk bir kadın da varmış tabii. Kararı sırtlamış memlekete dönmüş. Aradan 6 ay geçince yeni bir toplantı yapmışlar. Başkanları alınan en son kararın uygulama sonuçların sormuş.
Alman Kadın:
- Gider gitmez kararı hemen kocama bildirdim. Bundan sonra kendi bulaşığını kendin yıkayakcaksın. Ben hiç karışmayacağım dedim. Bir gün birşey göremedim. İkinci birşey göremedim. Üçüncü gün bir de baktim ki bulaşığı yıkamaya başlamış.
Fransız Kadın:
-Gider gitmez kararı hemen kocama bildirdim. Bundan sonra kendi bulaşığını kendin yıkayakcaksın. Ben hiç karışmayacağım dedim. Bir gün birşey göremedim. İkinci birşey göremedim. Üçüncü gün bir de baktim ki bulaşığı yıkamaya başlamış.
Sonra sıra bizim Türk kadına gelmiş:
- Aldığımız karar icabı gidip kocama bundan sonra bulaşığı benim yıkamayacağımı, o devrin bittiğini, bundan sonra kendisinin yıkaması gerektiğini söyledim. Bir gün birşey göremedim. İkinci bir şey göremedim. Üçüncü sol gözüm açılmaya başlayınca bir de baktım ki dağ gibi bulaşık beni bekliyor.
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:46 PM
İngiliz,Alman ve Temel vampirlik yarışmasına katılırlar.İlk İngiliz gider dizine kadar kanla gelir.
-"Bu kadar kanı nerde buldun?"
İngiliz:
-"Şurdaki tavukların kanını emdim".
Alman gider beline kadar kanla döner
-"Bu kadar kanı nerde buldun?"
Alman:
-"Şurdaki ineklerin kanını emdim"
Temel gider üstü başı kanla döner.
-"Bu kadar kanı nerde buldun?"
Temel:
-"şurdaki direği görüyor musun?
sunucu:
-"evet"
Temel:
-"işte ben onu göremedim."
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:47 PM
Bir alman bir fransız bide bizim temel gizli bi örgüt tarafından yakalanırlar.ve bunlara sorulur
-ÜLKENİMİ DAHA ÇOK SEVİYOSUN YOKSA KARINIMI?
İlk önce alman'a sormuşlar alman tabii ki
-ülkemi demiş.
-tamam demişler al şu silahı içerde karın var git öldür.
alman girmiş içeri 5 dakka sonra çıkmış ne oldu demişler
-vuramadım karımı daha çok seviyomuşum demiş.
fransıza sormuşlar
fransız
-ülkemi demiş tamam al şu silahı gir odada karın var öldür demişler.fransız da öldüremeden çıkmış
-karımı daha çok seviyomuşum demiş.
sıra temele gelmiş temelde
-ülkemi seviyorum demiş al şu silahı içerde karın var git öldür demişler temel içeri girmiş
15 dakka sonra içerden TAK-TUK-ÇAT-ÇUT sesler gelmiş temel dışarı çıktığında sormuşlar
-ne oldu bu kadar kaldın demişler
temelde
-ne olacak verdiğiniz silah kuru sıkı çıktı bende sandalyeyle kafasını kırdım demiş.
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:47 PM
Temel, Amerika'da bir bar'a girip bira istemiş. O anda bir Alman gelip barmeni kenara çekip kafasına bir elma koymuş ve uzaklaşarak,nişan alıp silahıyla barmenin kafasındaki elmayı tam ortasından vurmuş ve...
-"I AM RED KID" demiş.
Temel hayran kalmış.Biraz sonra aynı şeyi bir Fransız yaparak elmayı ok ile vurmuş ve...
- "I AM WILLIAM TELL" ,
bundan sonra cesaretlenen Temel dışarı çıkıp tekrar içeri girmiş ve aynı işlevi uygulayarak silahıyla ateş eden Temel barmeni alnının ortasından vurmuş adamın öldüğünü anlayan Temel,
-"I AM SORRY" demiş.
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:47 PM
Bir Fransız, bir İtalyan ve de klasik olarak bir Türk avrupada trenle seyahat etme kararı vermişler. Neyse trenin birinin kompartımanına girmişler. Bir de ne görsünler. Bir Japon, yanında da taş gibi bir hatun oturuyor. Bizimkiler de tam karşılarına oturmuşlar. Başlamışlar Japon'u çekiştirmeye. İtalyan
-"maymun gibi Japon taş gibi hatunu götürüyor" demiş ve
-"ben şimdi hatunu ayarlarım" demiş.
-"Önce Japon'u halletmek lazım" demiş Fransız.
İtalyan dışarı çıkarken Japon'a seslenmiş. Bir iki dakika sonra dışarıdan pata küte sesler duyulmuş. Kompartımanın kapısını İtalyan açmış, yüzü gözü kan içerisinde, bir gözü şişmiş falan filan. Bizimkiler sormuş ne oldu diye. İtalyan
-"tam herife girecektim, ne olduğunu anlamadım" demiş. Japon da gelmiş, selam vererek yerine oturmuş. İtalyan sormuş,
-"ya kardeş sen ne yaptın öyle ya", diye. Japon da
-"bizim oralarda çok kullanılan bir yöntem var demiş", onu uyguladım.
-"Ne biçim yöntem bu" diye sormuşlar. Japon da
-"Oshidonun Koshidosu" demiş. Fransız bu olaya çok kızmış.
-"Benim arkadaşıma bu yapılır mı" ulen demiş. Fransız Japon'u dışarı çağırmış. Yine bir iki dakika sonra dışarıdan pata küte sesler duyulmuş. Fransız içeri bir girmiş, yüzü gözü dağılmış, iki üç dişi kırılmış. Bizimkiler sormuş
-ne oldu diye. Fransız da
-" abi herife tam girecektim, dünyam karardı" demiş.
Japon girmiş, selam vermiş yerine oturmuş. Fransız
-" birader ne biçim bir yöntem bu yahu?" diye sormuş. Japon da
-bizim orada çok ünlü başka bir yöntem daha var demiş.
-"Moshidonun Koshidosu" demiş. Hepsi şaşırmış.
Bizim Türk içinden
-"iki tane dev gibi herif dayak yedi, ama ne etcez Türklüğe bok sürdürmücez, dayak yersek biz de yeriz" demiş.
Bizimki dışarı çıkarken Japon'a da seslenmiş. Dışarı çıkar çıkmaz
..."küüüt" diye bir ses duyulmuş.
İtalyan'la Fransız içeride şaşırmış. Bir bakmışlar Japon içeri girmiş, kafası yarılmış, yüzü gözü kan içinde. Sormuşlar
-Japon'a ne oldu diye.
Japon da hiç bir şey anlamadığını söylemiş. Hemen arkasından Türk girmiş. Japon
-"ne oldu ya, hiç bir şey anlamadım, ne yaptın" diye sormuş. Bizim Türk de
-"sizin oralarda çok kullanılan bir yöntem" demiş. Japon şaşırmış.
-"Ne bu ya" demiş. Bizimkide elindekini göstermiş:
"Toyota'nın Krikosu" ...
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:47 PM
Iskoçyalinin tavugu,Ingilizin bahçesine yumurtlamis.
Bir tanesi :
- Tavuk benim, yumurta da benimdir...
Digeri :
- Benim bahçem, yumurta da benimdir...
En sonunda Iskoç :
- Bu böyle sürer gider. En iyisi birbirimize birer tekmeatalim. Yerde en kisa süre kalan yumurtayi alsin.Ingiliz kabul eder. Iskoç un önce tekme atmasina karar verirler. Iskoç en agir postallarini giyip gelir.Iyice bir abanip Ingiliz in bacaklarinin arasina bir tekme
atar. Ingiliz yarim saat sonra ancak kalkar ve tam Iskoç a tekme atacakken Iskoç :
- Al senin olsun, bir yumurta için degmez walla...
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:48 PM
İngiliz, alman, fransız ve temel uçakta seyahat ederken yardımı pilot gelip'uçak ın 1 moturu arızalandı birini atmamız gerek der. Bunun üzerine fransız kalkar ve
--'yaşasın fransa diyerek kendini atar.
sonra pilot tekrar gelir diğer motor da arızalandı der.Bunun üzerine alman kalkar ve
-'yaşasın almanya der ve kendini atar
pilot tekrar gelir diğer motorda arızalandı der ve temel ayağa kalkar
- Yaşasın türkiye der ve ingilizi tutar aşağıya atar.
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:48 PM
Gümrük kapısından bir İngiliz, bir Fransız, bir Türk geçmek için bekliyorlarmış. Gümrük görevlileri valizlerini kontrol etmeye başlamış. Önce İngiliz'in valizine bakmışlar. İçinden 7 adet don çıkmış. "Niye 7 tane?" diye İngiliz'e sormuşlar. O da "Haftanın yedi gün var. Hepsi için bir tane. Pazartesi, Salı, Çarşamba..." demiş. "Vay be! Helal olsun medeniyete, temizliğe bak adamlardaki." Sıra Fransız'ın valizine gelmiş. açmışlar bakmışlar 8 tane don. "7'yi anladık da niye 8?" diye sormuşlar. Fransız "Pazartesi, Salı, Çarşamba... Hergün için bir tane, bir tane de ne olur ne olmaz diye yedek aldım" demiş. "Vay be! Adamlardaki temizliğe medeniyete bak!" demiş görevliler. Sıra Temel'e gelince açmışlar bakmışlar tam 12 adet don. "Vay be! Ne varsa bizim insanımızda var. Şu medeniyete, şu temizliğe bak!" Sormuşlar "Neden 12 adet?" Bizimki cevap vermiş "Ocak, Şubat, Mart,......"
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:48 PM
Temel birgün sokaktan geçerken 2 kisi görür. Biri ingiliz ve biride amerikali. Ingiliz parmaklarini kulagina koyar ve konusmaya baslar. Ona
- neyapiyorsun diye sorarlar ve oda derki.
-Benim elimde bir alici ve birde verici var böylece telefonda konusabiliyorum.
Amerikali ise hiç birsey yapmadan konusmaya baslar.
-Ne yapiyorsun sen diye sorarlar.
-Benim kulagimda ve dislerimde alici ve verici var der. En sonunda bizim Temel bunları gördükten sonra şaşırır ve ne yapacağını bilemez. En sonunda
..zaaaart diye ossuruverir.
-Sen ne yapiyorsun derler, ve Temel cevap verir.
-Türkiye'ye faks çekiyorum der.
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:48 PM
Tom ve George nasada iki astronot.Uzay mekiği ile ertesi gün uzaya çıkacaklar.Son olarak eve gönderilirler.Akşam olunca Tom'un canı sıkılır ve George'u telefonla arar.
-"George canım çok sıkıldı .Kasabaya gidip iki bira içelim"der.
George ise
-"Tom ,benimde canım çok sıkıldı .Fakat yarın uzaya çıkacağız.Yarın alkollü olduğumuzu anlarlarsa göndermezler "der.
Tom ise
-"sadece iki tek atarız kimse anlamaz"der.
George
-"tamam"der.
Bir barda buluşurlar.Fakat buluştukları barda Barmen bunları tanır.Bunlara içki vermez.Tom ısrar eder fakat nafile.Başka bir bara giderler.Oradaki barmende bunları tanır ve bunlara bira vermez.Birkaç bara daha gittikten sonra gece ilerler ,Tom'un canı iyice sıkılır.
-"George" der Tom.
-"hani uzay mekiğine yakıt koyarlarken kokusunu sende farkettinmi aynı viski gibi kokuyor".
George
-"bende farkettim .Ama zehirlenmeyelim"der.
Tom
-"bizde bir duble alırız"der.Ve nasaya giderler.NASA'daki görevli bunları içeri almaz .Bunlarda "sonkontrolleri yapacağız"derler ve içeri girerler.Uzay mekiği yakıtından birer duble içerler .Sabah olmadan eve dönerler.Sabah Georgenin telefonu uzun uzun çalar.Telefondaki Tom'dur.
-"George seninde karnın ağrıyormu"der George
-"evet,hemde çok fazla ağrıyor".Tom
-"öyleyse sakın osurma "der.George
-"neden "diye sorar.Tom
-"çünkü ben seni tokyodan arıyorum...
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:48 PM
Ülkeler arası bir yarışma yapılacakmış.Türkiye'den de Temel yarışmaya katılmış. Yarışmanın konusu, her yarışmacıya 1 adet müshil hapı verilecek ve 70 katlı gökdeleni altına yapmadan çıkıp tekrar aşağıya inen yarışmacı yarışmanın birincisi ilan edilecekmiş. Önce Fransız çıkmıs ve inmiş; ardından yarışma jürisi kontrol etmiş 20. katta dayanamamış yapmış. İngilize sıra gelmıs o da 35. katta, Amerikalı, 40. katta derken en son sıra Temel'e gelmiş. Temel ben 2 tane istiyorum demiş. Jüri nasıl olur tüm ülke yarışmacıları 1 tane ile dayanamadı sen nasıl becereceksin? Siz verin demiş ve 2 müshil ilacını da içmiş. Gökdelenin 35. katında yeni doğmuş bir bebek 70. katında da bir sarhoş varmış. Temel hapları içip çıkmaya başlamış 35. kata geldiğinde sıkışmış yeni doğmuş bebeğin kundağını açıp içine yapmış. 70. kata geldiğinde yine sıkışmış sarhoşun pantolonunu indirip pantolonun içine yapmış ve aşağıya inmiş. Jüri 70 katı gezmiş ve hiçbir şey yok şaşırmışlar, yarışmanın birincisi ilan edilmiş. Ertesi gün televizyonda şok şok şok 3 kilo bebek 5 kilo yaptı.bir sarhoş iç donuna yapmadan pantolonuna yapmayı becerdi.
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:49 PM
Bir gemiye Ingiliz, Alman ve Laz kacak olarak binerler. Gemi diger limana vardıgında askerler tarafından yoklama yapılır.Hemen birer cuval bulup icine girerler.Askerin tekmesini yiyen alman
-miyaaaav diye bagırır, asker kedi sanarak kontrol etmez.ingiliz kopek sesi cıkarır oda pacayı yırtar. Sıra bizim laza gelir. Tekmeyi yiyen laz hemen bagırır
-PATATEEEES...
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:49 PM
Fransada araba fren sistemleri yarışması düzenlenmiş.ilk fransız sürücü geçmiş arabasına.
bir.iki.üç..dört..beş.
yüzkırk km hızla giderken pistin sonundaki duvara otuz metre kala basmış frene araba on metre kala zank durmuş.
tribünlerde büyük bir alkış.
pilot büyük bir gururla arabadan inmiş.
gazetecile sormuşlar bu fren sistemi ne diye.
pilot gene gururla
a.s.f (yani anti blokaj sistem) demiş.
sonra alman geçmiş pistin başına arabsıyla.
bir.iki.üç.dört.beş.
duvara yüzelli km hızla giderken bir fren.beş metre kala araba zannkk diye durmuş.
tabii trübünlerden gene büyük bir alkış.pilot gururla arabadan inerken sormuş gazeteciler
-bu ne sistemi diye.
pilot
-s.a.b.s yani (süper anti blokaj sistem) demiş,
sıra bizi türke gelmiş.
binmiş brodway marka arabasına
bir.iki.üç.dört.
yüz km hızla giderken duvara atmış yetmiş metre kala basmış frene.
araba bir sağa bir sola kaymış.ama büyük bir gürültüyle duvara çarpmış.herkeste bir heyacan. tuğla yıkıntılarının altından heryanı toz içinde çıkmış bizim pilot.sormuşlar tabi bu ne sistemi diye bizimki yıkıntılardan çıkarken üzerinin tozlarını hem silkiyomuş hemde cevap veriyomuş
-a.s.f.
yani (***na *oktuğumun freni.)
..................................lütfen oy verin
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:49 PM
Temel ve Cin Bir Fransız bir İngiliz ve bir de Temel bir gemi kazasından sonra ıssız bir adaya çıkarlar. İngiliz kumsalda bir lamba bulur. Fransız bunun Aladdin'in lambası olabileceğini söyler ve lambayı ovuşturur. Gerçektende lambadan bir cin çıkar.
-"Ne dilerseniz dileyin benden" der. İngiliz
-"Ben ailemin yanına İngiltereye gitmek istiyorum" der. Cin isteyi yerine getirir. Sıra Fransız'a gelir. Oda ailesinin yanına Fransaya gitmek ister. Onun isteyide yarine gelir. Sıra Temeldedir. Temel biraz düşünür. Cin çabuk olmasını söyler. Temel etrafına bakar ve cin'e dileyini söyler.
-"Arkadaşlarımda gitti ben bu ıssız adada yalnız kaldım onun için arkadaşlarımı geri getirmeni istiyorum" der.
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:49 PM
Bir Alman bir İngiliz ve bir Türk bir trenin aynı kompartımanında yolculuk ediyorlarmış bu sırada İngiliz sıcaktan bunaldığını söyleyip camı açmış ve içeriye bir sinek girmiş...
İngiliz cebinden kılıcını çıkarıp sineğe vurmuş ve sinek ortadan ikiye ayrılmış İngiliz övünerek cebinden kartını çıkarmış kartta İngiltere'nin en ünlü kılıç kullanan insanı yazıyormuş.
Alman'da aynı bahane ile camı açmış ve içeriye bir sinek daha girmiş Alman'da cebinden çıkardığı tabancası ile sineğe ateş etmiş sinek paramparça olmuş Alman'da övünerek cebinden kartını çıkarmış kartta Almanya'nın en ünlü silahşörü yazıyormuş.
Bizim Türk de camı açmış ve içeriye bir sinek daha girmiş bizimki cebinden bıçağını çıkardığı gibi sineğe vurmuş ama sineğe bir şey olmamış İngiliz ve Alman içlerinden gülerlerken bizimkide övünerek cebinden kartını çıkarmış kartta Türkiye'nin en ünlü sünnetçisi yazıyormuş.
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:49 PM
Uluslararasi Cerrahlar Konferansı bittikten sonra bir Amerikalı, bir İngiliz, bir de Türk cerrah birlikte bir şeyler içmeye giderler.<BR>İngiliz başlar anlatmaya; "Geçen gün bir iş kazası geçirmiş birini getirdiler. Adam presin içine sıkışmıştı. Sadece sol küçük parmağı vardı. Bizim elemanlarımız öyle iyi çalıştılar ki, önce parmağa bir el, sonra kol, sonra da vücut yaptılar. Adam taburcu olunca o kadar verimli bir işçi oldu ki onun yüzünden 5 işçi, işsiz kaldı." Amerıkalı söz alır; "Bana ise geçen gün saç getirdiler. Adam nükleer reaktörün içinde kalmış. Sadece saçı vardı. Oldukça iyi bir çalışma ile önce saça bir baş, sonra vücut vs yaptık. Adam taburcu olduğunda o kadar verimli oldu ki, onun yüzünden 20 kişi işsiz kaldı. Türk söz alır; "Geçen yolda gidiyordum. Bir de baktım, yerde bir tik vardı ve kendi kendine atıyordu. Hemen yerden alıp çantama koydum. Laboratuvara gidip önce o tike uygun bir göz, sonra o göze uygun da bir baş, o başa uygunda bir vücut yaptık. Ortaya bir adam çıktı. O kadar verimli oldu, o kadar verimli oldu ki, bütün ülke onun yüzünden şimdi işşiz...
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:50 PM
Bir Fransız, bir Amerikalı, bir Alman ve bir Türk, deniz kazası sonucunda ıssız bir adaya düşmüşlerdi. Bir hafta sonra Fransız konuştu:
- Ben yokken şimdi sevgilim kaç kez evime gelmiş, beni çok merak etmiştir.
Amerikalı atıldı:
- Ben yokken bütün medya gelmiş, beni arıyordur mutlaka.
Alman:
- Ben yokken patronum, yeni projeler için beni aramıştır mutlaka
Ve Türk:
- Ben yokken kimbilir ne zamlar, ne vergiler gelmiştir!
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:50 PM
üc alman hepberaber saunaya girerler malumunuz almanyada saunalara anadan urya girildiginden ki yaninizda herhangi birseyle giremiyorsunuz.derken bir ara aci aci bir telefon sesi duyulur,herkes birbirlerinin yüzüne bakar iclerinden biri elini kalbine dogru yönlendirir eline ceptelefonu acar konusur,diger ikisi hayirdir bu ne hal gibilerden tuhafca birbirlerine bakarken digeri cevaplar ha o mu yahu gecen sene kalp ameliyati oldum gögsüm madem yardiniz bari fermuarli cep yaptirayim dedim o yüzden telefonumu heryere götüre biliyorum,o ara yine telefon calar bir digerininki buseferde kalcasina elini atar oradan telefonu cikarir konusur kapar oda anlatir yahu bende yaglarimi cektirdim baktikki deribayagi sarkik dikecekler bende bir cep rica etim onlarda dikti gelgelelim ücüncüde bir numara yok ne yapmali ki onunda bir ayricaligi olsun.aklina bir fikir gelir,ayaga kalkar of cok bunaldim biraz serinleyim yine dönerim der ve saunayi terk eder bir iki daki sürmez iceri girdigin de bu sefer diger ikisininde dikkadi disardan gelenin apis arasina takilir hayirdir arkandandan birsey sarkiyor ha omu hanim fax yolluyorda.
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:50 PM
Fransız, İngiliz ve bir Türk bi uçak kazasında ölüp cehenneme gitmişler. Bizimki içeriye bir göz atıp terlemeye başlayınca yeni gelenleri karşılayan zebaniye dönüp merakla:
- Abi sizin işinizde zor valla! Nasıl ısıtıyosunuz burayı!
Zebani bizimkinin yüzüne bakıp şöyle demiş:
- Türksün sen dimi?
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:51 PM
Amerikalılar birgün bi uçak yapmışlar bu uçağı test içinde uçağın içine arapları bindirmişler.Neyse bunlar uçağın içinde gidiyorlarmış uçağın 1. motoru iflas etmis ve üstten şöyle bi yazı geçmiş:
NO PANIC MADE IN AMERICAN TECHNOLOGY
neyse 3 motorla devam ederken motorlardan biri daha iflas etmis ve yine aynı yazı:
NO PANIC MADE IN AMERICAN TECHNOLOGY
herkes paniğe kapılmış ve uçağın düşüceğini düşünmeye baslamış derken,2 motor kalmış ve biraz daha gittikten sonra son motorda durmuş ve :
NO PANIC MADE IN AMERICAN TECHNOLOGY
yazısı cıkmış sağ salim piste inmişler.Bundan etkilenen araplar da bir uçak yapmaya karar vermişler yaptıkları uçağada amerikalıları bindirmişler.Uçak hareket etmeye baslamış ve 1.motor iflas etmiş üstten bir yazı geçmiş:
NO PANIC MADE IN ARABIA TECHNOLOGY
3 motorla devam etmişller ve 1 motor daha
NO PANIC MADE IN ARABIA TECHNOLOGY
neyse 2 motor kalmış ve devam ederlerken bir motoru daha kaybetmişler tekrar aynı yazı
NO PANIC MADE IN ARABIA TECHNOLOGY
son 1 motor kalmış herkes sağ salim ineceklerini düşünürken son motorda iflas etmiş ve üstten bir yazı geçmiş
NO PANIC EŞŞEDÜENLA İLAHE İLLAH
ve pat küt yere düşmüşler...
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:51 PM
Türk; alman ve amerikalı at çalarken jandarmaya yakalanmış...komutan sormuş türke
-neden çaldın.türk:
-bizim memlekette kriz var o yuzden ihtiyactan ..alman:
-bizde de kriz var o yuzden ihtiyactan derler.amerikalı:
-bizde kriz falan yok ben keyiften çaldım komutan der.
komutan düşünür ve derki
-almanla türkü hapse atın amerikalıyı zikin!!
çıkmışlar yola karakola doğru iki adımda bir amerikalı çavuşa..
-çavuş unutma bak *ikilecek olan bendim....
su içmeye dururlar amerikalı rahatsız olur çavuş belki unutur
-bak çavuş karıştırma *ikilecek olan bendim....
bu boyle devam eder..sonunda çavuş ya amerikalı
-sizin sapık oldugunuzu biliyodumda bu kadar *bne oldugunuzu bilmiyodum der!!
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:51 PM
amerikalılar bir uçak yaparlar ve bu ucagın denemek icin arabistana giderler. ucağa bir arabistanlıyı bindirirler. arabistanlı ucakta iken birden ucağın bir motoru arızalanır. arabistanlı heyecanlanır. birden monitörde bir yazı belirir. dont panic this is american technology. derken ikinci motor da arızalanır, tekrar aynı yazı belirir, ücüncü ve dördüncü motorda arızalanır, aynı yazı belirir ve ucak kendiliginden yere iner. arabistanlılarda bunun altında kalmamak icin bir ucak yaparlar ve amerikaya giderler icine bir amerikalıyı bindirirler. derken ucağın birinci motoru arızalanır ve monitörde bir yazı belirir. dont panic this is arabian techonology. amerikalı rahatlar. bunlar bizim yaptığımızın aynısını yapmışlar der. sonra ikinci, ücüncü motorlar arızalanır aynı yazı belirir. dördüncü motor arızalanır amerikalı cok rahattır ucagın kendiliginden ineceğini sanar ama monitörde bir yazı belirir. dont panic this is arabian techology please repeat after me eşhedü enla ilahe illallah...
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:51 PM
Birgün alman ingiliz türk japon bi seyate çıkmışlar gezmişler dolaşmışlar geri donmek için ucaga binmişler aralarında bir münakaşa geçmeye başlamış yok efendim ben sahte parayı iki kilometreden tanırım alman demiş bende tanırım japon demiş bende tanırım ingilizde bende taırım demiş sıra bizim temele gelmiş temelde ula bende tanirum hemde cormeden tanirum demiş neyse pilot bunların konuştuklarını duymuş çıkarmış 100 dolar sormaya başlamış tek tek almana sormuş ingilize sormuş japona sormuş hepside sahte deyil demiş aslında para gerçektende sahteymiş sıra gelmiş temele temele bu para sahtemi diye sormuş temel almış eline parayı bakar bakmaz gülmeye başlamış uşaklar ne kadar salaksunuz bu para sahtedu demiş pilot şaşırmış nerden anladın temel demiş temelde ula uşagum çormeyimisun habu paraya Atatürk yoktu demiş...
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:52 PM
Bir kompartımanda İngiliz, Fransız, Alman ve oldukça güzel genç bir bayan seyahat ediyorlarmış. Bir ara genç ve güzel bayanın başının üzerindeki sepetten sıvı damlayınca İngiliz hemen oturduğu yerden fırlayıp, parmağını değdirerek sıvıyı yalamış ve;
- Hıımmm, bu halis viski...
Fransız aynı işlemi yaparak;
- Hadi canım bu bal gibi şarap...
Alman;
- Yanılıyorsunuz beyler bu olsa olsa bira olur...
Genç ve güzel bayan gülümseyerek ayağa kalkmış ve sepete hafifçe dokunarak;
- Kız FİFİ, bir türlü öğrenemedin çişini tutmayı...
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:52 PM
3 astronot uzaya gidecek. bunlardan biri alman biri İngiliz biri de bizim temel. Bunlar yıllarca gelmeyecekleri için en önemli ihtiyaçlarını sorarlar. Alman
-"bana sarışın, esmer, kumral hatun" der. İngiliz
-"bana bol bol içki " der. bizim temel
-"baaa bol bol cigara" der. Neyse istekler temin edilip uzaya fırlatılıyorlar. 3 astronot aradan yıllar geçiyor geri dönüyorlar.tabi aileler merakla bekliyor. önce alman iniyor dalyan gibi alman olmuş iğne iplik. Sonra İngiliz iniyor adam zil zurna sarhoş. Tabi ki sıra temele geliyor. Temel kapıda görünür görünmez bir fırlıyor ağzında sigarayla:
-"Allah'ını seven baaa ateş versuuun"
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:52 PM
Bir Fransız bir İngiliz ve bir de Temel bir gemi kazasından sonra ıssız bir adaya çıkarlar. İngiliz kumsalda bir lamba bulur. Fransız bunun Aladdin'in lambası olabileceğini söyler ve lambayı ovuşturur. Gerçektende lambadan bir cin çıkar. "Ne dilerseniz dileyin benden" der. İngiliz "Ben ailemin yanına İngiltereye gitmek istiyorum" der. Cin isteyi yerine getirir. Sıra Fransız'a gelir. Oda ailesinin yanına Fransaya gitmek ister. Onun isteyide yarine gelir. Sıra Temeldedir. Temel biraz düşünür. Cin çabuk olmasını söyler. Temel etrafına bakar ve cin'e dileyini söyler. "Arkadaşlarımda gitti ben bu ıssız adada yalnız kaldım onun için arkadaşlarımı geri getirmeni istiyorum" der.
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:53 PM
Bir Alman bir Fransız bir İngiliz birde bizim Temel savaşta esir alınır ...
idam edilecekler,onlara nasıl ölmek istediklerini sorarlar ya uçaktan atlayarak ya elektirikle yada geodin <boğarak öldüren bir makine>makinasıyla ölecekler İngiliz geodin der ve makina çalışmaz affedilir Fransız,Alman da geodin derler ve kurtulurlar ..
sıra bizim temele gelir;
madem geodin çalışmıyor beni elektirikle öldürün
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:53 PM
Temel uçağa biner, bir Alman ,bir Fransız, bir İngiliz ve bir Jamaikalı görür. Jamaikalının yanına gelir ve der ki;
-Jamaikalı kardeş sen yenisin galiba.
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:53 PM
Bir gün 3 futbolcu (Alman, Ingiliz ve Temel) antrenörleri tarafindan bir aksam yemegine davet edilir.Üc futbolcuda o aksam gec kalir. Ilk gelen ingiliz futbolcu antrenöründen özür diler:
-"Sorry, I'm late!"
Daha sonra fransiz futbolcu gelir ve der:
-"Sorry, I'm late, too!"
Son olarak Temel gelir ve derki:
-"Sorry, I'm late, three!"
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:53 PM
Günün birinde alman,Fransız,İngiliz ve daha bir çok ülkenin zengini
aralarına bizim TEMEL`i de alarak gönüllerince eğlenmek için uçakla seyahate çıkmışlar.
Eğlence adına her şeyi yapıp bol bol da içki tükettikleri bir an Alman birden uçağın kapısını açıp bırakın beni,ölmek istiyorum,Temel sormuş ulu uşağım hadi süle bakim neden da?
Alman benim annem kötü kadındı yani or... demiş ve atlamış.
Aradan daha on dakika gedmemişken bakmışlar bu sefer Fransız aynı nidayla kapıyı açıp atlamış.
Temel bir düşünmüş, bir düşünmüş tam atlayacak biri tutmuş, yarım
yamalak bir türkçeyle oğlum sen neden atlıyosun, yoksa???
Temel yooo demiş öyle diil da uşaum
Adam sormuş peki neden?
Temel :
-ula uşağım benim bu kadar or..... çocuğu içinde ne işim var da demiş
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:53 PM
Bir alman,bir fransiz,birde isvicreli italyaya bir sonbahar gezisine cikarlar hos sohpet derken fransiz cantasindan birdilim peynir biraz ekmek biraz sarap ufaktan atistirir sarabi bitmeden acar trenin camini atar siseyi digerleri yahu ne yaptin der daha doluydu niye attin siseyi,fransiz´da bizde sarap bol der,oarda isvicreli cantasinda kocaman bir cikolata cikarir oda yarisi olmadan oda atar camdandisari yine ayni tepki,yahu der bizim memlekette cok var bunlardan,derken sira almanda kalkar acar cami kaldirir yanlarinda oturan TÜRKÜ atar camdan disari yine ayni tepki yahu sen ne yaptin niye attin adami camdan ,almanda bunlardanda bizde cok var.
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:54 PM
bir gün uzaya gidecek üc kisi aranmaktadir bunlarda uluslar arasi ve ülkelerinin tipik özelliklerini tasimaliymis tabi gönüllüler arasinda birfransiz,birRus,birde isvicreli bulunuyor.gerekli mülakatlardan sonra uzayda üc ay kalacaklari söylenir,ihtiyaclari sorulur.iste Fransiz yeterli miktarda sarap bir ikide manken yanina alir ,rusta bilim teknikle ilgili bir takim kitaplarda oda biner uzaymekigine sira isvicreliye gelir siz ne isterseniz alin yaniniza,o da iki valiz dolusu sigara alir yola koyulurlar ve iki ay gecmistir mekikten inen ilk kisi sirasisyala fransiz tebessüm icinde gayet mutlu hayatindan iner sira rusta gayet bilincle sorulara cevap veri derken isvicreli ikielinde valizlerle görünür ve acil birsekilde kirbit kirbityaaahu
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:54 PM
Iki Alman polis deliler hastenesinin önünde bir ceset bulmuslar,biri digerine"hadi raporu yaz" demis.öteki "deliler hastenesi nasil yazilir" diye sormus.diğeride"bilmem" demiş ötekide "!hadi o zaman karsi taraftaki Postanenin önüne tasiyalim " demis.
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:54 PM
almanin biri bi gun memlekete donmek icin ucaga biner,
iceri girince karsisinda ingilizle fransizi gorur.
-ulan!! der...
-yine mi siz?..
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:54 PM
bir gun alman,ingiliz ve turk yuzmeye gider.yuzmede baya bir yuzdukten sonra, bakarlarki karsilarinda bir melek duruyor,ve onlara diyor ki
- suya hoplamadan önce bir dilek dileyin der.
alman hoplar ve
-kola der.havuz,kolaya döner bol bol icer.
ingiliz hoplar ve
-icki der,havuz ickiyle dolar ve bol bol icer.
turke gelince tam hoplayacaginda aya kayar ve
-shitt der.havuz *okla dolar.
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:54 PM
İngiliz,Fransız ve Türk uçakla bir yere gideceklermiş.Uçak kaza yapmış.Tesadüfen Türk,İngiliz ve Fraznsız tek başlarına bir adaya düşmüşler.Biraz zaman geçtikten sonra kendilerine gelmişler.Fransız etrafa bakınıyormuş.Bakmış her taraf yeşillik,dümdüz alan.Fransız:
- Hadi golf oynalım,demiş.
İngiliz kabul etmiş.Ama Türk:
-Ben nasıl oynandığını bilmiyorum,demiş.
İngiliz:
-Biz sana öğretiriz.
Fransız:
-Bir top,bir sopa bir de delik gerekiyor,demiş.
İngiliz:
-Ben de top var.
Fransız:
-Bende de sopa var,demiş.
Türk:
-Ben oynamıyorum
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:55 PM
iki ingiliz asilzadesi bir ıssız adaya düşerler hemen oraya yamyamlar gelir ve götürürler ilk asilzadeye ölümmü yoksa mokokomu diye sorarlar adam düşünür ve ölmekten iyidir der ve mokokoyu seçer bunun üzerine bütün yamyam erkekler, adamı düzerler ikincisine sorarlar adam düşünür ben gibi adam bozulmadan öteki dünyaya gitsin demiş ve ölümü seçmiş kafile reiside adamı göstererek ölene kadar mokoko der
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:55 PM
temel ingiliz ve birde fransız varmış bunlardan ingiliz bi otele gitmiş ve adama sormuş boş odanız varmı demiş otelin sahibi demişki var ama içinde yırtık don diye bir hayalet var demiş ben korkmam demiş ingiliz sonra gitmiş odaya yırtık don gelmiş yırtık don demişki ben yırtık doooooooooooooon demiş sonra ingiliz korkudan kendini camdan aşağıya atmış fransızada ingilize ne olduysa o ona olmuş temel gelmiş sonra demişki boş odanız varmu da uşağum demiş sonra otelin sahibi var ama içinde yırtık don diye bi canavar var demiş temel ben korkmam da demiş gitmiş odaya karşısına yırtık don çıkmış temele demişki ben yırtık doooooooooooooooon demiş temel bana öyle ben yırtık don deyipte korkutmayı bırakta paramu varimda kit kandina ton al demiş
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:55 PM
Bir fransiz türk,ve alman varmis türk demiski kim saatini 4katli apartmandan atip asagi kosup yakalarsa dile benden ne dilersen ve fransiz atmis kosmus kosmus bakmis saati kirik alman atmis kosmus kosmus bakmis saati kirik türk atmis gitmis dönerciye döner yemis kafeye gitmis çay içmis eve ugramis gelmis ve saati tutmus alman ve fransiz sasirmis ve sormuslar nasil yaptin ,, túrk demis saatimi ileri aldim..
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:55 PM
İki fare bir otele gitmiş. Boş yeriniz varmı demiş. Adam var ama tuvalet neyse ver demişler. Sabah olduhunda otelci sormuş iyi uyudunuzmu? Fareler büyük bir şaşkınlıkla cevap vermiş. İyi uyuduk yukardan çikokolatalar akıyor, limonatalar akıyor, ara da bir de şimşek çakıyor çok kötü kokuyor demişler.
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:56 PM
Öğretmen öğrencilere soru soruyor:
-"Ağaçta 7 kuş var.Avcı ateş ediyor,3 tanesini vuruyor.Ağaçta kaç kuş kaldı?"Biri cevap veriyor:
-"4 kuş kalır."Başka bir çocukta hemen atılır:
-"Hayır öğretmenim ateş edince bütün kuşlar uçar,ağaçta hiç kuş kalmaz..."Öğretmen bunun üzerine:
-"Cevap yanlış ama stilini sevdim."der.Çocuk buna karşılık verir:
-"Öğretmenim,bende bir soru sormak istiyorum...Karşıdan 3 bayan geliyor,ellerinde dondurma var.Biri yalayarak yiyor,biri emerek,biri de ısırarak...Bu bayanlardan hangisi evlidir?"Öğretmen düşünüyor,düşünüyor...-"Emerek yiyen evlidir",diyor...Çocuk cevap veriyor:
-"Hayır öğretmenim,parmağında alyansı olan...Ama ben de sizin stilinizi sevdim.."
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:56 PM
İstanbul'da üniversitede okuyan genç kız Ankara'daki babasına telefon etmiş;
- ''Baba, merhaba Ben Lale''.
- ''Ooooo Güzel kızım benim. N'abersin bakalim?''.
- ''Hiç sorma babacığım. Hiç keyfim yok valla''.
- ''Hayırdır? Bi sorun'mu var?''.
Kız ağlamaya başlar babası ise üzüntü ve meraktan kafayı yemektedir;
- ''N'ooldu kızım? anlatsana''.
- ''Murat evi terketti. Boşanmak istiyormuş''.
- ''Ne evi lan? Ne boşanması? Sen ne zaman evlendin'de bosaniyorsun''.
- ''Hani senin hiç hoşlanmadığın esrarkeş çocuk vardı'ya ben onunla evlendim''.
- ''iyi halt ettin, zilli neyse, artık yapacak bi şey yok. Versin mahkemeye, hemen boşanın''.
- ''Boşanalım ama benden 10 milyar istiyor. Eğer vermezsem, iyi zamanlarımızda çektiği çıplak fotoğraflarımı internetten herkese yollayacakmış''.
- ''Püüh. Rezil... Çıplak fotoğraf çektirdin, öyle mi?''.
- ''Ama babacığım O benim kocamdı. Ne biliyim böyle bir puştluk yapacağını''.
- ''Peki Olan olmuş artık. Yarın havale ederim parayı ögleden sonra Bankaya gidip çekersin sonra da alıp yakarsın o kahrolası fotografları''.
- ''Sağol baba Eeee şey bi'de kürtaj için 2 milyara ihtiyacım var''.
Adam artık iyice fenalaşır. Boğuk bir sesle konuşur;
- ''Kürtaj'mı? Bi'de hamile'mi kaldın o çocuktan sen?''.
- ''Aslında ondan değil... Zenci bi çocuk vardı... Zaten o yüzden ayrılıyoruz'ya''.
Adam bayılmak üzeredir. Nabzı yükselir, tansiyonu düşer, artık inleyerek konuşmaktadır;
- ''Biz seni oraya okumaya yollamıştık. Sen ne haltlar çevirmişsin. Allahım nedir bu başımıza gelenler okulu bitirir bitirmez Ankara'ya dönüyorsun, yoksa kırarım bacaklarını''.
- ''İstersen hemen dönebilirim babacığım. Ben geçen yıl okuldan atıldım çünkü''.
Adam masanın üzerindeki soğuk su dolu sürahiyi başından aşağıya devirir ve ancak bu şekilde konuşmasını sürdürür;
- ''Okuldan'mı atıldın? Hani birlikte avukatlık yapacaktık, zilli? Eh ulan sen hele bi gel buraya ben sana yapacağımı bilirim. Evden dışarıya adım attırmiycam sana ilk isteyenle'de evlendiricem''.
- ''O iş zor be baba biliyorsun, moda oldu, artık evlenmeden önce eşler birbirlerinden sağlık raporu istiyorlar pek iyi bi rapor sunacağımı zannetmiyorum ben''.
- ''Allahım, çıldıracağım bir de cinsel hastalıklar haaa... kesin o zencidendir''.
- ''Çok pis arkadaşları vardı. Bilmem artık hangisinden kapmışımdır''.
Güm diye bir ses duyulur. Adam kısa bir süre için kendinden geçmiştir ancak hemen kendisini toparlayıp tekrar telefonu alır.
- ''Hemen bu akşam dayını yolluyorum oraya seni alıp gelecek. Adresini ver bakim''.
- ''Mahmutpaşa Karakolu'ndayım gelirken kefalet için de biraz para getirsin yanında''.
- ''Karakol'mu? bi'de karakola'mı düştün layyynnn? Ne yaptın?''.
- ''Dün kafam çok bozuktu, çok içmişim. Araba kiralayıp dolaşmaya çıktım. O kafayla Arnavutköy'de kokoreççi dükkanına girdim. Ama neyse'ki kimse ölmedi. Dükkan sahibiyle kiralık araba firmasına biraz para vermek gerekir sanırım''
Adam artık iyice fenalaşmıştır. Hatta fenalaşmak ne kelime adeta kahrolmuştur. Telefonda kısa bir sessizlik olur. Kız tekrar konuşmaya başlar;
- ''Babacığım sakın üzülme bütün bunlar bir şakaydı. Ben sadece sınıfta kaldığımı söylemek için aramıştım''.
Bunun üzerine adam sevinçle ve mutlulukla haykırır;
- ''Canın sağolsun be güzelim, boşveeerrr. Okul'da neymiş? Hiç mühim değil, tatlı canın sağolsun senin''...
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:56 PM
Tarih dersinde öğretmen birini tahtaya kaldırmış ve sormuş:
-Oğlum Kadeş Savaşını kim yaptı?
Çocuk hemen yanıtlamış:
-Hocam vallahi billahi ben yapmadım.
Hoca sinirinden çıldıracak. O sinirle dışarıya çıkmış, koridorda Matematik öğretmenini görmüş ve durumu Matematik öğretmenine anlatmış:
-Hoca hanım bu öğrenciler beni çıldırtacak; Kadeş Savaşını kim yaptı diye soruyorum, vallahi billahi ben yapmadım diye yanıt veriyorlar, çıldıracağım...
-Hocam üzülmeyin çocuktur bunlar hem yaparlar hem de yapmadım derler... Tarihçinin sinirleri iyice tepesine çıkmış ve soluğu Müdür Beyin odasında almış.
-Müdür Bey bu nasıl bir okul, ne öğrencisinde hayır var, ne de öğretmeninde; öğrenciye Kadeş Savaşını kim yaptı diye soruyorum, ben yapmadım diyor, öğretmene durumu anlatıyorum, bunlar çocuktur hem yaparlar hem de yapmadım derler diyor, kafayı yiyeceğim.
Müdür Bey: Siz hiç kendinizi üzmeyin Hocam, bunda merak edilecek birşey yok, şimdi Bakanlığa bir yazı yazar ve Kadeş Savaşını kimin yaptığını sorarız... Tarih Öğretmeni aldığı yanıt ile oracığa yığılıp kalmış ve Müdürden bir hafta izin almış...
Bir hafta sonra Bakanlıktan bir yazı:
Bu yıl ödenek olmadığı için Kadeş Savaşı yapılamayacaktır. Bilginize...
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:56 PM
Adamın ilkokula giden küçük oğlu ev ödevi için sorar:
Babacığım "potansiyel" ile "fiili" arasındaki fark nedir?Babası :Anlat der. Sonra karısına döner ve sorar:
Hanım, 1milyon dolar verseler Robert Redford 'la yatar misin?Karisi:
Tabii,sorulur mu! Hayatta kaçırmam!
Bunun üzerine adam kızına 1 milyon dolar karşılığında Brad Pitt ileyatıp yatmayacağını sorar.
Kızı:-Vay be! Tabii ki! Hep hayalini kurduğum şey!
Daha sonra adam büyük oğluna dönerek:
Sen 1 milyon dolar için Tom Cruise ile yatarmisin, diye sorar.Büyük oğlan:
'Evet! Neden yatmayayım? Düşünsene 1 milyon dolarla neler yapılmaz!
Bir saniye beklemem! der. Bunun üzerine babası küçük oğluna döner ve:-Anladın mi oğlum "potansiyel olarak" 3 milyon doların üzerindeoturuyoruz, ama "fiili olarak" 2 ****** ve 1 ****yle yasıyoruz...
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:56 PM
Bir öğrenci, lojistik ve organizasyon dersinin yazılı sınavından kalıyor.
Öğrenci: Siz beni cezalandırıyorsunuz. Bunu hiç anlıyor musunuz?
Profesör: Evet tabi ki.Yoksa nasıl profesör olabilirdim?
Öğrenci: İyi o zaman. Size birşey sormak istiyorum. Eğer doğru cevabı verirseniz, ben kötü notumu alıyorum ve gidiyorum. Fakat bununla beraber eğer cevabı bilemezseniz bana iyi not vereceksiniz.
Prof: Anlaşıldı tamam. Sor bakalım.
Öğrenci:Yasal olupta mantıklı olmayan nedir? Mantıklı olupta ama yasal olmayan nedir? Ve de ne mantıklı ne de yasal olmayan nedir?
Profesör iyice bir düşündükten sonra hiç bir cevap veremiyor. Ve o öğrenciye iyi not vererek onu geçiriyor. Daha sonra profesör en iyi öğrencisini çağırıyor ve ayni soruları ona soruyor. Öğrenci hemen cevap veriyor:
"Siz 63 yaşındasınız ve 35 yaşındaki bir bayanla evlisiniz. Bu yasal ama bununla beraber mantıklı değil. Karınızın 25 yaşında bir dostu var, bu gerçi mantıklı ama yasal değil. Siz, karınızın dostuna iyi bir not veriyor ve onu geçiriyorsunuz oysa ki o sınıfta kalmıştı. Bu ise ne mantıklı ne de yasal."
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:56 PM
Öğretmen çocuğa sormuş.
-Oğlum elini pantolonunun sağ cebine attın ve 10 milyon lira çıkarttın, sol cebinden de 5 milyon lira çıktı.Senin şimdi neyin var?
-Öğretmen çocuğun 15 milyon liram var, cevabını beklerken çocuk cevap vermiş.
-Herhalde üzerimde başka birinin pantalonu var öğretmenim!
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:57 PM
Öğretmen derste şunları anlatıyordu:
- Düğünlerde gelinler neden beyaz giyer bilir misiniz? Bu onların en mutlu günü olduğu için!
Arka sıralardan bir ses yükselir;
- Damatların neden siyah elbise giydiklerini şimdi anladım.
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:57 PM
Üniversite son sınıf öğrencisi yazılı sınavından
kalınca doğru hocasına
gider:
-"Siz sınıfta bırakarak hayata atılmamı önlüyor ve
beni cezalandırıyorsunuz. İşin bu yanını hiç düşündünüz
mü?"
-"Tabii düşündüm. Hocanın görevi bilgiyi ölçmek,
yeterli olmayanı sınıfta bırakmak değil mi?"
-"İyi. O zaman size bir teklifim var. Bir soru da ben
size soracağım.
Doğru cevabı verirseniz, ben kötü notumu kabul edip sınıfta
kalacağım. Bilemezseniz, notumu düzeltecek ve sınıfı
geçirteceksiniz. (Hocanın
keyfi yerinde. Teklifi kabul eder.)
Ve öğrenci sorar:
-"Yasal olup, mantıklı olmayan nedir?
Mantıklı olup, yasal olmayan nedir?
Ve de ne mantıklı ne de yasal olmayan nedir?"
Hoca uzun uzun düşünür ama cevabı bulamaz. İddia gereği öğrencisine iyi not vererek sınıfı geçirir. Ama aklı da soruda kalır. Sonunda sınıfın en iyi öğrencisini çağırır, olayı anlatır ve sorunun yanıtını bilip bilmediğini sorar.
Öğrenci hemen cevap verir:
-"Siz 65 yaşındasınız ve 23 yaşında bir kadınla evlisiniz.
Bu yasal ama mantıklı değil. Karınızın 25 yaşında bir sevgilisi var.
Bu mantıklı ama yasal değil. Siz karınızın sevgilisini, zayıf alıp sınıfta kalması gerekirkeniyi not verip mezun ediyorsunuz.
Bu da ne mantıklı, ne de yasal."
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:57 PM
İngiltere'nin saygın kiz kolejlerinden birinde biyoloji öğretmeni öğrencilerden Miss Perkins'a:
-"Soyle bakalim, insan vucudunda uyarıldığında normal büyüklüğünün altı katına ulaşan organ hangisidir?"
Ögrenci yüzü kızararak:
-"Bana bu soruyu sordugunuzdan ailemi haberi olacak"
demiş.Öğretmen başka bir öğrenciye dönmüş ve:
-"Sen söyle Miss Sarah"
demiş.Sarah:
-"Loş ışıkta gözbebeği"
yanıtını vermiş.Ögretmen aferin dedikten sonra Miss Perkins'a dönmüş ve:
-"Sana üç sey soyleyeceğim"
demiş:
1-Dersine hiç çalışmamışsın, bundan ailenin haberi olacak..
2-Aklın fikrin sürekli kötü şeylerde.
3-İlerde çok büyük hayal kırıklığına uğrayacaksın...
GooD aNd EvıL
08-29-2007, 07:57 PM
Renkli kişiliği ve düşük not vermesi ile öğrencileri arasında özel bir üne sahip olan felsefe öğretmeni, sınav yapacağı gün öğrencilere, önce kâğıt ve kalemlerini hazırlamalarını söyledi, sonra da sandalyesini kaldırıp masanın üzerine koydu.
Sonra:
"Sınav sorumu soruyorum" dedi. "Bu sandalyenin var olmadığını
kanıtlayınız."
Sıfırcı felsefe öğretmeni, sınav kâğıtlarını okuduktan sonra, bu konudaki ününe gölge düşüreceğini bilmesine rağmen, hayatında ilk kez bir öğrencisine yüz üzerinden yüz vermek zorunda kaldı.
Öğrencinin sınav kâğıdında yalnızca şu iki sözcük yer alıyordu:
- Hangi sandalyenin?
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:36 AM
Başkan Bush'un yeni talimatı:
- Üzerinde resmim olan pul bastırdım, bundan böyle başkanlığın bütün mektuplarında bu pullar kullanılacak.
Bir süre sonra görülmüş ki pullar zarfa bir türlü yapışmıyor.
Başkan Bush küplere binmiş ve yetkilileri çağırıp sormuş;
- Üstünde resmim olan pullar yapışmıyor, arkalarına zamk sürmediniz mi?
- Sürdük efendim, demiş yetkili ve eklemiş;
- Yapışmamasının nedeni, herkesin pulun arka yüzüne değil de ön yüzüne tükürmesi efendim..."
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:36 AM
Üç Amerikan askeri ıraklı bir amcanın bakkal dükkanına girerler.alış veriş yaparken 'kahrolsun amerika'diye bir ses duyarlar.Etrafa bakınırlar ve sesin bir papağandan geldiğini görürler.Bunun Üzerine ıraklı bakkal amcaya 'bu papağanı buradan yok et yarın geldiğimizde görürsek seni mahvederiz'derler.
Askerler gittikten sonra bakkal amca kara kara düşünmeye başlar çünkü papağan kuşunu çok sevmektedir.Derken aklına cami imamlarının papağanı gelir.Hemen imamın yanına koşar başından geçenleri anlatır ve'Hocam eğer sakıncası yoksa papağanları değiştirelim'der.Hoca kobul eder ve değişim gerçekleşir.
Ertesi gün işgalci amerikan askerleri gelir, papağanı görürler ve kızarak
-biz sana bunu yok edeceksin demedikmi?deyince
Bakkal amca bu papağan o değil desede inandıramaz.Sivri zekalı askerin biri ben şimdi anlarım bunun dünkü papağan olup olmadığını der ve papağanın tekrarlamasını umarak bağırır:kahrosun amerika!!
ses çıkmyınca bakkal amca dahil hep birlikte bağırmalarını söyler:
-Kahrolsun amerika!
(ses yok)
-Kahrolsun amerika!
(ses yok)
-Kahrolsun amerika!
papağan dile gelir
-Amin evlatlarım
(M.KILIÇ)
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:36 AM
Bakan olan görgüsüz birisi şöförüne sorar.
"Şöför söyle bakalım eşekle şöför arasında ne fark vardır? "
Şoför bir süre düşündükten sonra mahcup bir sekilde; "Bilemedim
bakanım" diyor
Bakan cevap olarak: "Eşeğe çüs diyince, şoföre ise dur diyince durur"
demiş. Bunun üzerine şöför çok sinirlenmiş ama karşıdaki bakan
olduğu için birşey söyleyememiş. Belirli bir süre sonra bu defa şöför
bakana: "Bir soru sorabilir miyim bakanım?" der. Bakan da:
"Sor bakalım" der. Şoför sorar: "Eşekle bakan arasında ne fark vardır?"
Bakan bir süresonra: "Bulamadım şöför söyle bakalım" diyor.
Bunun üzerine şöför de: "Vallahi bakanım ben de bulamadim... "
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:37 AM
Milletvekilinin biri bir köyü gezerken, bağlı olduğu değirmeni döndüren bir eşek görmüş.
Yanındaki köylüye sormuş:
-Bu eşeğin boynundaki zil ne işe yarıyor ?
-Efendim, demiş köylü. O zil sustuğunda eşeğin durduğunu anlıyorum. Müdahale edince tekrar harekete başlıyor.
-Akıllıca ,demiş vekil. Peki eşek olduğu yerde durupta başını sağa sola sallarsa nereden anlayacaksın durduğunu?
-Anlayamam ama, ne gezer efendim sizin gibi akıllı eşek buralarda...
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:37 AM
Birgün Amerika devlet başkanı, İngiltere devlet başkanı ve bizim Ecevit şeytanın evine gitmişler. Amerika devlet başkanı şeytana sormuş:
-Biz ne zaman dünyanın en zengin devleti olucağız?
şeytan:
-1000 yıl sonra.
bu cevap üzerini Amerika devlet başkanı ağlamaya başlamış "Ben göremiycem" diye. Birde İngiltere devlet başkanı sormuş:
-Biz ne zaman dünyanın en büyük devleti olucağız?
şeytan:
-2000 yıl sonra.
bunun üzerine oda ağlamaYA BAŞLAMIŞ "ben göremiycem diye. Ecevit:
-Peki bizim ekonomik durumumuz ne zaman düzelcek?
bu kaez şeytan ağlamaya başlamış "ben göremiycem" diye.
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:37 AM
Bush ve Powel bir barda oturuyorlarmış.İçeri bir genç girmiş ve bunları görünce şaşırmış.
- "Hey siz ne yapıyorsunuz burada "
diye sormuş.Bush da:
- "üçüncü dünya savaşıni planlıyoruz "
diye cevaplamış.Şaşıran genç
- "peki nasıl olacak?"
diye sormuş.Bush:
- "10 milyon ıraklı ve bir araba tamircisini öldüreceğiz" demiş.Genç
- "araba tamircisini niye öldüreceksiniz?"
diye şaşkınlıkla sormuş.Bush Powel'e dönerek:
- "ben sana demedim mi on milyon Iraklıyı öldürürsek kimse umursamaz diye".
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:37 AM
Eski Milletvekillerinden, dinine imanina yani müslümanliga cok bagli olan birisi olan Mehmet Akif Ersoy'un kendisine meclis'de onu sevmeyen bir millet vekili tarafindan su soru sorulur:
- Mehmet bey ya siz veteriner degilmiydiniz?
Bunun üzerine Mehmet Akif Bey cevabi yapistirir:
- Evet, bir yeriniz mi agiriyordu?
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:38 AM
Birgün MOSSAD,CIA VE MIT i bir ormana götürüler bu 3 istihbarat örgütüne bu ormanda zürafa bulmalari istenir ilk zürafayi getiren yarisi kazanacaktir.
Cok gec olmadan MOSSAD ve CIA zürafayi bulup getiriler fakat bizim MIT den ses seda yoktur .Nihayet en sonunda görülür yanlarinda bir Fil ile beraber tabi filin agzi burnu dagilmis kafa göz yarilmis ve devamli su laflari sayiklayarak
- Abi valla ben zürafayım
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:38 AM
Amerika'da adamin biri işine giderken
birden anormal bir trafigi
içine düşer, ama trafik bir milimetre
bile kıpırdamamaktadır. Bir süre sonra
arabasının yan camına
birisinin tıkladıgını görür ve camını açar.
-Ne var, ne olmus acaba ??
-Teroristler Bush'u yakaladilar... Eger 1milyar dolar verilmezse,ustune
benzin dokup yakacaklarmis.>
-Haa simdi anladim bu trafigi...
-Ya iste onun icin, herkesten biraz yardim topluyoruz
-Insanlar ne kadar veriyor ortalama olarak
?
-Valla yaklasik olarak 5 'er litre...!!
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:38 AM
Bir gün Bush ve şoförü bir kır gezisine çıkmışlar. Bir çiftlikten geçerken hızlı oldukları için tavuğa arkasından ördeğe ve onun arkasından da ineğe çarpmışlar.
Bush bütün ihtişamıyla :
-"Dur ben gidip şimdi çiftlik sahibiyle konuşur onu bilgilendirip geliyorum" der. Neyse bizim Bush gider ve hemen arkasından ağız burun takas olmuş şekilde gelir. Ve şoförüne :
-"Kaç, Kaçalım, ..." gibi sözler söylemeye başlar.
Neyse bizim ikili hızla giderken öbür çiftliğin domuzuna çarpıp dururlar. Bush:
-"Bu sefer sıra sende." der. Neyse bizim şoför gider çiftliğin kapısını çalar. Bush arabanın içine saklanmış şoförü beklemektedir otuz dakika geçer ne gelen var ne giden bir saat geçer gene bizim şoförden haber yok.neyse İki saat sonra bizim şoför ellerinde meyve sepetleriyle gelmektedir. Bush bu olay karşısında şaşırıp şoföre sorar:
-"Ne oldu dayak yememişsin?"
Şoför cevap verir:
"Vallahi başkanım dediğim cümle şu 'BEN BUSH'UN ŞÖFÖRÜYÜM DOMUZ ÖLDÜ' adam bana yemek yemeden gidemezsin dedi ben de yemek yeyip de geldim"
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:38 AM
Bir otobüs dolusu politikacı seçim kampanyası için TEKSAS' ta dolaşıyorlarmış. Otobüs büyük bir çiftliğin yanından geçerken, otobüs şoförün dalgınlığı yüzünden derin bir şarampole uçmuş. Çiftçi koşarak gelmiş, gece kurda kusa yem olmasınlar diye cesetleri gömmeye başlamış. Ertesi sabah, Şerif soruşturma için çiftliğe gelmiş. Çiftçiye sormuş: "Otobüsteki bütün politikacıları gömdün demek...Hepsi de ölüydü, eminsin değil mi?" Çiftçi cevap vermiş: "Bazıları yaşadıklarını iddia ettiler ama politikacıları bilirsiniz. Nasıl yalan söylerler! ".
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:39 AM
Bakanlardan birinin ölmesiyle başka bir milletvekili onun süresini doldurmak üzere seçilmişti. Adam hemen karısına telefon ederek, bu haberi vermek istedi :
-Bir bakan karısı olmak ister miydin? diye sordu.
Karısı biraz düşündü sonra:
-Hangisinin?
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:39 AM
günün birinde a.b.d baskanı bush,pakıstan baskanı müşerref ve hindistan baskanı bir toplantı için uçakla seyahat edıyorlarmıs.uçak bilinmeyen bir nedenden dolayı düsecekmiş.kaptan pilot herkese ucaktan atlamaları gerektıgını soyleyıp parasutlerini vermıs.herkes atlamıs.bu üç baskan aynı yere inmişler.orada bir bağ evi varmıs.gidip kapıyı calmıslar.ev sahıbıne olayı anlatmıslar.o da ev de benımle beraber iki kişinin daha yeri var kalan bir kişi de ahırda yatabilir demiş.müşerref -ben yatarım demiş.gitmiş ahıra bakmış bi domuz var içerde.iki dakka sonra geri gelip,-arkadaslar islam dinine gore domuz haram ben yatamam orda.demiş.hindistan baskanı gitmiş.o da iki dakka sonra gelmiş,-ya ahırda inek var.bizim inançlarımıza gore inek kutsal ben de yatamam.demiş.bush,-ne yapalım,demiş,-iş başa düştü deyip ogitmiş ahırda yatmaya.iki dakka sonra:o da ne.inekle domuz gelmişler ve demişler:-kusura bakmayın ama böyle bir .erefsizin yanında nasıl yatarız
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:39 AM
Köyün birinde bir mezar soyguncusu varmış. Cenaze gömüldükten bir gün sonra mezara bir gidilirmişki, mezar soyulmuş. Bütün ziynet eşyaları çalınmış. Köylü bu mezar
soyguncusunu bilirmiş bilmesine de bir türlü yakalayamazmış. Gel zaman git zaman bu böyle sürüp giderken mezar soyguncusu ölüm döşeğine düşmüş ve oğlunu çağırarak:
-Bak oğlum. Ben bu güne kadar sizin rızkınızı mezar soyarak çıkardım. Şimdi ölüp gidiyorum. Arkamdan tüm köylü bayram yapacak. Bir kişi bile 'Allah rahmet eylesin' demeyecek. 'ohbee öldü de kurtulduk' diyecekler, diye itirafta bulunmuş. Bu olay oğlanın çok gücüne gitmiş. Babasına:
-Baba sana söz veriyorum herkes arkandan rahmet okuyacak demiş. Ve derken mezarcı ölmüş. Bütün köylü bayramda. Birkaç gün sonra köyde gene bir cenaze. Ama köylünün içi rahat. Cenaze tüm ziynetiyle beraber gömülmüş. Bir gün sonra mezarlığa gidildiğinde odane!!! Mezar gene soyulmuş ve eskisinden farklı olarak cenazenin kıçına koca bir kazık çakılmış. Köylüler bunu görünce:
-Yahu Allah Rahmet eylesin A.. efendide mezar soyardı ama hiç olmazsa kazık çakmazdı. Demişler.
Şimdiki siyasetçilere duyurulurr!!
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:39 AM
Adamın biri yaklaşan seçimlerde milletvekilliğine aday olmak için bir partiye başvurur.partiden gelen yazıda kendisini daha iyi tanıyabilmek için partinin başkanının evine yemeğe geleceği bildirilir.Adam hemen hazırlıklara başlar.evdeki papağanınada tembihlemeyi ihmal etmez,akşama partinin genel başkanı misafirim bizim partiyi biraz öv der. neyse akşam yemeğe oturulur .yemekler yenir söz siyasete gelir,işler yolundadır,lakin geveze papağan başlar rakip partiden övgü ile söz etmeye sizin parti dandik falanca parti iyi sizden daha iyi falan.bakarki genel başkan adamın papağanı rakip partiyi övüyor kusura bakmayın der,papağanınız bile diğer partiyi övüyor onun için sizi aday gösteremeyiz der çıkar gider.adam kızgınlığından yakalar papağanı doğru bahçedeki tavuk kümesine tavukların arasına atar.sabah olur.kümeste bir horoz olanca gücünle öter,kümesin kapısını açar ve sırayla bütün tavukları halleder,kümeste tavuk kaldımı diye eğilir içeri bakar,birde ne görsün tavuğa benzer kırmızılı yeşilli rengarenk bir şey kafasını uzatmış kendisine bakıyor,gel gel der geç bakalım sıraya,papağan şöyle bir silkinir,ulan yavşak der biz buraya ******luktan gelmedik siyasetten geldik der......
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:39 AM
Dünyanın en ünlü bira fabrikalarının patronları toplantının yapıldığı otelin barına ugramis... Corona nın patronu gelmiş, barmene seslenmiş :
- Çek bir Corona!..
Bir süre sonra Budweiser in patronu bara yanaşmış :
- Ver bir Bud!..
Miller in patronu bara oturmuş :
- Miller!..
Ardından Efes Pilsen in patronu bara gelmiş :
- Bir CocaCola lütfen...
Diğer patronlar kendisine hayret dolu gözlerle baktığında su cevap gelmiş :
- Madem hiçbiriniz bira içmiyorsunuz,katılayım dedim...
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:39 AM
kemal derviş,ingiliz ve amerikan ekonomi bakanları bir sohbete katılırlar.sohbet en son vergilerden açılır.ingiliz hemen atılır,biz ülkenin ortasına bir çizgi çekiyoruz,vergileri havaya atıyoruz çizginin sağına düşen devletin soluna düşen milletin oluyor.amerikan ise biz bir çember çiziyoruz havaya atıyoruz içine düşen devletin dışında kalan milletin oluyor.kemal derviş te en son konuşan olur ve şöyle der:biz öyle çizgi falan çizmiyoruz.paraları havaya atıyoruz yere düşen devletin havada kalan MİLLETİN...
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:40 AM
ABD Başkanı, İngiltere Başbakanı ve Türkiye Başbakanı bir gün bir toplantıda bir araya gelmişler.
Tabii, 3 lider bir arada olur da, sormaz mı gazeteciler? Önce ABD başkanına sormuşlar:
- ABD´de bir memur ne kadar parayla geçinir? Siz kaç para veriyorsunuz?
Başkan cevap vermiş:
- Valla ben memura en az 2000 dolar veririm. 1000 doları ile geçinirler. Geri kalan 1000 doları ne yaparlar, nerede harcarlar, hiç sormam.
Gazeteciler aynı soruyu İngiltere başbakanına da sormuşlar. O da cevap vermiş:
- Ben, memuruma ortalama 3000 sterlin veririm. Geçinmesi için 2000 sterlin yeterli. Artan 1000 sterlini ne yapar, nerede harcarlar, sormam, beni hiç ilgilendirmez.
Her ikisinden bu cevapları alan gazeteciler, aynı soruyu bizim başbakana da sormuşlar.
- Valla, demiş bizimki, Türkiye´de bir memurun geçinebilmesi için en az 1 milyar lira lazım. Ama ben taş çatlasın 400 milyon lira veriyorum. Geri kalan 600 milyonu nereden bulurlar, nasıl geçinirler hiç sormam.
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:40 AM
Yıl 2050. AB Komisyonu Başkanı odasında otururken, yardımcısı içeriye heyecanla girer:
-Efendim, Türkiye tüm isteklerimizi yerine getirdi. Onları AB'ye alacak mıyız?
AB Başkanı:
-Yok canım, henüz olmaz. Git, duyur, Tüm Türkiye İngilizce konuşacak, Türkçe'yi yasaklıyorum.
-Efendim onu 5 sene önce yaptılar. Hatırlamıyor musunuz?
-O zaman söyle, kokoreç yasaklansın.
-Aman efendim, onu yemeyi 2005'te bıraktılar.
-Ya ne bileyim? Kınayı yasaklayın.
-Ooooo. Beyefendi.Onu çoktan bıraktılar.
AB Başkanı düşünüp taşınmış ve;
-DAĞITIN LAN AVRUPA BİRLİĞİ'Nİ...
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:40 AM
Amerika'da adamın biri işine giderken birden anormal bir trafiğin içine düşer, ama trafik bir milimetre bile kıpırdamamaktadır. Bir süre sonra arabasının yan camına birisinin tıkladığını görür ve camını açar.
- Ne var, ne olmuş acaba?
- Teröristler Bush'u yakaladılar... eğer 1 milyar dolar verilmezse üstüne benzin döküp yakacaklarmış.
- Haa, şimdi anladım bu trafiği...
- Ya işte onun için herkesten biraz yardım topluyoruz.
- İnsanlar ne kadar veriyor ortalama olarak?
- Yaklaşık olarak 5'er litre...
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:40 AM
Ecevit basbakanliktan ayrildiktan sonra Rahsaniyla artik yuvasinda mütevazi bir hayat sürüyor.... birgün telefonu çaliyor, ortada artik sekreteri vs olmadigi için tabi kendi telefonuna kendi bakmak zorunda.......telefonu açinca bir adam sesi:
- Iyi günler, TC Basbakaniyla görüsebilir miyim?
Ecevit gülüyor:
- Bayim ben artik TC Basbakani diilim.....
Bunun üzerine telefon kapaniyor... derken 5 dakika sonra tekrar telefon......Ecevit açiyor, yine ayni adam..
- Iyi günler, TC Basbakani lütfen?
Ecevit sasiriyor.....
- Az önce arayan siz diil miydiniz? Bakin ben artik TC Basbakani diilim.....
Telefon yine kapaniyor....... Ecevit tam yerine oturucakken tekrar telefon çaliyor...
- Iyi günler, TC Basbakani orada mi?
Ecevit artik çok kiziyor:
- SEN LAFTAN ANLAMAZ MISIN????? KAÇ KERE SÖYLEMEM GEREKIYOR, BEN ARTIK TC.BASBAKANI DIILIM...!!
Bunun üzerine karsi taraf gülüyor:
- BILIYORUM...........BILIYORUM
AMA TEKRAR TEKRAR DUYMAK ÇOK HOSUMA GIDIYOR...!!!
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:40 AM
bush,putin ve tayyip oturup sohpet ederken birden karşılarına şeytan çıkar.bush hemen atılır:
biz dünyaya ne zaman hakim olacaz.şeytan:bi 50 yıl sonra .bush başlar ağlamaya ben o günleri göremiyeceğim diye.putin de aynı soruyu sorar.
şeytan:sizde bir 100 yıl sonra.putin de ağlar o günleri göremeyeceği için.tayyip'in sorusu da farksızdır.bu sorudan sonra şeytan ağlamaya başlar.tayyip sorar niçin ağlıyorsunuz? diye.şeytan :ah o günleri bende göremeyeceğim.
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:41 AM
- 2.Dünya savaşı esnasında İngiltere Başbakanı Churchill konuşma yapmak üzere bir taksiye binerek radyoya gitmektedir.
Radyo'ya gelince taksiyi durduran Churchill :
- Beni 20-30 dakika bekle tekrar döneceğim.
Taksici :
- Malesef efendim. Ben Başbakanı dinlemek üzere eve gideceğim.
Taksicinin bu duyarlılığından dolayı memnun olan Churchill taksiciye 5 sterlin bahşiş verir.
Karanlıkta Churchill'i tanımayan Taksi şöförü:
- S*kerim Churchill'i, emrinizdeyim efendim.
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:41 AM
Padişah ile vezir tartışmaya başlamış. Padişah vezire, "En büyük ve en güçlü olan benim. Sen benim emrimdesin!" demiş. Vezir, "Hayır ben büyüğüm. Ordunun başında ben savaşıyorum, sen sadece mühür basıyorsun" diye itiraz etmiş. Tartışma uzayınca Padişahla vezir, bir çobanın yanına gitmişler ve konuya hemen girmemek için çobana sormuşlar:
-"Senin koyunun mu büyük, ineğin mi?"
Çoban şaşırmış şaşırmasına da, soranlar da Padişahla vezir.
-"İneğim" demiş.
-"Keçin mi büyük, öküzün mü?"
Çoban "Öküzüm tabii" deyince, asıl soruyu yöneltmişler çobana:
-"Söyle bakalım, Padişahın mı büyük, vezirin mi?"
Çoban hiç düşünmeden yanıt vermiş:
"Vallahi ben bu hayvanları tanımıyorum!"
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:41 AM
İşsizdi, parasızdı, kalacak yeri, yiyecek ekmeği, iki satır muhabbet edebileceği bir arkadaşı da yoktu. Nerden geldiği bilinmez "Küçükistan Ceza Kanunu" diye bir kitap geçmişti eline bir gün onu okuyarak vakit geçiriyordu ki "Ülke başbakanına hakaret etmenin cezası altı ay" kitabı ve gözlerini kapattı.
"Hem bütün hırsımı ondan alırım, hem bütün gazeteler, televizyonlar benden söz eder meşhur olurum, hemde altı ay ekmek elden su gölden yiyecek, yatacak derdim olmadan çiçek gibi kışı geçiririm." diye düşündü.
Ertesi gün mitinge gitti, Küçükistan Başbakanı konuşurken milletin arasından fırlayıp bütün gücüyle bağırmaya başladı.
- İnbe başbakan, inbe başbakan ! Güvenlik kuvvetleri hemen müdahale edip yaka paça götürdüler. Ertesi gün mahkemeye çıktı, şahitler dinlendi, savunması alındı. Hakim kararı açıkladı.
- Sanığın suçu sabit görüldüğünden yirmi sene altı ay hapsine karar verilmiştir.
Birden gözleri karardı ayakta sendeledi, sonra kendini toparladı, ve haykırdı :
- İtiraz ediyorum hakim bey, Küçükistan Ceza Kanunu'nun şu maddesinin şu bendine göre başbakana hakaret sadece altı ay, bir yanlışlık var bu işte !
Hakim acıyan gözlerle adama baktı ;
- Haklısın oğlum, başbakana hakaret altı ay fakat devlet sırrını açığa vurmak yirmi sene.
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:41 AM
İş adamı traş olurken bir yandan da berberiyle sohbet etmektedir.
Derken, kapının önünden ağır ağır geçmekte olan paspal bir çocuk görürler. Berber, iş adamının kulağına fısıldar; "Bu çocuk var ya, dünyanın en aptal çocuklarından biridir! Bak; dikkat et şimdi..."
Berber çocuğa seslenir: "Ali, buraya gel!". Bunun üzerine çocuk sakince dükkana girer ve yüzündeki aptalca sırıtmayla berberi selamlar.
Berber işadamının kulağına sessizce, "bak şimdi" diye fısıldar ve bir elinde bir milyon, diger elinde yirmimilyon'luk bir banknot olduğu halde çocuğa sorar: "Hangisini istiyorsan alabilirsin?"
Çocuk dalgın dalgın bir bir milyona bir de yirmimilyona bakar ve sonunda bir milyonluk banknotu hızlıca çekerek berberin elinden alır.
Berber işadamına döner ve gülerek: "Gördün mü? Sana söylemiştim." der.Traş bitince işadamı sokağa çıkar ve az ileride kendi kendine oynayan Ali'yi görür. Yanına giderek, neden yirmimilyonluk değil de, bir milyonluk banknotu aldığını sorar.
Çocuk hiç de aptalca olmayan bir sırıtmayla yanıt verir:
"Hehehe... Eğer yirmimilyonluğu alırsam oyun biter.
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:41 AM
Değerli büyügümüz Yildirim Akbulut Fransa ziyareti esnasinda meşhur Louvre muzesini gezecekmis; fakat gezi günu geldiginde resimden hiç anlamadiginin farkina varip, ne yapmasi gerektiğini sormuş rehberine, rehber "Hic merak etmeyin sayin Akbulut, bu müzedeki tablolarin tamamina yakini REMBRAND'dir, geçin bir tablonun karşisina ve oooo! Rembrand demeniz yeterli olur. Bunu duyun Sn.Akbulut neşe icinde muzeyi gezmeye başlamiş ve bir tablonun karşisina gecip "oooo! Rembrand" demis ve alkiş tufani kopmuş tüm fransizlara hayran olmus bizim degerli bÜyÜĞÜmÜze, rehber hafifce egilip Sn.Akbulutun kulagina "bravo mosyo Akbulut this is Rembrand"demis. Bir kacdefa ayni olay tekrarlanmis yine ayni alkiŞ tufani yine rehberin bravosu, derken baska bir kÖŞede Sn.Akbuluttan'tan "oooo! Rembrand"duyulmus, ne varki Çevredeki Fransizlar gizlice gÜlÜyorlar, hafiften dalga gecer gibiler ki Sn.Akbulut bilemedigini dÜŞÜnÜrken rehberimiz hafifce Akbulutun kulaĞina egilip " hhhmmm mosyo Akbulut this is ayna, ayna"
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:42 AM
Bir mahkeme salonu düsünün... Bir davada tanIklIk etmesi için kürsüye yaslI bir teyzeyi çagırırlar.. KadIn yerine oturur ve davalInIn avukatı kadına yaklasır...
- "Bayan Jones.. Beni tanıyor musunuz?" Yaslı teyze cevap verir:
- "Ah evet Bay WiLLiams sizi çocukLugunuzdan beri tanıyorum.. siz taa o zamanLar bile aileniz için tam bir bas beLasıydınız.. sürekLi yalan söyLüyorsunuz, karınızı komsunuzla aldatıyorsunuz, en yakınım dediginiz insanLarIn arkasIndan konusuyorsunuz, 2 dolar fazla kazanmak için herkesi satarsınız..."
DavaLInIn avukatI basta oLmak üzere bütün saLon sok oLur.. Adam ne yapacagını biLemez bir halde kadIna tekrar sorar:
- "Peki Bayan WiLLiams, ya karşI tarafIn avukatInI tanıyor musunuz?" Kadın yine cevapLar:
- "Elbette tanıyorum.. çocuklugunda ona dadilik yapmıstIm.. Tembel, ödLek ve alkolik adamın tekidir.. etrafInda bir tek dostu yoktur ve herkes onun hala *******i altına kaçırdıgını söylüyor.."
Yine herkes sokta.. bütün salonu bir gürültü kaplar.. hakim kürsüye tak tak tak vurup herkesi susturur ve her iki tarafın avukatını da kürsüye çagırır.. Ve ikisine de egilmelerini söylerek kulaklarına sunu fIsILdar...
- "Eger bu kadIna beni tanIyIp tanımadıgını sorarsanız ikinizi de harcarım.
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:42 AM
12 Eylül İhtilali yıllarında, bir adamın papağanı varmış. Adam ne sağcı ne solcu ne kominist ne de faşistmiş. Bir gün adam papağana, "bak papağan ben bugün solcuları eve çağıracağım onlar gelince yaşasın solcular yaşasın solcular diye bağıracaksın" demiş. Bizim papağan solcular gelince başlamış "YAŞASIN SAĞCILAR" diye bağırmaya. Bunu duyan solcular adamı bir güzel dövmüşler. Adam bakmış papağan sağcılar diye bağırınca ertesi gün sağcıları çağırmaya karar vermiş. Sağcılar gelmiş bizim papağan başlamış yaşasın solcular yaşasın solcular. Tabi bunu duyan sağcılar adamı bir güzel dövmüşler. Buna sinirlenen adam papağanın tüylerini koparıp kümese atmış. Tavukların hepsi kahkahalar atıyor. Sonra bizim papağan demiş, "Ne gülüyorsunuz fahişeler ben sizin gibi fuhuştan değil siyasetten girdim içeri"
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:42 AM
Aydın'ın köylerinden birinde köylüler her zamanki gibi oturmuş TV seyrediyorlarmış. O sırada TV'de Ecevit çıkmış. Mustafa abi onu görünce az ekmeğimi yemedi zamanında şimdi bi hal hatır sorduğu yok demiş.
Köylüler atma Mustafa abi demişler.
Mustafa abi de inanmıyorsanız gidelim size göstereyim demiş. Köylüler atlamışlar bi otobüse tutmuşlar Ankara'nın yolunu. TBMM'nin önünde beklerlerken Ecevit çıkmış dışarı Mustafa abiyi görünce hemen gelmiş yanına elini öpmeye kalkışmış. Nasılsın abicim kusura bakma işler yoğun sana gelemiyoruz demiş. Köylüler şaşırıp kalmışlar.
Sonra bi gün yine kahvede TV seyrederlerken o zamanki cumhurbaşkanı Demirel çıkmış TV'ye Mustafa abi yine aynı şeyleri söylemiş. Köylüler Ecevit belki akrabasıdır bunu da tanıyacak değil herhalde diye yine tutmuşlar Ankara'nın yolunu. Yine Demirel mustafa abi'yi görünce elini öpmeye kalkmış. Köylüler mustafa abiye büyük saygı duymaya başlamışlar.
Derken bi gün TV'ye dönemin ABD başkanı Clinton çıkmış. Herkes susmuş Mustafa abiye bakmış. Mustafa abi yine elimde büyüdü diye başlamış konuşmaya. Köylüler yuh artık o kadarda olamaz demişler.
Toplanıp borç harç ABD'ye gitmişler. Beyaz Sarayın önüne geldiklerinde korumalar sadece mustafa abinin içeri girmesine izin vermişler. O da köylülere siz aşağıda bekleyin biz size balkondan el sallarız demiş. 10-15 dakika sonra balkonda iki kişi belirmiş. Köylüler suratları tam seçemiyorlarmış. O sırada oradan geçmekte olan Micheal jordan'a senin boyun uzun şu balkonda el sallayan kim bi bakıver demişler.
jordan bi süre bakmış sonra valla el sallayanı bilmiyorum ama yanındaki bizim mustafa abi demiş.
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:42 AM
Rahmetli Osman Bölükbaşı ile İsmet Paşa bir uçak yolculuğunu beraber yaparlar. Yanlarında da torunu, İsmet Paşa torununa derki git Osman amcandan para iste. O da gelip Osman amca bana para verirmisin der. Ne yapacaksın oğlum parayı?
-Köylülere atacağım sevinsinler der .
Osman Bölükbaşı cevabı patlatır :
-Git dedeni at bütün Türkiye sevinsin.
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:42 AM
necmettin işledigi suçlardan hapisaneye düşmüş hapisanede düşünmeye başlamış ulan insanlara durmadan yalan söyledik bizim yüzümüzden birbirlerini öldürdüler alah dua etsem acaba beni affedermi ? diyerek hergün allaha dua edermis allahım beni affedersen ufak bir isaret yolla allahım beni affedersen ufak bir isaret yolla neyse bu böyle sürüp giderken bir gece vakti kuş kadar hafifledigini hissetmiş ucuyormus bakmıs uçuyor şukur dualarım kabul oldu derken üst ranzadan şöyle bir aşagı bakmıs asagıdan tecavüzcü çoşkun dumanı tütürerek bagırmıs ulan dısarda hayatınız beles burdada benim otun dumanı beles belesi buldun yarım saattir kanat cırpıyon utan ulan utan...
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:43 AM
Adamın biri falcıya gitmiş. Falcı adama ileride milyonlarca insanın ölümüne sebep olacağını söylemiş. Adam pişmanlıkla dışarı çıkmış ve insanlara acıyarak intihar etmeye karar vermiş. Tren rayının üstüne yatmış ama o da ne!! Küçük bir çocuk da kendini raya atmış, intihar edecek. Adam hemen gidip çocuğu kurtarıyor ve çocuğun ismini soruyor. Çocuk cevap veriyor : "Adolf efendim."
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:43 AM
-Ülkenin birinde bakan,kendisini gazetecilere hiç sevdirememişti.Ne yapsa makbule geçmiyor, basın hergün kendisiyle uğraşıyordu.
-Nihayet;Öyle bir şey yapayım ki, gazeteciler mat olsun, diye düşündü ve
-İlan etti; Pazar günü saat 10'da bakan denizin üzerinden yürüyerek geçecek.
-Pazar sabahı saat 10'da tüm basın mensupları toplandılar orada. Bakan geldi ve elinde bastonuyla denizin üzerinde yürümeye başladı. Karşı kıyıya kadar da yürüdü geçti. Herkesin gözleri dehşetle açılmıştı.
Fakat ertesi günü tüm gazetelerde su başlık okundu
-Bakan yüzme bilmiyor!
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:43 AM
"Bir Laz, bir Kayserili, bir de Diyarbakırlı ölür, öbür dünyaya gider. Bir hafta geçmeden Laz mezarlıktan çıkar, köyüne döner. Herkes merakla, "Sen nasıl geri döndün?" diye sorar. Laz, "Diğer tarafta pazarlık yaptım. 5 bin dolar istediler. Verip, geldim" der. Bunun üzerine kalabalık, Kayserili ve Diyarbakırlı'yı sorar. Laz cevap verir: "Ben gelirken Kayserili '3 bin 500 dolar olsun' diye bastırıyordu. Diyarbakırlı da, 'Devlet versin' diye!"
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:43 AM
Siyasal gerginliğin dışında iki toplumun insanlarının arasındaki sosyo-kültürel farklılığın da büyük boyutlara ulaştığı bir dönem de, bir Türk gurbetçisinin evi:
Küçük oğlan, akşam üstü okuldan gelmiş Kapıdan girer girmez
- "Anne!"
diye seslenmiş,
- "ben Alman oldum!"
Annesi:
- "O nasil söz? Sakın bir daha tekrarlama"
- "Anne ben Alman oldum. Bugün sınıfta karar verdik. Ben Almanım artık
Annesi:
-"sus bakayım"
diye tiz perdeden bağırırken, babası da içerden duyup koşmuş. Bir tokat, bir tokat daha... Çocuk bir yandan yediği dayaktan korunmaya çalışırken, bir yandan da konuşmasını sürdürüyormuş:
- "Şu dünyanın işine bakın! Alman oldum. Yarım saat sonra Türklerle başım derde girdi!..."
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:43 AM
Birgün bir amerikalı milletvekilini bir odaya almışlar ve sormuşlar:
- Karınmı yoksa devletin mi?
Amerikalı düşünmeden cevaplamış:
- "Devletim"
Ordakiler:
- O zaman al şu tabancayı git yan odadaki karını vur.
Adam sıkılmış terlemiş ve sonunda dayanamıyarak:
- Yapamayacağım demiş.
Daha sonra bir türk milletvekilini aynı odaya almışlar. Aynı soruyu sormuşlar:
- Karınmı yoksa milletin mi?.
Millet vekili hiç düşünmeden:
- Devletim.
- O zaman al şu tabancayı git yan odadaki karını vur.
Odadan önce bir silah sesi sonra bir cam sesi gelmiş.
Çıkınca sormuşlar:
- Ne oldu?
- Sizin verdiğiniz silah kurusıkı çıktı bende karıyı camdan aşağı attım.
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:44 AM
Sakıp Sabancı'ya bir gün demişler ki:
- "Ağa bu dünyada her şey güllük gülistanlık nereye baksak her tarafta senin şirketlerini ve fabrikalarını görüyoruz (MarSA,YünSa,LasSA,ToyotaSA)"
- "Burada işin iş. Ya diğer tarafta ne olacak, orada ne yapacaksın, nasıl kurtulacaksın zebanilerden?"
Sakıp Ağa gülerek cevap vermiş:
- "Öte yanda da işimizi sağlama aldık. Bir tarafımızda iSA, diğer tarafımızda muSA"
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:44 AM
Bir ülkede bir bakan, kendisini gazetecilere hiç sevdirememisti. Ne yapsa makbule geçmiyor, basin hergün kendisiyle ugrasiyordu. Artik canina tak etmisti ve "Öyle birsey yapayim ki, gazeteciler mat olsun" diye düsünürken aklina bir fikir geldi.
Bakanin bazi özel yetenekleri vardi ve bu yeteneklerinden birini kullanarak basin mensuplarini etkilemeye karar vererek bir basin bildirisi yayinladi : "Pazar günü saat 10:00 da bakan denizin üzerinde yürüyecek..."
Pazar sabahi saat 10:00 da tüm basin mensuplari bildiride belirtilen yerde toplandilar... Bakan geldi ve elinde bastonuyla denizin üzerinde yürümeye basladi ve karsi kiyiya kadar da yürüyerek ilerledi... Herkesin gözleri dehsetle açilmisti. Fakat ertesi günü tüm gazetelerde su baslik okundu :
"Bakan yüzme bilmiyor!.."
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:44 AM
Amerikan,İngiliz ve Türk başbakanları aralarında konuşuyorlarmış;
Amerikan başkanı:
-Bizim hayat standartımız üç bin dolardır biz vatandaşımıza beşbin dolar maaş veririz üç bin dolarını harcarlar gerisine karışmayız.
İngiliz başbakanı:
-Bizim hayat standartımız iki bin sterlindir biz vatandaşımıza dört bin sterlin veririz iki bin sterlini harcarlar gerisine karışmayız.
Sıra Türk başbakanına gelmiş:
Bizim hayat standartımız bir milyar iki yüz elli milyondur iki yüz elli milyon veririz geriye kalan bir milyarı nerden bulurlarsa bulurlar biz orasına karışmayız.
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:44 AM
bir siyasetcinin bir zamanlar bir kızla ilişkisi varmış aradan yıllar geçmiş karşılaşmışlar kadının yanında bir çocuk bir cafede oturmuşlar kadın demişki senden ayrıldığımda hamileydim bu çocuk senin çocuğun demiş siyasetci neden demiş söylemedin söyleseydin evlenirdik.kadın benim bir günahım yok aile meclisi toplandı bu aileye siyasetci girecegine p** girsin daha iyi dediler
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:45 AM
Yıllar önce generallerin ülkemizi yönetmeye özendikleri bir dönemde öğrenci, yazar evleri aranmaktadır. Beş öğrencinin birlikte kaldığı eve ani baskın düzenler kolluk kuvvetleri, başlarlar arama yapmaya, kayda değer hiçbirşey bulamayınca, beşinci öğrencinin çalışma masasının üst duvarında bulunan Lenin posterine gözü takılır kolluk kuvvetlerinden komiserin sorar öğrenciye;
-kim ulan bu!
izinsiz arama yapıldığına bozulan öğrenci cevap verir.
-dedem!
komiser ellerini havaya açıp,
hey yüce rabbim böyle nur yüzlü bir adamdan, böyle bir torun, der.
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:45 AM
Amerikalı bir hükümet yetkilisi Şili'deki darbenin hemen sonrasında ülke hapishanelerini incelemek için Şili'ye gitmiş. Herhangi bir hapishanede bir süre inceleme yapan yetkili infaz yerlerini merak etmiş ve hep birlikte hapishanenin mahzenine inmişler. İner inmez çığlıklar duyan misafir yetkili görevlilere bunun nedenini sormuş. Görevliler de ölüm cezalarını uyguladıklarını söylemiş. Amerikalı yetkili, kendi ülkelerinde elektrikli sandalye kullandıklarını, bu konuyu daha kolay hallettiklerini söylemiş, aynı uygulamayı yapabileceklerini uyarıcı bir dille ifade etmiş. Hapishane görevlisi 'Efendim, biz de elektrik kullanıyoruz ama elektrikler kesik olduğu için şimdilik mumla idare ediyoruz' demiş.
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:45 AM
Başkan Bush'un yeni talimatı:
- Üzerinde resmim olan pul bastırdım, bundan böyle başkanlığın bütün mektuplarında bu pullar kullanılacak.
Bir süre sonra görülmüş ki pullar zarfa bir türlü yapışmıyor.
Başkan Bush küplere binmiş ve yetkilileri çağırıp sormuş;
- Üstünde resmim olan pullar yapışmıyor, arkalarına zamk sürmediniz mi?
- Sürdük efendim, demiş yetkili ve eklemiş;
- Yapışmamasının nedeni, herkesin pulun arka yüzüne değil de ön yüzüne tükürmesi efendim..."
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:45 AM
Clinton bir gün Bağdat'a gider, Saddam'ın karşısına oturur. Bir bakar ki Saddamın koltuğunda 2 tane düğme var ve bunlar ne diye sorar;
Saddam:
- Bak göstereyim birincisine basmış alttan bir el cıkmış clintonu gıdıklamaya başlamış saddam güler ikinci düğmeye başmış bir el çıkıp clintona vurmaya başlamış saddam kahkahalara boğulmus. Peki demiş clinton haftayada bizim oraya amerikaya bekleriz. Bu kez Saddam amerikaya gider. Clintonun masasında 2 dügme, Saddam sormuş bunlar ne işe yarar;
Clinton: Kak göstereyim der düğmenin birine basar clinton başlar gülmeye Saddam şaşkın ne oldu diye, Clinton ikinci düğmeyede başar Clinton gülmekten ölecek durumdadır. Biraz sonra saddam müsade ister
- Ben artık bağdat'a geri döneyim.
Clinton:
- Bağdat? Na Bağdat'ı?
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:45 AM
Güneydoğu'da 15 yıl süren çatışmalı ortam; doğrusuyla, düzmecesiyle, abartısıyla binlerce hikayeye kaynaklık etmiştir. İşte bu binlerce hikayeden biri de şöyle rivayet edilir:
-Bir TV kanalında bir PKK itirafçısı geçmişini anlatmaktadır. Muhabir: "Anlat bakalım, yasadışı-bölücü-terör örgütü ile nasıl tanıştın?"
-İtirafçı başlar anlatmaya: Bir gece PKK'lılar bizim köye gelmişler. Birden kapı vurulmuş taak taak takk.. Açmışız biz de. Bakmışım ki anarşitler. Bana demiştir ki; bize yemek vereceksin, ekmek, su vereceksin, yardım edeceksen yataklık edeceksen yani ha! Yook demişim, olmaz demişim, siz hayınsınız, anarşitsiniz, bölücüsünüz, size ekmek su yok.. O zamaan anayı vururuk demişlerdir. Yine benden yardım yok... Anayı vurmuşlardır. Sonra gene gelmişlerdir anarşitler, demişlerdir bize yardım edeceksin, ekmek, su... Demişim yok... Babayı da vurmuşlardır. Ertesi gün gene gelmişlerdir... Bize yardım, yoksa karıyı vururuk, yok demişim, karı da gitmiştir. Sonra çocuklar... Herkes ölmüştür. Ben evde bir başıma düşünürem bir gece... Yine kapı çalmıştır... Takkk takkk takkk!. Açmışım kapıyı, onlar! Demişlerdir ki bize yardım edeceksin, ekmek su vereceksen... Ben demişim, size yardım yok, siz hayınsınız... Bana demişler ki; yoksa seni vururuk...! Biraz düşünmüşüm, bana mantıklı gelmiştir, kabul etmişim... İşte böyledir...
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:45 AM
Uçağın havalanmasını beklerken adamın yanında oturan diğer yolcu, adama dönmüş ve
- Biliyor musunuz, bir yerde okumuştum eğer yolculuk esnasında yanınızdaki ile sohbet ederseniz, seyahat süresi daha kısa geliyormuş insana. Kucağındaki kitabı okumak üzere yeni açmış adam, kitabı yavaşça Kapatmış ve adama;
-Hangi konuda sohbet etmek istersiniz?
- Bilmem ki, nükleer enerji konusunda konuşmak ister misiniz?
- Olabilir,bu ilginç bir konu olabilir ancak nükleer enerji konusuna girmeden önce size başka bir soru sorayım. Bir at, bir inek ve bir keçi, üçü de ot yiyerek beslenmelerine rağmen, keçi misket şeklinde, inek sıvı şeklinde, at ise kurutulmuş ot şeklinde dışkılar. Sizce neden? Sohbet etmek isteyen adam, hayretle bakmış;
- Hiçbir şey aklıma gelmiyor, bilmiyorum. Kitabını okumak steyen adam;
- Hiç bir bok hakkında bilgin yoksa ne demeye nükleer enerji konusunda sohbet etmek istedin.
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:45 AM
Ecevit, ABD gezisinde başkan Bush ile konuşuyordur, sohbet bir ara farklı bir boyuta uzanır konu buluşlar ve eldeki son başarılardır. Bush:
- Sayın Ecevit biz öyle bir makina geliştirdikki inanamazsınız ! Ecevit:
- Nedir o ?
Bush:
- Ölüleri geri diriltiyoruz...
Ecevit:
- Yaa bizimki çok farklı bir başarı syn Bush, biz SOSYAL DEMOKRAT'lara 100 metreyi 3 saniyede koşmayı öğretiyoruz...!
Bush:
- Hımm çok ilginç inanmam bunu görmek için geleceğim der...
Gezi biter Ecevit düşünceli bir halde iken bunu gören BAHÇELİ:
- Hayırdır syn Ecevit nedir bu düşünceli haliniz yardımcı olmak isterim.
Ecevit:
- Sorma DEVLET durum böyle, böyle der anlatır;
- Sayın Bush gelecek şimdi ben ne yaparım ?
BAHÇELİ:
- Sayın Ecevit düşündüğünüz şeye bakın çok kolay aslında madem sayın Bush öyle dedi ilk önce biz onu ispata davet ederiz, ANITKABRE götürür durumu ilk önce biz görürüz bakalım doğrumu.
Ecevit:
- Aklınla bin yaşa DEVLET hiç aklıma gelmezdi sahi ya olur değil mi öyle yapsak ! ama ya birde doğru çıkarsa o zaman ne yaparız?
BAHÇELİ:
- Sayın Ecevit o zaman zaten ispatlamanıza gerek kalmaz söylediğiniz zaten aynen gerçekleşir.....
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:46 AM
Milletvekilinin biri bir köyu gezerken, bağlı olduğu değirmeni döndüren bir eşek görmüş.
Yanındaki köylüye sormuş;
Bu eşeğin boynundaki zil ne işe yarıyor ?
Efendim, demiş köylü, o zil sustuğunda eşeğin durduğunu anlıyorum. Müdahale edince tekrar harekete başlıyor.
Akıllıca ,demiş vekil. Peki eşek olduğu yerde durupta başını sağa sola sallarsa nereden anlayacaksın durduğunu?
Anlayamam; ama ne gezer efendim sizin gibi akıllı eşek buralarda.
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:46 AM
-Türkiye'nin başbakanı Ecevit, Pakistan ve Hindistan'ın başbakanları ile aynı uçakta seyahat ediyorlarmış. Bir müddet sonra hızla irtifa kaybeden uçak bir köye düşmüş. Nasıl olduysa bu üç başbakan enkazdan tek başlarına sağ kurtulmuşlar. Akşam yakın olduğundan bir eve sığınıp ertesi gün başlarının çaresine bakmayı düşünmüşler. Bir kapı çalmışlar.
-Kim o?
Kendilerini tanıtıp, bize yatak verir misiniz? demişler.
-Veririm; ama iki kişilik yerim var, biriniz ahırda yatacak.
Hindistan başbakanı:
-Ahırda ben yatarım, demiş.
Bir müddet sonra kapı çalınmış. Çalan Hindistan başbakanı imiş.
Hindistan başbakanı;
-Ahırda inek var, o benim için kutsal, yanında yatamam
Bunun üzerine ahıra Pakistan başbakanı gönderilmiş. Bir müddet sonra yine kapı çalınmış.
Pakistan Başbakanı;
-Ben müslümanım,ahırda domuz da var. Domuz benim dinimde pistir,deyince çaresiz bizim ECEVİT gitmiş bu sefer.
-Bir müddet sonra yine kapı. Bu sefer gelen ahırdaki bütün hayvanlarmış.
Hep bir ağızdan:
BİZ BU ADAMLA AYNI YERDE YATMAYIZ!!!
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:46 AM
Dünyanın gelişmiş ülkeleri bir araya gelmişler. Bir gün, en son teknolojilerle üretilmiş bir bilgisayara bütün ülkelerle ilgili verileri yüklemişler ve sormuşlar: "Dünyanın sahibi kim olacak?"
Bilgisayar uzun süre bilgileri değerlendirmiş ve büyük an gelmiş. Nefesler tutulmuş. Bilgisayar, sonucu yazıcıya göndermiş. Hakem heyeti sonucu ilan etmiş. "Türkiye"
Herkes şaşırmış. Mutlaka bir yanlışlık olmuştur düşüncesiyle aynı soruyu bir kez daha sormuşlar Bilgisayar uzun süre çalıştıktan sonucu yazıcıya göndermiş. "Türkiye"
Tüm dünya şoka girmiş. Birisinin aklına, niye? diye sormak gelmiş. Herkes bu fikri beğenmiş ve bilgisayara sormuşlar. "Niye?"
Bilgisayar sonucu yazıcıya hiç düşünmeden göndermiş. "Herkes bir gün uzaya çıkacak ve dünya Türklere kalacak"
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:46 AM
Bir uçaga Başkan Bush, Bin Ladin ve Ecevit binip İsviçreye dünya meselelerini konuşmaya gitmek üzeredirler. Az sonra isviçre alplerinde dağcılık yapmak isteyen sırt cantalı bir genç gelir, oda onlarla gitmek ister. Kabul ederler. Ucak havalanir, az sonra pilot Kabine girer:
- Arkadaslar ucagimiz arizalandi bir kac dakika icinde düsecek
Biz beş kişiyiz ama sadece dört paraşüt var, der ve parasütlerden
birini alir ucaktan atlar. Bunu gören Bin Laden hemen parasütlerden birini alir pilotun arkasindan oda atlar. Bush da atik davranir:
- Seninle isim bitmedi Bin ladin, der. arasütlerden birini alip atlar.Bir parasüt, dagci genc ve Ecevit ucakta kalmislardir. Ecevit dagci gence:
- Sen daha gençsin önünde uzun bir hayat var, Parasütü al ve atla kendini kurtar der. Genc:
- Yoo ikimizede yetecek parasüt var. Az önce atlayan Baskan Bush benim sirt cantami alip atladi.
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:46 AM
Adamın biri sabah saat 10'a doğru bir elinde, içinde inek pisliği olan bir tenekeyle kafeye gelmiş,
- "Bana bir çay.."
diye seslenmiş,
- "Şimdi geliyor efendim.."
demiş garson ve çayı getirmiş.. Çayı bir yudumda içmiş adam, almış eline pislik dolu tenekeyi başlamış kafenin her tarafına serpmeye ve çekmiş gitmiş.. Ertesi sabah yaklaşık yine aynı saatlerde tekrar elinde pislik dolu tenekeyle gelip yine
- "Bana bir çay..!"
demesiyle,
- "Hop..! Bir dakika bakalım.."
demiş onu görür görmez tanıyan garson.
- "Dünden beri senin pisliğini temizlemeye çalışıyoruz.. Neden öyle yaptın ki?.."
- "Merak edilecek bir şey yok.."
demiş adam.
- "Üst düzey yöneticilik için hazırlanıyorum.. Sistem aynı.. Gel, çayını iç, etrafa bok at, millet senin yaptığını temizlemeye çalışırken tüm gün ortadan kaybol..!"
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:47 AM
Rus devlet başkanı Brejnev Amerika'yı ziyaret ettiğinde Ford'un davetlisi olarak Beyaz Sarayda davet edilmişti. Ziyaretin ertesi sabahı Ford Brejnev'e geceyi nasıl geçirdiğini sordu: Çok iyi uyudum ve ilginç bir rüya gördüm. Yaa ne gördünüz? Beyaz sarayda komünist bayrağının dalgalandığını gördüm. Brejnev'in bu cevabına Ford karşılık vermedi. Bir yıl sonra Ford'da Rusya'ya ziyarete gitti.Sabah olunca Brejnev ona nasıl uyuduğunu sordu. Ford: İyi uyudum ve ilginç bir rüya gördüm. Ne gördünüz? Kremlin'de komünist bayrağı dalgalanıyordu. Brejnev pek memnun olmuştu. Ford devam etti: Ama bayrakta acaip yazılar vardı. Ne yazıyordu ne yazıyordu? Vallahi okuyamadım zira yazılar Çince idi.
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:47 AM
birgün ingiltere prensini türkiyeye dawet ederler
yemek için başbakanla beraber geldikleri lokantada prens tuvaletin yerini sorar,tuvalete giden prens tam sifonu çekecekken sifonun üstünde el yapımı camdan bir kadın figürü görür kadının ön kısmını çrten birde yaprak dalı vardır prens merakını giderip dalı kaldırır muradına erer lokantaya tekrar indiğinde herkes prense bakmaktadır bakışlardan rahatsız olan prens başbakana sorar neden bakıyorlar diye başbakanda siz o yaprağı kaldırınca lokantanın bütün ışıkları söndüde o yüzden........
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:47 AM
Birgün Bizans imparatoru Osmanlı Sarayına elçisi vasıtasıyla bir sandık göndermiş.Sandığı açtıklarında her türlü iğrenç ne varsa bulunuyormuş.Bok,sidik,tezek,pislik vb.
Bu olaydan sonra Osmanlı İmparatoruda (adını hatırlayamadım) cevaben bir sandık hazırlatmış ve Bizans imparoturuna yollamış.
"Heh şimdi ne pislik vardır bunun içinde" diyen Bizans komutanı sandığı açtırmış.Ama içinde lokumlar,börekler,pastalar,baklavalar gibi daha bir çok güzel yiyecek bulunuyormuş.
Şaşıran askerler iyi bir ziyafet çekmişler.Yemişler içmişler ve sandığın altınsda bir kağıt bulmuşlar.Kağıtta aynen şöyle yazıyormuş:
"Herkes yediğini ikram eder!"
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:47 AM
Bir gün padişahın aklına köylü möylü fakir makir gibi konuşmaların neden yapıldığı gelir ve ferman verir "neden böyle konuşuluyor cevabı verene ağırlığı kadar altın verecem". Nice alimler ülemalar gelir fakat padişaha bir türlü aradığı cevabı veremez hiçbiride. Birgün yaşlı ve çok bilgin birisi padişahın huzuruna gelir ve başlar anlatmaya padişahım köylü diye ektiğini yiyen yarı aç yarı tok yaşıyanlara denir. Möylü ise yanında adamları olan adamları çalıştırıp kendisi yiyene denir" der ve padişah aldığı ceveptan memnun sana bir soru daha soracağım aynı şey padişah madişah diyenler içinde geçerlimi. Adam şu müthiş cevabı verir:
Olmaz olur mu padişahım rahmetli babanız padişahtı sizse madişahsınz...
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:47 AM
-Vali köylerden birisine gezmeye gitmiş. Köye valinin geldigini duyan Mehmet dayı acele köy meydanına koşarak gelir.
-iyi BiR TEMANNAH ÇEKTiKTEN SONRA sayın valim ne olur bizim eve gidelim der.
-Valiyi zorla eve götürür. Eve gelir gelmez dama bir merdiven dayar valim yukarıya çıkalım der valiyi dama çıkarır başlar dolaştırmaya vali merakla sorar: Beni niçin dolaştırıyorsun diye.
-Sayin Valim der köylü devletin ayak bastıgı yerde ot bitmez derler benim damda her yağmurda akıyor bundan sonra inşallah akmayacak der!
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:48 AM
Adamın biri kahvede tartışma esnasında hükümete küfür etmiş. Birkaç kişi şikayetçi olunca mahkemeye çıkmış. Adam inkar edecek ama bir hayli şahit var,mecburen savcıya :
- Efendim ben gerçekten küfür ettim ama patagonya hükümetine küfür ettim deyince savcı
-hastir lan ben 25 yıllık savcıyım hangi hükümete küfür edileceğini iyi bilirim. Atın şunu içeri demiş.
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:48 AM
günlerden birgün Hakkariye bakan gelmiş.bakan önde vali ve heyet arkada sokakta yürümeye baslamıslar..etraftaki halktan birisi bakanın önüne atlamışş..sayın bakanım duydun kii valimizin tayını cıkmıs .onu bizden almayın bizi valimizden ayırmayın ne olur demiş..bakan:işte ideal vali vatandas ilişkisi budur sizi detebrik ederim sayın valim ama sayın halkım vali burda altı senedir görev yapıyor o gitsin baskası gelsin o gitsin baskası gelsinn bu işler böyle yürür demiş..vatandas ise ağlamaklı bi ses tonuyla :yok hakkariyi yaktı baska yeri yakmasın
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:48 AM
Amerika'dan döner dönmez, elindeki kocaman bavulla Meclis kürsüsüne
çıkan
Kemal Derviş;
- Bu bavulun içinde tam 14.3 milyar dolar var, demiş.
Arkasından da sormuş:
- Bu parayı nüfusumuza bölersek, kişi başına kaç dolar düşer?
Milletvekilinin biri, derhal ayağa kalkarak cevap vermiş
- 26 milyon dolar...
- Ama 14.3 milyarı,70 milyona böldüğümüzde 26 milyon çıkmaz ki...
- Ben, 70 milyona bölmedim ki...
- Kaça böldün?
- 550'ye!..
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:48 AM
Yıldırım Akbulut başbakanken bir gün gazinoya
gider.gazinoda emel sayın şarkı söylemektedir
biraz sonra yıldırım akbulutun yanına gelir
sayın başbakanım istediğiniz bir şarkı varmıdiye
sorar. yıldırım da SABİLE şarkısını ister
emel sayın şarkıyı bilemez.orkestraya sorar
onlarda bilemez.
yıldırımın yanına gider başbakanım ben bu şarkıyı
hatırlayamadım siz bir bölümünü okurmusunuz
der.
yıldırım da şarkıyı mırıldanır
Eller ayırSABİLE
Yollar ayırSABİLE
Gözler ayırSABİLE
BİZ AYRILAMAYIZ
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:48 AM
Alman ZDF Televizyonunda Thomas Gottschik in sunduğu 'Bahse Var mısın?'
adlı yarışma programına başvuran, Isviçreli Michael Sauser 188 ülkenin
Ulusal Marşını notasıyla birlikte söyleyebileceğini iddia etti.
Yarışma isteği kabul edildi ve yarışma günü Jüri'nin seçtiği 5 ülkenin
Ulusal Marşının okunması kararlaştırıldı, seçim yapıldı ve Marşları
okunacak ülkeler sırayla Çin, Mısır, Tayland, Bosna Hersek ve Türkiye
di. Michael Sauser, ilk dört ülkenin Marşını başarıyla okuyunca jüri
yeterli bularak yarışmayı kazandığını söyledi ve Türk Ulusal Marşı'nın
okunmasına gerek olmadığını söyledi, Ancak Michael Sauser ' Hayır
mademki Türk Bayrağını da seçtiniz Türk Ulusal Marşını da söylemek
istiyorum ' dedi. Bunun üzerine jüri ve yapımcı kabul etmek zorunda
kaldı, Orkestra hazırlandığında Michael Sauser salona dönerek ' Yalnız
Türk Ulusal Marşı ayakta dinlenir kalkmanızı rica ediyorum ' dedi.
Katılımcıların şaşkın davranışları biraz sonra Michael Sauser' un
ricasini yerine getirmeye dönüştü ve Michael Sauser o güzel aksanıyla
-Türk Ulusal Marsi'ni muhteşem şekilde icra etti. Öyle 10 kişiye 15 kişiye
yollamazsanız hiç bir şey olmaz bu tarz şeyleri yollayacaksınız ki
insanlara, biraz haz duysunlar Türklükleri ile övünsünler...
Biz bu ülkede İstiklal Marşı'nı söyleyemeyen insanları belediye başkanı, parti temsilcisi yapıyoruz ya o da bizim ayıbımız...
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:49 AM
O Akşam
O akşam bütün aile birarya geldi.En küçük çocuklarının büyüyünce ne olacağını anlamak için masanın üzerine para dolu bir cüzdan, bir top,
bir kitap, bir de cd koydular.Çocuk cüzdanı alırsa iş admı, topu alırsa sporcu, kitabı alırsa yazar,
cd yi alırsa şarkıcı olacaktı.Az sonra çocuğu getirdiler.Çocuk şöyle bir baktı masaya sonra masada bulunanların tamamını kucağına alıp gitti.Bunu gören dedesi:anlaşıldı anlaşıldı dedi.Bu çocuk büyüyünce politikacı olacak
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:49 AM
hoca sınıfta dönem sonu ortalamalarını okur
herkesin ortalamasını okuduktan sonra canan adındaki kıza
kızım senin durumun kritik en iyisi sen odama gel orda notunu karalaştıralım der
canan hocanın odasına gider hoca
bak kızım ortalaman 40 geliyor şimdi soruyorum 50 verim geçirimmi yoksa 40 verip koyummu
kız biraz düşündükten ve hocanın sikine baktıktan sonra
hocam en iyisi 45 verin okşayın der
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:49 AM
Başkan Bush'un yeni talimatı:
- Üzerinde resmim olan pul bastırdım, bundan böyle başkanlığın bütün mektuplarında bu pullar kullanılacak.
Bir süre sonra görülmüş ki pullar zarfa bir türlü yapışmıyor.
Başkan Bush küplere binmiş ve yetkilileri çağırıp sormuş;
- Üstünde resmim olan pullar yapışmıyor, arkalarına zamk sürmediniz mi?
- Sürdük efendim, demiş yetkili ve eklemiş;
- Yapışmamasının nedeni, herkesin pulun arka yüzüne değil de ön yüzüne tükürmesi efendim...
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:49 AM
Sayın Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel'in sair bir tarihte düzenlediği bir basın toplantısından aynen aktarıyorum,
-Ege bir yunan golü deeldir.
-Ege bir Türk gölü de deeldir.
-Binaenleyh Ege bir göl deeldir..
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:49 AM
Masal bu ya, Demirel ölmüş, öbür dünyaya gidince kendisine ceza olarak çok çok çirkin bir kadın vermişler ve bu dünyada hayatını bununla geçireceksin demişler.
O da kaderine boyun eğmiş. Ama birde gezerken ne görsün, karşıda Ecevit yanında Demi Moore'la beraber değil mi?.
Çok sinirlenmiş ve Şeytana çıkıp bunun bir haksızlık olduğunu söylemiş.
Şeytanda ' Eh ! ne yapalım senin cezan böyle, Ecevit'e gelince o da Demi Moore'ın cezası
(Bu sadece TV programlarında yapılan şakalar gibi gerçekte olmayan uydurma bir olaydır. Gerçekteki hiç bir şahısla ilgisi yoktur. dikkat çekilmesi için bilindik isimler kullanılmıştır..)
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:49 AM
Eski Adalet bakanı Saadet partili İsmail Müftüoğlu kendilerinden ayrılan ak partilileri kastederek anlatıyor:
Bektaşi halkla hiç ilgilenmez hatta kimseye selam vermez,devamlı içermiş.Yine ayyaş ayyaş dolaşırken bir bilgeyle karşılaşır.Bilge ona uzunca nasihat eder,insanlara selam vermenin nekadar önemli olduğunu anlatır.
O günden sonra Bektaşi keçi görür selam verir,ağacı görür ona selam verir,havada uçan kargaya selam verirmiş.Yoldan geçmekte olan değirmenciyi görür onada selam verir ve beni değirmenine götür un nasıl olur merak ediyorum der.Değirmenci kabul eder ve değirmene giderler.Bektaşi değirmenin kapısına selam verir ve incelemeye başlar ve incelediği değirmenin her parçasına selam verir.Dönmekte olan değirmen taşı dikkatini çeker ve selam vererek incelemeye başlar; bu arada ceketi, dönen taşların arasına sıkışır.Çeketini çeker lakin gücü yetmez ve yere düşer canını zor kurtaran bektaşi:
-Bundan sonra dönenlere selam verenin taa... der.
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:49 AM
irakta bir cok insan cocugunun adini kurdistan koyar.bir gun adamin biri turkiyeye gelmek ister ama gumrukteki polis pasaporta adi kurdistan görunce,kizgin ve sert bir sekilde adin nedir diye sorar,adam etrafindaki kizgin polis ve timleri görunce cevap verir .benim adim kuzey irak der.
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:50 AM
Bir gün Ecevit, Bush ve Putin ölür. Melek her birinin bir soru sormasını ister.
Bush hemen atlar: Amerika ne zaman dünyaya hakim olacak?
Melek cevaplar: Elli sene sonra
Bush ağlamaya baslar. Ben göremeyeceğim
Soru sırası Putine gelir.
Putin: Komünizm rejimi ne zaman geri dönecek?
Melek: Elli beş sene sonra
Putin ağlamaya başlar: Ben göremeyeceğim.
Bu sefer sıra Ecevite gelir
Ecevit: Türkiye'deki ekonomik kriz ne zaman sona erecek?
Bu sefer melek ağlamaya baslar: Ben göremeyeceğimmmmm..
(Bu sadece Olacak O Kadar gibi programlarda yapılan şakalar gibi gerçekte olmayan uydurma bir olaydır. Gerçekteki hiç bir şahısla ilgisi yoktur. Dikkat çekilmesi için bilindik isimler kullanılmıştır)
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:50 AM
Adam arkadaşı ile sinemaya gitmiş. Bir süre sonra biri diğerine :
-Yahu baksana 16. Louis ileride oturuyor.
-Sen delirdin mi, adam öleli yıllar oldu.
-Emin misin?
-Evet eminim.
Aradan biraz zaman geçer ve bizimki yine arkadaşına döner.
-16.Louis'nin öldüğünden eminsin değil mi?
-Elbette. Yıllar önce öldü.
-Ama demin kımıldadı.
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:50 AM
Bir mahallenin ağası vardır. bu da hasan ağadır birgün kahvede tv. izlerken bülent ecevit i görürler hasan ağa ben bunu iyi tanırım benim elimde büyüdü bu der kimse inan maz.giderler b. ecevit i bulurlar ve ecevit hasan ağayı görür görmez ellerine yapışır öper. ve hasan ağa ıspatlar tanıdığını.bir gün gene tv. izlerken başbakanı görürler ve hasan ağa ben bunu çok iyi tanırım der gene kimse inanmaz ve ankaraya giderlerbulurlar başbakanı gene aynı olaylar olur.
ve gene bir gün kahvede tv izlerken bush u
görürler tv de. hasan ağa ben bunu iyi tanırım benim elimde büyüdü der.gene kimse inanmaz
ve amerikaya giderler.beyaz sayargireceklerdirr ama görevli sadece hasan ağanın girmesine izin verirler.hasan ağa hariç herkez beyaz sarayın önündedir. kapının önünden ünlü ftbolcu maradona geçe herkez derki abi sen uzun boylusun bak bakalım şu camdan kim var.tamam der sorarlar kaç kişi vardiye.maradona 6 kişi var der.peki kimler var der hasan ağanın arkadaşları.maradona cevaplar hasan ağa varda diğerlerini tanımıyorum...
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:50 AM
Birgun Afrodit, Herkül ve Don Juan bir yerde oturmuş konuşuyorlarmış. Hepsi kendini övüyor ama hiçbiri birbirine inanmıyormuş.
Herkül :
"Ben dünyanın en güçlü insanıyım"
Afrodit:
- "Ben dünyanın en güzel varlığıyım"
Tabii o sirada Don Juan da boş durur mu:
- "Ben dünyanın en çok kadınıyla birlikte olmuş olan erkeğiyim"
diyorlarmış. Bunlar tartışa dursunlar o anda Herkül'ün aklına bir fikir gelmiş:
- "Arkadaşlar şu dağın tepesindeki mağarada yaşlı bir adam var ve dünyadaki herşeyi biliyor. Eğer birbirimize inanmıyorsak gidip ona soralım eğer o herşeyi biliyorsa bize doğruları söyler"
demiş. Hepsi bu fikri kabul etmişler ve dağın tepesine gitmişler ilk once Afrodit girmiş ve böbürlenerek çıkmış:
- Haklıymışım en güzel varlık benmişim.
Sonra Herkül girmiş ve o da kasıla kasıla çıkmış:
- Haklıymışım en güçlü insan benmişim.
En son Don Juan'a sıra gelmiş ve o girmiş ama berbat bir suratla çıkmış:
- Ulennn bu Bill Clinton kim ?!....
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:50 AM
Toplu sözleşme pazarlıgından yeni çikmis sendika başkani, salonda toplanmiş isçilere ateşli bir söylev çekmektedir:
"Yoldaşlar! Yönetimle yeni bir sözleşme yaptık.Bundan böyle haftanin dört günü daha çalışmayacağız!"
Kalabalık, "Yaşasııın!" diye bağırır.
"Çalışma saatimiz beşte değil, dörtte bitecektiiir!"
"Yaşaaaaaa!!"
"Çalışmaya dokuzda degil, onbirde başlayacagiiizz!"
"Helaaallll!!"
"Maaşlarimiz yüzde 150 artacaktiiirrr!"
"Vaaaaaauuuuuvvvv!!"
"Yalnizca Çarşambaları çalişacagıııız!"
Bu sözün ardindan derin bir sessizlik olur. Derken arkalardan bir ses duyulur, "Her Çarsamba Mı ?"
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:51 AM
Beyazsaray'daki oval bürodayız. Bill çalışıyor. Monica onu seyrediyor. Bu sırada
telefon uzun uzun çalar ama sekreter hanım hiç oralı olmaz. Sinirlenen Bill :
-Telefona niçin bakmıyorsun?..diye sorunca Monika :
-Neden bakacakmışım ki...Nasıl olsa her seferinde seni arıyorlar!
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:51 AM
iki emekli parkta kuşlara yem verirken biri söze başladı:
-devlet bakanları aklıma geliyor.
-neden
-yerdeyken elimize bakıyorlar,yukarı çıkınca başımıza ediyorlar.
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:51 AM
Birgün iki arkadaş ve mustafa ağabey kahvede oturur televizyon izliyorlardır.Televizyonda Ahmet Necdet Sezeri görürler. Bunun üzerine Mustafa Ağabey:
_Hey gidi Ahmet elimde büyüdün.demiş.
Diğer iki arkadaşı inanmaz ve Ankara'ya gidip bakmak isterler. Gittiklerinde ahmet necdet sezerin mustafa ağabeyin elini öptüğünü görürler. Başka Birgün yine televizyon izlerken Tayyip Erdoğan'ı görürler.Mustafa Ağabay yine :
_Hey gidi Tayyip elimde büyüdün. demiş.
Arkadaşları yine inanmazlar. Yine Ankara'ya gittiklerinde Tayyip Erdoğan'ın Mustafa Ağabey'in elini öptüğünü görürler.Yine başka birgün televizyon izlerlerken Bush'u görürler.Mustafa Ağabey yine :
_Hey gidi Bush elimde büyüdü. demiş.
Arkadaşları bizim türkleri tanıyo da elin amerikalısını nerden tanıycak diye düşünürler ve beyaz saraya gitmeye karar verirler. Mustafa Ağabey'in arkadaşları içeri giremezler ve içerde ne olduğunu merak ederler. O sırada Michael Jordan geçmektedir. Mustafa Ağabay'in Arkadaşları Jordan'a:
_bi zıpla da bak içeride ne oluyor. Demişler.
Jordan yere indiğinde :
_Ya Mustafa Ağabey'in elini biri öpmeye çalışıyodu ama diğerini tanıyamadım.demiş
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:51 AM
Bülent Dede bak memurlara...
"-Neyine bakacam be?... Herşeye çare buldular, şu başbakanlığın basılmasına bir çare bulamadılar... Ayıptır be..."
-Açıııızzz...
"-Konuşma bee, şuna bak... Yürüyün... Bak para var orda para... At onu cebine"
"-Bülent Ecevit 1997... Hıııhh... 70 yaşında, gencecik bir delikanlıyım... Herkes perişan... Başbakan yapmak istiyorlar... Beni tercih ettiler... Neden ben dersen, özel bir nedeni yok... Tamamen kaygısal..." <BR>-Hop... Hop... Hooop... <BR>"-Zıplama kız Mesut gibi... Başım ağırıyo zaten... Nasıl yapıyo deden?..." <BR>-Tamamen kaygısal..
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:51 AM
Milletvekilleri bir gün ülkenin işsiz bir bölgesinde, kocaman ve terkedilmiş bir hurda yığını deposu keşfetmişler. İçlerinden biri - "Bir bekçi kiralayalım buraya sahip çıksın" demiş.. "birileri gelip burda bişeyler karıştırmasın" Böylece bir adamı BEKÇİ sıfatıyla ise almışlar. Ertesi gün bir diğer milletvekili: - "İyi yaptık da bi eksik var.." demiş. "biz bu adama bir iş tanımı vermedik ki adam nasıl çalışıcağını bilsin? Ayrıca iş tanımını verdikten sonra adamı bir de eğitmek lazım". Diğerleri onu haklı bulmuşlar, böylece bekçinin iş tanımını belirleyecek bir PLANLAMA BÖLÜMÜ kurmuşlar, oraya da bu tanımları rapor edecek bir BELGELEME UZMANI ile bir de bekçi için EĞİTMEN almışlar. Birkaç gün sonra diğer bir milletvekili sormuş: - "Peki ama bu bekçiyle iş tanımını yapanlar iyi çalışıyolar mı, bunu takip edecek biri lazım değil mi?" Böylece bekçi ve eğitmenlerini denetleyecek bir KALİTE KONTROL BÖLÜMÜ kurmuşlar, oraya da bir KALİTE KONTROL SORUMLUSU ile bu adamların ne yapıp ettiğini rapor edecek 2 tane MÜFETTİŞ almışlar. Ertesi gün bir diğer milletvekili demiş ki: - "Peki ama bir bekçi ve peşinden bir sürü denetleyici işe aldık, bunların maaşını kafamıza göre mi vereceğiz? Bekçiye ne kadar kalite kontrol uzmanına neye göre ne kadar maaş verilecek, bunun bi sistemi olmalı.." Böylece bir MUHASEBE BÖLÜMÜ kurmuşlar.. oraya da bir MUHASEBECİ, bir BORDRO MEMURU ve bütün bu insanların ne kadar çalıştığını ise geliş gidiş saatlerini takip edecek bir DENETLEME UZMANI ise almışlar. Ertesi gün bir diğer milletvekili sormuş: - "Eveet bir bekçimiz var bağlı olduğu bölümleri de kurduk, iyi güzel de bunlar kendi başına buyruk mu iş yapacaklar? Bunlara bir müdür lazım değil mi? Tabii müdür aldıktan sonra bunun bir de yardımcısı olması lazım.." Bunun üzerine bekçi ve bağlı bulunduğu bölümler için 1 MÜDÜR, 1 MÜDÜR YARDIMCISI, bir de bunlara SEKRETER ise almışlar. Ve birkaç gün sonra meclis toplantısında tartışma çıkmış: - "ŞU HALE BAK..BÜTÇENİN 22.000$ ÜZERİNE ÇIKMIŞIZ.. BÜTÜN GEREKSİZ HARCAMALARI BELİRLEYİP YARINDAN İTİBAREN KESMEMİZ LAZIM...!!" ... ve bekçiyi kovmuşlar
_________________
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:51 AM
Hitler ve Stalin bir barda oturmaktadırlar. Bir adam içeri girer ve barmene bunlar Hitler ve Stalin değil mi diye sorar. Barmen "Evet, onlar" der.
Sonra adam onlara dogru yürür ve sorar:
"Selam, ne yapıyorsunuz?"
Hitler cevaplar:
"3. Dünya savaşını planlıyoruz."
Adam sorar. "Gerçekten mi? Neler olacak?"
Hitler: "Bu sefer 14 milyon yahudiyi ve bir bisiklet tamircisini öldüreceğiz" der.
Adam sorar: "Bir bisiklet tamircisi mi???!"
Hitler Stalin'e döner ve der ki:
"Gördün mü, sana kimsenin 14 milyon yahudiyi takmayacağını söylemiştim!"
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:51 AM
Bir ülkede bir bakan, kendisini gazetecilere hiç sevdirememişti.Ne yapsa makbule geçmiyor, basın hergün kendisiyle uğraşıyordu.Nihayet :
-Öyle bir şey yapayım ki, gazeteciler mat olsun, diye düşündü ve ilan etti :
-Pazar günü saat 10'da bakan denizin üzerinden yürüyerek geçeceğim.
Pazar sabahı saat 10'da tüm basın mensupları toplandılar orada.Bakan geldi ve elinde bastonuyla denizin üzerinde yürümeye başladı.Karşı kıyıya kadar da yürüdü geçti.Herkesin gözleri dehşetle açılmıştı.
Fakat ertesi günü tüm gazetelerde şu başlık okundu :
-Bakan yüzme bilmiyor!
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:52 AM
Birgün insandaki organlar bir karar vermişler demişlerki bu vucud iyi güzel işliyor ama buna bir müdür seçelim. Tamam seçelim demişler. Organlardan beyin göz ağız ve göt talip olmuş. Tamam demişler oylama yapalım. Tüm organlar oylama yapmış Beyin müdür seçilmiş. Buna kızan göt ben demiş bundan sonra sıçmıyorum. Sonra bunun üzerinden bir hafta geçmiş. bütün vucud bozulmuş. Göte diyorlarmış yapma etme bak hepimiz perişan olduk. Ama imkanı yok inatçı göt vazgeçmiyormuş. birlikte toplanmışlar demişler bu böyle olmaz müdürlüğü göte verelim. Götü müdür yapmışlar. O günden sonrada bütün Götler müdür oluyormuş. :D
Kéan aRs
08-30-2007, 11:53 AM
Senin yaşındayken...
Baba çocuğuna :
"Oğlum, Atatürk senin yaşındayken sınıfının birincisiydi." demiş.
Çocuk da babasına :
"Senin yaşındayken de Cumhurbaskanıydı."
Kéan aRs
08-30-2007, 11:53 AM
Düzen değişecek...
Ecevit 1997 yılı seçim kampanyasında konuşuyor: "Bu düzen değisecektir" Bir vatandaş bağırmış: "Düzen hayatından memnun; düzülen ne zaman değişecek?"
Kéan aRs
08-30-2007, 11:54 AM
Havuz...
Doktor akıl hastahanesine havuz yaptırmış. Deliler buna çok sevinmişler;o kadar sevinmişler ki hemen havuza dalmaya başlamışlar,360 dalanlar,balıklama dalanlar. Doktor hastalarının birinin yanına yanaşmış''Havuzu nasıl buldunuz ?''diye sormuş. Deli de çok beğendiklerini,havuzun harika olduğunu söylemiş. Doktor da ''İyii.Yarın da havuza su dolduracaaz.!!''demiş
Kéan aRs
08-30-2007, 11:54 AM
Kuru saçlar için...
Temel duş almaya girer, şampuanı saçlarına boşaltıp ovalamaya başlar. Sırtını keselemeye gelen annesi sorar :
- Oğlum kafanı ıslatmayacak mısın ?..
- Temel cevap verir : “ Yok anne bu şampuan kuru saçlar içinmiş...!!
Kéan aRs
08-30-2007, 11:54 AM
Araştırmacı Temel...
Temel hayvanları araştırma konusuna oldukça ilgi duymaktaymış. Bir gün bu merakını gidermek için laboratuarını kurarak çalışmalara başlamış. Örnek hayvan olarak bir PİRE almış. Çok hassas aletler ile bu işe başlayan Temel, eline çok hassas bir neşter alarak pirenin ayaklarının ucundan biraz kesmiş ve masanın üzerine bırakmış ve pireye ZIPLA BAKAYIM diye seslenmiş, doğal olarak zıplayarak dolaşan bir hayvan olan pire yarım yamalak da olsa zıplamış, o sırada Temel hemen yakalayarak ayaklarının tamamını yontmuş ve masanın üzerine tekrar bırakarak seslenmeye başlamış. ZIPLA BAKAYIM, ULA ZIPLASANA, ZIPLA BE HAYVAN. Fakat ayakları kesilen pireden hiçbir hareket yok..... Temel hemen kalem kağıdı alarak raporu yazmaya başlamış. PİRE incelendi. SONUÇ: "PİRE'nin ayakları kesilince kulakları duymamaktadır."
Kéan aRs
08-30-2007, 11:54 AM
Bir iyi bir kötü!
Doktor hastasını telefonla arar ve hastasına bir kötü birde çok kötü haberi olduğunu söyler. Daha sonrada ilk önce hangisini söylememi istersiniz diye sorar. Hasta ilk önce kötü haberi duymak istediğini söyler. Doktor hastaya "Tahlillerinizi aldım ve ne yazık ki 24 saat ömrünüz kaldı." der. Hasta yıkılmıştır. Doktora sorar "Daha kötü haber ne olabilir ki ?" Doktor "Dünden beri sizi arıyorum ama telefonunuzu daha yeni düşürebildim."
Kéan aRs
08-30-2007, 11:56 AM
Öğretmen sınıfa geç gelen öğreciye :
- neden geç geldin oğlum ?
- Bizim ineği damızlık boğaya ***ürdüm hocam.
Öğretmen biraz kızararak :
- o işi baban yapamazmıydı?
Çocuk bu soruya gülerek :
- belki yapabilirdi hocam ama bizim inek boğalardan daha çok hoşlanıyor.
Kéan aRs
08-30-2007, 11:56 AM
Dilbilgisi dersinde ögretmen:
"Sarı saçlı kız elleri pencerenin pervazına dayalı halde dışarı
baktı ve güldü." cümlesini kim bana kısaltıp söyler?" diye sorunca,
Temel;hemen ayaga kalkar ve söyle der:
- Oro..
Kéan aRs
08-30-2007, 11:56 AM
Tanısana
Biyoloji dersinden yapılacak sınav için sınıftaki herkez acayip çalışmış, notlar fotokopiler havada uçuşmuş. Daha sonra sınavın yapılacağı gün gitmişler bir de bakmışlar, ortada kağıt kalem yok sadece sıra sıra mikroskoplar.
Hocada başlarında bekliyorken demiş ki, "Bu mikroskaplarda lam'da bir böceğin bacağı var, sınavınız bacağından böceği tanımak"
Tabi hemen itirazlar ama fayda etmemiş, hoca dediği dedik. Öğrenciler mikroskopların başına geçmiş. Ama bir şey yapamıyorlar. En sonunda biri dayanamamış, kapıyı çarpıp çıkmış.
Hoca arkasından seslenmiş "Kimsin ulan sen, kapıyı çarpıp çıkıyorsun?"
Kapı hafifçe aralanmış ve bir bacak uzanmış
-"Tanısana hadi lan tanısana kim olduğumu"
Kéan aRs
08-30-2007, 11:56 AM
Kabak tarlası
Askerlerle birlikte,Temel bos bir arazide mayin olup olmadigini kontrol ediyorlardi. Havadan düsman ucaklari gecmeye baslayinca, komutan emir verdi:
-"Hemen herkes donunu indirsin ve yüzüstü yere yatsin.Böylece Ucaklar burayi kabak tarlasi sanip devam eder giderler!"
Bunun üzerine Temel:
-"Komitanim, sirtüstü yatsak, hiyar tarlasi sansalar olmazmi?"
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:56 AM
mereku bu benim konum
Kéan aRs
08-30-2007, 11:57 AM
foto
Kaza yerinin etrafını önce polis kordonu sonra da büyük bir meraklı kalabalığı çevirmişti.. Gazetesine,iyi bir kaza fotoğrafı yetiştirmek isteyen uyanık foto muhabiri çemberleri aşamayınca
"Yol verin.. Yol verin.. Ben kaza kurbanının oğluyum" diye bağırmağa başladı. Kenara çekilip yol verdiler.. Foto muhabiri yaklaştı.
Arabanın önünde bir eşek yatıyordu. :-))))
Kéan aRs
08-30-2007, 11:57 AM
tamam tamam
Kéan aRs
08-30-2007, 11:58 AM
bir gün öğretmen öğrencisi mahmuta
-"mahmut git bana kelimeler yaz getir" demiş. çocuk
-"peki" demiş eve gitmiş. babasına sormus babası
-"defol" demiş cocuk yazmış annesi sana yağı arıyormus
-"sana" demiş ablaşı telefonda konuşuyomus
-"sen git şekerim ben arkandan gelirim" demiş abisi tarzan filmi seyrediyomus
-"ben tarzan ben tarzan" demiş çocuk okula gidince öğretmen sormuş neler yazdığını cocuk
-"defol" demiş öğretmen
-"kime dedin" demiş. çocuk
-"sana" demiş.
-"hadi müdüre gidiyoruz" demiş. cocuk da
-"sen git sekerim ben arkandan gelirim" demiş. öğretmen
-"sen kendini ne sanıyosun" deyincede
-"ben tazan" demiş
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 11:58 AM
bu benim konum dedim.
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 12:23 PM
Erkek: Tanrım, Kadınları niye bu kadar güzel yarattın?
-Tanrı cevaplamış:'Aşık olasınız 'diye...
-Erkek:Peki niye bazen aptal oluyorlar?
-Tanrı:Onlar da size aşık olabilsinler diye....
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 12:23 PM
Adamın biri, papağan almak ister. Gittiği dükkândaki papağanları sırayla inceler.1.kafeste rengarenk, pırıl pırıl tüyleri olan papağanı beğenir. Etiketinde 5.000 dolar yazılıdır.
- Dükkan sahibine sorar. “Bu kuş niye bu kadar pahalı?”
- Dükkan sahibi “Bu papağan tam 7 dil biliyor, onun için”. Adam başka bir kafeste bembeyaz şahane bir kuş daha görür. Hem de 10.000 dolarlık. Yine sorar. Meğer bu kuş anayasayı ezbere okurmuş da ondan. Adam bir bakar en köşede ki kafeste, tüyleri dökülmüş ve kararmış yaşlıca bir kuş var. Ama o da ne tam 50.000 dolar. Peki der bu perişan haldeki kuşun nesi var.
- Dükkan sahibi “ Vallahi birader, bu kuşun nesi var biz de bilmiyoruz. Ama öteki papağanlar sabahları buna günaydın üstat diyorlar.”
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 12:23 PM
Bir gün Tanrı Âdem’e gelir ve "Sana bir iyi bir de kötü haberim var" der.
- Âdem "O zaman önce iyi haberleri ver" der.
- Tanrı açıklamaya başlar, "Sana iki yeni organ vereceğim. Birinin adı Beyin. Yeni şeyler yaratmanı, problemleri çözmeni, Havva ile zeki ve zevkli sohbetler etmeni sağlayacak" der. Vereceğim ikinci organın adı ise henüz belli değil. Bu sana inanılmaz zevk verecek, üremeni sağlayarak dünyanın nüfusunu arttırmaya yarayacak, Havva'yı çok memnun edebileceksin, sana daha da âşık olacak" der.
- Âdem çok heyecanlanır, "Bunlar harika hediyeler. Böyle güzel iki haberden sonra hangi haber kötü gelebilir ki?" diye sorar.
-Tanrı Adem'e üzüntü içinde bakar ve "Bu iki organı asla aynı anda kullanamayacaksın!" der.
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 12:23 PM
Adam elindeki son 500 dolarla kumar oynamaya karar verir ve LasVegas'ın yolunu tutar... Ve inanılmaz bir talih; tam 3 milyon dolar kazanır. Hemen otel yönetiminin kendisine tahsis ettiği kral dairesine çıkar ve karısına telefon eder:
- "Hayatim, evde misin?"
- "Evet kocacığım."
- "İyi. Hemen hazırlan o zaman. Çabuk bavulunu hazırla. Kumarhanede tam 3 milyon dolar kazandım."
- Kadın sevinç dolu bir çığlık atar “Ayyyyyyyyyyy harikasın!! Hemen hazırlanıyorum.. Peki ama nereye?? Paris?; Karayipler?; Acapulco?; Guney Amerika?..."
- Adam cevap verir: “ Umurumda değil. Sadece eve döndüğümde çoktan gitmiş ol.”
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 12:24 PM
Amerikalılar bir gün son teknoloji ürünü mükemmel bir uçak yapmışlar. Bu uçağı düşünmüş taşınmış ve Arabistan’da test etmeye karar vermişler... Ülkenin en iyi pilotuna vermişler uçağı... Uçak havada arıza yapmış. Arap telaşa kapılıp ne yapacağını şaşırmış bu durumda iken monitörde bir yazı çıkmış: "This is American technology, don't afraid." Arap biraz rahatlamış uçak düşerken aynı yazı birkaç kez daha tekrarlamış ve sağ sağlim inmiş adam... Düşünmüşler taşınmışlar elin Amerikanı yapar da biz niye yapmayalım ki? diye düşünmüşler ve aynı uçaktan imal etmişler ve ilk testi Amerikalılara yaptırmak istemişler.... Amerikan pilotu uçarken motorda sorun çıkmış ve uçak irtifa kaybetmeye başlamış... monitörde "don't worry this is arabic technology" yazmış.. neyse pilot rahatlamış... bu bizim uçak gibi demiş ve sakinleşmiş. Aynı yazı iki
-üç kez daha çıkmış ve çakılmaya az kalmışken monitörde bir yazı daha çıkmış : " Repeat after me; eşhedünla ilahe illallah ve eşhedüennemuhammeden abdühü ve rasülühü"
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 12:24 PM
Sherlock Holmes ile Dr. Watson kampa giderler. Güzel bir yemek yiyip bir şişe de şarabı devirdikten sonra uykuya dalarlar. Birkaç saat sonra Holmes uyanır ve arkadaşını dürtükler.
-"Watson, yukarıya bak ve bana ne gördüğünü söyle".
- Watson cevap verir: "Milyonlarca yıldız görüyorum."
- Holmes sorar: "Bu sana neyi gösteriyor?"
- Watson bir an düşünür ve yanıtlar: " Astronomik olarak milyonlarca galaksinin ve dolayısıyla milyarlarca gezegenin varlığını görüyorum. Yıldızların konumuna bakarak saatin 3'üçeyrek geçtiğini çıkarıyorum. Teolojik olarak tanrının kudretini ve kendi acizliğimizi görüyorum. Meteorolojik açıdan da bugün havanın çok güzel olacağını tahmin ediyorum. Neden sordun? Sana ne gösteriyor? " Holmes arkadaşını sabırla dinlemiştir ama artık dayanamaz:
- "Ulan hıyar, çadırımızı araklamışlar!"
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 12:24 PM
Roma'da dünyaca ünlü San Pietro Kilisesi'nde büyük bir pazar ayini... Görkemli bir dinsel tören.. Papa bile katılıyor. Koskoca meydan mahşer yeri gibi..Kilisenin içi de dışı da tıklım tıklım.. Bu arada kilise kapısında iki adam özellikle dikkati çekiyor...İkisinin de boynunda kocaman birer levha asılı..Birinde "Ben koyu bir Hıristiyan'ım ,lütfen bana yardım ediniz " yazılı. Ötekinde ise sadece " Ben koyu bir Yahudi'yim " yazıyor. Tabii ki kiliseden çıkanlar Hıristiyan olduğunu ifade eden adama yanaşıyorlar ve ellerini ceplerine atıp cömertçe bir şeyler veriyorlar. Yahudi olduğunu ifade eden adamda ise siftah yok. Bu arada kiliseden çıkan iyi niyetli biri "Yahudi'yim " yazısı taşıyana sokuluyor.
- " Bana bak kardeş " diyor , "..dürüstlük iyi bir şey, ama binlerce Hıristiyan kiliseden çıkarken , senin Yahudi olduğunu böyle aleni olarak ifade etmen kanımca hiç de akıllıca bir hareket değil. Bak kimse sana para da vermiyor zaten.. Bence çıkar o yazıyı boynundan , sen de su Hıristiyan gibi..." deyince , boynunda "Yahudi'yim" yazılı adam "Hristiyanım" yazılı olana dönüp sesleniyor:
- Heey !.. Salamon !.. Herife bak be !.. Gelmiş bize ticaret öğretiyor..
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 12:24 PM
Bir gün Cennet'in kapıları şiddetle vurulmuş:
-Güm Güm Güm !! İçeriden seslenmişler:
-Kim o?
- Dışarıdan gök gürültüsü gibi bir ses: “ Biz İstanbul'u fetheden Fatih'in yiğitleriyiz! “ İçeriden hoş geldiniz diyerek kapılar ardına kadar açılmış ve yiğitleri içeriye buyur etmişler. Her şey çok güzel gidiyormuş. Ta ki, 40 yıl geçinceye kadar. Bir gün kapılar yine şiddetle çalınmış:
-Güm Güm Güm !!!
- İçeriden sormuşlar: “Kim o?”
- Dışarıdan gök gürültüsü gibi bir ses: “Biz İstanbul'u fetheden Fatih'in yiğitleriyiz!”
- İçeriden hemen cevaplamışlar: “Hadi len! Onlar 40 yıl önce geldi!”
- Dışarıdan yine ses gelmiş: “ Biz mehter takımıyız ancak geldik!!!”
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 12:24 PM
Bir gün bir baba oğlunu dua ederken duyar. "Allahım sen annemi, babamı, ablamı, ninemi ve beni koru" diye. Adam çocuğun dedesini unuttuğunu düşünür ama çocuğa bunu söylemez. Ertesi gün dedeyi araba ezer ve dede ölür. Bir kaç gün sonra baba yine duyar "Allahım sen annemi, babamı, ablamı ve beni koru" diye. Bu sefer nineyi unutur ve ertesi gün nine merdivenlerden düşer boynu kırılarak ölür. Bir kaç gün sonra çocuk yine dua eder "Alla hım sen annemi, ablamı ve beni koru" diye. Baba kendisinin unutulduğunu fark eder ve ertesi gün başına bir şey gelmemesi için her adımını çok dikkatli atar. Aksam eve gelince karısına sorar
- "Hanım bugün ben işteyken neler oldu?" diye.
- Karısı "Bizde bir şey olmadı ama postacı öldü!!!"
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 12:25 PM
Bir otobüs dolusu politikacı seçim kampanyası için Teksas'ta dolaşıyorlarmış. Otobüs büyük bir çiftliğin yanından geçerken, otobüs şoförün dalgınlığı yüzünden derin bir şarampole uçmuş. Çiftçi koşarak gelmiş, gece kurda kusa yem olmasınlar diye cesetleri gömmeye başlamış. Ertesi sabah,Şerif soruşturma için çiftliğe gelmiş.Çiftçiye sormuş:
-"Otobüsteki bütün politikacıları gömdün demek...Hepsi de ölüydü, eminsin değil mi?"
- Çiftçi cevap vermiş: "Bazıları yaşadıklarını iddia ettiler ama politikacıları bilirsiniz....Nasıl yalan söylerler!!!".
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 12:25 PM
İki tavuk markette geziyorlarmış. Yumurta reyonuna geldiklerinde l.tavuk diğerine 40.000 tl değerindeki yumurtaları göstererek
- " Bak bunları ben yaptım"der. Biraz daha ilerler, biraz önceki yumurtalardan daha küçük ve 30.000 tl değerindeki yumurtaları görürler. Bu sefer diğer tavuk
- " Bak bunları da ben yaptım, seninkilerden yapacaktım ama kocam 10.000 tl için kıçını yırtmaya değmez dedi" der.
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 12:25 PM
Büyük bir şirketin üst düzey yöneticilerinden biri, bir gün New York üzerinde balonla dolaşmaya çıkar. Aksilik bu ya, pusulasını aşağıya düşürür ve kaybolur. İnmek için uygun bir yer ararken bir gökdelenin tepesinde sigara içen bir adam görür ve alçalır.
-"Pardon. Ben neredeyim acaba?" diye sorar.
- "Yerden 500 feet yükseklikte bir balonun içindesin" der adam. Yönetici sinirlenir:
-"Sen mühendissin değil mi?" diye sorar.
-"Evet." der adam. "Nereden bildin?"
- "Çünkü başım belada ve sana bir soru soruyorum. Verdiğin cevap 100% doğru fakat hiç bir işime yaramıyor."
-"Sen de yöneticisin değil mi?" diye sorar Adam.
-"Evet sen nereden bildin?" –Adam "Çünkü yerden 500 feet yükseklikte bir balonun içinde kaybolmuşsun. Pusulan yok, berbat durumdasın. Fakat bu şimdi benim sucum oldu." ...!!
GooD aNd EvıL
08-30-2007, 12:25 PM
Büyük bir şirketin üst düzey yöneticilerinden biri, bir gün New York üzerinde balonla dolaşmaya çıkar. Aksilik bu ya, pusulasını aşağıya düşürür ve kaybolur. İnmek için uygun bir yer ararken bir gökdelenin tepesinde sigara içen bir adam görür ve alçalır.
-"Pardon. Ben neredeyim acaba?" diye sorar.
- "Yerden 500 feet yükseklikte bir balonun içindesin" der adam. Yönetici sinirlenir:
-"Sen mühendissin değil mi?" diye sorar.
-"Evet." der adam. "Nereden bildin?"
- "Çünkü başım belada ve sana bir soru soruyorum. Verdiğin cevap 100% doğru fakat hiç bir işime yaramıyor."
-"Sen de yöneticisin değil mi?" diye sorar Adam.
-"Evet sen nereden bildin?" –Adam "Çünkü yerden 500 feet yükseklikte bir balonun içinde kaybolmuşsun. Pusulan yok, berbat durumdasın. Fakat bu şimdi benim sucum oldu." ...!!
vBulletin® v3.8.11, Copyright ©2000-2025, vBulletin Solutions Inc.